04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 Ekim CMYB C M Y B 23 EKİM 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 Erdoğan, Dağlarca ile Çamlıbel’i karıştırmış... Olsun, istikrarı bozmayın, ikisi de şair! Karışık Normal Muhsin Salman: “Zeki olmanın suç sayıldığı bir ülkede, üstat İlhan Selçuk Ağabey’in yolu Ziverbey’den Ergenekon’a çıkmış, çok mu?” Kapasite Aydın Türkaydın; “THY uçaklarına Cumhuriyet gazetesi sokulmuyor, çünkü Cumhuriyet’in ağırlığını taşıyamıyorlar!” YağmurDeniz - Meclis, halka kapatılmış... “Egemenlik milletvekillerindir!” İSLAMCI AKP’nin kurucusu ve AKP iktidarının ilk başbakanı olduktan sonra AKP’lilerin oyları ile Cumhurbaşkanı yapılan Abdullah Gül, geçenlerde bir Alman dergisine verdiği demeçte, Türkiye’deki Kürt kökenli insanların geçmişte ayrımcılığa uğradığını söyleyince bir alkış kopuyor: Yaşasın demokrasi! Gül’ün “ayrımcılık” itirafı ile dinci, liboş, sahte demokrat, işbirlikçi takımının yüzünde güller açılıyor. İslamcı AKP’nin ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin başındaki RTE’nin, gömlek değiştirmeden önce hazırladığı bir rapor da vakti zamanında alkışlara boğuluyor: “İstenilen Kürt ulusal kimliğinin tanınmasıdır. Biz siyasi parti olarak resmi ideolojiyi sorgulamalıyız. Kemalist devletin geleneksel zora ve silaha başvuru yöntemi artık iflas etmiştir. Devlet terörünü de kınamalıyız. PKK ile devlet çatışmasında devlet safında görünmemeliyiz. Bunun için devletin PKK’yi bölücü, terörist ve ayrılıkçı olarak nitelendiren söyleminden uzak durmalıyız.” Yaşasın demokrasi! Alkış... Alkış... Alkış... Türkiye’deki siyasi partileri muhatap alma... Irak’ın kuzeyindeki aşiret lideri Mesud Barzani ve Irak merkezindeki aşiret lideri Celal Talabani ile diyalog kur... Irak’ın tepesindeki George Bush‘a “eşbaşkanlık” yap... Türkiye’nin güneydoğusunda ayaklanma provası yapıldığında ve Demokratik Toplum Partisi Genel Başkanı Ahmet Türk kimliğine sahip çıkan Kürtlere soykırım yapıldığını söylediğinde de sinirlen, efelen, dayılan. AKP’nin Cumhurbaşkanı yaptığı Abdullah Gül ayrımcılıktan söz ediyor ve sonra Milli Güvenlik Kurulu’na başkanlık ediyor. AKP’nin başındaki Başbakan RTE, imzaladığı eski bir raporda ayrılıkçı terör örgütü ile devlet çatışmasında devlet yanında görünmekten kaçınılmasını öngörüyor ve Milli Güvenlik Kurulu’nda başkanın sağında oturuyor. Sonra Türkiye terörle mücadele ediyor. Ve bu arada, düne kadar terörle mücadele eden emekli orgeneraller Şener Eruygur ile Hurşit Tolon, bugün “terörist” savıyla tutuklanıp cezaevine gönderiliyor. Mücadele DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELİ Köşe Yazarı Değil Tetikçi!.. İnanın güldüm geçtim… O karmaşaya, o kargaşaya, o kepazeliğe zerre ka- dar şaşırmadım… Bir hapishanenin içine tam 2 ay 25 günlük “çok ciddi” bir çalışma sonucu kurulan mahkeme salonunda; yalnızca ana davada 86 sanık olduğu bilinirken, üstüne üstlük iki ek iddianameyle daha birçok sanığın bu sayıya ekleneceği gün gibi or- tadayken, avukatlara yalnızca 50 sandalye ayrıldığı- nı öğrendiğimde bile yalnızca gülmekle yetindim!.. Ergenekon örgütünün üst düzey yöneticisi suçla- masıyla hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası is- tenen eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu’nun, duruşma salonuna giremeyişi karşısında, “örgütün lideri diyorlar ama ben içeri gi- remiyorum” yakınmasını ise bir acı gülümseyişle iz- ledim… Mahkeme başkanının, 130 metrekarelik salonda yaşanan izdihamı çözmek için “tutuklu sanıklarla, tutuksuz sanıkları ayrı yargılama” kararı vermesi- ne de şaşırmadım ama, “bu karar adil yargılanma hakkını daha başlamadan bitirdi. Bunun sonu Av- rupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir” diye düşün- düğümü anımsıyorum!.. - Ehh, böyle iddianameye böyle dava!.. Ertesi gün de çok güldüm... Örneğin, Hürriyet gazetesinin gerçekten ince bir mi- zah anlayışıyla, konuyu tüm çıplaklığıyla ortaya ko- yan şu manşetine bayıldım: - Ergenekondu!.. İngiliz The Independent gazetesinin Ergenekon id- dianamesini anlatırken kullandığı şu benzetmeye ise kahkahalarla güldüm: - Dan Brown’un, “Da Vinci Şifresi” gibi!.. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, yaşanan ke- pazeliğin ardından, önce topu davanın hâkimlerinin üzerine atmasına, ardından ise Ergenekon davasının, “Türkiye’de görülmekte olan davalardan her- hangi biri olduğu” yolundaki savunmasına da çok güldüm.. Hafızam beni yanıltmıyorsa, Başbakanı bu davanın savcısı olduğunu söylemiş, zatıâlileri de davanın ne denli önemli olduğu yolunda sayısız açık- lamalar yapmıştı!.. Yanaşma gazetelerin, “Ergenekon davası salo- na sığmadı”, “küçük geldi”, “büyük davaya salon dar geldi” yollu, zekâ fakiri manşetlerine de bir te- bessümü çok görmedim tabii!.. Gülmediğim, dehşet içinde kaldığım, gazetecilik mesleği adına utanç duyduğum haber ve yorumlar da oldu doğal olarak… Tümünü anlatmaya bu köşe yetmez. Bir tanesine, Zaman gazetesinde kalem oynatan, bir zamanların hem ülkücü, hem Tansu Çiller danışmanı, bu dö- nemin iktidar yandaşı (eşi AKP milletvekilidir) Müm- taz’er Türköne’nin, “Ergenekonculuk” başlıklı ya- zısına bakalım… Türköne, çeşitli ülkelerde NATO kapsamında kontrgerilla örgütlerinin kurulmasıyla başlayan süre- ci anlatıp, sözü “yozlaşmış bir müsvedde” olarak nitelediği Ergenekon’a getirdikten sonra bakın ne di- yor: - Bu örgütün içinde, marjinal fikirlerine demo- kratik toplumda karşılık bulamayan, bu yüzden darbe peşinde koşan parti liderleri, kalem sahip- leri; çıkar peşinde koşan mafya bozuntuları, ye- tersiz ilmiyle yeterli şöhret peşinde koşan aka- demisyenler; güce, dolayısıyla şöhrete yakın ol- maya çalışan gazeteciler ve hakkında çok az şey bildikleri ülkelerinin tehlike içinde olduğuna ken- dilerini inandırmış ve bu tehlikeyi savuşturmak için kahraman rolüne soyunmuş emekli askerler var…” Türköne, davada yargılanan tüm sanıkları aynı tor- banın içine atıp bir güzel karıştırdıktan sonra, hükmünü de esirgemiyor: - Bunların tamamı suça bulaşmış olanlar. Bu yüzden yargı önüne çıkıyorlar!.. Daha başlayamamış bir davada yer alan sanıklar için yargıç edasıyla ve de hiç utanıp sıkılmadan böy- lesine haysiyet dışı yargılarda bulunmak, bir köşe ya- zarı tavrı değildir… Geçmişte de çok gördüğümüz üzere, bağlandığı kapının düdüğünü öttürenlere yal- nızca bir tek sıfat yakışır: - Tetikçi!.. Tetikçilerin akıbeti ise bellidir: - Dönem sona erdiğinde tarihin çöp sepetine atılmak!.. e-posta: [email protected] İ. GÜRŞEN KAFKAS 85 yıl önce gücünü ulusun- dan alan, insan haklarına say- gılı, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. İnsanla- rımız özgürlüğün tadına varmış, kul-tebaa yerine çağdaş bi- rey-yurttaş olmuştu. Yeni kurulan Türkiye Cum- huriyeti, 600 yıllık Osmanlı kül- lerinin dönüştürücü değişi- minden doğmuştu. Mustafa Kemal, “Demokrasi ilkelerinin en çağdaş ve mantıksal uygu- lamasını sağlayan yönetim şek- liydi Cumhuriyet” diyordu. Asıl olan kamu yararı ve toplum bi- linci düşüncesinin önceliğiydi. Buna göre, yönetimde ege- menlik koşulsuz ulusundu. Ül- kenin belirgin biçimi anayasa ile şekillenmişti. “Beyler!.. Yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz” ta- rihi duyurusuyla Mustafa Ke- mal, ulusal egemenliği müj- deliyordu. Bu duyuru, üniter devlet yapısına ulaşmanın da habercisiydi. “Benim en büyük eserim Cumhuriyettir” özde- yişi onun müjdelediği övünçtü. Laiklik Cumhuriyetin temel il- kelerindendir. Türkiye Cum- huriyeti, egemenliğin koşulsuz ulusun olması, ulusal bağım- sızlık ve üniter devlet yapısıy- la bütünleşmişti. Buna göre ülkenin bütünlüğü ve ulusal birlik, laik demokratik yönetimle olabilecekti. Mustafa Kemal Cumhuriye- ti kurdu, yaşamı sürecinde de korudu, düşünerek büyük iş- ler başardı. Ülkenin yenileş- mesi, gelişmesi ve çağdaş- laşması için cesurca yenileş- meci eylemlerde bulundu. Onun ilkeleri ve devrimleri ka- ranlıktan aydınlığa ulusça ge- çişin göstergesidir. “Genç- ler!.. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak olan sizlersiniz” özdeyişiyle her zaman güven duyduğu Türk gençliğine Cumhuriyeti emanet etti. Laik demokratik yönetimde hukuk devletini egemen kılmak, anayasal bir kuraldı. Amaç, di- nin siyasete etkinliğinin önlen- mesiydi. Cumhuriyetin içeriğin- de laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti ilkesi kavramının uygulanırlığı vardı. “Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi” olan bir yönetim biçi- midir. Kul olmak, emre uymak yerine bireysel özgürlük, ken- dine güven duymak erdemlili- ği etkendir. Cumhuriyetle birlikte, bilim ve kültürün yol göstericiliği, çağ- daş bir ulus olmanın temelini şekillendiriyordu. “Cumhuriye- tin temeli kültürdür”, “Yaşam- da en gerçek yol bilimdir” öz- deyişleri Mustafa Kemal’in ulu- suna-halkına çizdiği akıl ve bi- lim ağırlıklı yoldu. “Cumhuriyet benim karak- terimdir” özdeyişinde Atatürk; halkının özgür yaşamını, onur- sal yapısını, girişimciliğini, öz- güvenini kendisiyle örtüştüre- rek dile getirmişti. Bu yönetim biçimi Türk ulusunun özlemle- riyle örtüşüyordu. Cumhuriyet, ırk, din, dil ve sosyal sınıf ayrı- mı gözetmeksizin tüm bireyle- rin paylaştıkları ve yararlan- dıkları yönetimsel biçimdir. Cumhuriyet’e en ileri devlet şekli denilmesi bundandır. Cumhuriyet bireyci değil, bi- reyselliğe dayanır. Kişilerin kendilerini üstün, farklı kılma- larına olanak tanımaz. Cum- huriyet yönetiminde etnik ve dinsel toplumlar, ayrımsız tek bir ulusa dönüşerek yönetilir. “Benim manevi mirasım ilim ve akıldır” özdeyişi ülkemize ay- dınlanma ışığı tutan bu dönü- şümün kaynağıdır. Bugün, devletimizin laik, de- mokratik yapısı ve bölünmez bütünlüğü iç ve dış etmenlerin de işbirliğiyle kendi amaçları doğrultusunda sinsice gölge- lenmeye çalışılmaktadır. Ulu- sumuzun kültürel değerlerini, direnç noktalarını kırmak iste- yen karanlık güçler hedeflerine ulaşma uğraşındadırlar. Ülke yangın yeri gibi… Terör alev- lendirilmekte, ülkenin bütünlü- ğüne göz koyulmaktadır. Sö- mürgeci güçler, dün savaş ala- nında kaybettiklerini, bugün yayılmacı, çıkarcı, baskıcı giri- şimleriyle masa başında ger- çekleştirmek istemektedirler. Ülkemiz kirli, politik, dini ve çı- karcı yolsuzlukların sisli gün- lerini yaşamaktadır. “Atatürk ve Cumhuriyet” kav- ramları bir bütünün paydaları- dırlar. Bu paydalar Türk ulu- sunun sevgisiyle beslenmek- tedir. 85. yıl kutlamaları çerçeve- sinde 118 Lions yönetim çev- resi işbirliği ile Göztepe Lions Kulübü olarak 27 Ekim 2008 Pazartesi günü saat 13.30 – 16.30’da CKM’de (Caddebos- tan Kültür Merkezi’nde) “Ata- türk ve Cumhuriyet” konulu panel düzenlenecektir. Yönet- mekten onur duyacağım bu panelde Prof. Dr. Türkan Say- lan, Atatürk ve Cumhuriyeti; Prof. Dr. İrfan Erdoğan, Türk milli eğitiminin dünü ve bugü- nünü; Nazan Moroğlu, Türk hukuk sistemini; İnci Beşpınar, Atatürk’ün Türk kadınına ver- diklerini ve Müjdat Gezen, Atatürk’ün sanat ve sanatçıya bakışını anlatacakları bu pa- nelde, izleyicilere Cumhuriye- tin erdemliliğini, toplumsal de- ğerini Atatürk devrimleri ışı- ğında aktaracaklardır. Tüm okurlarımızın katılımları bek- lenmektedir. Bugün söz konusu olan ulu- sumuzun vazgeçilmez bütün- lüğü, birlik ve dayanışmasıdır. Ülkemiz Cumhuriyetin kazan- dırdığı çağdaş değerlerine sa- hip çıkmalıdır. 85. yıl kutlama coşkusunun sözde olma yerine özde olma- sı dileklerimle en büyük bay- ramımız olan Cumhuriyetimiz ulusuma kutlu olsun. Nâzım’ın bir şiirini uyarlayarak: “Çıra gi- bi / Ben yanmasam / Sen yan- mazsan / Biz yanmazsak / Na- sıl çıkar / Karanlıklar aydınlığa” Cumhuriyet aydınlığına son- suza dek ulusça ulaşmamız dileklerimle… Mahkeme Atatürk ve Cumhuriyet Mustafa Pınar: “Başbakan’ın savcısı olduğu Ergenekon davası için mahkeme, Meclis genel kuruluna taşınsın; yer sorunu olmaz!” Erol Barutçugil: “RTE şairleri karıştırmış. Alışkanlık işte, devlet yönetimini de belediye yönetimi ile karıştırıyor!” Yüksek Yerilim Hattı [email protected] Sağlık sisteminin sağlığı tehlikede... N’apalım, sağlık olsun! Galaksiden gelen çok gizli rapor UZAY yolunda bazı tüp geçit ve kara delik çalışmalara katılan İlker Çamkır, tesadüfen uğradıkları sivri bir galaksiye bağlı kuyruklu yıldızdan alelacele ve heyecan içinde bildiriyor: “İki molekül hidrojen ve bir molekül oksijen atomu almak için hiçbir yere konmadan uğradığımız galaksinin kuyruklu yıldızında gerçekten çok ilginç olaylar yaşanıyor. Burada bir yandan kovuşturması başlayan öte yandan soruşturması süren bir çete davasında ‘İlhan Abi’ kod adıyla anılan çete üst yönetiminden bir kişinin, yakın zamanda pek çok kez tanımlanamayan bazı uzay canlıları ile görüştüğü Galaksilerarası Güvenlik Konseyi’nden gelen çok gizli raporla tespit edilmiş bulunuyor. Bu raporun, taraftar organlarına ışınlandıktan sonra küçük de olsa bazı değişiklikler ile yayımlanması soruşturmanın gizliliği gereği olduğu anlaşılıyor. Burada taraftarların oluşturduğu manyetik cephe rüzgârlarına yakala dendiği söyleniyor. Yalakalar estirdikleri rüzgârlarla kısa sürede zengin bir yıldız kümesine sahip olabiliyor.” SESSİZ SEDASIZ (!) KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci mynet.com HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Mersin ve Hatay yöresine özgü, cevizli bir hamur tatlõsõ. 2/ Eski Yunan kentlerinde pa- zaryeri... Bir mal ya da hiz- metin piyasaya sürülmesi. 3/ Şe- ker ve nişastay- la yapõlan bir tatlõ. 4/ Tavana asõlan, süslü aydõnlat- ma aracõ. 5/ Bir burç adõ... Sacda pişirilen bir tür uzun pide. 6/ Tütün dizmek ve ku- rutmak için kullanõlan üstü kapalõ sergi... Sõ- kõ dokunmuş bir tür pamuklu kumaş. 7/ İn- san sesiyle ezgili sesler çõkarma, müzik yapõt- larõnõ seslendirme sanatõ... Bir gösterme sõfatõ... Bir za- man birimi. 8/ Ankara’nõn Beypazarõ ilçesinde çõkarõ- lan madensuyu. 9/ Tantal elementinin simgesi... Kazak başkanlarõna verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Dağçayı” da denilen ve halk hekimliğinde kulla- nõlan õtõrlõ bir bitki. 2/ Yurdumuzun bir bölgesi... İri ta- neli bezelye. 3/ Musevilerin yõlbaşõ bayramõ. 4/ Er- menistan'õn başkenti... Eski Mõsõr’da güneş tanrõsõ. 5/ Kõsa boylu kimse... Bulgur, domates, biber, soğan, may- danozla yapõlan ve asma yaprağõna sarõlõp çiğ olarak yenen bir yiyecek. 6/ Belirti... Venedik’te basõlan ve Osmanlõ devletinde de kullanõlan altõn sikke. 7/ Rize’nin bir ilçesi... Umman’õn plaka imi. 8/ Bir nota... Asma kütüğü. 9/ Sulak yer... Tevfik Fikret’in, şimdi müze olarak kullanõlan evi. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 K E L O Ğ L A N E S İ R A Y A S L İ K İ T N U O R İ J İ N A L Ğ T İ İ Z İ N L A N İ Ş P A A Y N A Z S A Z N A L İ P A R İ S U N A Z İ K 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN www.mumtaz-arikan.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle