05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Deniz Baykal, etnisite kavramının anayasaya taşınmasının sakıncalarına dikkat çekti 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Türkiye’nin çıpası anayasa’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili olarak “Çıpa arayanlar var, Türkiye’nin çıpası ne AB, ne IMF, çıpa Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’dır. Kimse etnisite kavramını anayasaya taşımaya kalkışmasın, kimse Türk milleti kavramını sulandırmaya, gizlemeye, maskelemeye kalkışmasın” uyarısında bulundu. Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmada “ekonomide güç günlerin geldiğini, enflasyonun 2004’ten beri düşmediğini, kronikleştiğini, orta halli ve dar gelirli yurttaşların yaşadığı gerçek enflasyonun yüzde 20’lere ulaştığını” vurguladı. Finansal kiralama işlemlerinde KDV oranının yükseltilmesini eleştiren Baykal, “Bu yöntemle 35 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Bu, Türkiye’nin kal Kar Çiçeği... Ne zaman kar yağsa, ne zaman üşüyen çocuklar görsem Doğu ve Güneydoğu gelir aklıma... Ufukta gri bir çizgi ve dağların beyazla örtünmesi, yoksulluğun içinde yaşayan insanlar, fotoğraf karelerinde çoğalıverir... Yüreğime bir hançer saplanır... Kars’ın Çakmak Köyü’nü anımsarım tarihin derinliklerine doğru akarken. Aras Irmağı gelir aklıma, Ardahan, Sarıkamış, Iğdır, Hakkâri... Zamanın akışı durur... Zap suyunda soluklanırım... Buz kesmiş düşler kuranlar, kıyımlar, sınır boylarındaki karakollar, Mehmetçikler... Ocak ayında ölümler gelir aklıma... Faili meçhul cinayetler!.. Buğulu aynaların, ölmüş alevlerin içinde dolaşan, yaşamın dar çerçeveli görüntüsünde gözyaşlarına boğulan insanlar. Okula giden çocuklar görürüm kar yağarken, küçük elleri, burunları, yanakları moraran... Kırık acılarda kırık mevsimler toplayan kadınlarla konuşurum dağ başlarında, adı sanı belli olmayan köylerde, kasabalarda... Benim ülkem kan gölünden beslenen kinin, öfkenin çok ötesinde olmalı... Benim ülkem özgürlüğün sesi, hukukun üstünlüğüyle çoğalmalı... Benim ülkemde 1314 yaşlarındaki kız çocukları evlendirilmemeli... Ne zaman kar yağsa, havalar soğusa içimi buzullar kaplar... Çünkü benim ülkemde terör belası vardır. Benim ülkemde PKK çocuklarımızı öldürmektedir. Benim ülkemde fidan gibi delikanlılar öldürüldü pusu kurularak. Kimilerinin bacakları, kolları koptu, GATA’da yatıyorlar. Kimileri kör oldu, kimileri Anadolu’nun adı bilinmeyen kentlerinde yaşıyorlar çaresiz... Lice’de, Şırnak’ta, Cizre’de analar ve babalar gözyaşı döküyorlar... Cehaletin orta yerindeler!.. ??? 13 yaşındaki çocukları dağa götürüldü. Korktular, sustular, hiç konuşmadılar. Ölüm haberlerini aldılar. Anaydılar, babaydılar, hıçkırıklara boğuldular. O ölmüş alevler sarıyor gökyüzünü... Bir genç kızın bayram sabahı Şişli Etfal Hastanesi’nde yatışı... Ya 14 ya da 15 yaşlarındaydı... Adı Berfin, gözleri ışıl ışıldı... Tüm bedeni yanıyor, elleri ayakları şişiyordu... On beş gün evde bakılmış, ateşi yükselince hastaneye kaldırılmıştı. Ne de güzel gülüyordu Berfin, ne de güzel konuşuyordu... Babası işsizdi. Eve annesi çalışarak bakıyordu. Ablası kapanmıştı. Berfin ise diretiyordu: “Başımı örtmem!” Hiç okula gitmemişti... Eğer İstanbul’da değil de Siirt’te yaşasaydı evlendirilmiş olacaktı. Berfin iyileşti mi, yoksa hâlâ hastanede mi bilmiyorum... Ege’de bir kıyı kasabasında karmakarışık duygular içindeyim... Denizin dalgaları vuruyor iskeleye. İnceden bir yağmur çiseliyor... Eski bir albüm ve soluk fotoğraflar... Berfin’in Türkçe karşılığı “kar çiçeği”dir Ben Berfin’i, Kars’ın Çakmak Köyü’nü, Hakkâri’yi düşünüyorum... 1415 yaşında evlendirilen kız çocukları... Şeyhler, şıhlar, toprak ağaları... Neden okula gönderilmez kız çocukları? Sorular... Sorular... Sorular... Yaşamın haritasında acıları, hüzünleri, mutsuzlukları toplayan bir toplum kendi kaderiyle baş başa bırakılmış... Alıç çiçeklerimizi ve tazelenmiş sevecenliğimizi yüreklerimizden atmışız... Sahi kaç yıl önce öldürüldü genç gazeteci Metin Göktepe, anımsayan var mı? Diyarbakır’a hain pusu kurmuş PKK’yi hâlâ koruyup kollayanlar, TV’lerde kan emicileri savunuyorlar yüzleri kızarmadan... ??? Gerçekleri söyleyen Fazıl Say’a saldırılar sürüyor... Sanatsal bir duruşu olan bu yurtsever müzisyene neden bu yargısız infaz?.. Bu toplum değil mi 1415 yaşlarıda kız çocuklarını okula göndermeyip evlendiren; bu toplum değil mi başlık parasına kız çocuklarını satan; bu toplum değil mi şeyhlere, şıhlara tapınan, bu toplum değil mi kadını kapatan? Giderek örgütsüz bir toplum olduk. Sendikasızlaştırma, gelir dağılımında uçurum... Sevecenliğimizin titrek kumaşını kimler aldı elimizden, kimler çaldı? Nerede yaşamı anlatan gizemli sözcüklerimiz? Nerede insanlığımız, nerede? ? Terör olayları yaygınlaşırken aynı anda yeni anayasa hazırlıklarının ortaya çıkmasına dikkat çeken Baykal, bazı çevrelerin Türkiye’ye bir çıpa arayışında olduğunu söyledi. Baykal, “Çıpa ne AB, ne IMF; çıpa Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’dır. Türkiye, ırk, kafatası devleti değildir. Kimse etnisite kavramını anayasaya taşımaya kalkışmasın, Türk milleti kavramını sulandırmaya, gizlemeye, maskelemeye çalışmasın” uyarısında bulundu. kınmasına vurulan en büyük darbe. Bu yanlış derhal düzeltilmeli. Sanayi Bakanı, AKP milletvekili, bakan olmasaydı ASO Başkanı olarak en büyük tepkiyi o gösterirdi. Niye susuyorsun Sayın Çağlayan” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Baykal, Diyarbakır gezisi izlenimlerini anlatırken “terör karşısında ikircilikli tavırlar, bahaneler, mazeretler üreterek sonuç alınamayacağını” kaydetti. İnsan hakları ve özgürlükler açısından gerekenlerin yapılacağını vurgulayan Baykal, “Kimse bize insan hakları, demokrasi dersi vermeye kalkışmasın. Gerekeni yapıyoruz. Kimse de adımlar atılınca terör ortadan kalkacak zannetmesin. Bu mümkün olmadığı halde, yine de o adımları atacağız” dedi. Baykal, son saldırılara dikkat çekerken de “Kimse kaytarmasın, kıvırtmaya, saklamaya çalışmasın, yaşananların adı terördür. Terörle siyaset yapılmaz. Terör yapmak ayıptır, terör yapanları mazur göstermek daha büyük ayıptır” görüşünü dile getirdi. Baykal, terör olayları yaygınlaşırken aynı anda yeni anayasa hazırlıklarının ortaya çıkmasına dikkat çekti. Bazı çevrelerin Türkiye’ye bir çıpa arayışında olduğunun altını çizen Baykal, “Çıpa ne AB, ne IMF; çıpa Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’dır. 12 Eylül Anayasası’nın üçte biri değişti, 12 Eylül’e atıf yapan bölümler çıkarıldı. Anayasa demek, sadece son metin demek değildir, bir tarihsel sürekliliği vardır. Cumhuriyet tarihinin anayasal sürekliliği iptal edilirse Türkiye’nin tarihsel bütünlü ğüne, hassas dengelerine, laikliğe, hukukun üstünlüğüne zarar verilir. Türkiye, ırk, kafatası devleti değildir. Kimse etnisite kavramını anayasaya taşımaya kalkışmasın, Türk milleti kavramını sulandırmaya, gizlemeye, maskelemeye çalışmasın” uyarısında bulundu. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gezisinden 2 ay sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ABD’ye gitmesine dikkat çekti. “Sıcak temaslar iyidir, ama bunların sıradanlaşması, içeriğinin sorgulanır hale gelmesi uygun değildir” diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir taahhüdümüz oldu mu? Başbakan, pazarlıkla anlaşma şerefsizliktir, dedi. Ağır bir söz. Dubai anlaşmasını hatırlatalım. Biz o zaman çok eleştirdik, ama Başbakan kadar acımasız bir değerlendirme yapmadık.” Fikri Sağlar, ’davet’ bekliyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Kültür Bakanlarından Fikri Sağlar, “CHP’den siyasi mülahazalarla ihraç edilmiş olanların partiye dönüş yolunun açılması gerektiğini’’ söyledi. Fikri Sağlar, 2001 yılında CHP’den ihraç edilmişti. Bugünlerde CHP’den “davet bekleyen” Sağlar, “Kesin ihraç kararının bir gerekçesi yok. Ben hiçbir zaman CHP’lilerin alnına leke sürecek bir şey yapmadım” dedi. CHP’ye döneceği haberlerinin ardından ülkenin her yanından olumlu tepkiler aldığını kaydeden Sağlar, “Solu birleştirmenin yolu, sol kadroların bir araya toplanmasıyla mümkün” dedi. B DTP grubunda PKK’ye eleştiri ASKIN ORANDAN ÇIKIŞ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 22 Temmuz seçimlerinde bağımsız milletvekili adayı olan ancak DTP’nin destek vermemesi nedeniyle seçilemeyen Baskın Oran DTP grup toplantısında yaptığı konuşmada Diyarbakır’daki patlamanın terör örgütü tarafından üstlenilmesiyle ilgili olarak “Çocukların ölmesine neden olan bomba atılıyor, ‘Biz bunu askeri otobüs geçecek diye atmıştık’ diyorlar’’ diye konuştu. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, partisinin grup toplantısında konuşmasına Diyarbakır’daki bombalı saldırıda yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı. Şiddetsiz bir dönemin başlaması için herkesin çaba göstermesi gerektiğini kaydeden Türk, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı Diyarbakır’daki patlamanın üzerinden siyaset yapmakla suçladı. Erdoğan’ın “Kürtçe eğitimle ilgili çalışma yaparsak, yarın Çerkezler, Gürcüler, Arnavutlar da aynı şeyi talep eder” sözlerine de tepki gösteren Türk, Kürtlerle, diğer etnik kimlikler arasında farklı bir durum olduğunu savundu. Türk, şunları söyledi: “Ama Kürtler bu ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun temel taşlarından biri. Şimdi azınlık hakları, grup hakları farklı, halkların hakları farklı.” rişimi DTP grubuna destek ziyaretinde bulundu. Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Baskın Oran’ı “kaderin cilvesi gereği milletvekili seçilemediği” anonsuyla tanıtınca Oran, “Meşhur fıkra vardır, burada anlatılmaz, ‘hani bizimki de öyle oldu ama siz kibarcasını söylediniz diye.’ Arkadaşımız da öyle kaderin cilvesi diyerek kibarca ifade etti” diyerek sitemini iletti. PKK’yi eleştiren Oran, milliyetçiliğin, her yerde başını alıp gittiğini vurguladı. Oran “Biz sizi Türk milliyetçiliğine karşı desteklemeye geldik. Yalnız bir milliyetçiliğin bir günden bir güne, bir başka milliyetçilikten hiçbir farkı yoktur. Biz sizi aynı zamanda Kürt milliyetçiliğine karşı desteklemeye geldik’’ dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART AİHM Türkiye’yi mahkum etti ? STRASBURG (ANKA) Sanatçı Şanar Yurdatapan, Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) mahkum ettirdi. Yurdatapan, vicdani retçi Osman Murat Ülke’nin görüşlerini yansıtan bir bildiri dağıtması üzerine hakkında açılan davada iki ay hapis cezasına mahkum olmuştu. AİHM, kararında söz konusu bildiride şiddetin, silahlı direniş ya da nefretin teşvik edilmediğine, askerlikten derhal firar çağrısını içermediğine, verilen cezanın sert olduğuna dikkat çekerek adil yargılanma ve ifade özgürlüğü haklarına ilişkin maddelerinin ihlal edildiğini kararlaştırdı. AİHM, Yurtadapan’a toplam 3 bin 500 Avro ödenmesine karar verdi. [email protected] ‘301’de her teklife kapalıyız’ MHP lideri Devlet Bahçeli, yasada yapılacak değişikliğin Türk milletini hor görmek isteyenleri ödüllendirmek anlamına geleceğini savundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesi değişikliği ile ilgili her türlü teklife kapalı olduklarını söyledi. Bahçeli, “Bu maddenin değişmesini istemek, Türkiye’nin şerefli tarihini karalamak, Türk milletini hor ve hakir görmek ve Türkiye’nin milli ve manevi değerlerine hakaret etmek için fırsat kollayan çevreleri ödüllendirmek anlamına gelmektedir” dedi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında güncel siyasi gelişmeleri değerlendirirken 301. madde değişikliği konusunda hükümete yüklendi. Türkiye’nin içte ve dışta ağır bunalımlarla karşı karşıya olduğu bir dönemde Türklük değerlerine hakaret fiilini düzenleyen TCY’nin 301. madde değişikliğinin gündeme geldiğine dikkat çeken Bahçeli, bazı yıkıcı çevrelerin her türlü kötülüğün odağı olarak bu maddeyi gösterdiğini kaydetti. 301. maddenin değiştirilmesine hiçbir koşulda gerek olmadığını belirten Bahçeli, “Ülkemizde demokratikleşme adı altında bölücülüğün önünü açan AKP zihniyetinin, toplumsal mutabakat arayışı gibi bahanelerle sivil toplum örgütlerinin arkasına sığınarak 301. maddeyi kaldırma niyeti geçmişteki uygulamalarıyla bilinmektedir. Geçen yıllar içindeki teslimiyetçi politikalarıyla AB’nin dayatmalarına boyun eğen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin milli birlik ve bölünmez bütünlüğü aleyhindeki fiilleri ve terör propagandası yapmayı suç olmaktan çıkaran AKP, şimdi kendisine verilen bir görevi daha yapmak üzere harekete geçmiştir’’ dedi. Milliyetçilik uyarısı “Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De!” giDevlet Bahçeli Türkİş’ten ‘basın açıklamalı’ tepki ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkİş, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile Bazı Yasa ve Yasa Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı’na ilişkin görüşlerini kamuoyuyla paylaşmak ve bir kez daha hükümetin dikkatini çekmek için 15 Ocak Salı günü Türkiye çapında Türkİş bölge ve temsilciliklerinde basın açıklamaları gerçekleştirilecek. Basın toplantılarının ardından, bölge temsilcilerinin illerindeki şube başkanları, AKP İl Başkanlıkları’nı ziyaret edecek ve aynı gün Türkİş Genel Merkezi’nde de basın toplantısı düzenlenecek. Hükümet, sigara yasası ile alkol şirketlerinin reklam harcamalarını da vergi kapsamına aldı hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Alkolde ideolojik tavır MURAT KIŞLALI ANKARA Hükümet, geçen hafta Meclis’ten geçirdiği sigara yasağını genişleten yasa ile alkole de sınırlama getirdi. Önceden dinci derneklerin yaptığı yardımları vergi dışı bırakan hükümet, sigara yasası ile alkol şirketlerinin reklam harcamalarının vergiden düşürülemeyeceğini hüküm altına aldı. Geçen hafta Meclis’ten geçen “Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Yasada Değişiklik Öngören Yasa”ya göre her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderleri, gelir ve ? AKP, sigara yasağını genişleten yasanın içine, alkol reklamlarının vergiden düşürülmesini engelleyen madde koydu. Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, “Spora önemli katkıda bulunuyorduk. Şimdi ne yapacağımızı değerlendireceğiz” dedi. kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak gösterilemeyecek. Hüküm, yürürlüğe, yasanın Resmi Gazete’de yayımlanmasından 4 ay sonra girecek. Söz konusu hüküm ile Anadolu Grubu’na ait Efes Pilsen’in spor faaliyetlerini desteklemesine yönelik harcamaları başta olmak üzere tüm tütün ve alkol şirketlerinin reklamsal faaliyetleri vergiden düşülemeyecek. Yasada söz konusu düzenlemeye ilişkin madde, önceden sadece tütün ürünlerini içerirken, tasarının genel kurulda görüşülmesi aşamasında verilen bir önergeyle kapsam genişletilerek alkol de yasaya dahil edildi. Spora verdiği katkıyla bilinen Efes Pilsen biralarının sahibi Anadolu Grubu’nun İcra Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, düzenlemeyi şöyle değerlendirdi: “Hükümetin ideolojik bakışıyla ilgili değerlendirme yapmak istemiyorum. Tabii ki bu düzenleme olmasa daha iyiydi. Bizim katkımız özellikle daha az seyircisi olan sporlarda fark yaratıyordu. Bu tür kararlar bir bakıma da güveni de kaybettiriyor. Bir önergeyle bunların gidişatının değiştirilmesi doğru değil. Bu tür değişiklikler daha planlı yapılmalı. Hükümet leasingde de böyle bir yöntem izledi. Spora önemli katkı sağlıyorduk. Bakacağız” dedi. Vergi uzmanı Prof. Dr. Şükrü Kızılot konunun iki yönü olduğunu belirterek “Yapılan bu düzenleme daha önce alkollü içkilerle ilgili olarak çeşitli tarihlerde alınan kararların devamı niteliğindedir. Daha önce de alkollü içkilerin özel tüketim vergisi oranları arttırılarak fiyatları yükseltilmiş, bu içkiler ayrıca KDV kapsamı dışında bırakılmıştı. Ancak tüm bu düzenlemeler kayıt dışılığı arttırmıştı” dedi. MHP Aydın Milletvekili ve eski Maliye Bakanlığı Müsteşarı Ertuğrul Kumcuoğlu ise “Bu düzenlemenin burada yer alması yanlıştır. Tütün yasası içinde alkolün ne işi var” diye konuştu. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle