Katalog

21 TEMMUZ 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP iktidarında ekonomi felç oldu; eğitim ve sağlık sistemi çökertildi; dış politikada kırmızı çizgiler çiğnendi; şaibeli özelleştirmeler, Ali Dibo’lar damgasını vurdu; ülkenin borcu ikiye katlandı, açlık ve yoksulluk arttı 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ 4.5 yıllık kara tablo BİR PROPAGANDA DÖNEMİ BÖYLE GEÇTİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin 4.5 yıllık iktidarı döneminde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “pembe tablo” çizen söyleminin tersine ekonomi felce uğratıldı. Ülkenin borcu ikiye katlandı, açlık ve yolsulluk arttı. “Yolsuzlukla mücadele” iddiasıyla gelen AKP dönemine şaibeli özelleştirmeler, yolsuzluklar ve Ali Dibo’lar damgasını vurdu. Eğitim dinselleştirildi, sağlık sistemi çökertildi. Dış politikada ise sürekli mevzi kaybedildi. AKP iktidarı döneminde ekonomiden dış politikaya, eğitimden sağlığa her alanda geriye gidişler yaşandı. Bunlardan bazıları şöyle: Sandık Başına... Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Bugün açıkça seçmeni yanlış yönlendirme girişimlerinin son günü: Gizli gizli el altından yapılan pazarlıklar, seçmen satın almanın günümüze uyarlanmış yöntemlerini engellemek ne yazık ki mümkün değil. Hoş, yasak varken ne yapılıyor derseniz siz de haklı çıkarsınız. Seçimlerle ilgili özel yasa, uygulamayı yargının üzerine yıkmış ama kararların yerine getirilmesini sağlayacak ödenek durumunu çözmemiş. Bu aşamada Yüksek Seçim Kurulu’nun en azından ödenekler konusunda gerekli özeni göstermediğini söylemek gerekiyor. Ortalıkta yasaya aykırı milyonlarca bayrak, afiş, poster var. Kaldırma görevi daha önce de yazdığım gibi ilçe seçim kurullarında. Ama ödenekleri yok. Demek ki ödenek istenirken bu durumu da dikkate alarak istekte bulunmak zorunlu duruma geliyor. Ya da 61’inci maddede ilçe seçim kurullarına tanınan kaldırma kararının uygulanmasını yerel yönetimlere bırakan bir değişiklik yapılmasını sağlamak için girişimde bulunulması kaçınılmaz oluyor. ??? Her seçimde yaşanan anket acıklı güldürüsü bu seçimlerde de sürüyor. Anlaşılan o ki, anket çalışmalarının bir bölümü Adalet ve Kalkınma Partisi’ni yeniden tek başına iktidara getirmek amacıyla düzenlenmiş. AKP’nin yüzde 48’le tek başına iktidarını sürdüreceğini ileri süren anket, AKP’nin destekleyicileri hakkında da yeni ipuçlarını ortaya çıkardı. Anketin gazetelerde yer aldığı gün, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) rekor üstüne rekor kırıp 53.325 puana yükseldi. Galiba günlük 2.213 puanlık artış da kendi alanında bir başka rekor oluşturmuştu. Bunun AKP ile ne ilgisi olabilir demeyin. İMKB’deki hisse senetlerinin yüzde 70’inin (bazı uzmanlara göre ise yüzde 79’unun) yabancıların elinde olduğu biliniyor. Demek ki AKP’nin tek başına iktidarda kalacak olması en çok yabancıları ve paradan para kazanmayı marifet sayanları coşturuyor. Ama üretimden para kazanmayı yeğleyenler hallerinden memnun değiller. 