19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 AĞUSTOS 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Yunanistan’da yangın büyüyor ? ATİNA (AA) Yunanistan’ın yarısını etkisi altına alan ve 62 kişinin ölümüne yol açan orman yangınları, dış ülkelerden gelen yardıma karşın kontrol altına alınamadı. Yangınların, son 150 yılda en çok can kaybına yol açan orman yangınları arasında olduğu belirtiliyor. Yunan basını, önceki gece boyunca birçok noktada yeni yangınlar çıktığını bildirdi. Yetkililer, antik Olimpiya kenti yakınlarındaki yerleşim yerlerinin boşaltılmaya başlandığını açıklarken alevler başkent Atina’yı da tehdit ediyor. Yunanistan’ın yardım çağrısına yanıt veren Fransa, İtalya, İspanya, Almanya, Hollanda, Kıbrıs Rum kesimi de yangın söndürme uçakları, helikopterler ve özel itfaiye ekipleri gönderdi. Türk Kızılayı da Yunanistan’a yardım için gereken hazırlıkları tamamladığını ve Marmara Afet Operasyon Merkezi’nin harekete geçirildiğini bildirdi. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Beyaz Saray ve generaller arasındaki görüş ayrılıkları gittikçe derinleşiyor BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Çekilme tartışması kızışıyor ? Irak’taki ABD’li generaller, Genelkurmay’ın, asker sayısının azaltılmasına yönelik planlarına karşı çıkıyor. “Güvenlik planı”na rağmen Irak’taki mülteci ve esir sayısı katlanarak artıyor. Dış Haberler Servisi ABD Başkanı George W. Bush, ABD kamuoyundan Irak’taki durumun istikrar kazanması için “sabır” talep ederken, hem siyasetçiler hem de askerler arasındaki çekilme tartışması kızışıyor. Bush, haftalık radyo konuşmasında, “Son aylardaki başarı, bölgede koşulların değişebileceğini gösteriyor, değişiyor da. Uyguladığımız yeni stratejinin bir gecede başarı getirmesini bekleyemeyiz” dedi. ABD’de yayımlanan New York Times gazetesi, Irak’tan çekilme tartış İki Askeri, İki Sivil Darbe... 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 askeri darbeleri; ikisi de ABD’nin güdümündeki kimi generallerin ABD’nin (ve Batı’nın) çıkarları için yaptığı eylemler. 3 Kasım 2002 ve 22 Temmuz 2007 “sivil” seçimleri; ABD’nin (ve Batı’nın) öne çıkarıp desteklediği siyasilerin (ve partinin) iktidara taşınması... Askeri darbeler soğuk savaş döneminde oldu; küresel olarak DoğuBatı dengesi geçerli. 3 Kasım ve 22 Temmuz seçimleri... “Soğuk savaş bitmiş”, sıcak savaşlar başlamış; sömürgeciliğin adını, “küreselleşme” olarak değiştirmişler. Hangi işbirlikçi köktendincilerin, ABD’nin güdümündeki büyük sermaye ile “imam nikâhıyla” evlendirilip sahneye çıkarılacakları, Dr. Morton Abromowitz’in emrindeki uzmanlar tarafından daha 1996’da yazılmış, belgelenmiş. Her şey gözler önünde olmuş. Seçimler medya terörü ve köktendinci cemaatlerle yürütülmüş; borsa ve yabancı para Demokles’in kılıcı gibi kullanılmış, toplum körleştirilmiş. Bunun adına, “sivil ve demokratik seçim” denmiş. Yine ABD’nin (ve Batı’nın) istediği sonuçlar, planlandığı gibi yerine getirilmiş. Maliki sert çıktı Dış Haberler Servisi Irak Başbakanı Nuri el Maliki, görevden alınmasını isteyen ABD’li Senatörleri kastederek, “Irak’ı kendi köylerinden biriymiş gibi gören Amerikalılar var, örneğin Hillary Clinton ve Carl Levin” dedi. Fransa Dışişleri Bakamasında tarafların iyice netleşmeye başladığını yazdı. Haberde, ABD Genelkurmay Başkanı Peter Pace ve Kara Kuvvetleri Komutanı George Casey’in, 2008 yılı sonuna kadar Irak’taki tugay sayısının 20’den 10’a düşürülmesi gerektiğini savundukları belirtildi. Irak’taki ABD güçlerinin komunı Bernard Kouchner’in, “Irak Başbakanının değiştirilmesi gerektiği” yönündeki sözlerine de tepki gösteren El Maliki, ABD operasyonlarıyla ilgili olarak “Birini tutuklamak istediklerinde 10 kişiyi öldürmemeliler” diye konuştu. tanı General David Petraeus başta olmak üzere, savaş bölgesinde görev yapan generallerin ise 160 bin olan asker sayısının 100 binin altına düşmesine karşı olduklarının ifade edildiği haberde, Beyaz Saray’ın, Irak’taki komutanları desteklediği ifade edildi. General Petraeus ve ABD’nin Bağ dat Büyükelçisi Ryan Crocker, 11 Eylül günü ABD Kongresi’ne, Irak’ta güvenlik ve siyasi istikrar konularında ne kadar ilerleme kaydedildiği hakkında rapor verecek. Raporun içeriğinin, Irak’tan çekilme tartışmalarını daha da alevlendirebileceği belirtiliyor. Diğer yandan, Irak’a ek 30 bin asker gönderilmesini içeren güvenlik planının yürürlüğe girdiği şubat ayından beri, Irak’ta ABD ordusu tarafından esir alınan kişi sayısının, 16 binden 24 bine çıktığı bildirildi. ABD’li subaylar, esirlerin yüzde 85’inin Sünniler olduğunu, 1800’ünün El Kaide üyeliğiyle suçlandığını kaydederek, “Irak’taki direnişin, Saddam Hüseyin dönemine dönüş isteyen bir hareket olmaktan çıkıp, dini ve ideolojik bir harekete dönüştüğü” yorumunu yaptı. Aynı dönemde, evlerini terk edip başka bölgelere yerleşenlerin sayısı ise 447 binden 1 milyonun üstüne çıktı. Askeri ve sivil darbelerin ortak yönleri BOMBALAR 42 CAN ALDI Kolera salgını: 70 ölü ? BUBANESVAR (AA) Hindistan’ın doğusundaki Orissa eyaletindeki, kolera salgınında 70 kişi öldü. Doktor P. Sitaram, Rayagada ve Koraput bölgelerindeki salgında hastalanan 1500 kişiden 70’inin hayatını kaybettiğini söyledi. Salgının, bozulmuş et ve durgun su tüketimi nedeniyle patlak verdiği sanılıyor. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Chinmoy Basu da, salgının yayılmasını engellemek için her türlü önlemin alındığını kaydetti. Hindistan’da kanlı saldırılar Dış Haberler Servisi Hindistan’ın güneyindeki Hayderabad kentinde önceki gün, birkaç dakika arayla düzenlenen bombalı saldırılarda 42 kişi ölürken, dün de kentin çeşitli bölgelerinde patlamak üzere ayarlanmış 19 bomba bulunduğu bildirildi. Otobüs durakları, sinema ve yaya geçidi gibi kalabalık bölgelerde bulunan bombaların imha edildiği belirtildi. Andra Pradeş eyaleti İçişleri Bakanı Rajasekara Reddy, saldırıların büyük olasılıkla Bangladeş ve Pakistan’daki terör örgütleri tarafından düzenlendiğini belirtti. Reddy, ilk patlamanın meydana geldiği Lumbini eğlence parkında 9, yakındaki bir restorandaki ikinci patlamada da 33 kişinin öldüğünü ve 80 kişinin yaralandığını ifade etti. Son 2 yılda çok sayıda bombalı saldırının yaşandığı Hindistan, komşu Pakistan ve Bangladeş’i, dinci gruplarla etkili bir şekilde mücadele etmemekle suçluyor. Macar milliyetçileri ‘muhafız birliği’ kurdu Macaristan’da aşırı milliyetçi Jobbik Partisi tarafından kurulan “Macaristan Muhafızları” adlı 56 kişilik üniformalı muhafız birliği, önceki gün Devlet Başkanlığı Sarayı önünde yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı törende Macaristan’ı savunma yemini etti. Birliği kuranlardan Gabor Vona, kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada “Macar Muhafızları, komünizmden sonra gerçek değişimini sağlamak ve Macarları kurtarmak için kuruldu” dedi. Birliğin askeri eğitim alacağı belirtilirken bazı faşizm karşıtları ise yeni kurulan muhafız birliğini protesto etti. (Fotoğraf: AFP) 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 3 Kasım 2002 ve 22 Temmuz 2007, bu dört nokta arasında o kadar sağlam bir bütünlük ve tamamlaşma var ki! İnanılır gibi değil. Hele bir sıralayalım bakalım: 1) Dördü de ABD’nin (ve Batı’nın) desteklediği ve yönettiği operasyonlardır. 2) Sosyal devlete, toplumsal haklara karşı sonuçlara ortam yaratmış ve yaratmaktadır. 3) Dördü de kademe kademe 1961 Anayasası’ndan uzaklaşmaya yöneliktir. 4) Türkiye’yi iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel planlarda Washington’a ve Brüksel’e daha fazla bağlayan operasyonlardır. 5) Türkiye’de giderek “İslamcı (ve köktendinci) yapılanmanın” derinleşmesine yol açan sonuçlar doğurmuş ve doğurmaktadırlar. 6) Dördü de serbest piyasanın, özelleştirmenin ve dışa açılmanın öne çıkmasına neden olmuşlardır. 7) Hepsi de “Batı’nın emperyalist güçlerinin Ortadoğu’daki etkilerini artırmaya yöneliktir”. 8) Büyük sermaye ve İslamcılar, dördünü de desteklemişlerdir. Çünkü dördü de ABD bağlantılıdır. Dışarıdan yönetilmişlerdir, aynen senaryoda yazıldığı gibi. Aralarındaki farka gelince... 1) İlk ikisi askeri, sonuncular “sivil operasyonlardır”. Biçimsel olarak “seçim” de diyebiliriz. 2) İlk ikisinde bürokrasi, “oligarşi içinde ağırlıklı olarak yer aldı”. Son ikisinde ise tarikatlar, cemaatler ve etnik ayrımcılar öne çıktılar. Tabii büyük sermayeyle birlikte... Dördü de “içimizdeki oligarşinin ABD ile birlikte yürüttükleri” operasyonlar olmalarına karşın “oligarşinin kompozisyonunda” bazı değişiklikler oldu. Büyük sermaye, şeriatçı ve bölücülerden oluşan oligarşi yalnız Türkiye’de değil, Ortadoğu’da ABD ve AB’nin en fazla itibar ettikleri ortaklarıdır. ‘Unvan özgürce kullanılabilmeli’ TC YALOV A İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN SATIŞ İLANI Dosya No: 2004/2718 Bir borçtan dolayı satılmasına karar verilen TAPU KAYDI: Yalova ili, Çiftlikköy ilçesi, Taşköprü köyü 3/1 pafta, 596 parsel sayılı 19147.20 m2 miktarlı 11 blok 155 bağımsız bölümlü karkas apartma vasıflı taşınmazın B1 Blok, 1. normal kat, 10/1550 arsa paylı 9 nolu kat mülkiyetli mesken olup taşınmaz üzerinde ipotek ve Hava Harp Okulu Komutanlığının 13.04.1982 gün ve 1398 sayılı yazıları gereği İrtifa hakkı mevcuttur. (Başak sitesi B blok 1. kat D: 9 Yalova) İMAR DURUMU: Taşınmaz, Taşköprü Belediyesi 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisindedir. TAŞINMAZIN HALİ HAZIR DURUMU: B1 Blok, l. kat 9 nolu daire kapısı kapalı olduğundan görülememiştir. Emsal daireye bakıldığında, dairenin, salon3 oda antre/koridor mutfak banyo/wc wc balkondan (salonmutfak 1 oda balkonlu) ibaret, yaklaşık net 81.18 m2 alanlı, yaklaşık brüt 110,00 m2 alanlı olduğu görülmüştür. Borçluya ait daire, bulunduğu blokun Güneydoğu tarafında yaklaşık 1012 yıllıktır. Daire, site içerisinde, yüzme havuzlu, bahçe peyzajlı alt yapısı olan Belediye hizmetlerinden faydalanır. Yalova Kocaeli karayoluna 150 metre mesafe içerisinde, ulaşımı kolay bir mevkidedir. Muhammen Değeri: 40.000,00 YTL Satış Şartları: 1 Satış 09.11.2007Cuma günü 13:0013:10 saatleri arasında Yalova icra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 19.11.2007 Pazartesi aynı saatte ve aynı yerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere sure verilebilir Tellaliye resmi, damga vergisi, KDV ve tapu alım satım harç ve giderleri alıcıya aittir. Aynından doğan birikmiş vergi borçlarının olması halinde satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri gerekir; aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbi hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için daire açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarda yazılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ile satış ilanın tebliğ edilemeyen alakadarlara İİK’nin 127. Md. göre tebliğ yerine kâim olacağı ilan olunur. 14.08.2007. (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 46440 Olli Rehn’den ‘ekümenik’ çıkışı BRÜKSEL (ANKA) AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Avrupa Parlamentosu’nda verilen bir soru önergesini yanıtlarken “Patrik ve Patriklik kiliseyle ilgili Ekümenik unvanını kullanmada özgür olmalıdır” dedi. Rehn, Avrupa Parlamentosu’nda Hıristiyan Demokrat Yunan Milletvekili Antonios Trakatellis’in yazılı soru önergesini yanıtladı. Rehn, Komisyon’un Türkiye’de dini özgürlükler konusunu, Katılım Ortaklığı belgesindeki şartlar, öncelikler ve ilkeler doğrultusunda yakından izlediğini kaydederek “Son olarak bu konular Türk yetkililerle uygun her platformda, düzenli siyasi diyalog çerçevesinde görüşülmektedir” dedi. Komisyon’un, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından garanti edilen özgürlükler ve haklara tam olarak saygı gösterilmesine yönelik çözümlere ulaşmayı içeren bir bakış açısıyla dini özgürlükle ilgili konuları izlemeyi sürdüreceğini dile getiren Rehn, şöyle devam etti: “Bu haklara göre (a) Patrik ve Patriklik kiliseyle ilgili Ekümenik unvanını kullanmada özgür olmalıdır; (b) Türkiye gayrimüslim dini cemaatlerin tüzel kişilik edinebilmelerini sağlamalıdır; ve (c) Türkiye dini özgürlük ve organize dini cemaatlerin yaşantılarına katılım söz konusu olduğunda Türk ve yabancı uluslardan kişilere eşit muamele yapmalıdır.” Oligarşinin alışverişi... Demokrasi adı altında Türkiye’de (ve Ortadoğu’da) oligarşi bu oyunu oynar durur. Soğuk savaş döneminde Türkiye’de bürokrasi ve kimi askerler ön plandaydı. Soğuk savaş sonrasında bürokrasinin yerine oligarşinin içine sermaye, tarikatlar ve bölücüler yerleştiler. Bu üç grup da “tarif gereği” sağ ve liberal olmak zorundalar. Sol ancak “antiemperyalist ve halkçı toplumlarda” öne çıkabilir. Güney Amerika’da olduğu gibi. Bu köşede hep yazmaya çalıştım. Türkiye’de oligarşinin ve emperyalizmin egemenliğine son verebilmek için önce “antiemperyalist ve ulusalcı” olmak gerekir. Bu ikisi yoksa kişi de, parti de oligarşinin ve emperyalizmin bir parçası olmaya mahkumdur. İşte bu nedenle sevgili okurlar, 12 Mart, 12 Eylül, 3 Kasım ve 22 Temmuz aynı yöndeki istasyonlardır. İçimizdeki oligarşinin emperyalizmle birlikte sürükledikleri, kara trenin içinde taşınan 73 milyon insan... Bazen askeri, bazen de sivil darbelerle yaptırılan zorunlu bir yolculuk... Ama kırılması gereken bir kısırdöngü bu... Öyle ya da böyle... Başka bir çıkış yolu yok, zincirleri kırmaktan öte... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali TC ÜSKÜDAR 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ MEMURLUĞU’NDAN DÜZELTME SATIŞ İLANI 2006/17Satış 30.07.2007 tarihli CUMHURİYET GAZETESİNDE yayınlanan 24.07.2007 tarih 2007 / 17 satış ek ilanında taşınmazın arsa değerinin 391.000,00 YTL, üzerindeki bina değerinin 696.000,00 YTL olduğu, arsa ve binanın toplam değerinin de 1.087.000,00 YTL olduğu, ancak 1.087.000, yerine 1.087,00 YTL yazılmış olması nedeniyle 10.07.2007 ve 24.07.2007 tarih ve 2006 / 17 sayılı satış ilanına ek olarak; Taşınmazın arsa ve üzerindeki binanın toplam değerinin 1.087.000,00 YTL olduğu ilan olunur. 24.08.2007 Basın: 46424 Kürt parlamentosu toplanıyor TC GEMLİK İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No:2003/11 Esas Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: İpotekli olup Satılmasına karar verilen taşınmaz Gemlik Adliyesi Önü (Deniz tarafına bakan kısmında) açık artırma suretiyle satışı yapılacaktır. Taşınmaz Tapu Kaydı: Bursa ili, Gemlik ilçesi, Cihatlı köyü, Yenibağlar mevkii, cinsi zeytinlik. O ada,73 parsel, 1 cilt, 73 sayfada kayıtlı 33110.00 m2 yüzölçümlü taşınmaz. Taşınmazın Hali Hazır Durumu ve Kıymeti: Arazi üzerinde bilirkişinin hesaplamasına göre yaklaşık 1000 adet 5060 yaşlı gemlik tipi, mahsuldar zeytin ağaçları mevcuttur. Tınlı bünyeli toprak yapısına sahip ve yer yer değişmekle birlikte %1020 meyilli bir arazidir. Arazi içinde yaklaşık 400 tonluk (21 m (boy)x7 m (genişlik)x2,8 m (derinlik) ebatlarında) bir sulama havuzu bulunmaktadır. Sulama havuzu betonarme temel üzerine taş duvar örülmek suretiyle yapılmış ve içten sıva yapılmıştır. Havuz 7,00 mtx21,10 mt ebatlarında yapılmıştır. Yaklaşık 147,70 m2 alan üzerine kurulu olan havuzun derinliği 2,80 mt’dir. 8,20x8,70 mt’lik kısmı betonarme tavan yapılarak kapatılmıştır.Temel alanı 147,70 m2’dir.Yapılan yan taş duvarların alanı 21+21+7+7=56,00 mt x 2,80 = 156,80 m2. Betonarme tavanın alanı 8,20x8,70 = 71,34 m2’dir. Toplam yapılan imalatların alanı 147,70+156,80+71,34=375,84 m2’dir. Taşınmazın İmar Durumu: Satış dosyasında mevcut,Gemlik Belediyesi Başkanlığı, Fen İşleri Müdürlüğü’nün 06.02.2007 gün ve 276 sayılı imar durumu yazılarından satış konu taşınmazın “...Köy yerleşik alanı dışında kalmaktadır. Söz konusu parselde yapılaşma koşulları yollardan= 10 mt. Komşu parsellerden=5 mt. E max=0,05 olmak kaydıyla 250 m2’yi geçmeyen bağ evi yapılabilir.” denilmektedir. Kıymeti: Taşınmazın tamamı 455.344,00YTL’dir. Satış şartları: 1 Satış 05.11.2007 günü; saat 11.00’den 11.10’a kadar Gemlik Adliyesi önünde (Deniz Tarafına bakan kısmında); açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 15.11.2007 Perşembe günü Gemlik Adliyesi önünde (Deniz Tarafına bakan kısmında) saat 11.0011.10’da da ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklarının toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi,KDV, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. KDV ve Damga vergisi verilen süre içerisinde yatırılmazsa ihale feshedilecektir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarım dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2003/11 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ayrıca İİK’nun 127. maddesi gereğince, işbu satış ilanının, tapuda adresi bulunmayan ve adli tebligatı iade olan diğer ilgililer hakkında da tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 23.08.2007 (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu yönetmelikten öneki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. Basın: 46295 ‘Ermeni sorununa tavrımız aynı’ ? Dış Haberler Servisi İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in, Başbakan Tayyip Erdoğan’a İsrail’in Ermeni sorunu konusundaki tavrını değiştirmediğine ilişkin güvence verdiği öne sürüldü. İsrail’in Haaretz gazetesinin, “Peres’ten Türklere: Ermeni sorunu konusunda tavrımız değişmedi” başlığı altında verdiği haberde, Kudüs’ün, 1915 olaylarını “soykırım” olarak adlandırmaktan dikkatle kaçındığı da ifade edildi. İsrail Dışişleri kaynakları Haaretz’e, Peres’in çabalarının ve Ankara’daki İsrail Büyükelçiliği’nin sakinleştirme girişimlerinin, ADL’nin açıklamalarıyla oluşan gerilimin giderilmesine yardımcı olduğuna inandıklarını belirttiler. Operasyonlara karşı nota hazırlığı Dış Haberler Servisi Bölgesel Kürt Yönetimi Parlamentosu, İran ile Türkiye’nin Kürdistan sınır bölgelerine yönelik bombardımana devam ettiğini öne sürerek her iki ülkenin olası ortak sınır ötesi operasyonunu değerlendirmek üzere olağanüstü toplantı yapacağını açıkladı. Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin internet sitesindeki haberde, Kürt Parlamentosu’nun İran ve Türkiye’den bölgeye yönelik saldırılara son vermesi için nota vereceği bildirildi. Haberde “İran ile Türk ordu güçleri bölgeyi bombalamaya devam ederken gelecek salı günü olağanüstü olarak toplanacak Kürt yönetimi, İran ile Türkiye’nin bölgeye yönelik saldırıları hakkında resmi tutumunu belirleyecek” denildi. Kürt Parlamentosu kaynaklarına dayandırılan haberde, “parlamento ile hükümetin, İran ve Türkiye’den bombardımanlarına derhal son vermeleri ve sınır ötesi operasyondan kaçınmaları konusunda nota vereceğini ve saldırıları kabul etmemelerine rağmen iki ülkeye de diyolag ve barış çağrısı yapılacağı” öne sürüldü. İran akıllı bomba üretti ? Dış Haberler Servisi İran devlet televizyonu, 900 kilogramlık “Kasid” (Haberci) adı verilen ‘akıllı bomba’nın seri üretimine başlandığını duyurdu. İran devlet televizyonuna konuşan Savunma Bakanı Mustafa Muhammed Neccar, ‘akıllı bomba’nın seri üretimine başladıklarını belirterek, bombanın araştırma, tasarım ve üretiminin tamamen İranlı uzmanlar tarafından yapıldığını belirtti. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Muhammed Ali Hüseyni de İran’ın nükleer faliyetlerinde yavaşlama olduğu iddialarını yalanladı. CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle