Katalog

30 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr S&P Türkiye Analisti Soussa, kredi notunun cari açık yüzünden artmadığını söyledi 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ‘Bu açıkla not beklemeyin’ ? Farouk Soussa, cari açık finansmanının sürdürülebilirliği konusunun çok önemli olduğunu, küresel likiditenin de bu nedenle risk oluşturduğunu belirtti. Ekonomi Servisi Standard&Poor’s Türkiye Analisti Farouk Soussa, Türkiye’nin kredi notu üzerindeki en büyük kısıtlamanın cari açık olduğunu belirterek, “Cari açığın sürdürülebilirliği ve finansmanının nasıl devam edeceği çok önemli, bu konuda sürdürülebilirlik nota olumlu yansır, tersi olursa olumsuz yansır” dedi. Soussa CNBCe’ye yaptığı açıkla ‘Kafayı Yediler’ Doğrusu her zamanki gibi bizim medyanın sansasyonu yakalayıp işi abarttığını düşünüyordum. Dün Berlin’de yaşayan sevgili dostum Ali Nadir Savaşer’le telefonla konuşurken sadece Almanya değil, AB boyutunda yapılan tartışmaların aldığı boyutu ürküntü ile dinledim. Ali önce “kafayı yediler” diyerek durumu özetledi. Almanya’da medyanın, siyasilerin; 13 yaşındaki İngiliz kız çocuğunun üzerindeki spermleri tartışma noktasına geldiklerini anlattı. AB ülkelerinde emperyalizmin ürettiği değerler erozyonunda, insan hakları, demokrasi kültüründe yaşanan sapmada, feodalizm ve egoizmin alıp başını gittiğini anlatmaya çalıştı. Zaten dün bizim medyamıza yansıyan haber yalan değilse Lüksemburg Başbakanı ipin ucunu iyice kaçırmış; “Bir Almanın kötü şartlardaki Türk hapishanesinde bulunmasını kabul edemiyorum” demiş. Almanya’nın resmen Türk Dışişleri Bakanı’ndan Alman gencin serbest bırakılmasını istemeye kalkışması, emperyal kültürün, Türkiye’ye sömürge gözü ile bakışının, Türkiye’deki yargı, hukuk düzenini tanımamasının bir başka yüzü. Tabii bizim AB’ci lobiciler, işin içinden çıkamayınca, yine Türkiye’yi sorumlu tutmanın bir yolunu buldular; AB hukuk düzeninde yakın yaşlardaki çocuklar arasındaki cinsel ilişkilerin suç sayılmadığının, ergenlik sorunları olarak değerlendirildiğinin altını çizdiler. Aşırı tepkilerin Türkiye’deki hukuk düzenini anlayamamaktan kaynaklandığını söylediler. Elbette bizim hukuk düzenimizin çocuk hakları boyutunda sağlıklı işlediğini savlayacak değilim. Eminim çocuk hakları hukukunda çok büyük eksiklik, aksaklıklar da vardır. Bu anlamda edepli eleştirilere, uyarılara söyleyecek sözümüz olamaz. Ancak sonuçta biri 13 yaşında İngiliz kız çocuğu, diğeri 17 yaşında Alman erkek çocuğundan söz ediyoruz. Her ikisinin de çocuk hukuku anlamında korunması gereği bir yana, çok da yakın yaşta, eş sorumlulukta oldukları söylenemez. Bizim hukuk düzenlememizde de, savlandığı üzere özel hükümler olmadığı için, yetişkinlerdeki bize özgü tecavüz kültürüne uygun hukuk, cezalandırma eğilimi 17 yaşındaki Alman çocuğun hakları anlamında ağır haksızlık olabilir. Yargının kuru hukuk mantığı içinde değil, olaya özgün inceleme ve yorumuyla yasal düzenlemeden gelen açığı kapatması, hak ve hukuka uygun karar vermesi dileğimiz. Gerekiyorsa bu olay örneğinden de ders alınarak çocuk hakları çerçevesinde yasal düzenleme boşlukları da en kısa zamanda doldurulmalıdır. ??? Hepsi bir yana, ABD’yi kasıp kavuran, AB’yi de içine almış bulunan emperyal, “üstün kültür, üstün ırk” kültürünün dünyayı kasıp kavurması gerçeği, bu olaya özgü sonuçları çok başka bir şey. Ne yazık ki yüzyıllar öncesinde kaldığını sandığımız sömürge kültürü, bilimsel teknolojik devrimin olanakları, yeni vahşi emperyalizmin sömürü çarklarından beslenerek, çok daha ilkel, acıtıcı boyutlarda insanlığı, insan haklarını tehdit ediyor. İş öylesine arsız, densiz boyutlara vardırıldı ki, kendileri için geçerli olan, iyice de biçimselleşen demokrasi, özgürlükler, eleştiri kültürü içinde Blair, hem Bush’un itiraf ettiği gibi, “Bush’un fino köpeği” unvanını kazanacak boyutta karikatürlerde karakteristik bir kimlik kazanıyor, hem de sol adına savaş suçlusu olduğu deklare edilmiş olarak sandıkta yeniden seçim kazanıp İngiliz halkı tarafından aklanmış oluyor. İktidarını başarılı bir sol lider portresi ile, siyaset düzenlerinin izin verdiği yıllar boyunca sürdürüp anlı şanlı halefine terk edebiliyor. Dünkü haberler arasında araya sıkışıp kalmıştı. Belki duymadınız bile. ABD’de bütün dünyanın bildiği gerçek, dünyanın her yerinde örnekleri olan hukuk dışı cezaevleri, işkencehanelerin durumu yeni yeni tartışılıyor. Malum Guantanamo benzeri; birçok AB ülkesi, uçakları, havaalanları da kullanılarak dünyanın her yerinden, ağırlıklı savaş bölgeleri, ABD’nin işgal ettiği ülkelerden, terörist oldukları gerekçesi ile toplanmış suçluların ne yapılacağı işin içinden çıkılmaz bir sorun. Yıllardır insan hakları raporlarında da yer aldığı, ürkütücü fotoğraf ve belgelerle kanıtlandığı üzere, ağır işkenceler, insan haklarına aykırı tutukluluk koşulları, her tür evrensel hukukun çiğnenmesi söz konusu. ABD bu mahkumları tutuyor ama ABD hukukuna göre yargılamayı da göze alamıyor. Tabii sıyırtmaya yönelik yıllardır ABD toprakları dışında cezaevleri ile durumu idare ediyor. Binlerce, belki de on binlerce mahkum, en azılısından terörist olsalar da yargılamadan hukuk dışı, toptan öldürmek olanaksız olduğuna göre ne yapılacak? Şimdiye kadar ne kadarının başına ne geldiği hakkında da kanıtlanması olanaksız, kimi suçüstü kanıtlarla çıplak ortaya çıkmış insanlık dışı acımasız bir durum var. Pusulamız, bu kirli ittifakın çıkarları adına, kafayı yiyenlerin bize dayattıkları, bozuk pusulaları olabilir mi? Zengin kuzey, yoksul güneyde yaşayan halkların, hepimizin, elbette insan hakları, demokrasi, uygarlığın gerçek ilkelerini gösteren, insanlığın hizmetinde doğru işleyen gerçek pusulanın gösterdiği tek doğru yöne bakmaya her zamankinden daha çok gereksinimimiz var. HSBC TÜRK HİSSELERİNİN AĞIRLIĞINI ARTIRDI HSBC, portföyündeki Türk hisse senetlerinin ağırlığını artırırken Macaristan’ınkini düşürdüğünü bildirdi. Türkiye’de cari işlemler açığının ve enflasyonun hâlâ yüksek olduğunu vurgulayan HSBC, orta vadede ortamla ilgili kaygılarının olmasına karşın daha uzun vadede iyimserliklerini koruduklarını belirtti. Rapormada, Türkiye’nin kredi notu ile ilgili her gün gözden geçirme yapıldığını, çok yakından izlendiğini söyledi. Kamu işçilerine yapılan zam ile ilgili görüşlerini açıklayan Soussa, “Yapılacak zam konusunda belli bir alan var, bu bizim çok da istemediğimiz bir şey değil ama hükümetin da, “Seçimle ilgili belirsizlikler nedeniyle yatırımcılar çok uzun vadeli bakmak istemiyorlar. Sonucun piyasayı destekleyeceğine inanıyoruz. Açıkçası, Türkiye’de her zaman siyasi riskler olmuştur, ancak baz alınan senaryonun nispeten ılımlı görünmesi nedeniyle piyasanın kaygıları aşırıya kaçmış görünüyor” denildi. sa, “Herhangi bir çıpa olmadan sürdürülmesi, yatırımcılarda endişe yaratabilir. Yeni bir dış çıpa önemli olacaktır. Bu tam bir borç anlaşması veya standby olmayabilir, farklı formüller geliştirilebilir. Ancak yatırımcılar herhangi bir çıpa isteyecektir” dedi. reform paketini ele aldığımızda, mevcut durum için hazmedilebilir olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu. IMF ile ilişkilerin yatırımcılarda endişe yaratmadan nasıl sürdürüleceğinin önemli olduğunu belirten Sous Seçimlerden sonra ekonomik ortamın tamamen siyasi ortama bağlı olacağını ifade eden Soussa şöyle konuştu: “İstikrarlı bir hükümet olursa ve hükümet ekonomik politikalarını ortaya koyarsa bu iyi yansır. İstikarsız bir hükümet ortaya çıkarması durumunda ise ekonomik politikalar biraz ikinci planda kalabilir, böyle durum biraz sıkıntı yaratır. Bütün senaryoların en iyisi güçlü bir hükümet.” Türkiye’deki iniş çıkışların çok yüksek reel faizlerden kaynaklandığını belirten Soussa, “Çünkü enflasyon beklentileri yüksek, beklentiler düşmezse Merkez Bankası’nın dış baskıları azaltma açısından yapabileceği fazla bir şey yok” dedi. BUGÜN SON GÜN Şifre almayı unutmayın Ekonomi Servisi Kredi kartıyla sahtecilik ve dolandırıcılıkla mücadelede teknolojinin üst düzey kullanımı ve dünyadaki “en güvenli” yöntem olan Chip & PIN’in “zorunlu uygulaması” yarın başlayacak, çipli kredi kartları ile şifresiz işlem uygulaması da bugün sona erecek. Yarından itibaren imza tamamen ortadan kalkarken çipli kredi kartı sahipleri, zorunlu olarak dört haneli şifrelerini kullanacak. Dönüşümün bugün itibarıyla büyük oranda tamamlanması bekleniyor. TELECOM İTALİA Oger’deki hissesini sattı MİLANO (Reuters) Telecom Italia Oger Telecom’daki yüzde 10.36 oranındaki payını 477 milyon dolara Saudi Oger’e sattığını açıkladı. Telecom Italia, satıştan elde edilen geliri, net finansal pozisyonunu yaklaşık 470 milyon Avro (632 milyon dolar) azaltmak için kullanacağını açıkladı. Telecom Italia, Dubai merkezli Oger Telecom’dan bu hisseyi, 2005 yılında Saudi Oger’in Türk Telekom’daki yüzde 55 hisse alımına katılmak için almıştı. Petkim’in çalışanları, dün sabah “geç işbaşı” eylemi gerçekleştirdi. Tesis kapısında toplanan işçiler bir an önce özelleştirmeden vazgeçilmesini istedi. AKP bıktırdı, işçi işbaşı yapmadı ŞAHAP AVCI ALİAĞA Petrolİş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın, yüzde 51 hissesi satışa çıkarılan Petkim’de işçilerin, dün sabah işbaşı yapmayarak AKP hükümetini protesto ettiklerini ve bu özelleştirmeden vazgeçilmesini istediklerini söyledi. Öztaşkın, “İşçilerimiz işbaşı yapmayarak Petkim’in özelleştirilmesine karşı bir kez daha hükümeti uyarmaktalar. Bu akıl dışı satış süreci, derhal durdurularak Petkim’in satışından vazgeçilmelidir” dedi. Dün sabah Petkim’in önündeki eyleme katı lan Petrolİş Sendikası Aliağa Şube Başkanı İbrahim Doğangül de hükümetin seçimlerden önce, yangından mal kaçırırcasına Petkim’i satmak istediğini belirtti ve “Acaba Petkim, hükümete yakınlığıyla bilinen firmalara seçim öncesi altın tepsi içinde sunulmak mı isteniyor” diye sordu. Doğangül, Petkim Yönetim Kurulu Başkanı Osman İlter’in, aynı zamanda Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı olduğunu anımsatarak, “Petkim’i satmak için işbaşında bulunan birileri, aynı zamanda yönetmekle görevlendirilmiş durumda. Hal böyle olunca da işyerinin, işçilerin sorunlarıyla ilgilenmeyen, bir an önce satıp ‘kurtulmak’ amacını güden bir anlayış Petkim’e hâkim oldu” diye konuştu. Bu arada KTÖS, KTOEÖS, DEVİŞ, DEV GENELİŞ, PETROLİŞ, DAÜBİRSEN, BASINSEN, TÜRKSEN, TELSEN, ELSEN, GIDASEN, BANKSEN, SAĞLIKSEN, LİMANSEN, GÜÇSEN, MAĞUSA TÜRK GENELİŞ BES ve KOOPSEN ortak bir basın açıklaması yaparak sosyal güvenlik yasa tasarısına “hayır” dedi. Açıklamada, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nın olumsuz yanlarına değinilirken Tek Tip Sosyal Güvenlik Yasa Tasarı’sının önemine değinildi. Çay üreticisine ödeme ÖMER ŞAN RİZE Çaykur, birinci sürgün dönemi haziran ayı yaş çay ücretlerinin temmuzun ilk haftası ödeneceğini açıkladı. CHP Rize İl Örgütü bünyesinde oluşturulan Seçim Koordinasyon Kurulu Başkanı Hasan Tuncer Türüt, hü kümetin Çaykur’u özelleştirmeyi hedeflemesini eleştirdi. Türüt, AKP’nin Çaykur’un özelleştirilme planlarına tepki göstererek “AKP hükümetinin bölge halkımıza katkısı Çaykur’u özelleştirme programına almak olmuştur, CHP Çaykur’u sattırmayacak, üreticiyi mağdur etmeyecek” diye konuştu. soner@cumhuriyet.com.tr ‘Başarının sırrı çalışanının mutluluğunda’ ? Aylık üretim kapasitesini yükseltirken maliyeti azaltan Wenice Kids, kendi modelini yarattı. Ekonomi Servisi “Türkiye için üretiyoruz, Türkiye’de üretiyoruz, dünyaya satıyoruz” sloganını benimseyen Wenice Kids, 27 ülkeye kendi markasıyla ürün veriyor. Bu yıl yapılanmasını tamamlayan Wenice, 2006’da yaklaşık 5.5 milyon adet çocuk tekstil giyimi üretimini 6 ay içinde verimliliği arttırarak yüzde 100’e yükseltti. Şirket benimsediği çalışan mutluluğu hedefli üretim modeliyle aylık üretim kapasitesini 350400 bin adetten, 700800 bin adete aynı çalışan sayısıyla çıkaran Wenice Kids, birim maliyetlerini ise yaklaşık yüzde 35 düşürdü. Bayilik sistemiyle yüzde 50 büyüyen şirketin kendi mağazalarında geliştirdiği Türkiye satış sistemiyle cirosu ikiye katlanırken stok eritme oranında yüzde 95’le başarı sağladı. DOSYA NO: 2005/39 Tal. Müdürlüğümüz dosyasından Cumhuriyet gazetesinde, 28.05.2007 tarih ve 27787 Basın numarası ile yayınlanan ilanda satışa çıkartılan, tapuda Tokat İli, Arova İlçesi İstasyon mah., Ortaçayır mevkiindeki 130 ada, 29 parseldeki 1261,07 m2 miktarlı Akaryakıt Binası ve Açık Yıkama Kanalı ve arsa vasıflı İPOTEKLİ gayrimenkulün; yapılan ilanda her ne kadar Artova Tapu Sicil Müdürlüğü’nce, 30.11.1977 tarih 337 yevmiye no ile taşınmaza işlenen Petrol Ofisi lehine, 25 yıl müddetle intifa hakkı bulunmaktadır ibaresi yazılmışsa da: *Bu gayrimenkulün, Artova Tapu Sicil Müdürlüğü’nce, 26.06.2003 tarih 184 yev. numarası ile Aytemiz Dağ. Paz. A.Ş. lehine 15 yıl süreli, 1.500,00 YTL bedelli intifa hakkı mevcut olup, (yukarıda belirtilen petrol ofisi lehine bulunan intifa hakkının terkin edilmediğinden) tapuya tescil edilememiştir şeklinde. *Ayrıca ilanda ilk paragrafta geçen, ........satılmasına karar verilen taşınmaz ve İPOTEKLİ taşınmazın...... ibaresinin; taşınmaz sözcüğü kaldırılarak sadece İPOTEKLİ taşınmazın... şeklinde, Yapılan düzeltme ile ilan olunur. 19.06.2007 (Basın: 36014) Wenice Kids Yönetim Kurulu Başkanı İdris Akdoğan, yönetim kurulu üyeleri Nazif Zafer, Fuat Zafer ve CEO Oktay Özdemir Türkiye’de üretimi desteklediklerini söylediler. ARTOV A l. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN Arstil’de kampanya Ekonomi Servisi Arstil yeni kampanyası çerçesinde 2000’e yakın ürünü cazip fiyatlarla sunuyor. Buna göre Arstil’den takım mobilya edinenler, 500 YTL’lik Arçelik veya Beko beyaz eşya hediye çeki alabilecek. Yatak odası takımı, yemek odası takımı ve oturma grubu takımını birlikte alanlara ayrıca 1700 YTL’lik Arçelik veya Beko beyaz eşya hediye çeki verilecek. Horoz’dan yarışma Ekonomi Servisi Horoz Lojistik, 65. yılında sıfır kilometre kamyon arkası yazılarını bir araya toplamayı hedefleyen Kamyon Arkası Yazıları Yarışması ile yolların efsanesini arıyor. 15 Ağustos 2007’de sona erecek yarışmanın tek koşulu bugüne kadar hiçbir yerde görülmeyen duyulmayan özgün kamyon arkası yazıları yaratmak. CUMHURİYET 13 K