Katalog

3 EYLÜL 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 Genç sanatçılar için düzenlenen iki farklı yarışmaya başvurular başladı SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Artİstanbul’da yarışma heyecanı Kültür Servisi Bu yıl 1018 Kasım tarihleri arasında, Salıpazarı’ndaki antrepolarda gerçekleştirilecek olan “Artİstanbul 2007 Sanat Günleri” kapsamında genç sanatçılar için düzenlenen iki farklı yarışmaya başvurular başladı. Her yıl geleneksel olarak yapılan ve tüm genç sanatçıların katılımına açık olan “genç sanatçılar resim yarışması” ve “genç sanat eleştirmeni yarışması”nın konusu, her yıl olduğu gibi, bu yıl da Artİstanbul’un ana teması ile aynı olacak. Seçici kurulunda Rahmi Aksungur, Levent Çalıkoğlu, Nazan Erkmen, Erhan Ersöz, Ertan Mestci, Doğan Paksoy, Mustafa Taviloğlu gibi isimlerin yer aldığı genç sanatçılar resim yarışmasında “Royal TalensSanat Dünyası” tara Sönmeyen Yıldız “Ustalara Saygı” Gecesi’ndeyiz. Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu’nun düzenlediği önemli bir gece bu. Kırk yıllık bir sanatçı, bir oyuncu için düzenlenmiş bir saygı gecesi... Evet, ölümsüz bir sanatçı için... Kim olabilir: Hiç kuşku duymadan, fazla düşünmeden bu değerli sanatçının adını hep birlikte söyleyelim: Yıldız Kenter... Türk Tiyatrosu’nun kırk yıllık oyuncusu, artık kırk yıllık bir duayeni sayılan Yıldız Kenter için ne söylesek az ve hiç kuşkusuz onun sanat değeri için ne düşünsek yetmez... Herkes gördüğü anda hayranlığını ilettiği, Yıldız Kenter’i övüyor, alkışlıyor. Gene bir eksiklik duyuyor içinde, gönlünde, kafasında... Kent Oyuncuları Yıldız Kenter ile 35. yılını doldurmuş. Yıldız Kenter’in sanat yaşamı için söylenecek çok önemli bir yönü de, yetiştirdiği tiyatro oyuncularının eriştikleri başarıların kökünde Yıldız Kenter’in öğretici olarak sarfettiği emeğin büyük rolü... Bunlar arasında örneğin Hare Sürer, Erdal Özyağcılar, Mustafa Alabora gibileri var.. Önemli bir bağlantı ise Haldun Dormen’in tiyatroya gönül vermesinde Yıldız Kenter’in gösterdiği emek ve çalışmanın rolü. Örneğin Sevgi Sanlı çok içten duygularla Yıldız Kenter’e olan tutkusunu anlatır. Adalet Ağaoğlu da Yıldız Kenter’e yürekten bağlanmış. Suat Özturna “Ustalara Saygı” gecesinin en anlamlı konuşmalarından birini yapmış.. O gecenin konuşmalarında sanki yıldızlar yağıyordu. Zeliha Berksoy, Talat Sait Halman, Hakkı Devrim ve Kent Oyuncuları’nın yaptığı gösteri finalinde özellikle Sezen Aksu çok sevilen şarkılarıyla sahne alıyor. Aysel Gürel’in sözlerini yazdığı ve benim bestelediğim “Ben Her Bahar Âşık Olurum” adlı şarkı, tüm izleyenleri duygulandırıyor. “Ustalara Saygı” Gecesi Yıldız Kenter’i sevenleri, sanatçılığına hayranlık duyanları etkileyen bir sanat şöleni havasında, Yıldız Kenter’in büyük değerini ortaya koyan bir atmosfer içinde son buluyor. Şimdi, kişisel duyguma, görüşlerime ve özellikle bu köşenin sanat yazarı, yorumcusu ve tiyatro ile birlikte besteci oluşuma göre Yıldız Kenter’i nasıl tanımış olduğumu ve onun sanatçı karakterini nasıl bulduğumu kısaca özetleyeyim: Yıldız Kenter önce her şeyin üstünde bir tiyatro sanatçısıdır. Üstelik tiyatro ile birlikte müzik alanına inanç ve duygu ile bağlı bir sanatçıdır. Tiyatroya kişisel ve derin bir saygı ile bağlıdır. Oyuncu olarak tam bir disiplin taşımaktadır. Tiyatro sanatı ile müzik alanına bağlı olan az bulunur bir karaktere sahiptir. SON BAŞVURU 3 KASIM fından üç adet başarı ödülü ile bir sanatçıya da “Gençsanat Dergisi” özel ödülü verilecek. Genç sanat eleştirmeni yarışmasında ise “Artist Dergisi” özel ödülü verilmesinin yanı sıra birincilik ödülüne layık görülen eleştiri yazısı “Artist” dergisinde yayımlanacak. Yarışmaya başvurular 3 Kasım’a kadar devam edecek. (212 252 64 89) MUSTAFA HORASAN SERGİSİ Mariane Pearl’ün gerçek öyküsü A Mighty Heart, 5 Ekim’de sinemalarımızda gösterimde Yoğun bir acıya bakmak ASLI SELÇUK akistan’da kaçırıldıktan sonra kafası kesilerek öldürülen Amerikalı gazeteci Daniel Pearl’le onu bulabilmek için dünya çapında arama başlatan eşi Mariane Pearl’ün gerçek öyküsü A Mighty Heart, 5 Ekim’de sinemalarımızda gösterimde. Ayakkabı bombacısı olarak ünlenen Richard Reid ile İslami lider Şeyh Mübarek Gilani arasındaki bağlantıyı araştırmak için bulunduğu Pakistan’da 2002’de köktendincilerin kaçırıp öldürdükleri Wall Street Journal’ın Asya muhabiri Daniel Pearl’ün trajik öyküsü, oyuncuyapımcı Brad Pitt’in dikkatini çekti. P karmaya çalıştım. Hepimiz bence onun gibi olmalıyız” diyen oyuncu filmi bir toplumsal bilinç tasarısı olarak tanımlıyor. Winterbottom, duygulu ve örnek senaryosunu politika, din, kültür ve paranın iç içe girdiği karmaşık bir dönemle yürekli gazeteci Daniel’le eşi Mariane’ın ilişkisi üstüne kurar. AN FUTTERMANN, PEARL’Ü CANLADIRIYOR A Mighty Heart, kocası öldürülmeden önce Karaçi’ye gelen Mariane Pearl’ün soruşturmalarla, görüşmelerle süren dört haftasını anlatıyor. Daniel Pearl’ü Capote’nin senaristi aktör Dan Futtermann canlandırıyor. Pitt, filmin Pearl’ü kurtarma girişiminde dünyanın her köşesinden katılan insanlar arasındaki derin işbirliğini anlattığını söylüyor: “Bu filmle farklı dini inançları olan insanların birbirini daha iyi anlamasını umuyoruz. Bundan ötürü karakterleri öfkeden, önyargıdan uzak durarak olabildiğince dürüst, yansız aktarmaya çalıştık.” A Mighty Heart’ta kurtarma çabasının kimi zaman sürükleyici, aydınlatıcı, çoğunlukla da üzücü aşamaları gerçekçi bir anlatımla veriliyor. Dünyadaki politik kargaşaları filmlerinin teması yaparak vicdanlarımıza ayna tutan Winterbottom, A Mighty Heart’ın ardından Murder in Samarkand’a yöneldi. Fanatik İslamcılarca Özbekistan’da öldürülen eski İngiliz büyükelçisinin öyküsünü, gerçek ve belgesel görüntülerle, profesyonel ve amatör oyuncularla filmleştirmeye hazırlanıyor. D T uvale preslenmiş kâğıda kömür kalem, mum ve yağlıboya. (Ayrıntı) Şubat 2002’de tüm dünya televizyonlarına yollanan Pearl’ün öldürülüş videosundaki inanılmaz sarsıcı görüntüler olağanüstü bir şok yaratarak Batı ile Doğu arasındaki korkuyu güçlendirdi. Gazetecinin o sırada gebe olan eşi Mariane olayı büyük bir metanetle karşıladı, Mayıs 2002’de Adam adlı bir erkek çocuk doğurduktan sonra anılarını A Mighty Heart: The Brave Life and Death of My Husband Danny Pearl adlı kitabında topladı. Kaçırılan kocasını aramayı yönlendiren Mariane, tüm ayrıntıların birinci tanığıydı, gerçekten, yasa ve sevgi üzerine kurulmuş bir beraberliğin sarsıcı portresini de ancak o betimleyebilirdi. Mariane Pearl’ün kitabının haklarını satın alan Brad Pitt’in yapım şirketinin başkanı Dede Gardner kitabı Saraybosna’ya Hoşgeldiniz, Guantanamo Yolu’nun yetkin KİTAPTAN SİNEMAYA... Filmde Mariane rolünü Angelina Jolie üstleniyor. yönetmeni Winterbottom’a yollar. Sinemacı kitaptan, özellikle Mariane’ın, davranışından çok etkilenir: “Teröristlerin onu yıkmasına izin vermemesi Mariane’ın gücünü gösteriyor” diyen yönetmen filmi çekmeyi kabul eder. Guantanamo’da Batı’nın terorizmini eleştiren Winterbottom bu kez Doğu’ya geçip köktendinci Müslümanları, dinin, yoksulluğun, ahlaksızlığın avucundaki Pakistanlı fanatikleri anlatacaktır. Başta B. Pitt’in eski eşi Jeniffer Aniston’ın oynayacağı Mariane rolü bilinen nedenlerden Angelina Jolie’ye kalır. Oyuncu Fransız aksanını kapmakta zorlanmaz onu en çok zorlayan hiçbir zaman çökmeyen Mariane’ın içsel gücünü yansıtmak olur: “İçini nefretle doldurabilirdi ama yapmadı. Karakterinin bu güçlü yanını çı Her şeyin belirsizleştiği bir çağda insanın dağılışı Kültür Servisi Mustafa Horasan’ın son üç yılının çalışmaları olan “Kontrol Odası” adlı sergisi, 5 Eylül’de Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşuyor. Sanatçı, bundan önceki sergilerinde başkalarının çektiği imgeleri kullanırken bu sergide ilk kez kendisi tarafından çekilen fotoğrafları inkjet baskı tekniğiyle izleyiciye sunuyor. Çoğunlukla insanoğlunun doğa ve diğer canlılarla olan sert ve yabanıl ilişkilerini, belleğin ve bedenin kötülük karşısındaki çaresizliğini, her şeyin belirsizleştiği bir çağda insanın dağılışını sorgulayan sanatçının yapıtları 11 Ekim’e kadar görülebilir. (0212 230 19 76) Engin Türker sergisi ? Kültür Servisi Dolmabahçe Sanat Galerisi, 14 Eylül’e dek, Umman büyükelçimiz Engin Türker’in ‘Zaman Barışa Karşıt Saman’ adlı kişisel resim ve heykel sergisine ev sahipliği yapıyor. Engin Türker, sergisinde yer verdiği yapıtlarında barışın simgesi güvercinleri birer ‘ilham perisi’ gibi kullanmış. Sanatçı Büyükelçi; hayatında her şeye duygularıyla ve sezileriyle başlamış olduğunu vurguluyor. Belirtildiği üzere, onun duyguları resimlerinde, ruhu ise heykellerinde yaşıyor. Sanat yaşamına Türkiye’nin dışında ABD, Kıbrıs, İsveç, Fransa, Bahreyn ve Bosna Hersek’de olmak üzere 24 sergi sığdıran Büyükelçi Engin Türker’in Dolmabahçe Sanat Galerisi’ndeki resim ve heykel sergisi 15 Eylül’e kadar pazartesi dışında her gün 09.15 17.45 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. ‘Mavi Altın’ usta çizgilerde Swingle Singers Türkiye’de Kültür Servisi Dünyanın en ünlü vokal topluluklarından birisi olan Swingle Singers, 9 Eylül’de İstanbul Arena’da sahneye çıkacak. 50 albümü bulunan ve müzik yaşamları boyunca yaklaşık 4 bin konser veren İngiliz akapella topluluğu, barok müzikten pop klasikleri ve halk şarkılarına uzanan geniş repertuvarlarını İstanbullular için seslendirecek. Ward Swingle tarafından kurulan 4 Grammy Ödülü sahibi Swingle Singers, seslerini enstrüman gibi kullanan sekiz şarkıcıdan oluşuyor. (www.biletix.com) Seramikte dünü bugünle buluşturan sergi Kültür Servisi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü “Türk Seramik Sanatı” adı altında, 630 Eylül tarihleri arasında, bugüne dek yapılmış en geniş kapsamlı seramik sergisini gerçekleştiriyor. 3. Boyut Proje Üretim Merkezi işbirliği ile düzenlenecek sergi, başlangıcından günümüze dek yapıtlarıyla seramik sanatına katkıda bulunmuş sanatçıları ve genç kuşağın temsilcilerini aynı çatı altında buluşturarak Türk seramik sanatının belleğini oluşturmayı amaçlıyor. ? BURSA (AA) Bursa Büyükşehir Belediyesi!nce gerçekleştirilen “1. Uluslararası Karikatür Bienali’’ kapsamında yapılan sergi, bugün Tayyare Kültür Merkezi’nde (TKM) açılıyor. Konusu ‘Mavi Altın: Su’ olarak belirlenen yarışmada derece alan yapıtlardan oluşan sergi, 11 Eylül’e dek sürecek. Çok sayıda karikatüristi Bursa’da buluşturan etkinlik kapsamındaki bu yarışmaya 48 ülkeden bini aşkın çalışma gönderildi. Sergide, karikatür bienali kapsamında düzenlenen “Sudan sebepler, Susuz Gerçekler’’ başlıklı karikatür yarışmasında dereceye giren yapıtların yanı sıra 21 karikatüristin Uludağ’ın 1743 metrelik Bakacak zirvesinde gerçekleştirdiği küresel ısınma konulu çizimleriyle, “En yüksek yerde düzenlenen sanatsal etkinlik’’ kategorisinde Guinness Rekorlar Kitabı’na aday olan çizimlerine de yer verilecek. ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ’NDEN DUYURU DOÇENT, DOKTORA, YÜKSEK LİSANS ADAYLARI İLE SANATTA YETERLİK ÇALIŞMASINA BAŞVURACAK ADAYLARIN DİKKATİNE 1 Eylül 2000 tarih ve 24157 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin 5. maddesi uyarınca, doçent adaylarının Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı’na (ÜDS) girmeleri gerekmektedir. Bu sınav ile ilgili bazı bilgiler aşağıdadır: 1. ÜDS Alman, Fransız ve İngiliz dillerinde fen bilimleri, sağlık bilimleri ve sosyal bilimler olmak üzere üç ayrı alanda, yılda iki kez Mart ve Ekim aylarında; Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Samsun, Sivas, Trabzon ve Van illeri ile Lefkoşa’da, merkezi olarak Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılacaktır. 2. 2007ÜDS’nin ikinci uygulanma tarihi 7 Ekim 2007’dır. Başvuru evrakı 312 Eylül 2007 tarihleri arasında (Sınav ücreti 310 Eylül 2007 tarihleri arasında yatırılacaktır.) üniversite rektörlüklerinden alınacaktır. Başvuru merkezleri http://www.osym.gov.tr internet adresinden de öğrenilebilir. 3. ÜDS’de 100 üzerinden 65 veya daha fazla puan alan doçent adayları başarılı olacaklardır. 4. Yabancı dil koşulunu karşılamak için, doktora adayları ve sanatta yeterlik çalışmasına başvuracak adayların da ÜDS’ye girmeleri ve 100 üzerinden 55 veya daha fazla puan almaları gerekmektedir. 5. 28 Nisan 2007 tarih ve 26506 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı Yönetmeliği” Tıpta Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzman tabip olanların daha ileri seviyede yapacakları yan dal uzmanlık eğitimi giriş sınavına (YDUS) ilişkin esasları düzenlemektedir. Bu yönetmeliğin İkinci Bölümünün 10. maddesinde “ÖSYM tarafından yapılacak bilim sınavına (YDUS); KPDS veya ÜDS’den 100 üzerinden en az 50 ve üzeri puan alanlar katılabilir.” ifadesi yer almaktadır. 6. ÜDS sonuçları yüksek lisans programlarına giriş için de kullanılabileceğinden, lisans programı mezunu ile lisans programlarının son sınıfında veya son sınıftan bir önceki sınıfta okuyan öğrenciler de bu sınava girebileceklerdir. Ancak bu öğrencilerin ilgili üniversiteden yüksek lisans programları için ÜDS sınav sonuçlarının kullanılıp kullanılamayacağını öğrenmeleri gerekmektedir. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basın: 47251 CUMHURİYET 15 K