15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 EYLÜL 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B B B B B B 25 27 26 28 32 32 36 33 21 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B Y Y B B B B B 22 21 23 22 25 24 25 23 32 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B A A A A B B PB 36 32 32 34 29 32 28 22 20 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karadeniz kıyıları sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı; doğu bölgelerimzde 2 ila 4 derece azalacak. Rüzgâr kuzey ve kuzeydoğu yönlerden orta, yurdun batı kesimlerinde kuvvetli olarak esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 14 17 16 17 17 20 22 22 24 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y PB PB PB Y 24 21 26 23 29 27 26 29 23 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB Y Y Y Y Y Y B B 15 36 23 36 23 31 26 32 33 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu AÇI MÜMTAZ SOYSAL Okullar Açılırken BİZİM TOPLUM için gerçek çalışma yılının başlangıcı okulların açılışıdır. Ne takvim yılbaşıları, ne adli yılın başlangıcı, ne de şu ya bu bayram. En önemli tarih, okulların açılış günüdür. Aile tatilleri ona göre ayarlanır, sünnet düğünleri o gün gelmeden yapılır, çarşılar en yoğun satışları o günün öncesinde yaşar. İki nedenle böyledir bu: Birincisi, bizim toplumdaki yaygın çocuk sevgisi; ikincisi de son yıllarda iyice yoğunlaşan “çocuğunu iyi okutma” tutkusu. Bu iki özelliği akıllıca değerlendirmeliyiz. n beklenmedik konularda, örneğin rejim konusunda. “Laik rejim tehlikede” diye düşünüyorsak, geleceğe dönük olarak eğitim sorunlarına çok daha büyük özenle eğilmemiz gerekmez mi? Rejimin güvenceleri konusunda çok şey söylendi; ama eğitim alanındaki güvence üzerinde yeterince durulduğunu söyleyebilir miyiz? Elbet anayasa hükümlerinin, bağımsız yargının, askerin rolü yadsınamaz; ne var ki kurallar değiştirilebiliyor, güvenilen kurumlar güvenilmez kişilerin eline geçiyor, kurumlar başkalaşıyor... 1961 ve 1982 anayasalarının başlangıç bölümlerinin bitiminde, “asıl teminatı vatandaşların gönüllerinde” arayan ve rejimin “uyanık bekçiliğini hürriyete, adalete ve fazilete âşık evlatlara” ya da “demokrasiye âşık evlatların vatan ve millet sevgisine” emanet eden satırların bulunduğu unutulmamalıdır. Bu romantik sözlerin gerisinde, yalnız bugünkü vatandaşlara değil, gelecek kuşakların çocuklarına duyulması gereken bir güvenin yattığı yadsınamaz. Böyle bir güven, eğitim ve öğretim sorunlarına ister istemez başka sorunlardan farklı bir ağırlık kazandırıyor. u sorunlar, genellikle sanılanın aksine, yalnız öğretmenleri ve üniversite çevrelerini ilgilendirmez. Ana babaların ötesinde, ülkeyi savunma, güvenliği sağlama, ekonomiyi geliştirme, toplumu sağlamlaştırma sorumluluğunu taşıyan herkesin bu konuyla eşit ölçüde ilgilenmesi doğaldır. “Askerler, hukukçular, sanayiciler, ticaret erbabı eğitim ve öğretimle ilgilenmesin” diyebilir misiniz? Yetişen gençler eninde sonunda o alanların insanları olacak. Ama anaokullarından lisansüstü üniversite programlarına kadar öğreticiliğin her aşaması özel bilgi ve beceri isteyen ayrı uzmanlık alanlarıdır. İktidardaki siyasiler bunu unutup söz konusu aşamalara olur olmaz basit siyasal nedenlerle karışmaya kalkışırlar ve hele o uzmanlık alanlarına “yandaş atama” çabasına girişirlerse, buna engel olmak, yalnız muhalefetteki siyasiler için değil, toplumun bütün kesimleri için kaçınılmaz bir görev sayılmalıdır. “Biz toplumu temsil ediyoruz; yapılanlara analar babalar adına müdahale etme hakkımız vardır” demek kadar yanlış bir şey olamaz. Müdahale değil, bir ödev söz konusudur ve o ödev de anaların babaların vergileriyle oluşan paraları ilk basamaklardan son basamaklara kadar öğretimin her aşamasına, bütün olanakları zorlayarak, yeterli ölçüde ayırabilme ödevidir. [email protected] PKK için genel af önerisi Eski ABD’li diplomat Galbraith’in ‘Türkiye genel af ilan ederse PKK yok olur’ iddiasına sert tepki gösteren CHP’li Öymen, ‘Af ancak terorizmi artırır’dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kürt grupların siyasi danışmanlığını yapmış olan eski ABD diplomatı Peter Galbraith, “Türkiye kapsamlı genel af ilan ederse PKK sorunu yok olur” iddiasını gündeme getirdi. Galbraith, Newsweek dergisinin son sayısında Kürt sınırının, İran, Türkiye, Irak ve ABD’yi de içine sürükleyecek patlama tehlikesi olan bir tehdit oluşturduğunu ileri sürdü. “Tüm taraflar, Kandil’in başkalarının sorunu olduğu gibi davranıyor” görüşünü dile getiren Galbraith, bölgenin nominal olarak Kürt bölgesel yönetimi’nin kontrolü altında olduğunu belirterek “Ancak bölgesel hükümet Kürt soydaşları ile savaşmayı ne içine sindirebiliyor ne de uzak olan Kandil’deki üsse ulaşmak için helikopterleri var” diye yazdı. Galbraith, ABD’nin PKK ve PJAK’ı Kandil’den çıkarmak için yeni bir cephe açmak istemediğini belirtti. ABD’nin Türkiye ile Kürt liderleri arasındaki ilişkileri kolaylaştırmak için çaba göstermesi gereğine işaret eden Galbraith, PKK sorunu dışında taraflar arasındaki ilişkilerin çok iyi olduğunu öne sürdü. melerini istedi. DTP’nin artık TBMM’de temsil edildiğine dikkat çeken Galbraith, PKK’nin de ılımlılaştığını, ayrılıkçılıktan vazgeçtiğini öne sürerek “Eğer Türkiye, (şimdiye kadar askerlerinin direndiği) kapsamlı bir af ilan ederse, Kandil Dağı’ndaki savaşçıların çoğu evlerine döner ve PKK yok olur” iddiasında bulundu. önerilerde bulunanların, kendi ülkelerinin aynı konularda ne yaptığına çok iyi bakmaları lazım” dedi. Öymen, bu tür önerileri olumlu karşılamadıklarına vurgu yaptı ve “Dünyada örneği çok görülmüştür. Teröristlere af çıkartmak ancak terorizmi arttırmıştır. Terörle mücadelenin yolu teröristlere af çıkartmak değildir” dedi. Galbraith’in Iraklı Kürtler ile yakın işbirliği içinde olduğuna dair birçok yazı yazılmış olduğuna işaret eden Öymen, “Bu gibi önerileri ihtiyatla karşılıyoruz. ABD’nin PKK ile mücadele etmeyi kabul etmemesi, Türkiye’nin de mücadeleye girmesine engel olması, ABD’nin bu konuya siyasi bir çözüm aradığı, PKK’yi siyasallaştırarak bu meseleyi çözme niyetinde olduğu düşüncesini uyandırmıştı. O bakımdan bunu olumlu karşılamayız” diye konuştu. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY E ‘Kürdistan kabul ediliyor’ Galbraith, “Türkiye, büyük farkla Irak Kürdistanı’nda en büyük yatırımcıdır ve daha önemlisi bağımsız bir Kürdistan gerçeğini kabul etmiş gibi gözüküyor. PKK’ye karşı savaşı yürüten eski cumhurbaşkanı Kenan Evren bile Irak’ta Kürt devletinin olduğunu ve Türkiye’nin buna alışması gerektiğini kabul etti” diye yazdı. Kerkük referandumunun büyük bir sorun oluşturduğunu belirten Galbraith, ABD diplomatlarının, Türkiye’nin Türkmenler konusundaki kaygılarını gider ‘Kendi ülkesine baksın’ Galbraith’ın önerisine CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen sert tepki gösterdi. “Biz bu filmi daha önce gördük. Buna benzer telkinleri daha önce duymuştuk. Böyle görüşleri hiç yadırgamıyoruz. Ama acaba ABD terörle mücadelesini nasıl sonuçlandırmak istiyor? Bunu yapmayı El Kaide mensuplarını affederek mi düşünüyor?” değerlendirmesini yapan Öymen, “Bir başka ülke için B Yunanistan’daki seçimlerin ilk sonuçlarına göre Kostas Karamanlis liderliğindeki YDP, parlamentoda çoğunluğu elde etti. YDP yandaşları, sonuçların açıklanmaya başlanmasıyla birlikte büyük sevinç yaşadı. Yine Karamanlis kazandı MURAT İLEM dilimi yabancılaştı. Bütün bunların üstüne, Türkiye’nin yönetiminin de bu eğilime girdiğini görüyoruz. Bunu, 3 güncel gelişme etrafında irdeleyelim: Medya dengeleri, anayasa hazırlığı ve ABD Dışişleri’nin 3. adamı Burns’ün Ankara ziyareti öncesi yaptığı açıklamalar... Medyada Sabah grubunun satışıyla birlikte durum daha da netleşecek. Görünen o ki hükümet, daha doğru yaklaşımla Erdoğan kimi işaret ederse grubu o satın alacak. AKP destekli bir kişiyle büyük bir yabancı grup ortaklığına işaretin gideceği söyleniyor. Mevcut denge içinde yakın bir gelecekte medyanın yüzde 90’ı aşan bölümü şu dağılımın içinde yer alacak: Kökten AKP’ciler, yabancı AKP’ciler, AKP’siz olmazcılar, AKP sempatizanları ve ayakta kalmak için AKP’yi desteklemeye mecbur olanlar! Ne güzel demokratik yelpaze! ??? Türkiye’nin yönetiminin Türkiye’den tümüyle çıkmasını sağlayacak zemin yeni anayasa olacak. Baş hazırlayıcısı başta olmak üzere, çalışmaya katılanların önemli bir bölümü yabancı vakıfların görüşlerini içselleştirmiş, beynini o vakıflara vakfetmiş kişilerden oluşuyor. Verilen anayasa siparişine uygun şekilde hazırlıklarını yaptılar. Şimdi üzerinde çoktan seçmeli çalışmalar yapılıyor. Sözcüklerle, maddelerin gerekçeleriyle, orasıyla burasıyla, taslağın neresiyle oynarlarsa oynasınlar ruhu şu: Anayasayı her türlü uluslararası etkiye açık hale getirmek! Bu nedenle anayasa hazırlıkları üzerine AB ve ABD’den arada bir yorum geliyor. Yorumlar önümüzdeki günlerde daha da artacak. Hazırlanan anayasa için “ilk kez siviller tarafından” gibi tanımlar yapılıyor. Anayasayı kravatlı kişilerin hazırlaması sivil anlama geliyorsa; bugüne kadar hazırlanan anayasaların tümü sivildi. Bunu geçelim; asıl “ilk” bizce şu: İlk kez bir anayasa ulusal reflekslerin dışında, yabancılaşmaya açık olarak yapılıyor! AKP iktidarı döneminde pek çok yasanın “AB böyle istiyor” yaklaşımıyla yapıldığını biliyoruz. Şimdi sıra anayasaya geldi. ??? ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns, son anda bir değişiklik olmazsa, bu hafta ortasında Ankara’ya geliyor. Ekim ayı sonunda da Dışişleri Bakanı Rice’ın Türkiye ve çevresinde turlaması bekleniyor. Burns, geçen hafta Türkiye’de de yankı bulan bir değerlendirme yaptı. Satırbaşlarını paylaşalım: Gül ve Erdoğan, ABD’nin güvendiği isimlerdir. Bize verdikleri sözleri tuttular. Türkiye’den İran ve Suriye konusunda beklentilerimiz var. 1 Mart tezkeresini unuttuk ama, tamamen unutmamız 20072008’de Türkiye’nin bölgesinde ABD’ye vereceği desteğe bağlı. Önceleri bu tür ziyaretlerde, gelecek kişinin çantasında nelerin olduğu açığa vurulmazdı. Gazeteciler sızdırabildiklerini yazarlardı. Burns kardeşimiz, açık açık söylüyor. İran’da destek istiyor, bölgede dediğimizin dışına çıkma diyor. Türk toplumunun yüzde 90’ı ABD politikalarına karşı, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ABD’nin tam destek verdiği, güvendiği kişiler. Bu işte bir çarpıklık yok mu? ankcum?cumhuriyet.com.tr TÜRKIRAK İŞ KONSEYİ ‘Artık Irak’ta iş kaybediyoruz’ ANKARA (AA) Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) TürkIrak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, Irak pazarının yeterince değerlendirilemediğini belirterek “Irak’ta artık iş kaybediyoruz. Eğer siz 2003 yılından bu yana bırakın başbakanı, bakan düzeyinde hiçbir yetkiliyi oraya göndermediyseniz, gidip bir çaylarını içmediyseniz, fakat geçtiğimiz 4 sene içinde bilmem kaç başbakanı ve bakanı buraya geldiyse, bu yanlıştır’’ dedi. Irak’ın kuzeyinde operasyon beklentisiyle Türk mallarının boykot edildiği yönündeki haberlerin yanlış olduğunu belirten Aksoy, 2007 Haziran ayı sonuna kadar Irak’a gerçekleştirilen fiili ihracatın 1.25 milyar dolar düzeyinde olduğunu, yıl sonunda bunun 2.5 milyar dolar olmasını bekelidiklerini söyledi. Aksoy, bu rakamın içinde müteahhitlik hizmetleri ve işlenmiş petrol ürünlerinin olmadığını kaydetti. ATİNA Yunanistan’da dün yapılan erken genel seçimlerin alınan ilk sonuçlarına göre Başbakan Kostas Karamanlis’in Yeni Demokrasi Partisi (YDP) seçimin galibi durumunda. Yorgos Papandreu’nun liderliğindeki ana muhalefet Pan Helenik Sosyalis Partisi (PASOK), 2004 seçimleri dikkate alındığında yaklaşık yüzde 3 oy kaybına uğrarken aşırı sağcı ve milliyetçi LAOS partisinin de parlamentoya girmesi bekleniyor. Yunanistan’ı sarsan Mora yarımadasındaki orman yangınları ile ekonominin ön plana çıktığı seçim yarışında alınan ilk sonuçlar YDP’nin zaferine işaret etti. Sayılan sandıklarda YDP’nin yüzde 43.5 PASOK’un ise yüzde 38 oranında dağılım sergilediği gözlenir ken yangın felaketine uğrayan bölgelerdeki halkın Karamanlis’i tercih ettiği görüldü. İktidar partisi YDP’nin 151155 arasında milletvekiliyle, PASOK’un ise 100104 sandalye ile mecliste temsil edilmesi bekleniyor. Milliyetçiler Meclis’te İlk sonuçlara göre, 300 üyeli Yunan parlamentosunda Kominist Partisi (KKE) yüzde 7 oranında oyla 2024 arasında, sol koalisyon partisi Sinaspizmos 4 oranında oyla 1216 sandalyeyle yeniden meclise girdi. İlk sonuçlara göre aşırı sağcı ve milliyetçi LAOS partisi yüzde 3 oranında oyla barajı aşarak meclise girdi. Yunanistan’da yüzde 3’lük seçim barajı uygulanıyor. Gece yarısına doğru kesin olmayan sonuçların alınmasının hemen ardından ülkenin bü yük kentlerinde iktidar partisi YDP lehine gösteriler düzenlendi. Başkent Atina ve ikinci büyük kent Selanik’te yaşayan YDP’liler, ellerinde partinin mavi bayrakları ile kent merkezlerinde büyük gösteriler düzenlediler. Seçimin galibi YDP’nin merkezinin bulunduğu ünlü Rigilis caddesinde toplanan partililer Karamanlis lehine sloganlar atıp şarkılar söylediler. İkinci genel seçimleri de kaybeden PASOK’un genel merkezinde ise hiçbir hareketlilik görülmedi. PASOK’ta başkan Papandreu’ya karşı yeni hareket başlatılması beklenirken parti içi hizipler, ilk geceden itibaren çalışmalara başladılar. 14 Türk adayın yarıştığı Batı Trakya’da iktidar partisi YDP’nin oylarını artırması dikkat çekti. YDP ve PASOK’un listesinde İskeçe ve Rodopi illerinden dört Türk de bulunuyor. ANKARA’DAKİ SALDIRI GİRİŞİMİ Başkale’de ‘bomba’ operasyonu: 7 gözaltı VAN (AA) Ankara’daki Sıhhiye Pazarı yanındaki çok katlı otoparkta geçen hafta ortaya çıkarılan bomba yüklü minibüse ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Van’ın Başkale ilçesinde 2’si kadın 7 kişi gözaltına alındı. Kurtuluş Otoparkı’nda 11 Eylülde bomba yüklü minibüs ele geçirilmesiyle ilgili soruşturma kapsamında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda, Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele, Özel Harekât ve Jandarma Komutanlığı ekiplerinin iş birliğiyle Van’ın Başkale ilçesinde operasyon düzenlendi. Operasyonda, kimlikleri açıklanmayan 2’si kadın 7 kişi gözaltına alındı. Bağdat’ın, bölgesel Kürt yönetimine para akışını kesmesi ekonomik durumu etkiledi Türk işadamları sıkıntılı BAHADIR SELİM DİLEK Silah ve mühimmat ele geçirildi Yetkililer, terör örgütü PKK üyesi oldukları tahmin edilen 7 kişi ile birlikte silah ve mühimmat ele geçirildiğini belirtti. Yoğun güvenlik önlemleri altında 4 zırhlı araç ve 1 panzer eşliğinde Van’a getirilen 7 kişi ifadeleri alınmadan önce Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi. Sorgulanmak üzere Van Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülen kişilerin, sorgularının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda Ankara’ya gönderilebileceği bildirildi. ‘Eski fiyattan mal almak istiyorlar’ Bu ihracatın Irak Ticaret Bakanlığı’nın uluslararası piyasaya karşı olan “abuk sabuk’’ tutumuna rağmen yapıldığını kaydeden Aksoy, “Kuraklığın da etkisiyle pek çok yiyecek malzemesinin fiyatı inanılmaz arttı. Fakat Irak Ticaret Bakanlığı ısrarla eski fiyattan mal almak istiyor. Bu nedenle dünyadan mal alamıyor, bu da Irak’ın ithalatını önceki yıllara göre düşürdü. Buna rağmen biz 2007’yi 2.5 milyar dolarla kapatıyorsak hiçbir şekilde boykottan bahsedemeyiz’’ dedi. ‘Ticareti kendileri öğreniyorlar’ Aksoy, özellikle Irak’ın kuzeyinde yaşayanların ticareti son 4 yıldır öğrendiğini ve artık aracıyı kaldırarak Türk pazarına kendilerinin gelip mal alıp gittiğini, bunun da Irak’a ihracat rakamının azalmasına neden olduğunu söyledi. Aksoy, Habur Gümrük Kapısı’ndan Kuzey Irak’a sevkıyatın güç olması, kamyonların sınırda çok beklemesi ve Irak tarafının ödemeyi aksatması gibi sebeplerle Irak’tan elde edilen ihracat gelirlerinin düştüğünü kaydetti. ANKARA Türk işadamlarının, Irak’ın kuzeyinden çekilmeye başlamasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyon olasılığından çok, Bağdat yönetiminin bölgesel Kürt yönetmine para musluğunu kısması etkili oldu. Irak’ın kuzeyini, merkezi yönetimden, şimdilik koparmak istemeyen ABD, bölgenin hızla kalkınmasını frenleyen önlemler alınmasını isteyince, bölgesel Kürt yönetimindeki ekonomik göstergeler son 6 ay içinde önemli düşüş gösterdi. Bu durum Irak’ın kuzeyinde iş yapan Türk sermayesini olumsuz etkiledi. Irak’ın kuzeyinden Ankara’ya ulaşan bilgilere göre Bağdat yönetiminin para musluğunu kısmasından sonra, 2003 yılındaki ABD işgalinin ardından milyon larca dolarlık taahhüt işine giren Türk firmalarına hakedişleri zamanında ödenmemeye başlandı. Kontratlar iptal edildi Bunun yanı sıra milyonlarca dolarlık kontrat iptalleri de söz konusu oldu. Böylece Türk işadamları için, Kuzey Irak yatırım açısından yavaş yavaş cazibesini yitirmeye başladı. Hatta bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani’nin, doğrudan sermaye girişi yapmayan ve istihdam yaratmayan Türk sermayesine yönelik kısıtlama getirilmesi için talimat vermesi, ticaret yapan Türk işadamlarının bağlantılarına da darbe vurdu. Bölgesel Kürt yönetiminin parlamentosundan doğrudan sermaye girişi yapmayan ve istihdam yaratmayan yabancı sermayenin kısıtlanmasına ilişkin yasa bile çıktı. Barzani, Tür kiye ile gerginleşen siyasi ilişkilere bağlı olarak Irak’ın kuzeyinde iş yapan Türk firmalarını da koz olarak kullanma çabası içine girdi. Türk işadamlarını bölgede sıkıntıya sokan ikinci büyük etken ise son dönemde ağırlıklı olarak İran sermayesinin hızla artması oldu. desteğini de yanlarına alarak Çin mallarını Kuzey Irak’a sokması, Türk işadamları için sıkıntının daha da artmasına neden oldu. Türk TIR’larına haraç Türk sermayesine yönelik üçüncü büyük sıkıntı ise Kürtlerin Habur Sınır Kapısı’nın karşısında yer alan İbrahim Halil Gümrüğü’ndeki uygulamaları oldu. Burada harç adı altında Türk TIR’larından ve kamyonculardan “haraç” alınmasının bir türlü önüne geçilememesi, Irak ile ticaret yapan işadamlarının bölgeden sermayelerini çekmesine zemin hazırladı. Güvenlik konusunda da bir yıl öncesine oranla daha sıkıntılı olan Kuzey Irak’a giden kamyoncular daha fazla ücret istemeye başladı. Bunlar da taşımacılık sektöründe maliyetlerin yükselmesine neden oldu. Çin malları K. Irak’ta İran ile Kuzey Irak arasındaki sınır kapısının kapasitesinin artırılmasıyla bölgeye çok miktarda ucuz İran menşei tüketim maddeleri girmeye başladı. Kürtler ucuz İran mallarını tercih etmeye başlayınca, daha kaliteli ancak daha pahalı olan Türk mallarını bölgeye getiren Türk işadamları zor durumda kaldı. Türk mallarının yerine İran ve Suriye mallarının tercih edilmesi, çoğu İranlı olan tüccarların bölgedeki Şii Ankara yine susuz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkentte su kesintilerinin ardı arkası gelmiyor. Kesintilerin belediyenin duyurduğu saatlerin dışına taşması ise yurttaşları zor durumda bırakıyor. ASKİ Genel Müdürlüğü, ana iletim hattında yapılacak bağlantı çalışması nedeniyle Emek, Bahçelievler, Yücetepe, Anıttepe, Maltepe, Kızılay, Kocatepe, Seyranbağları, Esat, Topraklık, Kurtuluş ve Cebeci’nin bir kısmında su kesintisine gitti. Cuma günü saat 22.00’de başlayan ve cumartesi saat 18.00’e kadar süreceği açıklanan kesinti, dün sabaha kadar sürdü. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle