Katalog

Su ısısının 2 derece yükselmesiyle Hint Okyanusu’ndaki 33 canlı türü yer değiştirdi Akdeniz’de yeni canlılar ÖZCAN ÖZGÜR C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ?Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.33 Güneş: 6.10 Öğle: 13.15 İkindi: 17.01 Akşam: 20.08 Yatsı: 21.37 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 19 AĞUSTOS 2007 IŞIL ÖZGENTÜRK Şaşırtıcı, muhteşem ve kara talihli nun muhteşem anıtsal yapıtlarının birinin fotoğrafını Bodrum’da on birinci sayısı yayımlanan İskele Meydanı adlı güzelim derginin kapağında gördüğümde, öylesine heyecanlandım ki, “Arkadaşlar yolu yok toplanın, hep birlikte bu anıtsal yapıtı görmeye gidiyoruz” diye adeta keyifle emir verdim. Fotoğrafta görülen anıtsal yapıt öylesine etkileyiciydi ki, adı sanı çok bilinen, dünyanın secde ettiği pek çok ünlü mimarın yapıtlarıyla boy ölçüşebilirdi. Özgün ve büyüleyiciydi. Hemen derginin sayfalarını çevirip, yapıtın sahibi hakkında söylenenleri okumaya başladım. Ve içim burkuldu, canım acıdı. Onun adı Kamil Gök’tü ve 1976 yıllarından başlayarak onun yaptıklarını tek tek fotoğraflayan ressam Mustafa Altıntaş, belli ki canı çok acıyarak onu ve yapıtlarını anlatıyordu. Ressam Altıntaş’ın ve benim canımı ne mi acıtıyordu? Benim ancak fotoğraflarını, Altıntaş’ın ise bizzat gördüğü o güzelim anıtsal yapıtlar artık yoktu. Evet, artık yoktu. O hikâye şöyleydi: Mustafa Altıntaş 1976 yıllarında Gümüşlük bölgesinde dolaşırken Dereköylü Kamil Gök ve onun muhteşem yapıtlarıyla karşılaşır. Köyün bakkalı Kamil Bey, artık 60 yaşına gelmiştir. Bir sabah uyanır ve çevresini değiştirmek arzusuyla yanıp tutuştuğunu hisseder ve işe koyulur, önce kendi evinden başlayarak iç ve dış mekânları boyar, kabartmalarla bezemeye başlar, oradan ağaç gövdelerine geçer. İçindeki değiştirme, güzelleştirme arzusu öylesine güçlüdür ki, dağlardan borular döşeyerek köye su getirir ve belki de dünyanın en ilginç çeşmesini yaparak köyüne armağan eder. Dur durak bilmez artık; su sarnıçları, boş duvarlar onundur. Hiç durmadan onları değiştirir, sanatsal birer anıt haline getirir. Olmadı, Gümüşlük yolunun üstüne dünyanın en çocuksu kadın heykellerini yapar, görenler o kadın heykellerine Arap kızları adını uygun görür. “Kamil’in Arap Kızları.” Bütün bunları yaparken kimseler onu bilip tanımaz. Dünyanın başka ülkelerinde böylesine anıt yapıtlar yapanlar el üstünde tutulurken, desteklenirken Türkiye’nin Dereköylü muhteşem alaylı mimarı, heykeltıraşı yapıtlarının birer birer yok olduğunu görür. Çevre öylesine acımasızdır ki, çeşmesi yıkılır, deliler gibi uğraşıp dış bezemelerle bir düşevine çevirdiği evi bizzat oğlu tarafından yok edilir. Bütün bunlara tanık olan Gök, artık yorgun bir savaşçı gibidir. Acılıdır, yapıtlarını fotoğraflayan, onu yurtdışında tanıtmaya çalışan Altıntaş’a şöyle yakınır: “Yazık oldu emeklere, terazinin bir tarafına bunların hepsini (kendi köyünün yapıtlarını acımasızca yok eden kişilerini) diğer tarafına beni koy, ben ağır basarım.” Bu sözler, bizlere acımasızca gelebilir ama hangimiz yaptığımız muhteşem bir çeşmenin yıkımına tanıklık ettik? Üstelik onun heyecanla başladığı ve tek başına 8 metre yükselttiği anıt mezarı da yok artık. Bundan sonrasını Altıntaş şöyle anlatıyor: “O yıllarda Kamil Gök ve yapıtların korunması amacıyla birçok yazı yazmıştım. Bunlardan biri de UNESCO kuruluşunun bir dergisi olan Le Courrier’de yazdığım bir yazıydı. Bu yazıyla birlikte Kamil Gök’ün kendisi için inşa ederken köylülerin yıktığı ‘anıt mezar’ çalışmasının fotoğrafları da dergiye kapak olmuştu. Sonra beklenmedik bir olay gelişti. Dergiyi inceleyen ve Kamil Gök’le ilgilenen Lozan Brut Müzesi yetkilileri benimle ilişkiye geçerek Kamil Gök’ün bir sergisini yapmayı ve yapıtlarından bazı örnekleri müzeye almak istediklerini bildirdiler. O dönemlerde sürekli Paris’te olduğum için ancak oradan bazı sponsor arayışları yapabildim. Yine ne yazık ki, Kamil Gök için bu şans da tutmadı. Durumu anlattığım elçilik yetkilileri de olumlu yanıt vermedi. Şimdi ülkemiz ve toplumumuz adına kayıplardan birisi olarak Kamil Gök’ün anısını yaşatmaya çalışıyorum. Önümüzdeki zamanlarda elimde olan fotoğraf ve video belgelerle bir sergi tasarlıyoruz. Bu sergiyi yapalım ki, karanlık ruhlu yıkıcılar utansınlar ve yeni bir Kamil Gök benzeri biri çıkarsa bu bir yaşam ve deneyim dersi olur, yeni geleni yaşatmaya çalışırız. Kim bilir?” Anıt mezarı bile yıkılan düş mimarı birine bir selam da ben gönderdim. Dilerim bu ülkede düşseverler çoğalır ve onlardan bize sadece fotoğraflar değil, etli canlı yapıtlar kalır. isilozgenturk@gmail.com MUĞLA İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Akdeniz’de su ısısının 37 yılda 2 derece yükselerek 32’ye çıktığını belirterek “Hint Okyanusu ile Akdeniz suyunun arasındaki ısı farkının 2 dereceye kadar düşmesi nedeniyle, 33 değişik canlı türü Kızıldeniz’den geçerek Akdeniz’e girdi. Bunların içerisinde insan açısından hayati tehlikeleri olan canlı türleri de mevcut. Bu ne denle bölgede daha çok ve detaylı inceleme yapılması gerekiyor” dedi. Fakülte araştırma gemisi “Yunus”, Suriye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti denizlerinde yaptığı 3 aylık inceleme gezisinin ardından Bodrum’a yanaştı. Öztürk, çalışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamada, hızla ısınan ve kirlenen Akdeniz’de, yok olan canlı türlerinin yerini Hint Okyanusu’ndan gelenlere bıraktığını söyledi. Öztürk, şöyle konuştu: “Akdeniz küçük bir Hint Okyanusu olma özelliği yolunda ilerliyor. Su ısısının Hint Okyanusu’na 2 derece kadar yaklaşması nedeniyle son birkaç yıl içerisinde tespit ettiğimiz 33 canlı türü Akdeniz’de üremeye, yaşamaya ve denizlerimizdeki canlı türleri ile yaşam rekabeti oluşturmaya başladı. Bu türlerin birçoğu da insan hayatı açısından tehlike arz etmekte, Akdeniz’in tipik canlı özelliğine zarar vermektedir. Bu nedenle daha çok araştırmaya ihtiyacımız var. Denizlerimizin korunmasını günlük sorunlar olarak düşünmemek, uzun vadeli çözüm projeleri üretmek zorundayız.” O Açıkhava’da Ebru Gündeş ve Serdar Ortaç düeti ? Kültür Servisi Türkiye’nin beğenilen seslerinden Ebru Gündeş ve Serdar Ortaç önceki akşam Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda hayranlarıyla buluştu. AVEA Harbiye Açıkhava Konserleri kapsamında sahne alan ikili, yıllardır dillerden düşmeyen şarkılarıyla İstanbullulara kolay kolay akıllardan silinmeyecek bir konser verdi.Yaklaşık 5000 kişinin izlediği konserde Serdar Ortaç, sahnede dansçılarla özel bir gösteri de sundu. Topuklara kuvvet bir yarışma Almanya’nın başkenti Berlin, önceki gün ilginç bir yarışmaya ev sahipliği yaptı. “Glamour Stiletto Run” adı altında, kentin işlek caddelerinden birinde düzenlenen yarışa katılım şartı topuklu ayakkabı giyiyor olmak! Evet, yanlış okumadınız. Topuklu ayakkabıyla en hızlı koşan kadının seçildiği yarışa katılanların topuk yüksekliğinin en az yedi santimetre olması gerekiyor. Berlin’de her yıl ağustos ayında düzenlenen eğlenceli yarışın bir kriteri de topukların 1.5 santimetre kalınlığında olması... (REUTERS) Bergman toprağa verildi ? STOCKHOLM (AA) 20. yüzyılın en önemli yönetmenlerinden İsveçli Ingmar Bergman, Faarö Adası’nda düzenlenen cenaze töreniyle toprağa verildi. 30 Temmuz’da 89 yaşında hayata veda eden Bergman için, son yıllarını geçirdiği Faarö Adası’ndaki kilisede, yönetmenin ailesi ve dostlarının katılımıyla cenaze töreni düzenlendi. Kilisenin bahçesindeki törene, Bergman’ın rejisör kızı Eva Bergman ile eşi, diğer çocukları ve torunları, piyanist karısı Keabi Laretei ile birlikte aralarında yazar, tiyatro ve sinema sanatçısının da bulunduğu 350 kişi katıldı. 1300 yılında yapılan kilisenin bahçesinde düzenlenen cenaze töreninin ardından Bergman toprağa verildi. İlacımız yeşil alan Çeviri Servisi İngiliz çevre uzmanları, Avrupa Birliği’nin 2020 yılına kadar, iklim değişikliğiyle mücadele çözümlerinden biri olarak, kullanılan yakıtların yüzde 10’unu yenilenebilir biyodizelin oluşturmasını öngören politikasının doğru olmadığını savundu. BBC’nin internetteki sitesinde yayımlanan habere göre bu, küresel ısınmanın nedeni olan sera gazı salımını artırmak için yeterli değil. Çevrecilerin Bilim (Science) dergisinde kaleme aldığı makalede, alternatif enerjilere yönelmenin yanlış olmadığı, ancak iklim değişikliğine karşı etkin önlem almak için mutlaka var olan ormanlık alanların çok iyi korunması ve dünyanın tüm bölgelerinde ağaçlandırma çalışmalarının yapılması gerektiği savunuluyor. Makaleye göre ormanlık alanlar biyodizelin azalttığı sera gazı emisyonundan dokuz kat fazla karbondioksiti yok ediyor. Kahve zararlı mı? Çeviri Servisi Sabahları ayılmak, işte yorgunluğu atmak veya arkadaşlarla sohbete ortaklık etsin diye bir şey arandığında ilk akla gelen şeylerden birinin bir fincan kahve olduğu gerçeğine karşı çıkan olmaz herhalde. Kahve tüm dünyadaki haklarının, özellikle de büyük kentlerde stresli yaşam sürenlerin günlük yaşamlarının vazgeçilmezlerinden biri. Ancak çok içildiğinde “komaya sokabiliyor”. Geçen hafta İngiltere’de, 17 yaşındaki Jasmine Willis’in yedi fincan espresso içtikten sonra yüksek tansiyon, titreme nöbeti gibi belirtilerle hastanelik olması “ne kadar kahve içilmeli” tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, günde beş fincan espressonun üst sınır olduğunu, bunun kafein miktarı olarak yedi fincan nescafeyle eşdeğerde olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, belirtilen sınırın üstüne çıkanların komaya girme riskinin yüksek olduğuna, ancak bu sınırlarda veya altında tüketimin de farklı bünyelerde farklı etki edebileceğine dikkat çekiyor. Kızıl Ordu Antep’te ? GAZİANTEP (Cumhuriyet) Türkiye’de 2007’nin Rusya Yılı ilan edilmesi çerçevesinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliği, Rusya Federasyonu Genelkurmay Başkanlığı Karadeniz Kuvvetler Komutanlığı ve Yerel Yönetimler Derneği işbirliğiyle Rusya Kızıl Ordu Korosu kente çağrıldı. Rusya Kızıl Ordu Korosu Büyükşehir Belediyesi GASKİ Spor Tesisleri’nde 26 Ağustos saat 20.30’da konser verecek. Ücretsiz konser için saat 19.00’da Büyükşehir Belediyesi Devlet Tiyatrosu önünden ücretsiz otobüsler kaldırılacak. Atık tesisine durdurma ? TARSUS (Cumhuriyet) TarsusAnkara yolu üzerinde Kurbanlı köyünde Sismik İnşaat Atık Malzemesi Depolama AŞ tarafından yapılması planlanan Doğu Akdeniz Bölgesi Endüstriyel Atık Entegre Bertaraf Tesisi projesi için Bölge İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Projeye “Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu Kararı” verilmesine karşın Mersin 2. İdare Mahkemesi, “Tesisin kirleteceği yerüstü ve yeraltı su kaynakları hakkında yeterli değerlendirme yapılmadığı, tesisin olası kirlilik yükünün tarım ürünlerini etkileyeceği, atıkların bertarafı sırasında çıkabilecek sızıntı sularına yönelik ciddi bir çözüm getirilmediği, ÇED raporunun yeterli araştırma yapılmadan eksik bilgiye göre düzenlendiği” iddialarıyla yürütmeyi durdurdu. CUMHURİYET 20 CMYK