18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 NİSAN 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Dil Derneği 20 yaşında Atatürk’ün dil devrimini, Atatürk’ün istediği gibi sürdürmekte kararlı Dil Derneği 22 Nisan’da 20. yaşını kutlayacak. Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel tüm dilseverlere çağrı yapıyor: “20 yıldır dilseverlerin, üyelerin desteğiyle birçok zorluğu yendik. Bu yıl, aynı zamanda Atatürk’ün başlattığı Dil Devriminin 75. yılıdır. Dil Devriminin ışığında çocuk ve gençlerimizin geleceği olan Türkçe için tasarladıklarımızı yaşama geçirmekte büyük zorluklarla karşılaşıyoruz. Gelin, Dil Derneği’nin 20 yaşını da birlikte kutlayalım; küçüklü büyüklü bağışlarınızla derneğimize doğum günü armağanı sunabilir, bağışlarınızı aşağıdaki hesaplarımıza yapabilirsiniz: T. İş Bankası, Ankara, Mithatpaşa Şubesi, (4228) 625 744 (YTL), T. İş Bankası, Ankara, Mithatpaşa Şubesi, (4228) 3281487 (Avro), Garanti Bankası, Ankara, Meşrutiyet Şubesi, (528) 6299783 (YTL), Posta çeki: 30 51 11. Ayrıca bilgisunar sayfamızdan kredi kartınızla bağışta bulunabilirsiniz.” Orman dostları iz peşinde SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Beklenen oldu ve Putin telefona sarıldı. Bu tabii bir “Paskalya kutlaması” olmadı. “Büyük Abi” Yuşçenko’yu şimdilik “uyarıyor”. “Tez elden normalleşme” talep ediyor ve “anayasal yollardan krize çözüm bulunmasını” istiyor. Ukrayna için “normalleşme” ne anlama geliyor; belli değil. Ama Putin için içerdiği anlam açık: “Statükoyla oynama. Yanarsın!” diyor özetle Moskova’nın patronu. “Batı yanlısı Viktor” Devlet Başkanı Yuşçenko ile “Rus yanlısı Viktor” Başbakan Yanukoviç’i bir haftadır birbirine düşüren son krize, müdahil olmaktan kaçınan Washington ve Brüksel’in “itidal” telkin eden çağrılarının yanında Putin’in “acil çözüm” telefonu ilginç. Sabrı taşan ilk başkentin Moskova olduğunu görüyoruz bir defa... Moskova’nın sabrı gerçekte, iki yıldır taşmış durumda... Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Polonya, Baltık Cumhuriyetleri ve son olarak da Bulgaristan’la Romanya, geçtiğimiz iki yılda AB’ye kapılandı... Batı, bir “örümcek ağı stratejisi” ile bu ülkeleri, “Moskova’nın nüfuz alanından” adım adım koparttı. Eski Doğu Bloku ülkeleri, “cümleten” artık Batı kampında! Doğu Bloku’nu AB’ye katan sürecin start aldığı dönemde, henüz “dağılma şokunu” üzerinden atamamış olan Rusya’da ise şartlar değişti. Moskova’da bundan böyle yeni bir çar Putin var. Petrol ve doğalgazla zenginleşen, 2000 sonrasında da giderek palazlanan Putin Rusya’sı, Yeltsin Rusya’sından farklı bir gezegen. Yeni çarın Kiev’in yakasından kolayına düşmesini beklemek hayal. Ama bu acı gerçekle Ukraynalılar ne ölçüde yüzleşiyor... Beli değil. Nasıl satın alacak? Prof. Dr. Sinan Sönmez ile söyleşiyorduk. “Hocam” dedik, “nazlı piyasamızın kırılgan dengesi ne âlemdedir?” Hemen bir toparlama yaptı: “Modelin kırılganlığı aşikârdır; giderek artan cari açık ve özel kesimin aşırı kredi kullanımına bağlı olarak şişmiş bir dış borç stoku söz konusudur. Aynı zamanda kamu borçlanması sürmektedir. Modelin şimdilik uygulanabilirliği dış sermaye girişine yani dış finansmana bağlıdır. Neoliberal modelin ayakta kalmasını sağlayan mekanizmalarda bir aksama, bu tür politikalardan yararlananlara çalışan ‘saadet zinciri’nin kopmasına yol açacaktır. Bu noktada kuşkusuz yalnızca iç koşullar değil, uluslarararası koşullardaki değişiklikler dikkate alınmalıdır. Dünya ekonomisindeki likidite bolluğu dış kredi bulmayı kolaylaştırmıştır. Dolayısıyla dünya ekonomisindeki yeni gelişmeler ve etkin aktörlerin tavırları önemli ölçüde belirleyicidir. Bu bağlamda her zaman için risk vardır. Modelin ülkemizdeki uygulayıcıları dış ekonomik/finansal koşullardaki değişikliklere göre marjinal ayarlamalar yapmak durumundadırlar. Tekrar anımsatayım ‘denge’si dış kaynak girişine doğrudan bağımlı bir ekonomide finansal piyasaların çok az sayıda yabancı oyuncular tarafından yönlendirildiği dikkate alınırsa, hassasiyet ve kırılganlık anlaşılır.” Prof. Sönmez, narin kırılganlığın Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaratacağı gerginliği taşıyıp taşıyamayacağına ilişkin sorumuza ise bir soruyla karşılık vermeyi yeğledi: “Cumhurbaşkanlığı seçiminin doğrudan modeli etkilememesi gerekir, ancak kâr etmek için her fırsatı değerlen diren piyasalar acaba Cumhurbaşkanlığı seçimini nasıl ‘satın alacaktır?’ Merak edilmesi gereken asıl soru galiba budur.” AKP iktidarının bir ay içinde peş peşe iki yönetmelik yayımlayıp devlet ormanlarının toptan elden çıkarılmasına olanak sağlayacak yollara sapması üzerine, orman dostları, geçen hafta Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği’nde bir araya geldiler. İlgili yönetmeliklerin kısmen ya da tamamen yürürlükten kaldırılması için yargı yoluna başvurulmasını, bu doğrultuda kamuoyu oluşturulmasına yönelik uygun etkinliklerin gerçekleştirilmesini, ilgili kuruluş temsilcilerinden bir “Yürütme Kurulu” oluşturularak etkinliklerin dayanışma ve eşgüdüm içinde tasarlanmasını kararlaştırdılar. Ormanlarımızı yalnız bırakmayacak dostlar şimdilik nicelikte az gibi görünüyorlar. Bilgileri ve yüreklerine gelince... Ormanlar kadar... Kiev’de Atılan Zar... Bir cinayet daha Üzülür, üzmez. Sıkılır, sıkmaz. Tanıdım tanıyalı arı gibi, yüzünde ince gülümsemesi gün boyu iyilik düşünür, yalın... “Edepli adam” derler ya, “haza beyefendi” derler ya, baştan aşağıya öyleydi DSP’nin Basın Müşaviri İsmail Aşçıoğlu. Geçen hafta, Melih Gökçek’in Ankara’nın göbeğine yaptığı son otobanda yeni açılan altgeçitten yıldırım hızıyla fırlayıp gelen arabanın altında 40 metre sürüklendi. Melih Gökçek ekranlarda gerine gerine kendini anlatırken, ışıl ışıl bir insan daha yitti, gitti... Yerel Yönetim Araştırma ve Eğitim Derneği’nin (YAYED) geçenlerde kamuoyuna yaptığı duyuruyu bir kez daha anımsadık: “Kentiçi ulaşım cinayetlerini bildirin. Olayı, tarihini, mağduru, sevenlerinin yaşadıklarını anlatın. Bu cinayetlere son verilmesini sağlayalım.” YAYED: Ziya Gökalp Caddesi, No: 30 Kat: 5 D: 17, 06420 Kızılay/Ankara. Tel: 0 312 430 35 60, [email protected]. Beklenti