19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 TEMMUZ 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Baykal: Anayasal modele uygun, tarafsız bir cumhurbaşkanı seçilmeli 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Sezer modeli’ önerisi TÜREY KÖSE Dinci Faşist Yapılanma... Bir süredir “Vatansever Kuvvetler Güç Birliği” hareketinden söz ediliyor... Bugüne dek 21 kişi gözaltına alındı, 15 kişi tutuklandı... Kimdir bunlar, ne iş yaparlar?.. Operasyonlarda sahte asker kimlikleri, ehliyetler, sarı basın kartları, silah, mermi ve bombalar yakalandı... Bu kişilerin dincifaşist yapılanma içinde oldukları kesin... İşleri çetecilik... Çeksenet tahsil işi!.. Konya sorumlusu Vehbi Şanlı, kimi zaman askeri giysiyle, kimi zaman sarık, takke ve şalvarla dolaşıyor... Muhterem kendisini “ulusal halk önderi” ilan etmiş, yeşil sermayenin tokatçılarından Endüstri Holding’e bağlı Akmeraş ve Maks Boya şirketlerinde müdür olarak çalışmış... Kendisi lise terk ama çevresine “emekli binbaşı” olduğunu söylemiş... Endüstri Holding’in ilk başkanı Mahmut Uçar’a şöyle demiş: “Ben derin devletin içindeyim. Devletin üst kademelerinde çok kişi tanırım; her işinizi çözerim.” Sahtekâr Vehbi Şanlı, ardından Aksaray Holding’i kurmuş. O da batmış. 18 Ocak 2002’de Adya’yla (Anadolu Yatırım) ortaya çıkmış... Dolandırıcı, Almanya’da pek çok saf Müslümanı dolandırmış... Haberi okuyunca kafam iyice karıştı... Ortada sahtekârlık, dolandırıcılık var!.. Bazı çetelerin (emekli asker olsun, polis olsun, sivil olsun hiç fark etmez) ortaya çıkmasının, seçim öncesi ortaya çıkmasının, önceden hazırlanmış bir senaryonun parçası olduğunu sanıyorum... Kaç gündür polis operasyon yapıyor, savcılık bazı kişileri tutukluyor ama ortada somut bir durum yok... Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’i suçlayan kişi, “Vatansever Kuvvetler Derneği Başkanı” Taner Ünal, 14 ay sonra açıklıyor: “Muzaffer Tekin grubundaki bazı kişiler, Danıştay saldırısından 2 gün önce Ankara’ya gelip büyük olay yapacaklarını söyledi. Ardından Danıştay saldırısı oldu. Tetikçi Alparslan Arslan’ın cebinden bizim derneğin kartvizitinin çıkmasıyla olayı üzerimize yıkmaya çalıştılar.” Haydi bakalım çıkın işin içinden... ??? Polisin “Girdap Operasyonu” adını verdiği baskınlardan ortaya somut bir kanıt çıkmıyor... Dincifaşist bir yapılanma var bu işin içinde ama olay neredeyse “ulusalcı bir kimliğe” büründürülüp gerçek yurtseverler, Atatürkçüler töhmet altına sokuluyor... Merak ediyorum bu işin sonu CHP ve MHP’ye uzayacak mı? Polisin İstanbul, Ankara, İzmir, Bodrum gibi kentlerde yaptığı “Girdap Operasyonu”, Dink cinayetinden sonra ortaya çıkan durumla örtüşüyor gibi geliyor bana... Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, Hrant Dink’i öldürenlerin “çete” değil arkadaş grubu olduğunu söyledi... Eli silahlı bir grup nasıl olur da çete olamaz? Dink’in öldürülmesi davasında yargılanan Tuncay Uzundal ne diyor: “Erhan Tuncel’i ajan yapan, İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’tir...” Devam ediyor: “Erhan’ın hareket ve yetki alanı çoktu. Erhan’ın günahı benimkinden azmış ki o kazandı. Dink vuruldu. Erhan arkasındaki güçle benimle savaştı. Ne kadar çok devlet düşmanı olduğunu gözlerimle gördüm. Şimdilik hayattayım.” Bu devlet düşmanları kim? Zaten Yasin Hayal de duruşmada açık açık “Devlet bize sahip çıkmalı” diyordu... O halde? Birileri “devlet düşmanlarını” saptayıp, arkadaş gruplarını harekete geçiriyor ve onları öldürtüyor... Erhan Tuncel’in sözleri daha önemli... Bakın ne diyor: “Grupla ilişkim, irtibatta olduğum kamu görevlilerinin telkinleri ve yönlendirmeleriyle olmuştur.” Kamu görevlileri kimler? İstihbarat Daire Başkanlığı’na bağlı emniyet birimleri... Erhan Tuncel, üç sayfalık mektubunda, can güvenliğini tehlikeye attığını, bunun karşılığında para aldığını öne sürüyor... Gördüğünüz gibi durum karışık... Tıpkı “Girdap Operasyonu”nda olduğu gibi... ??? Ortada dincifaşist bir örgütlenme var... Ortada, gündeme getirilmeyen bir tarikatın “Nur Evleri” var!.. Ortada, “devlet düşmanlarını temizlemek” için yola çıkmış bir çete var!.. İşin acı tarafı devlet bunları izliyor, aralarına “ajan” ve “eleman” sokuyor! “Ajan” ve “elemanlara” ücret ödüyor... Dinci basın AKP yalakalarına gelince... Gerçek yurtseverleri, Atatürkçüleri suçluyor!.. Laik demokratik Cumhuriyetin altını oymak için yeni taktikler işte böyle uygulanıyor... Oy kabininden fotoğraf ? YALOVA (Cumhuriyet) CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, bazı belediyelerin çalışanlarına baskı yaparak oy pusulasının fotoğrafının çekilmesini istediğini savundu. İl Seçim Kurulu ve savcılara çağrıda bulunan İnce, oy kullanma kabinlerine cep telefonu sokulmasının engellenmesini talep etti. İnce, kamu çalışanlarının oylarının ipotek altına alınmak istendiğini belirterek “Seçmenin hür iradesine böyle bir baskı uygulamayı kabullenmek mümkün değil” dedi. Afişte Türk bayrağı ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Türk bayrağı hakkındaki yasal mevzuata karşın AKP’nin Antalya’daki seçim kampanyasında kullandığı tüm malzemelerde Türk bayrağını sembolize etmesi tartışma yarattı. CHP’nin başvurusu üzerine konuyu görüşen Merkez İlçe Seçim Kurulu, AKP’nin “Her şey Türkiye için” cümlesindeki, “Ü” harfinin Türk bayrağını sembolize eder şekilde kullanıldığını belirterek bu afişlerin tamamının ilgili yerlerden kaldırılmasına karar verdi. Kararın 10 Temmuz’da ilgililere ulaştırılmasına karşın afiş, bilboard, megalight ve raketler henüz bulundukları yerlerden kaldırılmadı. MERSİN CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda, “Sezer modelini” önerirken “Anayasal tarife uygun, tarafsız bir cumhurbaşkanı iyidir. Sezer modeli çok yararlı oldu” dedi. CHP lideri Baykal, dün Mersin Belediyesi’nin arıtma tesislerinin açılış törenlerine katılmak üzere özel uçakla önce Adana’ya gelirken, buradan da helikopterle Mersin’e geçti. Uçakta gazetecilerle sohbet eden Baykal, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda son 6 ay içinde çelişkili tavırlar içinde olduğunu ve sürecin fiyasko ile sonuçlandığını vurgularken “Eğer başından beri uzlaşmaya yanaşsaydı, cumhurbaşkanı seçilir, seçim de zamanında olurdu. Başbakan’ın tavır değiştirmesi güzel, ama yarattığı gerginlik ve çatışma için Türkiye’den özür ? Başbakan Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanlığı fiyaskosu” için halktan özür dilemesini isteyen Baykal, Dışişleri Bakanı Gül’ü kastederek, “Bir parti militanını seçtirme denemesi yaptılar, olmadı. Şimdi o kadar militan olmayan bir partiliyi itelemek yanlıştır” diye konuştu. Baykal, Cumhurbaşkanı Sezer’in seçilme sürecindeki uzlaşmaya dikkat çekerek, bu modelin yararlı olduğunu ve bu dönemde de bu yöntemin uygulanmasının yararlı olacağını söyledi. dileme mecburiyeti var” dedi. AKP’nin seçim kampanyasının merkezine Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yerleştirdiğine de dikkat çeken Baykal, “Kendi hatası yüzünden yapılamayan işin faturasını başkalarına çıkarmaya çalıştı. Şimdi uzlaşma demek, ‘Ben o zaman yanlış yaptım’ demektir. Eğer doğruysa eski söylemine devam etmeliydi. Meydanlarda bunun altını çizeceğim” dedi. Cumhurbaşkanı seçtirmemelerinin “solda, kendi dünyalarında partilerine kazandırdığını” kaydeden Baykal, şunları söyledi: “Biz Erdoğan’ı ve onun gösterdiği birini seçtirmek için oy almadık. 3 milyon insan büyük şehirlerde, mitinglere katılan memnun oldu. Ama bunun siyasetini yapmadık. O görevimizdi... Yaptık, bitti. Başbakan ağlaşan söylemleriyle yalnızlaşıyor. Topluma yabancılaşıyor. Abdullah Gül seçilmesin diye İzmir’de 1 milyon kişi toplandı. Sen kaç kişi topladın? Cumhuriyetçiler yaralı... Meydanlara çıktılar. Şimdi güven tazeledikleri için işlerine bakıyorlar. Sandıkta görevlerini yerine getirecekler.” Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçiminin Erdoğan’ın kişisel dünyasıyla değil, yeni parlamentonun yapısı doğrultusunda gerçekleştirileceğini vurguladı. “Sezer modelini” çok doğru bulduğunu vurgulayan Baykal, “Yani Sezer’in bir kez daha mı seçilmesini istiyorsunuz” sorusu üzerine, şu yanıtı verdi: “Hayır. Sayın Sezer’in yeniden seçilmesi hiç aklımdan geçmedi. Ama Sezer modelini çok doğru buluyorum. Çok yararlı oldu. Bu dönemde de öyle yürünmelidir. Model olarak, Sezer modeli doğrudur. AKP, bir parti militanını seçtirme denemesi yaptı. Şimdi o kadar da militan olmayan bir partiliyi denemek yanlıştır. Militan bir cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi üyelerini, YÖK üyelerini bir partili gibi atamasını sakıncalı görüyorum. O kadar da militan olmayan birini seçtirip daha sonra istedikleri kişilerin atamasını yaptırmaları kabul edilemez. Türkiye için güvence, tarafsız bir cumhurbaşkanı dır. Yaşanan deneyimden sonra bu zorunludur. 360 ile militan cumhurbaşkanını denediler, olmadı. Şimdi ‘Daha sempatik gelecek birini iteleyebilir miyiz’ diye uzlaşma lafı ediliyor.” Baykal, “Anayasal taahhüde uygun, tarafsız bir cumhurbaşkanı iyidir. Bunun dışında bir iteleme olmaz. Ben kendimi angaje ediyorum” derken “Meclis içinden bir cumhurbaşkanı seçeneğine tamamen kapalı mısınız” sorusuna, “İçeride o güveni verecek biri olursa ona da bakarız” değerlendirmesini yapmakla yetindi. Baykal, “AKP’nin tabloyu tıkayıp, Meclis’i yeniden seçime götürüp cumhurbaşkanı modelini değiştirme” seçeneği üzerinde de durabileceğini, ancak bunun çok tehlikeli olabileceğini vurguladı. Baykal, “seçimden gerileyerek çıkacak AKP’nin yeni bir seçimi göze alamayacağını” sözlerine ekledi. Baykal’ın Çorum’daki mitinginde CHP’nin afişleri dikkat çekti. Bir binaya asılan “Red Kit Deniz kovalıyor, Dalton Kardeşler kaçıyor” başlıklı afişte Dalton Kardeşler “Avarel TAYYİP, Jack OFER, William CÜNEYD, Joe KEMAL” şeklinde resmedildi. (Fotoğraf: AA) Unakıtan’ın zırhı kaldırıldı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 1. Dairesi, Özelleştirme İdaresi Başkanı (ÖİB) Metin Kilci ile 8 komisyon üyesi hakkında, Manisa Pamuklu Mensucat Anonim Şirketi’nin satışıyla ilgili, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın soruşturma izni vermemesine ilişkin kararını oybirliğiyle kaldırdı. Daire dosyayı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderirken kararda şirketin aşırı düşük bedelle özelleştirildiğinin açık olduğu vurgulandı. ‘Ülkeyi pazarlıyor milleti azarlıyor’ AMASYA/ÇORUM (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal dün katıldığı mitinglerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Cumhurbaşkanlığı seçimini tıkadı, şimdi uzlaşma diyor. Seçimden bir çık da endamını gör bakalım. Gel önce televizyonda karşıma çık. Cumhurbaşkanlığı dersen onu da konuşalım” diye seslendi. CHP lideri Baykal Amasya mitinginde coşkulu bir kalabalık tarafından DSPCHP bayraklarıyla karşılandı. Baykal konuşmasına başlarken, “Mavikırmızı DSPCHP bayraklarının birbirine çok yakıştığını” vurguladı. Baykal miting alanındaki yurttaşlara “Kapınıza pirinç, bulgur, kömür, altın mı geliyor tereddüt etmeyin alın. Milletten çaldıklarının bir kısmıyla alınmıştır. Helal olsun, ama sakın oyunuzu onlara vermeyin, o günahtır” diye seslendi. ‘Erdoğan televizyonda karşıma çıksın’ Amasya’dan helikopterle Çorum’a geçen CHP lideri, burada da CHP ve DSP’lilerin coşkulu alkışlarıyla karşılandı. “Hükümetten çıktı tezkere, Bilal gitsin askere”, “Solda birleş iktidara yerleş” pankartlarının dikkat çektiği meydandaki yurttaşlara seslenen Baykal, “CHP güneşinin doğduğunu” söyledi. Baykal, “Bunların fakir fukarayla, garip gurebayla bir ilgilisi var mı, yok. Başbakan Türkiye’yi pazarlıyor, milleti azarlıyor” dedi. Baykal, “Başbakan televizyonda yok, meydanlarda konuşuyor. Ben bunları yüzüne karşı söylemek istiyorum. Ne söyleyeceksen yüzüme söyle, al cevabını. Bizim şu partiyle, bu partiyle koalisyon yapacağımızı söylüyor. Sen bizi bırak, sen PKK’nin uzantılarıyla yarın Meclis’te işbirliği yapıp yapmayacağınla ilan et” sözleriyle Erdoğan’ı eleştirdi. Livaneli’den 3 aylık maaşa ret ? Haber Merkezi İstanbul Bağımsız Milletvekili Zülfü Livaneli, 15 Temmuz’da yatırılacak milletvekili maaşını almamak için TBMM Başkanlığı’na başvurdu. Dilekçesinde “15 Temmuz 2007 tarihinde ödenecek olan ödenek ve yolluğu almak istemiyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederim” ifadesini kullanan Livaneli’nin 3 aylık maaş tutarının 25 bin YTL olduğu bildirildi. KETENCİ: HABERLER DOĞRU DEĞİL hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘SHP seçimde bağımsız adayları desteklemiyor’ İstanbul Haber Servisi Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Genel Sekreteri ve İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, SHP’nin bağımsız adayları desteklediğine yönelik olarak yazılı basında çıkan haberlerin doğru olmadığını belirterek, “Parti yöneticilerimiz, bireysel olarak kararlar alabilirler ancak bunun örgüt kararı olarak dönüştürülmesi kabul edilemez” dedi. Ahmet Güryüz Ketenci, yaptığı yazılı açıklamada bazı yayın organlarında bağımsız adayları desteklediğimiz yönünde yayımlanan haberlerin maksatlı olduğunu belirterek, “Bu konuda çıkan haberler doğru değildir, Siyasi Partiler Yasası’na, tüzüğümüze ve genel başkanımızın 26 Mayıs’taki açıklamasına ters düşmektedir” ifadesini kullandı. ‘Türban serbest kalsın’ ? DİYARBAKIR (ANKA) Eski DTP Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Aysel Tuğluk, türban yasağını insan hakları ihlali olarak değerlendirdiklerini söyledi. Tuğluk, “Bu konunun çözümünden yanayız. Bunu yaparken de kurumları birbirine kırdırmamak gerekir. Toplumsal ve kamusal alanda türban serbest bırakılmalıdır” diye konuştu. Tuğluk, sorunların barışçıl yoldan çözülmesine inandıklarını ifade ederken “Bizler asker cenazelerine de katılmak isteriz” dedi. Maden ocağına PKK saldırısı ? HATAY (Cumhuriyet) Hatay’ın Serinyol beldesine bağlı Kisecik köyü yakınlarında özel bir şirkete ait maden ocağını bir grup PKK’li bastı. Çalışanların cep telefonlarını toplayan teröristler daha sonra 8 iş makinesini yaktı. Bahçelievler’de bombalı saldırı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Bahçelievler’deki kaymakamlık binasının yanındaki otoparka önceki gece ses bombası atıldı. Patlamanın etkisiyle olay yerinde bulunan 1’i polis 2 kişi hafif yaralandı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle