Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2008 PERŞEMBE 6 HABERLER Adli Tıp Kurumu raporu benimsenirse Dink’in katil zanlısı ağırlaştırılmış müebbetle yargılanacak PERŞEMBE ORHAN BURSALI O.S’nin kemik yaşı 19 İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katil zanlısı O.S’nin, olay tarihinde radyolojik olarak 19 yaşın içerisinde olduğu ortaya çıktı. Adli Tıp Kurumu raporunda, O.S’nin gerçek yaşının mahkemece değerlendirilmesinin uygun olacağı belirtildi. Mahkemenin kararı benimsemesi durumunda sanık O.S. ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanacak. Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun O.S’nin gerçek yaşına ilişkin raporu Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Raporda, kurulun Mayıs 2007’deki muayene kâğıdında O.S’nin ilkokula zamanında başladığı, ortaokulu bitireli üç yıl olduğu, Zeynep Kamil Hastanesi’nde doğduğu ve fizyonomik olarak nüfus kaydına uyumlu yaşlarda gözüktüğünün belirtildiği anımsatıldı. 23 Şubat 2007 tarihinde O.S’nin filminin çekildiği, grafilerinin incelendiği ifade edilen raporda, “O.S’nin film çekilme tarihi ve olay tarihi olan 19 Ocak 2007’de 19 yaşı içerisinde olduğu ve 19 yaşını bitirmediği” ifade edildi. Muayene kâğıdında O.S’nin nüfus kaydının 28 Haziran 1990 olduğu, annesinin de bu tarihte doğum yaptığının belirtildiğine dikkat çekilerek şöyle denildi: “Bazen kemik yaşının hormon, beslenme veya genetik gibi faktörlerin tesiriyle gerçek yaşa göre büyük çıkabileceği tıbben bilinmektedir. O.S’nin gerçek yaşının mahkemeniz tarafından değerlendirilmesinin uygun olduğu oybirliği ile mütalaa (görüş birliği) olunur.” Mahkeme olay tarihinde O.S’nin yaşının 19 olduğu yönünde karar verirse sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacak. Gelecek duruşma da izleyicilere ve basına açık olarak gerçekleştirilecek. RAŞTIRMA KOMİSYONU A GELİYOR Dink ailesi avukatlarından Erdal Doğan, komisyon raporlarının herhangi bir adli ve idari yaptırımlarının olmadığını ancak yargılama aşamasında delil olarak değerlendirileceklerini kaydetti. Başbakanlık Teftiş Kurulu raporuna da değinen Doğan, Dink’in öldürülmesinde kasta varan ihmalleri olan emniyet müdürleri ve görevlileri hakkında soruşturma yapılıp, bu kişiler görevlerinden alınmadıkları sürece hiçbir raporun kamu vicdanını rahatlatmayacağını vurguladı. Doğan şöyle devam etti: “Bu yapılmadığı takdirde soruşturma derinleşmeyecek. İhmali olanlar görevlerine devam ettiği sürece zaten ‘malum’ olan cinayet faili meçhul kalacaktır. Hükümet de üzerine düşeni yapmıyor. Görevliler idari olarak aklanıyor. Bu da hükümetin cinayetin arkasındaki güçleri açığa çıkaracağı yönündeki sözlerini tutmadığını gösteriyor.” Monos Arkein ve 2008 Yılbaşı kargaşasında nihayet beklediğim gelişmelerden biriyle karşılaştım: RTÜK’ün kendini mahkeme yerine koyarak medyaya çeşitli yayın yasakları koyması yetmedi. (En son Kanaltürk’e ilan yayınlama yasağı!) Şimdi de Başbakan Erdoğan’ın kendi uygun gördüğü anlarda gazetelere yayın yasağı koyabilmesi için yasa önerisi hazırlanıyormuş... Şaşıracak bir şey yok! ‘Monos Arkein’in (tek yönetici) isteklerinin sonu yoktur. Her bir adımda, tek yöneticinin iktidarını (mutlakiyetini!) güçlendirecek bir adım daha atılır. Özellikle kazanılmış zaferler varsa birbiri ardına gelen, Monos Arkein arkasında daha çok güç artar! Zafer, kişiye güç dağıttırmaz, güç biriktirtir! Daha çok mutlak yetki, zaferin doğal karşılanan taçlarıdır! Yüzde 47’lik seçim sonucu, Türkiye’de yarım yamalak, uyduruktan demokrasiyi de tehlike sınırlarına sürükledi! Zafer, partiyi, milletvekillerini daha çok tekleştirdi ve liderin arkasında, tek kimlik halinde sıraladı! Parti içinde, ilk dönemdeki “demokratik” sesler ayıklandı; parti içinde bir şeyler varsa bile, zaferin ağır gölgesi altında kimliksizleşmiş durumda! Erdoğan iktidarında Parlak Güneş altında renklerin soluklaştığını görüyoruz. ??? Erdoğan’ın demokrasiye inancının sıfıra yakın olduğunu sanıyorum. Demokrasi, yetki ve sorumlulukları, kuvvetleri dağıtan, kendi kendini denetleyen bir sistemle ayakta durabilir. Oysa AKP, iktidarı boyunca, açıkça, kuvvetleri “merkez”de toplayan bir rejimyönetim serüveni içindedir. Kuvvetler ayrılığı, Erdoğan için büyük bir siyasal nefret konusudur! Bu nefretini bulduğu her fırsatta dışa vuruyor! Danıştay, örneğin iktidarın koyduğu bir kararı yasadışı mı buluyor? Hemen dişlerini gösteriyor! Ve bunu “azınlığın çoğunluğa tahakkümü” olarak görüyor! Tek istenen, iktidara, kendine, kararlarına tabiyet! Erdoğan, yaptığı her şeyi, “demokratik” görünen ne varsa, daha çok demokrasi için değil, iktidarını güçlendirmek için yapmakta. Bu da etraftaki destekçi zevata, “demokrasi istiyormuş”muş gibi geliyor. Bana bir tane, RT Erdoğan’a yaramayan, ancak gerçekten ülkemizde demokrasinin genişlemesine ve gelişmesine hizmet edecek önemli bir adım gösterin! Tam tersine, kendini güçlendirmeyecek demokratik açılımlara yanaşmayan bir tür Monark ile karşı karşıyayız! “Demokratik” görünen bütün politikalar, kararlar, yasalar, AKP’nin giderek monarşileşmekte olan (parlamenter monarşi!) iktidarını güçlendirmekte! İnsan hakları mı? Demokrasi mi? Yasa, etki, yetki mi? Hepsi AKP’ye, Erdoğan’a; mutlak iktidarını pekiştirmeli! ??? Şimdi Monos Arkein en büyük güç gösterisini, yeni anayasa ile sahneye koyacak. Eğer kendine sonsuz güveni üzerinde bu yıl birtakım gölgeler dolaşmazsa, yeni anayasa 2008’e damgasını vuracak; kabul edilirse, Monos Arkein yönetiminde, parlamentonun biçimsel varlığını sürdürdüğü, AKP monarşik iktidarı tam kurulmuş olacak! Demokrasi, ülkemizdeki demokrasinin mezar kazıcılığını üstlenen “demokrasi düşmanları” tarafından (her türden!), “çoğunluğun her istediğini yaptığı” yönetim biçimi olarak sunuluyor! Oysa demokrasi, azınlığın, çoğunluğun alacağa kararlara katılmasını öngören; kararlarda payı, sorumluluğu, uzlaşısı, fikri olması gereken bir rejimdir! Düşünsenize: iktidarda bir mutlak çoğunluğa sahip bir parti ve 5 yıl boyunca bütün kararları tek başına, muhalefete rağmen, alıyor! Bu tür bir demokrasi işleyişinde, AKP’nin, örneğin bütün basını kapatmayı öngören bir yasa çıkartmasını önleyecek hiçbir engel yoktur! Bu yaklaşımın saçmalığını göstermek için uç noktada bir örnek verelim: AKP isterse bütün üniversiteleri kapatacak bir yasa bile çıkartabilir! Önünde yasal bir engel yoktur! Ülkemizdeki “demokrasi anlayışı”nın (ve demokrasinin!) ne kadar sakat olduğunun bir göstergesidir bu! “Demokrasi”, parlamenter diktatörlüklere kolayca zemin hazırlayabilmektedir; özellikle katılımcılık, uzlaşı anlayışının neredeyse sıfır olduğu ve kerametin daha çok kuvvet ve güç toplamakta olduğuna inanılan, Başkanın mutlaklaştırıldığı bizim gibi azgelişmiş ülkelerde! Yeni yıl, AKP’ye ve bütün destekçi takımına karşı, demokrasinin bütün alanlarda, alabildiğine ve her açıdan savunulacağı yıl olacaktır! 2008 Demokrasi Savunma Yılı’dır! Bütün siyasal Monarklara, Monos Arkein’lere karşı! MECLİS ONAYLADI Bakanlığın yasaklaması uzmanların ve yurttaşların tepkilerine yol açtı Sigara yasağı genişledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sigara yasağını genişleten yasa önerisinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda, lokanta, kafeterya, bar ve kahvehaneler dahil kapalı alanlarda sigaranın içilmesi tamamen yasaklandı. Yaşlı bakımevleri, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri ile cezaevleri ve toplu yolcu taşıyan denizyolu araçlarının güverteleri için istisna getirildi. TBMM Genel Kurulu’nda dün AKP’li Cevdet Erdöl’ün sigara yasağı ile ilgili yasa önerisi görüşmelerine devam edildi. Görüşmeler sırasında AKP’lilerin verdiği önergelerin kabul edilmesiyle yasak kapsamı genişletildi. Buna göre, kamu hizmet binalarının kapalı alanları dahil olmak üzere tüm eğitim, sağlık, üretim, ticaret, sosyal, kültürel, spor binaları ile lokanta, kahvehane, bar, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde sigara içilemeyecek. Köy kahveleri de yasak kapsamına alındı. Bakımevleri, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri, cezaevleri ve şehirler arası veya uluslararası güzergâhlarda yolcu taşıyan denizyolu araçlarının güvertelerinde sigara içilmesine mahsus alanlar oluşturulması karara bağlandı. Bu alanlara 18 yaşını doldurmamış kişiler giremeyecek. Hastanelerin bahçesi ve cami avlusunda ise sigara içilebilecek. TRT ile ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşları ile radyolar ayda en az 90 dakika sigaranın zararları konusunda uyarıcı yayınlar yapmak zorunda olacak. e sigara tartışması ZEYNEP ŞAHİN ‘SİGARA TEKELLERİNİN ETKİSİ’ Çöp konteynırının yakınındaki patlamada 3 kişi hafif yaralandı. (AA) ANKARA Nikotin barındırdığı için elektronik sigaraya yasak getiren Sağlık Bakanlığı’nın, nikotin içerikli diğer sigarayı bırakmaya yardımcı ürünlere “ses çıkarmaması” çelişki yarattı. Bugün, isteyen herkes, eczanelerden “nikotin bandı, nikotin sakızı” gibi ürünleri, cüzi paralarla satın alıp kullanabiliyor. CHP Muğla Milletvekili Ali Arslan ise alınan kararda sigara tekellerinin baskısı olabileceğine dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı’nın, “yüksek dozda nikotin alınma, dolayısıyla bağımlılık yapma riskinin fazla ve sigarayı bıraktırıcı çalışmaları engelleyici olması nedeniyle” elektronik sigara ve kartuşların kullanımını yasaklaması tartışma yarattı. Piyasada bulunan söz konusu ürünlerin Sanayi Bakanlığı’nca toplatılması da gündemde. Ancak karar, sigarayı bırakmaya yardımcı nikotinli diğer ürünlerdeki durum dikkate alındığında “çelişki doğuruyor”. Elektronik sigara, “nikotin” barındırdığı gerekçesiyle yasaklandı, fakat içeriğinde nikotin bulunduran diğer ürünler serbestçe satılıyor. İsteyen herkes, herhangi bir eczaneye girip “nikotin bandı, nikotin sakızı, nikotin burun spreyi” satın alabiliyor. Bu ürünlerin fiyatlarının düşük olması da alımı kolaylaştırıyor. Bir kutu nikotin sakızı 9.5 YTL ’ye, bir kutu nikotin bandı 18 YTL’ye alınabiliyor. Ürünleri satın almak için herhangi bir koşul, doktor önerisi aranmıyor. Elektronik sigara fiyatları 30 YTL’den başlayıp 350 YTL’ye kadar çıkıyor. Diğer yandan, Sağlık Bakanlığı’nın, elektronik sigaraların kullanımına 1.5 yıldır “ses çıkarmaması” ancak giderek yayılmaya başladığında “yasak getirmesi” ise düşündürdü. Elektronik sigaralar için çeşitli yollarla reklam ve tanıtımlar yapıldı, bu sigaraları üreten birçok firma Türkiye’de birbiri ardına faaliyet göstermeye başladı, internet üzerinden satış başlatıldı. Fakat bakanlık, 1.5 yıldır ürünün zararlı olduğunu söylemedi ya da engelleme, denetleme girişiminde bulunmadı. C HP Muğla Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu üyesi Ali Arslan, TBMM’de sigaranın zararlarını önlemeye yönelik düzenlemeleri içeren yasanın geçen yıl görüşüldüğünü, hazır hale getirildiğini, ancak son aşamada “beklemeye alındığını” belirtirken şimdi elektronik sigaraya yasak getirildiğine dikkat çekti. Bu iki olayın birbiriyle bağlantılı olduğunu söyleyen Arslan, “Sigara tekellerinin yasanın ertelenmesinde de, elektronik sigara kararında da etkili olmayacağını düşünmek hayalcilik olur” dedi. Arslan, büyük sigara firmalarının hükümete baskısının söz konusu olabileceğini belirterek “Ancak yasaklamak değil, bilinçli kullanımını sağlamak konusunda çalışma yapılmalıydı. Yasaklama çözüm getirmez” diye konuştu. ÖZOK: DENETLENMELİ Sigarayla Savaşanlar Derneği’nden Dr. Zafer Sadi Özok da elektronik sigaranın yasaklanması yerine denetlenmesi gerektiğini vurgulayarak “İçinde nikotin olan bir maddenin denetimi Sağlık Bakanlığı’na verilmeli. Bu ürün sadece eczanelerde satılmalı ve doktor denetiminde kullanılmalı” dedi. Elektronik sigara kullanarak günde dört paket içtiği sigarayı bırakan gazetemiz yazarı Deniz Som, “Bakanlık Avrupa’yı örnek alıyorsa AB ülkelerinin sağlık bakanlıklarını dikkatle incelesinler. Malezya’daki Müslümanlar gibi davranmasınlar” açıklamasını yaptı. PROF. DR. TUTKUOĞLU ‘Yasaklamak doğru değil’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Sigarayı Bırakma Polikiliniği sorumlusu Prof. Dr. Bülent Tutkuoğlu, Sağlık Bakanlığı’nca elektronik sigara ve kartuşların yasaklanmasının doğru olmadığını belirterek “Sağlık Bakanlığı elektronik sigarayı yasaklamamalı. Sigarayı bırakmak isteyenlerde etkili bir yöntemdir. Ama bu sigaraların özendirilmesine izin vermemeli, reklamını yapmamalı ve denetlemelidir” açıklamasını yaptı. Yurttaşlar, elektronik sigara yasağının kişisel hak ve özgürlüklerin ihlali anlamına geldiğini söylediler. Prof. Tutkuoğlu, elektronik sigara sayesinde birçok hastasının sigarayı bıraktığını belirterek, hastanın kendisinin elektronik sigara almasının yanlış olduğunu, bunun hekim kontrolünde yapılması gerektiğini söyledi. Tutkuoğlu, “Hekim kontrolünde başlayan elektronik sigara tedavisi 4 ile 5 ay sürüyor. Bu süre içerisinde sigaranın içerisindeki nikotin kartuşlarını yavaş yavaş azaltıyoruz” dedi. Gazetemiz yazarı Deniz Som ‘NİKOTİN VE DAVRANIŞ BAĞIMLILIĞI YAPIYOR’ Sağlık çevreleri ise alınan kararı olumlu karşıladı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, elektronik sigarının, sigarayla mücadelede çözüm olmayacağını belirtti. Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi üyesi de olan Bilir, sigaranın “nikotin bağımlılığı” ve “davranış bağımlılığı”na yol açtığına işaret etti. Bilir, nikotin içerikli sigarayı bırakmaya yardımcı diğer ürünlerinse “nikotin yetmezliği” ortaya çıktığında kullanılması gerektiğinin altını çizdi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur da elektronik sigaranın nikotin almayı sağladığını, yani tiryakilerin nikotin bağımlılığını devam ettirdiğini belirtti. obursali?cumhuriyet.com.tr BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN DÜNÜRÜ Urfa’nın temizlik ihalesi Albayraklar’a Yurt Haberleri Servisi AKP’li Şanlıurfa Belediyesi’nin kent için temizlik ihalesini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dünürüne ait olan Albayraklar Grubu’na ait firma kazandı. Şanlıurfa Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nce 17 Aralık’ta gerçekleştirilen “kent içi temizlik, çöp toplama ve nakli hizmet alım ihalesi” için 8 firma sözleşme aldı. Ancak 20 aylık süreyi kapsayan 633 personel ve 59 araç filosu için yapılan ihalede sadece Güneş Albayrak Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ teklif verdi. Firma ihale bedeli olarak 17 milyon 500 bin 370 YTL teklif sundu. İhaleye yaklaşık 4 yıldır kentte temizlik hizmetlerini yürüten Serdil İnş. Tur. Peyzaj Temizlik Limitet Şirketi’nin katılmaması dikkat çekti. ŞanlıurfaAkçakale yolu üzerindeki temizlik hizmetleri şantiyesinde önceki gün düzenlenen törenle temizlik hizmetleri Güneş Albayrak şirketine devredildi. Törene Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Albayrak Şirketler Grubu Atık Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Halit Terzi, temizlik işleri müdürlüğü çalışanları ve şirket elemanları katıldı. Başkan Fakıbaba da eline bir süpürge ve kürek alarak temizlik yaptı. Sefaköy’de patlama İstanbul Haber Servisi Küçükçekmece Sefaköy’de çöp konteynırının yakınında meydana gelen patlamada 3 kişi hafif yaralandı. Sefaköy Cumhuriyet Mahallesi İnönü Caddesi 122 numaranın önündeki çöp konteynırının yakınında dün akşam saatlerinde patlama meydana geldi. Patlamada, Oktay Öztürk, Naci Türksever ve Mustafa Gülağaçlıoğlu hafif yaralandı. Öztürk ve Türksever, Özel Dr. Sadık Ahmet Hastanesi’nde tedaviye alındı. Patlamaya, konteynırın yanına bırakılan ses bombasının yol açmış olabileceği bildirildi. Şanlıurfa’da 4 araç kundaklandı ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Şanlıurfa’da dün gece 4 araç kundaklandı. Olayla ilgili 6 kişi gözaltına alındı. Olay, dün gece saat 02.45 sıralarında Yenişehir Mahallesi 244 ve 249. sokaklarda meydana geldi. Cebeci Siteleri’nin bulunduğu bölgede park halinde olan 3 otomobille 1 şehir içi minibüs üzerlerine benzin döküldükten sonra ateşe verildi. Motor bölümleri yanan araçlar kısa sürede alev aldı. Yangın, 6 itfaiye aracının müdahalesiyle diğer araçlara sıçramadan söndürülürken yangın sırasında mahalle sakinleri panik yaşadı. Emniyet Müdürü Kutlay Çelik de kundaklamalar sonrası olay yerinde incelemelerde bulundu. Olayın ardından araçları yakan zanlıların peşine düşen polis, saat 03.00 sıralarında Yenişehir bölgesinde 6 kişiyi gözaltına aldı. 6 kişinin emniyetteki sorgusunun devam ettiği bildirildi. 6 kişi gözaltında CUMHURİYET 06 K (Fotoğraf: AA)