Katalog

G.SARAY TEKNİK PATRONU İŞİ SIKI TUTUYOR Kalli’den oruç uyarısı ÇİMDEKİ GÖLGELER / ERCAN TANER Memleket Hikâyeleri Yaşananlar tamamen hayal ürünüdür, gerçekle hiçbir ilgisi yoktur diye başlayan öykü ve filmler vardır ya işte onlardan biri de bendenizden geliyor… 11 Eylül 1980… İstanbul’un en eski semtlerinden biri Fatih… Vatan Caddesi ile eski lunaparkın kesiştiği Abdi Çelebi Mahallesi’nin hemen yanında karanlık bir sokak var. Evinden çıkmış delikanlı tedirgin adımlarla sokağı bir an önce geçmeye çalışıyor. Sabah yine üniversitede çatışma çıkmış, çok sevdiği iki arkadaşı polis tarafından gözaltına alınmış, gece yarısı olmuş, hâlâ onlardan haber yok… Bu düşüncelerle, karanlık sokakta, sarı renkli mum ışığı yansıtan, sokak lambası taklidi yapan garabetin yanına ulaştığında, sabahki çatışmada göz göze geldiği, aynı düşünceden ama ayrı fraksiyona üye ve son günlerde çıkar çatışmaları yüzünden sık sık tartıştığı eskinin dost, şimdinin soğuk arkadaşları onu bekliyor… Göz göze geliyorlar, içi ürperiyor… “Artık menfaatlar ayrıldı’’ diyor birisi. Diğeri “Siz memleketi bu düşüncelerle kurtaramazsınız’’ diyor. Ötekiyse hiçbir şey demiyor. Sadece 765’liğini çıkarıp, eski arkadaşının kafasına sıkıyor. 3 yıl önce tanışıp, beraber oturdukları sofrada memleketi kurtardıkları o dünyanın yerine, artık arkadaşlarına kurşun sıktıkları çıkar zamanı var. 12 Eylül 1980… Askeri darbe ve toplum sorunlarının halı altına süpürüldüğü günler başlıyor artık… Olay yok, ama köşe dönücülük var… Benim memurum işini bilir diyen bir yol haritası çıkıyor ortaya. Liboşlar, ihale takipçileri derken bir gecede kurulan üçüncü lig ve statlara adım atan maskeli beşler… Kim bunlar? Bunlar takımlarını seviyorlar mı yoksa üzerinde Benjamin Franklin’in resmi olan, rengi yeşil, adına dolar denen kâğıt parçasına mı biat ediyorlar? Bedava bilet dağıtıp, kendine bağlı ve her türlü talimatı yerine getiren çakma mafya bozuntuları mı yaratıyoruz? Yoksa kulüpleri kontrol altında tutup, kendi malımız gibi görüp, devlet içinde minik krallıklar mı kurmak istiyoruz? İnsanlar birer birer ölüp yaralanıyor… Ateş düştüğü yeri yakar. Devlet her şeyi biliyor, yapanları, onları organize edenleri tanıyor. Artık bir şeyler yapılsın! 12 Eylül öncesi kardeş kardeşi öldürüyordu. Şimdi arkadaş arkadaşına kıyıyor. Magazin programlarında, ünlülerin toka markasının gündeme getirildiği, duyarsız, yanında insan yere düştüğünde kafasını başka yere çeviren umarsızlar sürüsüne döndürmek istiyorlar bizi… Sponsor kuruluşlardan futbola milyonlarca dolar akıyor… Bu ülkede bu oyun artık marka olmaya başladı ama çarkın dişleri arasındaki diş taşları dengeyi bozuyor dostlar… Artık sadece rant grupları var. Bedava bilet bu organizasyonun görünen yüzü. Taraftar günah keçisi gibi sunuluyor bize… Ya çıkar grupları? Hanımefendiler, beyefendiler, sevgililer! Çocuklar statlardan kopmak üzereler. Zamanında Arjantin’de yaşanan, taraftarlar arası silahlı çatışmaları mı göstermek istiyorlar bize? Alın artık şu tedbirleri! Beyler geminin makine dairesi su almaya başladı. Biz güvertede Dolce Vita yaşamaya devam ediyoruz… Futbolda temiz eller için bir an önce düğmeye basılmalı… Cumhuriyet gazetesinde geçen hafta yayımlanan Kaan Ark imzalı Holiganizm araştırması durumun ne hale geldiğini bizlere gösterdi… Napolyon Bonaparte’ın şu sözünü çok severim: “Benim sözlüğümde imkânsız diye bir kelime yoktur.” Spor Servisi G.Saray Teknik Direktörü Feldkamp’tan yaklaşan ramazan ayı için futbolcularına üstü kapalı uyarılar geldi. Alman teknik adam dünkü idman sonrası basın mensuplarının bu konuyla ilgili sorusunu “Sizin bana bir tavsiyeniz var mı, ne yapayım? Futbolcuların hepsinin mukaveleleri var, bunun gereğini yapmak durumundalar. Tabii onların burada ne yaptıklarını, her şeyi ile tam olarak kontrol etmem mümkün değil. Bazı yasakları koyup onu kontrol edemiyorsanız, bunun hiçbir anlamı yok. Herkesin kararını kendi işvereniyle, kendi vicdanıyla doğru değerlendirmeler yaparak vermesi gerekir” şeklinFELDKAMP de yanıtladı. EFES DOLU DİZGİN Spor Servisi Yeni sezon hazırlıklarının ikinci etabını İtalya’nın Bormio kentinde tamamlayan Efes Pilsen, aldığı iyi sonuçlarla dikkat çekti. Yeni oyuncularıyla yepyeni bir takım görüntüsü çizen Lacivert Beyazlılarda yabancı oyuncular Loren Woods, Andre Hutson, Kenny Gregory, Rashad Wright ve Lamar Butler’la birlikte geçen yıldan kadroda tutulan Drew Nicholas’ın ortaya koyduğu perfomanslar beğenildi. Aynı zamanda kampta bulunan genç basketbolcuların da teknik kadronun gözüne girdiği öğrenildi. İlk maçta Avellino ile karşılaşan Efes bu mücadeleyi 7569 kazandı. İkinci maçta Cantu’yla oynayan Lacivert Beyazlılar rakibini 7058 yenerek yine gücünü gösterdi. Kampın üçüncü maçında Siena’ya 7670 yenilen Efes son karşılaşmasında da Rus Sportak Vladivostok’u 7361’le geçerek Türkiye’ye galibiyetle döndü. Macaristan’ı yenemezsek hüzünlü veda olur mu? 10 yaşındaydım Lüksemburg’a 20 yenildik, 30 yaşında San Marino’yu yenemedik. 43 yaşında Malta fiyaskosunu gördüm… Umarım gelecekte Andorra, Liechtenstein gibi futbolları küçük ülkelere kaybetmeyiz… Macaristan’ı yenemezsek dükkân kapanır. Ne diyelim, haydi hayırlısı… BAYAN FARKI! Çin’de düzenlenen 5. FIFA Bayanlar Dünya Kupası dün Almanya ve Arjantin arasında oynanan karşılaşmayla başladı. Açılış maçında son şampiyon Almanya, rakibi karşısında 110 galip gelerek bayanlar futbolundaki en güçlü ulusal takıma sahip olduğunu birkez daha kanıtladı. (AP) CUMHURİYET 19 CMYK