22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Kenya’da ateşe verilen mabette ölenlerin büyük bölümünün çocuklar olduğu belirtiliyor B UTTO’NUN ÖLÜM NEDENİ Kilisede çocuklar yakıldı Dış Haberler Servisi Kenya’da geçen hafta yapılan tartışmalı devlet başkanlığı seçimlerinin ardından patlak veren şiddet olayları sonucu 300’ü aşkın kişinin ölmesi ve on binlerce kişinin evlerini terk etmek zorunda kalması akıllara yüz binlerce kişinin yaşamını yitirdiği 1994’teki Ruanda katliamını getirdi. Kenya Devlet Başkanı Mwai Kibaki’nin seçimleri az farkla yeniden kazandığının açıklandığı geçen pazar gününden bu yana iktidar ve muhalefetin bağlı olduğu kabileler arasında patlak veren şiddet olayları önceki gün ülkenin batısındaki Eldoret kasabasında çoluk çocuk yüzlerce kişinin sığındığı bir kilisenin yakılması sonucu daha da kanlı bir dönemece girmiş oldu. Kızılhaç yetkilileri bir grup silahlı genç tarafından ateşe verildiği belirtilen kilisede içlerinde çocukların da bulunduğu en az 35 kişinin diri diri yanarak can verdiğini açıklarken yaşanan vahşette 40’ı aşkın kişi de ağır yaralandı. İngiliz Independent gazetesi ise yakılan kilisede 80’i çocuk olmak üzere en az 100 kişinin katledildiğini yazdı. Vahşetin seçim sonuçlarını kabul etmeyen muhalefet lideri Raila Odinga’yı destekleyen kabilelerin silahlı grupları tarafından gerçekleştirildiği sanılıyor. Bir kilise yetkilisi BBC’ye verdiği demeçte, saldırganların binayı ateşe vermeden önce içerideki insanları dövmeye başladıklarını söyledi. Kimi görgü tanıkları da kilise içinde bulunan cesetlerin bazılarında kurşun iz İslamabad’dan geri adım Dış Haberler Servisi Pakistan hükümeti, suikasta kurban giden muhalefet lideri Benazir Butto’nun kafasını çarparak öldüğü yönündeki açıklamalarından ötürü “özür diledi”. İçişleri Bakanı emekli General Hamit Navaz Han, Butto’nun aracının üstünde halkı selamlarken genç bir adamın yaklaşık 3 metre uzaklıktan en az üç el ateş ettiğini ve Butto’nun aracında yere düştüğünü gösteren fotoğraf ve videoların basına yansımasının ardından, halktan hükümetin açıklamasını görmezden gelmesini istedi. Han, İçişleri Bakanlığı sözcüsünün Butto’nun ölümüyle ilgili açıklamasının hata olabileceğini söyleyerek “Bizler askeriz ve görüşlerimizi siz gazeteciler gibi rahatça ifade edemiyoruz” diye konuştu. Pakistan hükümeti, Benazir Butto’nun intihar saldırısı sırasında patlamanın şiddetiyle başını aracın tavanına çarptığını ve kafatasında oluşan kırık nedeniyle öldüğünü öne sürmüştü. Pencap hükümeti de, Benazir Butto’nun öldürülmesinden saniyeler öncesine ait olduğu bildirilen, miting alanındaki kalabalığın arasında ayakta duran 2 erkek ile intihar saldırganına ait olduğu düşünülen bir kopuk başın fotoğraflarını yayımladı. Eyalet İçişleri Bakanlığı, gazetelere verdiği ilanla suikastla ilgili fotoğraf ve videolarda görülen silahlı kişiler ve intihar eylemcisi hakkında bilgi sağlayacak kişilere para ödülü verileceğini açıkladı. ? Kabileler arasındaki şiddet, 1994’teki Ruanda katliamını akıllara getirirken Kenya basını da şiddetin önüne geçilememesi durumunda Ruanda’dakine benzer bir katliamın yaşanacağına dikkat çekti. leri gördüklerini belirttiler. Eldoret kasabası piskoposu bölgedeki kilise kompleksi içerisinde şiddetten kaçan 15 bini aşkın kişinin barındığını kaydetti. Piskopos, “Kiliseye sığınanların yiyecek, içecek ve güvenlikleri yok. Sokaklarda cesetler var” dedi. Birçok bölgede evler, çiftlikler ateşe verilirken sokaklarda rakip gruplar barikatlar kuruyor. Başkent Nairobi’nin bazı bölgelerinde rakip gruplar bıçak ve sopalarla birbirlerine sal dırırken yağma olayları da yaşanıyor. Çatışmaların iç savaşa dönüşebileceği yorumları yapılırken Kenya’daki Kızılhaç yetkilisi şiddetten kaçan ve çoğu Kikuyu kabilesi mensubu olmak üzere yaklaşık 70 bin kişinin evlerini terk ettiğine dikkat çekti. Yaklaşık 5 bin Kenyalının komşu ülke Uganda’ya sığındığı belirtiliyor. Son bir haftada meydana gelen şiddet olaylarının kanlı bilançosu da 316 ölüye ulaştı. Kenya basınındaki yorumlarda şiddetin önüne geçilmemesi durumunda ülkenin komşusu Ruanda başta olmak üzere savaşlarla yıkıma uğrayan Fildişi Sahili, Somali, Sierra Leone gibi katliamlara sahne olacağı uyarısı yapıldı. Müslüman İnsan Hakları Forumu Başkanı AliEmin Kimathi, siyasi protestoların eski meselelerin intikamını almak isteyenlerce kullanıldığını belirterek “Yeni bir Ruanda’ya doğru gidiyoruz’’ dedi. ‘Etnik temizlik kampanyası’ Kenya hükümeti sözcüsü, Odinga yandaşlarını “sistematik bir etnik temizlik kampanyası” yürütmekle suçladı. Odinga ise “soykırımı başlatanın Kibaki yönetimi olduğunu” söyledi. Kibaki’nin de üyesi olduğu Kikuyuların ardından ikinci etkili kabile muhalefet lideri Odinga’nın da mensubu olduğu Luolar. Ülkede şiddet olaylarına neden olan 27 Aralık’ta yapılan devlet başkanlığı seçimlerinden geçen pazar Kibaki’nin yeniden galip geldiğini duyuran Kenya Seçim Komisyonu Başkanı Samuel Kivuitu ise dün geri adım attı. Bir gazeteye verdiği demeçte Kivuitu, seçimleri kimin kazandığı konusunda emin olmadığını söyleyerek sonuçları bir an önce açıklaması yönünde baskı gördüğünü savundu. Komisyonun beş üyesi de yolsuzluk yapılmış olabileceğini açıkladı. İngiltere ve ABD Kenya liderlerine uzlaşma ve yandaşlarına şiddete son vermeleri çağrısı yaptı. İki ülkenin dışişleri bakanlarının ortak açıklamasında oy sayımı sürecinde ciddi usulsüzlükler yapıldığına dair bağımsız bilgiler bulunduğu bildirildi. Afrika Birliği’nden bir heyet de dün kıtanın en istikrarlı ekonomisi ve demokrasisi olarak görülen Kenya’ya gitti. Seçimler 18 Şubat’ta Pakistan Seçim Komisyonu Başkanı Gazi Muhammed Faruk, seçimlerin 18 Şubat’a ertelendiğini bildirdi. Faruk, Pakistan Halk Partisi ve Navaz Şerif’in partisi Pakistan Müslüman BirliğiN’nin de seçimlere katılacaklarını duyurdu. Kenya’da 70 bin kişinin evlerini terk ettiği, 5 bin kişinin Uganda’ya sığındığı belirtiliyor. (Fotoğraf: AFP) MYANMAR CUNTASI Malezya Sağlık Bakanı, ‘Karım beni affetti’ demişti Uydu ücretlerine 166 kat zam Dış Haberler Servisi Myanmar’da cunta yönetimi, ağustos ve eylül aylarında demokrasi yanlısı gösterilere geniş yer veren yabancı kanallarının izlenmesini engellemek amacıyla uydu yayınlarından yararlananların ödediği yıllık harçları 166 kat arttırdı. Ücret artışıyla ilgili askeri yönetimden herhangi bir uyarı yapılmadığı, 6 bin kyat tutarındaki harçları ödemeye gidenlerin yıllık miktarın 1 milyon kyat’a (yaklaşık 920 YTL) yükseldiğini öğrendikleri ve bunun bir vatandaşın ortalama yıllık gelirinin üç katı olduğu belirtildi. Harç zammını doğrulayan Myanmar Posta ve Telekom kuruluşu, kararın nedeni konusunda bilgi vermedi. Kuruluştan adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, üstlerinden bu yönde talimat aldıklarını ve kararı duyduklarında şoke olduklarını söyledi. Bazı vatandaşlar da, askeri yönetimin halkın gerçekleri öğrenmesini istemediğini belirterek karara tepki gösterdi. Resmi rakamlara göre ülkede 2002 yılı itibarıyla 60 bin kayıtlı uydu kullanıcısı bulunuyor, ancak gerçek rakamın bunun çok üzerinde olduğu belirtiliyor. Çok sayıda kişinin, yabancı haber kanalları dışında futbol ve Çin dizi filmlerini izlemek için uydu anteni aldığı, halkın uydu kanalları dışında sadece katı biçimde devlet kontrolünde olan MRTV’den haberlere ulaşabildiği belirtiliyor. Butto aşiretinin reisi Mümtaz Butto, parti liderliğine gerçek bir Butto getirilmesi gerektiğini savunuyor. (Fotoğraf: Guardian) Seks DVD’si istifa ettirdi Dış Haberler Servisi Malezya’da gizlice çekilen görüntülerde bir kadınla cinsel ilişkiye giren kişinin kendisi olduğunu itiraf eden Sağlık Bakanı Çua Soi Lek, istifa etti. Soi Lek, bakanlık görevinin yanı sıra milletvekilliği ve koalisyon hükümetinin ikinci büyük ortağı olan Malezya Çin Birliği’nin Başkan Yardımcılığı’ndan da istifa ettiğini açıkladı. Evli ve üç çocuk babası olan 61 yaşındaki Bakan Çua Soi Lek’in, bir otel odasında Butto aşiretinde ‘eş’ rahatsızlığı Bir otel odasında bir kadınla birlikteyken gizlice çekilen görüntüler, Sağlık Bakanı Çua Soi Lek’in istifasına neden oldu. Evli ve 3 çocuk babası olan Çua Soi Lek, 61 yaşında. gizlice çekilen bir saatlik DVD görüntüleri geçen hafta ortaya çıkmıştı. Görüntülerdeki kadının arkadaşı olduğunu söyleyen Bakan, konuyla ilgili başka bir açıklamada bulunmadı. Çua Soi Lek, önceki gün yaptığı açıklamada, ailesinden özür dilemiş, karısı ise kendisini affettiğini söylemişti. Hanedanda çatlak Dış Haberler Servisi Benzir Butto’nun bağlı olduğu aşiretin lideri ve Halk Partisi’nin kurucu üyesi Mümtaz Butto, partinin başına Butto’nun eşi ve oğlunun atanmasına karşı çıkarak, bu kararın partinin bölünmesine yol açacağını söyledi. Benazir Butto’nun babası Zülfikar Ali Butto’nun kuzeni olan Mümtaz Butto (74), parti liderliğine gerçek bir Butto’nun getirilmesi gerektiğini, Benazir Butto’nun eşi Asıf Ali Zerdari’nin Butto aşiretinden olmadığını, oğlu Bilaval Zerdari’nin ise annesinin öldürülmesinden önce Butto soyadını taşımadığını belirtti. Mümtaz Butto, İngiliz gazetesi Guardian’da yayımlanan açıklamasında “Zerdari cahil. Siyasi bir geçmişi ya da deneyimi yok” diyor. Mümtaz Butto, Halk Partisi’nin “Butto aşiretinin ismine ve kan bağına dayanarak var olduğunu”, bu nedenle partinin başına Benazir Butto’nun kız kardeşi ya da erkek kardeşi Murtaza’nın çocuklarından birinin gelmesi gerektiğini savundu. Mümtaz Butto’nun açıklamaları, Pakistan siyasetinde önemli yere sahip olan, ancak eski devlet başkanlarından Zülfikar Ali Butto’nun idamının ardından eski gücünü yitiren Butto aşiretinde yeni bir çatlağın habercisi olarak nitelendirildi. Benazir Butto, 1984’te partinin liderliğini üstlendikten sonra siyasi anlaşmazlık yaşadığı kardeşi Murtaza Butto’yu saf dışı bırakmış, 1996’da polis tarafından öldürülen Murtaza’nın çocukları cinayetten Benazir Butto’yu sorumlu tutmuştu. Ruanda katliamı Ruanda’da, Nisan 1994’te Tanzanya’daki barış zirvesinden dönen Hutu kabilesi mensubu Devlet Başkanı Juvenal Habrayimana ile Burundi Devlet Başkanı Cyprien Ntaryamira’yı taşıyan uçak, Kigali’ye inerken pist kenarından atılan roketle düşürülmüştü. Bu olayın ardından başlayan etnik şiddette, Hutulardan oluşan ordu Tutsileri katletmeye başlamış, ılımlı Hutular da katliamdan kurtulamamıştı. Ruanda’da 10 Belçikalı barış gücü askerinin öldürülmesinden sonra Belçika, ardından BM Barış Gücü’ne katılan diğer ülkeler de askerlerini çekmişlerdi. Barış gücünün ülkeden ayrılması, Hutuların Tutsilere yaptığı, yaklaşık 800 bin kişinin öldüğü katliamın yolunu açmıştı. Belçika askerleri, uçak kazasının ertesi günü öldürülen Başbakan Agatha Uwilingiyimanı’yı korumakla görevliydiler. Dış Haberler arkadaşlarına yazdığı RİYAD BLOG YAZARINI mektupta, “İçişleri Servisi Suudi Arabistan’da Bakanlığı’ndan üst TUTUKLADI internette en çok düzey bir yetkilinin okunan yazar hakkımda tutuklandı. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü soruşturma yapılması için resmen emir General Mansur el Türki, blog yazarı verdiği bana söylendi” dediği ortaya çıktı. Fuat el Farhan’ın, internette güvenlik Söz konusu mektup, www. El Farhan.org yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle sorguya adresindeki sitede İngilizce ve Arapça çekildiğini söyledi. 32 yaşındaki El olarak yayımlanıyor. El Fuad mektubunda, Farhan, 10 Aralık’ta Cidde’deki Suudi Arabistan’daki siyasi tutuklularla bürosundan alınmıştı. El Farhan’ın ilgili yazılar yazdığı için bir özür mektubu tutuklanmasından iki hafta önce imzalamasının istendiğini de yazdı. Votka: Kutsal zaaf usya’da yılbaşı tatili sürüyor... Eski takvime göre, yeni takvime göre derken daha on gün votka içeceğiz... Neden Ruslar votkaya bu kadar düşkün? Neden doğumdan ölüme kadar Rus hayatının her aşamasında votka var? “Yüzyıllara dayanan gelenekler” mi? “Ucuz eğlence” mi? Bilim adamları votka içmeden yazdıkları kitap ve makalelerde daha ciddi açıklamalar yapıyor. Tarihçi Sergey Baymuhammetov, Rusların damarlarında akan kanda votkaya karşı bağışıklık olmadığını yazdı. Bağışıklık olmadığından sarhoşluk mu dersin, cinsel iktidarsızlık mı, karaciğer hastalıkları mı?.. Votkanın bütün “nimetleri” iki tokatta kapı gibi Rus delikanlıları yere seriyor. Soyadı kulağımıza tanıdık gelen tarihçiye göre, Rusların ataları dört kökene dayanıyor: Ulusun temelini oluşturan, Belarus ve Ukraynalıları da içeren Slavlar, “Step Türkleri” (şaşırmayın, Türklerle Rusları tarihi akraba ilan eden ilk bilim adamı bu değil!), Baltık kabileleri ve Fin (Komi, Mari, Udmurt vb.) etnik grupları. Özellikle ataları dördüncü kökenden gelenler “votka bağımlılığının acı sonuçları”na daha açıkmış... Bir başka bilim adamına, Vladimir Nikolayev’e kulak verelim. Nikolayev, “Rusya’nın Kaderinde Votka” adlı kitabında “İnsanlar 50 bin yıl önce daha ko PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY afkasya’da seçim yılı başladı. Gürcistan’da K devlet başkanlığı seçimleri bu cumartesi günü yapılacak. Şubatta Ermenistan’da, kasımda da Azerbaycan’da başkanlık seçimleri var. “Gül devrimi”nin ardından dört yıl boyunca bir türlü ekonomik ve siyasi istikrara kavuşamayan Gürcistan, 25 Eylül’de eski Savunma Bakanı İrakli Okuraşvili’nin Başkan Mihail Saakaşvili’yi, kanlı ve şaibeli yöntemler kullanmakla suçlamasından sonra iyice karıştı. 7 Kasım’da devlet, muhalif göstericilere karşı aşırı sert yöntemler kullandı. Medya devi Rupert Murdoch’a ait İmedi TV kanalı bile kapatıldı. Olağanüstü durum ilan edildi. (Daha sonra ABD’nin müdahalesi ile kaldırıldı). 8 Kasım’da Saakaşvili, 5 Ocak 2008’de “baskın başkanlık seçimi” kararını açıklayarak muhalefeti gafil avlama niyetini ortaya koydu. Erken seçimlerde aynı zamanda, parlamento seçimaksay@rusya.ru R nuşmaya başlamadan içkiden keyif almaya başladılar” cümlesiyle soyadının Rus olmasının hakkını veriyor. Devamla Rusların aslında Avrupalılardan çok daha sonra içmeye başladığını, ama “iç ısıtan sıvı”nın soğuk ülkede kısa sürede yaygınlaştığını anlatıyor. “Hangi dini seçsek” sorusu gündeme geldiğinde, “Votka, Rus’un eğlencesidir” sözüyle meşhur Prens Vladimir’in, “İslam dini iyi, ama bu kadar içen millete uymaz!” dediği söyleniyor. 13. yüzyıl çarlarından Gorbaçov’a kadar devletin bazen votkaya yasak koyduğundan, bazen de bütçeyi doğrultmak için alkolü iyi kullandığından dem vuruyor Nikolayev. Halk ne olursa olsun votkadan vazgeçmiyor. Yalnız halk mı? Çarların saraylarında votkalı partiler gırla gidiyor. Bir ara Çariçe İkinci Katerina votkayı halka yasaklıyor, asilzadelere serbest bırakıyor. En çok içenlerden biri, en ünlü Rus çarı Büyük Pyotr (“Deli Petro”). Pyotr’un, sıkı votka içenlerden bir “sarhoşluk kurulu” oluşturduğu ve zaman zaman “kapalı oturumlar yaptığı” anlatılıyor. Sonuçta votka, zaaf olduğu bilinmekle birlikte içmekle neredeyse övünülen bir ulusal özellik haline gelmiş Rusya’da. Doğumda, mezuniyette, evlilikte, terfide, hatta ölümde votka içilerek tarihi aşamanın değeri tescil ediliyor. Hele hele yeni yıl... En sevilen kutlama... Doldur ve iyi dilekleri dillendir. İyi bir yıl olacak bu yıl, inanıyoruz. Doldur!.. Seçim İstikrar Getiremeyecek ığı Bilginlerin aydınlatamad lar tan rla şa arı topluml aldatır. t Marquis de Condorce Korkmadan yaşamak korkutuyor mu? D Muhalefetin kendi arasında birleşememesi , Gürcü lider Saakaşvili’ye iktidarını uzatma şansı verse bile, ülke istikrardan uzak. lerinin bu yılın sonbaharından ilkbahara alınması ve NATO’ya üyelik konusunda halkın görüşü sorulacak. Yedi adayın katılma hakkı kazandığı seçim yarışında lider Saakaşvili önde gidiyor. Ancak bugün, 4 Ocak 2004’te aldığı yüzde 96’lık oy desteğinden çok uzak. Bazı muhalif güçlerin ortak aday olarak gösterdiği işadamı Levan Gaçeçiladze’nin ve Yeni Sağ Partisi Başkanı David Gamkrelidze’nin de şansı olduğu söyleniyor. Hiç kimse bir diğerinin seçimleri kazanmasını normal kabul edecek ve seçim sonuçlarını kabul edecek gibi görünmüyor. Ortalık bir süre için yatışsa bile, parlamento seçimlerine kadar yeni kitlesel eylemler ve belki şiddet olayları gündeme gelebilir. Hukuken Gürcistan’a bağlı, ama fiilen bağımsız (ve Rusya destekli) olan Abhazya ve Güney Osetya ise oylamaya katılmıyor ve olası bir Gürcü saldırısına karşı savunma sistemini pekiştiriyor. Bu istikrarsızlık ortamında, Türkiye’nin ve Batı’nın umut bağladığı enerji ve ulaşım hatları üzerindeki tehditler süreceğe benziyor. Beyin yok, dil versek? Beyaz Saray’da Bush’u ziyaret eden Putin, “uzman beyni” adlı yeni bir yemek yemiş ve hayran kalmıştır. Birkaç ay sonra Kremlin’e giden Bush, mönüde “danışman beyni” diye bir yemek adı görür ve sipariş eder. Uzun süre geçer, yemek yoktur. Mahcup olan Putin, yardımcılarını çağırıp durumu sorar: Efendim, bir sürü danışman yakalayıp kestik ama beyin bulamadık. Dil versek olmaz mı? uydunuz mu, Japonlar başımıza bir bela daha açmış. Korku genlerini etkisizleştirmeyi başarmışlar. Korku genleri yok edilmiş “modifiye” fareler yaratmayı başaran Japon genetik mühendisleri, böylelikle farelerin, kedilerin varlığından rahatsız olmasına yol açan içgüdüsünü devre dışı bırakmış. Bu yöntemle korkunun, öğrenilerek elde edilen bir tecrübe değil, tamamen içgüdüsel bir hareket olduğunu kanıtlamışlar. Farelerin kedilerden kaçmasının başlıca sebebi, kokularını aldıkları zaman refleks olarak kaçmaya başlamalarıymış. Deneyde bir kedinin yanına bırakılan fare ise adeta ona posta koymuş. Şimdi merak edilen asıl konu, bu işlemin insanlar üzerinde yapılıp yapılamayacağıymış... Japonlar bu işte ileri giderler ve korkuyu hayatımızdan tümüyle çıkarırlarsa neler olur, düşünebiliyor musunuz? Ne polis, ne silah, ne iktidar korkusu! Ne baba, ne karı korkusu! Ne öğretmen, ne patron korkusu!.. Bu kadar korkusuz bir hayat doğrusu biraz korkutucu... CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle