16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EYLÜL 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakanlık genelgesine karşın okullardaki kayıt parası alma işlemleri bağış adı altında sürdürülüyor 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Okullarda bağış sıkıntısı ÜNİVERSİTE BURSLARI EMRE DÖKER YUSUF BAŞTUĞ Sigortasız 20 Bin İşçi Adına Suç Duyurusu Dünkü Program görüşmeleri sırasında Başbakan’a, “Cumhuriyet”in birinci sayfasındaki “Tersanede ölüme isyan” haberini gösterip, “.. çalışan 25 bin işçinin 20 bini sigortasız. Ortaçağı aratmayan koşullarda çalışıyoruz.” diyen Tersane İşçileri Birliği Başkanı’nın sözleri için ne düşündüğünü soran bir milletvekilimiz oldu mu? Bu yazıyı, o görüşmeler tamamlanmadan önce yazmak zorunda olduğum için, milletin 548 vekili arasından herhangi birisinin, içtüzüğün kendisine tanıdığı “soru sorma hakkı”nı kullanmak amacıyla birleşimi yöneten başkan vekilinden söz isteyerek yerinden “Sayın Başbakan..” diye söze başlamasını isterdim.. Ve ardından da elinde tuttuğu, “Cumhuriyet” gazetesinin dünkü birinci sayfasını göstererek şu sorularına yanıt istemesini.. “Son iki hafta içerisinde tersanelerde çalışan 4 işçinin iş kazasında yaşamını yitirmesi nedeniyle Tersane İşçileri Birliği adını taşıyan bir kuruluş protesto gösterisi düzenlemiş. Birlik Başkanı, çalışan 25 bin işçiden 20 bininin sigortasız, yani kayıtdışı çalıştığını söylüyor. Çalışma koşullarının ortaçağı aratmadığından söz ediliyor. Onarılan ya da yeniden yapılan her gemi için en az 10 taşeron kullanıldığı bildiriliyor.. Beş yıldır Başbakanlık yaptığınız ülkemizde ve 2007 yılında bu çağdışı koşullar içinde sürdürülen çalışmaları bilmiyor muydunuz? Yeni duyuyorsanız, ne yaptınız? Ya da ne yapacaksınız?” Soruyu iktidar partisinden bir milletvekilinin yöneltmesini beklemek fazla iyi niyet beslemek olur. AKP’nin, gerçek bir merkez partisi olduğu balonuna inanarak nefes veren gazete yöneticileri ya da köşe yazarlarının rollerine soyunmak gibi bir şey olur. Ama, CHP, MHP ya da DSP, DTP veya ÖDP’den, “Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığı’nda Kurulmuş Olan 60. Cumhuriyet Hükümeti’nin Programı” üstüne söz alma imkânı bulamamış bir sayın üye çıkmamış mıdır? Burslara yoğun ilgi gösteriliyor ? Burs veren kuruluşlar bursun doğru adrese gitmesi için öğrencilerde bazı kriterler arıyorlar. MEHLİKA AKGÜN Üniversitelerin eğitime başlama tarihi yaklaşırken başarılı ve maddi desteğe ihtiyaç duyan birçok öğrenci burs arayışına girdi. Yoğun başvurular nedeniyle burs veren hemen her kuruluş, bursunun doğru adrese gitmesi için öğrenciden ‘maddi desteğe ihtiyaç duyduğunu’ ve ‘başarılı’ olduğunu kanıtlamasını istiyor. Burs veren kurum ve kuruluşlar, üniversite öğrencilerine nakit bursun yanı sıra ‘yurt ve yemek’ bursları da vererek öğrencilerin eğitim hayatını sürdürmesine yardımcı oluyor. Başarılı ancak maddi desteğe ihtiyacı olan öğrencilere burs veren kuruluşlardan bazıları şunlar: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD): Her yıl yaklaşık 3 bin öğrenciye 10 ay süresince karşılıksız burs veriyor. Aylık 100 YTL olan burslar, burs verenin ödemesi halinde yaz aylarında da devam ediyor. İlgili duyuru www.cydd.org.tr internet adresinde (0 212 252 44 33) Türk Eğitim Vakfı (TEV): Her yıl yaklaşık 7 bin 500 öğrenciye burs veren TEV, bu yıl 5 bin lisans öğrencisine ekim ve haziran ayları arasında aylık 240 YTL karşılıksız burs verecek. Burslara başvuru 131 Ekim tarihleri arasında www.tev.org.tr adresinden yapılacak. (0 212 318 68 00) Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV): Geçen yıl 1000 lisans öğrencisine burs veren ÇEV, bu yıl da öğrencilere 9 ay boyunca aylık 120 YTL verecek. (0 212 297 69 79) Hacı Ömer Sabancı Vakfı (VAKSA): Her yıl 1000’i aşkın başarılı ve maddi desteğe ihtiyacı olan öğrenciye aylık 200 YTL karşılıksız burs veriyor. (0 212 385 88 00) İstanbul Ticaret Borsası Vakfı: İstanbul Üniversitesi’nin iktisat ve işletme bölümleri ile Marmara Üniversitesi’nin ekonomi bölümünde okuyanlara burs veriyor. Kayıtlar ekim ayında başlıyor. (0 212 511 84 40) Vehbi Koç Vakfı: Her yıl 300’ü aşkın üniversite öğrencisine 10 ay boyunca karşılıksız burs veriyor. Başvurular okul kayıtları sırasında yapılıyor. (0 212 531 00 00) İstanbul Ticaret Odası Vakfı: İstanbul’daki devlet üniversitelerinin ekonomi, bankacılık ve sigortacılık bölümlerinde okuyan başarılı 450 öğrenciye karşılıksız burs veriyor. (0 212 455 60 00) 21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı: Her yıl 100’e yakın öğrenciye karşılıksız burs veriyor. Başvurular eylül ayının 3. haftasında yapılıyor. (0 212 274 15 02) Boğaziçi Üniversitesi: Başvurular üniversitenin burs ofisinden sağlanan Burs Başvuru Formu ve formdaki belgelerle yapılıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi: Başvurular, fakültelerin öğrenci işlerine yapılıyor. Burs komisyonlarının değerlendirmeleri sonucu öğrenciler, burslardan yararlanabiliyor. Yıldız Teknik Üniversitesi: Öğrencilerin, ekim ayının ilk haftasında okulun internet sitesindeki ‘Burs Başvuru Formu’nu doldurması gerekli. Seçilen öğrenciler mülakatla bursiyer olabiliyor. İstanbul Üniversitesi: Okul kayıtları sırasında başvuru yapılıyor. İZMİR/ADANA Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) açıklamalarına karşın, okullara kayıt parası alma işlemlerinin “bağış” adı altında sürdüğü vurgulandı. Öğrencilerin kendi bölgesindeki okula kayıt olma zorunluluğu nedeniyle farklı semtteki kurumlara yazılmak isteyen öğrenci velilerinden 8 bin YTL ’ye dek bağış alındığı öğrenildi. Adana’da “bağış”ı takibe alan Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER), ekipler oluşturarak okullarda denetim yapmaya başladı. Dernek başkanı Mustafa Göktaş, “Okula kayıt anında kayıt parası alanlar, göz yumanlar hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunacağız” dedi. MEB tarafından yayımlanan son genelgeyle okullarda yapılacak bağışların tamamen öğrenci velilerinin isteğiyle olacağı ve bu bağış ? Eğitimciler yıllardır aynı durumun “bilinçli” olarak sürdürüldüğünü belirtiyor. Öğretmen maaşları dışında okulun tüm giderlerinin velilerin üzerine yıkıldığı kaydediliyor. ların istendiği zaman verileceği belirtiliyor. Genelgede bağışın okulaile birliğinin banka hesabına yatırılacağı da vurgulanıyor. İzmir’in gelir düzeyi yüksek bölgelerinde “isteğe bağlı” bağışlar ise bin YTL ’den başlıyor. Para vermek istemeyenlerden okula klima alması isteniyor. Eğitimciler ise yıllardır aynı durumun “bilinçli” olarak sürdürüldüğünü belirtiyor. Öğretmen maaşları dışında okulun tüm giderlerinin velilerin üzerine yıkıldığı, sağlığın ardından eğitimin de özelleştirilmek istendiği kaydediliyor. Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, “Müdürler, farklı bir semtten gelen öğrenciyi okuluna kayıt etmek için velilerden yüklü miktarda para istiyor. Çünkü bu dönemde bilerek semte göre kayıt sisteminde boşluk yaratılıyor. İki gün içinde okulların kasasına epey para giriyor. Ve bu konu Milli Eğitim Bakanlığı’nın da bilgisi doğrultusunda oluyor” dedi. Sendikaların ve velilerin bu konuda tam olarak örgütlenemediğini ve sorunun önüne geçemediğini dile getiren Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, “Camilerden doğal olarak su ve elektrik parası alınmıyor. Ancak 17 milyon öğrencinin okuduğu, 700 bin kişinin çalıştığı okullardan elektrik ve su parası alınıyor. Okulun temizliğinden elektrik ve suyuna kadar müdüre ödemesini söylüyorlar. Bu resmen ‘ne haliniz varsa görün’ anlamına geliyor. Bunun sonunda da ‘Okullarımızı böyle yürütemeye ceğiz. Bakın Fethullah Gülen’in okullarına. Özelde olduğu zaman nasıl tıkır tıkır işliyor’ diyecekler ve iştahı kabarmış sermayeye okulları teslim edecekler” diye konuştu. ‘Kayıt parası vermeyin’ ÇETKODER de Adana’da “kayıt parası takibi”ne çıktı. Genel Başkan Mustafa Göktaş, velilerden hiçbir şekilde para vermemelerini isteyerek kayıt paralarını takip edebilmek için ekip oluşturduklarını ve okullarda denetim yaptıklarını söyledi. Göktaş şöyle devam etti: “Okullara heyet çıkardık, geziyorlar. 15 ayrı ekip kurduk. Velileri ve vatandaşları dinleyip, kayıt aşamasını gözleyip bilgi verecekler. Bu konuda şikâyetleri olanların haklarını yasal olarak aramakla kalmayacağız, buna sebebiyet veren ilgililer hakkında dava açacağız, suç duyurusunda bulunacağız.” KİTAP KOMİSYONU Bakanlık asker temsilci davet etti ? İnkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi, resimiş gibi derslerin kitaplarında Atatürkçülükle ilgili konulara eksik yer verildiği tespitinin ardından yapılan davet üzerine 1 irtibat yarbayı ile 2 subay ilgili komisyonda görev yapacak. FIRAT KOZOK Sevindirici yönleri Ülkemizde “Gemi İnşa Sanayii”nin giderek artan önemli bir yeri var. Bu sanayiin döviz ikame etmesi, yan sanayi oluşturmasının yanı sıra “istihdam sağladığı” da biliniyor. Yeni gemi yapılması, yat inşa edilmesi ve gemi onarımının sağlanması, o artan önemin gerekçeleri arasında görülüyor. 2005 yılında yaklaşık 4.670.000 DWT boyutunda bir onarım, havuzlanma yapılmış olması elbette sevinilecek bir şey. Ama bu çalışmalar için kullanılan işçilerin yüzde 60’ı aşan bölümünün taşeron olması, iş güvencesi dışında ayrıca kayıtdışı ekonomiyi kamçılama bakımından da tehlike demek değil mi? Çoğunluğu Erdoğan’ın hemşehrisi olan gemi inşa sanayicilerinin finans, mevzuat, serbest bölge statüsüne kavuşmak gibi, bir bölümü haklı ve legal sorunlarına yanıt vermeyen AKP iktidarı, sigortasız işçi çalıştırılmasına bilerek göz yumuyor. Bir yandan AB ölçütleri diyor. Cenevre sözleşmesi ILO’dan söz ediyor. Demokratik Türkiye söylemlerini, sosyal hukuk devletine bağlılığı kimselere bırakmak istemiyor. Öte yandan 2007 yılı Eylülü’nde tersanelerde ortaçağı aratmayan ağır çalışma koşullarından şikâyet eden sigortasız çalışanlar ordusunu doğal kabul ediyor. Çünkü sigortasız çalışma geleneği öylesine doğal sayılıyor ki, “işçi sendikası” deyimi bile yerini “işçi birlikleri..” gibi 19. yüzyıl döneminin terimleri ile yer değiştirmekte. Yine çünkü “globalleşen dünyamızda” diye başlayan ve sol ile sağın birbirine yaklaşarak “merkez” oluşturduğunu ileri süren koyu kapitalizm destekçisi söylemler, sendikasız medyada, sendikasız toplumda birinci sırayı tutmakta. Yine çünkü ülke siyasetinde söz sahibi olmak iddiasıyla yola çıkan sosyal demokrat ya da demokratik sol partiler, kurulu düzen koruyuculuğuna soyunmuşlar. Ne onların, nede işçi sendikaları konfederasyonlarının tek bir temsilcisi, önceki gün İstanbul’da “ortaçağı aratmayan ağır çalışma koşullarından şikâyet” amacıyla yürüyen sigortasız vatandaşlarının yanında yer almayı düşünüyorlar... Sonra hep birlikte, toplumculuğu terk etmiş, onun yerine dindarlık örtüsü ile “ülkeyi takeoff’a geçerek yükseğe taşımaktan söz eden” adamın niçin yüzde 46.7 aldığını sorgulamaya kalkıyorlar. Üniversitelerde kayıt dönemi başladı Türkiye genelinde üniversitelere kayıtlar dün başladı. 20072008 ders yılında, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sonuçlarına göre bir programa kayıt hakkı kazanan adayların kayıt işlemleri için gerekli belgeleri tamamlayarak kayıt süresi içinde ilgili üniversitelere başvurmaları gerekiyor. Bu süre içerisinde kayıt için başvurmayan veya kayıt işlemlerini tamamlamayan adaylar kayıt haklarını kaybedecekler. Tüm üniversitelere kayıtlar, 10 Eylül 2007’de sona erecek. Kayıtların başlaması dolayısıyla üniversiteli olma heyecanını yaşayan gençler dün kayıt bürolarına akın etti. Kayıtlarda sorun yaşanmaması için hazırlık yapan üniversite görevlileri, kapılarda karşılayarak çeşitli ikramlarda bulundukları yeni öğrenci ve velilerini yönlendirerek yardımcı olmaya çalıştı. (Fotoğraf: AA) Kayıtlarla birlikte Balcalı Yerleşkesi türbanlı öğrencilerle doldu ÇÜ’de türbana hoşgörü! ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Çukurova Üniversitesi’nde (ÇÜ) kayıtların başlamasıyla birlikte Balcalı Yerleşkesi türbanlı öğrencilerle doldu. Mezuniyet törenine türbanlı öğrencilerin damgasını vurduğu ÇÜ’nün Rektörü Alper Akınoğlu, türbanlı öğrencilerle velileri birbirinden ayırt etmekte zorlandıkları için söz konusu öğrencilere izin verdiklerini iddia ederek “Özel bir durum olduğu için müdahale etmiyoruz” dedi. ÇÜ’de kayıtlar başladı. 7 Eylül’e değin 6 bin 596 öğrencinin kayıt yaptıracağı ÇÜ’de ilk gün kaydolmak için Balcalı Yerleşkesi’ne “yasak” olduğu halde çok sayıda türbanlının girdiği gözlendi. Yerleşke içindeki bankaya katkı paylarını yatıran öğrenciler, buradan sonra Öğrenci İşleri Başkanlığı önünde kurulu standlarda kayıt işlemlerini tamamlamaya çalıştı. Bina içerisinde son kayıt işlemlerini yaptırmak isteyen türbanlı öğrencilerin başlarını açarak içeri girmelerine izin verildi. Buna karşın bazı türbanlıların da içeriye girmesi dikkat çekti. Güvenlik görevlileri türbanla binaya giren öğrencileri uyararak başlarını açmalarını istedi. ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu da kayıt işlemlerini bir süre izledi. İşlemler sırasında öğrenci ve velileriyle konuşan Akınoğlu, türbanlı öğrencilerle yan yana gelmemeye özen gösterdi. Gazetecilerin öğrencilerle birlikte fotoğrafını çekmek istemesi üzerine Akınoğlu, “Her yerde türbanlılar var, şimdi onlarla birlikte çekersiniz” dedikten sonra kameraların karşısına geçti. Akınoğlu, türbanlı öğrencilerle ilgili olarak, öğrencilerle ailelerinin birlikte kampusa girdiğini, bunları birbirinden ayırmanın zor olduğunu söyledi. Akınoğlu, “Özel bir durum olduğu için kampusa alıyoruz, müdahale etmiyoruz. Öğrenci ve veliyi birbirinden ayırmak zor. Bina içerisine sokmuyoruz” dedi. Üniversitenin 22 Haziran 2007 tarihinde Adana Hipodromu’nda yapılan mezuniyet törenine de türbanlılar damgasını vurmuştu. Türbanlı öğrenciler fakülte bayraklarıyla hatıra fotoğrafları çektirmiş, Akınoğlu ise törene türbanlıların katılmadığını iddia etmişti. Mezuniyet törenine türbanlıların katılması üzerine üniversite yönetimine tepki gösterilmişti. ANKARA Ders kitaplarında Atatürkçülük konularına eksik yer verildiği tespitinin ardından çalışma başlatan Milli Eğitim Bakanlığı, düzeltme ve değiştirme yapacak komisyonlara Genelkurmay Başkanlığı’nı da davet etti. İlgili komisyonda görev yapmak üzere bir irtibat yarbayı ve iki subay görevlendirildi. TTK çalışanı bir öğretmen, ders kitaplarında yer alması gereken “Atatürkçülük kazanımlarında” bazı hataların olduğu gerekçesiyle TTK Başkanlığı’na başvurdu. Öğretmen dilekçesinde, “TTK Başkanlığı’nın 12.7.2004 tarih ve 118 sayılı kararıyla kabul edilen Sosyal Bilgiler (4 ve 5. sınıf) dersi öğretim programında yer alan Atatürkçülük ile ilgili konuların TTK Başkanlığı’nın 04.08.1999 tarih ve 263 sayılı kararıyla kabul edilen Atatürkçülükle ilgili konuların tamamını ve bazı konularını kapsamadığını gördüm” demişti. TTK Başkanlığı ise, kitapları incelemek üzere 9 öğretmenden oluşan bir komisyon kurmuştu. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net Yabancı Dil Sınavı başvuruları ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Doçent adaylarının girmesi gereken Yabancı Dil Sınavı’nın (ÜDS) 2007 Ekim Dönemi başvuruları başladı. Adayların, 7 Ekim 2007’de yapılacak sınav için 10 Eylül’e kadar bankaya sınav ücretini yatırması, 12 Eylül’e kadar da başvurusunu teslim etmesi gerekiyor. Başvurular elektronik ortamda yapılacak. Başvuru merkezleri, ÖSYM’nin ‘’http://www.osym.gov.tr’’ adresli internet sitesinden öğrenilebilecek. Davete olumlu yanıt Komisyon, inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi, resim iş, müzik ve beden eğitimi derslerinin kitaplarında bulunması gereken Atatürkçülükle ilgili konuların eksik olarak yer aldığını tespit etmişti. İlk kez 18 Haziran’da Cumhuriyet’te yayımlanan raporda, ilköğretim programlarında, Atatürkçülükle ilgili konuların veriliş şeklinde ortak bir sistematiğe bağlı kalınmadığı, bir hedef altında verilen bazı davranışların bölünüp farklı sınıflarda ve farklı kazanımlar altında verilerek konu bütünlüğünün bozulduğu gibi bazı tespitlere yer verilmişti. Komisyonun saptaması üzerine TTK Başkanı İrfan Erdoğan, düzeltmeler için çalışma başlatılacağını açıklamıştı. Yapılan teknik hazırlıkların ardından Erdoğan, ilgili komisyonu oluşturdu. Komisyona, bakanlığın uzman alan öğretmenleri katıldı. Bakanlık komisyon için ayrıca, Genelkurmay’a da davetiye gönderdi. Daveti olumlu karşılayan Doktrin Komutanlığı ise komisyonda çalışmaları için 1 irtibat yarbayı ile 2 subay görevlendirdi. MEF’te ilk ders zili çaldı İstanbul Haber Servisi 20072008 eğitimöğretim yılının ilk ders zili İstanbul MEF Okulları’nda çaldı. Diğer okullara oranla 15 gün daha uzun eğitimöğretim veren MEF Okulları’nda 20072008 eğitimöğretim yılı dün düzenlenen açılış töreniyle başladı. Törende bir konuşma yapan MEF Okulları Genel Müdürü Ayfer Armağan, MEF Okulları’nın 12. yılına girdiği yeni eğitimöğretim döneminde her alanda daha iyi olma kararlılığı içinde olduğunu anımsatarak “Başöğretmenimiz Atatürk’ün izinde, onun ilkeleri doğrultusunda bi limsel temellere dayalı, çağdaş eğitim verme misyonunu üstlenmiş olan okulumuzda, öğrencilerimizin, akademik, zihinsel, sosyal ve bedensel olarak güçlü, çok yönlü bireyler olarak yetiştirmek tek amacımız” dedi. Armağan, öğrencilere seslenerek “Ulusal alanda çok büyük başarıları kazanmayı hedeflemelisiniz. Çünkü burada aldığınız eğitimin izlerini, yaşamınız boyunca taşıyacaksınız” diye konuştu. Armağan, MEF Okulları’nın her yıl eylül ayının ilk işgünü eğitim hizmetine başladığını anımsatarak “Yaz tatilinin kısa olması öğren cilerin eğitimi ve kişisel gelişimi için çok önemlidir. Bilimsel araştırmalar, uzun tatil dönemlerinin, öğrencide düşünce tembelliği ve konsantrasyon güçlüğüne neden olduğunu ortaya koymuştur” dedi. Okullarından geçen eğitimöğretim yılında mezun olan 38 öğrenciden 9’unun yurtdışındaki çeşitli üniversitelere burslu olarak kabul edildiğini, 25 öğrencinin de üniversite sınavını kazanarak ilk tercihlerine yerleştiğini de sözlerine ekleyen Armağan, 4 öğrencinin de özel yetenek sınavları ile çeşitli üniversitelere yerleştirileceğini kaydetti. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle