24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HİLAL KÖSE Metris Cezaevi’nde gördüğü işken- ce nedeniyle yaşamõnõ yitiren Engin Çeber ve arkadaşlarõ için cezaevine ka- bulde sağlõk kontrolünden geçirilme- diği halde doktor muayenesinden geç- miş gibi sağlam raporu düzenlendiği ortaya çõktõ. Çeber’in gördüğü işken- ceye tanõk olan başgardiyan Y.A’nõn tanõk olarak ifadesi alõndõ. Soruşturmayõ yürüten Bakõrköy Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, cezaevi vi- zite defterinde Çeber ve arkadaşlarõ için cezaevine geldikleri 29 Eylül ile son- raki gün, yani 30 Eylül’de sağlam ra- poru verildiğini tespit etti. Çeber’in ölümünün ardõndan vizite defterinde değişiklik yapõlmak istendiği savcõlõ- ğõn incelemesi sonucu ortaya çõktõ. Ka- mera görüntülerine göre de doktorun bu iki günde cezaevine hiç gelmediği belirlendi. Tanõk gardiyanlar da dok- tor Y.S’nin cezaevine gelmediği yö- nünde ifade verdi. Başgardiyan Y.A, 6 Ekim’de Çe- ber’in bulunduğu koğuşa yüksek ses- le gürültüler gelmesi üzerine iki görevli ile gittiklerini anlatarak “Girdiği- mizde Çeber yerde diz çökmüş va- ziyetteydi. Başında da üç sayım me- muru bulunuyordu. Benimle koğu- şa gelen N.K, Çeber’i kaldırmaya ça- lışırken suratına iki üç kez tokatla vurdu. Ben N.K’yi ‘yapma’ diye uzaklaştırdım. Sonra kurallara uy- ması konusunda nasihat ettim, ora- dan uzaklaştım” dedi. 7 Ekim’deki sabah sayõmõnda 5 görevli ile birlikte Çeber’in bulunduğu B-8 koğuşuna gittiklerini söyleyerek görevlilerle Çe- ber arasõnda ayağa kalkma meselesi ne- deniyle tartõşma çõktõğõnõ anlattõ. Y.A şöyle devam etti: “Koğuşta S.A, N.K, S.E. ve ben kaldım. Çeber yere diz çöker gibi vaziyette duruyordu. S.A, elini yumruk yapmaksızın Çeber’in kafasının üst kısmına, S.E. ve N.K. de aynı şekilde yüzüne vurmaya başladılar. Bu eylem iki buçuk da- kika sürdü. Görevlinin biri bunu bahçeye alın dedi. Kapı ağzında başka görevliler de vardı. S.E, Çe- ber’i yerde sürükleyerek koğuş bah- çesine çıkardı. Sürüklemeye başla- madan önce de bir kez vurdu. Ben Çeber’in kimliğini alıp koğuştan ayrıldım.” Kendisi koğuştan ayrõlõncaya kadar Çeber’in vücudunda kan ve yara bere görmediğini söyleyen Y.A. “Hasta var denildiğinde B-8 koğuşuna geldim ve Çeber’i yerde kendisini kasmış şe- kilde yerde yatarken gördüm” dedi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2008 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Soru İşaretleri Kalacak Ergenekon Davası ile ilgili ciddi kaygılar var ka- muoyunda. Her şeyden önce soruşturmanın yürütülüş şekli, giz- li olması gereken hazırlık soruşturmasının ayrıntıları- nın yandaş ve taraf medyaya sızdırılması, insanların daha baştan suçlu ilan edilmeleri, haklarındaki davayla, suçlamayla ilgisi olmayan bazı konuşmaların ve özel hayatlarına dair bilgilerin onları güç duruma düşürmek amacıyla, basın sıfatına bile layık olmayan taraf va- rakparelere sızdırılması, davanın ucunun açık olma- sı, daha şimdiden uzamış tutukluluk halleri, bir kısım sanıklar hakkında uzun süredir içeride olmalarına kar- şın, henüz iddianame de hazırlanmamış olması, za- ten davanın işbaşında bulunan ve Türkiye’deki rejimin niteliğini, devletin erkini elinde tutarak sahip oldukla- rı manevi cebir unsurunu kullanarak sivil darbeyle de- ğiştirmek isteyen AKP iktidarının laik demokratik re- jime karşı giriştiği eyleme muhalefet edenleri sindir- mek, bu darbeyi kamuoyunun gözünden kaçırmak için başlatılmış bir soruşturma olduğu izlenimini uyandı- rıyordu. İlhan Selçuk’un 21 ve 23 Ekim günkü köşe yazı- larına bir göz atmanız, nasıl Nazilerin Reichtag yan- gını davasında bile görülmeyen bir iddianame ile kar- şı karşıya bulunduğumuzu anlamaya yeter. Ben o satırları okurken, gülmem mi, ağlamam mı ge- rektiğine karar veremedim. Ama bu iddianamedeki zih- niyetin Türkiye’deki kendi görüşüne uymayan herke- si içeri atacağını düşünerek, hem kendim, hem hepimiz adına çok korktum. Bilin ki muhalif olan herkesin, başındaki tehdittir ar- tık gözaltı, tutuklanma ve eğer sağlığı biraz bozuksa ölüm... Duruşmaların daha ilk gününde, Ergenekon so- ruşturması üzerindeki soru işaretlerinin ortadan kalk- mayıp süreceği anlaşıldı. Her şeyden önce, duruşmanın bir hapishanede ya- pılmasındaki mantığı ve ısrarı anlamak güçtü. Hapis- hanede duruşma, AİHM ölçütlerine de aykırı olduğu gibi, askeri dikta dönemlerinde bile görülmemiş bir uy- gulamadır. Önceleri, “Silivri Kampüsü!”nün koşullarını sağlayan başka bir yer bulmanın olanaksızlığından bu yola te- vessül edildiğini düşündük. Hemen belirtmek gerekir ki, böyle bir mülahaza bi- le, sanıklar, avukatlar ve tanıklar üzerinde baskı ya- ratacağı kuşkusuz olan bu tercihi haklı gösteremez. Ayrıca daha ilk gün belli oldu ki, Silivri Ceza ve Tu- tukevi’ndeki salon adil bir yargılamanın gerektirdiği fi- ziki koşullara sahip değildir ve mahkeme heyetinin en büyük kaygısı da zaten bu noktada odaklanmamış- tır. Sanıkların her birinin en fazla üç avukatla temsili, sa- vunma hakkının kısıtlanmasından başka bir anlam ta- şımıyor. Türkiye’de o kadar sanığı ve avukatlarını alacak du- ruşma salonu bulmak mesele mi? DİSK Davası’nın ve 12 Eylül’ün büyük davaları bi- rer yüz karası olmakla birlikte, yine de avukat sınırla- ması yapılmamıştı. Basına getirilen kısıtlamalar da duruşmaların aleniyet öğesini zedeleyecek niteliktedir. Ayrıca iki gün süreyle Silivri’deki duruşmaları TV ek- ranlarından izleyenler de, benim gibi oraya gitmiş olan- lar da TV muhabirlerinin nasıl elverişsiz koşullarda ça- lıştıklarını görmüşlerdir. Yarın iklim koşulları değiştiğinde, yağmur yağdığında, kışı son derecede sert geçen Silivri’de basın men- suplarının nasıl görev yapacaklarını Allah bilir. Oysa basın mensuplarının rahat ve elverişli koşul- larda çalışmaları, duruşmaları izlemek konusunda HİÇ- BİR engelleme veya ayrıcalıkla karşılaşmamaları, adil yargılamanın en önemli öğelerinden olan aleniyet ilkesinin gereğidir. Bütün bunların göz ardı edilerek, illa Silivri’deki ma- hut binada ısrar edilmesi ve mahkeme heyetinin de tutumunun aynı doğrultuda olmasının nedenlerini açıklamak güç olunca, soruşturma sırasında belirmiş olan soru işaretlerine yenileri eklenmektedir. Hiç kuşkusuz bağımsız yargıya hepimizin güveni tamdır. Ama güvenimizin tam olduğu beyanı, kimi soru işa- retlerinin kafamızda çengelleşmesine engel olmuyor. Oysa bu soru işaretlerinin duruşmaların başlama- sıyla birlikte ortadan kalkması demokrasimizin hem özü, hem de görüntüsü açısından çok yararlı olurdu. asirmen@cumhuriyet.com.tr Deniz Baykal İzmir’de İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam tarafõndan yaptõrõlan Mehmet Ali Susam Eğitim Uygulama Okulu’nun açõlõşõna katõlmak üzere İzmir’e gelecek. Baykal, bugün saat 10.30’daki okul açõlõşõnõn ardõndan kent turu yaptõktan sonra İzmir’den ayrõlacak. CHP’den tüzük kurultayı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, yerel seçimlerin terör ve yolsuzluklarla bunalan, ekonomik kriz koşullarõ altõnda ezilen kesimlerin AKP’ye uyarõsõ niteliği taşõyacağõnõ söyledi. CHP MYK toplantõsõ Genel Başkan Deniz Baykal başkanlõğõnda yapõlan toplantõda ayrõca CHP’nin tüzük ve program kurultayõ yapõlmasõ kararõ alõndõ. Erdoğan’dan Bahçeli’ye dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP, TBMM’de yaptõğõ konuşmada, “Ağõr bir şekilde suçlayõcõ ve aşağõlayõcõ ifadelere yer verdiği” iddiasõyla MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli aleyhinde 100 bin YTL’lik manevi tazminat davasõ açtõ. Erdoğan ve AKP’nin avukatlarõ tarafõndan açõlan davanõn dilekçesinde, Bahçeli’nin, 14 Ekim 2008’de partisinin grup toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada, “Erdoğan ve AKP’yi şaşkõnlõkla, siyasi ahlaktan yoksun olmakla, kokuşmuş zihniyet sahibi olmakla, vatan topraklarõnõ terör örgütüne terke hazõrlanmakla, vatana ihanet etmekle, bölücülüğün siyasi uzantõsõ olmakla karalanmaya çalõşõldõğõ” savunuldu. Hâkime rüşvet gözaltısı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Cumhuriyet Savcõsõ Murat Gök’ün yürüttüğü soruşturmada, İzmir 10. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ A.K. ile bir avukatõn da aralarõnda bulunduğu 9 kişinin, cezaevinde tefecilik suçundan tutuklu olan V.O.Ç. adlõ kişinin tahliye edilmesini sağlamalarõ amacõyla 350 bin YTL rüşvet alacaklarõ iddiasõna ulaşõldõ. V.O.Ç’nin avukatõ A.E’nin, hâkim A.K’yle bağlantõ kurduğu, müvekkilinin tahliyesi için de 350 bin YTL rüşvet teklif ettiği öğrenildi. İzmir Adliyesi’nde önceki gün yapõlan duruşmada, V.O.Ç. tahliye edildi. Mahkeme hâkimi A.K’nin yeğeni de parayõ almak için gittiği Muğla’nõn Ortaca ilçesinde düzenlenen operasyonla yakalandõ. Hâkim A.K. ve Avukat A.E’nin de aralarõnda bulunduğu 8 kişi gözaltõna alõndõ. Çeber’ecezaevinekabulsõrasõndasağlõkkontrolündengeçirilmediğihaldesağlamraporuverilmiş İşkencede rapor skandalõ Erdoğanlar tazminat kazandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Radikal gazetesi ve yazarõ Perihan Mağden’den, eşi Emine Erdoğan ise Tem- po dergisi ve muhabiri Cemal Subaşõ’dan 5’er bin YTL manevi tazminat kazandõ. Mağden’in, “Baş- bakan Peki İşini Seviyor mu?” başlõklõ yazõsõnda, “Erdoğan’õn şahsiyet haklarõna saldõrõ kastõyla fev- kalade ağõr hakaretlerde bulunulduğu” öne sürülm- üştü. Emine Erdoğan’õn avukatlarõ tarafõndan açõ- lan davanõn dilekçesinde ise Emine Erdoğan ile Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül arasõnda geçtiği iddia edilen “gerçek dõşõ bir konuşma ve görüşmeye yer verildiği” belirtilmişti. Limter-İş Sekreteri işten atıldı İstanbul Haber Servisi - Liman Tersane Gemi Yapõm ve Onarõm İşçileri Sendikasõ (Limter-İş) Genel Sekreteri Kanber Saygõlõ, sendikacõ olduğu gerekçesiyle işten çõkarõldõ. Sendikadan yapõlan ya- zõlõ açõklamada, Saygõlõ’nõn çalõştõğõ Sonay Gemi firmasõndan bir yetkilinin “Emir yukarõdan geldi, seni tanõmõşlar, sendikacõymõşsõn” diyerek Saygõ- lõ’nõn işine son verdiği ileri sürüldü. Saygõlõ’nõn iş- ten çõkarõlmasõ üzerine Sonay Gemi’nin işvereniyle görüştüğü de kaydedilen açõklamada, “Bizim habe- rimiz yok” yanõtõ aldõğõ öne sürüldü. Balıkesir Belediyesi’nde yolsuzluk BALIKESİR - (Cumhuriyet) Balõkesir Beledi- yesi’nde ihalelere fesat karõştõrdõğõ öne sürülen 10 kişi gözaltõna alõndõ. Balõkesir Adliyesi’ne sevk edilen zanlõlardan Balõkesir Belediyesi Mali İşler Müdürü İsmail Çur’la müteahhit firmadan 4 kişi tutuklandõ. Balõkesir’in AKP’li Belediye Başkanõ Sabri Uğur, “Bu konuda benim bilgime başvurul- madõ. Zaten bizim bilgimiz dahilinde emniyetle yürütülen bir operasyondu.” dedi. Başgardiyan Y.A. tanõk olarak verdiği ifadesinde işkenceyi doğruladõ. Görevlilerle Çeber arasõnda ayağa kalkma meselesi nedeniyle tartõşma çõktõğõnõ anlatan Y.A. “Çeber yere diz çöker gibi vaziyette duruyordu. S.A, Çeber’in kafasõnõn üst kõsmõna, S.E ve N.K. de aynõ şekilde yüzüne vurdular” dedi. TBMM İNSAN HAKLARI KOMİSYONU METRİS’TE İNCELEME YAPTI ‘Başınıduvaravuravuraöldürdüler’ AYŞE SAYIN ANKARA -TBMM İnsan Haklarõnõ İnce- leme Alt Komisyonu, Engin Çeber’in işken- ceyle öldürüldüğü Metris Cezaevi’nde koğuş arkadaşlarõyla görüştü. Komisyona bilgi veren koğuş arkadaşlarõ, Çeber’in 7 Ekim akşamõ iki gardiyan tarafõndan “başı duvarlara vurula vurula dövüldüğünü”, aldõğõ öldürücü dar- belerin ardõndan ertesi gün de yaşamõnõ yitir- diğini bildirdiler. Komisyon önceki gün İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve Vali Muammer Güler’le görüştükten sonra dün de Metris Ce- zaevi’ne gitti. Cerrah, polisin kötü muamele yapmasõnõn söz konusu olmadõğõnõ savunurken, ancak arabaya bindirme sõrasõnda Çeber’in kar- şõ koymasõ ve söylenenleri yapmamasõ nede- niyle “karşılıklı arbede ortamında muka- vemete denk güç kullanılmış olabileceğini” savundu. Olayla ilgili soruşturmayõ yürüten Ba- kõrköy Cumhuriyet Savcõsõ ile birlikte cezaevine giden komisyon heyeti, cezaevi yönetiminin ya- nõ sõra Çeber’in dövüldüğü gece birlikte kaldõğõ koğuş arkadaşlarõyla da görüştü. Soruşturma- yõ yürüten Bakõrköy Cumhuriyet Savcõsõ her- hangi bir şüpheye yer bõrakmamak için Çeber’in otopsisinin “kameraların altında yapıldığı- nı” bildirdi. Komisyonun CHP’li üyesi Malik Ecder Özdemir’in verdiği bilgiye göre ceza- evi yönetimi, Çeber’e yönelik kötü muamele- nin poliste başladõğõnõ savundu. Özdemir, “Sav- cılık çok ciddi inceleme yürütüyor. Ama so- ruşturmanın ilerleyen aşamasında ben po- lis ve jandarmadan da gözaltılar ve görev- den almalar olacağına inanıyorum” dedi.Engin Çeber
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle