Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB B PB B B B B PB B 31 32 30 31 36 37 38 37 27 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y B B B Y PB 26 26 25 23 30 28 27 24 37 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B Y Y Y 34 30 38 39 35 37 29 24 20 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Akdeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun kuzey ve batısı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı; iç ve kuzeydoğu kesimlerde 5 ile 7 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 14 Helsinki Y 16 Stockholm Y 19 Londra Y 18 Amsterdam Y 19 Brüksel Y 20 Paris PB 22 Bonn Y 22 Münih Y 24 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y PB PB B Y PB 22 26 34 24 28 27 25 30 26 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y A PB B PB B Y B A 22 21 26 39 30 32 27 36 33 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada yorsa…sorun yok. Ama kazın ayağı böyle değil. Asker Eğirdir’de düzenlediği basın toplantısında RTE ve Gül iktidarının özellikle terörle mücadeleyi kolaylaştırmak, üstelik pek çok alanda başarılı olabilmek için uygulamada kimi yasal olanaklara sahip olamadıklarından yakındı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt çarpıcı olaylardan kimi örnekler verdi. Satır aralarında kaynayıp giden örneklerden birinde Erzincan’da yolda durdurulan arı kovanı taşıyan bir kamyonla ilgili olay anlatılıyor. Orgeneralin söylediğine göre arı kovanları arasına saklanan teröristler “paniğe kapılıp askere ateş açmasa, kovanların arasına bakma şansı olmayacak, teröristler yollarına devam edecekler”di. ??? Genelkurmay Başkanı bu ve benzeri olayları siyasal bir zemine oturtmak istemiyor. Bu nedenle mücadeleyi yürürlükteki yasalar çerçevesinde yürütmek zorunda kalan “TSK’nin zaman zaman sıkıntılar çektiğini” söylemekle yetiniyor. Arı kovanı taşıyan kamyona asker sadece “dışarıdan” bakabiliyor. İç bölümlerini arayamıyor. Silahları aracın bagajına koyduysa terörist… yapacağı hiçbir şey yok askerin. Org. Büyükanıt, “Bu sıkıntıları gerekli kurullarda çok açık olarak ifade ediyoruz” diyor. Asker ne istediyse verdiğini söyleyen iktidar (RTE ve Gül)… “gerekli kurullarda veya ikili görüşmelerde dile getirilen ‘bu sıkıntıları’ dinler” görünüyor. Haziran ayında polis yetkilerini artıran yasa görüşülürken askerin yasal destekle ilgili isteklerini pekâlâ yerine getirebilirlerdi. Lakin hiçbir girişimde bulunmadılar. Kös dinliyorlar!.. Askerin her istediğini yerine getirdik; ne yapalım ki terörle mücadelede başarılı olamıyor, olamadı demesine neredeyse bir adım kaldı. ??? RTE meydanlardaki konuşmalarında sıraladığı başarılar listesine terör konusunu alamıyor. K. Irak’tan beslenen terörü yatağında vurmayı neden göze alamadığından söz edemiyor. Zikzaklar çiziyorlar. Gül Abdullah bir hafta önce “K. Irak’a şu sıralarda olası bir operasyonun seçimde rant kazanmayı amaçladığı” dedi. Bir hafta sonra “seçime kadar operasyon olmaz diyemem” diye demeç verdi. Oysa asker, K. Irak’a operasyonun yararlı olacağını yineliyor, sınır ötesi askersel harekâtın gerçekte PKK’yi tamamen ortadan kaldıramayacağını, ancak terör örgütüne ağır bir darbe vuracağını söylüyor. ABD, aynı gün Dışişleri Sözcüsü McCormack aracılığıyla, “sınır ötesi operasyonun kısa, orta ve uzun vadede yarar sağlamayacağını” açıklıyor. Ankara Büyükelçileri Ross Wilson ise “Terörün bitmesi Irak’ın bütünlüğüne bağlıdır” diye konuşuyor. Hükümetin cartlı curtlu demeçlerinde K. Irak’la ilgili politikanın izlerine rastlayabiliyor musunuz? Hayır! ABD’ye uydu konumuna giren bir dış politika Washington’dan esen rüzgâra, terörü Bağdat’la anlaşarak, uzlaşarak çözme talimatına boyun eğdi; RTE’nin terörü görüşmek için Ankara’ya resmen davet ettiği Irak Başbakanı “işlerinin yoğunluğunu öne sürerek gelemeyeceğini” bildiriyor. Washington ile Ankara el ele vermiş… Derdini halka anlatmakla yetinmekten başka… asker ne yapsın, ne yapabilir? ??? RTE iktidarı ABD’ye sergilediği uydu politikaların binde birini içeride gerçekleştirebilse (veya gerçekleştirseydi) ülke iktidarın yarattığı yapay bunalımlardan uzak kalabilir. Ne ki, Anayasa Mahkemesi’nin açıkladığı 367 kararının gerekçesinden sonra görüldü ki, AKP, ABD’ye her konuda sergilediği uzlaşmacı tavrın binde birini içerideki sorunların çözümünde, örneğin yeni Meclis’in seçeceği yeni cumhurbaşkanı seçiminde göstermemeye kararlı. 367’nin gerekçesi ne diyor: Cumhurbaşkanını TBMM’de partiler aralarında uzlaşarak, anlaşarak seçmelidir! AKP’li hukukçular, AKP’li olmayan ama AKP’ye gönüllü hizmet veren anayasa hukukçuları… uzlaşma demekmiş diyorlar. 367’nin uzlaşma yerine kilitlenme getireceği görüşünü savunuyorlar. Tekrar tek başına iktidar olmak amacıyla, işte bu kafalarla gidiyorlar seçime… Salonu terk ettiler Sosyalist Enternasyonel’de Barzani ve Talabani, Genel Başkan Yardımcısı Baykal konuşurken toplantıdan ayrıldı. DTP’liler de Kürt liderleri izledi Dış Haberler Servisi İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan Sosyalist Enternasyonal (SE) Konsey Toplantısı’nda konuşan CHP Genel Başkanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Deniz Baykal, Kuzey Irak’ın terör örgütünün merkezi ve üssü haline geldiğini belirtti. Baykal, “Hiçbir hükümet toprakları üzerinde teröre müsamaha göstermez. Bunun tek istisnası Kuzey Irak’tır’’ diye konuştu. Baykal’ın terörle mücadelede Suriye örneğini vermesi dikkat çekti. Konsey toplantısına katılan Irak Devlet Başkanı ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Celal Talabani ile bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani, Baykal’ın konuşması sırasında salonu terk etti. Gözlemci üye sıfatıyla katılan DTP’liler de salondan ayrıldı. Talabani ve Barzani’ye salondakiler tepki gösterdi. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Barzani, Baykal’ın açıklamalarını “kabul edilemez” buldu. eğitilmekte ve Türkiye’ye saldırılara hazırlanmaktadır. Irak’taki hiçbir güvenlik gücü, bu terörist saldırıları durdurmak, etkisiz hale getirmek veya bertaraf etmek sorumluluğunu almamaktadır” dedi. Konuşmasında Talabani ile bölgesel Kürt yönetiminin lideri Mesud Barzani’yi isim vermeden eleştiren Baykal, “Bizim izlenimimiz Irak hükümetinin PKK gibi terörist örgütleri meşrulaştırma niyetine sahip olduğu ve bu örgütleri Irak’ın komşularını tehdit eden terör örgütü olarak görmediği yolundadır’’ ifadesini kullandı. Geçen ay Türkiye’de terör nedeniyle 50 kişinin yaşamını yitirdiğini anlatan Baykal, “Irak’ta nispeten istikrarlı bir bölge sayılan kuzeyin, Türkiye’ye teröristler, silahlar ve patlayıcı maddeler gönderen ve çok sayıda sivilin ve güvenlik görevlisinin ölmesine neden olan PKK terör örgütünün bir merkezi ve üssü haline geldiğini’’ kaydetti. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Terör meşrulaştırılıyor Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı’nın dünkü oturumunda konuşan Baykal, SE toplantısına “gözlemci” olarak davet edilen Talabani ile Barzani’ye yüklendi. Konuşmasını İngilizce yapan Baykal, Irak’ın kuzeyinde 3 bin 500 kadar PKK militanının bulunduğuna işaret ederek “Bu teröristler burada Suriye örneği Baykal, Suriye’nin de bir dönem terör örgütlerine destek verdiğini anımsatarak Türkiye’nin 1998 yılındaki kararlı tavrı üzerine teröre verilen bu desteğin kesildiğini ve Türkiye’nin terörist saldırılara karşı uzun süre nefes aldığını söyledi. CHP lideri Baykal’ın konuşmasında Suriye’deki gelişmeleri örnek göstermesi, “Talabani ve Barzani’ye uyarı” olarak değerlendirildi. Salondan tepki Barzani ile Talabani Baykal’ın konuşma yapmak için kürsüye çıktığını sırada salonu terk etti. Barzani ile Talabani’nin salonu terk etmesine delegeler tepki gösterdi. Talabani ve Barzani’nin salonu terk etmeleri sırasında korumalarıyla birlikte gürültü çıkarmaları da katılımcılar tarafından protesto edildi. İki Iraklı liderin salonu terk etmeleri sırasında korumalarıyla görüntü almak isteyen gazeteciler arasında da tartışmalar oldu. Toplantının öğleden sonraki oturumuna katılmayan Mesud Barzani kaldığı otelde bazı Arap gazetecilere verdiği demeçlerde, CHP lideri Baykal’ın konuşmasından rahatsızlık duyduğunu belirterek “Baykal’ın suçlamalarının kabul edilemez olduğunu” söyledi. Kendisi konuştuğunda Baykal’ın başkan yardımcısı kürsüsünden ayrılarak partisine ayrılan masaya gittiğini anlatan Barzani, “Baykal’ın konuşmasında, kendisinin ve Talabani’nin konuşmasına göre düzeltmeler yaptığını” iddia etti. Baykal’ın konuşması sırasında salonu neden terk ettikleri yolundaki bir soruyu ise Barzani, “Daha önce planlanan bir görüşmesi olduğu için salondan ayrılmak zorunda kaldığı” şeklinde yanıtladı. Barzani, Enternasyonel toplantısındaki konuşmasında da “Biz hiçbir zaman sorunun parçası olmadık. Her zaman çözümün parçası olduk. Bizim politikamız komşularımıza dostluk ve işbirliği elimizi uzatmak yönündedir. Tehdidin dilini reddediyor ve diyaloğu destekliyoruz” dedi. TSK adına takım halinde veya ferdi olarak 2006 yılında katıldıkları Uluslararası Askeri Sporlar Konseyi Dünya,Avrupa, Bölgesel ve Balkan şampiyonaları ile TSK milli takımlarının iştirak ettiği diğer uluslararası şampiyonalarda başarılı olan sporcu ve antrenörlerle bilim, kültür ve eğitim alanlarında başarılı olan personel Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nda düzenlenen törenle ödüllendirildi. Törende konuşan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, “Çağın gereklerine uygun personelin yetiştirilmesi için her türlü teknolojik, bilimsel gelişmelerin takip edilmesi, kazanılması, uygulanması ve mevcut standartların geliştirilmesi çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. (Fotoğraf: AA) TSK adına yarışanlara ödül içinde fırsatı da barındırır... Her şeyden önce, KEİ üyelerinin bu örgütü önümüzdeki dönem daha ciddiye alacağı ortaya çıktı. Zirvenin ana teması şöyle açıklandı: Yeni ufuklara yelken açmak. KEİ üyesi ülkeler, 15 yıllık zaman dilimi içinde değişik birliklerin, ortaklıkların içinde yer aldılar. 21. yüzyıldaki yol haritalarını büyük ölçüde netleştirdiler. Bu bağlamda KEİ’nin önemli bir bölgesel ve devamında küresel birlik olabileceğini gördüler. KEİ için şöyle bir tanım yapsak uygun düşer: AsyaAvrupa halkasının orta çemberi. KEİ’ye üye olmayan ülkelerin de zirveyle yakından ilgilenmesinin başlıca nedeni bu. ??? Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan zirve sürecinde yoğun temaslarda bulundular. Ayrı ayrı yapılan görüşmeler medyaya, “sofraları da ayırdılar” biçiminde yansıdı. Protokolde cumhurbaşkanının başbakanın davetine katılması gibi bir uygulama yok. Bunun bilinmemesi olanaksız ama nedense öne çıkarıldı! Sezer, zirveye katılan 7 cumhurbaşkanıyla görüştü. Bir güne sığan bu görüşmelerin içeriği başlıkta vurguladığımız gerçeğin bir yansımasıydı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in şu sözünün altını çizmek gerek: “Türkiye ile coğrafyamız ortak!” Bunun içine pek çok şeyi sığdırabilirsiniz. Putin’in İstanbul temasları gösterdi ki; Rusya, enerji vanasını önemli bir güç olarak kullanmak istiyor. Türkiye ile de paylaşmaktan yana değil. Ancak Orta Asya coğrafyasında kurulacak bağlar ortak paydaları ve faydaları artırabilir. Gürcistan Cumhurbaşkanı Mikhael Saakaşvili, Bodrum’da birkaç gün dinlendikten sonra İstanbul zirvesine geçti. Saakaşvili de Sezer’le görüşmesinde AzerbaycanGürcistanTürkiye hattında daha derin ilişkiler önerdi. Gürcistan’la BakuTiflisCeyhan (BTC) boru hattının yanında BakuTiflisKars (BTK) demiryolu projesi de var. Saakaşvili’nin görüşlerini Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de destekliyor. Gürcistan, Ahıska Türklerinin yurtlarına dönmesini geçtiğimiz günlerde parlamentosundan geçirdiği bir yasayla kabul etti. Sezer, bu dönüş için bir proje hazırlanması halinde Türkiye’nin yardım edebileceğini söyledi. Bulgaristan’la sıcak ilişkiler zirveye de yansıdı. Cumhurbaşkanı Georgi Parvanov’un rakamlarla dile getirdiği gerçek şu: “Bulgaristan’ın en çok ihracat yaptığı ülke Türkiye.” ??? Rusya KEİ’nin başlıca motor gücü ise Türkiye de birleştirici gücü olarak nitelendirilebilir. Coğrafi konumu ve taraf ülkelerle ilişkileri bu işlevi gerçekçi kılıyor. Türkiye’nin uluslararası ilişkileri tartışılırken yanlış bir bakış açısının sık sık öne çıktığını görüyoruz: Küreselbölgesel ortaklıkların salt birinde yer alma, ötekini reddetme eğilimi... Bizce Türkiye’yi asıl içine hapseden, dışarıdan gelen rüzgârların gölgesinde bırakan, bu bakış açısı. Daha doğrusu açısızlığı. Uluslararası ilişkiler denklemi matematiğin tersidir... Doğru hep birden fazladır! Tek doğruya kalan, o “doğruya” bağımlı kalır, belini doğrultamaz. ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Tezkere ihtimal dışı değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kuzey Irak’a olası sınır ötesi operasyon konusunda Meclis’in seçim öncesi toplanması ve tezkere çıkarmasının ihtimal dışı olmadığını söyledi. Gül, “Adaylığım sürüyor’’yönündeki açıklaması dolayısıyla kendisini eleştiren TBMM Başkanı Bülent Arınç’a da “Meydanlara bakmak lazım’’ diyerek yanıt verdi. CNN Türk’ün yayınına katılan Gül, gündeme ilişkin değerlendirme yaparken Türk uçaklarının Kandil Dağı’nı bombalaması için teknik olarak tezkereye ihtiyaç olup olmadığı konusundaki soruya ise “Her şey kapsamına bağlı” yanıtını verdi. Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın sözleriyle tekrar gündeme gelen olası sınır ötesi operasyona ilişkin olarak, en iyiden en kötü senaryoya tüm planların masada olduğunu söyledi. Gül, konunun Büyükanıt ile detaylı biçimde ele alındığını belirtti. Engellileri kullandılar ? Baştarafı 1. Sayfada Arınç’a: Meydanlara bak Gül, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Arınç’ın yaptığı açıklamaların anımsatılması üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı: “Söylediklerinde haklılık payı olabilir. Çok konuşulduğu için çok da fazla bu mevzuya girmek istemiyorum. Ayrıca meydanlar zaten gereken cevabı veriyor. Meydanlara bakmak lazım.” Arınç, geçen günlerde bir televizyona yaptığı açıklamada, Gül’e göndermede bulunarak “Adaylığım sürüyor, demek yanlıştır’’ açıklamasında bulunmuştu. Gül, Meclis’in seçim öncesi toplanabileceğini söyledi. Babacan, ‘K. Irak’a girmeme karşılığında sözleşme yapıldı’ iddiasını yorumladı 1. KOŞU: F: Madam Riri (6), P: Küfeci (2), PP: Achilles (1), S: Şantako (4). 2. KOŞU: F: Lamos (4), P: Merzuk (10), PP: Punch (6), S: Voltage (3). 3. KOŞU: F: Davos (4), P: Solitary (8), PP: Anotolian Fire (2), S: Al Pacino (1). 4. KOŞU: F: Özümbatur (2), P: Berkman (1), PP: Seçilkız (10), S: Antei (7). 5. KOŞU: F: Alireis (5), P: İlkbahar (10), PP: Dayala (6) S: Dayıbey (7). 6. KOŞU: F: Nalmes (9), P: Sinatra (2), PP: Green River (1), S: Argent (5). 7. KOŞU: F: Fors (1), P: Stone Bull (2), PP: Karaibrahimoğlu (6), S: Cazibeli (3). 8. KOŞU: F: Mansure (4), P: Serdarsoylu (9), PP: Gülözkan ALTILI GANYAN (3), S: Bur2 5 9 1 4 cukız (12). 4 Günün İkilisi: 8 1 10 2 2 8. Koşu: 2 10 6 6 4/9.3 7 7 3 Çifte Bahis: 1. 4/5 Çifte: 6/4. ‘İmzalanan anlaşma iptal edildi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye’nin, ABD ile Eylül 2003’te imzaladığı kredi anlaşmasının 14 Nisan 2004’te karşılıklı nota teatisiyle iptal edildiğini belirterek “Bu anlaşma, karşılıklı olarak nota teatisiyle iptal edilmiş, hiçbir zaman yürürlüğe girmemiş ve onay mekanizmalarından geçmemiştir” dedi. Devlet Bakanı Babacan, dün katıldığı bir televizyon programında güncel konulara ilişkin soruları yanıtladı. Babacan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın AKP’nin Dubai’de 1 milyar dolar karşılığında bir sözleşme imzaladığı ve Kuzey Irak’a müdahale etmemeyi taahhüt ettiğine ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Babacan, şunları dile getirdi: “Ana muhalefet, ‘müflis tüccar’ gibi eski defterleri karıştırıyor.Türkiye hiçbir zaman K. Irak’a girmemeyle ilgili bir taahhütte bulunmamıştır. Konu şudur: Türkiye Körfez Savaşı’ndan olumsuz etkilendi. Bu savaş nedeniyle ekonomide durgunluk ve yüksek enflasyon yaşandı. Irak’taki savaş söz konusu olduğunda biz,ABD’ye, Türkiye’nin Körfez Savaşı’ndan gördüğü zararı anlatarak ‘Biz bu işten zarar görüyoruz ve bu zararı konuşmalıyız dedik.’ Dolayısıyla 1 milyar dolar hibe ya da 8.5 milyar dolar kredi olarak adlandırılan anlaşma, ‘Bu işlerin bize maliyete var, ne olacak?’ dememizin ardından ortaya çıkmış bir konudur.Anlaşma, Eylül 2003’te imzalanmıştır ve aynı anlaşma 14 Nisan 2004’te karşılıklı nota teatisiyle de iptal edilmiştir. Bu anlaşmada, K. Irak’a girilmeyeceği taahhüdü kesinlikle yoktur. Eğer Türkiye, Kuzey Irak’a girmeye karar verirse ‘Kredinin geri kalan kısmını kullanmayalım deme hakkı vardır.’ Yani Türkiye, anlaşma yapıldıktan sonra, hatta parayı kullanmaya başladıktan sonra bile tek taraflı vereceği kararla Kuzey Irak’a girdiğinde, ‘Paranın geri kalan kısmını istemiyorum’ şartını bu anlaşmada kayıt altına almıştır.’’ Öte yandan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dış Politika Danışmanı AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, CHP lideri Baykal’ı ilginç sözlerle eleştirdi. Bağış, “1 milyar dolar nedir ki? Baykal o parayı ithal şaraplara ve havyara harcıyor’’ iddiasında bulundu. şımaları kullanırken sosyal hayatta aslında doğal sakattırlar.Ya da hamile bir kadın doğal bir sakattır. Ayrıca toplumdaki sayıları 8.5 milyonu bulan engelli var. Hükümet insanların önüne engeller koyuyorsa, onların kamusal alanlara girmesini engelliyorsa ‘sakat’ bir bakış açısı vardır” dedi. Engelli yurttaşların sorunlarını görmeden kamusal alanda yapılan yeniliklerin yanlış olduğunu vurgulayan Boyraz, “2002 yılı genel seçimlerinden önce engelliler için birçok yasa çıkarıldı. Ama AKP ile bu yasaların birçoğu budandı. Sonra çıktılar engellilere yönelik ‘Gökkuşağı Proje’miz var’ dediler. Projeden de bir sonuç alınamadı” diye konuştu. Devletin ana teması olan sosyal hukuk devletinin bir kenara bıraktığını dile getiren Boyraz, “Başbakan Erdoğan Ulusa Sesleniş’te, bundan önceki hükümetlerin engellileri ihmal ettiğini, bu proje ile kendi hükümetlerinin ve yardımseverlerin desteği ile sahip çıkacaklarını söyledi. Engelliler için projemiz var diyerek reklam yapılmamalıdır. Bu zaten sosyal devletin bir görevidir” açıklamalarını yaptı. Proje başladığı zaman ilk bir hafta STK olarak projenin içinde yer aldıklarını anımsatan Boyraz, şöyle devam etti: “Mart 2006’da Çırağan’da düzenlenen yemekte, Özürlüler İdaresi Başkanlığı’na vekâleten atanan Mehmet Aysoy, herkesin içinde 13 milyon YTL’lik bağışın toplandığını Başbakan’a söyledi. Biz de oradaydık ama o günden sonra gerçekten para toplandı mı, toplandıysa o paralara ne yapıldı bilmiyoruz. Devletin görevi yurttaşlardan engelliler adına bağış toplamak değildir. Biz de bu nedenle projeden ilk haftadan sonra çekildik. Bugüne kadar hiçbir hükümet, devleti bu kadar aciz bir konuma düşürmemişti. Mevcut hükümet reklamı engelliler üzerinden yaptı ve 8.5 milyon engellinin duyguları ile oynadı.” CUMHURİYET 8 K