2006 yılına ait “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” raporu ile yorumları bu durumu açıkça ortaya koyuyor. İstanbul Sanayi Odası’nın geleneksel araştırmasını açıklayan yönetim Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük’ün değerlendirmesi, en azından “sürdürülebilir büyüme” iddialarının karşısındaki riskleri de gündeme getiriyor. İşin ilginç yönü, hem İMKB’de kırılan rekorun, hem de İSO’nun araştırma sonuçlarının aynı gün kamuoyuna iletilmesiydi. Böylece de AKP’nin sıcak para ile paradan para kazananları desteklerken, üretimden para kazanmaya çalışanların önüne engeller koyma başarısı somut biçimde kanıtlanmış oldu. ??? Biz yine anketlere dönelim. Gazeteler bu seçimde, geleneksel nabız yoklama yöntemini yeniden uygulamaya koydular. Gazeteciler de kendi görev bölgelerindeki izlenimlerini sayfalara taşıdılar. Verilen tahminler, anketlerle hiç bağdaşmıyor. Bir gazetenin yazarlarına göre DP’nin barajı geçememesi halinde Meclis tablosu şöyle oluşacak. AKP: 271, CHP: 174, MHP: 76, Bağımsız: 29. DP barajı aşarsa oluşacak dağılım değişiyor. AKP: 264, CHP: 170, MHP: 73, DP: 14, Bağımsız: 29. Tek başına iktidardan kimi anketçilerin dışında kimse söz etmiyor. Aksine muhalefetin patlama yapacağı beklentisi de söz konusu. Şunu da anımsatayım. Gazeteleri okuduktan sonra olanağınız varsa internet sitelerine girin. Orada gazete sayfalarına yansımamış bilgileri de bulabilirsiniz. ??? Aydınlık bir Türkiye için sandık sizleri bekliyor... ? AKP’nin 4.5 yıllık iktidarı döneminde Erdoğan’ın ekonomide “pembe tablo” çizen söyleminin tersine işsizlik arttı. Sosyal yaşamın dokusu değişti. Eşdost kadrolaşması arttı. Hükümet devletin kurumlarıyla sürekli kavga etti. Erdoğan ve bakan çocuklarının serveti arttı. rı hedef alırken, Cumhurbaşkanlığı, TSK, Anayasa Mahkemesi, YÖK ile sürekli çatıştı. Yasa değişikliği yaparak YÖK’ün yapısını değiştirmek isteyen, ancak başarılı olamayan hükümet, yasaları veto ettiği için Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i, yasaları iptal ettiği için Anayasa Mahkemesi’ni hedef aldı. Cumhuriyetin temel ilkelerini sürekli sorgulayan AKP, laikliği kendi anlayışına göre yorumlarken yeni tanım getirilmesini istedi. Hükümet, kamuyu yeniden yapılandırma adına sistemi zorlayan düzenlemeler getirdi. Kamu Yönetimi Temel Yasası ile türban yasağını kaldırmak istedi, ancak Çankaya Köşkü engelini aşamadı. to etmesi üzerine hükümet, vekâletle atama yoluna gitti. S AKP hükümeti döneminde, din OSYAL YAŞAMIN DOKUSU DEĞİŞTİ E AKP hükümeti döneminde şimŞDOST KADROLAŞMASI AKP’nin muhalefet liderlerini Dalton kardeşlere benzeten pankartları ve CHP’nin Erdoğan’ın malvarlığını hedef alan karikatürleri seçim kampanyalarını renklendirdi. K AKP hükümeti 4.5 yıllık iktiURUMLARLA KAVGALI BİR HÜKÜMET darı boyunca anayasal kurumla diye kadar görülmedik bir kadrolaşma yaşandı. En alt düzeye kadar kamu kadrolarının tamamını değiştiren AKP, özellikle eşdost ataması yaptı. Atamalarda ehliyet ve liyakat ilkesinin yerini “vücut dili” aldı. Üst düzey bürokrasinin tamamı AKP’ye yakın isimlerle dolduruldu. Cumhurbaşkanı Sezer’in atama kararnamelerini ve istismarı sokağa da yansıdı. Özellikle AKP’li belediyelerin haremselamlık uygulamaları yaygınlaştı. Haremselamlık tesislerde artış yaşanırken, tesettür moda haline getirildi. Belediyeler, “kırmızı sokak” uygulamalarıyla içki yasağı getirmek isterken, birçok yerde içki ruhsatı verilmesi zorlaştırıldı. D AKP hükümeti döneminde IŞ POLİTİKADA MEVZİ KAYBEDİLDİ Erdoğan mağduru oynadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siyasi partilerin seçim kampanyalarına cumhurbaşkanlığı seçimi, terör, yolsuzluklar, malvarlığı ve mazot fiyatları ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve diğer bazı AKP’li kabine üyelerinin çocuklarının hızlı “servet artışı” damgasını vurdu. GP Genel Başkanı Cem Uzan’ın iktidara geldiklerinde mazotun “1 YTL olacağı” yönündeki vaadiyle başlayan tartışmaya CHP, mazottan ÖTV alınmayacağı vaadiyle karşılık verince AKP’den DP’ye kadar birçok siyasi parti “mazot politikalarını” kamuoyuna duyurdu. Başbakan Erdoğan, mazotla ilgili vaatlerde bulunanlara “mazotçular türedi” sözleriyle karşılık verirken GP, bazı illerde 1 YTL’ye mazot dağıttı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin miting meydanına idam ipi atması en çok tartışılan konulardan birisi oldu. İp tartışmalarında Başbakan Erdoğan ve Bahçeli birbirlerini “siyasi terörist”likle de suçladı. Bahçeli, Erdoğan’a “siyasi tarihimizin en büyük siyasi teröristi ve kundakçısı” dedi. Beşiktaş Belediyesi, Vişnezade Mahallesi’ndeki eski SSK Binası’nın yerine yapılacak yapılaşmanın altyapı ve trafik sorunlarını beraberinde getireceğine dikkat çekti. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Türk dış politikası önemli dönemeçlerden geçti. Kritik konularda gerekli stratejik vizyon ortaya konulamadı. Kıbrıs ve Ermeni sorunu gibi ulusal nitelik taşıyan davalarda sürekli mevzi kaybedildi. Irak konusunda kırmızı çizgiler korunamadı. AB ile tam üyelik görüşmeleri, Kıbrıs nedeniyle askıya alındı. AKP, hükümet ettiği süre içinde ABD yönetiminin özellikle Ortadoğu politikasında dümen suyuna girdi. Ancak ABD yönetimi ne Irak politikasında, ne sözde Ermeni soykırımına ilişkin tutumunda, ne de enerji hatları, Orta Asya gibi konularda AKP hükümetinin hemen hiçbir beklentisini tam olarak karşılamadı. E Hükümet 4.5 yıllık iktidarında KONOMİ BORÇ BATAĞINDA Rezidans itirazı Beşiktaş Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı nazım imar planının yürütmesinin durdurulması için mahkemeye başvurdu ÖZLEM GÜVEMLİ AErdoğan ve AKP, seçim stratejilerini büKP BAŞARISIZLIĞININ ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞTI yük ölçüde “cumhurbaşkanlığı seçimi mağdurluğu” üzerine oturttu. AKP böylece hükümetin başarısızlığı, yolsuzluklar, AKP’li bakanların çocuklarıyla ilgili servet artışı tartışmaları ve her gün gelen “şehit cenazeleri”nin konuşulmasını engellemeyi hedefledi. Erdoğan, birçok yerde konuşmasına başlamadan önce cumhurbaşkanı seçilemeyen Abdullah Gül’ü kürsüye çıkarıp “mağdur edebiyatı” yaptırdıktan sonra, kürsüde seçim vaatlerini anlattı. Bu strateji, seçim kararının alındığı ilk günlerde etkili olsa da, özellikle seçimlere son 10 gün kala, gündem AKP’li kabine üyeleri ve çocuklarının “servet artışları”na kilitlendi. Erdoğan, oğlunu “Gemi var gemicik var. Bir de bunun sıfırı var, eskisi var. Siz kalkar, 151617 yaşında bir gemi alır ve küçük gemi de küçük bir gemiciklerden olursa ve bunun ödeme koşulları da gayet iyi olursa, kendi kendini ödeyecek durumda olursa niye alınmasın?” şeklinde savundu. Baykal ise bu sözlere “Gemicik dediği boyu 94 metre, eni 16 metre. Bunun adı gemicikmiş. Sakın ha gemi ile gemiciği birbirine karıştırmayın” diyerek karşılık verdi. KP YAPIM İFTİHARLA SUNAR’ ‘A CHP “Büyük Vurgun” başlığı taşıyan ilan ile de, Erdoğan, Kemal Unakıtan, Binali Yıldırım ve Gül’ü hedef aldı. Afişte “AKP yapım iftiharla sunar” ifadesinin yer aldı. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin çocuklarının 600 dairesi olduğu yönündeki iddialar da tartışma konusu oldu. Pepe önce bu dairelerin oğullarına ait şirketlere ait olduğunu söyleyip doğrularken daha sonra çocuklarının üzerine 5 daire olduğunu söyleyerek çark etti. AKP’nin seçmene “rüşvet” niteliğinde dağıttığı “erzak, kömür, çeşitli miktarlarda alışveriş çekleri” de tartışma konusu oldu. Seçimlerden çok önce başlattığı “Mazot 1 YTL olacak” sloganı ile simgeleşen GP Genel Başkanı Cem Uzan, Erdoğan’a “2003 yılında kardeşimle ne görüştün, açıkla” diyerek çağrıda bulundu.DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın en iddialı vaadi ise “terörü 1 yılda bitireceği”ni söylemesi oldu. Beşiktaş Belediyesi, Vişnezade Mahallesi’ndeki eski SSK Binası’nın yerine bölgeye yoğunluk getirecek ve silueti bozacak otel, ticaret, rezidans inşaatı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın söz konusu parsele ilişkin bölümlerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için İstanbul İdare Mahkemesi’ne başvurdu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 16 Temmuz 2005’te 1/5000 ölçekli BeşiktaşDikilitaşBalmumcu Nazım İmar Planı’nı 6 Eylül 2005’te Beşiktaş Belediyesi’ne gönderdi. Beşiktaş Belediyesi de 1/5000’lik plana uygun olarak hazırladığı 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarını 22 Eylül 2006’da İBB Planlama ve İmar Müdürlüğü’ne onaylanmak üzere iletti. Teklif planları İBB Meclisi’nin 12 Ocak 2007 tarihinde aldığı kararla oybirliği ile kabul edildi, ancak planlar onaylanmasına karşın Beşiktaş Belediyesi’ne gönderilmedi. Bu arada SSK, İBB’den kamu arazisi olarak geçen yerin konut alanı olarak görünen bölümünü ticaret alanı olarak kullanmak istedi. SSK’nin bu talebine yanıt vermeyen İBB, arazi özel sektöre satıldıktan sonra imar plan değişikliğine gitti. SSK’ye ait 11 katlı, 44 daireli bina ve yanındaki katlı otoparktan oluşan 7.5 dönümlük arazi 25 Ocak 2006’da yapılan ihalede, Astaş Gayrimenkul’ün sahibi Vedat Aşçı tarafından 42 milyon YTL ’ye satın alındı. Bunun üzerine İBB, 1/5000’lik planlarında değişiklik yaptı ve Beşiktaş Belediyesi’nden de 1/1000’lik planlarını buna göre değiştirmesini istedi. SSK binası ve katlı otopark alanı ile ilgili yoğunluk arttırıcı değişikliklerin, Beşiktaş Belediyesi’nin hazırladığı ve İBB Meclisi’nin de onayladığı 1/1000’lik planlara işletilmek istenmesi olayı da geçen günlerde yargıya taşıdı. Beşiktaş Belediye Başkanlığı, 17 Temmuz 2007’de İstanbul İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Dava dilekçesinde, 16.07.2005 tarihli 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nda kapalı ve katlı otopark alanı olan parselin, 15.12.2006 tarihli planda “emsal 2.90, Hmax serbest” koşullarında otel, ticaret ve rezidans alanına alındı. Emsalin 2.75’ten 2.90 çıkması, Hmax’ın da (yükseklik) serbest olması, araziye istenilen yükseklikte gökdelen inşa edilebileceği anlamına geliyor. Dava dilekçesinde, bu yeni yapılanma koşullarının altyapı ve trafik sorununu da beraberinde getireceğine dikkat çekildi. Dilekçede Beşiktaş’ın tarihi ve kültürel özelliklerinin ayrıcalıklı imar hakları ile zarar göreceği vurgulandı. borçla büyüttüğü ekonomiyi büyük risk altına sokarken, sosyal yapıyı kuruşlarla, devletten özel sektöre rant aktarımını ise milyar dolarlarla yönlendirdi. AKP döneminde cari açık 20 kat artarken Türkiye’nin borcu neredeyse ikiye katlandı. AKP iktidarı, rantiye kesimini ihya etti. AKP iktidar olduğunda bankacılık sektöründeki yabancı payı yüzde 3’ten yüzde 42’ye çıktı. Karşılıksız çeklerde artış yüzde 102, protesto edilen senetlerdeki artış yüzde 204 oldu. Pek çok işyeri kapandı. AKP iktidarında açlık sınırı 369 YTL’den yüzde 70 artarak 626 YTL ’ye, yoksulluk sınırı ise 1122 YTL ’den yüzde 82 artarak 2 bin 40 YTL ’ye ulaştı. Y AKP döneminde özelleştirme OLSUZLUK TAVAN YAPTI kapsamında 21.3 milyar dolarlık satış yapılırken Ulaştırma Bakanlığı ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu satışları ile birlikte bu rakam 30 milyar dolara ulaşıyor. Yasaya göre hükümetin özelleştirme gelirlerini borç ödemede kullanması gerekirken kamu borçları iktidar döneminde 46 milyar 943 milyon dolar arttı. Türk Telekom, Tüpraş, Erdemir, madenler, limanlar, havalimanları, SEKA gibi kurumlar yasalar çiğnenerek ve zorlanarak şaibeli biçimde yok pahasına satıldı. AKP iktidarı dönemine, “Ofer ve Ali Dibo’lar” damgasını vurdu. Pek çok ihale, usulsüzlük olduğu için yargıdan döndü. Erdoğan ile bakanların çocuklarının servetlerinde artış oldu. ĞİTİM E DİNSELLEŞTİRİLDİ AKP iktidarıyla birlikte eğitimde dini vurgunun hâkim olduğu bir yapı ortaya çıktı. Türkçe, tarih, hayat bilgisi, fen bilgisi ders kitaplarının içine dini bilgiler serpiştirildi. Okullarda Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri düzenlenirken ulusal bayramlarda Atatürk posteri ve bayrak asılmayan okullar görüldü. Öğrencilere dini bilgiler içeren kitaplar dağıtıldı. ARAN KADAR SAĞLIK P AKP döneminde “paran kadar sağlık” anlayışı uygulandı. SSK’ye bağlı hastaneler ve diğer sağlık kuruluşları, sağlıkta dönüşüm programı kapsamında Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Devirle birlikte, hastanelerde kuyruklar uzadı, SSK’liler ilaç almak için “eziyet” çeker hale geldi. Hastaneler, bütçelerinin giderek kısılması nedeniyle, başta tıp fakülteleri hastaneleri olmak üzere hizmet üretemeyecek hale geldi. oerinc?cumhuriyet.com.tr ERDEM: 500 MİLYON DOLAR TOPRAĞA GÖMÜLDÜ ‘Hızlı tren faciasının hesabı sorulsun’ Haber Merkezi CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ulaştırma Komisyonu Başkanı Eşref Erdem Pamukova’da 22 Temmuz 2004’te meydana gelen ve 41 kişinin yaşamını yitirdiği hızlı tren kazasının üzerinden üç yıl geçtiğini anımsatarak, hesap sorulmasını istedi. Erdem, “Yetkililerin, ‘Ben yaptım oldu’ mantığı sonucu meydana gelen kaza takdiri ilahi olarak değerlendirildi. Doğal olarak ateş düştüğü yeri yaktı” dedi. Kazanın üzerinden tam 3 yıl geçmesine rağmen, siyaseten sorumlular hakkında hiçbir işlem yapılmadığını belirten Erdem, 5 Aralık 2005’te gerçekleştirilen temel atma töreninde, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Ankaraİstanbul arasında çalışacak hızlı trene bilet alın” sözlerini hatırlatarak, “Başbakan’ın sözleri bir kez daha havada kalmıştır. Ama, AKP’nin seçim bildirgesinde hızlı tren hattının AnkaraEskişehir arasındaki kesiminin tamamlandığı ve deneme seferlerinin başladığı yazılmıştır. Deneme seferleri nerede yapılıyor acaba” diye sordu. Söz konusu proje ile 160 km daha kısa olan ve gerçek hızlı tren hattı diye bilinen Ayaş tünelinden vazgeçildiğini ifade eden Erdem, bu hat için harcanan yaklaşık 500 milyon doların toprağa gömüldüğünü savundu. MHP’nin AKP karnesi Erdoğan iktidarında yoksulluğun ve işsizliğin had safhaya vardığı, dış borcun rekora ulaştığı, dar gelirlinin vergi yükünün arttığı vurgulandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP, AKP’nin ekonomi karnesini çıkardı. Yurttaşlara dağıtılan 12 sayfalık el ilanlarında, AKP’nin ekonomiyi nereden nereye getirdiği ve ekonomideki “rekorları”, rakamlarla ayrıntılı ve net olarak gözler önüne seriliyor. MHP’nin hazırladığı “AKP karnesi”nde AKP iktidara geldikten sonra ekmek yüzde 100, tüpgaz yüzde 92 artarken, “BağKur emeklisi her ayın 11 günü aç, SSK emekli aylığı 24 günlük harcamaya zor yetiyor, memur emeklisi açlık sınırında, 15 milyon kişi yoksulluk sınırında” değerlendirmesine yer verildi. Gerçek işsizliğin yüzde 18 olduğu belirtilen karnede, kişi başına düşen borcun AKP iktidarı döneminde yüzde 71 arttığı, her çocuğun artık 5 bin 458 dolar borçla doğduğu kaydedildi. Kredi kartı borcunun yüzde 393, tüketici kredilerinin yüzde 1878 arttığı kaydedilen değerlendirmede, “AKP rantiyeye çalıştı” değerlendirmesine yer verildi. AKP iktidarı döneminde karşılıksız, protesto edilen senetlerdeki artış oranının yüzde 204’e ulaştığı, vergi mükellefi sayısında 470 bin azalma olduğu kaydedildi. Bazı değerlendirmeler şöyle: Kişi başına vergi yükü 4 yılda yüzde 120 büyüdü. Dolaylı vergiler rekor seviyede yüzde 71 artarken, pırlanta, elmas, yakut, zümrüt ve incide KDV oranlarını yüzde 18’den sıfıra indirildi. AKP iktidar olduğundaki sıcak para 6.6 milyar dolar. Bugünkü sıcak (emanet) para 88 milyar dolar. AKP iktidarı döneminde sıcak para yüzde 1233 arttı. AKP iktidar olduğundaki cari açık 1.5 milyar dolar. 2006 Aralık’ta 31.5 milyar dolar. Artış yüzde 2000. Dış ticaret açığı yüzde 253 artarken, borsa ve bankacılık sektörü yabancıların eline geçti. Borsadaki yabancı oranı yüzde 65, bankacılık sektöründeki yabancı artışı yüzde 1300’e çıkarak cüzdanımız yabancıların kontrolüne geçti. D Kazayla ilgili Sakarya 2. Ağır Ceza MahAVA ERTELENDİ kemesi’nde dün yapılan duruşma, savcının esas hakkındaki mütalaasını sunması için ertelendi. CUMHURİYET 07 K