25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y B Y Y B B B B Y 26 24 25 28 31 35 36 37 24 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y B B PB PB B 27 29 29 26 35 33 32 35 32 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B PB PB PB 35 33 38 41 38 39 33 27 25 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın güney ve doğusu, Batı Karadeniz, Eskişehir, Kütahya, Çankırı ve Ankara’nın batı kesimleri ile Doğu Karadeniz kıyıları aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurdun batı kesimlerinde 24 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 15 15 12 19 17 15 17 12 26 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 16 18 32 18 15 27 27 30 16 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A PB B B Y PB A Y 22 33 26 39 31 34 19 34 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada muhalefetin toplumun yoksullaştığını kanıtlaması, ülkenin AKP elinde giderek İslam devleti konumuna yönelmesini eleştiri konusu yapması yanlış! Seçim sonuçlarına bakıp gerçekleri söylemek yerine, iktidarı övmenin prim getirdiğini CHP hâlâ anlayamadı. Yazık! MHP gibi seçim öncesi Türkİslam sentezi kafasından sıyrıldığını duyumsatacaksın, RTE’ye de AKP’ye de ağzına geleni söyleyecek, kürsülerden yağlı ip sallayacaksın.. sonra? TBMM’ye kapağı attıktan sonra halk huzurunda söylediklerini bir yana bırakıp, laik rejimi ameliyat masaya yatırıp şurasını burasını kesmeye girişen AKP’ye destek olacak, ama İslama sıkı sıkıya bağlı birini devletin baş köşesine oturtacaksın! Bizde demokrasi dediğin bu türden bir demokrasi. ??? Yeni gelişmeler sahnede. Bir yerlerden CHP’yi de AKP’nin kurguladığı ve kurduğu düzene uygun biçime getirmeyi amaç edinen “yeni sesler” geliyor. Din, iman, Müslüman ayağına yatan konuşmalar yapan, Washington ziyaretinde kimlerle ve neler konuştuğunu gizli tutan, tıpkı RTE gibi, tıpkı Turgut Özal gibi ABD’den aldığı destekle, ABD’ye sadece duygusal değil, siyasal bağlılık sözü vererek CHP’yi de AKP’ye benzetmeye çabalayan kimileri meydan meydan geziyor. Bir zamanların Ecevit’i gibi, berberden yeni çıkmış düzgün siyah saçlarını ve porselen düzgün ak dişlerini sergileyerek ikbal yollarını açmaya çalışıyor. CHP’nin de laiklik içinde dinsel kimi olanaklara uymak zorunda olduğunu söyleyenlere rastlanıyor. Baykal gitsin, pekâlâ! Sen söyle. Gitti Baykal, partide ne yapacaksın, Baykal’a bağlı dediğin örgüte sil baştan mı diyeceksin? Ekonomik, sosyal ve siyasal alanda “Yeni Bir Sol” mu yaratacaksın? Hele bir geleyim sonra?.. Soranı yok, desteği bol. Seçim sonuçlarını, medyadaki havayı kullan kullanabildiğin kadar. CHP’yi savunmak mı? Hayır! CHP’nin mutlaka örgütten başlayarak genel merkeze kadar uzanan çizgide mutlaka kendini yenilemesi gerekiyor. Partiye gerekli olan da partinin yapmakta zorunlu olduğu çalışmanın özü de bu olmalı. Değiştirelim derken; amaç, CHP’ye de piyasaya sürülen “birazcık” dinci partilere benzer bir yüz kazandırmak ve Amerika markalı politikalara teslim olmasını sağlamak değil herhalde... Olmamalı da! Solda her şey söyleniyor ve fakat solun çıtasını yükseltecek biri veya birileri nedense bir türlü bulunamıyor. Bugün ortada gezinenler herhalde CHP’ye yeni bir ivme kazandıracak kıratta kişiler değil. ??? Sola akıl veren, CHP’yi eleştiren çoook; ne