Adana’dan emekli işçi Zekâi Buluç, düşünmüş taşınmış; sol ya da sosyal demokrat olduklarını ileri süren parti liderlerinin güç birliği için artık ne bekledikleri konusunda üç seçenek bulabilmiş: “Beyaz atlı prensi bekliyorlar. Godot’yu bekliyorlar. Hasan Mutlucan’ın bir sabah vakti televizyonlardan okuyacağı ‘Estergon Kalesi’ türküsünü bekliyorlar.” Buluç’un seçenekleri bir yana, soldaki liderlerimizi de üçe ayırabiliriz: “Yalnızca kendisi için beklentileri olanlar. Tüm siyasi yaşamı beklenti içinde geçenler. Yaşamdan hiçbir beklentisi olmayanlar.” Bir de bunlara yaşam belirtisi göstermeyenleri ekleyebilirsiniz. Kırım’daki Rus donanması... Ukrayna’nın ne büyük bilinmeyenlere gebe olduğunu, ilk kez bu yaz Kırım’a gittiğimde fark ettim. 1991’de özgürlüğüne kavuşan Ukrayna, 24 bölgeden oluşuyor... Kırım; bunların içinde “özerk cumhuriyet” olarak, ayrı statüye sahip. “Sivastopol deniz üssü”, Rusya ve Ukrayna arasında “şimdilik” paylaşılıyor! Sivastopol’deki Karadeniz donanmasının yüzde 80’i Rusların; yüzde 20’si Ukraynalıların. Bölüşüm, 1997’deki anlaşmayla “20 yıl için” yapılmış. 2017’de bu anlaşma yenilenecek... AB saflarına katılan Doğu Bloku ülkeleri gibi, “Turuncu Devrim”den (2004) bu yana Batı’yla bütünleşme hayalleri kuran Kiev 2012’de NATO’ya, 2020’de de AB’ye girme peşinde... Kırım’da bana rehberlik yapan bir “gazeteciye” sordum... “Rus donanması burada böyle demirliyken, bu iş nasıl olacak?” “Rusya o zaman Suriye’ye inecek!” dedi cevaben... Ayaküstü bunu öyle salladı mı, yoksa Kiev’de gerçekten de rivayet olunan böyle senaryolar var mı? Bilemeyeceğim. Şunu gördüm yalnız: 1. Hassas jeopolitik dengelerin pamuk ipliğine bağlı olduğu bir yer Ukrayna. 2. Ukraynalıların buna karşın ayaklarının ne denli yere bastığı meçhul... Bulgaristan ve Romanya yoluyla Karadeniz’e inen Batı karşısında; Moskova’nın Kırım’ı gözden çıkarması düşünülebilir mi? ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr Son Görev Yeri ve Emekli İkramiyesi SORU: TC Emekli Sandığı ve SSK hizmetlerim toplamı 17 yılı geçiyor. Bu hizmetlerimin son 1 yıl 4 ayı SSK sigortalısı olarak geçti. TC Emekli Sandığı’ndan ve dışardan malulen emekli olmak için başvurdum. Yüzde 80 işgücü kaybımın olduğu gerekçesiyle bana “malul raporu” verildi. Bu raporla bana “malul aylığı” da bağlandı. Ancak, son çalıştığım işyeri SSK kapsamında olduğu için bana emekli ikramiyesi ödenmedi. Yaptığım başvuruya, “Sandığımıza tabi görevinizden ayrıldıktan sonra Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi çalışmanız bulunması nedeniyle 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun gereğince son çalıştığınız görevinizin Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi olması nedeniyle, emekli ikramiyesi ödenmemiştir” yanıtı verildi. Ben bu ikramiyeyi alamaz mıyım? (N.D.) YANIT: Öncelikle, emekli ikramiyesi alabilmek için emekli aylığının Emekli Sandığı’nca bağlanması koşuldur. 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 20 uyarınca: “Emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan; asker, sivil tüm iştirakçilere her tam fiili hizmet yılı için” aylık bağlamaya esas tutarların bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Ancak, emekli aylığı Emekli Sandığı’nca bağlansa bile, ikramiye ödenmesi için yeterli değildir. Emekli Sandığı’nca aylık bağlanmasının yanı sıra son görev yerinin TC Emekli Sandığı’na bağlı bir kurum ya da kuruluş olması da gerekmektedir. 2829 sayılı Hizmetlerin Birleştirilmesine İlişkin Yasa ve onun uygulama yönetmeliğine göre, son yedi yıllık fiili hizmet süresinin yarıdan fazlası Emekli Sandığı’nda geçtiği için emekli aylığı Emekli Sandığı’nca bağlansa bile, son görev yerinde sigortalı olarak emekliye ayrılanlara emeklilik ikramiyesi ödenmemektedir. 2829 Sayılı Yasanın Uygulama Yönetmeliği’nin emekli ikramiyesine ilişkin 8. maddesinde bu konu açıklanmaktadır. “Emekli İkramiyesi Madde 8 Son defa TC Emekli Sandığı’na tabi görevlerden emekliye ayrılan ve kendilerine bu kanunun 8’inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden kurumlardan herhangi birinden aylık bağlananlara, sigorta primi veya emeklilik keseneği ödemek suretiyle geçen sürelerin toplamı üzerinden TC Emekli Sandığı Kanunu’nun emeklilik ikramiyesi ödenmesine dair hükümleri gereğince ikramiye ödenir. Ancak, sigortalı sürelerin ikramiye ödenmesinde nazara alınabilmesi için bu sürelerin, TC Emekli Sandığı’na tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçmiş olması gerekmektedir. Bu şekilde sigortalı geçen hizmetlerden dolayı ilgililere evvelce herhangi bir kıdem tazminatı veya emeklilik ikramiyesi ödenmiş süre var ise, emeklilik ikramiyesinin hesabında bu süre nazara alınmaz. Bu kanunun 8’inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden son 7 yıllık sürenin yarısından fazlasının TC Emekli Sandığı’nda geçmiş olması nedeniyle, bu kurumca aylık bağlanmış olsa dahi, son defa TC Emekli Sandığı’na tabi görevden emekliye ayrılmayanlara emeklilik ikramiyesi ödenmez. Bu gibilerin ayrıldıkları görev itibarıyla kıdem tazminatı alma hakları varsa bu hakları saklıdır.” Son görevi Sosyal Sigortalar Kurumu, BağKur ya da yasa ile kurulu emekli sandıkları (Sosyal Sigortalar Yasası Geçici Madde 20 uyarınca kurulmuş) kapsamında olan, emekli aylığı TC Emekli Sandığı’nca bağlananlara, Emekli Sandığı’nda geçen süreler için emekli ikramiyesi ödenmemektedir. Emekli Sandığı’nda geçen 15 yıllık süreye yönelik emekli ikramiyesi alabilmeniz için, son olarak Emekli Sandığı’na bağlı bir görevden emekli olmanız ve emekli aylığının da Emekli Sandığı’nca bağlanması koşuldur. Bunun yanı sıra, TC Emekli Sandığı’na bağlı görevlerden istifa ile ayrılıp bir başka kamu kuruluşunda sigortalı olarak emekli olanlara bir yargı kararında (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.1.1981 gün 1981/8775 Esas, 1981/12305 Karar) ve Maliye Bakanlığı’nın 22 Ağustos 1983 gün ve 4123/20207 sayılı genelgesinde memuriyette geçen ve istifa ile son bulan çalışma süreleri için kıdem tazminatı ödenmeyeceği vurgulanmıştır. Batı ‘siperde’... Son kriz gerçekte ne Kırım ne doğrudan Karadeniz üzerine çıktı. Ancak bir labirent kadar karanlık ve karışık olan iç politik hesaplaşmaların arka planında; son ikiüç yıl içinde kaydedilen bu jeopolitik deprem ve Karadeniz’deki amansız güç mücadelesi var. Ukrayna’yı bir an önce NATO’ya sokmak isteyen Devlet Başkanı Yuşçenko ile açık bir düelloya girişen Moskova yanlısı Başbakan Yanukoviç’e ilk destek, nitekim Kırım’dan geldi. Bir yanda Yuşçenko’ya Moskova’dan yapılan “acil çözüm” çağrıları; diğer yanda rakip kamptaki Yanukoviç’e (Rusya ile göbek bağlarını koruyan) Kırım’dan gönderilen destek... rastlantı olabilir mi? Kiev krizden nasıl çıkacak? Kimse bilmiyor. Açık olan tek şey şu: Ukrayna üzerinde kartlar yeniden açılıyor. Yanı başımızda yeniden atılan zarların işareti bu kriz... Diğer Doğu Bloku ülkelerine göre büyük lokma olan Ukrayna’daki gelişmeleri Brüksel, şimdilik “siperden” izliyor. “Turuncu Devrim”in mimarı Washington ise boğazına dek Irak batağına saplanmış durumda ve başka önceliklerle meşgul... “Kapanın elinde kalma” kaderiyle baş başa kalan Ukraynalıları, ancak kendileri kurtarabilir. Bunun da “olmazsa olmaz” iki koşulu var: Dışa güdümlü olmayan bir siyasi sınıf ve istikrarlı siyasi sistem. Kiev’de, iki koşulun ikisi de yok. “Tampon bölge” ülkelerinde acaba kaçınılmaz bir kader mi bu? HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu?mynet.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 9 Nisan www.mumtazarikan.com SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Alçakgönüllülük. 2/ Soyun 1 dan gelinen 2 kimse... Man 3 da yavrusu. 3/Mısır unu, te 4 reyağı ve pey 5 nirle yapılan bir 6 tür bulamaç... Bir cetvel türü. 7 4/ Yüksek biri 8 ne sunulan bil 9 gi ya da dilek. 5/ Şen, rahat... Anka1 2 3 4 5 6 7 8 9 ra’nın Sincan ilçesinde 1 H A N İ B A N A A arkeolojik bir vadi. 6/ 2 E D İ K A N Ü V E Elli şiniklik tahıl ölçe 3 R A Z A K I A A V ği... Güneş doğmadan 4 S A A M A Z O N A önceki alaca karanlık. 7/ İçi kremalı bir tür 5 E S M E R A T O K pasta... Gelecek. 8/ Gü 6 A T İ T A N A S Ü neyden esen yel... “Do 7 R A Y A K E Ç A B ğar midelerden nur 8 A N E M O F O B İ topu ihtilaller” (F. N. 9 İ D A İ Ç İ R İ K Çamlıbel). 9/ Osmaniye ilinde bir baraj. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İpleri örerek, düğümleyerek yapılan bir el sanatı. 2/ İskambilde koz... Küçük lüle durumunda ve kıvrımlı saç. 3/ Hiçbir ülkenin 1 2 3 4 5 6 7 8 9 uyruğunda olmayan kimse. 4/ Donuk renk 1 P İ T A H A Y A A li... İcraat. 5/ Bayındır 2 A R K K A V A T A lık... Değiştokuş, takas. 3 P E P İ N O A İ L 6/ Japon mafyasına ve 4 A M O K A K A K İ rilen ad... Nazi partisi 5 Y A M A M A K A Z nin askeri polis örgü 6 A L E A O D A M E tü. 7/ “ atına binmiş 7 A A L A BO R A A çalım satıyor” (Tür8 İ R O N İ A A Y A kü)... Yasal olmayan cinsel ilişki. 8/ Posta 9 T A A A L A B A Ş sürücüsü... Hayvanın 8 Nisan cevap anahtarı dünkü bir yanındaki yük. 9/ gazetemizde teknik bir hatadan Engel... Aziz Nesin’in dolayı yanlış yayımlanmıştır. Düzeltir, özür dileriz. bir tiyatro oyunu. CUMHURİYET 17 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle