03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2008 PERŞEMBE 4 HABERLER Murat Karayalçın, ‘Görevi bıraktığımda belediyenin borcunu ödeyecek kaynağı vardı’ dedi DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Fatura Belirleniyor Yeni yılın ilk büyük politik olayı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kendisini davet eden Bush ile salı günü Beyaz Saray’da yapacağı görüşme. Cumhurbaşkanı’nın ABD gezisi, Çukurca olayları sırasında dibe vurmuş olan iki ülke ilişkilerinin düzeldiği bir ana rastlıyor. Genelkurmay’ın, PKK’nin dış desteklerinden yakınırken, imayı da aşan bir netlikle Washington’u da suçladığı dönemler artık geride kalmıştır. Sınır ötesi operasyonlar sırasındaki Türk ABD işbirliği, yalnız terör sorununun değil, aynı zamanda Kürt meselesine yaklaşımdan, bütünüyle Ortadoğu sorununa Washington ve Ankara’nın bakışlarında bir dönüm noktasını işaret ediyor. Başbakan Erdoğan’ın da 5 Kasım günkü Beyaz Saray görüşmesinin ardından bir makro planın devreye girdiğini söylemek yanlış olmaz. Üstelik sınır ötesi operasyonlardan beri, devletin çeşitli kademeleri arasında görüşlerin daha da yakınlaştığı yadsınamaz. Kısacası yepyeni bir dönemde gerçekleşiyor Gül Bush görüşmesi. Görüşmede, Irak ve Lübnan da dahil olmak üzere Ortadoğu sorunu, terör ve bu alanda iki ülkenin işbirliği konuları görüşülecek. ??? Tabii ki, Ortadoğu deyince ABD’nin en büyük endişesi İran da akla geliyor. İran’ın nükleer silah yolunda fazla ilerlemediği yolundaki açıklamalar, Bush’un Tahran’a bakışında herhangi bir değişiklik meydana getirmiş değil. Gül’ün de düzelen ilişkilere karşın, Bush’un Tahran’a bakışını değiştirecek ya da etkileyebilecek bir ağırlığı olduğu söylenemez. Görüşmede yeni ve önemli bir çıban başı olan Pakistan da ele alınacaktır. Benazir Butto’nun ölümü ertesi bu ülkenin içine düştüğü kaos, Pakistan’ın nükleer gücünü yepyeni bir kaygı konusu haline getirmiş bulunmaktadır. Zaten Afganistan ile Pakistan BOP’un sınırları içindedir Beyaz Saray için. Bir türlü denetlenemeyen Afganistan konusunda Ankara ile Washington arasında bir görüş ayrılığı yok. Pakistan İslam Cumhuriyeti’nin gerçekten çok girift yapısı dolayısıyla ABD’nin istihbarat örgütleri gibi, ülkenin gerçekten etkin bir aktörüne pek fazla güvenmediği de bilinmeyen bir olay değil. Washington’un desteğine sahip olan Pervez Müşerref’in de, artık ABD tarafından, ülkeyi yeterince kontrol edebilecek bir güç olarak algılandığını söylemek kolay olmasa gerek. ??? Bölgedeki yeni denge konusunda, en kritik konu, İran’ın konumudur. Kimse yanılmasın, AKP Ortadoğu’da ŞiiSünni çelişkisine Sunni gözlüğüyle yaklaşmaktadır. Ama bu bile, Ankara’yı İran konusunda Washington’daki şahinlerin istediği çizgiye çekmeye yetmiyor. ABD için anahtar konumda olan Kuzey Irak’taki Kürt oluşumuna AKP Washington’un temenni ettiği çizgiden yaklaşmayı yani bu oluşuma karşı çıkmak bir yana, zaman içinde yardımcı olmayı kabul etmiş görünüyor. Sınır ötesi operasyonlardaki işbirliğinin faturası içinde bu husus yer alıyor. Kürt sorununu içerde de, ulus devlet anlayışıyla değil de, ilk aşamada mahcup bir Anadolu Ilımlı İslam Federasyonu yaklaşımıyla ele alma konusunda da, önümüzdeki dönemde yeni gelişmeler beklenebilir. AKP’nin bugünkü konumu bu yaklaşımı fazla bir muhalefetle karşılaşmadan yürütebileceği izlenimini uyandırıyor. Bu görüşe yatkın olmayan ana muhalefet partisinin de artık ağırlığı yok. Kısacası, AKP’nin ikinci dönem iktidarı, bir zamanlar Tayyip Erdoğan’ın iftiharla söylediği BOP’un koordinatörlüğü rolünü, fazla endişe duymadan üstlenebileceği bir döneme girmiş bulunuyoruz. Burada tek sorun yukarıda da belirttiğimiz gibi, Ankara ile Washington arasında, Tahran’a karşı izlenecek politika konusunda henüz mutabakat olmamasıdır. Yepyeni bir döneme giriyoruz. Fatura oluşturuluyor, ama önümüze konan faturanın içeriğini kamuoyunun tam olarak kavraması zaman alacak görünüyor. ‘Gökçek Ankara’yı bitirdi’ MURAT KIŞLALI ANKARA Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara’nın 4 milyar dolarlık borç batağının kaynağı olarak önceki Başkan Murat Karayalçın’ı gösterirken Karayalçın, “Belediyenin o dönemdeki projelerinin hepsini ödeyecek kaynağı vardı ki S&P derecelendirme kuruluşundan BBB derecesi almıştık” dedi. Gökçek’in kendisinden sonra BOTAŞ’a da 1.3 milyar YTL borçlandığını belirten Karayalçın, “Gökçek belediyenin prestijini bitirdi. O yüzden kredi bolluğu yaşanan böyle bir dönemde bir kuruş yabancı kredi bulamıyor” diye konuştu. Hazine verilerine göre yerel yönetimlerin Hazine’ye olan vadesi geçmiş borçlarının üçte ikisi Gökçek’in başkanlığını yaptığı Ankara Anakent Belediyesi ile ona bağlı Elektrik Gaz Otobüs (EGO) ve Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi’nden (ASKİ) kaynaklandı. Gökçek’in başında bulunduğu kurumların Hazine’ye vadesi geçmiş 3.9 ? Melih Gökçek’in Ankara Anakent Belediyesi’nin borçları konusunda kendisini suçlamasına yanıt veren Murat Karayalçın, kendi döneminde yapılan yatırımlara ilişkin kaynak ve kredi sorunu yaşanmadığını söyledi. Gökçek’in borçlarını ödemeyerek belediyenin prestijini bitirdiğini belirten Karayalçın, “Bir kuruş yabancı kredi bulamıyor” diye konuştu. milyar YTL, henüz vadesi gelmemiş de 422 milyon YTL’lik borcu bulunuyor. Gökçek, söz konusu verilerle ilgili Cumhuriyet’in 31 Aralık 2007 tarihli sayısında yayımlanan “Gökçek Batağı” başlıklı manşetine ilişkin “Borçları ödemediğimiz doğru, ama bunu ‘Gökçek batağı’ olarak lanse etmek gerçeği doğru yansıtmamaktadır. Bu borcun nedeni bizden önceki Başkan Karayalçın’ın metro projesidir” açıklamasını yaptı. Karayalçın ise Gökçek’in iddialarına şöyle karşılık verdi: Metro dahil yapılan 2.3 milyar dolarlık projeleri geri ödeyecek kaynağımız vardı: 198994 döneminde dış finansal toplam 2 milyar 317 milyon dolarlık proje stoku sağladık. Bununla metro ve Ankaray’dan oluşan raylı sistemi, kanalizasyon ve yağmur suyu şebekesini, atık su arıtma tesisini yaptık, içme suyu şebekesini yeniledik, doğalgaz şebekesini yaygınlaştırdık, şehirlerarası otobüs terminali, Dikmen Vadisi Projesi, Altınpark gibi projeleri gerçekleştirdik. Bu projelerin vadesi gelen 107 milyon doları ben görevdeyken ödendi. Melih Gökçek’e 2 milyar 210 milyon dolarlık bölümü kaldı. S&P bize BBB notu verdi: Söz konusu projeler için vadeleri 15 yıla uzayan kredi sendikasyonu sağlanmıştı. Belediyenin bunların hepsini vadesi geldiğinde ödeyecek kaynağı vardı. Biz dönemimizde Standard & Poor’s derecelendirme kuruluşuna başvuruda bulunduk. Belediyenin 10 yıllık vade için nakit akımlarını, borç ödeme kapasitesini ortaya çıkardılar. Onun sonunda bize BBB notunu verdiler ki bu o sırada Türkiye Hazinesi’nin notuydu. Demek ki bu borçları ödeyebilme kapasitemiz varmış. Ankara’nın itibarı bitti: Ancak Melih Gökçek geldiğinde “Ben bu borcu ödemeyeceğim, bu tahvili reddediyorum” dedi. Bütün dünya kuruluşları nezdinde Ankara çok büyük itibar kaybına uğradı. Öyle olduğu için de Gökçek döneminde 13 yıldır devam eden Ankara’nın üç hattında yaptığı metro inşaatına kredi bulamıyor. Dünyanın bütün şirketleri metro kredisi vermek için birbirleriyle rekabet halinde. En kolay bulunabilecek kre di metro kredisi. Biz o zaman nasıl oldu 2 milyar doları bulduk da bu zat 1 kuruşluk kredi alamadı? Türkiye’de Başbakan Erdoğan’ın “Bu borcu Ecevit’ten aldım, ödemiyorum” demesi mümkün mü? Gökçek 1 milyar dolar borç bulup sürdürdüğü üç güzergâhı tamamlasa, ondan sonra gelecek yönetim “Bu Melih Gökçek’in kredisiydi, biz bunu ödemeyeceğiz” diyebilir mi? BOTAŞ’a olan 1.3 milyar YTL’lik borç sıfırdan yaratıldı: Benim dönemimde hiçbir vadesi geçmiş borç olmadı. Biz rahmetli Altınsoy’dan aldığımız 660 milyon dolarlık borcu ödedik. Belediyenin şimdi BOTAŞ’a olan borcu 1.3 milyar YTL civarında. BOTAŞ’a gaz paraları 199495’te ödenmiş, 1996’dan sonra bu halktan topladığı parayı BOTAŞ’a ödememeye başlamış. Melih Gökçek topladığı bu parayı BOTAŞ’a ödemiyor, başka yerlere harcıyor. Peki, doğalgazı niye ödemiyorsun? Halktan topluyorsun, ama ödemiyorsun. Bu nasıl 11 yıldır soruşturulmuyor? K OMİSYONDAN GEÇTİ B ARZANİ BAĞLANTISI Askerliğini yapmayan vatandaşlıktan atılmayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kazanma ve kaybetmeye ilişkin esasları yeniden düzenleyen yasa tasarısı TBMM İçişleri Komisyonu’nda kabul edildi. Tasarıya göre, askerlik görevini yapmayanlar Türk vatandaşlığından çıkarılmayacak. İzin almadan yabancı bir ülke vatandaşlığına geçme de Türk vatandaşlığından çıkarılma nedeni olmayacak. Türkiye’de doğan ve yabancı ana ve babasından dolayı doğumla herhangi bir ülkenin vatandaşlığını kazanamayan çocuk, doğumdan itibaren Türk vatandaşı olacak. Türkiye’de bulunmuş çocuk, aksi sabit olmadıkça Türkiye’de doğmuş sayılacak. Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, kanunda belirtilen şartları taşıması halinde, yetkili makam kararıyla bu hakkı elde edebilecek. Ancak aranan koşulları taşımak, vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamayacak. Sanayiciye özel uygulama Tasarıyla, Türkiye’de yatırım yapan ve istihdam oluşturanlara da Türk vatandaşlığı verilmesi uygulaması getiriliyor. Buna göre, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel oluşturacak bir hali bulunmamak koşuluyla, İçişleri Bakanlığı’nın teklifi, Bakanlar Kurulu’nun kararıyla Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan kişiler, vatandaşlığa alınması zorunlu görülen kişiler ile göçmen kabul edilen kişiler, Türk vatandaşlığını kazanabilecek. Tasarıya göre, Türk vatandaşlığı kaybettirilenler Bakanlar Kurulu kararıyla, Türk vatandaşlığını kaybedenler bakanlık kararıyla, milli güvenlik bakımından engel oluşturacak bir halinin bulunmaması ve Türkiye’de 3 yıl ikamet etmek koşuluyla Türk vatandaşlığını yeniden kazanabilecek. Bir Türk vatandaşı ile evlenmek, doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmayacak. Ancak bir Türk vatandaşıyla en az 3 yıldan beri evli olan ve evliliği süren yabancılar, Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilecek. Yabancı devlet vatandaşı olanlar İzin almaksızın kendi istekleriyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazananlar, yurtdışında bulunup da muvazzaf askerlik görevini yapmak veya Türkiye’de savaş ilanı üzerine, yurtdışında bulunup da yurt savunmasına katılmak için yetkili kılınmış makamlar tarafından usulen yapılacak çağrıya mazeretsiz olarak 3 ay içinde icabet etmeyenler, sevk sırasında veya kıtalarına katıldıktan sonra yurtdışına kaçıp kanuni süre içinde dönmeyenler, milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak kaydıyla, Türkiye’de ikamet etme şartı aranmaksızın Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden Türk vatandaşlığına alınabilecek. Silahlı kuvvetler mensupları ile askerlik görevini yapmakta olanlardan görev, izin, hava değişimi veya tedavi için yurtdışında bulunup da süresi bittiği halde mazeretsiz olarak 3 ay içinde geri dönmeyenler de bu hükümden yararlanacak. European Tobacco davayı kaybetti ABİDİN YAĞMUR Erdoğan, kurdeleyi kestikten sonra, Büyükanıt’a dönerek “Bunları saklıyorum Paşam’’ deyince, Büyükanıt şaşırarak “Öyle mi?” karşılığını verdi. Erdoğan, korumasına dönerek “Paşam’a da saklayın’’ dedi. (AA) TÜBİTAK’a yeni ArGe binası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) İleri Teknolojiler Araştırma Enstitüsü’nün (İLTAREN) yeni ArGe binası, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt tarafından törenle açıldı. Açılış törenine, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Ankara Valisi Kemal Önal, TÜBİTAK Başkanvekili Nüket Yetiş ve diğer ilgililer katıldı. Erdoğan ve beraberindekiler, enstitüye ilişkin brifingin ardından açılış törenine geçtiler. Erdoğan, ArGe binasının kurdelesini Bakan Aydın, Orgeneral Büyükanıt ve Orgeneral Başbuğ ile birlikte kesti. Erdoğan, kurdeleyi keserken “İnşallah Silahlı Kuvvetlerimiz bunlarla güvenli yarınlara adımlar atar’’ diyerek tesisin hayırlı olmasını diledi. Bu sırada Erdoğan, kurdeleyi kestikten sonra, Büyükanıt’a dönerek “Bunları saklıyorum Paşam’’ deyince, Büyükanıt şaşırarak “Öyle mi?” karşılığını verdi. Erdoğan, korumasına dönerek “Paşam’a da saklayın’’ dedi. Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra binayı gezerek yetkililerden bilgi aldı. Türkiye’deki en nitelikli ArGe ortamlarından biri olan İLTAREN’de, Türkiye açısından kritik, yüksek teknoloji seviyeli araştırmageliştirme faaliyetleri yürütülüyor. İLTAREN’in bağlı olduğu TÜBİTAK enstitülerinden biri olan UEKAE de kalifiye personeli ve uluslararası alanda kabul görmüş altyapısı ile, bilgi güvenliği, haberleşme ve ileri elektronik alanlarında teknolojik çözümler üretiyor. 1972 yılında kurulan UEKAE, 35 yılı aşkın bir süredir kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla ortak ArGe projeleri üzerinde çalışıyor. UEKAE, bilgi güvenliği ve ileri elektronik teknolojileri alanlarında NATO’da aktif rol oynuyor. asirmen?cumhuriyet.com.tr ‘Aydın hakkında delil yok’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüce Divan’ın, eski Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydın’ın yargılandığı davadaki gerekçeli kararında, Aydın’ın ihalelerde usulsüzlük yaptığı iddialarıyla ilgili tanık beyanlarının yeterli olmadığı, yeterli kanıt bulunmadığı belirtildi. Aydın’ın mal varlığında görülen artışın, bakanlık yaptığı dönem içerisinde elde edildiğine ilişkin kesin bir delil bulunmadığının açık olduğu vurgulandı. Aydın davadan beraat etmişti. MERSİN Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, European Tobacco’nun bağlantılı olduğu kişiler arasında Iraklı Kürt lider Mesud Barzani’nin de bulunduğu yönünde bir haber yayımlayan Güneyde İmece gazetesi hakkında açılan tazminat davasını reddetti. Güneyde İmece gazetesinde 15 Haziran 2007’de yayımlanan “Barzani’nin kaynağı Mersin’den” başlıklı haber üzerine European Tobacco şirketi, yayın nedeniyle ekonomik zarara uğratıldığını ileri sürmüş ve gazetenin imtiyaz sahibi Nazmi Akdağ ile sorumlu yazıişleri müdürü F. Ahmet Eroğlu’nun ayrı ayrı 100 bin lira tazminata mahkum edilmesini talep etmişti. Tazminat davası geçen hafta sonuçlandı. Gazeteciler, yazılı savunmalarının yanı sıra European Tobacco’ya ait olan bandrolsüz sigaraları da mahkemeye delil olarak sundular. Bandrolsüz sigaraları zapta geçiren Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, tazminat talebini reddetti. Mahkemenin karar yazısında, “davalıların basın yasasının tanıdığı sınırlar dışına çıkmadan özle biçim arasındaki denge korunarak haber verildiği, yayının görünürdeki gerçeğe uygun olduğu” belirtildi. CHP’de gündem kurultay ve seçim CHP’de 2008 yılında bir yandan kurultay süreci, diğer yandan 2009’da yapılacak yerel seçimler için hazırlıklar ve adaylık yarışı öne çıkacak. Yarışın kurultay sürecini de etkileyeceği bildirildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin 2008 yılı gündemini mart ayında yapılması beklenen kurultay ile 2009 yılında yapılacak yerel seçim hazırlıkları oluşturuyor. İl kongrelerinin iki ay içinde tamamlanması planlanırken, genel başkan adaylığını ilan eden Samsun milletvekili Haluk Koç, yurt gezilerini sürdürüyor. 8 Aralık’ta başlayan CHP ilçe kongrelerinin 13 Ocak gününe dek sürmesi, il kongrelerinin de 5 Ocak10 Şubat 2008 tarihleri arasında tamamlanması planlanıyor. Kurultayın da mart ya da nisan ayında yapılması hedefleniyor. Kongre süreci tartışmalı geçerken, birçok yerde yargıya başvuruldu. Muhalifler, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) kararıyla binlerce kişinin üye yapılmasına tepki gösterdi. MYK raporuna göre, CHP Parti Kütüğü’ne kayıtlı 616 bin 867 üye bulunuyor. Üye sayısı 10 binden fazla Fezlekeler için savunma istendi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu’ndaki 78 dosya fezleke için oluşturulan hazırlık komisyonları, haklarında dosya bulunan milletvekillerine, savunma haklarını kullanmaları için davetiye gönderdi. Hakkında dosya bulunan milletvekilleri arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve DTP’li milletvekilleri de bulunuyor. Savunma, sözlü, yazılı ya da yerine başka milletvekilini göndererek yapılabilecek. Kurulan üç ayrı hazırlık komisyon çalışmaları, milletvekilleri Ayhan Sefer Üstün, Güldal Akşit ve Haydar Kemal Kurt tarafından yürütülüyor. AÇLIK GREVİNDEKİ 3 CHP’Lİ FENALAŞTI GAZİANTEP (Cumhuriyet) Gaziantep’te, CHP Genel Merkezi tarafından görevden alındıkları gerekçesiyle açlık grevine başlayan aralarında eski CHP Şahinbey İlçe Başkanı Deniz Kurtoğlu ve 14 yöneticinin de bulunduğu gruptan 3 kişi fenalaştı. Grevin 8’nci gününde, Selim Kaya, Nesrin Karagün ve Emine Aka, kan şekerlerinin düşmesi ve genel sağlık durumlarının bozulması üzerine doktor kontrolünden geçirildi. Hastaneye gitmeyi reddeden 3 yöneticiden Selim Kaya’ya serum takıldı. Kurtoğlu, genel merkezin antidemokratik uygulamaları sona erinceye kadar grevi sürdüreceklerini söyledi. olan iller şöyle: 129 bin 38 (İstanbul), 74 bin 490 (İzmir), 41 bin 515 (Ankara), 25 bin 725 (Mersin), 18 bin 564 (Antalya), 18 bin 229 (Adana), 17 bin 534 (Kocaeli), 12 bin 106 (Muğla), 14 bin 40 (Gaziantep), 13 bin 203 (Aydın), 10 bin 843 (Hatay), 10 bin 145 (Manisa). Üye sayısı 1000’den az olan iller de şöyle: Siirt, Gümüşhane, Bitlis, Iğdır, Bingöl, Çankırı, Muş, Kilis, Hakkâri, Bayburt. CHP’nin özellikle üç büyük kentte yapılacak il kongreleri kurultay açısından önem taşırken, muhaliflerin adayı Haluk Koç adım adım ülkeyi dolaşıyor. Bir grup muhalifin genel başkan adayı olmasını istediği eski Ankara milletvekili Gülsün Bilgehan’ın ise kararını önümüzdeki süreçte netleştirmesi bekleniyor. Adana ve Kocaeli’nde yapılan bölge toplantılarına katılan CHP lideri Deniz Baykal’ın da bölge toplantılarını sürdürmesi bekleniyor. Baykal’ın kurultayda “vitrin”ini önemli ölçüde değiştirmesi bekleniyor. Mehmet Arslan: Birlik olmalıyız ? İstanbul Haber Servisi Cem Vakfı Beşiktaş Şube Başkanı Mehmet Arslan, Almanya’da bir televizyon kanalında Alevilere yönelik yapılan karalayıcı yayımlara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları arasında yurtiçi ve yurtdışında, bilerek veya bilmeyerek, her nedenle olursa olsun ayrımcılık ve bozgunculuk yaratabilecek her türlü girişime Alevi Sünni ayrımı gözetmeksizin toplumumuzun tüm katmanları demokratik tepkilerimizi birlikte sergilemeliyiz” ifadesini kullandı. Kurultayın ilk günü genel başkan seçiminin yapılması, ikinci gün ise Parti Meclisi seçimlerinin yapılması planlanırken; asıl yarışın ikinci gün yaşanacağı görüşü kulislerde dile getiriliyor. Muhalifler, kurultay öncesinde, “Kurultayda olmazsa, olağanüstü kurultayda genel başkanı değiştiririz” hesabı yapıyor. CHP’de 2008 yılında bir yandan kurultay süreci, diğer yandan 2009’da yapılacak yerel seçimler için hazırlıklar ve adaylık yarışı da öne çıkacak. Bu yarışın kurultay sürecini de etkileyeceği bildirildi. CHP’nin elindeki belediyeleri “koruma” ve yeni yerlerde seçim kazanma amacına ulaşamaması durumunda yerel seçimlerin hemen ardından partide iç hesaplaşmanın başlayacağı belirtiliyor. AKP’nin İzmir’de sol seçmene sıcak gelebilecek aday aradığı, Çankaya ilçesinde özellikle Alevi seçmenden oy alabilecek ve sosyal demokrat seçmene itici gelmeyecek bir aday arayışına girdiğine dikkat çekildi. CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle