Katalog

17 OCAK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Suudilerin Arabistan’daki kültür festivaline halkoyunlarımızın sadece ‘erkek’ olanlarıyla katılıyoruz! 15 ODAK NOKTASI AHMET CEMAL ‘Anadolu’ya Saygısız’ davet rabistan’daki kültür festivaline kadın dansçılarımız için yasak kondu..” Haberi gördüğümüzde, “Pes artık” der demez düşündüm; “Bari bu kez, ağızlarının payını verebilsek…” Osmanlı mirasını yıllardır yıkıyorlar; şimdi de Medine’deki Osmanlı eserlerinden Hz. Ali, Hz. Ömer ve Hz. Ebu Bekir camilerini yıkarak “yerlerine otel” yapmaya karar vermişler; seyrediyoruz. (Milliyet, 13 Ocak 2008) Bize alışveriş kültürünü “öğretmek”! için gökdelen dikeceklerini söylüyorlar; binyıllardan gelen çarşıpazar zenginliğimizi bile anımsatmadan “alın tepe tepe kullanın” diyerek İstanbul’u teslim ediyoruz. Balkanlar’daki restorasyonları yüklendiklerinde, ilk işleri tarihsel mezarlıklarımızı yok etmek olmuştu. Savaşta bombalanan camilerimizin özgün mimarilerini de bozarak “arabesk”leştirdiklerinde de UNESCO’ya bile şikâyet etmemiştik. Şimdi de Anadolu halkının çağımıza da ışık tutan kadınerkek birlikteliğini adeta aşağılıyorlar; “Yeter artık! Uygarlığı sizden öğrenecek değiliz” demek zamanı gelmedi mi? Ne var ki haberin devamında bir kez daha yüreğimiz burkuluyor; ulusal onurumuzun yine gözetilmediğini anlıyoruz. Hürriyet’in “Kadın Dansçıya Ret” manşetiyle verdiği haberin spottaki özeti aynen şöyle: “Suudi Arabistan, Türkiye’yi onur konuğu olarak davet ettiği Jenadriye Kültür Festivali’ne kadın dansçıların gelmesini istemedi. Heyette 40’ı dansçı, 100 erkek yer alacak. Devlet Halk Dansları topluluğunun repertuvarı da sadece erkek dansçılara göre ayarlandı…” (11 Ocak 2008) Anadolu kültürlerine öteden beri saygısızca yaklaşan Suudilerin, böylesi kabul edilemez densizliklerine “tepki” göstermek yerine “eyvallah” deyip “katılmak!..” Sözde “onur konuğu” olurken yine Anadolu’nun bin yıllardan gelen “evrensel onur”unu çiğneyen bir davet koşuluna boyun eğmek… Genco Erkal ve Toplumsal Belleğimiz... Aslında buna benzer bir yazıyı, “Sıvas 93” adlı oyunu izledikten sonra yazacaktım. Fakat Miyase İlknur’un gazetemizin Pazar eki için Genco Erkal ile yaptığı ayrıntılı söyleşiyi okuduktan sonra, toplumsal bellekten söz etmek istediğim yazımı öne almaya karar verdim, çünkü konu, kanımca sadece tek bir oyundan yola çıkan bir yazıya sığamayacak kadar kapsamlı. Bu nedenle “Sıvas 93”, ayrı bir yazının konusu olacak. Genco Erkal’ın bugüne kadar uzanan tüm sanat yolu, bu ülkede gerçek anlamda toplumsal bellek oluşturma amacına adanmış bir yaşam olarak da nitelendirilebilir. “Sıvas 93” ise konusuyla hiç kuşkusuz bu uzun zincirin yeni bir halkasıdır. Ülkemiz bağlamında, belleksiz bir topluma sahip bulunduğumuz savı çok sık yinelenir; buna karşılık hep talep edilen şu toplumsal belleğin nasıl oluşabileceği ve hele sanatın bu oluşuma katkıları üzerinde nedense pek durulmaz. Bunun nedeni, toplumsal bellek oluşturmada birincil sorumluluk taşıması gereken çoğu çevrenin, kurumun ve kişinin böyle bir sorumluluğu genellikle hasır altı etme peşinde olması, bu arada toplumumuzun bellekten yoksun olduğuna yönelik eleştirilerin, alışılageldiği üzere, o eleştirilerin sahiplerince sanki bu eksiklikte hiç kusurları yokmuşçasına ileri sürülmesidir. Oysa toplumsal bellek, kendi kendine ne oluşabilir, ne de ayakta kalabilir. Çünkü toplumsal bellek, kökleri geçmiş zamana uzanan olguların salt ‘olmuş olanlar’ kategorisinden çıkartılıp, gelecek zamanları biçimlemede yararı dokunabilecek ölçütlere dönüştürülmesini ifade eden bir kavramdır. Böyle bir eylem ise, eylemesi gerekenler bu bağlamdaki sorumluluklarını üstlenmedikçe gerçekleşebilecek türden değildir. Sanat, bu dönüştürme eyleminin gerçekleştirilmesinde, yani bir toplumsal belleğin oluşturulmasında belki de en güçlü araçtır; çünkü özü gereği içerdiği yaratıcılık, sanatçının olan’ın karşısına önerdiği olması gereken’i çıkartırken, zamanla da hesaplaşmasını ve –bu olması gereken açısındanzaman içersinde unutulmaması gerektiğine inandıklarını eserinde somutlaştırmasını koşul kılar. Bu yapıdaki bir sanat eseri, kendisiyle karşılaşanın eleştirel düşüncesini harekete geçireceğinden, toplumsal belleğin de en güçlü yaratıcısı sayılmak gerekir. Günümüzde sanatın ve sanat eserinin gerçekçiliğinden söz edildiğinde atıfta bulunulan nitelik, sanatın ve sanat eserinin toplumsal bellek oluşturulmasına yönelik bu güçlü katkısıdır. Genco Erkal, bugün neredeyse yarım yüzyılı bulan sanat yaşamı boyunca hep bu hedefe yönelik bir toplumculuğu ilke edindi. Yaşadığı dünyada ve ülkesinde olup bitenlerin tanıklığını tiyatrosu aracılığıyla yaparken, tanıklığını hep sözü edilen türden bir toplumsal belleği oluşturma çabalarıyla örülü bir temele oturttu. Günümüzde ve gelecekte Genco Erkal’ın temsilciliğini yaptığı politik tiyatroyu değerlendirirken, onun politik tiyatro anlayışını bu temeli yeterince göz önünde bulundurmaksızın veya salt birtakım siyasi sloganların çerçevesi içersinde kalarak açıklamaya kalkışmak, sanırım bu sanatçının çabalarına en büyük saygısızlık olur. Çünkü Genco Erkal, yalnızca toplumsal olaylar karşısında sanatıyla hep belli bir duruşu sergilediği için değil, fakat aynı zamanda ve özellikle politik bir duruşun ancak güçlü bir toplumsal bellek temelinde gerçekleşebileceğini kanıtladığı içindir ki, ülkemizde politik tiyatronun çok az sayıdaki gerçek temsilcilerinden biri olabilmiştir. Ülkemizde geleceğin tiyatrocularının, Bertolt Brecht’in: “Tiyatro aracılığıyla politika yapabilirsiniz; ama politika aracılığıyla tiyatro yapamazsınız!” söylemiyle dile getirdiği ilkeye tam olarak uyarak, politik tiyatrosunu hep bu sanatın estetiğinden asla ödün vermeksizin gerçekleştirmiş olan bir Genco Erkal’dan öğrenebilecekleri çok şey var! [email protected] “A GEÇMİŞTEN GELEN ÇAĞDAŞLIK Suudilerin “günah” saydığı kızlıerkekli halk oyunlarımız… ‘ONUR KONUĞU’NUN ONURU Edirne’yle Balkanlar’ı, Kars’la Kafkaslar’ı, İzmir’le Ege’yi, Antalya’yla Akdeniz’i, Trabzon’la Karadeniz’i, Diyarbakır’la da Mezopotamya’yı kucaklayan kıtalararası kültür ülkesinin, tüm bölgelerindeki, kadınlarla erkeklerin “el ele” tutuşarak oynamaları “erdem”ini sözde “günah” sayan bir anlayışa teslim olmak, ne Türkiye’ye, ne de bu ülkeyi yönetenlere yakışıyor. İşte böylesi bir aymazlığa hepimiz adına tepki göstermek yerine katılımcıların arasında yer alan “aydın”larımıza bakıyoruz. Yine Umut Erdem’in aynı haberinden okuyalım: “Dışişleri Bakanlığı Çok Ta KATILIMCILARA SERZENİŞ raflı Kültürel İşler Genel Müdürlüğü’nün de destek verdiği festivalde, Türk kültür, sanat ve edebiyatının dışa açılımı sağlanıp Türkçeden Arapçaya çeviri yapılması teşvik edilecek. Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, Doç. Dr. Abdülkadir Dündar gibi akademisyenler konuşma yapacak. Chicago Festivali’nde büyük ilgi gören geleneksel kıyafetli dondurmacılar için, Mado Dondurma’nın sahibi Atilla Kanbur ile de temasa geçildi…” Ne demeli bilmem ki; Ey bu büyük hakarete “destek” veren Dışişleri Bakanlığı; Türk kültür, sanat ve edebiyatının neresinde “halk danslarını sadece erkekler oynar” diye bir geri kafalılık var? Ey, tarih denince herkesin gözünün içine baktığı İlber Ortaylı ve diğer konuşmacılarımız… Suudilerin, “kadın oyuncu istemiyoruz” dedikleri anda geçmişimizden gelen kültür zenginliğimizi anımsatıp bunun kabul edilemeyeceğini “neyin uğruna” söylemiyorsunuz? Ey ünlü “Mado”muzun, yani Maraş dondurmasını dünyaya tanıtan markanın çalışkan ailesi… Maraş’ın “kahraman” olmasında kadınların yerini; aynı birlikteliğin yarattığı kızlıerkekli yerel oyunlarınızı, Suudiler ve “yerli hayranlar”ı bilemeseler bile; siz ne çabuk unuttunuz? Ve elbette ki; ey Başbakan, ey Kültür Bakanı ve diğerleri… Yönettiğiniz ülkenin tüm İslam coğrafyası içinde binlerce yıllık “Kibele” geleneğinin mirasçısı olduğunu nasıl göz ardı edersiniz? Suudi Kralı’na gülümsemek yerine, “Kusura bakmayın ama bizim halkoyunları kültürümüzde kadın dışlanmaz, tam tersine tüm saygınlığıyla el üstünde tutulur…” diyemiyor musunuz? O Kibele ki İsa’dan çağlar önce “Anatanrıça” kimliğiyle, yani “tüm tanrıların anası” olarak, İslamiyet de dahil çok tanrıyı reddeden tüm inanışların efsanevi “kadın bilge”sidir. Başta, yine Suudiler olmak üzere, bu gerçeği tüm dünyaya “ulusal kimlik kaynağımız” olarak öğretmeniz gerekirken aynı kimliğimizi böylesine “örseleyen” bir davete nasıl da “evet” diyebilirsiniz?... Bütün bunları kaygıyla karşılarken özellikle Halkoyunları Topluluğu’nun sanat direktörü Hayrullah Kayabaş’a da hayret etmemek elde değil. Suudilerin “sadece erkeklerle gelin” davetine isyan etmesi bir yana, bakın neler söylüyor: “Orada bütün erkek danslarını oynayabiliriz. Aynı ülkeye, yaklaşık 20 yıl önce de gitmiştik; yine erkek dansçılarımız katılmıştı. Bu Arabistan’ın talebidir.” Ey folklor uzmanımız “sanat”çı bey… O erkek danslarımıza kızların alkış ve mimiklerle; kızların danslarına ise erkeklerin kur yaparak eşlik ettiklerini; sonra oyunlarını yeniden “birlikte” sürdürdüklerini nasıl göz ardı edersiniz? 20 yıl önce de kültürümüze karşı aynı aymazlık yaşandıysa, bugün hiç mi ileri gitmediniz? Ya Arabistan’da kızlar olmadan gösteri yapacak erkek dansçılarımız; gerçekten Anadolu’yu “temsil” etmiş olacak mısınız? Türkiye, bu yüz kızartıcı duruma düşmemeli; “kızlarınızı getirmeyin” diyen Suudilere karşı Anadolu’nun gururunu koruyarak “uygarlık tarihimizden ders almaları”nı tavsiye etmelidir. TUZLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2007/947 KARAR NO: 2007/1041 Taraflar arasında görülmekte olan isim tashihi davasının, yapılan açık yargılaması sonunda: Davanın kabulü ile Zonguldak ili, Alaplı (1758) ilçesi, Hüseyinli Köyü, 25 cilt, 7 hane, 67 BSN 60076454114 T.C. Kimlik nolu Namık ve Fatma’dan olma KDZ. Ereğli 17.08.1991 doğumlu Yaşar Şenol’un, soyadı baki kalmak kaydıyla isminin TAYFUN OLARAK DÜZELTİLMESİNE, nüfusa bu şekilde TESCİLİNE 28.11.2007 tarihinde karar verilmiştir. 25.12.2007 (Basın: 1811) DÜZCE 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2007/613 TAL. Satış ilanı, ilgililerin adresine tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamaması ve adresi bilinmeyenler için iş bu satış ilanının İ.İ.K. 127 M. gereğince tebliği yerine kaim olacağı ilan ve tebliğ olunur. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: 1 Düzce İli, Kaynaşlı ilçesi, Darıyeri Bakacak köyü mevkiinde, tapuda kayıtlı bulunan 235 parsel, 94.416,86 m2 miktarlı tarla üzerinde kâgir bina, zemin kat 35 nolu duplex mesken ile kat irtifakına ayrılan 1/96 arsa paylı ipotekli taşınmazın, üzerinde çelik kontrüksiyon olarak yapılmış bina dulpleks olup bina iskeleti çelik kontrüksiyon iskelet arası ve yan duvarlar hatif malzeme olan gaz beton ile örtülmüş olup, çatısı yapılı ve şıngıl malzeme ile kaplı vaziyette, binanın dış yüzü pak syding malzeme ile kaplanmış, binaya girişte bir antre ve mutfak ile yemek odası mevcut olup, bu odadan merdiven ile üç basamak aşağı inildiğinde, salon kısmı bulunmaktadır. Üst kata ahşap merdiven ile çıkılmakta, salonun üst kısmına rastlayan bölümde banyo ve tuvaleti, gadırop olan bir yatak odası mevcut, merdiven ile bir kademe daha çıkıldığında yan yana iki adet yatak odası ve banyo, tuvalet mevcut bulunmaktadır, banyo ve tuvalet kısımlarının taban ve yan duvarları tavana kadar seramik olarak yapılmış ve duşa kabin bulunmaktadır. Mutfak kısmının taban döşemesi seramik olup, mutfak tezgâhı resopal tezgâh ve tezgâh altı ve üstü dolapları MDF olarak yapılmış, elektrik suyu mevcuttur. Dış kapı çelik kapı olup, oda kapıları beyaz mobilya, cam doğramaları mevcuttur. Bu bina 4. sınıf (A) grubu niteliğindedir. Oda ve salon tabanları laminat olarak döşeli, bina kat kaloliferli olup, kombi ve LPG tankı mevcuttur. Binanın iç ve dış alçı sıvaları yapılmış boyalı vaziyette bulunan ipotekli taşınmazın, arsa değeri 78.679,20 YTL, bina değeri 69.890,00 YTL., TOPLAM DEĞERİ: 148.569,20 YTL., ipotekli taşınmazın MUHAMMEN BEDELLİ 148.569,20 YTL olarak satışa çıkarılmıştır. 2 İMAR DURUMU: Bilirkişi raporuna göre Düzce Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü tarafından onaylanmış, Bolu dağ evleri olarak imar durumu mevcuttur. SATIŞ ŞARTLARI: 1Yukarıda yazılı gayrimenkuller Düzce 1. İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle, aşağıda belirtilen gün ve saatlerde satılacaktır. Birinci arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’nı ve rüçhanı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale edilecektir. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla ikinci artırma yine aşağıda belirtilen gün ve saatlerde aynı yerde yapılacaktır. Bu arttırmada gayrimenkulun tahmin edilen kıymetlerinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartıyla ihale edilecek, böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya o miktar kadar Milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale damga resmi, Tapu, harç ve masrafları ile K.D.V . alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin (İlgililerin tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dahil olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi taktirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsile mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, dairemizce tahsil olunacak ve fark varsa, öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiğinde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaktır. Başkaca bilgi almak isteyenlerin Düzce 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/613 tal. ayılı dosyaya başvurmaları ilan olunur. SATIŞ YAPILACAK OLAN GAYRİMENKULLERİN SATIŞ TARİHİ VE SAATLERİ S.NO: 1 1. SATIŞ TARİHİ: 07/03/2008 2. SATIŞ TARİHİ: 17/03/2008 SATIŞ SAATLERİ 14.3014,40 ADA 0 PARSEL 235 Basın: 1844 ADALET BAKANLIĞI BUCAK 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2007/92 Tal Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda cinsi, kıymeti, adedi, evsafı ile satış şartları belirtilen taşınmaz Müdürlüğümüzce açık artırma suretiyle satılarak paraya çevrilecektir. Satış ilanı ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup adreste tebliğ edilememesi durumunda veya adresi bilinmeyenler için işbu satış ilanının gazete ile ilanen tebliği yerine kaim olacağı ilanen ve tebliğen duyurulur. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 Burdur ili, Çeltikçi ilçesi, Bağsaray kasabası, Kesikarası Mevkii, 8 pafta 1454 nolu parselde bulunan 2120 m2 taşınmaz; bilirkişilerce taşınmazın arazi değeri ve üzerinde bulunan 25 adet muhtelif yaş ve cinste meyve ağaçlarıyla birlikte toplam 22.705,00 YTL değer tespit edilmiştir. 1454 parsel sayılı taşınmaz üzerinde borçlunun hissesi tam olup taşınmaz 22.705,00 YTL bedel üzerinden satışa çıkarılacaktır. 2 Burdur ili, Çeltikçi ilçesi, Bağsaray kasabası Beşdut Mevkii 11 pafta 2483 nolu parselde bulunan 2704 m2 taşınmaz; bilirkişilerce taşınmazın arazi değeri ve üzerinde bulunan 16 adet muhtelif yaş ve cinste meyve ağaçlarıyla birlikte toplam 14.285,00 YTL değer tespit edilmiştir. 2483 parsel sayılı taşınmaz üzerinde borçlunun hissesi tam olup taşınmaz 14.285.00 YTL bedel üzerinden satışa çıkarılacaktır. 3 Burdur ili, Çeltikçi ilçesi, Bağsaray kasabası Öteyaka Mevkii, 129 pafta, 1781 nolu parselde bulunan 3888 m2 taşınmaz; bilirkişilerce taşınmazın arazi değeri 19.400.00 YTL değer tespit edilmiştir. 1781 parsel sayılı taşınmaz üzerinde borçlunun hissesi tam olup taşınmaz 19.400,00 YTL bedel üzerinden satışa çıkarılacaktır. 4 Burdur ili, Çeltikçi ilçesi, Bağsaray kasabası İnbucağı Mevkii, 7 Pafta, 1023 nolu parselde bulunan 4480 m2 taşınmaz; bilirkişilerce taşınmazın arazi değeri ve üzerinde bulunan 1 adet ahlat ağacı ile birlikte toplam 13.490,00 YTL değer tespit edilmiştir. 1023 parsel sayılı taşınmaz üzerinde borçlunun hissesi tam olup taşınmaz 13.490.00 YTL bedel üzerinden satışa çıkarılacaktır. Satış şartları: Satış şartları: 11 No’lu taşınmaz: Birinci açık arttırma 22.02.2008 Cuma günü saat 10:00/10:10 arasında 2 Nolu taşınmaz: Birinci açık arttırma 22.02.2008 Cuma günü saat 10:15 / 10:25 arasında 3 No’lu taşınmaz: Birinci açık arttırma 22.02.2008 Cuma günü saat 10:30/10:40 arasında 4 No’lu taşınmaz: Birinci açık arttırma 22.02.2008 Cuma günü saat 10:45/10:55 arasında Çeltikçi Hükümet Konağı Bahçesi ÇELTİKÇİ adresinde; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Şu kadar ki artırma bedelinin taşınmazın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedel ile alıcı çıkmaz ise satış düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. Ayrıca KDV de alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif edilen bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. (İİK 133. md) 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isleyenlerin 2007/92 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir Basın: 1705 ESAS NO: 2007/1 Esas DAVALILAR: 1 DEMİR BUĞDAYCI, 148 Sokak No.3 Bornova/İZMİR 2 CELAL KARAATA, Şair Nigar Sk. 89/5 Osmaniye İSTANBUL 3 ZİŞAN KARAATA, Şair Nigar Sk. 89/5 Osmaniye İSTANBUL 4 FATMA ŞEFİKA ÇIĞ, Şair Nigar Sk. 89/5 Osmaniye Merkez/İZMİR 5 İCLAL BABACAN, Abidei Hürriyet Cad No. 10 Şişli/ İSTANBUL Davacı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı vekili Av. Şule Salman tarafından davalılar Demir Buğdaycı, Celal Karaata, Zişan Karaata, Fatma Şefıka Çığ ve İclal Babacan aleyhine açılan, Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 06/03/2008 günü, saat: 09.15’te duruşmada bizzat hazır bulunmamız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi taktirde HUMK’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 07.01.2008 (Basın: 1767) İZMİR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN CUMHURİYET 15 K