Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17 EYLÜL 2007 PAZARTESİ 10 DIŞ BASIN dishab?cumhuriyet.com.tr Kıbrıslı Türk lider Talat’a yapılan davetle oynanan zevksiz tiyatronun amacı en başından belliydi DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Papadopulos’un oyunları görüşme, iddialarımızın tam tersini göstermiştir. Talat görüşmeye, kapsamlı umhurbaşkanı çözüme ilişkin yoğun Papadopulos ile müzakerelerin derhal Sayın Talat arasında başlamasına yönelik bir reklamı çok yapılmış öneriyle katıldı. Hatta görüşmenin sonucuyla Cumhurbaşkanımızın ilgili olarak herhangi bir gerekçelerini ortadan kuşkumuz yoktu. Hiçbir kaldırmak için bir süreliğine ciddi insan, onun bu komik teknik komitelerin de seçim oyununu bilmezden çalışmasını kabul etti. gelemez. Tamı tamına dört Eğer Talat çözüm yıldır Kıbrıslı Türk liderle istemiyorsa, öze ilişkin her türlü görüşmeyi inatla görüşmelerin derhal reddeden ve böyle bir başlamasını neden talep görüşme önerisinde ediyor? Teknik komiteler bulunanların politikayla işine gelmiyor mu? alakasız kişiler olduğunu Bu teknik komitelerde o da söyleyerek alay eden Sayın istediği kadar oynayabilirdi. Papadopulos’un aniden, Kıbrıs Türk devletçiğinin seçimlerden birkaç ay önce bir yetkilisine şu soruyu Sayın Talat’ı “Kıbrıs sordum: “8 Temmuz sorununu çözmek anlaşmasını neden kabul amacıyla” görüşmeye davet ettiniz? Papadopulos’un etmesinin doğruluğuna sizinle teknik komitelerde sadece bir aptal inanabilir! Cumhurbaşkanı Bu başıbozuk davranışından olduğu süre boyunca ortaya çıkan soru, bu oynamak istediğini adamın bizim zekâmızı ne anlamadınız mı?” kadar küçümsediğidir. Yanıt: “Biliyoruz, Kıbrıslı Türk lidere yapılan ancak BM ile İngilizdavetle oynanan zevksiz Amerikalılar ensemize tiyatronun amacı en bindiler. Genel Sekreter başından belliydi. Talat’a üç kez telefon Sayın Papadopulos, ederek hatırı için güya çözüm için elinden kabul etmesini istedi. geleni yapıyormuş, ancak Papadopulos’un kötü Talat bunu amacını onlar bozuyormuş gibi görünecekti! da biliyorlardı, ört yıldır Doğal olarak ancak sadece görüşmeyi oyunu başarılı Türkiye için inatla reddeden Brüksel’deki oldu. Bu oyunda ona elbette Papadopulos’un sorunları muhalefetin azaltmak seçimlerden aptal davranışı amacıyla birkaç ay önce da yardımcı bir anlaşma oldu. Muhalefet, istiyorlardı. Talat’ı Türk tarafını Niyetleri görüşmeye suçlamaması hakkında davet etmesinin kuşkumuz bile halinde yanlış doğruluğuna anlaşılabilir olsa, 93 başlığın korkusuyla sadece bir aptal bulunduğu Papadopulos’un listeyi aldığımız inanabilir! seçim oyununun zaman, ritminde dans Papadopulos’un ederek, sorumluluğu Talat’a 30 yıl sonra bile eğer yüklemeye kalkıştı. hâlâ Cumhurbaşkanı Talat bile, Papadopulos’un olursa Kıbrıs sorununu ne istediğini bilmesine çözmeyeceğini rağmen oyuna katılmayı hemen anlamıştık.” kabul ederek buna yardımcı Ben bu açıklamaya oldu. Oysa ona şöyle şunu ekleyeceğim. diyebilirdi: “Şimdi görev Eğer Papadopulos hayatta süren sona ererken mi kalmayı ve cumhurbaşkanı Kıbrıs sorununu olmayı başarırsa, hatırladın? Seçimlerinizi 100 yıl bile çözüm elde yapınız, Başkanınızı etmeyeceğiz. Bu konuda seçiniz ve geliniz. Ben kuşkusu olan varsa, her zaman hazırım.” Papadopulos’un hazırladığı, Kıbrıs sorununu ortaya özümü kim istiyor, çıktığı dönemin gerilerine götüren 93 başlıklı ve kim istemiyor? onlarca altbaşlıklı Papadopulos’un iktidarda listeye bir göz atsın… kalmasının Türkiye’nin işine Not: Sayın Talat’ın geldiğini ve bu nedenle arabasındaki “sahte devlet” onun yeniden seçilmesine bayrağını gördünüz mü? yardım ettiğini iddia edenler Denktaş geçmişte Vasiliu burada iyi bir argüman ile görüşmeye arabasındaki bulabilirler. Başka bir aynı bayrakla geldiği zaman, deyişle bu hikâyenin Sayın Papadopulos’u gelişme şekli, kimin destekleyen televizyon çözüm istediğini, kimin kanallarının ve Fileleftheros istemediğini bir kez gazetesinin tepkilerini daha göstermiştir. hatırlıyor musunuz? Türk tarafı uzun zamandır Bu ülkede daha ne kadar Cumhurbaşkanımız ve ona ikiyüzlülük göreceğiz? boyun eğenler tarafından İngilizceden çeviren: Reşat çözümle ilgilenmemekle, Akar (Cyprus Dialogue sadece kuzeydeki rejimi Gazetesi, Güney Kıbrıs Rum yüceltmeye çalışmakla kesimi, 14 Eylül 2007) suçlanıyor. Ancak bu LUKAS Y. HARALAMBUS Ve Bush Irak’tan ‘Asker Çekiyor’! Irak’ta her şeyin yolunda gittiği saplantısını inatla sürdüren W. Bush ve neoconlarının sonunda ayakları suya erdi. Başkan Bush, açıkça itiraf etmese de hezimeti, birbiri ardından yürürlüğe konulan tüm stratejilerinin iflas ettiğini kabul etmiş görünüyor. Biraz da bu yüzden 13 Eylül’deki ‘Ulusa Sesleniş’inde artık ‘zafer’ yerine ‘başarıdan’ söz etmekle yetiniyor. 2006 sonunda Demokratların Kongre’deki zaferinin ardından yoğunlaşan baskılar karşısında W. Bush ve ekibi, Irak’ta bataklığa saplanıldığı gerçeğini kabullenerek sonunda Irak’tan kademeli olarak asker çekmek zorunda kalmış görünüyor. Irak’taki Amerikan askerlerinin komutanı General David Petraeus tarafından hazırlanan çekilme planına göre halihazır 160 bin askerin 2 bini eylül sonunda Irak’ı terk edecek. Bunu aralık ayında 4 bin asker daha izleyecek. 2008’de ise 2007’de takviye olarak; gönderilen 30 bin askerin tümü de çekilerek, toplam asker sayısı eski rakam 130 bine çekilmiş olacak. Aslında bu çekilme planının Irak çıkmazına çözüm getireceği yok. Ayrıca Amerika’nın Irak’tan çekilme sürecinin başladığı anlamına da kuşkusuz, gelmiyor. Çekilme daha çok Amerikan halkına, içe dönük. W. Bush bununla Amerikan halkının gözünü boyayarak yerlerde sürünen prestijini bir nebze için de olsa ayağa kaldırmayı umuyor. Yoksa niyeti, yukarda da altı çizildiği gibi Irak’tan 4.5 yılda 1 milyon 200 bini aşkın Iraklının ölümüne, ülkenin bir baştan öbürüne yakılıp yıkılmasına, tüm şiddetiyle artarak süren etnik ve mezhep odaklı petrol paylaşım ve iktidar çatışmalarına, 4 bini aşan Amerikan askerinin kaybına ve milyarlarca dolara mal olan dünyanın en büyük ikinci petrol rezervini bırakarak çekip gitmek, ne W. Bush ne de yerine gelmesi olası Demokratlar için söz konusu değil. lrak’ta inşa ettiği en az beş tane geniş olanaklı tam donanımlı üs, Amerika’nın kalıcılığının kanıtları arasında. Ayrıca sadık müttefikleri Suudi Arabistan, Körfez emirlikleri, Mısır, İsrail gibi ülkelere on yılda 30 milyar dolarlık silah satarak Irak’ı kuşatması da, ‘kalıcılığın’ bir başka belirtisi. ??? Bütün bu gelişmeler Irak’ta herhangi bir çözüme olanak tanımıyor. Maliki hükümeti giderek yalnızlaşıyor. Karşıtların aralarında anlaşmaları, Amerikan icadı ‘işgal altında demokrasi’nin gerçekleşmesi ise düşten ibaret. Bu yüzden Amerika’nın Irak politikasının değişme ihtimali olanaksız. Petrole silah zoruyla el koyarak bomba yapımcılarının, silah tacirlerinin cebini dolduracak, ülkenin yakıp yıktığı taşınmazlarını yeniden inşa ederek müteahhitlerini zengin edecek ve sonuçta işgalin tüm masraflarını da işgal ettiği ülkenin halkına, üzerine yüklü de bir kâr koyarak fatura edecek! Değişmeyen planı bu. Çekilme ne denli sahte de olsa,Türkiye açısından yeni bir tezkere belasını da bir kez daha gündeme getireceğe benziyor. Çünkü Amerika, askerlerinin önemli bir bölümünü Habur, Mersin ve İncirlik yoluyla Türkiye üzerinden geri çekmeyi planlıyor. Ayrıca birinci tezkere krizini de unutmuş değil. Bu yüzden ikinci bir tezkere krizine tahammülü yok. Nitekim Irak savaşının mimarlarından eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld geçenlerde yaptığı bir açıklamada, “Türkiye üzerinden Irak’a asker sokulabilseydi bugünkü direnişin önü kesilmiş olacaktı” diyerek Irak hezimetini neredeyse Türkiye’nin üzerine yıkmaya çabalıyor. Oysa herkes bilir ki tezkereninin reddedilmesine karşın Türkiye, Amerika’nın savaş süresince İncirlik üssünü istediği gibi kullanmasına izin vermiştir. Rumsfeld’in açıklaması zamanlama olarak da hayli ilginç. Belki de yakın gelişmeler için bir gözdağı. Oysa telaşa gerek yok. Türkiye bugünlerde daha güvenilir. Tezkerenin reddedilmesini, ülkeden gececek kalıcı olmasın! onca Amerikan askerine akaryakıt dahil lojistik tedarik sağlamının tatlı kârlarının düşü kursaklarında kalan medyacı işadamları ve emrindeki kalemlerin bu kez, ikinci bir tezkere krizini engellemek için şimdiden hazırlığa başladıklarından kuşku yok. Yakında bunu hep birlikte göreceğiz. Dahası Türkiye’de 22 Temmuz’dan bu yana Washington’a hiçbir zaman olunmadığı kadar yakın, sözüne güvenilen bir Devlet ve Hükümet başkanının işbaşında olduğu da düşünülürse, tezkerenin bir kez da kazaya uğraması ihtimali yok denecek kadar az. Tezkereci takımın Amerikan askerlerinin, icabında ya da acil durumlarda Irak’a takviye sağlamak için Türkiye’de kalıcı bir köprübaşı kurma olasılığının ülkeye nelere mal olabileceğini düşündükleri yok. Medya patronu kâr, ülkeyi yönetenler her açıdan medyunu şükran oldukları Amerika’nın bir dediğini iki etmeme peşinde! C The Independent, 12 Eylül D Putin ne demek istedi? Rus liderin devlet başkanlığı seçimleri öncesinde başbakanlığa Zubkov’u ataması değişik senaryoları da beraberinde getirdi ANDREY VAVRA N Ç ihayet! Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kendisinin yerine kimi veliaht atayacağı konusunda tahminler yürütmekten ve sonucu beklemekten artık herkes yorulmuştu. Herkes, “veliaht” senaryosuna göre Başbakan Mihail Fradkov’un istifasının önümüzdeki yıl mart ayında yapılacak olan devlet başkanlığı seçimlerinde kilit rol oynayacağını biliyordu. İktidar değişikliğinin demokrasi ilkelerine mümkün olduğunca yakın olması da Putin açısından büyük önem taşıdı. Öte yandan, devlet başkanlığı seçimlerinin öncesinde başbakanlık makamına getirdiği kişi, bu makama getirilmesi olası görülenlerden ne birinci dereceye (İvanov, Medvedev) ne de ikinci dereceye (Yakunin, Nariskin, Matvienko, Cemezov) giren, tamamıyla yeni bir sima. Vladimir Vladimirovic, bu hareketiyle, kendi hamlelerinin önceden tahmin edilemeyeceğini gösterdi. Böylelikle, herkese, en açık oynanan hamlelerin en kötü hamleler olduğunu belirtmiş oldu. Peki, Putin’in hamlelerinin asıl amacı ne? Parlamentonun, Zubkov’a destek vermesi de sağlandı. Peki bundan sonra ne olacak? ‘Başkanlığa geri dönecek’ Birinci senaryoya göre Putin, 4 yıl sonra devlet başkanlığına geri dönecek. Zubkov da, onun devlet başkanlığı makamına bırakacağı kişi oluyor. Bu açıdan bakıldığında Zubkov, bu senaryoya uygun durumda. Zira Zubkov, Putin’in adamı; St. Petersburg yıllarında Putin’in yönetimi altında çalışmıştı. KGBFSB kökenli bir istihbaratçı olarak, elinin altında, Rus siyasi elitinin mali durumu ile ilgili en geniş bilgiler bulunuyor. Onun elindeki imkânlar, belki de ABD’de CIA şefinin elindeki imkânlardan daha fazla. Kimin hangi bankada hesabı var, hangi akrabaların üzerinde hangi malvarlıkları görünüyor, bütün bu bilgileri rahatlıkla denetleyebilecek, dolayısıyla siyasi arenaya tamamıyla egemen olabilecek imkânlara sahip. Fakat en önemlisi, Zubkov’un yaşı, 15 Eylül’de Zubkov, 66 yaşını doldurmuş olacak. Anayasamıza göre, bir kişinin Putin, son atamasıyla 70 yaşından hamlelerinin önceden sonra devlet tahmin edilemeyeceğini başkanlığına seçilmesi gösterdi. mümkün değil (Böylelikle Zubkov, önümüzdeki yıl devlet başkanlığına seçilebilecek, fakat bir dönem daha devlet başkanlığında kalması mümkün olmayacak). Ancak bütün bunlardan önce, bu kişinin, halk tarafindan seçilmesi, dolayısıyla halkın sevgisini kazanması gerekiyor. Fakat tabii Zubkov, Putin’in seçtiği kişi olduğu ve dolayısıyla yolsuzluklarla mücadele geleneğinden gelen biri olarak gösterileceği için halkın sempatisini kazanması konusunda da ciddi bir sorunla karşılaşmaz. Başbakanlıkta kalırsa... İkinci senaryo ise Zubkov’un başbakanlık koltuğunda kalması, devlet başkanlığına ise önceden yapılan tahminlere daha yakın birisinin aday gösterilmesi. Bu durumda Zubkov, devlet başkanı seçilen kişinin altında, olanı biteni denetleyen kişi olacak. Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda, Zubkov’un yerine bir başkasının başbakanlığa getirilmesi söz konusu olmaz, hatta Zubkov, devlet başkanlığına Putin’den sonra gelecek olan kişiye iyi bir denge unsuru olur ve böylelikle yeni devlet başkanının 2012’de devlet başkanlığına yeniden adaylığını koyması ve seçilmesi söz konusu olmaz. Üçüncü senaryo, Zubkov’un başbakanlık makamında kalması ve devlet başkanlığına getirilecek kişinin, Putin’in çevresindeki daha güçlü kişiler tarafından ablukaya alınması. Bu durumda Zubkov’un başbakanlığı tamamıyla teknik bir görevden ibaret kalır. Görüldüğü gibi, senaryolar böyle uzayıp gidiyor. Fakat kesin olan, geleceğe ilişkin bugünden kesin bir saptamanın yapılamayacağıdır. Büyük bir olasılıkla, herkesin bu üç plan üzerinde yoğunlaştığı sırada Putin, dördüncü bir planla kitlelerin karşısına çıkacak. Rusçadan çeviren: Deniz Berktay (Rus Resmi Haber Ajansı RIA Novosti, 13 Eylül 2007) İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Busness Administration’da master yapmış Satılık teras AdanaReşatbey’de yeni belediye yanında 4+1 450 m2 sahibinden acilen satılık. ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview hazırlık. Acıbadem / İstanbul 0 536 225 07 80 Tel: 0532 602 31 03 T.C. CEYHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2006/311 Davacı Fatma Kaya tarafından, mahkememize açılan Gaiplik davasının, yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğince; Ali ve Fatma’dan olma, Eruh 10.11.1979 doğumlu, Adana İli, Ceyhan İlçesi, Küçükkırım Mahallesi, 11 Cilt, No. 399, Hane No’da nüfusa kayıtlı, T.C Kimlik No: 17989090632 olan, Kesgin KAYA’nın 1994 yılından bu yana kayıp olduğu, kendisinden bir haber almamadığını, gaiplik kararı verilmesi için dava açıldığından dolayı ilanın yapıldığı tarihten başlayarak, 6 ay içerisinde KESGİN KAYA hakkında bilgisi bulunan kişilerin, mahkememize müracaat etmesi hususu, 7201 sayılı tebligat kanununun 28. maddesi gereğince ilanen tebliğ olunur. 23.08.2007 (Basın: 48776) TÜRKİYE CUMHURİYETİ AĞRI 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYI: 2006/124 Ağrı, Merkez Kazımkarabekir mahallesi, Cilt No: 13, Hane No: 7, BSN: 8, TC Kimlik no: 24247139170’de nüfusa kayıtlı Hano ve Kibar’dan olma, Doğubeyazıt 01.02.1973 doğumlu MEHMET ŞAKİR KALIN’ın GAİPLİĞİNE, Mahkememizin 2006/124 esas, 2007/126 karar sayılı ilamıyla, 03.04.2007 tarihinde karar verilmiştir. İlan olunur. (Basın: 35718) CUMHURİYET 10 K