14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EYLÜL 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ AKP’nin cumhurbaşkanını uzlaşma aramadan seçme girişimi süreci tıkadı, Sezer 7 yıl 3 ay 12 gün görevde kaldı 9 Gül seçilemedi, süresi uzadı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 11. Cumhurbaşkanı’nın seçilememesi nedeniyle ülkenin erken seçime gitmek zorunda kalması nedeniyle Çankaya Köşkü’nde “uzatmalı günler” yaşadı. Sezer, Atatürk, İsmet İnönü ve Celal Bayar’dan sonra 7 yıl 3 ay 12 gün ile en fazla görevde kalan cumhurbaşkanı oldu. Sezer’in Çankaya Köşkü’nden ayrılmayı beklediği günlerde AKP’nin cumhurbaşkanı adayını “tek başına ve uzlaşma aramadan belirleme” girişimi, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin tıkanmasına neden oldu. Son güne kadar adayını açıklamayan Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın “sözde değil özde laik” açıklaması, sivil toplum örgütlerinin “uzlaşmacı aday” beklentisi, milyonlarca yurttaşın Cumhuriyet mitinglerinde “Eşi türbanlı aday istemiyoruz” haykırışlarına karşın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü AKP’nin adayı olarak açıkladı. 10. 3AKP’nin adayını açıklama67 SAĞLANAMADI sının öncesinde Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimi için yapılacak turlarda toplantı yetersayısının 367 olduğu uyarısında bulundu. Başbakan Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Bülent Arınç, AKP’li bakanlar ve parti yöneticileri, Kanadoğlu’nun bu yorumuna katılmayarak hukukun zorlandığı açıklamasını yaptılar. CHP, AKP’nin uzlaşmayı yok sayan tavrını protesto ederek TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı seçiminin turlarına katılmadı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yapılan ilk tur oylamada tartışmalar yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, “yoklama yapılması ve 367 milletvekilinin katılımının aranması” gerektiğini söyleyerek itiraz etti. Arınç ise, “yüzlerce milletvekilinin hazır bulunduğunu gördüğünü ve oturumu açtığını” söyledi. Bu tartışmalara rağmen Arınç oylamayı başlattı. Genel kurula katılan milletvekili sayısı 361’de kaldı. Arınç, toplantı yetersayısının 367 olduğunu kabul etmemesine karşın salona giren CHP’lilerin tek tek ismini okuyarak tutanağa geçirdi. AKP’liler, bu tutanaklarla salonda 368 milletvekili olduğunu, dolayısıyla toplantı yetersayısının var olduğunu ileri sürdüler. CHP, oylamanın hemen ardından Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak birinci turun iptal edilmesini istedi. Anayasa Mahkemesi, birinci turu iptal etti. Son veda Ata’ya BMM Genel Kurulu’nda, 11. Cumhurbaşkanlığı için turlar sürerken Ahmet T Necdet Sezer de kurumları ve sivil toplum örgütlerini ziyaret ederek veda etti. Sezer’in cumhurbaşkanı sıfatıyla Anıtkabir’e yaptığı son ziyarette, duygulu anlar yaşandı. Ziyaret sırasında gözyaşlarını güçlükle tuttuğu gözlenen Sezer, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı: “Yüce Atatürk, cumhurbaşkanı olarak son kez huzurunuzdayım. Görevimi; ilke ve devrimlerinize, yeminime, anayasal kurallara, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine bağlılıktan ayrılmadan tamamlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Türk Ulusu’na sizin makamınızda cumhurbaşkanı sıfatıyla hizmet etmiş olmanın onurunu, yaşamım boyunca taşıyacağım. Hizmet makamları ve kişiler gelip geçicidir. Sonsuza kadar kalıcı olan ilke ve devrimlerinizin kuruluş felsefesini oluşturduğu, laik, demokratik, çağdaş ve aydınlık Türkiye Cumhuriyeti’dir. Hedefini; çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve onu aşmak biçiminde ortaya koyan Türkiye Cumhuriyeti, başlattığınız aydınlanma savaşını kararlılıkla sürdürecektir.” Gözyaşlarıyla uğurlandı A hmet Necdet Sezer, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e görevini devrederken sade bir töreni tercih etti. Cumhurbaşkanlığı süresince “kamusal alana türbanı sokmayan”, cumhuriyetin laiklik ilkesinden hiç ödün vermeyen Sezer, Gül’ün türbanlı eşi Hayrünnisa Gül’ün törene katılmaması için makam odasında sade bir devir teslim gerçekleştirdi, sadece fotoğraf çekimine izin verdi. Sezer, Çankaya Köşkü’ndeki son akşamında ise 7 yıl boyunca birlikte çalıştığı 450 personeline yemek verdi. Sezer’in “Sayenizde çok mutlu bir 7 yıl geçirdim” sözlerini alkışla yanıtlayan Köşk çalışanları gözyaşlarını tutamadı. Çankaya Köşkü’nden ayrılırken “Hepinize esenlikler diliyorum, hoşça kalın” diyen Sezer, Köşk’ün önünde bekleyen vatandaşların alkışlarıyla uğurlandı. Vatandaşlar, “Türkiye laiktir, laik kalacak”, “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları atarak Ankara Marşı’nı söylediler. VEKALET TARTIŞMASI ‘Görevimin başındayım’ 11. Cumhurbaşkanı’nın seçilememesi ve erken seçime gidilmesi kararıyla birlikte Sezer’in yeni cumhurbaşkanı seçilinceye kadar görevde kalıp kalmayacağı, yerine TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın vekâlet edip etmeyeceği tartışması yaşandı. TBMM Başkanı Arınç, bu konudaki sorulara alaycı bir üslupla yanıt verirken kendisinin vekâlet etmesi gerektiği görüşünü savundu: “Burada söz konusu benim. Anayasamız diyor ki, 7 yıllık süre için seçilir. Çok değerli Cumhurbaşkanımız Sayın Sezer’in görev süresi 16 Mayıs’ta ne yazık ki sona eriyor. Keşke 2. dönem daha seçme imkânımız olsaydı, ama bitiyor.” Sezer’in ise İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu ile yaptığı basına kapalı görüşmede, “Yeni cumhurbaşkanı seçilinceye kadar göreve devam edeceğim” dediği basına yansıdı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Sezer’in görüşünü destekledi. Şener, “Anayasanın 102. maddesi cumhurbaşkanının seçilememesi durumunda eski cumhurbaşkanının görevinde kalması gerektiğini belirtiyor. Ancak 106. madde ise ölüm ve istifa gibi hallerde vekâleti öneriyor. Ben 102. maddenin duruma daha uygun olduğunu düşünüyorum” dedi. Sezer, AKP’lilerin tüm eleştirilerine karşın görevini sürdürdü. S AKP, Anayasa Mahkemesi’nin birinci turu EÇİM KARARI VE ANAYASA PAKETİ iptal etmesi ve “367 zorunludur” demesi üzerine aynı gün erken seçim kararı aldı. Erken genel seçimin 22 Temmuz’da yapılmasına ilişkin öneri hızla TBMM’den geçirildi. AKP, erken seçim kararı ve turlarla ilgili tartışmalar sürerken cumhurbaşkanının halk tarafından 5 yıllığına seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği önerisini gündeme getirdi. Paket, TBMM Genel Kurulu’ndan ANAVATAN’ın desteğiyle 376 oyla kabul edildi. Pakette, şu düzenlemeler öngörüldü: “Milletvekili genel seçimleri dört yılda bir yapılacak. TBMM’nin yapacağı seçimlerde toplantının başlaması için 184 milletvekilinin katılımı yeterli olacak. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek. Seçim iki turlu olacak. Görev süresi yedi yıldan beş yıla indirilecek. Bir kişi iki kez cumhurbaşkanı seçilebilecek. Cumhurbaşkanlığına adaylık 20 milletvekilinin önerisiyle mümkün olabilecek. Son genel seçimde aldıkları oyların toplamı yüzde 10’u aşan partiler de ortak aday gösterebilecek.” S Sezer, paketi bir kez daha görüşülmek üzeEZER, VETO ETTİ re TBMM’ye iade etti. Sezer, veto gerekçelerinde şu görüşleri dile getirdi: Anayasanın parlamenter sistem öngören hiçbir kuralına dokunmadan yalnızca cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin öngörülmesi, örneği ve uygulaması duyulmayan yeni bir sistem getirilmesi anlamına gelmektedir. Çünkü, bu sistem, bir yandan parlamenter modelden uzaklaşırken, öte yandan da başkanlık ya da yarı başkanlık modelinin temel özelliklerini taşımamaktadır. Böylesine, kuramsal olarak ve uygulaması bilinmeyen bir sistemin ne gibi sorunlar yaratabileceğini kestirmek güçtür. Ancak, yaratabileceği sorunların rejimi sıkıntıya sokacağı açıktır. Anayasada yansız niteliğiyle bir denge ve istikrar öğesi olarak öngörülen cumhurbaşkanını halka seçtirmek, böylece yürütme organının her iki kesimini de siyasallaştırmak cumhurbaşkanını denge ve istikrar öğesi olmaktan çıkaracaktır. Halkoyu ile seçilmiş cumhurbaşkanı, ulusal egemenlik ve ulusu temsil yönünden de var olan sistemle bağdaşmayacaktır. Sistem değişikliği yapmadan ya da ana yasal sistemi tümüyle ele alıp gerekli düzenlemeleri öngörmeden yalnızca cumhurbaşkanını halka seçtirmek parlamenter rejimin özüyle bağdaşmamaktadır. Cumhurbaşkanının halkoyu ile seçilmesi durumunda, seçmenin önüne nasıl bir programla çıkacağı, nasıl bir propaganda ile seçim sürecine katılacağını da kestirebilmek güçtür. önerisi ya da son genel seçimlerde aldıkları toplam oy yüzde 10’u geçen siyasal partilerin Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterebilecekleri belirtilmiştir. Bu durum, cumhurbaşkanının yansızlığına gölge düşürecektir. Cumhurbaşkanı adayını partilerin önermesi de, cumhurbaşkanının yansızlığı ile bağdaşmamaktadır. Sorumsuzluk durumu, geniş yetkilere sahip olması, tek başına yaptığı işlemlerin yargı denetimi dışı bırakılması yanında halk tarafından seçilmesi, cumhurbaşkanının anayasal sistem üstü bir konuma gelmesine neden olabilecektir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi bir sistem değişikliğini gerektirmekte Y Düzenlemede, 20 milletvekilinin yazılı ANSIZLIĞIYLA BAĞDAŞMAZ dir. Bunun için kapsamlı bir düzenleme yapılması, anayasanın değişmesi gereken kurallarının birlikte ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Parlamenter rejimden sapma anlamına gelen, devlet ve ulus yaşamında çok önemli sonuçlar yaratacak bu anayasa değişikliğinin, temsilde adaletin sağlanamadığı bir Meclis tarafından ve bu kadar kısa bir süre içinde, tartışılmadan, olgunlaştırılmadan yapılmasının uzun erimli ve giderilmesi olanaksız sakıncalar yaratacağı açıktır. Üstelik bu değişiklik, cumhurbaşkanını seçemediği için, anayasanın 102. maddesi uyarınca “derhal yenilenmesi” gereken bir Meclis tarafından gerçekleştirilmektedir. Anayasa değişikliğinin gerektiğinde halkoyuna götürülmesi de göz önünde bulundurulduğunda, hem halkoylamasının, hem bu oylama sonucuna göre cumhurbaşkanının halk tarafından seçiminin, hem de genel seçimin neredeyse birlikte ya da üst üste yapılacağı bir gerçektir. Böylesine önemli bir konunun, bu kadar sıkışık bir süreçte gündeme getirilmesinin haklı ve kabul edilebilir bir gerekçesi olamaz. İkinci kez seçilme olasılığı, cumhurbaşkanını, kimi siyasal partileri hoşnut etme, bir siyasal partiyle, özellikle iktidarla özdeşleştirme yoluna itebilecektir. Bu durum, cumhurbaşkanının yansızlığını zedeleyecek, birleştirici, istikrar ve denge sağlayıcı işlevini anlamsız kılacaktır. İkinci kez seçilebilme kaygısı, görev ve yetkiler yerine getirilip kullanılırken ödün verilmesi ve baskılara boyun eğilmesi sonucunu doğurabilecektir. Bu nedenle, bir kişiye ikinci kez cumhurbaşkanı seçilebilme hakkının verilmesinin uygun olmayacağı değerlendirilmektedir. Erdoğan’ın listesi cebinde kaldı 22 A AKP, Sezer’in veto ettiği anayasa paketinKP ISRAR ETTİ de ısrarcı oldu ve TBMM Genel Kurulu’ndan aynen geçirdi. AKP, Sezer’in anayasa paketini halkoylamasına götürmesi olasılığına karşı 120 gün olan halkoylaması süresini 45 güne indiren bir yasa değişikliği yaptı. AKP, bununla halkoylamasının 22 Temmuz’da yapılacak erken seçimle birlikte gerçekleştirilmesini hedefledi. Söz konusu yasayı veto eden Sezer, anayasa paketini de halkoylamasına götürdü. AKP, seçime çok az bir süre kalması nedeniyle halkoylamasının süresini kısaltan yasayı rafa kaldırdı. Temmuz seçimlerinin ardından AKP, yüzde 46.7’lik oy oranıyla birinci parti çıkarak yeniden iktidara geldi. Sezer, 60. Hükümet’i kurmakla görevlendirdiği Başbakan Erdoğan’dan kendisine yeni kararname gönderilmemesini istedi. Sezer, buna rağmen gönderilen 30 atama kararnamesini “Seçimle birlikte görev süreniz doldu” diyerek Başbakanlık’a iade etti. Sezer, yeni kabine listesini sunmak isteyen Erdoğan’ı da geri çevirdi. Sezer, “Hiç listeyi çıkarmaya gerek yok. Bunu yeni cumhurbaşkanına sunmak daha isabetli olur” dedi. BİTTİ CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle