16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EYLÜL 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbakan, taslağı hazırlayan akademisyenleri bürokratları aracılığıyla yönlendirdi ANAYASA ÇALIŞMALARI 5 Taslağa ‘Erdoğan’ ayarı ‘Sivil anayasa için çalıştık’ ? SAPANCA (Cumhuriyet) AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, yeni anayasa taslağı görüşmeleriyle ilgili olarak “Bireyi temel alan, özgürlükçü, sivil bir anayasa yapmaya çalıştık” dedi. Üç gün boyunca Sapanca’da devam eden yeni anayasa taslağı hazırlık çalışmaları sonrası bir açıklama yapan Fırat, bilim insanları tarafından hazırlanan taslağın, AKP’nin taslağı gibi kamuoyuna lanse edildiğini belirterek “Türkiye’de bugüne kadar 4 anayasa hazırlanmış. Ancak son hazırlanan 82 Anayasası, başından beri, hazırlanış tarzı itibarıyla, olağanüstü bir süreçten geçtikten sonra yapılmış, o günün şartlarına amil bir anayasa olarak, daima toplum tarafından tartışılmış bir anayasa olmuştur” diye konuştu. EMİNE KAPLAN/ MURAT KIŞLALI ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, 8 Haziran’da anayasa taslağı hazırlamakla görevlendirdiği Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun ve ekibini, bürokratları aracılığıyla yönlendirdiği ve denetlediği ortaya çıktı. Eski Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Mehmet Emin Kuz’un ardından bir süre Ömer Dinçer’e vekalet eden Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Mehmet Emin Zararsız’ın da, bizzat taslak çalışmalarına katıldığı saptandı. Cumhuriyet, Başbakan Tayyip Erdoğan başta olmak ? Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Emin Kuz ile birlikte Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Mehmet Emin Zararsız da, taslak çalışmalarına bizzat katılarak akademisyenlere önerilerde bulundu. üzere bakanlar ve parti yöneticilerinin yeni anayasa taslağını “AKP’nin değil akademisyenlerin taslağı” diye nitelendirmesine karşın Erdoğan’ın bürokratları aracılığıyla akademisyenleri yönlendirdiğini belirledi. Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevinden Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcılığı’na atanan Mehmet Emin Kuz ile Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Mehmet Emin Zararsız’ın, Erdoğan’ın 8 Haziran’da anayasa taslağı hazırlamakla görevlendirdiği Özbudun ve ekibinin çalışmalarına katıldığı ortaya çıktı. gelmediğini söylemişti. Zararsız’ın taslakta yer alan bazı ifadeleri şöyle: “Milletvekili seçilme yeterliliği” başlıklı maddede, “Alt bölüm şeklinde sınıflandırma yapınca bu maddenin 57’den sonra 58. madde olarak gelmesi doğru olmaz mı? (MEZ)” ifadesi yer alıyor. Zararsız’ın bu önerisi üzerine madde numaraları değiştirildi. “Milletvekilliğinin düşmesi” başlıklı maddenin “Partisinin kapatılmasına beyan ve eylemleriyle sebep olduğu Anayasa Mahkemesi’nin Özbudun’un çelişkisi Taslakta, Kuz ve Zararsız, Özbudun ve komisyon üyelerine öneri ve uyarılarda bulunuyor. Bu önerilerin bazıları da akademisyen tarafından kabul ediliyor. Özbudun, taslağı kendisinin de yer aldığı 6 akademisyenin oluşturduğu komisyon tarafından hazırlandığını, bu süreçte AKP’den hiçbir şekilde telkin kapatmaya ilişkin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilliği, bu kararın Resmi Gazete’de gerekçeli olarak yayınlandığı tarihte sona erer” fıkrasının altında “Bu fıkra ilgili madde olan 38/7’de benimsenen alternatife göre kalabilir de çıkabilir de (MEZ) ibaresi bulunuyor. Taslağın “Uyuşmazlık Mahkemesi” başlıklı maddenin sonunda da “Bu maddenin Sayıştay’dan sonra gelmesi daha doğru olmaz mı? (MEZ)” ifadesi yer alıyor. Zararsız’ın bu önerisi akademisyenlerce kabul edilirken, Uyuşmazlık Mahkemesi ile ilgili madde Sayıştay’ı düzenleyen maddeden sonra geldi. TSK’ye ‘yetkili organ’ freni ? AKP’nin Sapanca’daki anayasa kampında, anayasanın “egemenlik” başlıklı maddesi akademisyenlerin önerdiği biçimde benimsendi. EMİNE KAPLAN TOPTAN’DAN DTP’LİLERE ‘Anayasayı bir kurucu meclis yapmalıydı’’ ? DTP’li Akın Birdal, Toptan’ın TBMM Başkanı seçilmesinin ardından DTP grubuna yaptığı ziyarette “Aslında anayasayı bir kurucu meclis hazırlasa daha iyi olurdu” dediğini söyledi. AYŞE SAYIN Adalet’te 42 ihraç ? ANKARA (ANKA) Adalet dağıtmakla görevli hâkim ve savcılar da adil olmayan tavır ve davranış sergiledikleri gerekçesiyle cezalandırılıyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 5 yıl içerisinde, aralarında Şemdinli olaylarının iddianamesini hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın da bulunduğu 42 hâkim ve savcıyı mesleğin onuruyla bağdaşmayan tavır ve davranış sergiledikleri gerekçesiyle meslekten ihraç etti. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü verilerine göre 5 yıl içerisinde 156 hâkim ve savcı uyarı cezasına çarptırıldı. 2 korucu yaralandı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siirt’te güvenlik güçleriyle terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışmada 2 geçici köy korucusu yaralandı. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan terörle mücadeleye ilişkin duyuruda, Siirt’in Şirvan ilçesi dağlık arazi kesiminde güvenlik güçleri tarafından yapılan arama ve tarama faaliyeti esnasında, bir grup terör örgütü mensubuyla çatışma çıktığı belirtildi. Duyuruda açılan ilk ateş sırasında iki geçici köy korucusunun yaralandığı ifade edildi. ‘Üç Jöntürk’ün Ölümü’ ? ANKARA (ANKA) Türk Tarih Kurumu Ermeni Araştırmaları Başkanı Prof. Dr. Hikmet Özdemir’in, Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa’nın 1921 ve 1922 yıllarında Ermeni suikastçılar tarafından öldürülmesini yabancı ve yerli belgelerle incelediği “Üç Jöntürk’ün Ölümü” adlı kitabı yayımlandı. Kitapta yer alan belgelere göre, Talat Paşa gibi, iddiaların aksine Cemal ve Enver Paşaların da Ermeniler tarafından öldürüldükleri ortaya çıktı. Kitapta, Ermeni suikastçıların 1980’lerde Türk diplomatlarına yönelik saldırıları da yer aldı. ANKARA AKP’nin “kapalı kapılar ardında” anayasa taslağı hazırlaması ile ilgili tartışmalar sürerken TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın gönlünde anayasanın “bir kurucu meclis tarafından değiştirilmesinin” yattığı ortaya çıktı. Toptan’ın, Meclis Başkanı seçildikten sonra siyasi partilere yaptığı teşekkür ziyaretleri çerçevesinde DTP’ye yaptığı ziyarette, “Anayasayı bir kurucu meclis yapsa daha iyi olurdu” dediği öğrenildi. TBMM Başkanı Toptan, anayasa değişikliğini, bu iş için oluşturulmuş bir “kurucu meclisin yapması isteğini”, DTP grubunu ziyaretinde dile getirdi. Ziyarette bulunanlardan DTP Milletvekili Akın Birdal, kendilerinin grup olarak anayasa değişikliğinin kapalı kapılar arkasında hazırlamasından duydukları rahatsızlığı ilettiklerini söyledi. Birdal, Toptan ile aralarında geçen diyaloğu Cumhuriyet’e şöyle anlattı: “Biz seçilince Sayın Başkan’ı ziyaret etmiştik. Kendisi daha sonra iadei ziyarette bulundu. Orada anayasa değişikliğiyle ilgili biz, AKP’nin işte böyle kapalı kapalı kapılar ardında anayasa yapmaması gerektiğini, parça parça açıklama yapmak yerine, tümüyle tamamlanıp kamuoyuna açıklanması gerektiğini söyleyince, Başkan da Adalet Komisyonu Başkanlığı döneminde kendisinin dile getirdiği kurucu meclis önerisini anımsattı. ‘Ben bunu daha önce de söylemiştim, anayasayı 150 kişiden oluşan bir kurucu meclis’in hazırlaması daha iyi olur demiştim’ dedi. Sayın Başkan, işte 100’ü bütün siyasi partilerin milletvekillerinden 50’si, akademisyen, hukukçu, sivil toplum örgütü temsilcisi olmak üzere 150 kişilik bir kurucu meclisin bu işi yapabileceğini söyledi. Sayın Başkan, 150 kişilik bir ku rucu meclisin anayasayı hazırlaması gerektiğini, mevcut Meclis’in anayasayla oyalanmaması gerektiğini söyledi. Yani Sayın Başkan kurucu meclisin taslağı hazırlayıp kamuoyunda tartışılmasını sağladıktan sonra Meclis’e getirmesini önerdiğini anlatıp ‘Böyle olsa daha iyi olurdu’ dedi. Biz de bu konuda kendisine destek verdik, ama Sayın Başkan’ınki daha çok bir niyet beyanı şeklindeydi.” Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, önceki akşam dini cemaat liderlerine Beyazıt’taki The President Otel’de iftar yemeği verdi. İstanbul Valisi Muammer Güler, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan, Ermeni Katolikleri Ruhani Reisi adına Agop Minosyan, Türkiye Süryani Katolik Cemaati Temsilcisi Yusuf Sağ, İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve çok sayıda kurumun temsilci ve yöneticileri katıldı. Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, iftarda yaptığı konuşmada, “Bugün dünyamız küresel bir ısınmayla karşı karşıyaysa bunun arkasında küresel bir kirlenme ve küresel bir ahlaki bozukluk, bencillik ve insanın nefsi emare denilen özelliklerinin öne çıkması vardır’’ dedi. (Fotoğraf: BURAK ALİÇAVUŞOĞLU) Küresel ısınmaya dikkat çektiler ANKARA AKP’nin Sapanca’daki anasaya kampında, egemenliğin yasama yürütme ve yargı eliyle yürütülmesine ilişkin madde benimsendi. Mevcut anayasada, “yetkili organlar” ifadesi bulunuyor. Taslağın gerekçesinde, “bazı bürokratik kurumların kendilerini millet adına egemenlik kullanan yetkili organ olarak gördükleri ve buradan hareketle yasama ve yürütme erklerinin alanına giren konulara müdahale ettikleri” belirtiliyor. Bu maddeyle, hükümetin icraatına karşı açıklamalarda bulunan TSK gibi kurumların engellenmesinin amaçlandığı dile getiriliyor. Kampta, MGK’ye cumhurbaşkanının başkanlık etmesi, ancak Jandarma Genel Komutanı’nın kuruldan çıkarılması da kabul edildi. AKP’nin Sapanca’da akademisyenlerle birlikte sürdürdüğü anayasa kampı dün sona erdi. Kampta, anayasanın “egemenlik” başlıklı maddesi akademisyenlerin önerdiği biçimde benimsendi. Mevcut anayasada, “Türk milleti egemenliğini anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanır” hükmü yer alırken, taslakta “Türk milleti egemenliğini anayasanın koyduğu esaslara göre yasama, yürütme ve yargı eliyle yürütür” düzenlemesi öngörülüyor. Taslağın gerekçesinde, “Bazı bürokratik kurumların kendilerini millet adına egemenlik kullanan ‘yetkili organ’ olarak gördükleri ve buradan hareketle yasama ve yürütme erklerinin alanına giren konulara müdahale etmeleri bu tür bir sarahati zorunlu kılmıştır” deniyor. Bu maddeyle, özellikle son dönemde Cumhurbaşkanlığı seçimi, laiklik ve irtica konusunda sert açıklamalar yapan TSK’nin bundan sonraki süreçte siyasete karışmamasının amaçlandığı belirtiliyor. Söz konusu maddeye ayrıca “Milletlerarası ve milletlerüstü kuruluşlara üyelikten kaynaklanan kısıtlamalar saklıdır” ibaresi ekleniyor. MGK’ye yeni yapı Kampta, MGK’nin yeniden yapılandırılması da karara bağlandı. MGK’den Jandarma Genel Komutanı’nın çıkarılması yönündeki akademisyenlerin önerisi benimsenirken, kurula yine cumhurbaşkanı başkanlık edecek. Akademisyenler, bu konuda 3 ayrı seçenek sunmuştu. İlk seçenekte Jandarma Genel Komutanı’nın kuruldan çıkarılması ve kurula cumhurbaşkanının başkanlık etmesi; ikinci seçenekte cumhurbaşkanının kuruldan çıkarılarak kurula başbakanın başkanlık etmesi; üçüncü seçenekte ise Bakanlar Kurulu’na milli güvenlikle ilgili kararların alınmasında ve koordinasyonun sağlanmasında yardımcı olmak üzere MGK kurulması öngörülüyordu. Komisyonun benimsediği ikinci seçeneğe göre, mevcut anayasadaki “Kurulun, devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması konusunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Bakanlar Kurulu’nca değerlendirilir” hükmü kaldırılıyor. Kampta, milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması da kabul edildi. Buna göre, milletvekilleri seçilmeye engel suçlar olan zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli iflas, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma gibi suçlarda yargılanabilecek. Ancak tutukluluk haline TBMM karar verecek. Hakkında suç isnadı bulunan milletvekili, TBMM Başkanlığı’na başvurarak dokunulmazlıktan feragat edebilecek. ‘Çeşnicibaşı’ tartışması Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Osmanlı saray geleneğini Çankaya Köşkü’ne taşıma kararı siyasi partilerde değişik yorumlara neden oldu ANKARA (ANKA) Osmanlı saray geleneğinde bulunan “çeşnicibaşı” uygulamasını Çankaya Köşkü’ne taşıyan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu kararı, siyasi partilerde değişik yorumlara yol açtı. Daha önce Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanında görev yaptığı belirtilen Fahrettin Özdemir’in ilk olarak Gül’ün beş Doğu iline yaptığı geziye katıldığı bildirilmişti. Cumhurbaşkanı’nın yanında görev yapan “çeşnicibaşı”nın, hem damak zevki hem de güvenlik açısından Gül’ün içecek ve yiyeceklerini önceden kontrol ettiği ileri sürüldü. CHP bunu hem Osmanlı dönemine duyulan özleme hem de korkuya bağlarken, MHP güvenlik gerekçesiyle “çeşnicibaşı”nın gerekli olduğunu vurguladı. Buna karşılık devlet yöneticilerinin güvenliği konusunda uzman bir isim olan eski başbakan merhum Bülent Ecevit’in yakın koruması ve DSP İzmir Milletvekili Recai Birgün, böyle bir görevlinin güvenlik açısından bir yararı olmayacağını belirtti. Birgün, Ecevit’in yanında görev yaptığı dönemde, “çeşnicibaşı” olarak özel görevlilerinin bulunmadığını söyledi. Birgün, “Ama bizler, beyefendinin içeceklerini kapalı olarak kabul ederdik. Yiyecek bir şeyse, dağıtımın yapıldığı yerde bizim personelimiz de bulunur ve herkese dağıtılan yerden alınmasına dikkat ederdi, özel servis kabul etmezdik” dedi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Topuz, AKP’lilerin Cumhuriyet öncesine hayranlık duyan bir ekip olduklarını belirterek “Çeşnicibaşı, aynı zamanda Cumhuriyet değerlerini kenara itmek için içlerindeki duyguyu ortaya döküyor. Bunların kafaları ileriye değil, geriye dönük” dedi. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, bu uygulamanın nedeninin güvenlik olduğunu belirterek, “Çeşnicibaşı, tamamen güvenlik amaçlı olmalı” dedi. IŞIKLI’DAN YAYLA’YA TEPKİ TİHAK BAŞKANI ERDOST: ‘Kemalizmin çıkarılması sömürgeliğin tescili olur’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Alpaslan Işıklı, “Anayasada Kemalizm olmamalıdır. Bence, Kemalizm ideoloji değil, bölgesel bir düşünce sistemi” diyen Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Atilla Yayla’ya tepki gösterdi. Işıklı, “Anayasadan Kemalizmin yani Atatürkçülüğün çıkartılması, Türkiye’nin bir sömürge ülkesi olduğunun tescili anlamına gelir” dedi. Kemalizmin bir bölgeyle sınırlı ya da yalnızca geçmişe özgü bir akım olmadığını vurgulayan Işıklı, “Kemalizm, tüm uluslara esin kaynağı oluşturmuş evrensel boyutlu bir gerçekliktir. Geleceğin dünyasında küresel kölelik rejiminin egemen olacağını umanlar ve arzulayanlar, Kemalizmi gerileme olarak görebilirler. Ancak hiçbir güç insanlığın gelişimini durduramayacağı için eşitlik ve bağımsızlık temelinde kurulacak geleceğin dünyasına temel oluşturacak olan da özünde, Kemalizmden başka bir şey olmayacaktır” diye konuştu. Anayasa yapmak bilim insanlarının işi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHAK) Başkanı Muzaffer İlhan Erdost, “Anayasa yapmak siyasilerin işidir. Bilim insanları katkıda bulunur” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a yanıt verdi. Anayasanın, siyasiler değil, bilim insaları tarafından yapılabileceğini vurgulayan Erdost, “Siyasiler anayasa yapmaz ama anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi önerilemez ilkelerini tağşiş etmek amacıyla anayasa yapmaya kalkışırlarsa, anayasanın içine yapabilirler” dedi. Anayasanın değiştirilmesi değil, geliştirilmesi gerektiği üzerinde duran Erdost, “Anayasanın dinsel gericiliğe sağladığı olanaklardan ve demokratik yöntemlerden yararlanarak hazırlanmakta olan böyle bir anayasanın, Çankaya’yı ‘Şeyhül İslam’ın makamına dönüştürecek bir araanayasa olacağı açıktır. Bu, anayasanın ‘gizli’ ihlalidir. Daha önce de belirttik, tarih yanıltmaz diye. Gizli anayasa ihlalleri, gizli muhtıraların habercisidir” diye konuştu. ANMA ALPTEKİN SAMSA 1953 2001 17 EYLÜL Altı yıldır beklenen adalet, yetmeyen güçten mi, geçmeyen sözden midir, bilinmez ama, hâlâ yerini bulamadı. Bu sabırlı yüreğimiz, hukuk devletine sığındı, seni içinde taşıyor, her sabrın bir sonu vardır; buna inancını yitirmeyen eşin ve kızın seni özlemle anar. NEBAHAT ASYA CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle