19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 2007 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Pakistan ordusunun operasyonunda ölenlerin sayısının 80200 arasında olduğu belirtiliyor Cinayete karışmıştı Lal Mescidi ‘temizlendi’ Dış Haberler Servisi Pakistan’da güvenlik güçlerinin başkent İslamabad’da Taliban yanlılarının bulunduğu Lal Mescidi külliyesine önceki sabaha karşı başlattıkları operasyon, dün ordunun mescidin kontrolünü ele geçirmesiyle son buldu. Yetkililer bir haftayı aşkın süren kuşatmanın ve İslamcı militanlarla yaşanan şiddetli çatışmaların kanlı bilançosunu en az 62 ölü olarak açıkladı. Ordu sözcüsü dün yaptığı açıklamada, mescidi “militanlardan temizlemeyi” hedefleyen ilk aşamanın sona erdiğini ve içeride militan kalmadığını kaydetti. Sözcü, bölgede aramatarama ve patlamamış el bombaları ile bubi tuzaklarının temizlenmesi işlemini amaçlayan ikinci aşamanın sürdüğünü söyledi. akistan’daki güvenlik güçlerine intihar saldırısı düzenleme çağrısı yapan Taliban komutanı Mansur Dadullah, “Afganistan’da yoğun olmasak öğrencilere destek için 10 bin mücahit yollardım” dedi. Baskında çok sayıda öğrenci gözaltına alındı. (Fotoğraf: AFP) sının tamamlanmasından sonra verilebileceğini, mescit içinde hâlâ cesetlerin bulunduğunu kaydetti. Pakistan basınında dün yer alan haberlerde ölü sayısının 80200 arasında olabileceği ileri sürüldü. Ordu “sessiz operasyon” adı verilen baskında, mescitte Taliban ve El Kaide bağlantılı oldukları ileri sürülen militanların hedef alındığını açıkladı. Operasyonda, aralarında mescitteki direnişin lideri konumundaki imam Abdülraşid Gazi’nin de olduğu 53 militanın ölmesi, ülkenin kuzeydoğusundaki Taliban yanlısı bölgelerde büyük öfkeye neden oldu. Peşaver’de 500 kişilik grup dün protesto gösterisi yaparak “Devlet Başkanı Pervez Müşerref’e ölüm” sloganları attı. Pakistan meclisinde muhalefette yer alan 15 İslamcı milletvekili de Müşerref’e istifa çağrısı yaparak “diktatörlük döneminin sona ermesi gerektiğini” belirtti. P ‘Mescitte hâlâ cesetler var’ Medresede tutulan kadın ve çocuklardan can kaybı olduğuna ilişkin kendilerine bilgi gelmediğini kaydeden sözcü, ölen militan sayısının 53’e çıktığını belirtti. Önceki gün operasyonlarda 8, pazartesi günü de 1 askerin öldüğü duyurulmuştu. Ordu sözcüsü, kesin ölü sayısının oparasyonun ikinci aşama Taliban’ın işi başından aşkın Afganistan’da Taliban’ın üst düzey komutanlarından Mansur Dadullah, Müslümanlara Pakistan’daki güvenlik güçlerine intihar saldırısı düzenlemeleri çağrısı yaptı. AP ajansına telefonda demeç veren Dadullah, “Afganistan’da yoğun olmasak mescitteki öğrencilere destek için 10 bin mücahit yollardım. İslamabad, Afganistan’dan çok uzakta. Keşke kendim onlara desteğe gidebilseydim” dedi. Bazı kaynaklar, önceki günkü çatışmalarda Gazi’nin annesinin de öldüğünü ve oğluyla birlikte dün memleketlerinde toprağa verildiğini ileri sürdüler. Ülkedeki başlıca gazeteler, Müşerref yönetiminin krize çözüm bulmakta gecikmesine rağmen son olarak güç kullanılmasının da kaçınılmaz olduğu yönünde yorumlar yaparak hükümete destek verdi. ABD Başkanı George Bush, operasyonun ardından Müşerref için teröristlere karşı güçlü müttefik ifadesini kullandı. İngiliz Guardian gazetesinin başyazısında ise Pakistan’da askeri rejimin son bulması gerektiği belirtildi. Seçimlerin bu yıl yapılacağı kaydedilerek “Pakistan, temsil gücü bulunan demokratik bir hükümet tarafından yönetilmelidir, bir krizden diğerine sürüklenen bir ordu komutanı tarafından değil” denildi. Sipahioğlu suikastı faili 5 yılda serbest diplomatın yanına yaklaşarak ateş etmeye başATİNA Yunanistan’da ladılar. Ardından ara17 Kasım örgütünün, bi baya binerek kaçtık” ri Türkiye’nin Atina Bü dedi. Kondilis, bu açıkyükelçiliği’nde görevli lamaları sonrası 25 yıl diplomat Ömer Haluk hapis cezasına çarptırılSipahioğlu’nun katline dı. Kararı temyize götükarışan iki üyesinin beş ren teröristin cezası 11 yıl içinde serbest bıra yıla indirildi. Yunaniskılmasının yankıları sü tan’da cezaların beşte üç rüyor. Tomas Serifis ve oranında çekildiği dikSotiris Kondilis, 2002 kate alınarak beş yıl hayılında örgüte yönelik piste kalan Kondilis tahoperasyonlarda yakalan liye edildi. mışlar, ardından çıkarılYunanistan’da Türk dıkları mahkemede işle diplomatik hedeflerine dikleri tüm suçları itiraf karşı ilk terörist saldırı etmişlerdi. 1980 yılında Ermeni AsaÖrgütün önemli isim la örgütü tarafından gerleri arasında bulunan çekleştirildi. 31 Temmuz “Aris” kod adlı Kondi 1980 günü ailesi ile birlis 17 ay ve 12 gün süren likte evinden çıkan Gatoplam 250 duruşma sü lip Özmen Asala örgüreci sonrasında mahke tünün silahlı saldırısı somenin bitiminden iki ay nucu hayatını kaybetti. sonra tahliye edildi. İşle Aynı saldırıda ağır yaradiği cinayetleri mahke lanan diplomatımızın kıme sırasında büyük so zı Neslihan Özmen ise ğukkanlılıkla 26 Ağustos anlatan Kongünü tedavi dilis, 25 yıl hagördüğü has994 yılında pis cezasına tanede hayaçarptırılmıştı. Sipahioğlu’nun tını kaybetti. katline Bu sonucun 17 Temmuz ardından tem karıştığını itiraf 1991 günü elyize başvuran eden 17 Kasım çiliğimize ait teröristin cezırhlı servis örgütü üyesi, zası 11 yıla inaracı ile Psi25 yıl hapis dirilmişti. hiko semtincezasına deki evinden İtiraf etti işine gitmekçarptırılmıştı. 4 Temmuz te olan TürkiKondilis 1994 yılındaye’nin Atina temyize ki Türkiye’nin Büyükelçiliği giderek Atina BüyüBirinci Müscezasını önce kelçiliği’nde teşarı Deniz 11 yıla görevli diploBölükbaşı’na mat Sipahioğbombalı bir düşürmüştü. lu cinayeti ile saldırı düzen15 Şubat 1996 lendi. Saldırıyılında ABD’nin Atina yı 1975 yılından bu yaBüyükelçilği’ne karşı gi na faaliyet gösteren 17 rişilen roketli saldırıda Kasım terör örgütü üstfiilen bulunduğunu iti lendi. Saldırıdan Bölükraf eden Kondilis, Sipa başı ile bayan idari mehioğlu cinayetini şöyle muru ve servis aracı şoförü ağır yaralı olarak anlattı: “Eyleme katılan Sav kurtuldu. 7 Ekim 1991 günü kovas Ksiros ile Dimitris Kufondinas bana Türk rumasız olarak evinden diplomatın casus oldu işine gitmek üzere çıkan ğunu söylediler. Bu iki Türkiye’nin Atina Büarkadaşım bu nedenle yükelçiliği Basın MüşaTürk diplomat hakkın virliği’nde görevli ataşe da istihbari çalışma Çetin Görgü, aynı öryapmamı da istediler. gütün silahlı saldırısı soBu çalışmanın ardın nucu 27 yaşında hayatıdan 4 Temmuz 1994 gü nı kaybetti. 4 Temmuz 1994 günü nü Atina’nın P. Faliro semtinde bulunan evi yine korumasız olarak nin önüne gittik. Silah evinden işine gitmek üzelı olan iki arkadaşım re çıkan Türkiye’nin Atibana diplomatın öldü na Büyükelçiliği Müsterüleceğini söylememiş şarı Ömer Haluk Sipahilerdi. Ben arabanın ya oğlu, aynı terör örgütünında beklerken onlar nün silahlı saldırısı soevinden çıkmakta olan nucu öldü. MURAT İLEM 5 Bulgar hemşire, 1 Filistinli doktor ABC, bir terör timinin ülkeye doğru yola çıktığı ya da ulaştığını öne sürdü 1 Libya ‘idam’ dedi ama... Dış Haberler Servisi Libya Yüksek Mahkemesi, 438 çocuğa bilerek HIV virüslü kan vermekten suçlu bulunan 5 Bulgar hemşire ve 1 Filistinli doktor hakkındaki idam kararını onadı. Mahkeme Başkanı Fethi Dahan, “Mahkeme, halk adına sanıkların itirazlarını kabul etmemeye ve idam cezasını onaylamaya karar verdi’’ şeklinde konuştu. Mahkeme tarafından dün açıklanan karara karşın, Kaddafi Vakfı’nın aracılığıyla taraflar arasında önceki gün varılan anlaşma sayesinde sağlık görevlilerine verilen idam cezasının feshedilebileceği belirtiliyor. Libya Dışişleri Bakanı Abdülrahman Şalgham, Libya Yüksek Yargı Konseyi’nin 9 üyesinin pazartesi günü anlaşma hakkında Kaddafi Vakfı yetkilileri ile görüşeceğini ve anlaşmayı inceleyerek nihai kararı vereceğini kaydetti. Çocukların tıbbi bakımının finanse edilmesi konusunda anlaşmaya varılması halinde, konseyin 6 sağlık görevlisinin serbest bırakılmasına ya da Bulgaristan’a iade edilmesine karar verebileceği belirtiliyor. 1999’da tutuklanan Bulgar hemşireler Kristiana Valçeva, Nasya Nenova, Valya Çerveniaşka, Valentina Siropulo, Snejana Dimitrova ve Bulgar vatandaşlığına geçen Filistinli doktor Eşref Cuma Hacuc, Bingazi kentindeki bir hastanede 56’sı ölen 438 Libyalı çocuğa kasten HIV virüsü bulaştırdıkları gerekçesiyle 2004’te idama mahkum olmuştu. Bulgaristan Dışişleri Bakanı Feim Çauşev, idam kararını beklediklerini, ancak Libya’yla görüşmelerin devam ettiğini söylerken AB Dönem Başkanı Portekiz’in Başbakanı Jose Socrates, karardan üzüntü duyduğunu bildirdi. Davada anlaşma sağlanması için çaba harcayan ABD Başkanı George W. Bush da tartışmalı davanın öncesinde Libya lideri Kaddafi’ye bir yazılı mesaj göndermişti. ABD’de El Kaide ‘hissi’ Dış Haberler Servisi El Kaide örgütüne bağlı bir ya da birden fazla terör timinin, ABD’ye doğru yola çıktığı ve ülkeye ulaşmış olabileceği ileri sürüldü. Amerikan ABC televizyonu, artan terör riski algılaması doğrultusunda alınabilecek önlemlere ilişkin Beyaz Saray’da bugün bir toplantı yapılacağını duyurdu. ABC başka ayrıntı vermezken, Beyaz Saray’dan günün ilerleyen saatlerinde yapılan açıklamada, belirgin bir terör saldırısı tehdidi bulunmadığı ve yapılacak toplantının olağanüstü değil rutin olduğu belirtildi. Adı açıklanmayan bir yetkili ise, daha önce İngiltere ve İskoçya’daki başarısız saldırı girişimlerinin ardından El Kaide’nin bu yaz içinde ABD’de “büyük bir eylem’’ yapmayı planlandığını öne süren ABC’ye yaptığı açıklamada, “ülkede terör riskinin hiç olmadığı kadar yüksek olduğunu’’ ifade etti. BİN LADİN’İN OĞLUNA İNGİLİZ GELİN El Kaide lideri Usame bin Ladin’in 4. oğlu Ömer bin Ladin (27), üç çocuğu ve altı torunu olan 51 yaşındaki bir İngilizle evlendi. Mısır’da tanışan Jane FelixBrowne ve Ömer bin Ladin, Suudi Arabistan’da evlendiler. Zeyna Muhammed adını da kullanan FelixBrowne, “Âşık olduğum adamla evlendim. O benim için yalnızca Ömer” dedi. Beyaz Saray: Haberimiz yok ABD İç Güvenlik Bakanı Michael Chertoff da, Chicago Tribune gazetesinin yayın kuruluyla yaptığı görüşmede, El Kaide’nin yaz aylarında faaliyetlerini artırdığını belirterek “İçimde terör riskinin arttığı bir döneme girdiğimiz yönünde bir his var’’ dedi. Beyaz Saray Sözcüsü Tony Fratto ise Chertoff’un hislerini Başkan’a açıkladığını bilmediğini söyledi. El Kaide’nin son açıklamaları ve alınan istihbaratlar doğrultusunda örgütün saldırı düzenlemeye “en az 11 Eylül’deki kadar istekli olduğunu” söyleyen Chertoff, halka şüpheli hareketler konusunda dikkatli olmaları çağrısı yaptı. Yeni terör tehdidiyle ilgili açıklamalar, ABD’de Irak savaşına muhalefetin en yüksek düzeyde ulaştığı ve asker çekme baskılarının arttığı döneme denk geldi. Bombacılara ömür boyu hapis Dış Haberler Servisi 21 Temmuz 2005’te İngiltere’nin başkenti Londra’da bombalı saldırı girişiminde bulunmaktan suçlu bulunan 4 kişi ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Hâkim Adrian Fulford, suçluların en az 40 yıl hapis yatmalarına karar verdi. Jüri, Muhtar İbrahim, Yasin Ömer, Remzi Muhammed ve Hüseyin Osman’ı 3 metro treniyle bir otobüste bombalı saldırıda bulunmaya girişmekten suçlu bulmuştu. 7 ve 21 Temmuz’da Londra’da meydana gelen saldırıların El Kaide’yle bağlantılı olduğuna inandığını ifade eden hâkim Fulford, 21 Temmuz’daki saldırının “çok sayıda insanı öldürmeyi amaçladığını” belirtti. utin iktidara geldiğinde 47 yaşındaydı. Kendini başa getiren yaşlı Yeltsin’den farklı olarak enerjik ve sportif idi. Bilgisayar ve internet kullanıyordu. Ve yabancı dil biliyordu. 80’lerin ortalarından 1990’ın başına kadar, 4.5 yıl Doğu Almanya’nın Dresden kentinde görev yapmış, mükemmel derecede Almanca öğrenmişti. Ama Putin, Devlet Başkanı olduktan kısa süre sonra, Almancanın dünya liderleriyle temaslarda fazla işe yaramadığını hissetti. Ve yaşına başına bakmadan, en önemlisi, işlerinin yoğunluğuna aldırmadan İngilizce öğrenmeye başladı. Zaman sorunu nedeniyle İngilizce dersleri yavaş gidiyordu. Ama Putin vazgeçmiyordu. Sonunda ABD lideri Bush’la bir görüşmesinde uzun süre tercüman olmadan “havadan sudan” konuşmayı başarmıştı. Putin İngilizceyi Söktü P PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY ir Rus dostum serzenişte buB lunuyor: Tüpraş’ı, ihaleyi kazanan TatneftZorlu’ya vermediniz. Lukoyl’un Zonguldak’ta milyarlarca dolar harcayarak rafineri yapmasını istemediniz. Askeri helikopter ihalesinde bizi yıllarca Batılılarla pazarlıkta unsur olarak kullandınız. Gazprom’un Türkiye’de gaz depolama ve dağıtım konusundaki önerilerini de, Avrupa’ya gaz ihracatında işbirliği planlarını da reddettiniz. Eminim, bugün olsa, Mavi Akım’ı bile yapmazdınız!.. Dostumu böyle kızdıran gelişme, bugün Petkim ihalesinin de iptalin eşiğinde olması: Ruslar ne zaman Türkiye’ye yönelse kalkanlarınızı kaldırıyorsunuz, oysa 15 yılda bunca dolar milyarderi yaratan bir ülkeden dünyaya yayılan yatırımlar için en başta sizin “başmüttefikiniz” ABD, Almanya, Güney Kıbrıs gibi ülkeler bütün kolaylıkları gösteriyor ve tonla para kazanıyorlar! ??? Telefonum acı acı çalıyor. Azeri bir dostum hemen söze giriyor: Petkim’i verdiğiniz konsorsiyumun başındaki adam, etiyle kemiğiyle Ermeni Davası’na bağlı. Yani bizim vatanımızın işgalini, “1915 soykırımı”nı savunan biri! Özelleştirme dediğiniz, ülkenizin değerlerini uluslararası alanda sizin konumunuzu zayıflatanlara satmak mı? ??? Epostam bugünlerde pek hareketli. Gelen iletilerden biri işadamı bir Türk dostumdan: Ermeni asıllı bir işadamının yatırıma gelmesi, Türkiye açısından çok önemli ve onun bize duyduğu güvenin göstergesi. Bu yolla, ABD’de ve Avrupa’da Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen çok sayı[email protected] Dersler ve ev ödevleri hızlandı. Putin artık dünya liderleriyle görüşmelerinde, basit cümlelerle de olsa, İngilizce konuşabiliyordu. Rusya’nın 2014 Kış Olimpiyatları’na ev sahibi olabilmesi için bizzat çok çaba sarf etti Putin. Guatemala’ya giderek pek çoklarına göre, Rusya’nın 4 oy farkla kazanmasının sırrı olan o mükemmel konuşmasını yaptı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyelerinin karşısına geçen Putin, çoğu kez kâğıda bakmadan, hiç de fena sayılmayacak bir üslupla uzun bir İngilizce konuşma yaptı. Büyük beğeni toplayan konuşmanın sonunda Rusya liderinden yeni bir sürpriz geldi. Son cümleler Fransızca olarak ve yine kâğıda bakmadan telaffuz edilince salondaki şaşkınlık zirveye çıktı. Olimpiyatların iki resmi dilini de kullanan Putin, ülkesine zaferi getiren son adımı atarken, dil öğrenmenin yaşı olmadığını da bir kez daha ortaya koyuyordu. isine İnsanın özgürlüğü, kend ığı ınd yapılanlara karşı tak tavırda gizlidir. Jean Paul Sartre ??? Bakın, bizdeki özelleştirme sürecine “dışardan destek veren” ABD, ayrıca Almanya, Fransa, İngiltere, Japonya yabancıların stratejik önem taşıyan şirketlerden hisse almasıyla ilgili durmadan yeni düzenlemeler yapıyor. ABD Dış Yatırım Komitesi, Devlet Başkanı’na yabancı satın almaların bloke edilmesi yönünde tavsiyede bulunabiliyor. Almanya, Deutsche Telekom ve Deutsche Post’un tamamen yabancıların kontrolüne geçmesine engel olmak için önlem alıyor. Rusya, Yeltsin zamanında yağmalanan stratejik maden ve işletmeleri güzellikle veya zorla geri alıyor. Batı, Türkiye ve benzeri ülkelerde istediğini almaya niyetli. Açıklaması da hazır: “Globalleşme, canım kardeşim!” Ama kendi elindekileri vermez: “Ağır ol, o benim ulusal çıkarım!” Biz ise fırsat bu fırsat, Rus, Rum, Ermeni düşmanlığıyla uğraşıyoruz. Birkaç yıl içinde yanı başımızda olmasına karşın bizden tümüyle uzaklaşacak olan ulusal değerlerimizi bugün “eli yüzü düzgün biri”ne peşkeş çekmeye çalışıyoruz. Aman, Memleketi Rus’a, Ermeni’ye Satmayalım! Petkim ihalesini kazanan konsorsiyumun motor gücü ve finansal omurgası olan Troyka Diyalog’un sahibi Vardanyan, Rusya’daki Ermeni diasporasının etkili isimlerinden biri. Kader!.. Ulusları nasıl tanımlayabiliriz; karakterleriyle mi, alışkanlıklarıyla mı? Tatar olmak meslektir, Yahudi olmak ise yetenek... Ya Rus olmak? Kader!.. da Ermeni asıllı işadamına yol açılabilir. ABD Kongresi’ndeki dengeler lehimize değişebilir. Bu arada Ermenistan’da sertlik yanlıları geri plana itilip sınırın açılmasıyla bir komşu ülkemizle ilişkimiz düzelebilir. ??? Hiçbirinin dediğini elimin tersiyle itemiyorum. Ama aklımda başka sorular dans ediyor. Petkim ihalesini kazanan TransCentral Asia Grubu’nda, Rusya’dan başında Ermeni asıllı Ruben Vardanyan’ın olduğu Troyka Dialog ve Kazak ortaklar var... Basınımız, bunların arkalarında Amerikalılardan Yahudilere kadar kim ler olduğu yolundaki haberlerle çalkalanıyor. Peki, Petkim’in yüzde 51’ini “eli yüzü düzgün bir yabancı” alsaydı sorun çözülecek miydi? O zaman bu “eli yüzü düzgün yabancı” birkaç yıl sonra elindeki şirketi istediğine satamayacak mıydı? Mesela bir Rus’a, Ermeni’ye, Rum’a vs.? Bütün mesele, içinde yıllarımızı geçirdiğimiz evimizi, “namuslu ve dürüst görünen biri”ne satmak mı yani? Ya birkaç yıl sonra orayı randevuevine çevirirse? Neyimizi, nasıl, ne kadar satabiliriz? Neleri satamayız? Bir stratejimiz var mı? CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle