28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2007 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI dishab?cumhuriyet.com.tr Camdan saraylar ondra’da Kraliyet Botanik Bahçeleri’ne yaptığım gezinin sonunda küresel ısınmanın korkulu rüyası peşime takıldı. Ağaç ve bitki görebilmek için duvarlarla çevrilmiş bu tür özel parklara gitmekten başka şansımız olmadığı günler yakın mı acaba? Elbette kimse, Thames Nehri’nin kıyısında Richmond semtine yakın Kew Bahçeleri’nin (Kew Gardens) 17. yüzyılda oluşturulma nedenleri arasında küresel ısınmayı sayamaz. Bu bölgenin 2000 yıl öncesine dayanan tarihi, Jül Sezar’ın Londra’yı almak için Roma ordusuyla nehrin tam da bu noktasında karşıya geçtiğinin öyküsünü anlatır. Ardından ortaçağda İngiliz kraliyeti ilk önce bu bölgeye gelir ve yerleşir. Kew bölgesindeki bu yeşil alan, III. George’un girişimiyle botanik bahçesi olma yolunda ilk adımlarını atar. Bahçeye dünyanın farklı bölgelerinden bitkiler ve ağaçlar getirilir; zaman içinde camdan sera evleri, anıtlar ve halen korunan binalar inşa edilir. Kew Bahçeleri yüzyıllar boyu, kraliyetten insanlar, botanikçiler, mimarlar, bahçıvanlar ve sanatçılarla yeniden şekillenir. 121 hektara yayılan bu botanik bahçesinde 30 bin farklı canlı bitki türü barınıyor. Bir kısmı gönüllü olmak üzere toplam bin kişi botanik bahçesinin korunması ve iyileştirilmesi için çalışıyor. Dünyanın diğer bölgelerinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bitki türleri buraya getirilerek yeniden ekilip işlenerek geldiği ülkedeki doğal alanlarına geri gönderiliyor. Bilimsel araştırmaların desteklendiği, eğitim seminerlerinin verildiği Kew B R Ü K S E L Bahçeleri’nin laboratuvarında, kurutulmuş biçimde saklanan 7 milyon kadar bitki örneği var. Bu dünya ELÇİN tarihine geçmiş bitki POYRAZLAR türlerinin yüzde 98 kadarı. Hatta ünlü bilim adamı Charles Darwin tarafından toplanmış bitki örneklerini bile bulmak mümkün. Dünyanın en önemli botanik kütüphanesinin yer aldığı bu bahçe, 2003 yılında UNESCO tarafından “Dünya Tarih Alanı” olarak tanımlanmış. Bu dev bahçe içinde yürürken karşınıza çıkan 400 yıllık bir ağacın yaşlı gölgesinde dinlenmeden edemezsiniz. Parkta düzenli yürüyüş yolları olmasına karşın her yer enfes yeşillikteki çimle kaplıdır ve “çimlere basmayınız” tabelalarını kesinlikle göremezsiniz. Bahçenin içlerine doğru ilerledikçe çatısı parlayan bina ilginizi çeker. Bu binlerce farklı ağaç ve bitki türünün yaşadığı dev bir sera evidir. Belki de “ağaçların krallığında camdan bir saray” tanımlaması daha çok yakışır bu binaya. 19. yüzyılda demir ve camla inşa edilen “Temperate House” sera evi yaklaşık 5 bin metrekare büyüklüğünde. Dünyanın en büyük sera evi olarak kabul edilen bu yapıda, dünyanın en uzun “içeride yaşayan” ağaçları bulunuyor. Parktaki göletler, havuzlar ve kıyısındaki nehir sıcak yaz gününü bir nebze serinletse de ziyaretçiler en çok ağaç altlarını tercih ederler. Kew Bahçeleri’nin yılda 1 milyon kadar ziyaretçisi bulunuyor. Buna karşın harita yardımıyla gezdiğiniz bu parkın kalabalık olduğunu düşünmezsiniz. Yeşilliğe açılan botanik bahçesinin kapılarında, “dünya bitki örtüsünün bir gün tek bir bahçeye sığacağı” kâbusunu savıp içeriye doğru ilk adımı atarsınız. Isırgan otu ve özlemler... ıradan bir günün sıradan bir akşamüstüsüydü. Akşam alışverişi için, eve yürüme mesafesindeki markete gitmek amacıyla çıktım. Kapıda, Hollandalı yaşlı komşumla karşılaştım. Haftalardır hastanedeydi. Beyin kanaması ve ardından felç geçirdi. Uzun tedavinin ardından biraz kendine gelmiş. Ama hâlâ konuşma ve yürüme zorluğu var. 70 küsur yaşında. Bir ev ötemizde oturuyor. “Nasılsınız” dedim, “Nasıl olacak, kötü” diye yanıt verdi. Bu haliyle en çok yemek yapmak zoruna gidiyormuş. “Çocuklarım var ama... her zaman bakıp ilgilenemezler ki. Onların da çocukları ve kendilerine ait yaşamları var. Sürekli S L Bahçesine yaptırdığı özel bir yardım istemek doğru olmaz” AMSTERDAM bölmede bir sürü kuş besliyor. Yaz dedi. “E, peki bakıcı falan?” kış, her sabah kuş cıvıltılarıyla diyecek oldum. 3 günlüğüne uyanıyoruz. Kuşlarını bırakıp, bakıcı göndermiş sağlık yaşlılar evine hapsolmak sigortası. Eskiden en az 10 gün istemediğini söyledi. “Eğer gelirmiş bakıcı böylesi yardıma ihtiyacın olursa gece durumlarda. Ama geçen sağcı YUSUF ÖZKAN gündüz, ne zaman istersen ara” koalisyon döneminde sağlık dedim. Duygulandı. Vedalaşıp giderleri için getirilen kısıtlama ayrıldık. nedeniyle bu hak da budanmış. Birkaç adım atıp, köşeyi döndüm ki, işte o Yaşlı komşum, hüzünle “eski” günlere olan an gördüm. Karşı komşunun bahçe özleminden, Avro öncesi yaşanan “gulden duvarının dibinden fışkırmış bir tutam dönemi” bolluğundan söz etti uzun uzun. ısırgan otu. Öylece bakakaldım. Yaşlılar için yapılan özel siteleri Başdöndüren onca yeşillik arasında sayısız anımsatacak oldum, “Evimden ayrılmak bitki görüyordum her gün. Özellikle, biraz istemiyorum” dedi. Nedeni ise kuşları. Küresel ısınma için buzulda çıplak poz verdiler Küresel ısınma konulu kampanyaya destek vermek için gönüllü olarak soyunan modeller, İsviçre’deki Aletsch buzulunda Amerikalı fotoğrafçı Spencer Tunick’e poz verdi. “Greenpeace (Yeşil Barış)” örgütü tarafından düzenlenen kampanya, küresel ısınmanın sinyali olarak görülen Alpler’deki buzulların erimesine dikkat çekmeyi amaçlıyor. Amerikan Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi de önceki gün yaptığı ölçümler sonucu, Kuzey Kutbu’nda denizdeki buz kütlesinin toplam alanın rekor düzeyde azaldığını belirtmişti. (Fotoğraf: REUTERS) Farklı kültürlerin düşündürdükleri B inboğaların gelenekleri acımasızdı... Dedemin, nenemin ve iki dayımın hiçbir hastalıkları yokken kısa aralıklarla ani ölümleri annemi acısı onarılmaz bir yasa boğmuştu. İçine kapanmış, susmuş, dağların töresine teslim olmuştu. O günlerden sonra renkli fistanlarını sandıkların dibine gömdü, alları çıkarıp karalar giyindi. Eğlence ortamlarından hep uzak durdu. Hiçbir düğünde kol kaldırmadı. Hemik, köyün yaşlı, herkesin itip kaktığı sığır çobanıydı. Ölümü Süleyman’ın düğünüyle aynı güne denk geldi. Komşu köyden davul zurna çalarak Armutlu Boğaz’a gelen düğün alayını yarı yolda atlılar karşıladı. Davul zurna sustu. Gelini, gösterişsiz bir eşya parçası gibi arka odaya aldılar. Düğün kalabalığı bir anda cenaze alayına dönüştü. Düğün aşı yenecekken ölü sofrasına oturuldu. Kimse ölüye saygıda kusur etmedi. Yaşıyorken kimsenin yüzüne bakmadığı Hemik, ölünce değer kazandı, törenlerin en görkemlisiyle gömüldü... H. amcayla Malmö’ye geldiğim ilk günlerde kütüphanede karşılaşmıştım. Türkçe gazeteleri müşterimdi. Her zaman birlikte değişerek okuyorduk. Sonradan gelirlerdi. Günilla’ya cezvede kansere yakalandı, hastanelere onun ekspresso dediği Türk düştü. Gidici olduğunu biliyordu. kahvesi pişirirdim. Aniden uzunca Biriktirdiği parasının bir bir süre ikisini de göremez oldum. bölümünü öldüğünde cenaze Sonra, bir gün, Bertil’le yolda masraflarının karşılanması için karşılaştım. Annesi üç aydır bankadaki ayrı bir hesapta hastanede yatıyormuş. Hastane, toplamıştı. Türkiye’ye götürülerek beş yüz metre ötede olmasına Eskişehir’deki köyüne gömülmek karşın Bertil, henüz gidip annesini istiyordu. Hastanede ziyaretine görmemişti. Günilla’nın yattığı gittiğimde, “Bizimkileri bölümün adını sordum, bari ben tanıyorsun, senin de haberin gidip göreyim, dedim. olsun, ölümü buralarda Ha bugün, ha yarın bırakmayın” demişti. MALMÖ derken gidemedim. “Toprak, her yerde Bertil, bir sabah elinde topraktır, çoluk yağlıboya bir tabloyla çocuğun buralarda geldi. Bu, kuru, zayıf yaşıyor, dağ başlarında yüzlü, on sekiz, yirmi tek başına ne ALİ HAYDAR yaşlarında saçları yapacaksın” diyecek NERGİS örgülü bir kızın oldum, kızdı. “Yılan portresiydi. Günilla balıkları bile ölmüştü. Bu resim, eli resme ölümlerine yakın doğdukları yatkın Günilla’nın yıllar önce sulara dönerlermiş” dedi, bu yaptığı bir tabloydu. Bertil, onun seçimiydi... ölümünden sonra evde annesine ait Öldüğünde H. amcanın cenazesini ne varsa satmıştı. Bir tek bu resme Türkiye’ye götürmediler. kıyamamış, onu da bana annesinin Eskişehir’deki köyü yerine hediyesi olarak getirmişti. Sık sık otobanın kenarındaki Müslüman karşılaşmamayım diye resmi, gömütlüğüne gömdüler. işyerimin az görünen bir yerine Bankadaki parasıyla da evin astım.Yine de, ara sıra Günilla ile mobilyaları yenilendi... göz göze gelmekten kurtulamam... Bertil ile annesi Günilla sürekli ilerimizdeki ormana yaptığım sabah yürüyüşleri sırasında karşılaşmadığım bitki kalmamıştı neredeyse. Ama ısırgan otunu hiç fark etmemiştim bugüne kadar. Komşumla yaptığımız hüzün dolu söyleşinin de etkisiyle mi nedir, öylece dalıp gittim ısırgan otuna bakarak. Çook uzun yıllar öncesine düşsel bir yolculuk başladı sonra. Sıcak ve çocuk çığlıklarıyla dolu eski bir yaz gelip kuruldu belleğime. Çocukluğumdan kalma. Hanımelleri ve yediveren güllerle kaplı balkonlara gölge düştü mü, mahalledeki boş arsada alırdık soluğu. Güreşten, futbola, çelik çomaktan, elim sendeye bitmez tükenmez oyunlarımızın dekoruydu ısırgan otu ve ebegümeciler. Arsanın çevresini boydan boya kaplayan ısırgan otları, kimi zaman da eğlencenin bir parçası haline dönüşüverirdi. Hınzır yumurcaklardan biri, dikenleri eline batmasın diye taa kökünden tutup söktüğü bir dal ısırgan otunu, önüne gelenin çıplak kollarına, bacaklarına ya da ensesine sürerdi. Ondan sonrası inanılmaz bir kaşıntı. O tatlı kaşıntı sonrası kollar, enseler kıpkırmızı kabararırdı. Dayanılmaz kaşıntı ağlamaya dönüştüğü an, eve gidince büyüklerden yenilecek zılgıtın hesabına oturulur ve acı hepten artıverirdi. Isırgan otlarıyla çevrili arsayı geçince, akasya ağaçlarının, gölgesiyle ayrı bir keyif verdiği küçük kır kahvesi belirdi anılar ormanında. Ve akşamüstü serinliğinde, Boşnak bir muhacirin akordiyonundan yayılan ve insana hüzünle karışık bir sevinç esintisi getiren “Akasyalar açarken” şarkısı. Gülüşmeler. Bahçelerde, hummalı bir şekilde akşam yemeği için masa hazırlayan annelerin, ablaların ellerinde “yaz akşamlarının bir başka senfonisi”ne dönüşen kaşık, tabak şıngırtıları... Ve yazlık sinema sefasıyla sonlanan, bol yıldızlı geceler... Şimdi ne kadar uzak, ne kadar iç kanatıcı... Yıllar önceydi. Ayvalık’taydık. Cunda Adası’na geçmiştik. Kıyıdaki lokantalardan birinde karnımızı doyurup, birer kadeh de “öğle rakısı” içmiştik. Sonra adayı dolaşmaya başladık. Terk edilmiş gibiydi. Öğle sıcağında, duvarların gölgesine yayılmış uyuyan köpekler ve birkaç yaşlı Eskici pazarlarını dolaşırken, en dışında kimsecikler yoktu. Terk çok albümlere özenle edilmiş bir küçük kilise yerleştirilmiş, İkinci Dünya Savaşı görmüştük. yıllarına ait siyah beyaz düğün Yıkılmaya yüz tutmuş duvarların fotoğrafları ilgimi çeker. Gelinlik dipleri yine ısırgan otlarıyla ve damat giysileri içindeki mutlu doluydu. Ama o zaman, yüzlere bakarken dalıp giderim, bu kadar etkilenmemiştim. kocaman bir tarih şeridi Ne de olsa ikimiz de gözlerimin önünden geçer. Sonra “çocuk”tuk o zamanlar. Yaşlı bir birden o mutlu yüzlerin artık kadın belindeki anahtarı çıkarıp, yaşamadıklarını düşünürüm. Siyah istersek gezdirebileceğini beyaz fotoğraflardaki o mutlu söylemişti. 250 bin lira verip, yüzlü insanlar, uzunca harap taş yapıyı dolaşmıştık. sayılabilecek bir ömür yaşadıktan Sonra da, çocukça şakalar sonra ölmüş, daha sonra, bu eşliğinde birbirimizi öperek, albümlerle birlikte evdeki diğer kovalayarak çıkmıştık eski eşyaları kamyonlara yüklenerek kiliseden, yaşlı kadının şaşkın satılmak üzere eskici pazarlarına bakışları arasında. taşınmıştı... Oysa şimdi, kat be kat büyüyor Elizabet, üstüne başına pek özen özlemim, hem çocukluğuma hem göstermeyen bir kızdı. Bir sabah, de beraber “çocuklaştığımız” o takmış takıştırmış, renkli ve süslü uzakta kalan günlere. Yaşlanıyor giysiler içinde çıkıp geldi. “Ne o muyum ne? Sevgili Sunay Elizabet, düğüne mi gidiyorsun Akın’ın dizeleri düşüveriyor böyle?” diye sordum. “Hayır!” aklıma ansızın: dedi, “babam öldü, cenaze “İki çocuk törenine gidiyorum.” Bir an, rahatlıkla oturduğumuz siyahlar içindeki annemin kapının eşiğine hayaliyle Elizabet’in süslü kendi başıma zor sığıyorum giysileri arasında gidip geldim. bugün büyüdükçe insan Ben, hangi değer yargılarına yalnız mı kalıyor ne?..” aittim?.. [email protected] [email protected] SAYI: 2005/4247 Esas Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: YERİ: OdabaşıGülderen Yolu üzerinde ve yolun doğusunda yapılan sitedeki, ifrazlı parsellerden biridir. Yolun altında ve yola cepheli parseldir. Üzerinde inşaat olmayıp boş arsadır. TAPU KAYDI: Antakya’nın Kuzeytepe köyünde kain, 3288 parsel 499,57 m2 alanında olup, tapu kaydında ARSA vasfında görülmektedir. Borçlu adına tam hisselidir. HALİHAZIR DURUMU: Sitedeki ifrazlı parsellerden biri olup, yola bitişik parseldir. Parsel ile asfalt yol arasında 3 metre kot farkı vardır. İmar planı içerisinde konut alanındadır. Ayrık nizam 2 katlı ve 0.20/0.40 oranında inşaat müsaadelidir. Üzerinde inşaat olmayıp boş arsadır. Site içerisinde yalnız bir parselde inşaat başlamış durumda etrafında yerleşim alanı yoktur. En yakın yerleşim yerine 500600 metre mesafededir. Kuzeytepe Belediyesi sınırları içerisindedir. DEĞERİ: 10.990,54 YTL. Satış şartları: 1 Satış, 05/10/2007 günü, saat 10.00’dan 10.15’e kadar, Hatay 2. İcra Müdürlüğü önünde; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 15/10/2005 günü, aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/4247 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilân olunur. (İİK.m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 45053) HATAY 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI SAYI: 2007/1384 Esas Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: YERİ: Antakya’nın Harbiye Beldesi, Esenbulak Mahallesi, Egemenlik Caddesi, No: 27 adresinde, 2550 numaralı parseldir. TAPU KAYDI: Antakya’nın Esenbulak köyünde kain, 2550 nolu parsel, 487,11 m2 olup, tapu kaydında ARSA vasfında görülmektedir. Parsel üzerinde iki katlı bahçeli ev vardır. Taşınmaz borçlu adına tam hisselidir. HALİHAZİR DURUMU: Söz konusu parsel üzerinde iki katlı BetonarmeKarkas yapıda bahçeli ev vardır. Ev eski yapı bakımsız apartman tipindedir. Alt katı 1 oda, 1 dükkân ve 1 girişten ibaret olup, 40,00 m2 oturumludur. Odanın yerleri beton, duvarları sıvalı boyasızdır. Kapısı ahşap doğrama, penceresi ise profil doğramadır. Dükkânın yerleri karo kaplı, duvarları sıvalıdır. Dışı boyasız, içi boyalıdır. Önü profil camekândır. Üst katı tek daire olup, 3 oda, 1 salon, tuvalet, banyo ve mutfaktan ibarettir. Evin yerleri karo, duvarları sıvalı ve boyasızdır. Çatısız üstü betondur. Suyu ve elektriği mevcuttur. Kapı ve pencereleri ahşap doğrama olup, pencereleri demir muhafazalıdır. Yıpranmış bakımsız bir evdir. Harbiye Belediyesi’nin tüm hizmetlerinden faydalanmaktadır. DEĞERİ: 65.000,00 YTL Satış şartları: 1 Satış, 01/10/2007 günü saat, 14,00’ten 14,15’e kadar, Hatay 2. İcra Müdürlüğü önünde; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 11/10/2007 günü, aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/1384 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. HATAY 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2006/4971 Satılmasına karar verilen gayrimenkulun; TAPU KAYDI, CİNSİ, KIYMETİ: Kütahya ili, Merkez Yıldırım Beyazıt Mahallesi, 675 ada, 71 parselde kayıtlı, 198/7698 arsa paylı l. kat, 19 bağımsız bölüm olan meskendir. İMAR DURUMU VE ÖZELLİKLERİ: Kütahya ili, Merkez Yıldırım Beyazıt Mah., 675 ada 71 parselde k yıtlı, satışa konu taşınmazın, toplam arsa alanı 1745 m2, betonarme karkas yapı tarzında, kaloriferli, asansörlü, B+4 katlı, 2 blok halinde, 32 daireli yapı mevcuttur. Satışa konu taşınmaz Atatürk Bulvarı, Köşem Apt. BBlok 7/C’de olup, balkon alanları da dikkate alındığında 115,71 m2. oturma alanına sahip, 198/7698 arsa paylı, l. kat 19 bağımsız bölüm nolu meskendir. 2530 yaşlarında mesken vasfındadır. 3 oda, salon, banyo ve mutfaktan müteşekkildir. Yerler, tuvalet, mutfak ve koridorda seramik, salonda ahşap parke, diğer bölümler marley kaplıdır. Duvarlar plastik badanalı, kapılar ve pencereler ahşaptır. Banyo taban ve duvarlar tavana kadar seramik kaplamadır. Taşınmaz her türlü altyapı ve kentsel donanımlardan yararlanmaktadır. Taşınmaz 81.936,12.YTL muhammen bedel üzerinden satışa çıkarılmıştır. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Kütahya ili, Merkez Yıldırım Beyazıt Mah., 675 ada 71 parselde kain, taşınmazın birinci satışı 24.09.2007 pazartesi günü, saat 15:0015:10 arasında, Kütahya Adliyesi 1. İcra Müdürlüğünde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetlerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 04.10.2007 perşembe günü, aynı yer ve aynı saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaklardır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse, en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedellerinin taşınmazların muhammen bedellerinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Damga pulu, %1 KDV, tapu harç ve masrafları, birikmiş vergiler ile tellaliye satış hissesi ihale bedelinden ödenir . 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarına, dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ile kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri müteselsilen sorumlu olacaklardır. İhale farkı, temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başka bilgi almak isteyenlerin Müdürlüğümüzün 2006/4971 sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları, satış ilanı ilgililerin adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılamaması durumunda ve adresleri bilinmeyen tüm ilgililere de tebligat yerine kaim ol mak üzere ilanen tebliğ olunur. KÜTAHYA 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI (Basın: 45052) 06.08.2007 İİK.126 Md. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 44620) CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle