Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Merkezi İngiltere’de bulunan Genç
Türkler Kulübü,Türkiye’deki ağaç sefer-
berliğine katkı sağlamak amacıyla Lon-
dra’da fidan kampanyası başlattı. Genç
Türkler Kulübü üyesi Özlem Bedeş, İn-
giltere’ye eğitim ve iş amacıyla giden
gençlere yardımcı olmak ve burada ya-
şayan Türk gençler arasında iletişimi
sağlamak amacıyla çalışan gençler ta-
rafından 2002 yılında kurulan Genç
Türkler Kulübü’nün, İngiltere’de eğitim
gören gençlere yapılan yardımların yanı
sıra Türkiye’deki çeşitli okullara ve sivil
toplum kuruluşlarına kendi aralarında
toplanan maddi yardımları ulaştırdıkla-
rını söyledi. Son olarak Sıvas Divriği’de
Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve
TanıtmaVakfı (ÇEKÜL) işbirliğiyle Genç
Türkler Cumhuriyet Ormanı Projesi baş-
lattıklarını kaydeden Bedeş, oluşturula-
cak orman için ÇEKÜL’den 7 bin fidan al-
dıklarını ve bunları Londra’da yaşayan
Türklere bir ücret karşılığı satarak, elde
edilecek gelirle ormanın oluşturulmasına
katkı sağlayacaklarını söyledi. Bedeş,
kampanyaya Türkiye’den de destek bek-
lediklerini, katkı sağlamak ve ayrıntılı bil-
gi almak isteyenlerin 0781 381 09 27 ve-
ya 0771 156 38 75 numaralı telefonlar-
dan veya www.youngturks.eu adresle-
rinden kendilerine ulaşabileceklerini söz-
lerine ekledi.
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Gündemin iki temel konusu, ekonomide ve te-
rörle mücadelede tablo bu.
Hükümetin ekonomiyi yönetmek için geliştirdi-
ği yöntem şöyle:
Kimse olumsuz bir gelişmeden söz etmeyecek.
Herkes, ne olursa bunu olumluya yoracak. Kimi
olumsuz göstergeler ortaya çıktığında söylen-
meyecek. Buna öncelikle iş dünyasının içindeki in-
sanlar uyacak!
2001 krizi öncesinde Dünya Bankası’ndan
IMF’ye her kesim, Türk ekonomisi için şu tanımı
kullanıyordu:
Muhteşemsiniz!
Bugün de aynı çevrelerden şu tür demeçler oku-
yunca, yazı aramızda, ürperiyorum:
Çok sağlam bir mali tablonuz, bankacılık sis-
teminiz var. Dünya ekonomisinde sözü olan bir ül-
ke haline geldiniz!
Terörle mücadelede ise hükümetin benimsediği
temel yol şu:
Benden uzak dursun da ne olursa olsun!
Olmaz, olamaz... İş dönüp dolaşıp siyasal so-
rumluluğa gelir. Son birkaç gün içindeki gelişmeler
de bu yönde.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Baş-
buğ’un önceki gün yaptığı açıklama bunun bir gös-
tergesi... Terörle mücadelede tek sorumlu olarak
gösterilmek istenen asker, kendisine yönelik
medya operasyonuna çok sert karşılık verdi. Or-
tada basın özgürlüğünün boyutlarını aşan, sistemli,
planlı, programlı, hedefli bir durum var. Küresel ku-
şatma, terör örgütü yerine orduya “silahları bırak”
diyor!
Bunun devamında nasıl bir istemin geleceğini
kestirmek zor değil...
Eğer hükümet, 2 turlu 6 saatlik görüşmeler so-
nucunda işi koordinasyon sorununa indirgemek
yerine, kamuoyuna güven veren bir biçimde te-
rörle mücadelenin çerçevesini anlatsaydı, daha
farklı bir tablo olurdu. Başbakan bunun tersine,
“Asker ne istiyorsa verdik, vereceğiz”, “Baykal,
Bahçeli muhatabım değil” türünden çıkışlar ya-
pınca, asker kendisini anlatmak zorunluluğunu
duydu. Buna meydan vermemek, işleri bu noktaya
getirmemek hükümetin sorumluluğu ve görevi...
Ankara’daki bu dağınıklığın bir nedeni daha var...
Ne diyor anayasamız:
Cumhurbaşkanı, devlet kurumları arasındaki
dengeyi, koordinasyonu sağlamakla görevlidir.
Cumhurbaşkanı Gül bunu yerine getiriyor mu?
Her şeyden önce zaman olarak bunu yapması
çok zor; zira, Ankara’da fazla kalmıyor!
Bize öyle geliyor ki; Gül dönemiyle birlikte as-
kerler, devlet katında kendilerini bir doz daha yal-
nız hissediyorlar.
Başbakan’ın dünkü açıklamasına değinelim. De-
di ki:
“Terörle mücadelenin başarısı birlikte ortak bir
kararlılıkla karşı durmamıza bağlıdır. Genelkurmay
Başkanımız da haklı olarak buna vurgu yapmıştır.
Elbette basın hürdür. Eleştirme hakkı da vardır. Bu-
na mukabil kendilerine yapılan eleştirilere de ce-
vap hakkı vardır. Verilen cevabın üslubundan ve
sertliğinden şikâyet edenler önce dönüp bir de ken-
dilerine baksınlar. Hiç ayna karşısında durmadan
bu süreci devam ettirme hakkına da sahip değil-
ler...”
Medya yanını ayrı bir yazı konusu yapacağız.
Ancak aynaya bakması gerekenler arasında bir
kişi daha var:
Başbakan...
Aksi halde ülkenin durumu ayna karşısında bi-
le tanınmayacak hale gelebilir!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
AKP seçim hazırlıklarına çoktaaan başladı. RTE’nin
şu ve bu vesile ile durmadan illeri gezmesindeki asıl
amaç; seçimi kazanmanın yollarını araştırmak veya
kaynağı devlet kesesi olan yeni olanaklar bularak seç-
meni AKP’ye bağımlı duruma getirmek!
Kömür yardımına yaz ortasında başladı. Yoksulla-
ra devlet yardımını ikiden üçe çıkardı. Kuşkunuz ol-
masın yiyecek giyecek paketlerinin hazırlığı sürüyor.
Kim bilir daha niceleri…
Muhalefet partileri, örneğin CHP, AKP’nin seçme-
ni bağlayan parasal yöntemlerine karşı ne yapabilir?
Çok şey yapabilir. Bölgesel, kentsel kimi vaatler dı-
şında kullanacağı başka silahlar yok mu? Var!
Örneğin yurdu bir baştan öteki başa saran yolsuzluk
olayları öncelik alıyor.
AKP’li belediyelerin halka maddi yardımlarda bu-
lunurken bir yandan da partili veya partiye yakın olan-
ların zenginleşmesine olanak sağladıklarını Mısır’daki
sağır sultan bile duydu.
AKP’nin masumluk maskesini indirmek sadece mer-
kezdeki büyük yolsuzluk olaylarını dillendirmekle ol-
muyor.
Yerel yönetimlerdeki pek çoğu halk arasında ko-
nuşulan yolsuzluk olaylarını hemen her ilde ilçede bel-
geleriyle tabii seçimden en az bir ay önce gündeme
getirmek ve fakir fukara yoksul gureba edebiyatı ya-
pan iktidar partisinin gerçek yüzünü sergilemek ge-
rekiyor.
AKP belgeli muhalefetten o denli korkuyor ki; ör-
neğin partinin ikinci adamı Dengir Bey, Kemal Kı-
lıçdaroğlu’nun belgelerle kanıtladığı olayları geçen
haftanın salı günü karşı belgelerle çürüteceğini ilan et-
ti.
Salılar geçiyor. Dengir Bey’den ses çıkmadı. Ortağı
olduğu şirketin hayali ihracat yaptığı kanıtlandı. Hü-
kümetinden aldığı belge; ortağı olduğu, yönetiminde
bulunduğu şirketin altında imzası olan başvuru ile (da-
ha önce kilolarla uyuşturucuyla yakalanan) TIR’ları-
nın gümrüklerde denetime tabi tutulmamasını istediğini
doğruluyor.
Deniz Feneri olayının kapanmasını neden istiyor
AKP? Çünkü halkın din duygularını kullanarak toplanan
paralarla siyaset yapmak, oy toplamak gibi bir ara-
cın ellerinden kaydığını görüyor.
İktidarda kalmak, yerel seçimleri kazanmak için her
yola başvurabilirler.
Zira RTE, yerel seçimleri kazanırsa ulusun 2007’de
kendisine verdiği yetkiyi bir kez daha tazelediğini ilan
etmeye hazırlanıyor.
CHP, yerel seçimlere hazırlanırken belediye baş-
kan adaylarını halkın beğenisini kazanmış kişilerden
seçmeye özen göstereceğinin ilk işaretlerini veriyor.
Ankara’da bugün ne yapılmışsa bunların fikirsel ve
yapısal temellerini atan Murat Karayalçın’ı Ankara
Anakent Belediye Başkanı adayı seçiyor.
Karayalçın siyaset alanındaki talihsizliği bir yana; be-
lediyeci olarak Ankaralılara ve CHP’ye (pek çok yo-
rumcunun belirttiği gibi solda birleşmeye) hizmet ve-
recek yetenekte bir politikacı.
Karayalçın’dan sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun İs-
tanbul adaylığı da gerçekleşirse; CHP topluma din ve
para ile beyinleri yıkamadan hizmet vermenin ne de-
mek olduğunu kanıtlayacağı gibi genel seçimlere sağ-
lam temeller atarak girme olanağını da kazanacak.
Karayalçın’ın adaylığı Melih Gökçek’i fena halde
korkutmuş olmalı ki, Baykal’la görüşmesinden hemen
sonraki saatlerde kendisine bağlı kimi iletişim ka-
nallarında Karayalçın’a tutarsız, modası mazide kal-
mış kimi olaylarla saldırıya girişti.
Kuşku yok Ankara’da Karayalçın, İstanbul’da Kı-
lıçdaroğlu altı yıldır bu kentlerdeki yolsuzlukları bir bir
kamuoyuna anlatacaklar.
Bu arada Ankara’da anakent belediyesini kazan-
mak hesapları yapan, ne ki son yerel seçimde Çan-
kaya dışında hemen her ilçede seçimi yitiren CHP, bu
seçimde Çankaya’yı yitirmemenin hesaplarını da
yapmalı.
Zira Melih Gökçek Çankaya’yı AKP’ye kazandırmak
için üstün bir çaba gösteriyor. CHP Çankaya Bele-
diyesi ise bu çabaları olanakları çerçevesinde karşı-
layamıyor.
Bugünkü Başkan Muzaffer Eryılmaz’la başarıyı ara-
mak yerine Çankaya’ya Çankayalıların benim bele-
diye başkanım diyebilecekleri bir aday bulmak ge-
rekiyor.
Zira Cumhuriyet’e yazı yazmakla… Lozan, Atatürk
edebiyatı ile seçim kazanmak olanaksız.
CHP politikaları yeni bir yol ayrımında. Partinin de-
ğil halkın benimsediği insanlarla yürümeye hazırlanıyor.
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 17 EKİM 2008 CUMACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 22
Edirne PB 24
Kocaeli PB 24
Çanakkale PB 23
İzmir B 25
Manisa PB 26
Aydın B 28
Denizli PB 25
Zonguldak PB 21
Sinop PB 22
Samsun PB 21
Trabzon B 20
Giresun PB 20
Ankara PB 20
Eskişehir PB 21
Konya PB 20
Sıvas PB 16
Antalya PB 27
Adana PB 26
Mersin PB 27
Diyarbakır PB 25
Şanlıurfa PB 26
Mardin PB 25
Siirt PB 25
Hakkâri Y 18
Van Y 17
Kars Y 16
Oslo PB 10
Helsinki Y 10
Stockholm Y 8
Londra PB 14
Amsterdam PB 13
Brüksel Y 11
Paris PB 13
Bonn PB 13
Münih B 12
Berlin Y 13
Budapeşte Y 13
Madrid PB 24
Viyana Y 13
Belgrad Y 18
Soyfa PB 23
Roma Y 22
Atina PB 24
Zürih Y 13
Moskova Y 12
Aşkabat Y 32
Astana PB 11
Taşkent PB 31
Bakû PB 20
Bişkek PB 22
Tiflis Y 22
Kahire PB 26
Şam B 26
Yurdun kuzey, iç ve
doğu kesimleri par-
çalı ve çok bulutlu,
Doğu Anadolu’nun
doğusu ile Artvin ve
Rize çevreleri sağa-
nak ve gökgürültülü
sağanak yağışlı diğer
yerler az bulutlu ge-
çecek. Hava sıcaklığı
kuzey kesimlerde 2
ila 4 derece artacak.
AYŞE SAYIN
ANKARA - Adalet Bakanlõ-
ğõ’nda çocuklarõn cinsel istisma-
rõna ilişkin suçlara bakan Yargõ-
tay 5. Ceza Dairesi’nin önerileri
doğrultusunda evlenme yaşõnõ
14’e indiren, tecavüzde şikâyet
yaşõnõ 15’ten 14’e düşüren yasa
değişikliği için hazõrlõk yapõldõğõ
ortaya çõktõ. Düzenleme yasala-
şõrsa, 14 yaşõndaki çocuğu taciz-
den yargõlanan dinci Anadolu’da
Vakit gazetesi yazarõ Hüseyin
Üzmez de cezadan kurtulacak.
Adalet Bakanlõğõ’nda 9-10
Ekim tarihlerinde Türk Ceza Ya-
sasõ’nõn (TCY) özellikle çocuk-
larõn cinsel istismarõna dönük
maddeleriyle ilgili değişiklik öne-
rilerini görüşmek üzere bir top-
lantõ yapõldõ. Adalet Bakanlõğõ
Kanunlar Dairesi Genel Müdür-
lüğü, Yargõtay 5. Ceza Dairesi,
Ankara Çocuk Savcõsõ, Ankara
Barosu ve Adli Tõp Kurumu tem-
silcisinin katõldõğõ toplantõda ço-
cuklarõn cinsel istismarõna dönük
suçlarla ilgili yapõlacak değişik-
likler masaya yatõrõldõ. CHP An-
kara Milletvekili Canan Arıt-
man’õn bebeklere tecavüz eden-
lere “ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezası” verilmesini öngö-
ren yasa önerisinin de görüşüle-
rek kabul edildiği toplantõda,
“çocukların cinsel istismarı-
na” yönelik suçlara bakan Yar-
gõtay 5. Ceza Dairesi’nden ilginç
öneriler geldi. Toplantõda önce
“Reşit olmayanlarla cinsel iliş-
ki” başlõklõ, “cebir, tehdit ve hi-
le olmaksızın 15 yaşını bitirmiş
olan çocukla cinsel ilişkide bu-
lunan kişinin, şikâyet üzerine,
6 aydan 2 yıla kadar hapis ce-
zasıyla cezalandırılması” hük-
münü düzenleyen 104. madde
tartõşõldõ. Yargõtay 5. Ceza Dairesi
temsilcileri, halen 15 yaşõn üs-
tündeki çocuklarla cinsel ilişkiyi
“şikâyete bağlı” olarak ceza-
landõran düzenlemede, yaş sõnõ-
rõnõn 14’e indirilmesini isterken,
çocuğun yanlõş seçim yapabile-
ceği, cinsel ilişki yaşõnõn düşme-
si de dikkate alõnarak, anne-ba-
baya da şikâyet hakkõ tanõnmasõ-
nõ istedi. Ankara Barosu temsil-
cisi Türkay Asma, tecavüzde şi-
kâyet yaşõnõ 14’e indiren öneriye
karşõ çõktõ. Tartõşmalarõn ardõndan
14 yaş önerisi kabul edilmezken,
hem çocuğa hem de aileye şikâ-
yet hakkõ tanõnmasõ, çatõşma ol-
masõ durumunda hâkimin sosyal
inceleme raporu almasõ; aynõ
maddeye, ensest ilişki halinde
cezanõn 2 ile 6 yõla kadar arttõrõl-
masõna ilişkin hüküm eklenmesi
benimsendi.
Yargõtay 5. Ceza Dairesi tem-
silcilerinden ayrõca Medeni Ya-
sa ve TCY’de hâkim iznine bağ-
lõ olarak 16, rõza ile 17 olan ev-
lenme yaşõnõn 14’e indirilmesi, te-
cavüzcünün tecavüz ettiği kişiy-
le evlenmesi durumunda, cezanõn
ortadan kaldõrõlmasõna ilişkin es-
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve
Kõrklareli Milletvekili Turgut Dibek, AKP
Sakarya Milletvekili Şaban Dişli ve Silivri
Belediye Başkan Yardõmcõsõ Namık Öndeş
hakkõnda “görevlerinin sağladığı nüfuzu
kötüye kullanmak suretiyle ilgili
belediyeleri imar planı değişikliğine
icbar ettikleri, kendilerine ve başkasına
yarar sağladıkları” gerekçesiyle suç
duyurusunda bulundu.
CHP’li Dibek, dün Ankara Adalet
Sarayõ’na giderek İstanbul Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na iletilmek üzere suç
duyurusu dilekçesini Ankara Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na sundu.
Dibek yaptõğõ açõklamada,
Kõlõçdaroğlu’nun Dişli hakkõnda,
Silivri’deki bir arazinin imar değişikliğiyle
ilgili bir belgeyi kamuoyuna açõklamasõna
karşõn bu konuya ilişkin resen bir
soruşturmanõn yapõlmadõğõnõ belirtti.
Kõlõçdaroğlu’nun önceki gün de konuyla
ilgili başka bir belgeyi kamuoyuna
açõkladõğõnõ ifade eden Dibek, Dişli ve
Öndeş hakkõnda, Türk Ceza Yasasõ’nõn
(TCY) 250/1. maddesinde düzenlenen
“irtikâp” suçlamasõyla Silivri Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na gönderilmek üzere Ankara
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na suç
duyurusunda bulunduklarõnõ kaydetti.
Dibek, “Gerek İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nin gerek Silivri
Belediyesi’nin bu olayda ne kadar
yolsuzluklar içerisinde olduğunu
görüyoruz” dedi.
SELAHATTİN GÖKATALAY
MALATYA - Malatya’daki Zirve
Yayõnevi’nde biri Alman üç kişinin öl-
dürülmesiyle ilgili davanõn 12’nci
duruşmasõnda tanõk Varol Bülent
Aral’õn ifadesine başvuruldu. Aral, da-
ha önce verdiği ifadelerin tamamõnõn
kurgu olduğunu belirterek kafa karõş-
tõrmaya çalõştõ. Ancak Aral, daha son-
ra “Kurgular gerçeklerden yola çı-
kılarak yazılır. Ben eti kemikten ayı-
rıyorum. İsteyen eti, isteyen kemi-
ği yer” dedi.
Malatya 3. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’ndeki duruşmada konuşan Varol
Bülent Aral, sanõklardan bir tek Em-
re Günaydın’õ 2006 yõlõnõn sonba-
harõnda Malatya Birlik gazetesinde ça-
lõştõğõ 3 günlük sürede tanõdõğõnõ, di-
ğer sanõklarõ tanõmadõğõnõ söyledi.
Aral, Günaydõn’la misyonerlikle ilgi-
li bir konu konuşmadõğõnõ, PKK’yle il-
gili konuştuklarõnõ söyledi. Aral, mah-
keme heyetinin, 3 Mayõs 2007’de
Adõyaman Kapalõ Cezaevi’nde Zirve
Yayõnevi davasõ ile ilgili verdiği ifa-
denin doğru olup olmadõğõ yönünde-
ki sorusuna şu yanõtõ verdi:
“3 Mart 2008 tarihinde burada da
ifadem alındı. O ifadelerdeki an-
lattıklarım, Ergenekon olayı ile il-
gili yazmayı düşündüğüm bir kita-
bın kurgusudur. Kitabımın ismi
‘Teferruat’. Onlar ‘Önemli olan va-
tan, gerisi teferruat’ diyorlar ya.”
Mahkeme başkanõnõn ifadelerde
kurgudan söz edilmediğini anõmsat-
masõ üzerine Aral, “Ben söylemiştim,
yazmamışlar. Altını imzalarken
okumadım” diye karşõlõk verdi. Mah-
keme başkanõnõn “kurgunun hangi
bilgilere dayandığını” sormasõ üze-
rine Aral, “İyi bir edebiyat okuyu-
cusuyum” dedi.
Mahkeme heyetinin Adõyaman’da
Kalaşnikof silahla yakalandõğõ olayõ
anõmsatmasõ üzerine Aral, “Silahı, 10
yaşında bir çocuğun elinde kamuf-
lajlı gördüm. Onun elinden aldım.
Eski Saray Polis Karakolu’ndaki bir
memurla aramız bozuktu, oraya
götürmek istemedim. Aynı cadde
üzerindeki bir başka karakola gö-
türdüğüm sırada yolda yakalan-
dım” diye konuştu. Mahkeme heye-
tinin, “Bu anlattıkların da kurgu gi-
bi” demesine karşõlõk Aral, “Kurgu
olarak algılanıyorsa MOBESE ka-
merası koysunlar. Hrant Dink ola-
yında kameranın faydası görüldü”
dedi.
Yakalanõrken üzerinde ezilmiş ola-
rak bulunan flash diskin emniyet ta-
rafõndan çözüldüğünü ve içinden Hiz-
bullah Marşõ çõktõğõnõ belirten cum-
huriyet savcõsõna yanõt veren Aral,
“Flash diski tesadüfen yolda bul-
dum. Lübnan’daki Hizbullah’ı des-
teklemek suç değil. Türkiye’deki
Hizbullah’a kesinlikle sempati ile
bakmıyorum” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, Taraf gazetesine
verdiği bir demeçte, “Veli Küçük’ün
cezaevinde olmasını hazmedemi-
yorum” dediğini anõmsatõnca Aral,
“Veli Küçük bir zanlı. Suçlu olun-
ca bu düşüncemi bir daha düşüne-
ceğim” dedi. Aral, ajandasõndaki
Mehmet Ağar, Kemal Kerinçsiz,
Tuncay Özkan’la ilgili yazõlarla ilgili
bir soruya da “Birtakım bilgiler gel-
di, değerlendirmek için not ettim”
diye yanõt verdi.
Mahkeme heyetinin, “Sen kimsin
de sana bilgi geliyor” sorusuna Aral,
“Polis ve subay çevrem çoktur, çay
içiyoruz, konuşuyoruz” şeklinde
karşõlõk verdi.
İfadesi sõrasõnda “Vuracak biri
olsaydım, önce bizim imamları vu-
rurdum. Hıristiyanlara sıra gel-
mezdi” diyen Aral’õn bir siyasi parti
ile ilgili olarak terör bağlantõsõ iddia-
sõnda bulunmasõ üzerine cumhuriyet
savcõsõ “Bu söylediklerinin hepsi
defterinde yazıyor. Biraz önce bun-
lar için ‘Hepsi kurgudur’ dedin” di-
ye konuştu. Aral da “Kurgular ger-
çeklerden yola çıkılarak yazılır.
Ben eti kemikten ayırıyorum. İste-
yen eti, isteyen kemiği yer” dedi.
Sanõk Emre Günaydõn ise Aral’õn
açõklamalarõna tepki göstererek “Ta-
nıkla misyonerlikle ilgili konuştuk.
Madem konuşmadık, konu ile ilgi-
li bu kadar şeyi nasıl biliyor?” diye
konuştu. Mahkeme başkanõnõn “Seni
olayı gerçekleştirmen konusunda bu
mu ikna etti?” sorusuna Günaydõn,
“Cevap vermeme hakkımı kullanı-
yorum” diye yanõt verdi. Aral ise
“Emre Günaydın, hiçbir şeyi ha-
tırlamıyor, yalan hastalığına tutul-
muş olmalı. Tedavi görmeli” dedi.
Aral, müdahil avukatlarõnõn so-
rusu üzerine Adõyaman ve Malatya
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mü-
cadele Şubesi ekiplerince tehdit
edildiğini anlattõ. Emniyet’ten bir-
likte çalõşma teklifi aldõğõnõ ileri sü-
ren Aral, şunlarõ söyledi:
“2 Ekim’de tutuklandığımda sivil
iki polisin yanıma gelip, ‘Sana sen-
den olur her ne olursa, başõn ağrõmaz
dilin rahat durursa’ dedi. Polise, ‘Bu-
nu Veli Küçük’ün söylediğini duy-
muştum, sen kimden duydun?’ diye
sordum. O da ‘Atalarõmõzdan duy-
dum’ dedi.”
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) – CHP Grup Başkan-
vekili Kemal Kılıçdaroğlu,
AKP Rize Milletvekili Ali Bay-
ramoğlu’nun da hayali ihra-
cattan yargõlandõğõnõ belirte-
rek, “Bayramoğlu sahtekârlık
yapıyor. Benim hakkımda
dava açmasını bekliyorum.
O zaman sahtekârlık dosya-
larını yargıya teslim edebili-
rim” dedi.
Kõlõçdaroğlu, partisinin İzmir
il başkanlõğõnda gazetecilerle
buluştu. AKP’nin “yolsuzluk-
ların odağı haline” geldiğini,
partinin iki numaralõ isminin
hayali ihracat yaptõğõnõn belge-
lerle ortaya çõktõğõnõ belirterek,
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’a “Neden hâlâ hayali ih-
racat yapan insanları tutu-
yorsunuz” diye sordu.
Dengir Mir Mehmet Fırat’õn
ardõndan Ali Bayramoğlu’nun da
hayali ihracattan yargõlandõğõnõ
söyleyen Kõlõçdaroğlu, “Bay-
ramoğlu sadece hayali ihracat
yapmakla kalmıyor, devletin
gümrüklerinin yapması gere-
ken bir olayı da kendi adamı-
nı görevlendirerek yapıyor.
Sahtekârlığı iki kat yapıyor.
Ali Bayramoğlu’nun benim
hakkımda dava açmasını bek-
liyorum. O zaman sahtekârlık
dosyalarını yargıya teslim ede-
lim istiyorum” diye konuştu.
Kõlõçdaroğlu, Silivri Belediye
Başkan Yardõmcõsõ Namık Ön-
deş’in işadamõ Mehmet Kara-
su’dan 80 bin YTL para alma-
sõyla ilgili açõkladõğõ belgeye
yönelik savunmalarõ, inandõrõcõ
bulmadõğõnõ da söyledi. Kõlõç-
daroğlu, “Karasu madem yar-
dımları başkan yardımcısı üze-
rinden yapıyor o zaman bu-
güne kadar olan yardımların
banka dekontlarını da ortaya
çıkarmalıdırlar” dedi.
Kõlõçdaroğlu, Ankara Büyük-
şehir Belediye Başkanõ Melih
Gökçek ve diğer AKP’li beledi-
yeler hakkõnda da yakõn zaman-
da yolsuzluk dosyalarõ açõkla-
yacaklarõnõ söyledi.
ki TCY’de olan hükmün yeniden
konulmasõ, TCY’nin 102. mad-
desinde eşin tecavüzü durumun-
da 2 yõldan 7 yõla kadar olan ce-
zanõn erteleme kapsamõna giren 6
aydan 1 yõla düşürülmesi önerileri
geldi. Toplantõya katõlanlarõn bü-
yük bölümü öneriye karşõ çõkar-
ken, Yargõtay temsilcisi değişik-
lik istemlerini “toplum gerçek-
leri”ne dayandõrdõ. Yargõtay tem-
silcisi, mahkemelerde yargõçlarõn
karşõsõna 14 yaşõnda, kucağõnda
çocuklu kadõnlar çõktõğõnõ, aile-
lerin çok güç durumda kaldõğõnõ
belirterek eski TCY’deki bazõ
düzenlemelere dönülmesi gerek-
tiğini savundu. Ankara Barosu
Temsilcisi Asma ise tecavüzcü ve
ona yardõm ve yataklõk yapan
ailenin değil, çocuğun haklarõnõn
korunmasõ gerektiğini, bu deği-
şikliklerin çocuk ve kadõn hakla-
rõndan geri adõm anlamõna geldi-
ğini belirterek önerilere karşõ çõk-
tõ.
Toplantõyla ilgili bilgi veren As-
ma, toplantõda önerilere destek
çõkmamasõnõn, bundan vazgeçil-
diği anlamõna gelmediğine dikkat
çekti. Yargõtay Ceza Dairesi’nin
çocuk istismarõna ilişkin suçlara
baktõğõ için etkili bir daire oldu-
ğunu belirten Asma, “Burada sa-
dece bizim görüşlerimiz alındı.
Zaten toplantıdan sonra Yar-
gıtay temsilcisinin, Adalet Ba-
kanlığı temsilcisine ‘tasarõlar bi-
zim söylediğimiz gibi hazõrlansõn’
dediğini duydum” dedi. Asma,
mevcut düzenlemede 16 yaş al-
tõndaki çocuklara evlenme yasa-
ğõ olduğunu, 15 yaşõn altõndaki
çocukla cinsel ilişkinin şikâyete
bağlõ olmaksõzõn suç sayõldõğõnõ
belirterek, baro olarak bunlar-
dan geri adõm atõlmasõna karşõ çõ-
kacaklarõnõ bildirdi.
Arıtman’dan sert tepki...
Evlilik yaşõnõn ve reşit olma-
yanlarla cinsel ilişkide şikâyet
yaşõnõn düşürülmesine ilişkin dü-
zenlemeye sert tepki gösteren
CHP’li Arõtman, bunlarõn “Hü-
seyin Üzmez’i kurtarma dü-
zenlemesi” olduğunu söyledi.
Kadõn ve çocuk haklarõ konu-
sunda sağlanan haklardan geri
adõm atõlmasõna izin vermeye-
ceklerini belirten Arõtman, “Bu
değişiklikler çocukları koru-
masız bırakıyor, Türkiye İran-
laştırılmak isteniyor. 16 milyon
çocuğu AKP’nin insafına terk
etmeyeceğiz” görüşünü dile ge-
tirdi.
Düzenlemeden yararlanacağõ
belirtilen dinci Anadolu’da Vakit
gazetesinin 78 yaşõndaki yazarõ
Hüseyin Üzmez, Bursa’nõn Mu-
danya ilçesinde düzenlenen ope-
rasyonda 14 yaşõndaki B.Ç’ye
“cinsel istismar” da bulunduğu
gerekçesiyle tutuklanmõştõ.
Üzmez’e özel yasa hazırlığı
Zirve Yayınevi davasında, Aral eski ifadesini reddetti
Bayramoğlu’na‘sahtekârlık’suçlaması
Londra’dan Sõvas’a 7 bin fidan
CHP’den Şaban Dişli
hakkında suç duyurusu