Katalog

20 EYLÜL 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Faiz indirimi sıcak paranın da yönünü çizdi: Borsa yüzde 6.7 yükseldi, dolar 6 yıl öncesine döndü 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER FED tamam, balona devam ? ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarını yarım puan aşağı çekmesi, piyasalarda alım rüzgârı estirdi. Dolar 1.23 YTL’ye gerilerken sıcak para girişleri artan İstanbul Borsası yüzde 6.7 artışla en çok yükselen borsa oldu. NECDET ÇALIŞKAN Ben Yaptımla Olmuyor Üniversitelerin, uzman bilim insanlarının tümünü temsil eden en üst organ, bu alanda en yetkin hukukçulardan biri olan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in polemiklerden uzak dünkü karar ve açıklamasıyla, sonuç durumu çok net, anayasal hukuk açısından tartışılamaz biçimi ile ortaya koydu. Hukuku orasından burasından çekiştirerek, siyasal polemiklerle, padişah yetkileriyle donatılmış havalarda Başbakan Erdoğan’ın Kasımpaşa üslubu ile, siyasi yağdanlıkların, ilişkilendirilmiş gazeteci yorumcularının çıkar hesaplarıyla ne söylerseniz söyleyin, nasıl yorum yaparsanız yapın.. ortada anayasal hukuk açısından tartışılamaz gerçekler var. Bütün demokrasiler, rejimler, ülkeler için geçerli olduğu üzere, bizim anayasamız için de siyasi erk, irade tarafından değiştirilemez temel ilkeler, maddeler var; bir siyasi partinin Meclis çoğunluğunu ele geçirmiş olması, bir dönemin siyasi iktidarına kendi anayasasını düzenleme hakkını tanımıyor. Anayasamızın öncelikle rejime ilişkin değiştirilemez hükümleri, ilkeleri var. Geriye kalanı için de siyasi irade yeterli olmuyor, anayasal düzen, uzlaşma ile ancak değiştirilebiliyor. Meclis oy çoğunluğuna ilişkin yasal düzenlemeler, uzlaşma metni üzerinden yapılacak oylamalar için ancak geçerlilik kazanıyor. Tabii anayasal hukuk düzeninin bütünü ile çelişmeme koşulu ile.. İşte bu nedenle yargı denetimi de gündeme gelebiliyor. Yani AKP’nin gizli olarak birilerine hazırlattığı, sonra kendi parti organlarında tartıştırıp kendisi için taslak haline getirdiği bir metni esas yaparak uzlaşmayı sonrasında siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri ile aramaya kalkışması, olsa olsa sahtekârlık oluyor. Anayasal hukuk, anayasa değişikliklerinde parti iradesinin egemen olmaması için, önceden siyasi partiler, ilgili tüm kurumlar ve sivil toplum örgütleri ile uzlaşma istiyor. Gerçek uzlaşma metni üzerinden ancak Meclis’te gereken yasal oy çoğunluğu anlam kazanıyor. AKP’nin anayasada yapmak istediği değişiklikler için izlediği yolun, olsa olsa çoğunluğu almış bir iktidarın sivil darbe anayasası girişimi olabileceği gerçeği ortada duruyor... Emperyalizmin tuzağında, siyasal İslamcı, ırkçı çatışmaların Türkiye’ye yönelik tehdit boyutlarında, AKP iktidarının sivil darbe anayasası girişiminin yıkımının 12 Eylül askeri darbe anayasasından daha az zararlı olacağını kimse savlayamaz.. ??? Tartışmaların polemik odağında tutulan, ılımlı siyasal İslamın bayrağı türban yasağına gelince; yasak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da onay gören bir dizi iç hukuk, yargı kararının sonucu olarak, türbanın siyasal İslami simge olması bağlantılı, anayasanın değiştirilemez, tartışılamaz laiklik ilkesine aykırılık nedeniyle gündemde. Üniversiteler, YÖK, özel yorum yapmaksızın bu anayasal hukuk çerçevesinde türban yasağına uymakla yükümlüler. AKP iktidarı da aynı anayasal hukuk çerçevesinde, laikliği kendi kafasına göre yorumlayarak, türbanı üniversitelerde serbest bırakacak hükmü anayasa metni içinde madde halinde düzenleme yetkisine, erkine sahip değil. Yani YÖK’ün açıklamasında tartışılamaz netlikte anlatıldığı üzere, Erdoğan hükümetinin yapacağı anayasal değişiklikte böyle bir madde düzenlemesi, Meclis’ten kaç oy almış olursa olsun anayasal hukuka aykırı, değiştirilmiş anayasanın temel ilkelerine göre de anayasaya aykırı olacak. Başbakan Erdoğan’ın padişah yetkileri ile donatılmış havalarda, AKP organlarından aldığı yetki ile bu konuda karar verme lüksü yok. ABD, AB siyasi kadroları istedikleri gibi kullanma lüksünü kazandıkları bir siyasi erki ayakta tutma adına, siyaseten sussalar, destek verseler dahi evrensel hukuk, demokrasi ilkeleri, AB normları, AB hukuku bu işlere olamaz diyor. Çok daha önemlisi Türkiye Cumhuriyeti’nin, laiklik, Atatürk devrimlerinin değişmez, tartışılamaz ilkeleri, varlık nedeni, anayasal düzeni, hukuku, gerekçeli yargı kararları ile de bu işlere olmaz diyor. Hiçbir güç, AKP’nin, Erdoğan hükümetinin “ben yaptım oldu” dayatmasını geçerli kılamaz. Hele de Türkiye Cumhuriyeti adına, demokrasiye, insan haklarına, çoğunluk iradesine uygun bir olgu olarak pazarlayamaz. YÖK, üniversiteler adına dün bilim, anayasal hukuk çerçevesinde, polemiklerden uzak yapılmış bu açıklamanın başta siyasi erk, tüm ilgili kurum, sorumluluk duyan bireyleri yeterince uyarmış olmasını umalım. Bu ülkemizin geleceği için o ölçüde de tehlikeli yoldan en az zararla dönüşün adımlarının atılmasını isteyelim. YÖK’ün aynı derecede yaşamsal sayılmayan, ancak iktidar erkinin saçmalamalarının tipik bir kanıtı olan Cumhurbaşkanlığı referandumu ile ilgili uyarısı bile çok ve çarpıcı. Malum AKP Meclis çoğunluğu seçim öncesi güç gösterisi içinde, kuyuya bir taş attı, şimdi nasıl çıkaracağını bilemiyor; bir yandan 11. cumhurbaşkanını iktidar gücü ile tek yanlı dayatma olarak seçti, diğer yandan kapris olarak yaptığı anayasa değişikliği bağlantılı referandumla oylatma aşamasında. Tam bir hukuk çıkmazı ve kaosuna dönüşmeden, kendi saçmalamasını bir an önce temizlemesi gerektiği yolunda YÖK bir anımsatma yapıyor. soner@cumhuriyet.com.tr Hisselere hücum ED’in indirimi piyasalarda bayram havası yarattı. ABD borsalarının ardından açılan Asya’da Tokyo Borsası yüzde 3.75 yükseldi. Japonya Merkez Bankası’nın “ekonomi böyle devam ederse faiz artırımı gerekir” mesajına karşın, dünkü toplantısında faizlerin yüzde 0.50’de sabit bırakılmasıyla Avrupa borsalarında da yüzde 3’leri bulan artışlar görüldü. Piyasalardaki en büyük endişe nedeni ise 82 doları da geçen petrol fiyatları oldu. F Piyasaların “faiz indirimi” isteğini yerine getiren ABD Merkez Bankası (FED), likidite sıkışıklığı içindeki sorunlu kuruluşları kurtarmak yönünde tercih kullandı. ABD’deki faizleri düşürerek uluslararası sermayenin de gelişmekte olan ülkelere olan akışına devam edeceğinin sinyalini vermesi, borsalar başta olmak üzere piyasalarda “erken bayram” havası yarattı. Bir ay önce “FED’in görevi yatırımcıların kayıplarını üstlenmek değildir” diyen FED Başkanı Bern Bernanke, son yılların en kritik toplantısında, likidite sıkışıklığı içindeki şirketleri kurtarmak için piyasalara istediği “faiz indirimini” verdi. Ancak uzmanlar faiz indiriminin, kredi krizine kalıcı çözüm olmayacağı görüşünde. Sıcak para girişlerinin devam edeceğinin anlaşılmasıyla İstanbul Borsası’nda alım rüzgârı esti. İMKB Ulusal 100 Endeksi, 3 bin 383 puan artışla 53 bin 884 puana çıkarken his se senetleri ortalama yüzde 6.7 değer kazandı. İşlem hacmi 3.3 milyar YTL oldu. FED kararının ardından döviz piyasasında da hareketli saatler yaşandı. Yabancı bankaların döviz satışının da etkisiyle dolar 1.23 YTL ile son 6 yılın en düşük seviyesine kadar geriledi. Uzmanların FED’in kararıyla ilgili görüşleri şöyle: Hayri Çulhacı (Akbank Genel Müdür Yardımcısı): “FED, para politikasında sıkılaştırma veya gevşeme eğilimi konusunda bir sinyal vermedi. Bunun da sebebi, mevcut ortamdaki belirsizliklerin yüksekliğine bağlanabilir.’’ Cevdet Akçay (Yapı Kredi Başekonomisti): “Gelişmekte olan piyasalara, ciddi para girişlerinin olması kaçınılmaz. Durum henüz net ve temiz olmaktan çok uzak, dolayısıyla aşırı iyimser tavrı da çekince ile karşılamak lazım.” Oğuz Demir (Ekonomistler Platformu Başkanı): “FED, 0.5 puanlık faiz indirimiyle, ısınan küresel piyasalara bir nebze su serpti... Sıcak para Türkiye gibi ülkelere akmaya devam edecek.” DELOİTTE: SEVİNMEK İÇİN ERKEN Sayıştay’ın 2006 yılı Hazine raporundaki şok tespitlere göre, hükümet alacakları sildi 1929 krizi kapıda olabilir Ekonomi Servisi Uluslararası danışmanlık ve denetim hizmeti veren Deloitte, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirimi yaparak küresel kredi piyasalarında yaşanan sıkıntıların kısa vadede atlatılması yönünde bir adım attığını, ancak bu krizden etkilenen şirket sayısının açıklanandan fazla olması halinde 1929’da yaşanan büyük krizin bir benzerinin eşiğinde olunabileceğini söyledi. Deloitte Türkiye Denetim Ortağı Murat Aytoğlu, dünya ekonomisinde şu anda biri ABD’de mortgage kredilerinin geri ödemelerinde yaşanan sorunlar ile bunun Avrupa’da yol açtığı likidite sıkıntısı olmak üzere iki krizin yaşanmakta olduğunu belirtti. Aytoğlu, “Birçok kişi şu ana kadar yaşananların buzdağının sadece su üzerindeki kısmını gösterdiğini düşünüyor. Eğer durum böyleyse o zaman 1920’lerde yaşanan büyük krizin bir benzeri kapımızda olabilir” dedi. ‘Mali disiplin bozuldu’ MURAT KIŞLALI ANKARA Sayıştay, bütçe dışı işlemler nedeniyle Hazine’nin fazladan borçlandığını, Hazine’nin IMF dahil çeşitli uluslararası kuruluşlara verdiği bonolar ile aralarında teşviklerin de yer aldığı bazı önemli alacakların ise hesaplara kaydedilmediğini ortaya koydu. Belediyeler ve tarımsal desteklemeleri de içeren 1.6 milyar YTL’lik alacağın silindiğini, bu durumun “mali disiplini bozduğunu” tespit eden Sayıştay, “gerçek durumu tam ve doğru olarak yansıtmadığı” gerekçesiyle Hazine’nin çok sayıda alacak ve sermaye hesabına uygunluk vermedi. ? Uluslararası kuruluşlar, teşviklerle ilgili alacaklar hesaba geçirilmezken belediyeler, tarımsal desteklemeler, ‘sosyal’ fonlar ve diğer projelerden kaynaklanan 1.6 milyar YTL ’lik alacak silindi. “2006 Yılı Hazine İşlemler Raporu”ndaki tespitler şöyle: Bütçe dışı işlemler nedeniyle 2006 yılında net borçlanma hasılatı, 6 milyar 250 milyon YTL olan nakit bütçe açığının üzerinde, 13 milyar 654 milyon YTL olarak gerçekleşmiştir. Bütçe dışı işlemler, silinen Hazine alacakları, bütçe dışı borç kullanımları ve diğer kalemleri içermektedir. Hazine’nin çeşitli uluslararası kuruluşlara katkı ve katılım payı ödemesi olarak, IMF’ye ise teminat niteliğinde bono verdiği ve bu bonoların muhasebe hesaplarına kaydedilmediği tespit edilmiştir. 2006 yılı sonu itibarıyla Hazine alacak stoku 109.02 milyar YTL’dir. Ancak, teşvik amaçlı kredilerin de aralarında olduğu bu tutar, Kurumca Verilen Borçlardan Alacaklar Hesabı’na kaydedilmemiştir. Alacaklar muhasebeleştirilmediğinden, ne kadarının takip teki alacak olduğu bilinmemektedir. Mali disiplini bozan bir uygulama olarak, Destekleme Fiyat İstikrar Fonu’ndan, Halk Bankası’ndan, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan (SYDTF) ve bazı belediyelerden olan Hazine alacakları bütçeyle ilişiklendirilmeksizin silinmiştir. Bu şekilde 2006 yılında silinen alacak tutarı 1 milyar 567 milyon YTL ’dir. Bu alacakların 1 milyar 170 milyon YTL’lik kısmını bazı kamu kurum ve kuruluşlar ile SYDTF’den silinen alacaklar oluşturmuştur. Uzlaşma ile belediyelerden silinen alacaklar ise 325.2 milyon YTL’dir. PETROLİŞ İLANI KONGRE SEÇİM SONUÇLARI Türkiye Petrol, Kimya, Lastik İşçileri Sendikası’nın 789 Eylül 2007 tarihlerinde aktedilen 25. Olağan Merkez Genel Kurulu toplantısında 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 8. maddesine göre aşağıda isimleri yazılı olanlar sendikanın zorunlu organlarına seçilmişlerdir. Üyelerimize ve ilgililere ilânen duyurulur. PETROLİŞ SENDİKASI ZORUNLU ORGANLARI MERKEZ YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELERİ : ADI SOYADI : Mustafa Öztaşkın Mustafa Çavdar İbrahim Doğangül Nimetullah Sözen Mehmet Güray ÜNVANI : Genel Başkan MESLEĞİ : İKAMETGAHI : İşçi Levazım Subayları Sit. Petrolİş Blokları D:8 LeventİSTANBUL Genel Sekreter İşçi Levazım Subayları Sit. Petrolİş Blokları D:9 LeventİSTANBUL Genel Mali Sekreter İşçi Siteler Mah. Petkim Lojmanları Site 3 D:1 AliağaİZMİR Genel Örg.Ve Eğit.Sekr. İşçi Pınarbaşı Mah. Hamidiler Cad. Pınarbaşı Sit. A Blok No.6 BATMAN Genel Yönetim Sekreteri İşçi Marmara Mah. Hikmetiye Köyü İZMİT MERKEZ YÖNETİM KURULU YEDEK ÜYELERİ : ADI SOYADI: Mustafa Özgen Süleyman Akyüz Ecvet Eşlegül Nuri Han Recep Gökdeniz MESLEĞİ: İşçi İşçi İşçi İşçi İşçi İKAMETGAHI : Ayrancı Mah. Meneviş Sok. No:26 D:15 ÇankayaANKARA Çenedağ Mah. Engin Cad. Hülya Sok. No:2DerinceKOCAELİ Zümrüt Evler Seher Sok. No:45/2 MaltepeİSTANBUL Çamlıca Mah. Eğitimciler Cad. Erdek Sk.Kurtlu Kent Sitesi F Blok No:11/1 Nilüfer/BURSA İhsaniye Mah. Başaklar Sit. 730 Sok. D:3 BANDIRMA MERKEZ DENETİM KURULU ASI LÜYELERİ : Şuayip Gül Y.Ziya Kahyaoğlu Muhlis Nergiz İşçi İşçi İşçi Batı Sit. Mah. Yıldırım Pazar Sit. 1.Blok No:6 BatıkentANKARA Yahya Kaptan Mah. C/27 D:26 İZMİT 6843 Sok. No:65 Evka 2 İZMİR MERKEZ DENETİM KURULU YEDEK ÜYELERİ : İhsan Sayğılı Satı Çelik Hasan Çatık İşçi İşçi İşçi İlim Tepe Kalıcı Konutları 1529 Ada 5. Blok Kat:1 D:2 KörfezKOCAELİ 215. Sok. No:19 D:3 ÇayırovaGebze KOCAELİ Ertuğrul Gazi Mah. Zemzem Sok. No:4 D:6 PendikİST. MERKEZ DİSİPLİN KURULU ASIL ÜYELERİ : Üzeyir Tufan Sabahattin Topçu Selami Türk İşçi İşçi İşçi Karslılar Köyü No:8 SeyhanADANA Orhanlı Köyü Atatürk Cad. Sarmaşık Sok. No:TuzlaİSTANBUL Eyriçam Mah. 26. Cad. No:21 Şadiye Baygör Apt 3/8 MERSİN MERKEZ DİSİPLİN KURULU YEDEK ÜYELERİ : Hüzeyil Sünbül Ali Yılmaz Hüseyin Kanığ İşçi İşçi İşçi Kemalpaşa Mah. Eysen Sok. No:2 ElmadağANKARA Yenişehir Mah.Gökhan Sok.No:25/3 Bekirpaşa/KOCAELİ 187 Sok. No:2 Kat:3 D:5 Birlik Mah. AltundağİZMİR PETROLİŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU Balıkesir Üniversitesi’nden aldığım öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Serkan Sıtkı ŞİŞMAN Boğaziçi Üniversitesi’nden aldığım öğrenci kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Kevser GÜLER Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Gizem GİRGİN PETROLİŞ İLANI ANATÜZÜK DÜĞİŞİKLİĞİ 25. Olağan Merkez Genel Kurulumuzda Anatüzüğün 2. Maddesine (ı) bendi, 7. Maddesine bir paragraf eklenmiş, 13. Maddesinin ( c ) bendi (e) bendinin 3. ve 4. paragrafı, 14. Maddesi, 19. Maddesi değiştirilmiş, 52. Maddeye iki paragraf eklenmiş, 56. Maddesi, 57. Maddesi, 64. Maddesinin (f) bendi değiştirilmiş, 91. Maddeye ( c ) bendi ilave edilmiş, 92. Maddesi, 106. Maddesi, 107. Maddesinin (a) bendi, 116. Maddesinin 3., 4., ve son paragrafı değiştirilmiş, 5. paragrafı çıkarılmış, 117. Maddesi değiştirilmiş, 122. Maddeye bir paragraf ilave edilmiş ve Geçici Madde 12 değiştirilmiş, Geçici Madde 3 çıkarılmıştır. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 9. maddesi uyarınca üyelerimize ve ilgililere ilanen duyurulur. PETROLİŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU CUMHURİYET 13 K