16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2007 CUMARTESİ 14 ü n c e l KOBİ Halkbankası kredi limitini yükseltti Halk Bankası, Esnaf ve sanatkârlara sağladığı kredilerin alt limitini 25 bin YTL’den 50 bin YTL’ye çıkardı. Bankadan yapılan yazılı açıklamada, azami limiti 25 bin YTL olan esnaf ve sanatkârlara yönelik kredi limitini kademeli olarak 35 bin YTL ve 50 bin YTL’ye yükselttiği aktarıldı. Halk Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, konuyla ilişkin olarak yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “69 yıldır KOBİ’leri desteklemek için her türlü imkânı sağlıyoruz. Türk ekonomisinde meydana gelen canlanmanın etkisi ile esnaf ve sanatkârımızın artan kredi talebini karşılayabilmek amacıyla kredi limitlerimizi yükselttik. Bu sayede istihdam alanında büyük önem taşıyan esnaf ve sanatkârımızın gelişimine destek olmayı ve Türkiye’nin büyümesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Halen 750 bin esnaf ve sanatkârımıza sağladığımız desteği arttırarak sürdüreceğiz. ’’ Tekstil ve aksesuarları fuarı Bu yıl 22’ncisi gerçekleştirilen Uluslararası Tekstil ve Aksesuvarları Fuarı (TEXGATE), CNR Expo Fuar Merkezi’nde açıldı. ITFİstanbul Fuarcılık tarafından düzenlenen fuara, Hindistan, Almanya, Fransa, Brezilya, Çin, Avusturya ve Bangladeş’in de aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeden 125 yabancı, 53 yerli firma katılıyor. Fuarda ipek, yün, keten, poli viskoz polyester, polyester mikro fiber, naylon, örme kumaş, dantel, pelüş, kadife, örme kadife, polyester kadife, rachel, denim, elyaf ve iplik, nakış, ham mamul sergileniyor. Denim, iplik, kumaş ve hammadde üreten işletmelerin birbirlerini yakından tanıma, bölgesel kaynaklardan yararlanma ve iş potansiyeli yaratmalarını hedefleyen fuar, bu akşama kadar ziyaretçilere açık olacak. Basel II KOBİ’ler için fırsat Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, Basel II dönemine iş işten geçmeden hazırlanılması gerektiğini belirterek ‘’Tüm faaliyetlerimizi gözden geçirmeli, bilgiye değer vermeliyiz’’ dedi. Karadere, Garanti Bankası tarafından İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen ‘’Basel II Kriterleri ve Yaratacağı Fırsatlar’’ konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’de 2009’dan itibaren uygulanacak Basel II ile birlikte uluslararası standartlarla uyumlu mali tablolar oluşturmayı ve doğru bilgiler beyan etmeyi şirket kültürü haline getiren firmaların çok uygun koşullarda kredi kullanarak şirketlerine yatırım yapmaya başlayacağını, böylelikle şirketlerin büyüyeceğini ve modernleşeceğini söyledi. Şirketlerin, finansman sıkıntısından kurtularak öz sermayesini güçlendirebileceğini dile getiren Karadere, “ Basel II kriterlerinin sadece finansal standartlar değil, modernleşme için bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. 4500 KOBİ’nin irtibat ve teşhir bürosunun bulunduğu ticaret merkezi alıcı ile satıcıyı bir araya getiren devamlı bir fuar alanı özelliğine sahip G Ekonominin nabzı Perpa’da atar ? Mithat Yümlü: Perpa ağırlıklı olarak üreticiye mal satar. İşi kötü olan üretici mal almaz. Üretim artarsa küçük üreticinin işi düzgün gider, yoksa aidatını ödeyemez. Şu anda da esnafın durumu çok iç açıcı değil. Ülkenin sorunu, reel sektörde büyümenin yetersiz olması. GÖKÇE IŞIK Ata tekno kent ile Erzurum’a yeni soluk oğu Anadolu Bölgesi’nin tek teknokenti olan Atatürk Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Atateknokent), bölgedeki girişimci ve akademisyenlerin büyük umudu oldu. Şu ana kadar 10 yazılım ve 4 medikal firmasının, ArGe için başvuruda bulunduğu Erzurum’daki Atateknokent’in altyapı çalışmaları sürüyor. Atateknokent Yönetim Kurulu Başkanı ve AÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Avni Çakıcı, Türkiye’de 20’nin üzerinde teknokent bulunduğunu ve doğudaki tek teknokentin Erzurum’daki Atateknokent olduğunu belirterek teknokentin aralıkta faaliyete geçmesi ile bölge ekonomisinin canlanacağını söyledi. Çakıcı, “Atateknokent’in faaliyete geçmesiyle birlikte, bölgemizde teknolojik boyutta ihracata yönelik üretim yapılacak. Sanayici ve öğretim üyesi işbirliğinin sağlanacağı teknokentler ülkemiz ekonomisi için de büyük önem taşımaktadır’’ derken ilk etapta 200 öğrencinin parttime olarak istihdam edileceğini ayrıca, 100’e yakın öğretim üyesinin de uzmanlık alanlarıyla ilgili ArGe çalışmaları yapacağını belirtti. MURAT CIVATA’NIN SAHİBİ DENİZ: D 1980’li yıllarda Karaköy ve Tahtakale trafiğini şehir dışına çıkarmak üzere tasarlanan ve geçen sürede çok sayıda tartışmaya konu olan Perpa Ticaret Merkezi, bugün 4500 işyerinden 4290’ı faal durumda olan bir toptan ticaret merkezine dönüşmüş durumda. TEM Otoyolu ile E5 karayolunun kesiştiği noktada bulunan Perpa, alıcı ile satıcıyı bir araya getiren devamlı bir fuar alanı özelliğine sahip. Perpa Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yümlü, bu durumu, “Perpa’nın bir ucundan girip öbür ucundan çıkarak bir fabrika kuracak tüm ekipmanı elde etmek mümkün” diye anlatıyor. 45 bin metrekare alanda 13 kat üzerinde kurulu Perpa, 669 bin metrekare kapalı alana sahip. İş merkezinde 38 kilometre yol, 36 asansör, 24 yürüyen merdiven bulunuyor. Dünyanın en büyük monoblok binalarından biri olan merkezde her gün 20 bin kişi işe geliyor. Günde 1314 bin araç giriş çıkış yapıyor. Merkezin en büyük sorunu olan otopark sorununun çözülmesi için otopark kapasitesinin 6500 araca çıkarılması çalışmaları sürdürülüyor. Merkezde bulunan ticaret sicil bürosu, 12 banka ve patentten reklama esnafın ihtiyacını karşılaya bilecek her tür hizmet, Perpa çalışanlarına merkezden ayrılmadan işlerini yürütebilmesi için büyük kolaylık sağlıyor. Çok sayıda ithalatçı firmayı barındıran Perpa, üretim merkezleri Gebze, Beylikdüzü, Bayrampaşa gibi yerlerde bulunan çok sayıda KOBİ’nin irtibat ve teşhir bürosunu da bir araya getiriyor. Türkiye’deki KOBİ’lerin nabzını Perpa’da tutmanın mümkün olduğunu belirten Perpa Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yümlü, esnafın ekonomik durumunu en iyi anlatan şeyin yatan aidatlar olduğunu belirterek “Aidatını ödeyemeyen artmış, esnaf icralık olmuşsa bu bize iş dünyasının durumunun kötü olduğunu gösterir. Perpa ağırlıklı olarak üreticiye mal satar. İşi kötü olan üretici mal almaz. Üretim, yatırım artarsa küçük üreticinin işi düzgün gider, yoksa aidatını ödeyemez. Şu anda da esnafın durumu çok iç açıcı değil. Ülkenin sorunu, reel sektörde büyümenin yetersiz olması. Her şeyi mali sektörden hesap edersek aldanmış oluruz. Türkiye reel sektöre ve üretime önem vermeli” diye konuşuyor. Buna rağmen Perpa vergi sıralamasında sahip olduğu yerle, Türkiye’nin önemli ekonomik büyüklüklerinden biri olma özelliğini koruyor. “Terzilik yapıyoruz, Avrupa bizi tercih ediyor” 1996’dan beri Perpa’da faaliyet gösteren Murat Civata’nın sahiplerinden Gündüz Deniz, “Ölçüyü alıyoruz, sabah gel giy diyoruz. Konfeksiyon değil, terzilik yaptığımız için Avrupalı müşteri bizi tercih ediyor” diye konuşuyor. Perpa’ya taşınmanın kendilerine çok büyük avantajlar sağladığını belirten Demir, yaşadıkları tek sorunun Çin’den gelen kalitesiz mallar olduğunu söylüyor. 1974 yılında Perşembe Pazarı’nda Hüseyin Kocaoğlu tarafından kurulan Murat Civata, bugün Hüseyin Kocaoğlu, Mustafa Kocaoğlu ve Gündüz Deniz tarafından işletilen bir aile şirketi. Üretim tesisi Kurtköy’de bulunan firma, civata, somun, pul, vida gibi bağlantı elemanlarının üretim, satış ve pazarlamasını yapıyor. 1996’da Perpa’ya taşınan Murat Civata, 29 çalışanı ile 6 milyon dolar ihracat yapıyor. Cirosunun yüzde 15’ini Almanya ve Yunanistan’a yaptığı ihracattan sağlıyor. Perpa’ya taşınmanın kendilerine büyük avantaj sağladığını anlatan Gün 120 firma KOSGEB havuzunda Çok küçük ve çok büyük firmaların bir arada yaşadığı Perpa’dan 120 firmanın şu anda KOSGEB havuzunda olduğunu belirten Yümlü, Türkiye’de ihracatın artması için KOBİ’lerin ürettiğini ihraç edebilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Bir dönem yurtdışında da merkez açmak için girişimde bulunduklarını, ancak gerekli desteği görmediklerini ve kaynak sıkıntısını aşamadıklarını belirten Yümlü, “İhracat konusunda KOBİ’lere önayak olunmalı. Eğitim verilmeli, güvenlikleri sağlanmalı. Yabancının malı ayağında görmesi için Moskova’da, New York’ta iş merkezleri kurulmalı. KOSGEB tek tek KOBİ’lerin yanı sıra organizasyon bazında da kredi vermeli” diyor. düz Deniz, “İstanbul’da eskiden insanlar alışveriş için Nişantaşı’na, gidiyordu. Bugün ise toplu alabilmek, yağmurda ıslanmamak için büyük alışveriş merkezlerini tercih ediyorlar. Biz de aynı sebeplerden ötürü Perpa’yı tercih ettik. Bankası, Ticaret Odası, Sanayi Odası Perpa’nın içinde. Burada aradığınız tüm sanayi mamulünü bulabilirsiniz” diyor. Deniz,“Avrupa’ya ihracatta bir sıkıntımız yok. Çünkü Avrupa’da bir sipariş en az 8 haftada teslim edilir. Çin’den ise mal 3 ayda gelir. Biz ise 50 bin100 bin adet malzemeyi bir hafta içinde üretip yollarız. Konfeksiyon değil, terzilik yaptığımız için tercih ediliyoruz”diye faaliyetlerini anlatıyor. Çorum’un lavaş ekmeği dünya pazarlarında orum Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren lavaş fabrikası Mutlukal Gıda Sanayii’nde el değmeden üretilen lavaş ekmeği, başta Ortadoğu ve AB ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor. Şirketin Genel Müdürü Ömer Başkal, 2006 yılı içerisinde yaklaşık 3 milyon dolarlık bir yatırımla kurdukları lavaş üretim tesislerinde 18 personelle üretim yaptıklarını söyledi. 2 bin 750 metrekare büyüklüğündeki fabrikada günlük 450 bin adet lavaş ekmeği ürettiklerini ifade eden Başkal, tesislerde el değmeden son teknolojik özelliklere sahip makinelerde ekmeklerin ‘’happymek’’ adıyla üretildiğini ve üretimin yüzde 50’sini yurtiçine, yüzde 50’sini de yurtdışına sattıklarını kaydetti. Ürünün iç piyasada tüketiciye daha kolay sunulması için birçok ilde ulusal ve yerel marketler zincirleriyle görüşmeler yaptıklarını anlatan Genel Müdür Başkal, ayrıca 15 ilde bayilik kuracaklarını kaydetti. S A T I R A R A S I Ç Van’a Haksızlık Etmeyelim... HİLMİ DEVELİ Van,büyük uygarlıklara başkent olmuş tarihi İpek Yolu üzerinde bir kentimiz... Tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri yanında ekonomik açıdan ülkemizin doğusunun kalkınmasında çok önemli bir potansiyel. En son birkaç yıl önce gördüğüm Van’a, Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) ve TOSYÖV’ün birlikte düzenledikleri bir toplantı dolayısı ileyeniden gittim. Ne yazık ki daha önceki yıllardaki sorunlar ve beklentiler aynen devam ediyor. Başta VATSO olmak üzere, 14 bin öğrenciye sahip Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve sivil toplum kuruluşları, bölgenin makus talihini yenecek önerilerini her platforma iletmelerine rağmen yeterince sonuç alınamadığını dile getiriyorlar.. Van’ın yeni Valisi Özdemir Çakacak, Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez, VATSO Başkanı Zahir Kandaşoğlu, Meclis başkanı Ata Altay ve yönetim kurulu üyeleri Van için çırpınan kişilerden bazıları... Bir milyonu çoktan aşan nüfusuyla Van’ın güvenlik ve terör sorunlarıyla gündemde olması iş yapmamanın bir sebebi gibi değerlendiriliyor, oysa Van’a bu konuda da büyük bir haksızlık yapılıyor. Özellikle sınır ticareti konusunda Vanlıların büyük bir beklentisi var. Bu beklentinin büyüklüğünü Van’da bulunduğumuz süre içerinde gerçekleşen 14. VanAsya Uluslararası İpekyolu Turizm, Ticaret ve Sanayi Fuarı’nın gördüğü ilgiden apaçık görme fırsatımız oldu. VATSO bu anlamda sınır ve bölge ülkeleri ile ekonomik işbirliğini geliştirmek için çok güzel bir iletişim ve çaba içerisinde bu fuarları her yıl büyük bir özveri ile organize etmeyi başarıyor. Bu çabaların artık büyük projelere dönüşmesi gerek. Beklenti bu yönde. Gümrük işlemlerinin getirdiği zorlukların kaldırılması ve bu konuda bölgeye özel desteklerin verilmesi ivedi bir zorunluluk. 5084 sayılı Teşvik Yasası’nın burada da yeterince yararlı olamadığı görülüyor. Turizm açısından da Van inanılmaz değerlere sahip. Binlerce yıl farklı dinlerin bir arada barındığı bir kent... Van Gölü, Akdamar Adası, Çarpanak Kilisesi, Van Ulu Cami, Hüsrev Paşa Külliyesi, Van Kalesi başta olmak üzere bölgede turizm için cazibe sayılacak onlarca simge var. Örneğin Van Kalesi, Akdamar Adası ışıklandırılıp, bakımları daha düzenli yapılarak yerli ve yabancı turistlerin daha çok ilgisi çekilebilinir. Van doğunun Antalyası olacak bir şehirken yurtiçi turizmden bile yeterince faydalanamıyorsa bu durumu sorgulamak gerekiyor. Turizm teşvikleri ile Van önemli bir turizm şehri olmaya aday. Sanayiye, turizme, sınır ticaretine, tarım ve hayvancılığa elverişli bu önemli şehrin beklentilerini gidermek ve gecikmiş kararları almak bu ülkenin yöneticilerinin en önemli görevi olarak görülmeli. Van’ın ve bölgenin kalkınmasını Türkiye’nin kalkınmasına eşdeğer olarak görmek gerekiyor... Bu güzelim kente hak ettiği değeri ve katkıyı bir an önce vermek gerekiyor.. Projeyi yaptı, fonu aldı, işini ikiye katladı Konya’da faaliyette bulunan bir mobilya firması, yüzde 50’si AB tarafından karşılanan 145 bin Avro’luk ‘’Ahşabı Şekillendiren Teknoloji’’ projesi sayesinde, iş kapasitesini yüzde 50 oranında artırmayı başardı. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Mobilya Dekorasyon Firması’nın sahibi Mehmet Kuyucu, 1986 yılında 100 metrekarelik bir işyerinde ticari yaşamına başlayan firmalarının, bugün 5 bin metrekare kapalı alana sahip bir fabrikada hizmet verdiğini söyledi. Kuyucu’nun anlattıkları bir firmanın geçirdiği değişimi gözler önüne sermesi açısından son derece önemli. Mutfak ve banyo dolabı, genç odası üretimi yapan firma 2000 yılından itibaren teknolojinin hızla ilerlemesiyle makine ve teçhizat alımında zayıf kalır. Gerek kaliteli ürün ve profesyonel çalışma ortamı, gerekse makine ve teçhizat teknolojisini yakalama konula Konya’daki Mobilya Dekorasyon Firması, ‘ahşabı şekillendiren teknoloji’ sayesinde küresel rekabeti yakaladı [email protected] rında rekabette yetersiz kalmaya başlamalarının ardından firma, AB ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaklaşa hazırladığı “Düzey 2 Bölgeleri Kalkınma Programı”ndan faydalanmak üzere proje geliştirir. Hazırladıkları ‘’Ahşabı Şekillendiren Teknoloji’’ projesi AB tarafından kabul edilir. Kuyucu, ‘’Firmamız, projemiz sayesinde tamamı bilgisayar kontrollü panel ebatlama makinesi, kenar bantlama makinesi ve bunların yan ekipmanlarına sahip komple bir tesisi bünyesine kattı. Kaliteli malzeme, işçilik, seri üretimde gelişme sağlandı. 7 aylık uygulama süreci tamamlanan projemiz, KonyaKaraman bölgesinde en iyi uygulanan 3 proje arasında gösterildi’’ diye bundan sonrasını anlatıyor. Proje sayesinde makine ve teçhizat konusunda teknolo jiyi yakalayan firmalarının iş kapasitesinin yüzde 50 oranında arttığını ifade eden Kuyucu şunları söylüyor: “ Yeni makineler sayesinde iş kazaları son derece azaldı. Proje kapsamında kurduğumuz internet sitesi sayesinde uluslararası piyasaya da girmiş olduk. Projenin ardından Türkiye’deki mobilyacılara fason sunta kesimi ve PVC kenar bantlama hizmeti vermeye ve Fransa başta olmak üzere yurtdışına ihracat yapmaya başladık.’’ CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle