24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EKİM 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Amerika ve TSK’nin Görüş Ayrılıkları ABD’nin Türkiye ve Ortadoğu’ya yönelik politi- kaları, 2000’li yıllarda daha da netleşmeye başla- dı. Açık ve örtülü politikaları gerçekleşen uygula- maları göz önüne aldığımızda bunu, kuşkuya meydan vermeyecek bir biçimde görebiliyoruz. Öte yandan TSK’nin BOP, Kürdistan, mikro mil- liyetçilik, laiklik, sosyal devlet, dinci oluşumlar, AB süreci, Türkiye’nin bütünlüğüne yönelik po- litikalar, Atatürkçülük ve Kıbrıs konularındaki gö- rüşleri de biliniyor. TSK; bazen “resmi açıkla- malarıyla, bazen yarı resmi beyanlarıyla”, kimi za- man da fiili tutumu ile görüşlerini kamuoyuna ve ilgili kurumlara yansıtmaktadır. ABD’nin politika, uygulama ve tutumu ile TSK’ninkileri karşılaştırdığımız zaman çok önem- li ayrılıkların ortaya çıktığını görüyoruz. Bunların başlıcalarını aşağıda sıralayalım; 1) Ilımlı İslam (siyasal İslam) ve dinci yapılan- malar konusundaki farklar çok büyük.. ABD Türkiye’de,“Ilımlı İslam devletini” resmi politika- sı haline getirmiştir. Köktendinci siyasal partiler aracılığı ile Cum- huriyetin çağdaş değerleri yerine,“İslamcı de- ğerleri ve yapılanmayı” tercih ettiğini açık olarak göstermiştir. Bu seçenek, “ABD, İngiltere ve İs- rail’in” ortak tutumunu yansıtır. ABD ve İngiltere’nin “telkinleri ile”, Avrupa Bir- liği de 2004’ten beri bu çizgiye iyice yakınlaştı. ABD’nin siyasallaşmış İslam (Ilımlı İslam) mo- deline,TSK şiddetle karşı çıkmaktadır. NATO için- de, “nesnel ve teknik anlamda Batılılaşmak iste- yen TSK”, ABD’nin “öznel olarak İslamcı tercihi karşısında” zorlanmaktadır. (*) 2) TSK, ABD’nin BOP’sine karşıdır. Özellikle 2003-2008 döneminde Bağdat’ta ve Irak’ın ku- zeyinde izlenen Amerikan politikalarının,“Türki- ye’yi hedef almaya başlaması karşısında”, TSK’de rahatsızlık artmıştır. BOP’nin esasında, Lozan’ı ve Türkiye Cumhu- riyeti’ni hedef almakta oluşu, bu rahatsızlığı de- rinleştirmektedir. Washington; Ankara’yı Irak’ın ku- zeyindeki ayrılıkçı oluşumu tanımaya ve onu des- teklemeye zorluyor. TSK, buna karşı tavır alıyor. 3) ABD PKK’nin siyasallaşmasını ve DTP’nin “ka- bullenilmesini” istiyor.TSK aynı görüşte değildir. Çekiç Güç’te değişim 4) Pentagon Çekiç Güç’ün daha kapsamlı ha- le getirilmesini istiyor. Buna karşılık TSK, Çekiç Güç’ün kabulünün büyük hata olduğunu açık açık söylemeye başladı (Büyükanıt’ın 2003 ve 2007’deki konuşmaları). 5) ABD Ankara’dan NATO çerçevesinde asker istiyor. Afganistan, Lübnan, Baltık ve Afrika’da kul- lanmak amacıyla yapılan bu taleplere TSK kar- şı çıkıyor. Lübnan kararı TSK’ye rağmen AKP ta- rafından Meclis’ten geçirildi. 6) “AB sürecine” karşı TSK’nin duruşu AKP, Brüksel ve Washington’dan farklı. - Büyükanıt Nisan 2007’de yaptığı konuşma- larda,“AB’nin Türkiye’ye karşı bölücü ve ayrıştı- rıcı politikalar izlediğini” ifade etti. İlker Başbuğ ise, “AB Türkiye için bir amaç değil sadece bir araçtır” dedi (Eylül, 2008). 7 Mart 2002’de, “AKP’nin iktidar hazırlıkları, ABD tarafından yapılırken” MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç tarihi açıklamasını yaptı: “AB bizi bölecek, dış politikada denge ge- rekiyor” dedi. 7) ABD İran’a saldırı konusunda, “Ankara’nın kendi yanında olmasını” istiyor. TSK ise buna kar- şı çıkıyor. 8) Kıbrıs konusunda, TSK’nin ABD planlarına sıcak bakmadığını iyi biliyoruz. AKP ile dengeleme TSK üzerinde önemli bir oyun oynanmaktadır. - Bir yanda ABD, TSK’yi “içerde AKP ile sı- kıştırmak istiyor”. - Dışardan da Talabani, Barzani ve PKK’yi kul- lanıyor. - Ayrıca, “AB süreci” ile TSK’yi etkisiz duruma getirmeye çalışıyor. Kamuoyu yoklamalarına bakıldığında halkın bü- yük çoğunluğunun TSK’ye destek verdiği görülür. “Güvenilirlik açısından” TSK en ön sırada bu- lunuyor. Buna karşılık halkın yüzde 90’ı, ABD’nin Ortadoğu ve Türkiye operasyonlarına karşı. ABD (ve AB) açısından çözüm “TSK’nin güve- nirliğinin ortadan kaldırılmasından geçiyor”. Bölgede, “haritaların değiştirilmesinin ve Amerikancı sivil darbelerin yapılmasının önündeki en büyük engel ola- rak”, TSK’yi görüyorlar. İşte bu nedenlerle; - Siyasal İslam TSK’yi hedef almış durumda - “AB süreci” ile TSK köşeye sıkıştırılıyor - Talabani, Barzani ve PKK kullanılarak TSK yıp- ratılıyor. ABD’nin Türkiye planları ile TSK’nin tutumu ara- sındaki farklar ülkemizdeki kutuplaşmaları de- rinleştiriyor. Çünkü bir kesim, Amerikan planla- rının savunucusu durumuna gelmiş bulunuyor. (*) Erol Manisalı, “Batı’nın Yeni Türkiye Politi- kası”, Cumhuriyet Kitap, 2008 www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Dış Haberler Servisi - Venezüella Devlet Başkanõ Hugo Chavez, “yoldaş” diye ses- lendiği ABD Başkanõ George Bush’un “sos- yalizme dönüşünü” kutladõ. Katõldõğõ bir konferansta sosyalizmin ya- rarlarõnõ anlatan Chavez, kõsa bir süre ön- ce ABD yönetiminin Amerikan banka- larõnõn hisselerini satõn alma planõnõ or- taya atan Bush’la dalga geçerek, “Yol- daş Bush artık benim de sol tara- fımda duruyor” şeklinde konuştu. Chavez, ABD Başkanõ’nõn daha ön- ce ulusallaştõrma politikalarõ nedeniyle ken- disini sürekli olarak eleştirdiğini, ancak çaresiz kalõnca kendisinin de sosyalist politikalara ge- çiş yaptõğõnõ ifade etti. Daha önce ABD Başkanõ’na “ayyaş” diyen Chavez, Bush’un olup bitenler hakkõnda hiçbir fikrinin olmadõğõnõ, yalnõzca danõşmanlarõnõn söz- lerini “papağan” gibi tekrarladõğõnõ savundu. Chavez kapitalizmi de şeytan olarak niteledi. Öte yandan İran Cumhurbaşkanõ Mahmud Ahmedinejad, küresel mali krizin kapitaliz- min sonunu getirdiğini söyledi. Çöküşün ne- deni olarak kapitalistlerin Tanrõ’yõ ve dindarlõğõ yok saymasõnõ gösteren Ahmedinejad, “Çok yakında ahlaksızların yerini dindarlar ala- cak” ifadesini kullandõ. ‘Liberal demokrasinin iflası’ İran’õn dini lideri Ayetullah Hamaney ise mali krizle beraber liberal demokrasi anlayõ- şõnõn iflas ettiğini; kapitalizmin de, Sovyetler’in çöküşüyle yok olan Marksizmle aynõ kaderi paylaşacağõnõ vurguladõ. Hugo Chavez, mali krize karşõ banka hisselerini satõn alma planõ yapan Bush’la dalga geçerek, çaresiz kalõnca sosyalist politikalara yöneldiğini söyledi. ‘YoldaşBushbendendesolcu’ Venezüella Devlet Başkanı Chavez, ABD Başkanı’nın mali krize karşı önlemleriyle alay etti Son karşılaşma sert geçti ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD’de 4 Kasõm’daki başkanlõk seçimleri ön- cesinde Demokrat Parti adayõ Ba- rack Obama ile Cumhuriyetçi rakibi John McCain üçüncü ve son kez canlõ yayõnda karşõ karşõ- ya geldi. New York eyaletinde Hofstra Üniversitesi’nde yapõlan son başkanlõk tartõşmasõnda aday- lar başta ekonomi olmak üzere enerji, sağlõk sistemi, kürtaj, eğitim gibi iç politika konularõnda kozla- rõnõ paylaştõ. Obama karşõsõnda an- ketlerde geride kalan McCain ol- dukça saldõrgan bir tutum alõrken Obama’nõn soğukkanlõ kalmaya çalõştõğõ gözlendi. Önceki tartõşma programlarõna kõyasla son tartõşma çok daha sert bir havada geçti. ‘Ben Bush değilim’ McCain, Obama’nõn kendisini ABD Başkanõ George Bush’un ekonomik politikalarõnõ sürdür- mekle suçlamasõna açõkça sinirle- nerek “Ben Başkan Bush değilim. Bush’a karşı yarışmayı o kadar is- tiyorsanız dört yıl önce aday ol- manız gerekirdi. Ben bu ülkenin ekonomisine yeni bir yön verece- ğim” şeklinde çõkõş yaptõ. McCain ayrõca Vietnam Savaşõ döneminde radikal bir grubun üye- si olan William Ayers ile Oba- ma’nõn ilişkisini gündeme getirerek “Bu ilişkinin derecesini bilme- miz gerekiyor” dedi. Obama, Ayers ile ilişkisi olduğu savlarõnõ yalan- layarak Ayers’in eylemlerini yaptõğõ sõrada kendisinin 8 yaşõnda oldu- ğunu söyledi. Obama “Kampan- yama asla dahil olmadı ve bana Beyaz Saray’da danışmanlık yap- mayacak” diye konuştu. McCain ise Obama’nõn siyasi kariyerini Ayers’õn “oturma odasında” baş- lattõğõnõ ileri sürdü. Ekonomik krizi aşmaya yönelik her iki aday da sunduklarõ planõ sa- vunurken, vergi politikalarõ, bütçe açõğõ, kamu harcamalarõ ve sağlõk sistemi konusunda birbirlerini eleş- tirdiler. Obama ABD’nin Büyük Buhran’dan bu yana en büyük ma- li krizi yaşadõğõna dikkat çekerek or- ta sõnõfa yönelik herhangi bir kur- tarma paketinin hazõrlanmadõğõ eleştirisini getirdi. McCain ise 700 milyar dolarlõk kurtarma paketinin 300 milyarlõk bölümüyle ev sahip- lerinin mortgage borçlarõnõn devlet tarafõndan satõn alõnmasõ gerektiği- ni söyledi. McCain tartõşmada Oba- ma’nõn Ohio’da miting yaptõğõ sõ- rada vergi politikalarõndan endişe duyduğunu söyleyen “Su tesisatçısı Joe”yu sõk sõk gündeme getirdi. Seçim kampanyalarõndaki saldõr- gan söylemin gündeme geldiği tar- tõşma programõnda iki aday da bir- birini “negatif kampanya” yap- makla suçladõ. Obama, Cumhuri- yetçilerin mitinglerinde seçmenlerin kendisi için “terörist” “öldürün onu” şeklinde bağõrdõklarõnõ ve McCain’in başkan yardõmcõsõ adayõ Sarah Palin’in bunlarõ durdurmak için bir şey yapmadõğõnõ söyledi. Kendi mitinglerine gelen insanlarõ vatansever olarak niteleyen ve on- larla gurur duyduğunu söyleyen McCain ise “çizginin dışına çı- kanları da reddettiğini” belirtti. Anketler farklı Başkan yardõmcõlarõnõn yete- neklerine yönelik bir soruda McCa- in, Palin’in kadõnlar için örnek alõnacak bir kişi olduğunu söyle- yerek “o bir reformcu” diye ko- nuştu. Obama, Palin’in başkan ol- maya hazõr olup olmadõğõ yönün- deki soruya “Buna Amerikan halkı karar verecek” dedi. McCa- in Obama’nõn başkan yardõmcõsõ adayõ Joe Biden’õn pek çok açõdan yeterli olduğunu, ancak dõş politi- ka ve ulusal güvenlik konularõnda hatalõ olduğunu söyledi. İstenmeyen hamileliği engelleme konusunda farklõ görüşleri savu- nanlarõn ortak bir alan bulmasõ ge- rektiğini ifade eden Obama, “Kim- se kürtaj yanlısı değil” diye ko- nuştu. Doğmamõş bebeklerin hak- kõnõn korunmasõ gerektiğini söyleyen McCain ise Obama’yõ “aşırı kürtaj yanlısı” olmakla suçladõ. CNN televizyonunun anketine göre izleyicilerin yüzde 58’i tartõş- mayõ Obama’nõn yüzde 31’i McCa- in’in kazandõğõnõ düşünüyor. Ancak Drudgereport adlõ internet sitesin- de yüzde 71’le McCain tartõşmanõn galibi olurken, Obama yüzde 28 ora- nõnda destek toplayabildi. New York eyaletinde Hofstra Üniversitesi’nde yapõlan son başkanlõk tartõşmasõnda adaylar iç politika konularõnda kozlarõnõ paylaştõ. McCain, Demokrat başkan adayõnõ “aşõrõ kürtaj yanlõsõ” olmakla suçladõ. Eko-teröristler geri döndü Dış Haberler Servisi - Kanada’nõn British Colombia ve Alberta eyalet sõnõrlarõ arasõndaki Dawson Creek kasabasõ yakõnlarõndan geçen doğalgaz boru hattõna düzenlenen bombalõ saldõrõ, bölgede daha önce de petrol ve doğalgaz çõkarma faaliyetlerine karşõ düzenlenen “eko- terör” eylemlerini gündeme getirdi. Cumartesi gecesi meydana gelen patlamada EnCana şirketine ait boru hattõnõn bir kõsmõ tahrip olurken, patlamanõn olduğu yerde yaklaşõk 2 metre derinlikte çukur açõldõ. Boru hattõnõ geçici olarak kapatan şirket saldõrõda doğalgaz sõzõntõsõnõn meydana gelmediğini duyurdu. Kanada polisi, saldõrõnõn 1990’lõ yõllarda bölgedeki boru hatlarõna düzenlediği saldõrõlarla adõnõ duyuran “eko-terörist” Wiebo Ludwig taraftarlarõnca düzenlendiğinin sanõldõğõnõ bildirdi. Saldõrõ öncesinde yerel gazetelere gönderilen imzasõz mektupta, “Zehirli gazlarla ailelerimizi tehdit eden teröristlerle anlaşmayacağız” ifadelerinin ve bölgedeki tüm petrol ve doğalgaz faaliyetlerinin durdurulmasõ talebinin yer aldõğõ belirtildi. 1985’te “modern hayatın karmaşasından uzakta” bir Hõristiyan topluluğu kurmak amacõyla Alberta kasabasõna taşõnan Ludwig, 1990’larõn başõnda petrol ve doğalgaz şirketlerinin bölgede çalõşmaya başlamasõndan sonra, çevreye yayõlan hidrojen sülfürün toprağõ ve insanlarõ zehirlediğini belirterek protesto eylemleri başlatmõştõ. KANADA’DA BORU HATTINA SALDIRI (REUTERS) Haider’in mirası tartışma yarattı Dış Haberler Servisi - Trafik kazasõnda hayatõnõ kaybeden Avusturyalõ aşõrõ sağcõ lider Jörg Haider’in 15 milyon Avro’luk mirasõnõn nasõl paylaştõrõlacağõ, tartõşmalara neden oldu. Bazõ hukukçular, Kaernten eyaletinde 1600 hektar ormana sahip olan Haider’in mirasõnõn üçte birinin, özel bir vasiyetname bõrakmamasõ halinde kõzlarõ Cornelia ve Ulrike’ye kalacağõnõ belirtirken, bazõ hukukçular da mirasõn tümünün eşi Claudia’ya kalacağõnõ savunuyor. Talat: Eşit ortaklık istiyoruz Dış Haberler Servisi - KKTC Cumhurbaşkanõ Mehmet Ali Talat, Kõbrõslõ Türklerin yeniden tehlikeye düşmeyeceği bir çözüm peşinde olduklarõnõ vurguladõ. Talat, dün İstanbul’da Galatasaray Üniversitesi’nde katõldõğõ konferansta, çözüm sürecinde taraflar arasõndaki siyasi eşitliğin önemini vurgulayarak karar alma sürecine etkin katõlõmõn kendileri için vazgeçilmez olduğunu belirtti.www.cumokistanbul.org Aydınlanmacı Cumhuriyet ve Halkçı Demokrasi amacının yerine Amerikancı BOP’un faşizmini yerleştirmek isteyenlerin “ERGENEKON” SAFSATASI, CUMHURİYETÇİLERİ YILDIRAMAZ, AYDINLIĞI KARARTAMAZ... 20 EKİM 2008 SABAHI HAYDİ SİLİVRİ’YE! DOSTLARIMIZLA BİRLİKTE YAPACAĞIMIZ ORTAK BASIN AÇIKLAMASIYLA PROTESTO EDİYORUZ! SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ Tarih: 20 Ekim 2008 Saat 06.45 Kalkış Noktası: Kadıköy Haldun Taner Önü Buluşma: İkitelli TEM Çıkışı Gişelerde Saat 08.00 Hedef: Saat 09.00 Silivri Özel Tip Cezaevi Önü İletişim: 0536 739 02 29 - 0534 773 70 67 0505 815 10 17 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle