02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2008 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB PB PB PB PB B 11 8 14 13 16 13 16 12 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B 8 PB 8 PB 10 PB 8 S 2 S 0 S 6 S 7 PB 17 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B B B S 14 15 8 10 7 7 3 0 13 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzeydoğu ve batı kesimleri parçalı bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde kuvvetli buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Rüzgâr genel olarak kuzey ve kuzeydoğu yurdun kuzey kesimlerinde güney ve güneydoğudan hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K Y Y Y Y Y Y 2 4 5 11 10 10 12 8 13 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y K PB Y Y Y PB Y Y 8 5 14 7 12 12 12 12 10 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y 2 B 4 PB 15 PB 7 PB 3 PB 10 PB 2 PB 18 B 10 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Ama hangi türbanı? Üniversitelerdeki yasağı mı, yoksa kamuda da türbanı yasallaştırmak mı? Belli değil. Bir türban tartışmasıdır gidiyor; amacın sınırını RTE dışında bilen yok! Siyasal tartışmalardan kafasını kaldıramayanlar çevrelerinde olup bitenlere bir göz atsa, türbanı yasallaştırma çabalarının ne denli beyhude olduğunu görecekler. Show TV, salı ve çarşamba günleri ana haber bülteninde, yasağa karşın, yasalara karşın türbanın artık kamu hastanelerinde ve dairelerinde rahatça, özgürce takıldığını sergiliyor. Üstelik canlı görüntülerle… İstanbul Haseki Hastanesi’nde, daha sonra Vakıf Gureba Hastanesi’nde kadın doktorların, hemşirelerin pek çoğu türbanlı. Hasta muayene ediyor, sağlık hizmeti veriyorlar. Kamu hastanelerinde türban serbest. Kamu hastaneleri yöneticileri yasağı, yasayı ne uyguluyor, ne de türban takanları uyarıyorlar. Hastanelerdeki bu duruma müdahale etmesi gereken il sağlık müdürlüğünde çalışanların pek çoğu türbanlı. TV kameralarına hastanedeki doktorlar gibi gülerek, alaylı ifadelerle konuşmaktan çekinmiyorlar. Tabii eşi türbanlı Sağlık Bakanı’ndan ses yok. ??? Yasak masak hak getire. RTE’nin türbanı siyasal simge olarak kabul etmesinden sonra, genel yargı, hatta AKP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamalar, sorunun yeni anayasaya konulacak bir madde ile çözümleneceğini gösteriyordu. Fakat RTE birden yön değiştirdi. Türban sorununu anayasa ile çözmekten vazgeçmiş görünüyor. RTE’yi, birden değişik açılı bir yöne iten nedenler acaba nedir? 1982 Anayasası’nın ilk üç maddesinde yer alan TC, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir ifadesine dokunmayacaksın… Bir yandan da türbanı yasaklayan Anayasa Mahkemesi, Danıştay, AİHM kararlarını tanımayan bir maddeyi anayasaya koyacaksın... Ola ki türban bağımlısı RTE’ye bu tezat anımsatıldı; anayasaya türbanla ilgili konulacak bir maddenin ileride yeni işler açacağı anlatıldı. Yoksa, anayasayla kolay yoldan çözüm varken TBMM’deki partilerle uzlaşma arayışından söz eder miydi? ??? CHP’nin türbanlı uzlaşma arayışlarına sıcak bakmayacağını söylemesi elbette eşyanın doğasına uygun. RTE’nin “Biz bu noktada varız. MHP ‘ben de varım’ diyor. Mesele yok zaten” diyerek MHP’yi cepte saymasına ne demeli? MHP ile “Oturur bir cümle ile sorunu çözeriz” diyor. Böyle söylerken MHP’nin daha önceki açıklamalarında türbanı sorun olmaktan çıkarmayı ve yasağı kaldırmayı içeren açıklamalarına güveniyor olmalı. Ne ki MHP, RTE’nin türban konusunda partiyi cepte saymasına fena halde “alınmış” görünüyor. Kimi MHP yetkilileri açıklamalarında öyle bir araya gelip pat diye çözüm olmaz demeye getiriyorlar. Önce soruna çözüm getirecek “tek madde” üzerinde görüş alışverişlerinden… Dosta düşmana MHP’nin çözümdeki önemli rolünü duyumsatacak iki parti arasında gidip gelmelerden sonra; türban sorununu iktidarda olan AKP’nin tek başına değil, ancak AKPMHP işbirliğiyle çözümlenebildiğini kanıtlamak… Taktik bu olabilir; yoksa MHP de türban sevdalısı. Yok birbirinden farkları! Ankara’ya yürüme eylemi yapan işçiler, memurlar, emekliler Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’na karşı çıkıyorlar. Yürüyüş eylemi, günlerdir hemen her ilde yapılan itirazlar ve talep açıklamalarının ardından geldi. Eyleme katılan Türk Tabipleri Birliği, TMMOB, DİSK, KESK, Türk Diş Hekimleri Birliği ve BASK gibi örgütlerin sözcüleri, taleplerinin karşılanmaması halinde genel greve kadar gidebileceklerini söylediler. Tepki büyük. Talepler net: Emeklilik prim ödeme günü sayısı arttırılmasın. Yıpranma hakkı kaldırılmasın. Muayenelerde katılım payı alınmasın. Açlık sınırında yaşayanlardan ödeme istenmesin. İşçi emekli aylıkları indirilmesin. İş göremezlik ödeneği düşürülmesin. Malullük ve ölüm aylığı için GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Eylemlerin Anlamı prim ödeme günü arttırılmasın. İlaçların yüzde 20’si hastadan alınmasın. Çalışanlar arasında ayrımcılık yapılmasın. Büyümeden emekli de payını alsın. Bütün bu istekler emekçilere insan gibi davranılmasının tartışılmaz gerekleri. Ama, altta kalanın canı çıksın yaklaşımı ‘küresel’ politika olunca, ‘küresel’ politika da kimi politikacıların elinde ‘vur deyince öldür’ zihniyetine dönüşünce gözler kararıyor. İşçiye, memura, emekçiye hakkını verme, hakkını vermediğinden vazgeçtik, elindekini de almaya kalk... İşte bu politikanın özü. Eylemler bu yüzden. Peki bu eylemler sonuç alır mı? ??? Bu sorunun cevabını verebilmek için Dr. Atilla Özsever’in dünkü Cumhuriyet’teki yazısına bir göz atmak gerekiyor. Özsever’in yazısı şöyle bitiyordu: “(Yasa tasarısının) geri çekilmesi ya da kırmızı çizgilerin iyi belirlenmesi için ortak, birleşik, somut hedefleri olan ve toplumun desteğini alan bir mücadele gerekli gözükmektedir.” Tersinden okursak: Ortak, birleşik ve toplumun desteğini kazanamayan bir mücadelenin sonuç alması zor. Özsever’in şu sözlerine katılmamak mümkün mü: “Yasanın bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi’nce iptalinden bu yana geçen bir yılı değerlendirmek gerekir. Sendikalar ne yazık ki, bu bir yıllık sürede gereken tavrı göstermemişler, hükümet de sendikaların bu sessizliğinden yararlanarak ilk yasadan daha da fazla hak kaybına yol açan bir tasarıyı TBMM’ye sevk etmiştir.” Bu sözler, sadece Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı için değil, emekçi kesim temsilcilerinin belki de emekçi haklarıyla ilgili hemen her alandaki tutumunu sergilemiyor mu? Sendikalar, temsil ettikleri kesimlerin hakları budanırken hak mücadelesinde ve toplumu kazanmada üstlerine düşeni gerektiği gibi yaptıkalarını öne sürebilirler mi? Yoksa, ‘küresel’ modaya uyup ‘dünyayı kurtarayım’ derken varlık nedenleri emekçiyi gözden mi çıkardılar? [email protected] GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Çalışanların Meclis önünde açıklama yapmak istemesine izin verilmedi Polisten emekçiye engel ALİ AÇAR / SELDA GÜNEYSU ANKARA DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Türk Eczacılar Birliği (TEB) ve TÜRMOB tarafından, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile bazı yasa ve yasa hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına yönelik yasa tasarısının geri çekilmesi için 15 Ocak’ta İstanbul ve İzmir’de başlatılan yürüyüş Ankara’da sona erdi. Polis, emekçilerin Meclis’e yürümelerine izin vermedi. Emek ve meslek örgütlerinin Ankara’daki üyeleri ile İstanbul ve İzmir’den gelen emekçiler, dün öğle saatlerinde Kolej Kavşağı’nda buluştular. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, DSP milletvekilleri Hasan Erçelebi ve Hasan Macit, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı (PSAKD) Kazım Genç, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, EğitimSen Başkanı Alaaddin Dinçer, Ankara 78’liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, DTP’li milletvekilleri Sevahir Bayındır, İbrahim Bilici de katılımcılar arasında yer al Emek örgütlerinin İstanbul ve İzmir’den başlatttığı yürüyüş Ankara’da sona erdi. dı. Çalışanların basın açıklaması yapmak için TBMM Dikmen Kapısı’na yürümek istemelerine polis, panzerlerle barikat kurarak izin vermedi. Uzun süren görüşmelerin ardından grubun Sakarya Caddesi’ne kadar yürümesine izin verildi. Daha sonra alanda toplanan 2 bin kişi, Ziya Gökalp Caddesi’nde yürüyüşe geçti. “Sağlık hakkı satılamaz”, “İnsanca ya şam, güvenli gelecek” sloganları atan emekçilerin taşıdıkları dövizler arasında, öldürülen gazetemiz yazarları Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Prof. Dr. Bahriye Üçok ile Çetin Emeç’in fotoğrafları da yer aldı. Kortejin önü SSK İşhanı önünde yeniden panzerlerle kesildi. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi burada yaptığı açıklamada, iktidar partisi AKP’nin, Meclis’ten geçirmeye çalıştığı Sosyal Güvenlik Yasası’nın en az anayasa kadar önemli olduğunu vurgulayarak AKP iktidarının halka meydan okumaya çalıştığını, ancak kendilerinin de onlara meydan okuduğunu belirtti. TTB Merkez Konseyi Başkanı Gençay Gürsoy da, “Bu yasa çıkarsa kapanacak denilen ‘kara delik’ kapanmayacak. Kara delik aslında sosyal devlettir. Kapanmamalıdır’’ dedi. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı da 3 gündür yollarda olduklarını belirterek bu yürüyüşün AKP’ye, emperyalizme, neoliberal politikalara karşı bir yürüyüş olduğunu vurguladı.KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir de yürüyüşün sonlanmadığını, üretimden gelen güçlerini kullanarak genel greve kadar sürdürme kararlılığında olduklarını bildirdi. zin temel nedeni, AKP’nin uzlaşmaya yanaşmamasıydı. İkinci yarısında da AKP’nin cumhurbaşkanı seçiminde öteki partilerle diyalog arama zorunluluğunu MHP ortadan kaldırdı. 22 Temmuz seçimlerinin ardından cumhurbaşkanı seçiminde kilit rolü oynayabilecek partilerin başında MHP geliyordu. Devlet Bahçeli daha yolun başında, “AKP’nin kimi aday göstereceği bizi ilgilendirmez. Biz girer kendi adayımıza oyumuzu veririz” dedi. Böylece Gül’ün önü açılmış oldu. MHP, “Köşk’e çıkacak kişi herkesin cumhurbaşkanı olacak. Bizi de ilgilendirir” deseydi; AKP, TBMM başkanlığında olduğu gibi daha dengeli bir arayışa girebilirdi. Seçimden önce ip atan MHP seçimden sonra havlu attı! İkisi de uç tutumdu! ??? MHP benzer işlevi şimdi de türban konusunda oynamaya hazırlanıyor. Erdoğan önceki gece Madrid dönüşü havaalanında “Ankara görüşlerini” açıkladı. Özü aynıydı ama, bazı rötuşlar yapmıştı. MHP’nin “Sorun Meclis’te çözülsün” önerisinin üzerine atlayan Erdoğan, “MHP tamam, CHP olmazsa kendi bilir” dedi. Böylece bir taşla 3 kuş vurmuş oldu: 1 Türban konusunda bir çözüm ortağı buldu. 2 MHP tabanına, “Sizin partinin bizden farkı yok. O zaman niye muhalefet olasınız, yerel seçimde oyunuzu bize verin” mesajı götürdü. 3 Din istismarı zemininde CHP’yi yine “dine karşıymış” gibi göstermeye girişti. Bahçeli dün partisinin çözüm önerisini yazılı olarak açıkladı. Buna göre, anayasanın 10. maddesinde değişiklik yapılacak, her türlü kamu hizmetinin sunulmasında ve bu hizmetlerden yararlanılmasında eşitlik getirilecek. MHP eğitimi “kamu hizmetinden yararlanma hakkı” olarak görüyor, herkesin bu haktan yararlanmasıyla sorunun çözüleceğini öne sürüyor. AKP’lilerse MHP’nin önerisini pek beğenmediler, değişikliğin anayasanın yükseköğrenimle ilgili 42. maddesinde yapılmasını istediler. ??? Bahçeli’nin açıklamasında MHP’nin temel amacının AKP’nin bu yöndeki istismarını önlemek olduğu belirtiliyor. Özünde doğru, AKP türban konusunu çözmek istemiyor, kullanmak istiyor. Ancak MHP’nin getirdiği önerinin AKP’yi tatmin etmesi zor demiyoruz, olanaksız. Neden? Diyelim ki, türban tüm üniversitelerde serbest bırakıldı. Ertesi gün usul usul şu başlayacak: Liselerde neden yasak? Tüm liselerde serbest bırakıldı, ertesi gün şu dillendirilecek: Devlet memurlarının suçu ne? O da kalktı, şu başlayacak: Kadınlara özel çalışma mekânı niye yok? Bu ayrıma girdiğiniz an toplumu bölmüş olursunuz. Başbakan diyor ki: “Bir cümle ile bu işi çözeriz!” Hayır, bir cümle ile işi çözmezsiniz, başlatırsınız. MHP, Atatürk milliyetçiliğini birazcık özümsemişse, bu yolun devamının ümmetçilik olduğunu görmelidir! ankcum?cumhuriyet.com.tr Ergun Balcı’yı özlemle andık Gazetemiz dış politika yazarı ve yayın kurulu üyesi Ergun Balcı’yı, aramızdan ayrılışının 9. yıldönümünde özlemle andık. Balcı için Zincirlikuyu’daki mezarı başında düzenlenen anma törenine, Balcı’nın yakınları, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, gazetemiz yazarlarından Şükran Soner ile gazetemiz çalışanları katıldı. Erinç, Balcı’nın Cumhuriyet gazetesi ve Türk basınında bıraktığı boşluğun doldurulmasının mümkün olmadığını belirterek “Ergun Balcı, kişiliği ve davranışlarıyla gazeteciliğe yeni boyutlar kazandıran çok önemli biriydi” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Güvenlikçi soyguncuyu öldürdü ? ADANA (Cumhuriyet) Adana’da bir bankanın Barajyolu Şubesi’ne gelen 2 kişi, para nakil aracına taşınmak üzere hazırlanan paraları alıp kaçmak isteyince güvenlik görevlisi müdahale etti. Soyguncular etkisiz hale getirmek istedikleri güvenlik görevlisinin başına demirle vurarak aldıkları paralarla kaçmaya başladı.Güvenlik görevlisi, tabancasını çekip kaçan soygunculara arkalarından ateş açtı. Almanya’dan birkaç ay önce geldiği belirtilen Murat K. aldığı kurşun yarasıyla yaşamını yitirirken diğeri de paraları bırakıp kaçtı. TARTIŞMA YARATAN ZİYARET ÜAK Başkanı da Mısır’a gitti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın gizli Mısır ziyaretinin ardından Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın da bu ülkeye gitti. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre Prof. Dr. Akaydın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den bir gün sonra Mısır’a hareket etti. Gül, önceki gece yurda dönerken, Prof. Dr. Akaydın’ın 10 gün daha bu ülkede kalacağı öğrenildi. ÜAK Başkanı’nın, YÖK Başkanı’nın ardından bu ülkeyi ziyaret etmesi, yükseköğretim çevrelerinde tartışma yarattı. Gazetemizin sorularını yanıtlayan Akaydın, eşi Birseli Akaydın’ın başkanı olduğu Üniversite Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin, öğrenci burslarını arttırmaya yönelik bir gezi düzenlediğini ve kendisinden de 6 ay önce söz aldığını söyledi. Gemiden düşen işçi komada ? İstanbul Haber Servisi Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde iş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle önceki akşam Gazi Akıllı isimli bir işçi gemiden düşerek ağır yaralandı. Kartal Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Akıllı’nın yoğun bakım ünitesine alındığı ve hayati tehlikesi bulunduğu açıklandı. Tuzla Tersanesi’nde 14 Ocak günü de 19 yaşındaki bir işçi gemiden düşerek hayatını kaybetmişti. CHP lideri, hakkındaki dosyayla ilgili olarak komisyona yazılı savunma gönderdi Baykal’dan ‘dokunun’başvurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM AnayasaAdalet Karma Komisyonu’ndaki 77 dokunulmazlık dosyası için oluşturulan hazırlık komisyonları çalışmalarına başlarken hakkında bir dosya bulunan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dokunulmazlığının kaldırılması için başvuruda bulundu. 3 No’lu Hazırlık Komisyonu, 20 milletvekiliyle ilgili 26 dosyayı ele almak üzere dün toplandı. Haklarında dokunulmazlık dosyaları bulunan DTP’li bazı milletvekilleri komisyona gelerek sözlü savunma yaptı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile bazı CHP ve AKP milletvekilleri ise yazılı savunma gönderdi. Edinilen bilgiye göre, Seçim Yasası’na muhalefetten dolayı hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan CHP lideri Baykal’ın yazılı savunmasını CHP’li Şahin Mengü komisyona sundu. Baykal, dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi. Mengü, CHP Adana Milletvekili Gaye Erbatur’un dokunulmazlığının kaldırılmasını içeren yazılı savunmasını da komisyona sundu. pa İnsan Hakları Sözleşmesi ile BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’ne taraf olmasıyla düşünce özgürlüğünün güvence altına alındığını kaydeden Kaplan, “Halis,Tuncelilidir. Kendisi Alevi ve Kürttür. İkisi de suç değil. Eğer Alevi olmak suçsa Alevilere yemek veren Başbakan’ın da soruşturulması gerekir. Osmanlı’dan itibaren bu ülke, etnik, dinsel ve dilsel zenginlikleri korumuştur” dedi. AKP’deki 75 milletvekilinin Kürt kökenli olduğunu belirten Kaplan, komisyon üyelerinden AKP’li Yahya Akman’ı işaret ederek “Eğer Kürt olmak suçsa, önce kendi komisyon üyenizi soruşturun” diye konuştu. Kaplan, dokunulmazlık konusunda parti olarak net tavır sergilediklerini, kürsü dışında tüm suçlar için dokunulmazlığın kaldırılmasından yana olduklarını, ancak Halis’in dokunulmazlığının kaldırılmasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını bildirdi. Bağımsız Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani de, dokunulmazlıklarının kaldırılmasını gerektirecek durum olmadığını söyledi. Geylani, seçim propagandası sırasında kamuya ait bir binada Kürtçe konuştuğu gerekçesiyle hakkında dosya hazırlandığına dikkat çekerken “Kürtçe konuşmak mevcut yasaya göre suç ama her yasanın hukuki olduğunu savunmak mümkün değil. Diktatörlerin de kanunları vardı. Her insan anadiliyle konuşma hakkına sahiptir” dedi. MÜ’de öğrenci kavgası ? İstanbul Haber Servisi Marmara Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi’nin Nişantaşı’nda bulunan yerleşkesinde karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavgada, bir öğrenci darp edildi. Bir öğrenci ile karşıt görüşlü öğrenciler arasında başlayan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında bu öğrenci, diğer öğrenciler tarafından dövüldü. Polis, olayın büyümemesi için fakülte çevresinde önlem aldı. ‘Benim çizgim belli’ Gezinin YÖK Başkanı ile Cumhurbaşkanı’nın gezileriyle bir bağlantısı olmadığını söyleyen Akaydın, “Benim çizgim bellidir. Bu konuda farklı yorumlamalara girilmesin” dedi. Üniversitede türban yasağının kaldırılmasıyla ilgili tartışmalara da değinen Akaydın, bu konudaki görüşünün değişmediğini savunarak “Üniversiteye giremez.Yasal olarak bu mümkün değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de konuyla ilgili kararları var. Ancak, yasal olarak bir düzenleme yapılırsa, bu konuda yapacak bir şey yok” açıklamasını yaptı. Akaydın, “Mısır’ı görünce Atatürk’ün ne kadar büyük bir insan olduğunu da gördüm” dedi. 2 kişi daha gözaltında ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da 3 Ocak’ta meydana gelen, 6 kişinin ölümü, 67 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan patlamayla ilgileri bulunduğu iddiasıyla 2 kişi yakalandı. İsmi açıklanmayan iki kişinin sorgusu sürüyor. Daha önce gözaltına alınan ve aralarında bombayı koyduğu belirtilen sanığın da bulunduğu 7 kişi tutuklanmıştı. DTP’liler dinlendi Seçim çalışmaları sırasında “Kürtçe konuştuğu” için Seçim Yasası’na muhalefetten dolayı hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan DTP Tunceli Milletvekili Şerafetten Halis’in sözlü savunmasını DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan yaptı. Anayasada 2001 yılında yapılan değişiklikler ve Türkiye’nin Avru Süper Loto haftaya devretti ? ANKARA (AA) Süper Loto çekilişinde, 6 bilen çıkmayınca 531 bin 122 YTL devretti. Şanslı numaraların; 1, 15, 35, 36, 40 ve 49 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 4 bin 934’er YTL, 4 bilenler 97 YTL 40’ar YKr, 3 bilenler de 6 YTL 90’ar YKr ikramiye alacak. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle