Katalog

CMYB C M Y B SAYFA 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Yalanlar ve Gerçekler Çarşamba günü bu köşede çıkan yazının başlığı “Bir ‘belgeselci’nin Çanakkale Yalanları”ydı. Okurlardan ge- len tepkiler hatırlatmayı zorunlu kıldı. Büyük bir bölümü, bir yalan ortaya çıkarıldığı içi teşekkür ediyorlardı. Bir bö- lümü ise “Biz de bilmiyorduk” diyorlardı. Belgeselci olduğu söylenen Tolga Örnek adlı kişi, bir televizyon kanalında, daha önce yaptığı ‘Gallipoli’ bel- geselinde Atatürk’e gereken yeri vermemesiyle ilgili yo- ğun eleştiriler hatırlatılınca şöyle diyordu: “Mustafa Kemal’e soruyorlar, 18 Mart’taki şeyini… 18 Mart’ta benim hiçbir fonksiyonum olmadı diyor. Ben ka- rargâhımda oturuyordum diyor. O, tabyaların savaşıydı diyor.” Bu sözlere karşılık söyleşiyi yapan Balçiçek Pamir şu karşılığı veriyordu: “Hiç bilmiyordum.” İşte bazı okurların ‘Biz de bilmiyorduk’ sözü, bu cevaba göndermeydi. Bir televizyon programcısı, okuyan, yazan bir medya mensubu bilmiyorsa, işinde gücünde, ekmek parası der- dinde, çoluk çocuğunu geçindirme peşinde koşturan, okumaya para ve zaman bulamayan insanların bilme- mesinden daha doğal ne olabilir? Hal böyle olunca, Tolga Örnek gibi kişiler, televiz- yonlarda, gazetelerde istedikleri gibi atıp tutabiliyorlar. Çanakkale Savaşları sırasında Mustafa Kemal’in karar- gâhında yan gelip yattığı mesajını bile verebiliyorlar. Bu bir gerçekmiş ve kendileri ortaya çıkarmış gibi, bir ya- lanı havayla, tafrayla satabiliyor, ‘reyting’ yapabiliyorlar. Üstelik, tarihin belirsiz, tartışmalı bir olayı ile ilgili olarak da değil. Tam 93 yıldır belgelenmiş, tüm dünyanın gö- zü önünde yaşanmış ve yazılmış bir konuda… Belgelenmiş tarih diyor ki: 18 Mart 1915’te İngiliz-Fran- sız donanması Çanakkale’ye saldırdığı zaman 19’uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal, Gelibolu yarımadası- nın kara savunmasından sorumludur. Ve o gün, o sabah deniz savunmasından sorumlu Cevat Paşa ile birlikte Al- çıtepe civarında, aldırdığı savunma önlemlerini denet- lemektedir. Düşman gemilerinden atılan bombalar sa- ğına soluna düşmüş ve iki komutan ölümden zor kur- tulmuştur. Şimdi bu Mustafa Kemal için ‘Karargâhında oturuyordu’ demek, ‘Hiçbir fonksiyonu yoktu’ demek için ya zır ca- hil olmak gerekir ya da tarihi çarpıtarak satış yapmak is- teyen bir ‘belgeselci’. Bazı kişiler, bugünkü orduya saldırıyı yetersiz bulmuş olacaklar ki, yüz yıl önceki orduyu da hedef almaya baş- ladılar. İçinden Mustafa Kemal’i çıkaran orduyu. Bu ara- da bir okuma önerisi: 19 Ekim 2008 tarihli Hürriyet ga- zetesinde Soner Yalçın’ın uzun bir yazısı yayımlandı. Baş- lığı: ‘Türk Silahlı Kuvvetleri neden New York aydınları- nın hedefinde?’ Yalçın, “Son dönemde TSK yoğun bir psikolojik harp bombardımanı altında. Peki niye? Sal- dırganların amacı ne? Tüm bu psikolojik savaşın perde arkasında neler var? Orduya ağır sözler sarf edenler kim- lerin ağzıyla konuşuyor” diye soruyor ve süreç içinde ör- neklerle bu soruların cevabını veriyordu. [email protected] ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Resmi Gazete’de dün yayõmlanarak yü- rürlüğe giren Maliye Bakanlõğõ’nõn Tedavi Yardõmõna İlişkin Uygulama Tebliği’ne göre reçeteye yazõlan ilaç- larõn en fazla 90 günlük doza kadar ya- zõlmasõ halinde bedeli karşõlanacak. Ödemeler, uzman hekim raporuna da- yanõlarak uzman hekimlerce en fazla bi- rer aylõk miktarlarda reçete edilmesi ve bu reçetelerin Sağlõk Bakanlõğõ’nca onaylanmasõ koşuluyla sözleşmeli ec- zanelerden şahõslara düzenlenecek fa- turalara göre yapõlacak. Tebliğdeki di- ğer bazõ düzenlemeler şöyle: ? Tedavi amacõyla memuriyet ma- halli dõşõna sevk edilenlere Harcõrah Ka- nunu’na göre yol masrafõ ve gündelik ödenecek. ? Resmi sağlõk kurumlarõnda yapõlan diş tedavileri için “Diş Tedavileri Fi- yat Listesi” uygulanacak. Diş tedavi- si amacõyla özel sağlõk kurum ve ku- ruluşlarõna doğrudan yapõlan başvuru- larda tedavi gideri ödenmeyecek. ? Yüzde 40 ve üzerinde özürlü kişi- ler, diş tedavileri için özürlülük duru- munu belgelendirmek suretiyle, tüm sağlõk kuruluşlarõna veya serbest diş he- kimliklerine doğrudan başvurabilecek. ? Yurtiçinde veya yurtdõşõnda orga- nõn bulunmasõ halinde getirilmesi için kullanõlacak mutat vasõta ile ilgili nakliye/transfer masraflarõ hastanõn kurumunca karşõlanacak. ? Akraba dõşõ kemik iliği vericisinin yurtiçinde bulunmasõ halinde “yurti- çi kemik iliği temini” bedeli kemik ili- ği doku bilgi bankasõna fatura karşõlõ- ğõ fatura bedelini ve üst sõnõrlarõ aş- mamak üzere ödenecek. ? Grip aşõsõ bedeli 65 yaş ve üze- rindeki kişilere, astõm dahil kronik pulmoner ve kardiyovasküler sistem hastalõğõ olan erişkin ve çocuklara yõl- da bir kez ödenecek. ?Hepatit A aşõsõ bedeli, Hepatit A se- ronegatif olan 1 yaş üzeri çocuklarda ve erişkinlerde; kronik karaciğer has- talõğõ olan veya põhtõlaşma faktörü konsantresi alanlarda hastalõklarõnõ be- lirten sağlõk raporuna dayanarak tüm hekimlerce reçete edilmesi halinde en fazla yõlda iki kez ödenecek. Haber Merkezi - Küçük bir kõza cinsel saldõrõ suçun- dan yargõlanan ve bu neden- le cezaevinde tutuklu bulunan Vakit gazetesi yazarõ Hüse- yin Üzmez’in bir tarikat evinde çekilmiş görüntüleri ortaya çõktõ. Görüntülerde bir evde gerçekleştirilen zikir törenine katõlan Üzmez, “Na- mazın içinde hiçbir şey yok. Yat kalk, yat kalk, Allahu ekber, yat da geber” gibi ifadeler kullanõyor. Önceki gün bir televizyon kanalõn- da yayõmlanan görüntüler, izleyenle- ri hayrete düşürdü. Görüntülerde bir tarikat evinde zikir töreni- ne katõlan Hüseyin Üzmez, ilahilerle başlayõp türküler- le devam eden törende il- ginç ifadeler kullanõyor. Üzmez ile bazõ müritler arasõnda geçen konuşma- lardan bazõlarõ şöyle: Hüseyin Üzmez: Nama- zõn içinde hiçbir şey yok. Yat kalk, yat kalk, Allahu ekber, yat da geber. Şu aşk meşk olmadan bütün ömür boyu namaz da zor he... Müritler: Hakikaten çok zor abi. Hüseyin Üzmez: Namaz kõl oruç tut git, ne kadar zor oluyor ya... Hastaya eziyet HÜKÜMET SAĞLIK HARCAMALARININ ÖDENMESİNİ ZORLAŞTIRDI Üzmez’den ilginç sözler TARİKAT EVİNDE ÇEKİLMİŞ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI