Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2007 CUMARTESİ 16 Türkiye’nin organik maması ? İstanbul Haber Servisi Bebek beslenme uzmanı Hero Baby, organik üzüm suyu ile lezzetlendirilmiş, şeker ilavesiz organik kavanoz maması ve organik kaşık maması geliştirerek Türkiye’nin üretim yapan ilk şirketi oldu. Mamaların bebeklerin yiyeceklerinin doğal tatlarına alışması ve ileride şekerli yiyeceklere eğilimli olmaması için şeker ilavesiz olarak hazırlandığı, tamamen organik olduğu bildirildi. SAĞLIK Kurumlar bilgi vermekte cimri davranırken, eğitim seviyesinin hak aramak için yeterli olmadığı belirtildi Engelli yurttaş hakkını bilmiyor SİBEL BAHÇETEPE Milupa Akıllı Kutu’ya ödül ? İstanbul Haber Servisi Milupa Aptamil’in Akıllı Kutuları Think Marketing Yarışması’nda ödül kazandı. Milupa, yaptığı değişiklik dikkat yaratması nedeniyle Akıllı Kutu ile ödüle layık görüldü. Türkiye nüfusunun yüzde 12.5’ini oluşturan yaklaşık 8.5 milyon engelli yurttaş, devletin kendilerine tanıdığı hakların birçoğunu bilmiyor. Engellilerle ilgili sivil toplum kuruluşları, engellilerin yasalarda kendilerine tanınan hakların birçoğundan haberdar olmadığına dikkat çekerek “Engelliler kaderci bir yaklaşımla hareket ediyorlar. Eğitim seviyeleri yüzde 4’lerde olan engellilerin eğitim oranını yükselterek haklarını daha çok aramaları sağlanmalıdır. Bu konuda bilgi vermeyen kurumların da hatalı olduğunu düşünüyoruz” dediler. ‘Allah’a şükür’ deyip durumlarından memnun olabiliyorlar. Bilinçli toplum yerine gerileyen, kaderci bir toplum oluşmuştur” diye konuştu. Özürlüler Vakfı 2. Başkanı Sergender Sezer, engellilerin haklarını bilmediği gibi, bildiği hakları aramaya kalktıkları zaman da ne yapacakları konusunda bilgi sahibi olmadıklarını ifade etti. HEKİMLER TEPKİLİ: GÖREV STK’LERİN Sezer, çıkarılan Engelliler Yasası’nın da devlet tarafından çok iyi tanıtılmadığını belirterek “Sivil toplum kuruluşları da (STK) üzerine düşen görevleri tam olarak yerine getirmiyor. Engellilere haklarını iyi anlatmalıdır” diye konuştu. Fiziksel Engelliler Vakfı Genel Müdürü Ali Şahin ise İstanbul, İzmir ve Ankara gibi illerdeki engellilerin ulaşabileceği sivil toplum kuruluşlarının olduğunu, ancak Anadolu’nun ücra illerinde bu şanslarının çok fazla olmadığını söyledi. Engellilerin her türlü sorunlarına çare olmak için bir çağrı merkezi kurduklarını anımsatan Şahin, “Çağrı merkezi ile Türkiye’nin her köşesinden insanlar 444 6 000 numaralı telefon üzerinden kendileri ile ilgili her türlü bilgiyi alabilecekler. Çağrı merkezinin kasım ayı gibi hizmete girmesi planlanıyor” açıklamasını yaptı. 65 yaş sınırı mantık dışı bir uygulama ŞULE KÖKTÜRK BİLİNMESİ İSTENMİYOR Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Genel Başkanı Şükrü Boyraz, 2005 yılında çıkarılan 5378 sayılı Engelliler Yasası ile engelli yurttaşların kendilerine tanınan hakların neler olduğunu tam olarak bilmediklerini belirterek “Türkiye’de her nedense ülkeyi idare eden hükümetler, hak sahibi olan yurttaşların engelli, öğrenci ya da yaşlı gibi insanların, hak sahibi olan insanların bu haklarını bilmesini istemiyor. Eğer insanlar haklarını bilselerdi bugün ülke bu yapıda olmazdı” dedi. Boyraz, engelli yurttaşların yalnızca yüzde 4’ünün okumayazma bildiği Sigara Bırakma Merkezi ? İstanbul Haber Servisi Dünyaca ünlü sigara bırakma uzmanı Anne Penman, Türkiye’deki 5. Sigara Bırakma Merkezi’ni İstanbul Nişantaşı’nda açtı. ABD ve Avrupa’dan sonra, Sigara Bırakma Programı, sigara bağımlılığının sona erdirilmesi için gerekli, üçlü sacayağını oluşturan ‘Lazer Terapi’, yaşam tarzında yapılması gereken değişikliklerle ilgili ‘Danışmanlık’ ve bağımlılıktan kurtulma sürecinde ihtiyaç duyulan ‘Sürekli Destek ve Motivasyonu’ birlikte sunuyor. Böylece, stres ve kilo alma problemi yaşamadan sigarayı bırakmaya katkı sağlıyor. ENGELLİ YURTTAŞLARA TANINAN BAZI HAKLAR 50 ve daha fazla işçi çalıştıran her kamu kurumu yüzde 4, özel sektör ise yüzde 3 engelli çalıştırmak zorunda. Devlet Tiyatroları gösterileri ücretsiz. THY’de yüzde 40, DDY’de yüzde 20 indirim, H sınıfı sürücü belgesi alabilme ni ve bu sayının çok düşük olduğunu vurgulayarak “Geri kalan yüzde 96’sının okumayazma bilmediği gerçeğinden yola çıkarsak bu in hakkı, yerel yönetimlerde şehir içi ulaşım ücretsiz. 18 yaşını bitirmiş ve herhangi bir yerden geliri olmayanların Emekli Sandığı’na veya bulunduğu yerdeki valilik veya kaymakamlığa başvurarak aylık talep etmesi. Meslek edinme kurslarında öncelik tanınması. mak yönünde olduğunu ifade eden Boyraz, “Dinlerle, filelerle ülkeyi açlığa mahkum ediyorlar. İnsanlar karınları doyduğu zaman yalnızca sanların kendi haklarını bilmemeleri normal sayılabilir” dedi. AKP hükümetinin siyasi zihniyetinin ülkeyi uyuştur D İ Y E T İ S Y E N L E R U YA R D I L3 Lifeshot ile zinde kalın ? İstanbul Haber Servisi İçeriğinde bulunan doğal amino asitler sayesinde vücutta biriken zararlı maddelerin atılmasını kolaylaştıran L3 Lifeshot’un sahurda alındığı zaman iftara kadar kişilerin beden ve zihinsel performansına destek olarak kendilerini iyi hissetmelerine neden olacağı bildiriliyor. Sağlıklı beslenme ve yaşam uzmanı Dr. Ender Saraç, L3 Lifeshot’un karaciğer sağlığına yararlarına değinerek “Günde bir kez, özellikle iftar veya sahurda alındığında karaciğerin toksin atmasını, işlevini daha iyi yerine getirmesini sağlıyor” dedi. L3 Lifeshot yetkili eczanelerde satışa sunuluyor. Bilinçsiz zayıflama ölüme götürebilir MERVE TAŞKIN KDTD 1. Ulusal Kongresi ? İstanbul Haber Servisi Akıl sağlığı sorunlarının yarısından fazlası 14 yaşından önce ortaya çıkarken dünya genelinde çocuk ya da yetişkin her beş kişiden birinin akıl sağlığı anlamında sorunları bulunuyor. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu tür rahatsızlıklara son derece sınırlı bütçe ayrılırken orta gelirli ülkelerde 4 milyon çocuğa 1 çocuk psikiyatrı düşüyor. Kognitif ve Davranış Terapileri Derneği (KDTD), şizofreni ve kişilik bozuklukları tedavisinde kullanılan kognitif tedavi yöntemlerini ele almak amacıyla ilk kez ulusal bir kongre düzenledi. Harbiye Askeri Müze’de dün başlayan kongre 30 Eylül Pazar günü sona erecek. Özellikle genç kızların sıfır beden olma isteği bilinçsiz zayıflamayı da beraberinde getiriyor. Diyetisyenler, bilinçsiz zayıflamanın ölümle sonuçlanabileceği uyarısında bulunarak “Bilinçsiz zayıflamak intihardan farklı değil” dediler. Geçen aylarda Kanal 1 Bilgi İşlem Müdürü Ertan Geyik’in ölümünün ardından manken Simge Tertemiz’in bir televizyon programında mankenlerin ıslak pamuk yutarak zayıfladıklarını açıklaması, insanların zayıflama uğruna düştükleri durumları gözler önüne serdi. Diyetisyen Dr. Fatmagül Yılmaz, yutulan pamuğun midede balon gibi şişip kişiyi tok tuttuğuna dair yanlış bir inancın bulunduğunu ve bunun intihardan farkının olmadığını söyledi. Yılmaz, “Mideye tokluk hissini veren posalif içeriği yüksek besinlerdir. Ayrıca su içimine dikkat etmek ve kan şekerini hızlı değiştirmeyen besinleri tüketerek de bunu yapmak mümkündür. Bunun ileri seviyesi tıkanıklığa yol açacağı için kişinin ameliyatla düzeltilebileceği tablolar oluşturabilir” dedi. Zayıflamak için tüketilen bazı bitkilerin de zararlı olduğunu vurgulayan Yılmaz, oral antidiyabetikler, idrar söktürücüler, kusturucu şuruplar kullanarak da zayıflamanın ölüme yol açabileceğine dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de her fırsatta hekim açığı olduğundan yakınmasına karşın, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Türkiye’de önemli bir potansiyel olan 65 yaş üzeri hekimlerin hekimlik yapmasını engellemeye çalışıyor. Sağlık örgütleri ve 65 yaşını doldurmuş hekimler, yasaklamayı mantık dışı ve yaşlılığa karşı bir tavır olarak nitelendirdiler. SGK, “Özel Sağlık Kurumundan/Kuruluşundan Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi”nde, hem işyeri faaliyet belgesi almayı, hem de sağlık hizmetlerinin bedellerini ödemeyi, ilgili branşlarda, 65 yaş altında tam zamanlı hekim bulundurma şartına bağlıyor. Bu şartın, 65 yaşındaki hekimlerin fiili olarak özel sağlık kurumlarında çalışmasına engel olacağı yorumu yapılıyor. SGK’nin 15 Aralık’ta yürürlüğe koyacağı sözleme metinleri, hekimlerin ve hekim örgütlerinin tepkisini çekti. İstanbul Tabip Odası Emekli Hekimler Komisyonu Başkanı Dr. Hasan Oğan, 65 yaş sınırlamasının sosyal ve hukuksal açıdan kabul edilemez olduğunu belirterek, uygulamanın insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı. Sağlık Bakanlığı’nın bir yandan hekim açığından söz ederken, bir yandan da böyle bir uygulamaya izin vermesi çelişkisine dikkati çeken Oğan, “Bu mantık dışı bir yasaklama, yaşlılığa karşı bir tavırdır” dedi. 65 yaşın üzerinde aktif görev yapan çok sayıda hekimin olduğunu vurgulayan Dr. Oğan, bu sözleşmenin, emekli olan hekimlerin, özel bir kurumda çalışmasının da önüne geçeceğini ifade ederek, sözleşmeden bu madde kaldırılmazsa yargı yoluna başvuracaklarını söyledi. Tıp Kurumu Genel Sekreteri Dr. Ali Rıza Üçer ise 65 yaşın üzerindeki uzman hekimlerin diplomaları kullanılarak tıp merkezi açıldığını, bakanlığın bunu engelleyemediği için böyle bir yasaklama yoluna gittiğini belirterek, çözümün yasaklamadan değil iyi denetlemeden geçtiğini söyledi. Üçer, 65 yaşını geçmiş hekimlerin hekimliğinin elinden alınmasını, “hak etmedikleri bir şekilde cezalandırma” olarak nitelendirerek “Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın doktoru Michael de Bakey, Özal’ı tedavi ederken, hatırladığım kadarıyla 75 yaşındaydı” dedi. VA R İ KO S E L H A S TA L I Ğ I Türk doktora uluslararası ödül İstanbul Haber Servisi Dünya Kemik İliği Donör Federasyonu (WMDA) Türkiye temsilcisi Doç. Dr. Sarper Diler, uluslararası kemik iliği bankacılığına ve insanlığa katkılarından ötürü, 2007 Uluslararası Tzu Chi madalyası ve nişanına değer görüldü. Merkezi Tayvan’da bulunan Tzu Chi Vakfı, dünyada yardıma muhtaç tüm insanlara, hiçbir karşılık beklemeksizin, özellikle yaşanan felaketler, sağlık ve eğitim konularında yaptığı desteklerle tanınıyor. Madalya ve nişanını Vakıf Başkanı Dharma Cheng Yen’den alan Diler, “Ben bu ödülü Türk hekimleri adına alıyorum. Türkiye’deki kemik iliği bankacılığı her geçen gün hızla büyük atılımlar yapmaktadır ve nakillerimiz dünya ile yarışabilecek düzeyde başarılıdır” dedi. Tzu Chi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Wei Jen Lai ise başta Kemik İliği Bankası olmak üzere, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ile ortak eğitim programları düzenlemek arzusunda olduklarını belirtti. çalışmalarıyla Türkiye’de “doymuş yağ”, “doymamış yağ” ve “kolesterol” gibi tanımların yerleşmesine katkıda bulunuyor. Becel ürünlerinin, düzenli kullanıldığı zaman vücuttaki kolesterol oranının düşmesine yardımcı olduğu bildiriliyor. Geç kalınmazsa tedavisi çok kolay SAV AŞ KÜRKLÜ BECEL Kalp sağlığını korumaya yardımcı İstanbul Haber Servisi Kalp hastalıkları dünyada her yıl milyonlarca kişinin ölümüne yol açıyor. Türkiye’de her yedi kişiden biri kalp krizi riskiyle karşı karşıya ve yaklaşık 3 milyon kişi de koroner kalp hastası. Büyük bir tehdit haline gelen bu hastalığa karşı Becel, “sağlıklı yaşam sırrı” Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Genetik hastalıklarda tedavi aşamasına gelmemiştir. Sinir sistemi hastalıkları, beyin omurilik ve kas hastalıkları için kullanılması söz konusu değildir. Buna yasal izin yoktur ve uygulama girişimleri etik dışıdır. Akupunktur bilimsel temeli olan bir uygulamadır ve bazı hastalıklarda bu tedavi iyi sonuç verebilmektedir. Ancak akupunkturun genetik hastalıklar için kullanımı bilimsel ve etik değildir. Yazık ki bir bilim toplumu olamamış yurdumuzda bilim dışı uygulamalar sıklıkla yer alıyor. Türkiye’de kök hücre uygulamaları ender olmayarak yapılıyor. Büyük hastanelerimizde yapıldığına şaşkınlıkla tanık oluyoruz. Aynı şekilde akupunktur da kas hastalıkları (nöromusküler) tedavisinde kullanılıyor. Yurdumuzda denetim mekanizmaları iyice zayıftır ve yetersizdir. O nedenle meydan bu tür uygulamalara açıktır. Ben kas hastalıklarına uzun yıllardan beri ilgi duyan, bu alanda çalışmalar ve yayınlar yapan bir nöroloji uzmanıyım. Kuruluşuna öncülük ettiğim dernekte bu hastalara destek vermeye, onları bilgilendirmeye, yanılgılardan korumaya gayret ediyoruz. Amaçlarımız arasında doğaldır ki onları bilimsel olmayan tedavi girişimlerinden korumak da var. Kök hücre ve akupunktur umutlarıyla düş kırıklığına uğramış birçok hasta var. Ben söyleşilerimde, yönettiğim seminerlerde ve Cumhuriyet gazetesindeki yazılarımda on binlerce kas hastasının binlerce liraya mal olan bu tedavilere aldanmamaları için gayret gösteriyorum. Şurası çok ilginçtir, kök hücre tedavi Tedavisi olmayan binlerce hastalık var. Bunlar arasında genetik hastalıklar ön sırada yer alıyor. Bugün genetik hastalıkların tanısında önemli kolaylıklara sahibiz. Ancak kusurlu gen yerine sağlamını koymak henüz başarılamadı. Son yıllarda geni yenilemek yerine gen tamiri üzerinde umut verici çalışmalar var. Bunların çok geçmeden başarılı olmasını diliyoruz. Ancak tüm çaresiz hastalıklarda olduğu gibi genetik hastalıklara da çare sunanlar, onları umutlandıranlar eksik değil. Bunlardan bir tanesi kök hücre, bir başkası da akupunkturdur. Bunun yanı sıra manyetik yatak, herbal tedaviler, ozon gibi çok çeşitli alternatifler söz konusu. Kök hücre ciddi bir umut; bu konudaki çalışmalar yurdumuzda da süregeliyor. Ancak kök hücre henüz klinik uygulama leri yapan ve akupunktur uygulayan iki meslektaşım bu koruyuculuk girişimlerimden dolayı beni dava ediyorlar. Hem yaptıkları bence etik dışı uygulamaları ve hem de bunun ardından yaptığım eleştirilerden dolayı beni mahkemeye vermelerini çok garip ve cüretkârane buluyorum. Sanırım bu cüretleri, denetim dışı kalarak uzun yıllardan beri uygulamalarını özgürce yapabilmiş olmalarından kaynaklanıyor. Ne Sağlık Bakanlığı, ne Tabip Odaları, ne üniversitelerimiz, ne de bilim insanları onları engelleyebiliyor. Ben de bu insanlarla mahkemelik oluyorum. Bu yazıyı bitirmeden kök hücre davasının benim ve gazetenin lehine sonuçlandığını öğrendim. Biz her şeye karşın Türkiye’nin bir bilim toplumu olma ümidimizi hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. coskunoz@superonline.com ADANA Erkeklerin hemen yüzde 40’ında kendini gösteren ve tedavisinde geç kalınırsa kısırlığa (infertilite) bile yol açan varikoselin basit denebilecek bir müdahale (ameliyat) sonucu tedavi edildiği belirtildi. Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Nuh Demirpas, “Çoğu zaman hiç belirti vermeyen, ancak testislerde ağrı, küçülme, dolgunluk hissi, gözle görülen ya da ele gelen genişlemiş damarlar ile kendini gösteren rahatsızlık, günümüzde küçük sayılabilecek bir ameliyat ile tedavi ediliyor. Bu, erkeğin kısır kalmasını önlemek için yapılması gereken bir cerrahi müdahale” dedi. Varikoselin her iki testiste de görülebileceğini söyleyen Dr. Demirpas şu bilgileri verdi: “Toplardamarların iç yüzeyinde kan dolaşımını düzenleyen kapakçıkların işlevini yitirmesine, kanı boşaltamamasına neden olan bu durum, testisten çıkan toplardamarların aşırı ve anormal olarak genişlemesine, dolayısıyla testiste ısı etkisi ve beslenme bozukluğu sonucu sperm üreten hücreleri toksik bazı maddelerle karşı karşıya bırakmasına neden olur. Ve bu maddeler testis içinde etki yarattığı için de sperm oluşumu kötü etkilenir.” Genellikle tanının yapılan elle muayene ile konulduğunu vurgulayan Dr. Demirpas, bazen ultrasonografi/doppler gibi muayene yöntemlerinin kullanıldığını söyledi ve şöyle konuştu: “Bütün varikoselli hastalara 4 günlük cinsel perhizden sonra sperm tahlili (spermiogram) yaptırıp sperm sayısı, hareketliliği ve şekilleri araştırılır. Bunların yaklaşık yüzde 70’inde sperm yoğunluğu ve hareketliliği azalmış, şekilleri bozulmuş olduğu gibi bulgulara rastlanır. İşte bu hastalarda yüksek oranda kısırlık görülür. Kısırlık şikâyeti olan varikoselli erkeklere, çok yoğun ağrı şikâyeti olanlara ve testislerinden biri diğerine göre anlamlı küçülme göstermiş varikoselli erkeklere cerrahi müdahale öneririz.” CUMHURİYET 16 K