14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Prof. Özbudun başkanlığındaki komisyonda, Erdoğan’ın danışmanlığını yapan Kuz da yer almış 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bağımsız taslak oyunu EMİNE KAPLAN MURAT KIŞLALI ANKARA AKP tarafından bağımsız olduğu ileri sürülen akademisyenler komisyonunun hazırladığı anayasa taslağının oluşturulmasında bir dönem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlığını yapan Mehmet Emin Kuz’un da bulunduğu olduğu ortaya çıktı. Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve AKP yöneticileri tarafından bağımsız akademisyenlerden oluştuğu ileri sürülen bilim kurulunun anayasa taslağını hazırlama sürecinde Erdoğan’ın bürokratı Mehmet Emin Kuz’un da yer aldığı ortaya çıktı. Cumhuriyet’in ele geçirdiği taslakta, “2 Ağustos 2007 Ankara çalışmasından sonra Kuz ve Arslan’ın tamamladığı gerekçelerle oluşan metne göre” ifadesi yer alıyor. Aynı Kafa... Bazı arkadaşlar çok şaşırmış... Ben hiç şaşırmadım!.. Yıllar önce Melih Gökçek, Mehmet Aksoy’un Ankara Altınpark’taki “Periler Ülkesi” yontusunu, “Böyle sanatın içine tükürürüm” diye Ankara’da depoya kaldırtmamış mıydı? Yıl 1994’tü ve Gökçek, bir televizyon kanalındaki tartışmada Duygu Asena’ya hakaretler yağdırmıştı eleştirdiği için... “Milli Görüş”ün yaramaz(!) çocukları İstanbul ve Ankara’da yerel seçimleri kazanmıştı... Gözleri kara insanlar Büyükşehir belediyelerinde kadrolaşmaya başlamışlardı. Tarikat müritleri özel araçlarına “Tek yol İslam” çıkartmaları yaptırmışlardı. Bugünlerde Antalya Kemer’de kavşağa konulan “Aşk Yağmuru” yontusu tartışılıyor... 1994 2007... Aradan 13 yıl geçmiş, değişen bir şey yok!.. Zafer Sarı’nın Kemer’deki yontusu aynı düşüncelerin temsilcilerince “ahlak dışı” olarak görülmüş.. Antalya’da ortalık ayağa kalktı bu nedenle. AKP Kemer İlçe Başkanı yontuyu kaldırmak için eyleme başladı. Bir erkek, çıplak bir kadın... Erkek kadını belinden tutmuş kaldırıyor... AKP’li başkan yontu için şöyle diyor: “Müstehcen!” Ne yapsın Zafer Sarı?.. Yontuya bir mayo giydirmeli, başına “sıkmabaş” takmalı... Ege ve Akdeniz kıyıları binlerce yıllık tarihin ve kültürün boy verdiği topraklardır... Oralarda binlerce yıllık antik tiyatrolar, kalıntılar vardır... AKP’li İlçe Başkanı acaba Cevat Şakir’in, Melih Cevdet’in, Azra Erhat’ın, Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun hiç adını duydu mu? Bugün dünyanın pek çok kentinde açık hava müzeleri vardır ve kadınların, erkeklerin tümü de çıplaktır... Çıplak olmak müstehcenlik midir? Din bezirgânları, tarikat şeyhlerinin müritleri “çıplak heykeli” bile “müstehcen” olarak görüyorsa, işimiz bitik demektir, dostlar!.. CHP’li Belediye Başkanı Hasan Şeker, Kemer’e “Aşk Yağmuru” adlı bir yontu yaptırıyor ve dincilerin tepkisini çekiyor... ??? Hangi çağda Türkiye?.. AKP milletvekillerinin önünde diz çöken okul müdürü... Sakarya’nın Kaynarca ilçesi burası... Yer ise Eğitim ve Kültür Merkezi.. Ayakkabılar çıkmış, herkes çorapla dolaşıyor... İşte size AB kapısına dayanan Türkiye!.. İşte size uygarlık!.. İşte size demokrasi ve özgürlük!.. İkinci Cumhuriyetçi, dönek Hadi Uluengin iki fotoğrafa da iyi bak Brüksel’den... Küfret laik demokratik rejime, Aydınlanma devrimine ve rahatla.. Alçaklığın, onursuzluğun simgesi AKP hizmetkârları, Vatan gazetesinde yayımlanan “diz çökmüş müdür” fotoğrafına iyi bakın ve düşünün... Antalya Kemer, Sakarya Kaynarca... Kuşatılan Türkiye... “İslamcı model adım adım” laik demokratik Cumhuriyet’e egemen oluyor... Vurun CHP’ye, Deniz Baykal üzerinden rahatlayın!.. Vurun sola, sosyalistlere, TKP’ye ve İP’ye.. vurun ki keyfiniz yerine gelsin!.. Vurun ki, imamlar, hafızlar, hocalar Kültür ve Turizm Müdürü olsun, TRT Genel Müdürlüğü’ne otursun, müsteşar, genel müdür olsun!.. Vurun ki, Paris’te Mevlana etkinliklerinde sivri burun, yumurta topuk ayakkabılarının arkasına basıp yürüsün, sonra koltuğa beyaz çoraplarıyla bağdaş kurup otursun!.. Vurun ki, polis okulu sınav soru ve yanıtları el altından tarikatlara dağıtılsın!.. Vurun ki, Hrant Dink cinayeti aydınlatılmasın, Danıştay saldırısı, Malatya katliamı “örtbas” edilsin!.. ??? Haydi vurun sola, sosyalistlere vurun!.. Soros’tan mangırlar gelsin, demokrasi ve özgürlük müzeleri kurun; sarık, şalvar, çarşaf, sıkmabaş, tespih sergileyip “AB’ye karşı çıkanlar faşistlerdir” deyin!.. Haydi numaracı cumhuriyetçiler vurmayı sürdürün!.. Göreviniz bitmedi daha.. vurmaya devam edin... Kaz Dağları, Kaçkarlar, göller, ovalar, ırmaklar yağmaya açıldı, rahat edin!.. Aymazlar AKP hizmetkârlığını “demokrasi mücadelesi” olarak yutturmaya çalışıyorlar bugünlerde... Demokrasi mücadelesi; diz çöken öğretmenlerle mi, ayakkabılarını çıkarıp koltuğa bağdaş kuranlarla mı, Antalya’daki kadınerkek “aşk yağmuru” yontusunu “müstehcen” bulanlarla mı; yoksa tarikat şeyhleri ve müritleriyle mi olacak? ? AKP’nin ‘bağımsız’ olarak nitelendirdiği, bilim insanlarından oluşan komisyona müdahale ettiği ortaya çıktı. Taslağın yazım aşamasında, bir dönem Erdoğan’ın danışmanlığını yapan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Emin Kuz’un da yer aldığı ortaya çıktı. Kuz, ‘O Kuz ben değilim’ derken, komisyon başkanı Özbudun, Kuz’un süreçte yer aldığını doğruladı. Bir dönem Erdoğan’ın başdanışmanlığını yapan Kuz, daha sonra TRT Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi. Danıştay’ın üyeliğe atanması kararını durdurması üzerine YÖK üyeliğine atanan Kuz, daha sonra Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı’na, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından da Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi. Cumhuriyet’in konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Kuz, “Anayasa taslağının gerekçelerinin yazımında bulundunuz mu” sorusu üzerine, “Bu doğru değil. Onu tamamen hocalar hazırladı. Akademik bir çalışma, biz memuruz. Böyle bir çalışmada yer almadım” dedi. Kuz, taslakta geçen “2 Ağustos 2007 Ankara çalışmasından sonra Kuz ve Arslan’ın tamamladığı gerekçelerle oluşan metne göre” ifadesinin anımsatılması üzerine de, “O ben değilimdir muhtemelen, hocalardan biridir” diye konuştu. Anayasa taslağını hazırlayan komisyonun başkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun ise önce Kuz’un taslağa hiçbir katkısının olmadığını söyledi. Özbudun, “Biz gerekçeleri tamamen kendimiz yazdık” diye konuştu. Özbudun, taslakta yer alan ifadenin anımsatılması üzerine ise “Biz ondan sadece bazı diğer kanunlar konusunda, personel kanunu konusunda teknik bilgi rica ettik. Bizim çok vâkıf olmadığımız konulardı. Ama kesinlikle ne metne ne de gerekçenin yazılmasına bu 6 kişiden başka kimsenin katkısı olmamıştır” dedi. Taslağa müdahale Kuz’un inkârına ve Özbudun’un “Sadece bilgi istedik” demesine karşın taslakta “MEK” kısaltmasıyla siyasi değerlendirme ve uyarılar dikkat çekiyor. Bunlardan bazıları şöyle: Taslağın “Devletin temel amaç ve görevleri” başlıklı maddesinde “Burada mesele bu değil. Bu yazış tarzı devletin temel amaç ve görevlerini sadece ‘insan haysiyetini korumak ama cıyla’ maddedeki şeylerle sınırlıyor gibi. Ayrıca başlık metne dahil olmadığından eski yazım tarzı maksadı daha iyi ifade eder (MEK)” ifadesi yer alıyor. “Bakanlıkların kurulması ve bakanlar” başlıklı maddede, “Ancak bir bakan birden fazlasına vekâlet edemez” hükmünün altında “Bu son cümle bakan sayısının artırılmasını gerektirebilir ve hukuken haklı bir izahı da yok (MEK)” değerlendirmesi dikkat çekiyor. “Kanunsuz emir” başlıklı maddede ise, “Bu madde gerekli mi? Kanunla da düzenlenebilecek bir konu değil mi? (MEK)” ifadesi yer alıyor. Taslağın “Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu” başlıklı maddesinin gerekçesinde de, “Avrupa örneklerinden bir ikisinden bahsedilse iyi olmaz mı? (MEK)” önerisi dikkat çekiyor. MHPAKP YAKINLAŞMASI Bahçeli Erdoğan’ı çabuk affetti ? Seçim sonrasında Erdoğan’ın telefonuna çıkmayan Bahçeli, önceki gün Söğüt’te samimi görüntüler verdi. MHP kurmayları, Bahçeli’nin tavrını “Her şeye hayır diyen muhalefet yapmayacağız” sözleriyle savundu. AYŞE SAYIN Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı Köşk’teki makam odasında kabul eden Cumhurbaşkanı Gül, tokalaşma esnasında basın mensuplarını işaret ederek “Paşam hepsi sizin için geldi” dedi. (Fotoğraf: AA) ANKARA Seçimlerden sonra kendisini arayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonuna bile çıkmayan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, geçen yıl yan yana gelmemek için protokol sıralarına bile oturmadığı olaylı Söğüt Ertuğrul Gazi’yi anma etkinliklerinde bu yıl “el ele” birlik beraberlik mesajı vermesi dikkat çekti. MHP kaynakları, tavır değişikliğine “30 Ağustos resepsiyonunda Genel Başkanımızın bizzat yanına gelip elini sıkarak, daha önce söylediği ‘Bunların eli bile sıkılmaz’ sözlerini telafi etmiştir” savunmasını getiriyorlar. MHP ile AKP arasında Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşanan yakınlaşma, Söğüt’teki Ertuğrul Gazi’yi anma etkinliklerinde yeni bir boyut kazandı. Başbakan Erdoğan’ın partisinin DTP ile kavga edeceğini savunup “Bunların eli bile sıkılmaz” dediği için seçimlerden sonraki “tebrik telefonuna” çıkmayan Bahçeli, “küskünlüğü”, Genelkurmay Başkanlığı’nın verdiği 30 Ağustos resepsiyonunda bitirdi. MHP kaynakları, AKP ile ilişkilerdeki “yumuşamayı”, izleme kararı aldıkları “yapıcı, gerginlikten uzak, sorun üreten değil, sorun çözen muhalefet” anlayışına bağlıyorlar. MHP’li bir üst düzey yönetici, Bahçeli’nin seçimlerden sonra yaptığı açıklamalarda bu yaklaşımın mesajını verdiğini belirterek seçmenin kendilerine verdiği görevin gereğini yerine getirdiklerini belirtti. Aynı yönetici, Bahçeli’nin “telefonuna bile çıkmadığı Erdoğan’la Söğüt’te birlikte dua etmesini” ise şöyle değerlendirdi: “Genel Başkanımız, Başbakan’ın telefonlarına, seçimlerden önce söylediği ‘Elleri bile sıkılmaz’ sözleri nedeniyle çıkmamıştı. Bunu çok rencide edici bulmuştu. Ancak Başbakan, 30 Ağustos resepsiyonunda da bu sözlerini telafi etti, bizzat gelerek genel başkanımızın elini sıktı. Yine Söğüt’te işbirliği teklif eden bizzat kendisi. Aslında Başbakan bu tutumuyla o sözlerini tekzip etmiş oldu. Genel Başkanımız seçimlerden sonra verdiği demeçlerinde hep, ülkenin gerginliğe, kavgaya tahammülü olmadığını söyledi. Ancak ilişkilerdeki bu yumuşama, AKP’nin politikalarını onaylamamız anlamına gelmez. Biz her şeye ‘hayır’ diyen bir muhalefet anlayışı izlemeyeceğiz. Ama bu, AKP politikalarını onaylayacağımız anlamına gelmez. Genel Başkanımızın, hükümet programı okunurken de söylediği gibi, ‘kırmızı çizgiler’imizin aşılmasına asla müsaade etmeyiz.” Büyükanıt’tan ilk ziyaret Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile baş başa ilk görüşmesini yapan Genelkurmay Başkanı’nın Köşk’e çantasıyla çıkması dikkat çekti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilk kez Çankaya Köşkü’ne çıktı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt başbaşa ilk görüşmelerini yaptılar. Büyükanıt’ın, Köşk’e çantasıyla çıkması dikkat çekti. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği kabulde habercilerin salonda yer alma telaşı zaman zaman Abdullah Gül’ü güldürdü. Cumhurbaşkanı basın mensuplarını uyararak “Avizelere dikkat edin” dedi. Büyükanıt’ı Köşk’teki makam odasında kabul eden Gül, tokalaşma esnasında basın mensuplarını işaret ederek “Paşam hepsi sizin için geldi” dedi. Gül ve Büyükanıt basın mensuplarının salondan ayrılmasını beklemeden sohbete başladı. Görüşme, daha sonra basına kapalı olarak devam etti. Orgeneral Büyükanıt ve komutanlar, Cumhurbaşkanı Gül’ün TBMM’deki yemin törenine katılmamışlardı. GATA’daki mezuniyet töreninde de Cumhurbaşkanı ile komutanlar arasındaki mesafeli duruş gözlenmiş, yapılan konuşmalarda “Sayın Cumhurbaşkanım” yerine “Sayın Cumhurbaşkanı” hitabı dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Gül ile komutanlar arasındaki soğuk hava Zafer Bayramı kutlamalarında ısınmış, samimi sohbete dönüşmüştü. Gül, Erdoğan’ı ziyaret etti Abdullah Gül, Erdoğan’a dün iade ziyaretinde bulundu. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Gül’ü Başbakanlık binasının merdivenlerinde karşıladı. Gül ve Erdoğan daha sonra gazetecilere görüntü verdi. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakanlık binasına gelmeden önce Cumhurbaşkanlığı Forsu göndere çekildi. Yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından Başbakan, Gül’ü aracına kadar uğurladı. CHP PM’DEKİ MUHALİFLERDEN TEPKİ ANAYASA ELEŞTİRİLERİNE YANIT ‘Anıtkabir, sanal moral olabilir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin kuruluş yıldönümünde, genel merkezin “Anıtkabir çıkarması”, Şişli Belediye Başkanı Başkanı Mustafa Sarıgül’ün yandaşlarıyla genel merkez önünde protesto gösterisi yapması, parti içinde farklı yorumlara neden oldu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın önderliğinde yaklaşık 100 bin partilinin CHP’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle Anıtkabir ziyareti, muhaliflerin başını çeken Sarıgül’ün de yaklaşık 10 bin kişilik kalabalıkla genel merkez önünde protesto gösterisi yapması, parti içindeki farklı kesimlerin de tepkisine neden oldu. Eski Kocaeli Millevtekili ve Parti Meclisi Üyesi İzzet Çetin, genel merkezin Anıtkabir’e taşıdığı partililer arasında “hiç köyünden çıkmamış” insanlar bulunduğunu savunarak, genel merkezin Anıtkabir’e partilileri taşıyarak ancak “sanal moral” bulmuş olabileceğini söyledi. CHP’ye oy veren 1 milyon 300 bin seçmenin kendini Deniz BaykalMustafa Sarıgül ikilemi arasında sıkışmış hissetmemesi gerektiğini kaydeden Çetin, CHP’nin yeni bir alternatif ortaya koymak durumunda olduğunu söyledi. Çetin, pazar günü yapılan çıkarmanın amacının “seçim başarısızlığını kamufle” amacı taşıdığını söyledi. CHP’de, insanların yeniden “Bu benim partim” diyeceği yeni bir yapılanmaya gereksinim olduğunu savunan Çetin, zorlama yöntemlerin partiye bir yarar sağlamayacağını söyledi. Çiçek: Karanlıkta iş yapmıyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, anayasa taslağının kamuoyundan gizli hazırlandığı yönündeki eleştirilere “Gece karanlığında iş yapmıyoruz. Lozan da, Cumhuriyetin kazanımları da bir yere gitmiyor. Buna kimsenin gücü yetmez. Siluete ateş etmek yerine, taslağın kendisini görmek lazım” diye yanıt verdi. Çiçek, 21 Ekim’de yapılacak anayasa değişiklik referandum oylamasının da iptal edilmeyeceğini vurguladı. 60’ıncı hükümetin 2’nci Bakanlar Kurulu dün toplandı. 4.5 saat süren toplantının ardından açıklamalarda bulunan Çiçek, anayasa taslağının kamuoyundan gizli hazırlandığı yönündeki eleştirilere yanıt verdi. Çiçek, “Hazırlıklar tamamlanmadan kamuoyunda tartışmaya açarsanız faydasız bir tartışma yapmış olursunuz. Bir şeyi yarım olarak açarsanız beklenen fayda hasıl olmaz. Siluete ateş etmek yerine taslağın kendisini görmek lazım” dedi. Çiçek, yeni anayasanın “güvenlik ile özgürlüğü birlikte dikkate alan” bir anayasa olacağını da vurguladı. Çiçek, bir başka soru üzerine de, mevcut anayasada öngörülen milletvekili genel seçimlerinin 4 yıla indirilmesi ve cumhurbaşkanının 5+5 sistemine göre seçilmesini öngören değişiklikle ilgili referandumun ertelenmeyeceğini ve 21 Ekim’de bu referandumun yapılacağını açıkladı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle