Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 2007 PERŞEMBE 18 SPOR Seçimler öncesi M.Ali Şahin Antalyaspor’a, Kemal Unakıtan da Eskişehirspor’a ‘maddi destek’ arıyor Bakanların futbol aşkı ARİF KIZILYALIN Siyasetle futbol arasındaki “yakınlaşma” 22 Temmuz seçimleri öncesi yeniden alevlenirken AKP iktidarının iki önemli bakanı Kemal Unakıtan ve Mehmet Ali Şahin’in seçim bölgelerindeki spor kulüplerine verdikleri abartılı maddi destek, 100’ü aşkın profesyonel takımı rahatsız etti. AKP iktidarı süresince Maliye Bakanlığı görevini sürdüren Kemal Unakıtan’ın seçim bölgesi Eskişehir’in 2. Lig A Grubu’ndaki temsilcisi Eskişehirspor’la yakından ilgilenmeye başlaması ve kulübe 6 milyon YTL ’ye yakın bir kaynak yaratması, “oy için atılan adım” olarak yorumlandı. Etimesgut Şekersporlu Sergen Yalçın’la Antalyasporlu Coşkun’un transferlerinde aracı olan ve iki futbolcunun imza törenine katılan Unakıtan’ın yabancı futbolcu sözü de vermesi kamuoyunda, “Kemal Unakıtan kimin parasını kime harcıyor” sorusunu gündeme getirdi. Geçen sezonu naklen yayın, forma reklamı ve İddaa gelirleriyle borç çizgisinde tamamlayan Eskişehirspor’a havaalanı inşaatı ihalelerine imza atan önemli bir grubun maddi destek sağladığı öğrenildi. Söz konusu grubun 1 milyon YTL peşin ödeme yapmasının ardından Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın ısrarı ile Sergen ve Coşkun’un transferleri gerçekleşirken yine bazı inşaat şirketlerinin Eskişehirspor’a sponsorluk adı altında para verdiği ortaya çıktı. Bu gelişmeler federasyonca da yakından izleniyor. DİVAN’DAN BORÇ TEPKİSİ Spor Servisi G.Saray’da yönetime borç eleştirisi. Sarı Kırmızılı kulübün aylık gerçekleştirilen divan toplantısında gündem son dönemde yapılan transferlerle ortaya çıkan tabloydu. Üyelere yaptığı konuşmada transferlerle ilgili bilgi veren kulüp genel sekreteri Cengiz Özyalçın, G.Saray Kulübü’nün, hiçbir sporcusuna borcu olmadığını açıkladı. Divan Kurulu Başkanlığı, G.Saray Kulübü ve Sportif AŞ’nin toplam borcunun yaklaşık 188 milyon dolar olduğunu duyurdu. Divan Kurulu üyelerinin, yönetim kuruluna yönelik eleştirileri bu toplantıda da devam etti. Üyelerden Hayrettin Kozak, mali sıkıntılar yaşayan G.Saray’ın, tarihindeki en pahalı transferleri gerçekleştirdiğini ileri sürerek, “Lincoln’ün transferi Jardel’den daha pahalı. Çeşitli söylentiler var. Bir bankadan ipotek karşılığı yüklü bir miktar kredi çekildiği söyleniyor. Bir başka iddia ise bir kanalla 2017 yılına kadar süren bir yayın anlaşması yapılıp, yaklaşık 2025 milyon dolar tutan gelirin hemen alınıp kullanıldığı şeklinde. Hepsi gizem’’ dedi. Mükerrem Taşçıoğlu da yönetimin transferde fazla harcama yaptığını kaydederek, hesapsız gidildiğini söyledi. Şahin’in Antalya’sı AKP hükümetinin bir diğer önemli ismi spordan sorumlu Devlet Bakanı M. Ali Şahin ise CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın seçim bölgesinde “fark yememek” için futbola sarıldı. Geçen sezon küme düşen Antalyaspor’u “yeniden Süper Lig’e çıkartma” sözü veren M. Ali Şahin’in, devlet bankası Vakıfbank’ın forma reklamı için aracı olduğu ve Antalyaspor’un bu anlaşma karşılığı 500 bin YTL alacağı sızan bilgiler arasında. Yine M.Ali Şahin’in mitinglerde Antalyaspor temasını işleyip genç kesimin desteğini arkasına almak isteyeceği söyleniyor. Bilindiği gibi iktidar partisi AKP, son 1.5 yıldır futbola hâkim olmak istemiş, ancak özerklik “kalkanını” aşamamıştı. Son 1.5 yıldır Haluk Ulusoy’u görevinen indirmek için her yolu deneyen AKP iktidarının siyasi baskı içeren girişimleri de önce FIFA’dan, daha sonra da Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulu’ndan dönmüştü. D E M E Ç S AVA Ş I S Ü R Ü YO R BEŞİKTAŞ’TAN GOLLÜ PROVA Beşiktaş: 5 FC Hall: 0 BEŞİKTAŞ: Rüştü (6) (dk. 46 Hakan Arıkan 5), Ali Tandoğan (6) (dk. 46 M.Doğan 6), Baki (7), İ.Toraman (6) (dk. 46 Koray Avcı 4), İ.Üzülmez (6) (dk. 46 İ.Akın 3), Serdar Özkan (6) (dk. 46 Ricardinho 5), Cisse (5) (dk. 46 Fahri 5), Delgado (7) (dk. 46 Serdar Kurtuluş 7), Aydın (7) (dk. 46 İ.Kaş 7), Bobo (5) (dk. 46 Batuhan 5), Can (5) (dk. 46 Burak / dk. 50 Koray Şanlı 4) FC HALL: Grass (2), Lebeda (2), Manuel (3) (dk. 46 Steimkelmer 3), Fögen (3), Heel (4), Lemisson (4), Paris (3) (dk. 46 Reme 5), Promsten (5), Eggen (4) (dk. 46 Fabian 3), Akif (4), Christian (4) GOLLER: Dk. 4 ve dk. 19 Delgado, dk. 31 Aydın, dk. 48 Serdar Kurtuluş, dk. 60 İ.Kaş Seyrantepe’de ezeli rekabet! Spor Servisi F.Bahçe Yönetimi, kulübün resmi internet sitesi aracılığıyla G.Saray Asbaşkanı Adnan Polat’a yüklendi. Asbaşkanı Mahmut Uslu’nun önceki gün Adnan Polat’ı F.Bahçe ve Seyrantepe ile ilgili demeçleri nedeniyle eleştirmesinin ardından, Sarı Lacivertli yönetim de bir açıklama yayımlayarak şu ifadelere yer verdi: “G.Saray Spor Kulübü’nün bir yöneticisinin Seyrantepe’de yapılacak stadyum ile ilgili olarak kulübümüz ya da yöneticilerimiz tarafından hiçbir açıklama yapılmamış olmasına karşın F.Bahçe camiasını kıskançlık yapmak, Seyrantepe’ye stadyum yapılmasına engel olmak ile suçlayan ve ortamı germeye çalışan açıklamalarını üzüntü ile izlemiş bulunuyoruz. Aynı yönetici daha da ileri giderek kulübümüzün söz konusu projeyi önlemek adına bazı bürokratlar ile görüşmeler yaptığını da öne sürmüştür. Bugün F.Bahçe Spor Kulübü’nün kendi stadını tamamen kendi imkânları ile yapmış olduğunu düşünecek olursak, F.Bahçe’nin bir başka kulübün yeni bir tesise sahip olmasını kıskanması gibi bir durum söz konusu olamaz.” F.Bahçe’nin Sırp yıldızı Kezman, “Bu sezon F.Bahçe taraftarına kendimi affettireceğim. En az 2025 gol sözü veriyorum” dedi. Bu arada F.Bahçe’nin Ganalı yıldızı Stephen Appiah’ın, İngiltere Premier League takımlarından West Ham’a olası transferini görüşmek için kulübünden izin istediği ileri sürüldü. Öte yandan SarıLacivertliler G.Birliği Oftaş’tan sağ kanat oyuncusu Gökhan Gönül’ü kadrosuna kattı. ‘Ailece G.Saraylıyız’ G.Saray’ın yeni transferi Volkan Yaman F.Bahçe tarafından da istendiğini ancak tercihini Sarı Kırmızılılar’dan yana kullandığını söyledi. Servet Çetin ise, “G.Saray gibi büyük bir kulüpte her mevkide rekabetin olması normal. Başarının gelmesi için böyle bir rekabet her mevkide gerekli” dedi. Bu arada teknik direktör Karl Heinz Feldkamp, Anderlecht maçında yeni transferleri oynatmamasıyla ilgili olarak, “Sahaya böyle bir kadroyla çıkmamın nedeni eski oyuncuları görmek istememdi. Önemli olan gol atmaktır. Nereden nasıl olduğu benim için önemli değil. Önümüzde yaklaşık 45 tane çok zorlu maç var. Bizi önümüzdeki günlerde çok daha iyi şekilde göreceksiniz” dedi. Öte yandan OBI CUP’ta Anderlecht’i 10 yenerek finale yükselen G.Saray bugün Young Boys’la karşılaşacak. Bern Stade de Suisse’de oynanacak olan OBI CUP final karşılaşması TSİ 21.45’te başlayacak ve D Spor’dan naklen yayımlanacak. Bu arada Galatasaray’da 20072008 sezonu için kombine biletler dün satışa çıkarılırken, ilk günkü ilgi yönetimin yüzünü güldürdü. Ali Sami Yen Stadı’ndaki bilet satışı nedeniyle kuyruklar oluştu. SEEFELD Yeni sezon hazırlıklarını Avusturya’da sürdüren Beşiktaş, ilk hazırlık maçında Avusturya 3. Ligi ekiplerinden FC Hall’u 50 yendi. Öte yandan Beşiktaş’ın Şilili oyuncusu Rodrigo Tello’ya şok ceza... Şili Futbol Federasyonu Beşiktaş’ın yeni transferlerinden Tello’ya ve 6 takım arkadaşına, ulusal takımdan 20 maç men cezası verdi. Bu arada Beşiktaş’ın efsane futbolcularından Şükrü Gülesin, ölümünün 30. yıl dönümünde kabri başında anıldı. F.Bahçeli Kezman antrenmanlardaki hırsıyla dikkat çekiyor. GÖRÜŞ / DOĞAN HASOL İsteyen Kulüp Yerli Futbolcu da Oynatabilir! Duyduk duymadık demeyin. T. Futbol Federasyonu karar aldı: Bundan böyle 18 kişilik maç kadrosunda 7 yabancı futbolcu bulunabilecek. Bunların 6’sı sahada biri yedekte olabilecek. Herhalde Süper Lig’deki bütün kulüpler, federasyonun bu kararını sevinçle karşılamışlardır; hemen her işi bırakıp yabancı futbolcu avına çıkmalılar. Kulüpler büyük parasal sıkıntılar içindeymiş… Varsın olsun! Kısa yoldan “dünya takımı” böyle kurulur(!) Böylesi kararlardan sonra, biliyoruz ki hiçbir kulüp yönetimi kendisini yabancı futbolcu transferi konusunda yandaşların çılgın baskısından kurtaramaz. Yandaş baskısı kulüpleri rekabet ortamında, sürekli olarak, “7” rakamının baskısı altında tutacaktır. 7’nin tavanı gösterdiği unutulacak ve bu rakam, “olması gereken” şeklinde algılanacaktır. Zaten parasal olanaksızlıklar içinde kıvranan birçok kulübün baskılar altında bu tuzağa düşmesi kaçınılmaz hale gelecektir. Akla bazı sorular geliyor. Türkiye’ye getirilen yabancılar gerçekten gelmesi gerekenler midir? Bunlar takımların gerçekten gereksinme duyduğu futbolcular mıdır? Yoksa, içi boşalmış da olsa sansasyon yaratıcı şöhret arayışı ya da sırf yabancı getirmiş olmak için transfer yapma seçeneği mi asıl rol oynayan etmenlerdir? Yabancı transferler, tirajreyting kaygılarıyla yandaşı sevindirmeyi kendine görev edinmiş medya tarafından abartılarla körükleniyor. Medyanın da katkılarıyla, yabancı oyuncu transferinin, başarısız yönetimlere, bitmiş itibarı yeniden kazanmakta ve güven tazelemekte destek olduğu görülüyor. Yandaşın ölçütleri, ses getirecek transfer ve ligdeki başarıdır. Kulübün parasal sıkıntılar içinde kıvranması yandaşın umurunda değildir. Hatta öteki spor dalları da yandaşı pek ilgilendirmez. Hedef, maçları kazanmaktır... Yalnızca futbol maçlarını… Bugün kulüplerin başarı ölçütü neredeyse yalnızca futbol ligindeki puan cetveli sıralamasına indirgenmiştir. Gelen yabancı oyuncu, ilke olarak, geçicidir, gidicidir. Onu TC uyruğuna geçirseniz de fark etmez. Zaten uyruk değiştirmede izlenen yol, ahlaki niteliği tartışılır bir çeşit hülledir. Yabancı için önemli olan, alacağı para ve geldiği yerde gününü gün etmektir. Geldiği kulübe renk aşkıyla değil, profesyonellik kurallarınca bağlıdır. Zaman içinde medyanın abartmaları çoğu kez onun başını döndürür; profesyonellik anlayışının bozulmasına, kendisini bağlı olduğu takımın üstünde görmesine ve takım ruhundan kopmasına, daha iyi bir transfere kilitlenmesine neden olur. Yerli futbolcular açısından konuya bakıldığında, bu ortam içinde onlar da zamanla yabancıyı takım arkadaşları değil, rakipleri olan bir “yabancı” şeklinde görmeye başlarlar. “Para ona, övgü ona… O halde o oynasın” anlayışını destekleyecek türden, örneğin pas vermeme, oyundan düşürme gibi kasıtlı eylemler devreye girer. Sonuçta dostlukarkadaşlık ortamı bozulur; takım, bir takım olmaktan giderek uzaklaşır. Bunun örneklerini çok yaşadık. Yabancı transferine kapıları sonuna kadar açmakla bir yandan da yerli futbolcu kaynağını kurutuyoruz. Bakın, Türkiye yıllardan beri bu nedenle kaleci yetiştiremiyor; kaleci sıkıntısı çekiyoruz. Bu durum giderek genelleşecek. Yönetimler, yetiştirmek yerine ithal etmek gibi daha kolay görünen, daha pahalı, ancak gösterişli bir yolu seçmeyi yeğleyecekler. Zamanla, İngiltere’de örneği görüldüğü gibi, ulusal takım kurmakta bile zorlanacağız. İsterseniz federasyonu biraz daha zorlayalım. Federasyon yabancı sayısını tümüyle serbest bıraksın; hatta “takımlar yabancı futbolculardan oluşabilir, isteyen kulüp yerli futbolcu da oynatabilir” diye bir karar alsın. Bu gidişle, ömrü yetenler böyle bir kararın alındığı günü de görebilirler. Sonuçta, ülke ekonomisinde uygulandığı gibi, üretime ne gerek var, ithal edersiniz olur biter. eposta : merkez@hasmimarlik.com.tr. faks : 0212 211 34 20 Fransa Turu’nda kaza günü F ransa Bisiklet Turu’nda heyecan sürerken, yarıştan çekilen sporcuların sayısı da artmaya devam ediyor. Dün dördüncü etabı geride kalan yarışa veda edenlerin listesine Caisse d’Epargne takımının İspanyol bisikletçisi Xabier Zandio da katıldı. Starti VillersCotterets’te verilen dördüncü etabın 70. kilometresinde kaza yapan Zandio, Fransa Bisiklet Turu’ndan çekilmek zorunda kalan üçüncü sporcu oldu. Dengesini kaybedip asfalta çarpan ve köprücük kemiği kırılan İspanyol pedaldan gelen kötü haber, takımına da büyük bir darbe vururken, Caisse d’Epargne’nin turun kalan etaplarında diğer bisikletçileri Alejandro Valverde’ye genel klasman liderliği için daha fazla destek vermesi bekleniyor. NEYMİŞ / ABDÜLKADİR YÜCELMAN Sporun Siyasetteki Yeri Türkiye seçime gidiyor. Türkiye, değişim istiyor. Türkiye meydanlarda nara atanları izliyor. Türkiye geleceğe aydınlık tutacak umut verecek sözler yerine birbirini karalayan atışmaları izliyor. Sandık başına giderken gelecekte ne olacağını merak ederek gidiyorum. “Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır’’ sözlerine de karnım tok, üstelik ne yapıldığı ortada iken. Toplum artık her şeyin farkında, kimin hortumcu, kimin yalancı, kimin eyyamcı ve kimin yalaka olduğunu biliyor. İnsanların sabrı taşmış, yönetimlerin başında takıyyecileri değil, ülkesini seven, ülkesinin topraklarını yağmalamayan, ulusal değerleri yabancılara peşkeş çekmeyenleri görmek istiyor. Türkiye seçime gidiyor. Bu seçimde karanlıkla aydınlık, sömürü ile emek aynı sandıkta buluşacak. Bu seçimde yol ayrımında olan Türkiye’nin yazgısı çizilecek. Bu seçimde Cumhuriyet ile çağdaşlığa, şeriatla İran’a ve ötesine gidişin rotası belli olacak. Bu seçimde ülkemizi bölünmeye götürenleri sandığa gömmek için gidileceğini bilmek anlamak gerek. Türkiye tehlikenin farkındadır ve tehlikeyi sandığa gömecektir. Siyasetin doruğa çıktığı günlerde siyasi partilerin sosyal yaşamın bir parçası olan spora bakış açıları sözcük olarak aynı, ama amaç ve hedef olarak farklıdır. Bu farklılık partilerin siyasi amaçlarına da paraleldir. Siyasi partilerin programlarında sporun yeri olmadığını belirten kimi yazarlar demek ki programların içeriğine pek dikkat etmemişler. Oysa partiler programlarında spora çok az yer ayırmış olsalar da çerçeve yasaları gibi içi doldurulunca durum pek de öyle gözükmüyor. Her yiğidin yoğurt yiyişi gibi, partilerin de spora bakış açıları farklı. Örneğin AKP’nin hedef kitlesi gençler. Gençlik merkezleri, gençlik kampları, genç sporculara destek ve teşvik gençliğe her konuda sahip çıkmak. AKP , Türkiye nüfusunun, 60’ının genç ama yüzde 35’inin işe yarar olduğunu, yani siyasi görüşüne adapte edeceğini programındaki satır aralarında ortaya koyuyor. CHP’nin de amacı gençler, ama gençlerin çağdaş spor ve çağdaş eğitim sistemi ile yoğrulmasından yana. Amatör sporları yaygınlaştırmak ve sporu yaşam biçimi olarak değerlendirmek CHP’nin spor politikasındaki hedefidir. Bu hedefe giderken de gençleri siyasi alanda kullanmak gibi bir amacı olmadığını amatör spor ve altyapıdan başlayan destekle gösteriyor. DP’nin programı ANAVATAN’ın bildiğimiz programına çok benziyor. Daha ziyade içi boş laflarla dolu programda özerk federasyonlara ve futbol federasyonundaki tartışmalara değinerek bu gibi tartışmalara fırsat vermeyeceğiz, deniliyor ki bu da DP’nin spor konusundaki düşüncesinin gazetelerin günlük haberlerine dayandığını ifade ediyor. MHP eskiden olduğu gibi gücünü yine gençlerden alacağa benziyor. Ama bu kez milli spor politikasının oluşmasında sosyal devlet anlayışı içinde olması öngörülüyor.. Ben bu cümlenin içinde “hukuk devleti” sözlerinin de geçmesini dilerdim. Görülüyor ki partiler sporu, sporcuyu değil, spor yapma çağındaki genç kuşakları ele geçirmeyi planlıyor. Sporda bir devlet politikası olmaması gibi, ötedenberi gelen yanlışlık bugün genç kuşakları kullananların at koşturdukları bir alana dönüşmüştür. Geçmişte bunun örneklerini çok gördük. Bu yöntem ile yaşam deneyimi olmayan genç kuşakların, kaşarlanmış siyasiler tarafından ayartılması çok kolay olmuştu. 12 Eylül’den sonra da gençlerin siyasetle ilgilenmesi engellenmişti. Bugün sandık başına gidecek gençlerin oyları hiç kuşkusuz etkili olacak.. Ancak daha da önemlisi 1824 yaş grubu kızların özgürlük ve kadın hakları adına verecekleri oylar, Türkiye’nin rotasını değiştirmeye yetecektir. GÜNÜN İÇİNDEN Monaco ve Manchester United’ın, Bursaspor’un genç futbolcusu Sercan Yıldırım’ı transfer etmek için önümüzdeki günlerde girişim başlatacakları öğrenildi. Kayserisporlu Gökhan Ünal ve Mehmet Topuz takımdan ayrılmayacaklarını açıkladı. Trabzonspor Menajeri Necmi Perekli Vllaznia’yı ikinci maçta da yeneceklerini söyledi. Middlesbrough’ya transfer olan Tuncay Şanlı, ilk antrenmanında göz doldururken, çift kale maçta orta sahanın sağında görev aldı. 10. Avrupa Ümit Erkekler Basketbol Şampiyonası 2. tur ikinci maçında Türkiye, Slovanya’ya 8274 yenildi. UEFA Polonya’nın Legia Varşova takımına Avrupa kupalarından 2 yıl men cezası verdi. İstanbul’da 5/6124576/7/8 kombinesini bilenler 55,13’er YTL kazandı. G Ü N Ü N P RO G R A M I FUTBOL (Hazırlık maçı: OBİ Cup Final Bern Stade de Suisse/21.45) Young BoysG.Saray (D Spor), (Kartepe Turnuvası 18.00) DenizliBursa. CUMHURİYET 18 CMYK