28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ TOBBCİSCO Türkiye’nin ilk dizel motor üreticisi MOTOSAN AŞ, hükümetin uygulamaları karşısında küçülerek bekliyor Bir KOBİ’nin sessiz çığlığı BİR ÜRETİCİ GÖZÜYLE... Neden büyüyemiyoruz? Çünkü : KOBİ’ler, özellikle devlete karşı dürüst çalışıyorlar ise (sigortasız işçi çalıştırmıyor, düşük bordro yapmıyor, faturasız ya da düşük faturalı mal satmıyor, naylon faturalar ile giderlerini şişirmiyorlarsa) büyümeleri tümüyle mucizelere bağlı kalmıştır. Çünkü devlet cironuzun (kârınızın değil) yüzde 40’ını çeşitli yollarla sizden peşin alır. Üstelik zarar da etseniz buna yakın bir meblağı almaktan kaçınmaz. KOBİ’ler güncel sorunlarla uğraşmaktan ArGe gibi artı ürünü olumlu yönde geliştirecek bu önemli yatırımı yapamazlar. ? Düşük döviz kuru yüzünden yurtdışı rekabette zorlanan, dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edilerek yurda sokulan ürünlerde sıkıntı yaşayan MOTOSAN, yeni üretim projeleri için bekliyor. “AKP iktidarı Türkiye’de üretimin ipini çektiğinden beri işler pek de iyiye gitmiyor. Bir zamanlar 100150 kişinin üzerinde insan istihdam eden MOTOSAN AŞ, bugün 3040 kişi ile sadece ayakta durmaya çalışıyor. Üretim tesislerinin bir bir kapandığı, ya da yabancılara peşkeş çekildiği bir ortamda kendi kabuğuna çekilip geleceğin ümitleri ile yaşamaktan başka çare de görünmüyor... “Bu sözler 40 yıllık geçmişi olan MOTOSAN AŞ’nin yönetim kurulu üyesi Deniz Kayabay’a ait. MOTOSAN dizel motor üretimi ile uğraşan bir aile şirketi. İlginç bir öyküsü var: Şirketin kurucusu Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu Abdülkadir Özgür, makine mühendisliği kariyerine ABD’de devam eder, ardından 5 yıl çalıştığı GM General Motors’da Dizel Motor Dizayn şefliğine kadar yükselerek GM’nin dizel tank motorlarının dizaynında görev alır. Edindiği bilgi ve deneyimi ülkesine de aktarmak isteyen Özgür 1965 yılında Türkiye’ye dönerek kayınpederi Mustafa Faik Üstar’ın da maddi katkıları ilk Türk seri üretim dizel motoru olan Super Star’ı üretmeyi başarır. Türkiye, o dönemin bir tarım ülkesi olarak sulamada kullanılan Super Star dizel motopomplarına büyük bir talep gösterir. Önce tek silindirli olarak üretilen Super Star, bir aile motoru olarak çift silindirli ve daha güçlü bir motoru da kısa zamanda üretimine alır. İlk üretim yeri, Topkapı’da bir atölye görünümünde iken 1974 yılına gelindiğinde MOTOSAN artık bir anonim şirket olmuş ve İstanbul Güneşli’de 5 bin m2 kapalı alanı olan ve 20 dönümlük bir tesise üretim yapmaktadır. Abdülkadir Özgür’ün 1997 yılında yaşamını kaybetmesinin ardından şirket yönetim kurulu başkanı olan eşi Fezal Özgür’ün önderliğinde ailenin ikinci nesli ve onların eşleri tarafından yönetilir. Konuştuğumuz Kayabay, “İhracatımız son 15 yılda satışımızın yüzde Girişimcilik Enstitüsü TOBB ETÜ ile dünyanın önde gelen bilgi ve iletişim teknolojileri şirketlerinden olan Cisco, TOBB ETÜ’nün Ankara yerleşkesinde “Cisco Girişimcilik Enstisütüsü’’ kurma kararı aldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, enstitünün, KOBİ’lere büyük imkânlar sunacağını belirterek “Yöneticilerimizin bundan faydalanmasını istiyoruz’’ dedi.Hisarcıklıoğlu, enstitünün temel hedeflerinden bir diğerini de “Türkiye’de iyi iş fikirleri olan ancak yeterli fonu olmayan girişimcileri, Orta ve Doğu Avrupa Yatırım Fonu başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerindeki yatırım fonlarıyla buluşturmak’’ olarak özetledi. Hisarcıklıoğlu, enstitüde eğitimin önümüzdeki ekim ayında başlayacağını ve ilk mezunlarını bu yıl içerisinde vermeyi ümit ettiklerini kaydetti. 