ki, 1960’lardan beri izlediğimiz gibi sol, sağdaki gibi lider yaratma bereketinden yoksun. Önce Demirel, sonra Özal ve şimdi de zamanın gereklerine uygun biçimlerde sağın yarattığı parti liderleri… Demirel’i 27 Mayıs sonrası… Özal’ı Demirel iktidarlarının sonunu getiren 12 Eylül darbesi... Atatürk’ün ölümünden sonra gelenlerin istisnasız hepsinin demokrasi adına aşama aşama attıkları geri adımların meyvesini RTE topladı. RTE’yi geçmiş iktidarlar yarattı. Ilımlı İslama geçişte gelmiş geçmiş bütün iktidarların büyük küçük hissesi var. ??? Çağdaş demokrasimiz ne hallere geldi. Şu manşete bakın: “Secde kanserden koruyor”. Haber, “Bilim adamları, yeni yaptıkları bir bilimsel araştırmada, Allah’a secde etmenin insanı kanserden koruduğunu ortaya çıkardı” diyor. (Vakit2 Eylül). Dostumuz Yalçın Doğan’ın camilerde yer bulamayanların, toz toprak içinde gazete kâğıtları üzerinde kaldırımlarda namaz kılmasını eleştiren yazısına din çevrelerinden tepki geliyor: “Mescit düşmanı!” Türk kadınının yüzünü çağdaşlığa çevirmesini öven Batı, bugün “ilk koyu Müslüman kadının” Çankaya Köşkü’ne çıkışını giderek gelişen din ile devlet işlerinin birbirini tamamlamasında önemli bir parça olarak sunuyor. Bu nedenle Hayrünnisa Hanım’ı –türbanı“dünyayı ‘provoke’ eden (kışkırtangeren) üç kadından biri” olarak tanımlıyorlar. Laikliğe meydan okumaya kanıt olarak; “kamu alanlarında yasak olmasına karşın Bayan 11.’nin türbanlı başıyla Çankaya’ya çıkışını” gösteriyorlar. Medyatik komedilere gelince: TV haberlerinin pazartesi sabahı ikinci önemli haberi RTE’nin ABD’de Ömer Tayyip adı verilen torununu bilgisayar ekranında gördüğünü halka ulaştırmak ve.. karısıyla birlikte torununu görmeye gideceğini topluma “müjdelemekti”. Bir başka güldürü: CHP’nin aldığı yüzde 20 oyun yarısının DSP’nin olduğunu Genel Başkan Zeki Sezer ilan etti. Yüzde 1’lerden yüzde 10’lara sözle tırmanış! CHP listelerinde 13 milletvekiline rıza gösteren DSP, şimdi oyların yarısı benim diyor. Bir başka haber; tirajı büyük gazetede, Hürriyet’te Vahap Munyar ATO başkanı iken AKP adayı, şimdi de kabinede Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’ın seçim propagandası sırasında “cici” ayakkabılarıyla gezmekten su toplayan ayaklarının fotoğraflarını sütununda kemali iftiharla resimleyip yazıyor. Ya bir araya geldiği Kara Kuvvetleri Komutanı’na, bir diplomata, bir yargı adamına Demokratik Toplum Partisi’nin neler yapmayı tasarladığını içeren yüksek fikirlerini, öngörülerini anlattığını uzun uzadıya yazan, çekirge misali hortumcuların yanından holdinglerin gözdesi gazeteye atlayan gazeteci? Laiklik elden çıkıyor falan filan demeden medyaya bakarak neşenizi buluyorsanız; sorun yok! Keyfiniz daim olsun! Baydemir: Hodri meydan Hükümetin 4.5 yıl boyunca DTP’li kimliği nedeniyle Diyarbakır’a karşı negatif ayrımcılık yaptığını belirten Baydemir, ‘İlan edilen savaştan kaçmayız’ dedi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı DTP’li Osman Baydemir, AKP hükümetinin 4.5 yıllık dönemde hazırladıkları hiçbir projeye destek vermediğini belirterek “Başbakan ve bakanlar Diyarbakır için negatif ayrımcılık yapıyor, hem de ileri geri konuşuyorlar. Diyarbakır’a karşı açıkça savaş ilan ediyorlarsa ‘hodri meydan’ diyorum. Biz burdayız. Savaştan kaçmayız. Başbakan en sevdiği ve en güvendiği adayını burada belediye başkanı olarak göstersin. Diyarbakır bir kaledir. Bugüne kadar birçok kişi düşürmek istedi ama düşmeyecektir” dedi. Başkan Baydemir, Yenişehir Belde Belediyesi’nin yaptığı yol ve kaldırımlarda incelemelerde bulundu. Gazetecilerin Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in belediyenin çalışmalarını başarısız bulduğunu hatırlatması üzerine Baydemir, hükümet ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sert eleştiriler yöneltti. masasında beklediğini kaydederek şöyle konuştu: “Hem negatif ayrımcılık yapacaksınız hem de ileri geri konuşacaksınız. Sayın Başbakan ve bakanlar açıkça Diyarbakır’a karşı savaş ilan ediyor. Diyarbakır, savaş ve kavgayı sevmiyor. Ama ilan edilen bir savaş için ‘hodri meydan’ diyoruz. Biz buradayız, kavgadan korkmuyoruz. 10 bin yıllık tarihi olan Diyarbakır için ‘şehir değil’ demek kara cehalet örneğidir. Amaç; Diyarbakır halkını cezalandırmak ise biz buradayız, bekliyoruz. Başbakan en sevdiği, en güvendiği kişiyi getirsin, burada aday koysun. Hatta yerel seçimlerin tarihini de erkene alsın. Biz buradayız. Ama amaç karalamak ise biz bu maskeyi düşüreceğiz.” Baydemir, 80 yıllık cumhuriyet tarihinde yapılmayan hizmetleri kendilerinin 8 yılda yaptığını ileri sürerek “Diyarbakır bir kaledir. Düşürmek istiyorlarsa buyursunlar, gelsinler. Bu kale düşmeyecektir. Niceleri gelip düşürmek istedi. Ancak, bu kale dimdik ayaktadır” dedi. “Dilin kemiği vardır” diyen Baydemir, “Başbakan da olsa, bakan da olsa, vali de olsa, belediye başkanı da olsa dilin kemiği vardır. Herkes buna riayet etsin” dedi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Diyarbakır düşmeyecek’ Hükümetin projelerine destek olmak bir yana, kendilerinin açtığı ve 330 kişinin çalıştığı Diyar AŞ’yi bakanlığın genelgesiyle kapatmaya çalıştığını savunan Baydemir, hazırladıkları 10 projenin Başbakan ve bakanların Emekliler Ankara’da DİSK’e bağlı Tüm Emekliler Sendikası (EmekliSen) üyeleri, sendika aleyhine açılan kapatma davasının geri çekilmesi istemiyle Kızılay’da eylem yaptı, ardından da Meclis’i ziyaret ederek milletvekilleri ile görüştü. “EmekliSen kapatılamaz’’yazılı pankart açan sendika üyeleri, Meclis’e doğru harekete geçmek isteyince polis tarafından durduruldu. Daha sonra grup adına TBMM’ye giren 4 kişi, bazı partilerin grup başkanvekilleriyle görüştü. DTP Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani, Van Milletvekili Özdal Üçer, Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis ile birlikte ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, destek vermek için grubu ziyaret etti. Talat ve Papadopulos 1 yıl sonra ilk kez yarın bir araya gelecek Kıbrıs’ta zoraki buluşma! REŞAT AKAR LEFKOŞA Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos, 8 Temmuz 2006’dan sonra ilk defa yarın bir araya geliyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Moller’in huzurunda gerçekleşecek olan bu görüşmeden sonuç alıcı kararlar beklenmiyor. Kıbrıs Rum Haber Ajansı da görüşme öncesinde yayımladığı kapsamlı haberde “PapadopoulosTalat görüşmesinden beklenti az” başlığını kullandı. Yarınki görüşme, uzun süreden beri Talat’la birlikte kahve içmeyi dahi kabul etmeyen Rum lideri Papadopulos’un isteği üzerine gerçekleşiyor. Papadopulos, Şubat 2008’de yapılacak başkanlık seçimlerinde, aşırı milliyetçilerin yanı sıra çözüm yanlısı seçmenlerin de oylarını almak amacıyla “siyasi manevra” yapıyor. İki liderin 8 Temmuz 2006’daki buluşmasında 5 maddelik bir ilke anlaşmasına varıldığını, fakat bunların hiçbirinin uygulanmadığını anımsatan siyasi gözlemciler, özellikle güncel sorunları ele alacak teknik komitelerin dahi kurulamadığına dikkat çekiyorlar. 5 maddelik ilke anlaşması şunları içeriyordu: 1. İlgili Güvenlik Konseyi kararlarında belirtilmiş olduğu üzere, Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyona ve siyasi eşitliğe dayalı bir çözüme bağlılık; 2. Statükonun kabul edilemez olduğunun ve devamının Türk ve Rumlar için olumsuz sonuçlar doğuracağının kabulü; 3. Kapsamlı bir çözümün arzu edilir ve mümkün olduğu, daha fazla gecikmemesi gerektiği önerilerine bağlılık; 4. Kapsamlı bir çözüme katkısı olacak toplumların günlük yaşamlarını etkileyen olaylar hakkında iki toplumlu görüşmelerin he men başlatılmasının, aynı anda özlü konuların da görüşülmesinin kabulü; 5. Bu sürecin başarılı olması için doğru ortamın devam etmesini sağlamaya bağlılık. Bu bağlamda, hem ortamın iyileştirilmesi hem de tüm Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların hayatlarının daha iyi olması için güven artırıcı önlemler şarttır. Ayrıca bu bağlamda taraflar birbirini suçlamaya son vermelidir. da “sivil” bir anayasaydı. Zira temel hazırlığı anayasa profesörleri yaptı! Oysa azıcık mantığını çalıştıran herkes bilir ki; sivil görünümlü bir kişi çok sert bir söylem geliştirebilir, tersi de olabilir. AKP’nin kapalı kafalar ardında hazırladığı anayasaya ilişkin elimizde kesin veriler yok. Taslak dağıtılmadı. Dün gazetecilerin karşısına çıkan AKP Genel Başkan Yardımcısı Fırat’ın elinde bir taslak vardı. Gazeteciler sordukça, taslağı eline alıp, “burada öyle bir şey yok”, “var ama, tam öyle değil” türünden yanıtlar veriyordu. Meslektaşlarımız da kedinin ciğere baktığı gibi Fırat’ın elindeki kâğıt demetine bakıyordu! Böyle anayasa değişikliği olmaz... Buna anayasa taslağı denmez, anayasa taslamak denir. Buna sivil anayasa değişikliği denmez, siyasi anayasa değişikliği denir. Bu değerlendirmelerimizin taslağın ortaya çıkmasıyla değişmesini umuyoruz ama, niyet böyle başladıktan sonra ötesini öngörmek çok zor değil. ??? AKP’nin anayasa değişikliği mantığını ve takvimini şu çerçevede çizeceği anlaşılıyor: 1 Öncelikle partiyi güçlendirecek ve kadroları tatmin edecek maddeler ilgili bölümlere serpiştirilecek. 2 Bu temel hedef gerçekleştikten sonra “kim ne diyorsa dikkate alıyoruz” sloganıyla değişiklikler herkese açılacak. 3 Taslağa tepki gösterebilecek kesimlerin ağzına birer madde çalınacak ve “herkesin tatmin edildiği” havası yayılacak. 4 Olası hinlikleri ortaya çıkaranlar yalnızlaştırılacak. Onlar için “zaten bir şey beğenmezler. Büyük çoğunluğu tatmin eden değişikliklerin onları tatmin etmesi mümkün değildir” denilecek. 5 Değişikliklerin içine “yerelleşme”, “demokrasinin tabana yayılması” yaklaşımı içinde AB’nin öteden beri istediği, beraberinde ciddi bir yönetimsel dağılma olasılığını da getirecek olan “yerel yönetimler reformu”nun ruhu da eklenecek. 6 Yeni anayasa Meclis’ten kaç oyla geçerse geçsin, mutlaka halkoyuna sunulacak. Anayasada halkı okşayıcı bazı maddeler de olduğu için halka “bakın sizin isteklerinizi dikkate alarak değişiklik yaptık” denilecek. Böyle bir ortamda anayasaya karşı çıkanlar iktidar tarafından “halka karşı çıkanlar” olarak sunulacak. 7 Devlet kurumları içinde gücü azaltılanlar sesini yükseltirse, onlara “biz de farkındayız ama, AB böyle istiyor. Artık devlet politikası haline gelmiş olan AB sürecine sanırım siz de karşı çıkmazsınız” denilecek. 8 Devletin tüm organları üzerinde kesin bir güç üstünlüğü elde eden siyasi iktidar tüm değişiklik sürecinin tamamlanmasından sonra halkın verdiği oyları “benim yeni oy oranım” diye sunacak. ??? Bize göre önümüzdeki bir yıllık sürecin özeti böyle görünüyor. AKP’nin birinci iktidar döneminde yaptığı yasal değişikliklerin nasıl olduğunu gördük. Türk Ceza Yasası’nı değiştirdikten sonra uygulamayı 2 kez ertelemek zorunda kaldılar. 5 kez de değişiklik değişikliği yaptılar. Şimdi gündemde olan anayasa. Öteki yasalara benzemez. Bir kez uygulamaya konduktan sonra yeni değişiklik yapılması yeni zorlukları getirir. AKP’nin bu süreçte çok fazla zorlanacağını da sanmıyoruz. Neden? Bütün sancılı maddelerde, deyim yerindeyse kestaneleri közden alacak “medya maşası” bulacak. Daha doğrusu maşa değil, maşalar... O kadar çok... Korkarız bu delicesine hizmet verme yarışında ortada ne köz bırakacaklar ne kestane! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Anlaşma çıkmayacak’ İki toplum arasındaki ilişkileri artırıcı önlemler hayata geçirilmediği gibi, ilişkilerde büyük gerilemeler yaşandı. İki liderin böylesi bir ortamda buluşacağına dikkat çeken siyasi çevreler, Güney Kıbrıs’ta yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde sorunu kalıcı çözüme götürecek herhangi bir anlaşmanın yapılamayacağına dikkat çekiyor ve yarınki buluşmayı “zoraki zirve” olarak nitelendiriyorlar. ‘Laiklik giderse parçalanırız’ ? AYDIN (AA) Didim Belediyesi’nin düzenlediği “Didim 12. Barış Şenliği’’ kapsamında Mavişehir Atatürk Parkı’nda Doç. Dr. İhsan Tayhani ve Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) eski genel başkanı İbrahim Şahin’in katılımıyla “Atatürk ve İlkeleri’’ konulu bir söyleşi yapıldı. Söyleşide konuşan Celal Bayar Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. İhsan Tayhani, “Laikliği kaldırdığınız zaman, bu ülke Irak ve Yugoslavya gibi parçalanacaktır’’ dedi. Doç. Dr. Tayhani, panelde yaptığı konuşmada, Atatürk ve ilkeleri sayesinde Türkiye’nin 1923 yılında 200 yıllık bir sıçrama yaptığını, dünyadaki 57 Müslüman ülkeye örnek olduğunu söyledi. KKTC’de yeni denge arayışı ? Baştarafı 1. Sayfada ğı UBP lideri Tahsin Ertuğruloğlu’nu tam olarak ikna edemedi. UBP, hükümete girmeme ancak kendi öneri paketi çerçevesinde anayasa değişikliği ve erken seçim kararı ile birlikte adaya döndü. Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen öncesinde Ankara’ya gelen UBP heyetinin beş günlük temaslarında tam bir uzlaşma olmasa da görüş birliği ortaya çıktı. Ertuğruloğlu’nun Ankara temasları sonrasında, kulislere sızan bilgiler UBP’nin AKP’li yetkililerle erken seçim konusunda görüş birliğine vardığını gösterdi. Diplomasi kulislerine yansıyan bilgilere göre Ertuğruloğlu anayasa değişikliği paketine ilişkin yeni öneriler sundu. Bu öneriler, 3 ile 6 ay arasında görev yapacak ve anayasa değişikliği paketini hazırlayacak Meclis Komi AKEL LİDERİNE DOLAYLI DESTEK MESAJI KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, güneyde matematiksel olarak seçimi kazanmasına “olanaksız” gözüyle bakılan Tasos Papadapulos’a karşı, AB’nin ve Atina yönetiminin yoğun destek verdiği AKEL lideri Dimitris Hristofyas’ın elinin güçlenmesi için “ulusalcı mesajlar” vermeye başladı. Talat böylece, Rum muhalefetinden Papadapulos’a yönelik sert eleştirileri haklı gösteren bir tablonun ortaya çıkmasını amaçladı. gürlük ve Reform Partisi’dir (ÖP)” dedi. AKP yönetimi de KKTC’de ÖP’siz bir sürecin önünün açılması için gereken çabanın gösterileceği sözünü verdi. Oysa, geçen yıl ÖP’nin kurulmasında ve CTP ile birlikte koalisyon hükümeti oluşturmasında AKP önemli rolü oynamıştı. Ankara’da yapılan temaslar sonucu AKP’nin ÖP’yi gözden çıkardığı bilgisinin Lefkoşa’ya ulaşması sonucu Dışişleri Bakanı Turgay Avcı da ani bir kararla ge tesi’nin kurulmasını öngördü. Böylece komitenin görevini tamamlamasının ardından 2008’in ortasında referanduma ve erken seçime gidilmesi söz konusu olacak. UBP daha önce 2007 sonu veya en geç 2008 yılının ilk aylarında erken seçime gidilmesi konusunda ısrarcı olmuştu. UBP heyetinin AKP ile yaptığı görüşmelerde öne çıkan başlık “siyasi istikrar” konusu oldu. Ertuğruloğlu Ankara’da “İstikrar önünde en büyük engel Öz çen hafta Ankara’ya geldi. Ancak, Avcı Ankara’da resmi bir temasta bulunamadı. Varılan uzlaşma çerçevesinde UBP ilk adımı atacak ve yeni yasama döneminde Meclis boykotunu bitirecek. Ancak erken seçimin de önü açılacak. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)UBPDemokrat Parti (DP) mutabakat sağlarlarsa anayasa değişikliği ve erken seçimi bir arada ele alacaklar. Bu arada yakın bir zamanda CTP yönetimi de Ankara’ya davet edilecek. Edinilen bilgilere göre bu konudaki ilk adım 22 Temmuz’da atıldı. KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, seçim sonuçlarının büyük ölçüde kesinleşmesinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a telefon etti ve kutladı. Erdoğan da, “Burada hükümet kurulduktan sonra görüşelim” dedi. Davetin, en kısa zamanda yapılacağı öğrenildi. İnternet kafede patlayıcı madde ? Yurt Haberleri Servisi Kütahya’nın Simav ilçesinde bir internet kafenin bodrum katında içinde el bombası, tabanca, mermi ve patlayıcı madde yapımında kullanılan tozun bulunduğu bir koli ele geçirildi. 4 Eylül Mahallesi’nde bulunan, A.Ö’ye ait internet kafenin bodrum katında, içinde bomba olan bir paketin olduğu yönünde polise ihbar yapıldı. İhbarı değerlendiren polis ekipleri, yaptıkları aramada, bir dolapta bulunan kolinin içinde, poşete sarılı el bombası, patlayıcı madde yapımında kullanılan 42 gram toz, bir adet tabanca buldu. Kafe çalışanları gözaltına alındı. 2 kişiye 74 biner YTL ? ANKARA (AA) On Numara oyununun bu haftaki çekilişinde, 10 bilen 2 kişi 74 bin 196 YTL 35’er YKr kazandı. Şanslı numaraların; 4, 5, 8, 10, 11, 13, 14, 17, 22, 23, 31, 34, 41, 46, 48, 49, 53, 58, 61, 65, 68 ve 75 olarak belirlendiği çekilişte, 9 bilenler 1124 YTL 70’er YKr, 8 bilenler 64 YTL 5’er YKr, 7 bilenler 9 YTL 50’şer YKr, 6 bilenler 1 YTL 70’er YKr, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler 1 YTL 40’ar YKr ikramiye kazandı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle