Katalog

3 OCAK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kanadoğlu, AKP’nin kendi anayasasını hazırlamasının yaratacağı tehlikelere dikkat çekti 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Sivil darbe olur’ Ahmet Türk hakkında fezleke ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Devletin askeri teşkilatını alenen aşağıladığı” gerekçesiyle DTP Mardin Milletvekili Ahmet Türk’ün dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırladı. Fezleke, TBMM Başkanlığı’na sunulmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Ahmet Türk, hakkında dava açılması durumunda 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak. İLHAN TAŞCI Tarih ve Kültür... Bizans Sarayı’nın üzerine otel yapan bir düşünceye ne denir? Bağnazlık, çağdışılık!.. Haberi Milliyet, fotoğraflarıyla okuruna aktardı... Kareli not defterime 2007’nin olayları arasına yazmışım... Bizans Sarayı’nın üzerine otel inşaatına izin veren düşünce, o güzelim Kaz Dağları’nı “altın avcıları”na teslim etmemiş miydi? Tarihe ve kültüre karşı duyarsız bir toplum değiliz aslında... Duyarsız olanlar politikacılar, yerel yönetimleri ellerinde bulunduranlar... Bir otel zinciri Bizans Sarayı’nın üzerine inşaat yapıyor... Sıkıysa Roma’da, Viyana’da, Paris’te, Atina’da yapsın bakayım!.. Benim yaşadığım coğrafya binlerce yıllık tarih ve kültürün harman olduğu topraklardır... İyonya’dan Mezopotamya’ya; Roma’dan Bizans’a; Likya’dan Frigya’ya dek... Noel Baba benim topraklarımda doğdu!.. 2 bin yıllık Allianoi Antik Kenti, Bergama Yortanlı Barajı’nın suları altında kaldı... Tarih ve kültür!.. Boşverin siz onları, dininize, imanınıza sahip çıkın... Ne demiş cami imamı vaaz verirken: “Kadın çalışmasın, nefsine hâkim olamaz, kocasını aldatır. Kadının çalışması haramdır...” Bunu söyleyen imam Hasan Hakyemez, devlet memuru!.. Maaşını her ay devletten halkın vergisiyle alıyor... İstanbul Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Camii imamı Hasan Hakyemez, kendisini eleştirenlere bakın ne yanıt veriyor: “Ben sadece İslamın emrini tebliğ ediyorum.” Bu imam, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kadrosunda, devlet memurudur. İstanbul Müftüsü ise imamdan geri kalmayıp, yılbaşı kutlamalarının haram olduğunu söylüyor... ??? Dinci gazeteler ise yangına körükle gidiyor... Yazarları Tayyip Bey’in özel uçağından inmiyor biliyorsunuz... Yeni yılda şu manşeti atmış: “Yılbaşı rezilliği...” Ahmet Taner Kışlalı’nın, Gümüşhane Barosu Başkanı Ali Günday’ın, Danıştay üyelerinin fotoğraflarını yayımlayıp, üzerlerine çarpı işareti koyan gazete... Gerçekten bunlar Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının canlarıyla kurduğu laik demokratik Cumhuriyete düşman!.. Laik Cumhuriyetin savcıları bunlara dokunamıyor... İçlerinden birisi, Gregoryen takvimine “Rum papazın takvimi” deyip 2008 yılında neler yazıyor: “Türkiye’de 1927 yılında kullanılmaya başlanan Gregoryen takvimine, Hz. İsa’nın doğumunu (Milad) başlangıç olarak aldığı için bu takvime ‘Miladi Takvim’ adı verildi. Osmanlı’da önce Hicri takvim, sonra da 1 Mart’ı yılbaşı kabul eden Mali takvim kullanıldı. Cumhuriyet sonrası mali 26 Kanunuevvel 1341’de (26 Aralık 1925) kabul edilen ‘Takvimde Tarih Mebdeinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun’ ve ‘Günün Yirmi Dört Saate Taksimi Hakkında Kanun’ adlı iki ayrı kanun çıkarılarak 1 Ocak 1926’dan başlayarak Gregoryen takvim benimsendi.” Ve yazı şöyle noktalanıyor: “Ah Gregory ah! Bir Rum papazının başımıza açtığı işe bakar mısın! Hadi şimdi Gregoryen takvimle Mekke’nin fethini, İstanbul’un fethini bul bakalım bulabilirsen... İstanbul’un fethini her sene kabaklar çiçek açarken mi kutlayacağız yoksa ramazan ve kurban gibi, ayın hareketine bakıp, miladi ocak ayında da kutlayacağımız günler gelecek mi?” ??? 2007 yılı bitti, 2008’e girdik... Yağmalanan Hazine, orman alanları, dağlar, ovalar, Bizans Sarayı’nın üzerine otel, yok olan Allionai... Ve Türkiye Cumhuriyeti... Ulus devlet mi, ümmet mi; okul mu, Kuran kursu mu? Demokratik toplum mu, tarikat toplumu mu? İstanbul, Ankara ve İzmir... Üç büyük kent!.. Üç kentimize de imam hatip çıkışlı milli eğitim müdürü atandı... Soruların yanıtı “üç kent” olacak!.. 2 terörist yakalandı ? ANKARA (AA) Güvenlik güçleri, eylem yapmak amacıyla yurda giriş yapmaya çalışan terör örgütü PKK/Kongra Gel üyesi 2 kişiyi Şırnak’ta yakaladı. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan duyuruda, eylem yapmak maksadıyla yurtiçine girmeye çalışan terör örgütü mensubu 2 teröristin Şırnak’ın Silopi ilçesi dağlık arazi kesiminde yakalandığı bildirildi. ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın aylar öncesinden açıklanacağını duyurmasına karşın halen gün ışığına çıkmayan anayasa değişiklik taslağı, meşruiyet tartışmasını da beraberinde getirecek. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, AKP’nin anayasayı değiştirme yetkisi bulunmadığına işaret ederken “Anayasayı ideolojilerine dayanak yapıyorlar” dedi. Kanadoğlu, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerdeki ilkelerin başka anayasa maddesiyle değiştirilemeyeceğine dikkat çekerek “Başlangıçtaki ilkeleri sulandıracak ya da yok edecek metin getirilirse bu düzenlemeler de şeklen denetime tabi olur. Değişiklik yaparken anayasada hâkim olan ilkeleri bir tarafa ? Hukukçuların AKP’nin anayasa yapma planına tepkileri sürüyor. Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu, AKP’nin aldığı yüzde 46 oyla istediğini yapmaya çalıştığını belirtti. Böyle bir durumda her yüzde 46 oy alanın kendi anayasasını yapabileceğini belirten Kanadoğlu, yetkisi olmadan anayasa yapmaya çalışan AKP’nin bu tavrını ‘sivil darbe girişimi’ olarak tanımladı. Anayasa hukukçusu Doç. Dr. Bertil Emrah Oder de meşruiyet sorununun aşılması için kurucu meclis gerekliliğine vurgu yaptı. atamazsınız” diye konuştu. AKP’nin yeni anayasa yapma yetkisi olmadığını kaydeden Kanadoğlu, yetkisiz bir kurulun hazırladığı metnin halkoyuna sunularak meşruiyet kazanamayacağını kaydetti. AKP’nin aldığı yüzde 46 oyla istediğini yapmaya çalıştığını anlatan Kanadoğlu, “4 yıl sonra bir başkası yüzde 46 alırsa o da yeni bir anayasa mı yapacak? Böylesi bir durumda her yeni gelen kendi anayasasını yapmaya kalkar. Hiçbir anayasa kendisini tamamen ortadan kaldırma yetkisini vermez. Dünyada bunun üç istisnası vardır. Anayasada hiçbir kişi ve organın dayanağını anayasadan almayan yetkiyi kullanamayacağı ilkesi var. Böyle bir yetki yokken bu işe kalkışılırsa bu sivil darbeye dönüşür” diye konuştu. Anayasa hukukçusu Doç. Dr. Bertil Emrah Oder de, anayasa değişikliğinin hangi noktalarda gerekli olduğunu ve katılımcı sürecin hazırlanması gerektiğini belirterek “Bunu hazırlayacak olan da kurucu meclistir” dedi. “Anayasa günlük bir politika malzemesi olamayacak kadar ciddi ve ağır bir konudur” diyen Oder, “Eğer bunun ayırdında olsalardı anayasa tartışmasını bu kadar rahat önümüze sürmezlerdi. Siyasal elitlerimizin anayasa hukukunun bir üst norm olduğu konusunda duyarlılığı yok. Eğer olsaydı bu kadar basit, gündelik, kısa sürede yapılabileceği mesajı verilmezdi. Meşruiyet açısından kurucu meclisin olması şart” diye konuştu. “Eğer halk yeni bir anayasa yapmak üzere Meclis’i seçmiş olsaydı meşruiyet sorunu aşılabilirdi” diyen Doç. Dr. Oder, şunları söyledi: “Siyasette bütün yaşadığımız sorunların anayasa ile aşılabileceği yanılgısı var. Yaşanan ekonomik, sosyal sorunların köke ni anayasal değil. Siyaset sıkıştığı noktada anayasa tartışması başlıyor, hastalık halini aldı. Sorun, bir hukuksal metinden çok taşıyıcı olan toplumsal ve siyasal kültürün değiştirilmesidir. Bunu da ancak doğru bir siyasetle değiştirebilirsiniz. Anayasa değişikliği sihirli bir formül değildir sorunların çözümünde.” YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da iktidar partisinin milletvekillerinin bile hazırlanma süreci ve içeriğinden haberdar olmadığı bir metnin toplumsal sözleşme olarak nitelendirilemeyeceğini vurguladı. Eminağaoğlu, “Anayasa, devletin yapısını, işleyişini, hak ve özgürlükleri düzenleyen metin olduğuna göre, böyle bir metnin tek bir siyasi parti tarafından hazırlanması, ortaya hukuk devletini ya da demokratik devleti değil, parti devletini çıkarır” dedi. İ ÇİŞLERİ BAKANI ATALAY ÇİZMEDEN YUKARI Taksim’de bu yıl da taciz vardı. MUSA KART Başkonsolosluğa saldırı ? VİYANA (AA) Avusturya’nın Bregenz kentindeki Türk Başkonsolosluğu’na dün saat 03.30 sularında molotofkokteylli saldırı düzenlendi. Can kaybının olmadığı saldırıda küçük çaplı maddi hasar meydana geldi. Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Selim Yenel, saldırı üzerine Avusturya makamlarından, “Türk temsilciliklerine yönelik ek güvenlik önlemi alınmasını ve saldırganların yakalanmasını talep ettiğini” söyledi. ‘Vekil aracı pazarlıkta kullanıldı’ ? İçişleri Bakanı Bekir Atalay, DTP milletvekili Pervin Buldan’a ait, TBMM giriş kartı bulunan aracın kayınbiraderi tarafından uyuşturucu pazarlığı olayında kullanıldığını doğrulayarak “Bundan sonrası yargının işi” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Beşir Atalay, DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’a ait TBMM araç giriş kartı bulunan arabayla Buldan’ın kayınbiraderi Nihat Buldan’ın uyuşturucu pazarlığı yaptığını doğruladı. DTP Milletvekili Pervin Buldan’ın kayınbiraderi Nihat Buldan, 90 kilo eroin yakalanması olayıyla ilgili olarak gözaltına alındı. Buldan’ın uyuşturucu pazarlığına, 1994 yılında öldürülen ağabeyi Savaş Buldan’ın eşi, DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’a ait TBMM araç giriş kartı bulunan arabayla gittiği belirtildi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Atalay, konunun yargıya intikal ettiğini belirterek “Değerlendirmem gerekli bile değil. Neticede olayı biliyoruz. Birkaç gün önce yüklü miktarda, 80 kilo kadar yakalandı. Öyle bir irtibat da var. Biz güvenlik birimleri olarak gerekeni yaptık. Bundan sonrası yargının” dedi. TBMM İdare Amiri Muhyettin Aksak da Buldan’a ait TBMM araç giriş kartı bulunan otomobille uyuşturucu pazarlığına gidildiği yönündeki iddialarla ilgili olarak “Eğer bu amaçla kullanılmışsa araç giriş kartını iptal edeceğiz. Bu kaçınılmazdır’’ dedi. Buldan yalanladı Pervin Buldan ise iddiaların asılsız olduğunu ileri sürdü. Hakkındaki iddiaların partisini karalamaya dönük olduğunu savunan Buldan, şunları kaydetti: “30 Aralık akşamı çocuklarımı da alarak kendi özel aracımla ziyaret amacıyla kaynım Buldan’ın evine gittim. Çocuklarımla beraber kaynımın yeni yılını kutladıktan sonra evden ayrılarak aynı araçla evime döndüm. Ertesi günü kaynım Buldan’ın gözaltına alındığını öğrendim. Gazetelerde aracımı Nihat Buldan’ın kullandığına dair iddialar yer almakta. Bu kesinlikle doğru değil.” Yemekte buluştular ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan akşam yemeğinde bir araya geldi. Dışişleri Konutu’ndaki yemeğe, Cumhurbaşkanı Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül ve Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da katıldı. musakart@yahoo.com Erhan: Ağar’ın emanetçisi değilim Merkez sağı birleştirmeyi hedeflediğini söyleyen DP genel başkan adayı, ‘Emaneti büyük kongre verir’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DP’nin pazar günü yapılacak 4. Olağanüstü Kongresi’nde genel başkanlığa aday olan Çağrı Erhan, “ABD’den AKP’ye kadar herkesin müdahil olduğu bir süreç yaşanması” nedeniyle merkez sağda birleşme projesinin yarım kaldığını belirterek “Orta vadede merkez sağı DP çatısı altında birleştireceğim” dedi. Mehmet Ağar’ın desteklediği Çağrı Erhan, düzenlediği sohbet toplantısında projelerini anlattı. Kendisine yakıştırılan “emanetçi” iddialarını da reddeden Erhan, “Genel başkanlık koltuğu hiçbir genel başkanın babasının malı değildir. Emaneti büyük kongre genel başkanlara verir, başka bir irade veremez” dedi. Mayıs ayındaki olağan kongrede yine genel başkanlığa aday olacağına dikkat çeken Erhan, diğer adaylara da “Mayıs ayında aday olacağınızı siz de açıklayın, emanetçi tartışmaları son bulsun” çağrısında bulundu. Belek Ormanları golf kurbanı ? ANKARA (ANKA) Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, Belek Ormanları’ndaki turizm amaçlı tahsisleri ve 500 bin ağacın kesildiği iddialarıyla ilgili yazılı soru önergesini yanıtladı. Eroğlu, verdiği yanıtta, “17 milyon 600 bin metrekare büyüklüğündeki Belek Ormanları’nın 16 milyon 372 bin metrekarelik kısmının tasarruf hakkı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiştir” dedi. Eroğlu, ormanın 8 milyon 876 bin metrekarelik kısmında ise golf ve konaklama tesislerinin yapılması için 10 adet izin verildiğini bildirdi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 KILIÇDAROĞLU: SÖMÜRÜYE KARŞIYIZ İZMİR’DE POLİSİN ‘UYARI’ ATEŞİYLE ÖLÜM ‘Vali sadaka dağıtamaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Aile Yardımı Sigortası sistemi kurulmasını isterken “devletin valilerinin sadaka dağıtımına yardım etmesinin kabul edilemez olduğunu” bildirdi. CHP grup başkanvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu ile Hakkı Süha Okay dün Parlamento Muhabirleri Derneği’ni (PMD) ziyaret ederek gazetecilerin yeni yılını kutladı. Kılıçdaroğlu, ziyaret sırasında Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik öngören yasa tasarısı ile ilgili çeşitli sorularını yanıtladı. “Sosyal devlet”in yerini “sadaka devleti” anlayışının aldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, bu yapının bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, Aile Yardımı Sigortası sistemi kurulması gereği üzerinde dururken; böylece ihtiyaç sahibi ailelere “sadaka”ya muhtaç kalmadan, her ay düzenli bir yardım sağlanabileceğini vurguladı. Bazı valilerin devleti temsil ettiklerini unutarak hükümetin “sadaka dağıtımına” yardım ettiklerine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Biz yoksullara yardım yapılmasına karşı değiliz. Biz, yardımların siyasi sömürü haline getirilmesine karşıyız. Devletin valilerinin sadaka dağıtımına yardım etmesi kabul edilemez” diye konuştu. Savcı 25 yıl hapis istedi İZMİR (AA) İzmir Karşıyaka’da “dur” ihtarına uymadığı için açılan uyarı ateşi sonucu, Baran Tursun’un hayatını kaybetmesinin ardından tutuklanan polis memuru hakkında “olası kasıtla adam öldürme” iddiasıyla 25 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Savcı Cengiz Bardak, Baran Tursun’un hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayla ilgili soruşturmasını tamamlayarak iddianameyi hazırladı ve Karşıyaka 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu. dürme” suçundan yargılanması talep edildi. O.A. 14 Ocak’ta hâkim karşısına çıkacak. Karşıyaka ilçesi Bayraklı semtinde 24 Kasım 2007 tarihinde polis ekiplerinin “dur” ihtarına uymadığı için kovaladıkları Baran Tursun yönetimindeki araç, ağaçlara ve elektrik direğine çarpmıştı. Hastaneye kaldırılan ve başının arka kısmında kurşun yarası tespit edilen Tursun, bir süre yaşam destek ünitesine bağlı tutulduktan sonra hayatını kaybetmişti. Kovalamaca sırasında uyarı ateşi açtıkları iddiasıyla gözaltına alınan polis memurlarından O.A. çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Kasıtla adam öldürme İddianamede polis memuru O.A.’nın, “olası kasıtla adam öl CUMHURİYET 05 K