1 2 KOBİ’ler, ancak Batı 3 ülkelerinden dış alımı yapılacak otomasyon gereçleri ile işçilik masraflarını kısabilirler. Devlet de zaten buna destek olur (yatırım indirimi gibi). Yani Batı ülkelerinden yüz binlerce dolara, Avro’ya alacağınız makine ve teçhizat için devlet size birçok imkân tanır. Oysa Türkiye’de mevcut kullanılmış ama kendi işine yarayacak bir otomasyon gerecini almak, kendi gerecini geliştirmek için devlet desteği yoktur. KOBİ’ler iç pazardaki daralmaları ihracat ile hafifletmeye çaba gösterir. Ama özellikle AKP iktidarındaki gibi ucuz kur, ucuz ve kontrolsüz dış alım ile dış pazarı kaybettikleri gibi, iç pazarda da kan kaybına uğrarlar. (Bugün Çin’de bir işçinin maliyeti 5060 dolar, Türkiye’de ise asgari ücretlinin maliyeti 700 dolar civarındadır.) Motosan Yönetim Kurulu Başkanı Fezal Özgür ve üyeler: Levent Özgür, Şebnem Özgür, Nergis Özgür, Aydın Özgür, İnci Kayabay, Deniz Kayabay. 4 50’si civarındaydı. Son 23 yılda düşük döviz kuru ile yurtdışı rekabette de zorlandık. İhracat, satışımızın yüzde 20’sine kadar düştü. Bu gidişle yurtdışını tamamen de yitirebiliriz” diyor. MOTOSAN’ın özelliği, ürettiği motorların teknoloji dahil tümüyle yerli üretim olması. Ancak Kayabay, “Super Star jeneratörlerini üretirken kullandığımız ve motorumuza taktığımız alternatörleri, 34 yıl öncesine kadar, Bursa ve Balıkesir’deki Türk üreticilerinden alıyorduk. Ama Türkiye’de enerji ve hizmet fiyatlarının artışı (gizli vergiler), istihdama uygulanan aşırı vergiler yüzünden Türk üreticileri fiyatlarını artırınca, döviz de düşünce, şu anda alternatörlerimizi sadece İtalya’dan alıyoruz. İşin daha vahim tarafı, bizim gibi motor üretmeyen ve sadece bir montaj sanayi gibi çalışan diğer jeneratör imalatçılarının artık tamamen Uzakdoğu (Hindistan ve Çin) ithalatına dönmesi. Hatta içle Sanayici elemanını OSB’de eğitecek rindeki en büyük firmalardan biri Çin’de fabrika açtı” diye anlatıyor. Tabii bunda dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edilerek yurda sokulan ürünlerin de payı var. MOTOSAN bu zorluklara karşın yılmıyor. Levent Özgür’ün girişimi ve İTÜ ve TÜBİTAK’ın desteği ile yine Türkiye’nin ilk modern üstten kam milli 3 silindirli dizel motorunu üretim aşamasına kadar başarıyla geliştiriyor. Motorun en önemli özelliği çevreci motor olması. Ancak ne yazık ki seri üretime geçemiyor. Çünkü bu kez de ucuz Çin motorları piyasayı sarıyor. Kayabay’ın teşviklerle ilgili gözlemi ise şöyle: “Eğer bir Batı (ya da Uzakdoğu) ülkesinden ithal yoluyla bir makine alınıyorsa, buna teşvik var. Ama aynı amacı karşılayacak, daha önce kullanılmış bir tezgâhı Türkiye içinden temin ederseniz teşvik yok. Teşvikler de ithalata özendirici bir hale getirilmiş.” MOTOSAN’ın bugün için stratejisi “küçülerek beklemek”. Çünkü gelecek için umutlarını hâlâ saklı tutuyorlar. Ve yeni projelerini de. Bunlardan biri Türk dizel tank motoru üretimi. Geçen yıl Savunma Bakanlığı tarafından ortaya atılan Milli Tank Projesi’ne İTÜMOTOSAN ve Erkunt Döküm ortak bir proje ile motor üretimi için başvurdu. Ancak henüz bir yanıt alınmış değil. Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) açılan Anadolu Endüstri ve Meslek Lisesi, sanayiciye ara eleman yetiştirecek. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Antalya OSB Müteşebbis Heyet Başkanı Kemal Özgen, 28 derslikli ve 720 öğrenci kapasiteli lisenin, bu eğitim öğretim döneminde eğitime başlayacağını bildirdi. İlk etapta elektrik, elektronik, gemi ve yat yapımı, makine, kimya, metal ve ahşap bölümlerinin hizmete gireceği okulda Öğrenciler yazın 2.5 aylık dönemde OSB’deki fabrikalarda çalışarak, teorik ve pratik eğitimi bir arada sürdürecekler. KOBİ’lerin ihtiyaçlarını hep göz ardı eden AKP, son gün yeni teşvik paketini açıkladı Seçim kokan ‘göz boyama’ teşviki AKP seçimlere 2 gün kala Türkiye’deki işletmelerin yüzde 98’ini oluşturan KOBİ’lere yönelik teşvik paketini açıkladı. Buna göre; KOBİ’lerin yapacakları asgari 200 bin YTL ile azami 2 milyon YTL tutarındaki yatırımlar, teşvik uygulaması kapsamında olacak. Demir çelik, havayolu işlemeciliği, kargo taşımacılığı, gemi inşa ve ithali de teşvik kapsamında. Hazine Müsteşarlığı’nın, “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’’de yapılan değişiklik 1 Haziran’dan itibaren geçerli olacak. Söz konusu tebliğle, KOBİ’lerin yapacakları asgari 200 bin YTL ile azami 2 milyon YTL tutarındaki yatırımlar, teşvik uygulaması kapsamında olacak. Finansal kiralama şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilecek yatırımlar için düzenlenen teşvik belgeleri asgari 200 bin YTL, diğer yatırımlarda ise asgari 1 milyon YTL olacak. Bu arada faiz ve faiz oranlarına ilişkin değişiklik uyarınca, Bankalardan; kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak yatırımlar, KOBİ’lerin yapacağı yatırımlar, ArGe ve çerve konularında yapılacak yatırımların gerçekleştirilmesi için kullanılacak en az bir yıl vadeli yatırım kredileriyle ilgili, ilk 4 yıl için uygulanmak kaydıyla bir itfa planında belirtilen, ödenecek faiz veya kâr payının, YTL cinsi kredilerde 5 puanı, döviz kredilerinde ise 2 puanı bütçeden karşılanabilecek. KOBİ desteklerinden yararlanan firmalar, desteklerden yararlanmaya başladıktan sonra, birbirini takip eden 3 yıl boyunca KOBİ özelliklerini korumak zorunda olacak. 50 milyon Avro karşılığı YTL sabit yatırım tutarını aşan komple yeni otomobil üretimi yatırımlarıyla, sıvı çevik üretimi ve sıvı haddelemeye yönelik yatırım projeleri hariç olmak üzere, KOBİ’lerin demir çelik yatırımları da teşvik kapsamında olacak. S A T I R A R A S I Anadolu Yaklaşımı’nda Beklentiler Gerçekleşemiyor HİLMİ DEVELİ Büyük umutlarla çıkarılan ve “Anadolu Yaklaşımı” olarak da adlandırılan 5569 sayılı “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun” 2006 yılının son günü yürürlüğe girdi.. Yasanın amacı ise KOBİ’lerin, bankalar ve diğer mali kurumlardan almış oldukları ve 31 Ekim 2006 tarihi itibarıyla bu kuruluşlar nezdinde donuk veya şüpheli alacaklar hesabına intikal etmiş bulunan kredi borçlarının yeniden yapılandırılması olarak öngörülmüştü.. Yasanın işlerliği önce BDDK’nin yönetmenliğinin yayımlaması sonrası, Bankalar Birliği’nce geliştirilen “çerçeve anlaşması”nın, ekleri olarak kabul edilen” Standart Yapılandırma Alternatifleri”, “Başvuru ve Taahhüt Mektubu”, “Niyet Mektubu”, “Standart Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşme Örneği” ve “Hakem Kurulu”’ndan oluşan sistem tamamlanmış oldu ve yasa pratik olarak da işletilmeye başlatılmış oldu.. BDDK kaynaklı bilgiye göre “uzlaşı esası” benimsenerek hazırlanan Çerçeve Anlaşması 17 banka, 4 katılım bankası, 9 banka dışı mali kurum tarafından imzalanmış durumda.. Yasadan yararlanabilecek KOBİ’lerin sadece 31 Ekim 2006 tarihine kadar bankalarda donuk ve şüpheli alacaklar hesabında borcu olması koşulu sıkıntılar yaratıyor. Bir başka sıkıntı da KOBİ’nin hem vergi borcu hem de bankaya borcu olması... Bankaya borcunu ödeyen, ancak vergi, sigorta primi, elektrik, doğalgaz, su ve telefon gibi borçları olanlar ise yasadan yararlanamıyorlar... KOBİ’lerin temel sorunları bu nedenle çözülemez konumda kalıyor. Bu gerçekten adaletsizlik, bankaya borcunu ödeyen KOBİ adeta cezalandırılıyor. Uygulamada karşılaşılan bir başka sorun da bazı bankaların, alacaklarını bir an önce tahsil edebilmek için yeni yasa yerine mevcut sistemin sürdürülmesini tercih etmeleri. Uygulama bu nedenlerle bekleneni vermekten çok uzak kalıyor. Sigorta ve vergi borçları ayrı bir fasılda değerlendirilebilirdi. Bankalar Birliği tarafından yapılan açıklamaya göre mayıs ayında kapsama alınan KOBİ’lerin 5’i Akdeniz, 2’si Doğu Anadolu, 1’i Güneydoğu Anadolu, 1’i Karadeniz, diğeri ise Marmara Bölgesi’nde faaliyet gösteriyor. Kapsama alınan firmaların 7’si ile Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalandı. Bu firmalara ait olan ve yapılandırılan borç tutarının ise 940 bin YTL olduğu bildirildi. 5 tanesinin gıda ve hayvansal ürünler, 1 tanesinin metal, 1 tanesinin motorlu araçlar parça ve aksamı, 2 tanesinin ise perakende sektörlerinde faaliyet gösterdiği belirtildi. Açıklamada, kapsama alınan firmalardaki istihdam sayısının ise 117 kişi olduğu vurgulandı. Büyük umutlarla çıkarılan yasa bu haliyle hayal kırıklığı yaratıyor. Daha şimdiden yasa bu haliyle deyim yerindeyse dağ fare doğurdu dedirtecek noktada... Yasanın uygulama öncesinde “Ekonomik Çözüm” gazetesine yaptığım değerlendirme özetle şöyle: “KOBİ’lerin halen 2001 krizinin sıkıntılarını çektikleri, borçlarından belli. Borçları süren KOBİ’lere zaten bankalar kredi vermiyor. Bence Anadolu Yaklaşımı bankalara yönelik çıktı. Bankaların paralarını tahsile yönelik çıktı. Ekonomiye can suyu verecek, sıcak para akışını sağlayacak bir kanun beklentimiz vardı. Maalesef gerçekleşmedi. Özellikle çıkan kanun bürokrasi yaratıyor. Bu kanunla KOBİ’leri belli bir noktaya taşımak çok zor. Kâğıt üzerinde kalacağına inanıyorum. Beklentilerin çok gerisinde kaldı. Hükümet bu kanunu çıkarırken seçici olmalıydı. Katma değer yaratan, markalaşmayı sağlayan, Türk ekonomisine faydalı olan KOBİ’lerin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.” Görüldüğü gibi yasanın uygulamasında karşılaşılacak endişelerimizi sıralamışız.. ve endişelerimiz maalesef gerçek oluyor. Gerçekten yazık oldu, seçim önce KOBİ’lerin ağzına çalınan bir parmak bal olarak kaldı.. Yasa çıkarken görüşlerimiz, önerilerimiz dikkate alınsaydı sanırım bugün uygulamada karşılaşılan sıkıntılar olmaz, yasadan beklenen de gerçekleşir, KOBİ’lerimiz ekonomimize tekrar kazandırılır, istihdama da katkısı sağlanmış olurdu. CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle