Katalog

3 EYLÜL 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Somali’de 200 sivil öldü ? MOGADİŞU (AA) Somali’de faaliyet gösteren bir insan hakları kuruluşu, geçen ay başkent Mogadişu’da meydana gelen şiddet olaylarında 200 sivilin öldüğünü, 400’ünün yaralandığını açıkladı. Elman İnsan Hakları Grubu, El Kaide ile bağlantılı olabileceği belirtilen isyancı grupların askerlere saldırılar düzenlediğini, bu saldırılara ateşle cevap verildiğini belirttiği açıklamasında, bu çatışmalarda çoğu zaman sivillerin öldüğüne dikkat çekti. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Emekli İngiliz komutanlar Irak’taki başarısızlığın faturasını Washington’a kesti BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI ABD’ye yaylım ateşi Dış Haberler Servisi ABD’nin Irak işgalinin başlıca destekçisi ve ortağı İngiltere’den son dönemde Washington karşıtı sesler giderek yükseliyor. İngiltere’nin Irak işgalinin başladığı dönemdeki Genelkurmay Başkanı Sir Michael Jackson Washington’ın savaş sonrası izlediği politikaları ağır bir dille eleştirirken, emekli Tümgeneral Tim Cross da ABD’nin Irak’ta “ölümcül hatalar” yaptığını söyledi. Eleştiri oklarının başlıca hedefinin ise eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld olması dikkat çekti. Aynalar Yalan Söylemez İç ve dış dinamikler Türkiye’yi ilginç bir kutuplaşmaya doğru sürüklüyor. İç dinamikleri dış faktörler körüklüyor. Amerika’nın başını çektiği yeni emperyalizm, Avrupa’yı da peşine takarak Ortadoğu’ya taşıdı. Batı kapitalizmi (ve emperyalizmi) dünyayı yeniden yapılandırmak isterken Ortadoğu, olayın odak noktası oluyor. Çin ve Rusya’nın önünü kesmek için Ortadoğu bir maşa gibi kullanılıyor. Enerji ve Ortodoks kartları çok önemli. Bölgenin Müslüman ülkeleri aralarında (ve içlerinde) vuruşturularak bölünmeli ve bağlanmalı. BOP’nin görevi bu. Ortadoğu’nun ABD (ve Batı) adına koruculuğunu AKP üstlenmiş. Tayyip Erdoğan kendisini, BOP’nin bölge temsilcisi olarak ilan etmiş. Abdullah Gül, 3 Nisan 2003’te Colin Powell ile anlaşma imzalamış. AKP’yi (ve Türkiye’yi), ABD’nin Ortadoğu politikasının bir parçası haline getirmek istemiş. ? Birlikte işgal ettikleri Irak’taki şu anki durumun nedeninin ABD’nin izlediği yanlış stratejiler olduğunu söyleyen emekli İngiliz komutanların eleştiri oklarının hedefinde eski ABD Savunma Bakanı Rumsfeld var. Emekli General Jackson, İngiliz Daily Telegraph gazetesinde bugünden itibaren yayımlanacak otobiyografisinde ABD’nin savaş sonrası Irak’ın idari planlamasını Savunma Bakanlığı Pentagon’un üstlenmesini eleştirdi. Irak’ın bugün içinde bulunduğu durumdan Rumsfeld’i sorumlu tutan Jackson, Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden sonra Irak ordusunun lağvedilmesini “basiretsizlik” olarak tanımladı. Jackson, ABD’nin işgalin ardından izlediği stratejiyi “aklın iflası” olarak değerlendirdi. ABD’nin sadece askeri yöntemlere başvurup diplomasiye önem vermediğini ifade eden Jackson, Washington’ın “küresel terorizmle mücadelede başarısız olduğu” görüşünü de dile getirdi. Geçmişte Irak’taki işgal güçlerinin Yeniden Yapılanma ofisinin başında bulunan emekli Tümgeneral Cross da, Sunday Mirror gazetesine verdiği demeçte, Mart 2003’te başlayan işgal öncesinde aynı yılın şubat ayında Washington’da Rumsfeld ile bir araya geldiklerini ve görüşmede Irak’ın yeniden yapılanması çabalarının uluslararası boyuta getirilmesi gereğine işaret ettiğini belirtti. Cross, bu çabaların mutlaka BM ile ilişkilendirilmesi ge Danimarka’da olaylı protesto ? Dış Haberler Servisi Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da 6 ay önce kapatılan bir gençlik merkezinin yeniden açılmasına yönelik yapılan gösteride polisle yüzlerce genç arasında çatışma çıktı. Taş atan ve araçları ateşe veren gruba gözyaşartıcı gaz ile müdahalede bulunan polis, 25 kişiyi gözaltına aldı. reğinin de altını çizdiğini ancak işgalin ardından Rumsfeld’in yaşanacak sorunlara ilişkin yaptığı uyarıları reddettiğini söyledi. Ölümcül hatalara Amerikalıların gözlerini kapattığını belirten Cross, ABD’nin Irak’ta savaş sonrası yeniden yapılanma planlarında hiçbir ayrıntının yer almadığını da kaydetti. İngiliz Sunday Times gazetesi de, ABD’li yetkililerin İngiliz ordusunun gelecek ay kadar yakın bir zamanda Basra’nın kontrolünü Irak askerine devredip ülkeyi terk edeceğine inandığını yazdı. Ve bir Abdullah Gül alıntısı Taa 10 yıl önce, 16 Şubat 1997’de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bir söyleşi: “ABD’yle Abdullah Gül arasındaki ilişkiler iç içe. Hatta A. Gül Refah’ın ABD’deki temsilcisi mi, yoksa ABD’nin Refah Partisi içindeki temsilcisi mi?” Konuşan Doğu Perinçek, söyleşiyi yapan Leyla Tavşanoğlu. Ve gelelim bugüne. Bu angajmanlar doğrultusunda Türkiye’nin iç dengeleri değişmeye başladı. 22 Temmuz seçimlerine ve Gül’ün Köşk’e taşınmasına bu “yükümlülükler” sonunda gelindi. P UTİN ONAYLADI Rusya seçimlere hazırlanıyor DENİZ BERKTAY Kontrol Lübnan ordusunda Lübnan ordusunun, 3 ayı aşkın süredir Fethülislam örgütü militanlarıyla çatışmaların sürdüğü Filistin mülteci kampı Nehr el Bared’in kontrolünü tamamen ele geçirdiği bildirildi. Yetkililer, dün yaşanan çatışmalarda 28 militanın öldürüldüğünü açıkladı. 20 Mayıs’tan bu yana süren çatışmalarda 154 asker, 120 militan ve 40’tan fazla sivil öldü. (Fotoğraf: REUTERS) Neler tetiklendi? 1) PKK terörü söndürülmüştü, yeniden alevlendi. ABD, AB ve İsrail öyle olmasını istemişlerdi çünkü. Irak’ın kuzeyindeki kukla yönetim, AKP’nin “siyasi irade göstermemesi sonucu” gerçekleşti. Gümrük kolaylıkları, inşaat işlerine destek AKP’den geldi. 22 Temmuz seçiminde karşılığı da alındı. 2) ABD, AB ve AKP arasındaki ilişkiler sonucu yalnız etnik bölücülük tetiklenmedi; İslamcı yeniden yapılanma konusunda çok önemli adımlar atıldı. Ünlü Graham Fuller 1996’da Rand Corporation’ın yayımladığı raporunda, “Atatürkçü Türkiye Cumhuriyeti”nin yerine, “Ilımlı İslam devletinin getirilmesini” çoktan önermişti bile. “Öneriler” bir bir yerine getirilmeye başlandı. Tarikatlar ve cemaatler her yere yerleşiyorlardı. Devletin yerini alıyorlardı. Burs olanaklarını devlet yerine tarikatlar vermeye başladılar. Ticaret odalarında, üniversitelerde, bürokraside İslamcı yapılanmalar derinleşti. “İç ve dış niyetler” Ilımlı İslam çatısı altında birleştiler. Aynen Graham Fuller’in öngördüğü gibi. Kemalist Türkiye Cumhuriyeti yerine Ilımlı İslam devleti yavaş yavaş oluşturuluyordu. Bu aynı zamanda, Lozan’ın yerine Sevr’in oturtulması demektir. Zaten ABD’nin de istediği bu değil mi? 3) “Piyasa üzerinden sivil darbe”, ulusal politikaların yok edilmesi, devletin çözüştürülmesi ve ulus devletin ortadan kaldırılması için “70 milyon insanın piyasaya bağlanması” gerekiyor. “Genelkurmay Başkanı konuşmasın, yoksa borsa düşer” diyenler işte bunu kastediyor. “70 milyon borsaya bağlansın; borsa, yabancıların elinde; Türkiye Batı’ya bağlansın” cephesinden bakanların kafası böyle. Kediye ciğer emanet eder gibi 70 milyon insanı zincirle borsaya bağlamak istiyorlar. Şeriatçılığın, bölücülüğün ve piyasanın öne çıkarılmaları, “birbirlerini mükemmel bir biçimde tamamlamalarından ötürü”. Pyongyang’dan nükleer söz ? CENEVRE (AA) ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Christopher Hill, Kuzey Kore’nin bu yıl sonuna kadar tüm nükleer programını açıklamayı ve tesislerini hizmet dışı bırakmayı kabul ettiğini söyledi. Kuzey Kore ile ilgili ABD’nin baş müzakerecisi olan Hill, ayrıntıların bu ay Çin’de yapılması planlanan altılı görüşmeler sırasında ele alınacağını ifade etti. KİEV Rusya Federasyonu parlamento seçimleri, 2 Aralık’ta yapılacak. Devlet Başkanı Vladimir Putin, parlamento seçimlerine ilişkin kararnameyi dün imzaladı. Seçimler, yeni seçim yasasına göre yapılacak. Yeni yasaya göre, partilerin parlamentoya girmek için aşmaları gereken baraj, yüzde 5’ten yüzde 7’ye yükseltilirken bağımsız adaylığın ve seçim ittifaklarının da önüne geçiliyor. Böylece, Kremlin muhalefete karşı kendisini iyice güvence altına almış olacak. Son kamuoyu yoklamalarına göre, Putin’in devlet başkan vekili olduğu Ocak 2000’den sonra parlamentoda kendisine yakın kişiler aracılığıyla kurdurttuğu Birleşik Rusya Partisi yüzde 50’nin üzerinde desteğe sahip. Bununla beraber, ülke yönetiminde parlamentodan çok devlet başkanının yetkisi bulunduğu için, uluslararası çevrelerin sonuçlarını merakla beklediği seçimler parlamento seçimleri değil, 9 Mart’ta yapılacak olan devlet başkanlığı seçimleri. AHMEDİNEJAD: HİÇ ÖDÜN VERMEDİK Dış Haberler Servisi İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ülkesinin nükleer programının sürdüğünü, 3 binden fazla santrifüjün de çalıştığını belirtti. Ahmedinejad, bir grup üniversite öğrencisine hitaben yaptığı konuşmada, “Hiç ödün vermeden birkaç yıl içinde nükleer bir ülke haline geldik. Ve İran’ın nükleer bir ül ke olması, evrensel otoriter düzenin hâkimiyetini kırdı’’ dedi. Ahmedinejad, her hafta yeni bir santrifüj serisinin kurulduğunu da savundu. BM Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurmayan Tahran, 3 bin olduğunu iddia ettiği santrifüj sayısını 50 bine çıkarmayı planlıyor. Gül’ün misyonu Bu çerçeve içinde bütün toplumsal tepkilere rağmen Gül’ün AKP, ABD ve AB tarafından Köşk’e yerleştirilmesi ne sonuçlar doğuracak? İslamcı yeniden yapılanma azalacak mı artacak mı? Aklı başında kimse “azalacak” diyemez. Kürdistan projesi, Ermeni soykırım tasarıları ve Fener Patrikhanesi son 5 yılda olduğu gibi yürümeyecek mi? Bu çizginin “yeni yönetim” tarafından değiştirileceğini, insaf sahibi kimse söyleyemez. Köşk’e çıkan Gül’ün son 10 yıl içindeki “icraatı” göz önüne alındığında, bundan sonraki tutumunu kestirmek hiç de zor olmaz. Graham Fuller’den Colin Powell’e kadar uzanan bu çizgi Gül’ün kaderi ile bütünleşmiştir. “Varılan nokta, baştaki ilişkilerin ayrılmaz bir sonucudur.” Şimdi kalkıp, “Bu iş köprüyü geçinceye kadar...” denmesine Amerika’nın (ve AB’nin) izin vereceğini düşünmek biraz fazla saflık olur. Hele kaderinizi onların eline en baştan teslim etmişseniz... Onlarla, çok özel anlaşmalar yapmışsanız. Gül’ün Köşk’e çıkması kutuplaşmaları daha da derinleştirecek. Ve bir kanat belki de “ABD ve AB’den fiili yardım ve himaye talep edecek”... Bunlar kimin işine yarayacak? Emperyalizm bundan yararlanacak... Şeriatçılar ve bölücüler “Arkalarını Batı’ya vermenin” rahatlığını yaşayacak. Başta Meclis’i dolduran bütün milletvekilleri olmak üzere herkes aynaya bakıp gerçekle yüzleşmek zorunda; Türkiye’nin tarafında mıyım? Yoksa ben de bir işbirlikçi miyim? Ve elini vicdanına koyup bunun yanıtını vermek durumunda... Aynalar yalan söylemez... Dosya No: 2006/5823 Esas Satılmasına karar verilen gayrimenkullerin cinsi, kıymeti, evsafı: 1. TAŞINMAZ Uşak ili, Merkez İlçesi, Ovademirler Köyü, Büyükharmanyeri Mev., 715 parsel, 2. TAŞINMAZ Uşak ili, Merkez İlçesi, Ovademirler Köyü, Kurudere Mev., 1115 parsel, HALİ HAZIR DURUMU: 1. TAŞINMAZ 715 parsel: Kumlu tınlı bünyeli, ortalama %67 meyilli, orta etli verim yeteği, orta yerleşim birimine orta mesafede, batısından Yavu köyü yoluna cepheli, üzerinde kuru tarım olarak ziraat yapılan, 10.500 m2 ikinci sınıf kuru tarım arazisidir. 2. TAŞINMAZ 1115 parsel,: Kumlu tınlı bünyeli, ortalama %45 meyilli, güneyinden Bölme yoluna cepheli, orta etli verim yeteği, Uşak Seramik Evleri Sitesi ile Çamlık Sitesi arasında yerleşim birimi içinde kalmış, elektrik, su, telefon, kanalizasyon gibi altyapı hizmetlerinden yararlanan, Uşak belediyesi 1/5000’lik nâzım imar planı sınırları içerisinde olup bir kısım resmi kurum alanına, park alanına, imar yoluna ve tarımsal niteliği korunacak alana isabet etmektedir. Tamamı 13511 m2 arsadır. MUHAMMEN BEDELLER: 1. TAŞINMAZ 715 parsel,: toplam 18.795YTL üzerinden satışa arz edilecektir. 2. TAŞINMAZ 1115 parsel,: toplam 121.599YTL üzerinden satışa arz edilecektir. SATIŞ ŞARTLARI: 1. TAŞINMAZ: Uşak ili, Merkez İlçesi, Ovademirler Köyü, Büyükharmanyeri Mev., 715 parsel sayılı taşınmazın satışı 22/10/2007 Pazartesi günü olup, saat: 09.4009.50 saatleri arasında, 2. TAŞINMAZ :Uşak ili, Merkez İlçesi, Ovademirler Köyü, Kurudere Mev., 1115 parsel sayılı taşınmazın satışı 22/10/2007 Pazartesi günü olup, 10.0010.10 saatleri arasında, 1Taşınmazların satışı yukarıda belirtilen gün ve saatler arasında Adliye Sarayı önü – Uşak adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 01/11/2007 Perşembe günü aynı yer ve aynı saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. İkinci artırmada ise rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve tahmin edilen kıymetin %40’ını ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. 2Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellâliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin (*) ve irtifak hakkı sahiplerinin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içerisinde ödenmezse İ.İ.K.’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve gecikme faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. Bu fark varsa öncelikle yatırılan teminattan tahsil edilir. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Uşak 1. İcra Müdürlüğü’nde açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderacatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/5823 esas sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 28/08/2007 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. q NOT: İşbu taşınmaz satış ilanı, tebligat yapılamayan tüm taraflara (haciz koyduran, takyidatı olan, alacaklı, borçlulara, 3. şahıslara) ilanen tebligat yerine geçerlidir. Basın: 47322 UŞAK 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali CUMHURİYET 11 K