Katalog

29 EYLÜL 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr AKP iktidarında Batı ile Güney ve Doğu Anadolu arasındaki gelir uçurumu gittikçe arttı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ‘Büyüme’nin öte yüzü sefalet ? İktisatçı Mustafa Sönmez’in araştırmasına göre, 2001 krizinden sonra yaşandığı iddia edilen büyüme, rantiyelerin daha da zenginleşmesine yol açtı ama Türkiye’nin temel sorunlarını çözemedi. Bölgeler arası dengesizlik arttı, işsizlik kol geziyor. Ekonomi Servisi Türkiye tarihinin en derin krizi olan 2001 daralmasının ardından üst üste yaşadığı “büyüme başarısı öyküleri” ve kişi başına 5 bin 500 dolara yükseldiği iddia edilen gelir pastasının, gerçekte sınıflar ve bölgeler arası farklılığı daha da artırdığı ortaya çıktı. İktisatçı Mustafa Sönmez’in araştırmasına göre, 2001 krizinden sonra yaşandığı iddia edilen büyüme, rantiyelerin daha da zenginleşmesine yol açtı ama Türkiye’nin temel sorunlarını çözemedi. Bölgeler arası dengesizlik arttı, işsizlik kol geziyor. Sönmez, teşvikli yatırımlardan mevduatın dağılımına kadar bütün verileri değerlendirerek gerçekleştirdiği araştırmasında özetle şu noktaları vurguluyor: AKP iktidarının ilk icraat yılı olan 2003’te, toplam nüfusta yüzde 17.8’lik payı olan kârfaizrant geliri sahiplerinin gelir pastasından aldığı pay yüzde 53.1’den 2006’da yüzde 56.1’e çıktı. Yani büyüyen gelir pastasından esas olarak bu kesim faydalandı. Buna karşılık nüfustaki payı yüzde 33’ü geçen tarım kesiminin payı aynı dönemde yüzde 12.7’den yüzde 9.5’e geriledi. Gelirin aileler arasındaki adaletsiz bölüşüm biçimi, bölgesel düzeydeki geleneksel çarpıklıkta da sürüyor. Buna, yatırımların bölgesel dağılımına bakarak ulaşmak mümkün. Yatırımlar 2006’da milli gelirin yüzde 30’una yaklaştı. Ancak, artan yatırımların bölgesel dağılımı, bölgeler arası uçurumu bir nebze olsun daraltamadı. 20022006 döneminde teşvikli yatırımlarının yüzde 39’undan Marmara Bölgesi tek başına pay alırken, nüfusun yüzde 18’inin yaşadığı Doğu ve Güneydoğu’nun aldığı toplam pay yüzde 9’da kaldı. Ancak, G.Antep’in tek başına aldığı yüzde 4.5’lik pay ayrı tutulduğunda, 21 ili kapsayan Doğu ve G.Doğu’nun yatırımlardan aldığı pay sadece yüzde 4.5’te kalıyor. AKP iktidarı döneminde Türkiye bütçesinden bu 21 ile aktarılmış görünen kaynaklar, sivil nüfusun iş ve aş beklentilerinden çok, bölgede güvenli harcamalarına ayrılıyor. Doğu ve Güneydoğu’da 21 ilin net göçü 10 yılda 426 bini geçti. 2001’de, 2146 dolar olan 2001 Tür Anlaşamamanın Anlaşması Türkiye ile Irak sonunda anlaşamamanın anlaşmasını imzalamışlar. İşgalci ABD, Irak’ın başına oturttuğu yönetim, zaten başından beri bunu demiyorlar mıydı? PKK, Kuzey Irak’ı üs yaparak her tür terör eylemine devam edecek ama Türkiye teröristlere yönelik operasyon yapamayacaktı. PKK’nin yeni terör eylemleri, şehit haberleri arasında varılan anlaşma işte böyle bir şey... Başbakan Erdoğan’ın ABD’den yönettiği sıkı pazarlık ve görüşmelerin sonucu yine “Nelerin olamadığı, olamayacağını öğrenmekten öte bir yarar getirmedi.” Erdoğan hükümetinin birinci iktidar dönemi dış politika icraatlarının bütününe, çiçeği burnunda yeni iktidarının ilk adımlarına baktığınızda, büyük iddialarla, büyük umutlarla, çarpıcı ataklarla yola çıkılan konularda, nelerin olamayacağının dersini almanın ötesinde bir sonuç çıkmıyor. Erdoğan hükümetleri yenilmez pehlivanlar gibi, daha bir bilenmiş gibi, yeni yeni çıkışlar yapmaktan hiç vazgeçmiyor. Ülke çıkarları açısından sonuç alınmayan çıkışların bedelini, dış politikada Türkiye’nin kimlik ve ağırlığının erozyona uğramasını, pazarlık gücünün aşağı çekilmesinin sabıkalar listesini tartışmaya açarak canınızı sıkmak istemiyorum. Günlük olup bitenleri düşünmek yeterince can sıkıcı, iç karartıcı... ??? Henüz bitmemiş yine çok havalı, bol çıkışlı ABD gezisinden PKK, Irak, AB, Kıbrıs... ya da başka bir konuda dişe dokunur bir gelişmeyi unutun; İran ilişkileri için, ambargoyu delmeye kalkışmama, yoksa cezalandırılma uyarısı alma ile dönüleceği kesinleşti gibi. Aynı çerçeve içinde kalan Irak yönetimi ile doğrudan anlaşma girişiminden farklı bir sonuç çıkacak değildi ya... Bence daha trajik olan bir gelişme, doğrudan tarafı olamadığımız ABD Meclisi’nin Irak’a yönelik almış olduğu son karar. İstendiği kadar evrensel hukuka göre yaptırım gücü olmadığı, tavsiye niteliği taşıdığı söylensin. Sonuçta emperyal Irak işgalini gerçekleştiren gücün başı, ABD siyasetinin almış olduğu karar niteliğinde. Irak’ı üçe bölüyor. Irak’ın ABD kuklası, maşası bugünkü yönetimin bu kadar karşı çıkıyor olması da fiilen bir anlam, değer taşımıyor. Sonunda ABD’nin bir dizi yalanla emperyal, petrol çıkarları adına gerçekleştirdiği kanlı emperyal işgalin Irak halkı için kanlı çatışmalar, parçalanma olduğu siyaseten noktalanmış bulunuyor. Böylece bizim 2. cumhuriyetçi teorisyenlerin Irak işgaline barış ekseninde göreceli karşı çıkıyor görüntüsünde, ABD’nin asla Irak’ı parçalamayacağı savları da çürümüş bulunuyor. Elbette Erdoğan hükümetlerinin Osmanlı, Cumhuriyet birikimleri ile Irak işgalinde Türkiye çıkarlarını çok başarılı kollayabileceği masalı da kelimenin tam anlamı ile çuvallama, kâbusa dönüşmüş bulunuyor. Gerçekten aydın namusu diye bir şey varsa, medyada inatla savunulmuş ve çuvallanılmış bu tezler için uygarca bir özür gerekmez mi? Her neyse biz onların iddialı tezlerinde çuvallamalarına alışkınız. Hani AB’nin üyelik ilişkilerinde bize kazık attığı konularda karşı durmaya çalışırken bizleri çok ağır suçlayıp AB cephesinin ak kaşık olduğunu söyler dururlardı ya... Erdoğan hükümetlerinin sınırsız ödünlerinden sonra, AB’den gelen her tür darbe ve olumsuzluk karşısında yüzleri biraz kızarsa ya... BM toplantıları gündemli ABD’de ikili görüşmelerde yaşanan sahneler tek başına ders almaya, utanmaya yetmiyor mu? ??? Onları boşverelim, biz ülkemizin geleceği, yaşamımızda çok daha belirleyici olduğu için, Erdoğan hükümeti icraatları ile dünya siyaset, ekonomi dengelerindeki önemli dönemeç noktalarına dikkat kesilelim. Irak’ta bir yandan kanlı iç savaş, diğer yandan kendi çıkarlarına göre bölmeyi, daha doğrusu BOP projesinin bütününü yeni Ortadoğu haritalarına oturtmuş ABD, emperyal çözüm reçetesi yapmış, ABD’nin Türkiye’ye dönük yeni oyunlarında olsun atlamayalım. Erdoğan hükümeti, İran hesaplarında Türkiye’ye biçilen role ne ölçüde karşı durabilir? ABD kaynaklı Türkiye’yi Malezya yapmak isteyen siyasetin, ılımlı İslam hesaplarının bedeli nereye kadar uzanabilir? Başbakan Erdoğan’ın ABD’den gelen, Türkiye’nin nasıl ki İran olmadığı gibi Malezya olamayacağı güvencesi güvence midir? Doğrusu Başbakan zaten çok haklı. Zaten hiçbir ülkenin gelişmesi bir diğerine benzemiyor, hiçbir ülkedeki şeriat yorumu ve uygulama sonuçları bir diğerine uymuyor. İran nereden nereye kaymış, Malezya kendi yapısı içinde nasıl bir gelişme göstermiş, Atatürk’ün laik Türkiye Cumhuriyeti’nde ne türden kırılmalar yaşanmış... Önemli olan bunlar değil mi? Ilımlıradikal İslam ayrımında ABD’nin ılımlı İslamı destekleme politikalarının anlamı da birbirine hiç uymuyor. ABD’nin ılımlı İslamla kastı elbette kendi çıkarlarına karşı çıkmayan şeriat iktidarları. Diktatörlük, biçimsel demokrasi falan aslında hiç fark etmiyor. Türkiye’yi Malezya’ya benzeten ABD siyasi sözcüsü de Türkiye’deki tartışmalar üzerine, sözünü geri alma adına, düzeltme yaparken de kastının bu olduğunu zaten çok açık anlatmıyor mu? [email protected] 5 mahalledeki 6 bin civarı kişinin yüzde 62’si 350 YTL’nin altında gelirle yaşıyor Yoksulluğun fotoğrafıdır ŞEHRİBAN KIRAÇ DİYARBAKIR Sarmaşık Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ve Yerel Gündem 21’in “Diyarbakır Kent Yoksulluk Haritası”na göre il merkezine bağlı 5 mahallede yaşayanların yüzde 61.6’sı 350 YTL’nin altında yaşıyor. Toplam 5 bin 706 hane ile yapılan görüşmeler, Diyarbakır’daki ailelerin yaşadıkları yoksulluğu gözler önüne seriyor. Diyarbakır’da yoksulluğun en fazla yaşandığı Gürdoğan Mahallesi, Fatihpaşa Mahallesi, Huzurevleri, Peyas ve Körhat mahallelerindeki verilere göre okumayazma bilmeyen 6 bin kişinin yüzde 79’u kadınlardan oluşuyor. Araştırmada şu veriler dikkat çekiyor: Kentteki 10 bin gecekonduda 80 bin kişi yaşıyor. Hanelerin yaklaşık üçte ikisinin aylık geliri asgari ücretin altında. Hanelerin yüzde 61.6’sı aylık 350 YTL ve altı ile yaşamını sürdürüyor. Hanelerin yüzde 15.1’inde hiç çalışan yok. Kentte 30 bin çocuk sokakta çalışıyor ve bunların yüzde 23.7’si okula gitmiyor. * 19902000 arasında köylerinden Diyarbakır’a göç eden 2 bin 77 hanenin yüzde 51.6’sı temel göç sebebi olarak “bölgedeki çatışma dönemi”ni gösteriyor. * Hane reislerinin yüzde 50.6’sı durumun değişmeyeceği görüşünde. * Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2002 verilerine göre, Diyarbakır’da 28 bin çalışana karşılık 312 bin kişi iş ararken il genelindeki işsizlik oranı yüzde 70’e ulaşmış durumda. Baydemir: Tahammül sınırlarını aştı D kiye ortalama kişi başına geliri, en yoksul Ağrı’nın 568 dolarlık kişi başına gelirinin yüzde 277 üstüne çıkarken, en yakın Elazığ’ınkinin (1704 dolar) bile yüzde 26 üstünde gerçekleşti. İşsizlik 21 Doğu ve Güneydoğu ilinde, ortalamanın daha da üstünde seyrediyor Bölgenin tümünde genel işsizlik oranı 2006’da yüzde 10.1 ve yüzde 9.9 olan Türkiye ortalamasının üstünde. 2006’da “resmi işsiz” olarak saptanan bölge işgücünün sayısı da 278 bin. iyarbakır Kent Yoksulluk Haritası’nın açıklandığı toplantıda konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı ve Sarmaşık Derneği Genel Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır’daki yoksulluğun tahammül sınırlarını aşarak toplumsal hayatın akışını bozacak noktaya geldiğini vurguladı. Baydemir, “Burada yaşanan çatışma ortamı, göç dalgaları ve yoksunluklar, buradaki yoksulluğu Türkiye’nin başka bir bölgesindeki yoksulluktan ayırıyor” dedi. İşsizlik ve yoksulluğu çözme konusunda tüm yetkilere sahip olan hükümet ve devlet organlarının iş ve istihdam olanakları yaratmak yerine hayır işleri ile ilgilendiğini savunan Baydemir, “Resmi veriler göstermektedir ki hükümet ne Teşvik Yasası ne de temel altyapı ve istihdam yaratmaya yönelik kamu yatırımlarının dağılımı ile bölgesel gelişmişlik farkının kapatılıp yoksulluğun yapısal çözümüne dair hiçbir aktif politika izlememiştir” diye konuştu. Dosya No: 2007/968 Talimat Bir ipotek borcundan dolayı satılarak paraya çevrilmesine karar verilen taşınmazın cinsi, adedi, evsafı, tapu kaydı, kıymeti: TAPU KAYDI: İstanbul İli, Eyüp İlçesi, Alibeyköy Mahallesi, Saya mevkiinde kain, tapuda 192 ada, 49 parselde kayıtlı, 322.00 m2 miktarlı kargir apartmanda, 80/1724 arsa paylı, B giriş 2. kat (15) nolu bağımsız mesken vasıflı taşınmazın tamamı. İşbu satış ilanı, İİK. 127. maddesi gereğince tapu kayıtlarında adresi bulunmayan ve tebligat yapılamayanlara ilanen tebligat yerine kaim olacaktır. İMAR DURUMU: Dosyamızda mevcut, Eyüp Belediye Başkanlığı Plan ve Proje Müdürlüğü’nün, 10.04.2007 tarih 2007/25162367 sayılı yazısına göre; Eyüp İlçesi, Alibeyköy Mahallesi, 247 pafta, 192 ada, 49 parsel sayılı yer, 19.03.2005 tasdik tarihli, 1/1000 ölçekli Alibeyköy Uygulama İmar Planı’nda; blok nizam H=5 katlı TASK=0.80 konut alanında kaldığı belirtilmiştir. TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU: Satışa konu taşınmaz; İstanbul İli, Eyüp İlçesi, Alibeyköy Mahallesi, Saya mevkiinde kain, tapuda 192 ada, 49 parselde kayıtlı, 322.00 m2 miktarlı kargir apartmanda, 80/1724 arsa paylı, B giriş 2. kat (15) nolu bağımsız mesken vasıflı dairenin tamamıdır. Parsel ve yan parselleri de kapsayacak şekilde Binevler Sitesinin konumlandığı yapılaşma içindeki, 49 parsel üzerinde, 9 nolu Cumhuriyet apartmanı yer almaktadır. Ana taşınmaz olan Karadolap mahallesi, Gülüm sokağı üzerinden, 54 kapı nolu bina; bodrum kat+zemin kat+4 normal kattan oluşan betonarme apartmanın A, B giriş kapılarının bulunduğu, B giriş kapısına göre giriş sahanlığı ve katlar arası ulaşımı sağlayan merdivenleri mermer plak kaplamalıdır. Sitenin etrafı tel çitle çevrili olup, bahçe içinde açık otoparkı mevcuttur. İkinci katta 80/1724 arsa paylı, (15) nolu daire: Dairenin giriş kapısı çelik olup, salon, 2 oda, balkonlu mutfak ve banyo piyeslerinden oluşmaktadır. İç cephe duvarları sıvalı ve badanalı, oda ve salon zeminleri laminat, ıslak hacimleri seramik kaplamalı, iç kapıları amerikan panel, pencereler sert pvc doğramalıdır. Mutfakta mermer tezgah altı ve üstünde lem dolapları yer almakta olup, banyonun duvarları tavana kadar fayans kaplı, küvet, kolozet takımı ve ayaklı lavabosu vardır. Yaklaşık 80 m2 kullanım alanlıdır. Elektrik, su ve doğalgaz yakıtlı kat kalorifer tesisatı mevcut olan daire temiz ve bakımlıdır. Taşınmaz bölgenin alışveriş ticaret merkezine ve ana caddeye yakın olup, her türlü kamu, ulaşım imkanlarından yararlanmaktadır. TAŞINMAZIN KIYMETİ: Satışa konu olan Eyüp İlçesi, Alibeyköy Mahallesi, Saya mevkiinde kain, tapuda 192 ada, 49 parselde kayıtlı, 322.00 m2 miktarlı kargir apartmanda 80/1724 arsa paylı, B giriş 2 kat (15) nolu bağımsız mesken vasıflı taşınmazın tamamına 130.000,00.YTL değer biçilmiş ve bu değer kesinleşmiştir. Taşınmaz bu değer üzerinden satılacaktır. SATIŞ ŞARTLARI: 1Satış, 20.11.2007 günü, saat: 14.00 ile 14.20 arasında, Eyüp 3. İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla, taşınmaz 30.11.2007 günü, saat: 14.00 ile 14.20 arasında, Eyüp 3. İcra Müdürlüğü’nde 2. açık arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. Katma değer vergisi, ihale damga pulu, alıcı adına tahakkuk edecek tapu harcı satın alana ait olacaktır. Tellaliye resmi ve birikmiş emlak vergi borçları ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları, satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle, ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/968 Talimat sayılı dosya numarasıyla, müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 50768) EYÜP 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2007/39 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli olup, satılmasına karar verilen ve aşağıda yazılı özellikleri bulunan taşınmaz, satılarak paraya çevrilecektir. Tapu Kaydı: Muğla, Yatağan Kavaklıdere İlçesi, Çayboyu beldesinde, Değirmenüstü mevkiinde, 14 pafta, 2616 parsel nolu, 6312,01 m2 miktarlı taşınmazın tamamı, borçlu adına kayıtlı olup, satılarak paraya çevrilecektir. Taşınmazın tapu kaydında 1796 m2 miktar üzerinde, TEK Kurumu lehine irtifak hakkı mevcuttur. İmar durumu: Çayboyu belediyesi sınırları içerisinde, sanayi bölgesi olarak gözükmektedir. Tapu kaydında tarla olarak görünmesine rağmen, taşınmaz imar planı çerçevesinde ve arsa konumundadır. Evsafı: Satışa konu taşınmaz, Çayboyu belediyesi sınırları içerisinde, fabrikaların bulunduğu 6312,01 m2 miktarlı ve 1796 m2, üzerinde Türkiye Elektrik Kurumu lehine, taşınmaz üzerinden geçen enerji nakil hattından dolayı irtifak hakkı mevcuttur. Satışa konu taşınmaz üzerinde, 2 adet atölye ve 1 adet idare binası mevcuttur. 1 Nolu atölye binası 180 m2 miktarlı, bina yüksekliği 4,50 metredir. Kolanlar betonarme olup, çatı çelik yapıdır. Çatı kaplaması trapez sac kaplamadır. Bina 3. sınıf çelik karkas yapıdır. 2 Nolu Atölye binası 381.00 m2, Bina yüksekliği 4,50 metredir. Kolonlar betonarme kolonlar olup, çatı çelik yapıdır. Çatı kaplaması trapez sac kaplamadır. Bina 3. sınıf çelik karkas yapıdır. 3 nolu İdari bina yaklaşık 65.00 m2 taban alanlı, 2 katlıdır. 3. Sınıf betonarme kargir binadır. Binaya ilave 8.00m2 depo bulunmaktadır. Bina işyeri olup, idari binası olarak kullanılmaktadır. Satışa konu taşınmaz içinde, çok sayıda çeşitli marka mermer makineleri mevcut olup, bu mermer makineleri satışa dahil değildir. Gayrimenkulun Kıymeti: Satışa çıkarılan taşınmaza, 1 nolu mermer fabrikası bina değeri: 30.119,58 YTL 2 nolu mermer fabrikası bina değeri: 63.753,11 YTL 3 nolu idair bina değeri: 24.168,56 YTL Arsa bedeli olarak: 132.552,21 YTL TOPLAM : 250.593,46 YTL olarak değer biçilmiş ve bu değerler içerisinde, fabrika içindeki mermer makineleri değer hesabına dahil değildir. Satış Şartları: 1Satış, 26.11.2007 günü, saat 14:00’ten 14:30’a kadar, Yatağan 2. İcra Müdürlüğünde (Kavaklıdere) açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’nı ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 03.12.2007 tarihinde, aynı yer ve aynı saatler arasında,ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememiş ise, gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetin %40’nı bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verebilir. İhale pulu, KDV, tapu alım harcı ve masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, tapu satım harcı ve birikmiş vergiler, resmi ihale bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile on beş gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizde tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/39 Talimat sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları, ayrıca İ.İ.Kanunu 127. maddesi gereğince, iş bu satış ilanının tapuda adresi bulunmayan ve adli tebligatı iade eden ilgililer hakkında, tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. *İc.İf.K.126. İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 50807) YATAĞAN (Kavaklıdere) 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA SATIŞ İLANI CUMHURİYET 13 K