Katalog

30 NİSAN 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA CUMHURİYET MİTİNGİ 9 DÜNYA BASINI GENİŞ YER VERDİ ‘Tayyip baksana kaç kişiyiz saysana’ Çağlayan mitingin atılan sloganların bazıları şöyle: “Tayyip baksana kaç kişiyiz saysana”, “Anladın sen Tayyip”, “Türkiye uyandı, imam bayıldı”, “Atatürkçü düşünce engellenemez”, “Genciz güçlüyüz Atatürkçüyüz”, “Tayyip şaşırdı, sabrımızı taşırdı”, “Ampul Tayyip”, “Çankaya yolları şeriata kapalı”, “Kemalist uyanış engellenemez”, “Hükümet istifa”, “Çankaya’nın imamı, kaça sattın vatanı”, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Haçlı iktidar Çankaya’ya çıkamaz”, “Çankaya’da imam istemiyoruz”, “atv dışarı”, “TRT dışarı”, “Tayyip alana, Aydın Doğan bedava”, “Hükümet istifa”, “Kasımpaşa imamı kaça sattın vatanı”, “Kasımpaşa imamı satamazsın vatanı”, “Çankaya’da şeriatçı istemiyoruz”, “Çankaya’da molla istemiyoruz”, “Hepimiz Türk’üz Atatürkçüyüz”, “Ampul çatladı çatlayacak”, “Mollalar İran’a”, “Çağlayan şeriata mezar olacak”, “Çankaya’nın yolları imamlara kapalı”, “Atatürk düşmanı meclis başkanı”, “Tayyip papucu yarım çık dışarı oynayalım”, “Hükümet istifa”, “İşte Tandoğan işte Çağlayan”, “Ananı da al gel Erdoğan”, “1000 dirilmiş kıtayız, engelleri aşarız”, “Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye”, “Gavur İzmir burada, Tayyip nerede”, “Laiklik kadının güvencesidir”, “Şeriatı yenecek, Atatürk’ün ordusu”, “Kemalistler birleşin, iktidara yerleşin”, “Ya İstiklal ya ölüm tam bağımsız Türkiye”, “ Yaşasın Cumhuriyet”. ‘Laiklik için dev miting’ Dış Haberler Ankara’da Tandoğan’ın ardından İstanbul’un Çağlayan Meydanı’nda düzenlenen “Cumhuriyet Mitingi” dünya basınında da yankılandı. Aralarında BBC, CNN ve El Cezire’nin de bulunduğu uluslararası televizyonlar, mitingi canlı olarak verdi. Alman televizyonları da canlı bağlantılarla mitingi aktardı. İngiliz yayın kuruluşu BBC “Türk laikliği için dev miting” başlığıyla verdiği haberinde, “Ülkenin yeni cumhurbaşkanına ilişkin oylama konusundaki tartışmalar arasında on binlerce kişinin, laikliği desteklemek üzere İstanbul’da toplandığına” işaret etti. Mitingi “büyük bir güç gösterisi” olarak niteleyen ve İstanbul’daki göstericilerin “iktidardaki partinin adayının İslamcı köklerine bağlı olduğundan kaygı duyduklarını” belirten BBC, cumhurbaşkanı adayı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, karşıtlarının ve ordunun eleştirilerine rağmen çekilmeyeceğini açıkladığının altını çizdi. BBC muhabiri de laik çevrelerin Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda AKP’nin hem cumhurbaşkanlığını, hem hükümeti, hem de Meclis’i kontrol etmesinden kaygı duyduklarını aktardı. BBC’nin sitelerinde verilen haberde, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Ne şeriat, ne darbe, demokratik Türkiye” sloganlarının atıldığına yer verilirken mitingde Türk bayraklarıyla Atatürk posterleri taşındığı ve hükümetin istifaya çağrıldığı vurgulandı. HÜKÜMETE KARŞI ‘İSLAMCI YIĞINSAL GÖSTERİ’ CNN’in internet sayfasında “Gül karşıtı laik Türkler toplandı’’ başlığı altında göstericilerin hükümetin istifasını istediklerini ve Başbakan Erdoğan’ın “vatan haini” olduğuna dair sloganlar atıldığını yazdı. El Cezire de internet sayfasında radikal İslamcılığa tolerans gösterdiği için ordu tarafından eleştirilen hükümetin, İstanbul’da binlerce Türk tarafından protesto edildiğini yazdı. Washington Post ve New York Times internet sitelerinde “Binlerce Türk, hükümeti protesto ediyor” manşetini kullandı. Washington Post, iki hafta önce benzer bir gösteri düzenlediğini ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülkede kutuplaşmaya yol açtığını yazdı. New York Times, göstericilerden Ahmet Yurdakul’un (63), “Hükümet, Atatürk düşmanıdır. Onlar Türkiye’yi karanlık çağa götürmek istiyor” yönündeki sözlerine yer verdi. İsveç gazeteleri İstanbul’daki mitingi internet sayfalarında “İslamcı hükümete karşı yığınsal gösteri’’ başlıklarıyla haber yaptılar. ‘İstanbul’da miting yapın’ diyenlere inat, yurdun dört bir yanından gelen yurttaşlar Cumhuriyete sahip çıktı İşte Çağlayan... İşte kadınlar... SEVİM ERTEMUR nkara’da 14 Nisan’da Tandoğan’da 1 milyon dolayında yurttaşın katılımıyla gerçekleştirilen “Cumhuriyet’e bağlılık” mitingini “güzide medya”mız görmezlikten gelmişti. AKP hükümetini savunan bazı gazeteler, gazeteciler ile AKP’li bazı politikacılar “Nerede 1 milyon kişi var. Sıkıyorsa Çağlayan’da miting yapsınlar da görelim” demişti... İşte İstanbul, işte Çağlayan... Çağlayan’a çıkan tüm yollar sabah saat 07.30’dan itibaren kapalı denildiği için, bu güzergâhta hiçbir aracın çalışmayacağını düşünerek işe gelmek üzere saat 9.00 gibi Okmeydanı’ndan yaya olarak yola çıkıyorum. Ana caddede, yani Darülaceze Caddesi’nde otobüsler ve minibüslerin çalıştığını görünce hemen Şişli’ye gitmek için ilk gelen otobüse biniyorum. Yolun sağında solunda Anadolu’dan gelmiş otobüsler park etmiş. Isparta, Yalvaç, İzmir, Çorum... Darülaceze’yi geçince hemen Perpa’nın önünde Eğitimİş üyeleri ellerinde bayraklar toplanıyorlar. Otobüste bir genç Çağlayan’a gitmek için nerede ineceğini soruyor... Abidei Hürriyet durağında iniyorum. Sağa yürüsem gazete, sola yürüsem miting alanı... Miting saatinde en yoğun şekilde çalışıyor olacağım. Hemen sola doğru yürüyorum. Çağlayan yolunun girişinde Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin önünde Şişli Belediyesi tankerle parasız su dağıtıyor. Üstünden çevre yolunun geçtiği köprünün altından geçip yürüyorum. Her gün trafiğin adeta arapsaçı gibi kilitlendiği Şişli yol ayrımı kırmızı beyaz bayraklarla dolu, miting alanına yürüyen herkesin elinde bayrak var. Biraz ileride polis noktası kurulmuş. Kadınlı erkekli polisler, katılımcıları tek tek arayarak meydana alıyor... A bu kadar sahipsiz mi? Hayır, hayır... Birazdan bizim haber toplantımız başlayacak. Haber Müdürümüz Hakan Kara geldi. “Metro müthiş kalabalık”, dedi. İnsanlar metronun içinde sloganlar atarak mitinge geliyomuş: Tayyip çıksana, kaç kişiyiz saysana”. Slogan güzel, benim açımdan Hakan’ın gelmesi daha da güzel... Çünkü kaçma şansım arttı... Mitingin başlamasına 1 saat var. Alan tamamen dolmuş durumda. Hâlâ da insanlar sel gibi akıyor. Gazetenin önünden Şişli ADD üyeleri, Çağdaş Eğitim Vakfı üyeleri, yüzlerce yurttaş sloganlar ataraktan ve ellerinde upuzun bir bayrak taşıyarak miting alanına akıyorlar. Bir yandan marş çalıyor: “Güneş ufuktan şimdi doğar/ Yürüyelim arkadaşlar/Sesimizi yer, gök, su dinlesin/Sert adımlarla her yer inlesin, inlesin...” Müthiş, gerçekten inanılmaz gazetenin önü. Al bayraklı kalabalık gittikçe artıyor, durmuyor, yüz binler alana akıyor; Cevahir’in önünden dönüp Cumhuriyet gazetesinin önünden geçerek. Yazımı yazamıyorum. İkide bir camdayım, slogan atanlara kâh alkışlarla, kâh bayrak sallayarak karşılık veriyorum, kâh oturup iki satır yazıyorum. İçim içime sığmıyor. Teşekkürler, teşekkürler... “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Türkiye size minnettardır”, “Tek gazetesiniz”, “Satılmış medyanın yüz akısınız”, “Hepinize helal olsun” sloganlarıyla artık on binler akıyor gazetenin önünden. Gazetenin önünden her geçen bayraklarını sallıyor, ıslıklar, alkışlar, içim titriyor, gözyaşlarımı tutamıyorum... Marş çalıyor: “Göğsümüz tunç siperi/Türk’e durmak yaraşmaz...” Y URTTAŞLARDAN CUMHURİYET’E SEVGİ SELİ TRT MİTİNGİ KISA YAYIMLADI İ STANBUL BAYRAK DENİZİ M EDYANIN HALİ Kadınlar, Tandoğan’da olduğu gibi Çağlayan’da da ön sıralarda yer aldı. tının altından sesler yükseliyor: İzmir Barosu burada, İstanbul Barosu nerede? EYDAN BAYRAM YERİ Yürüyorum yavaş yavaş... İki sivil polis kafa tokuşturuyor. Solda demirlerle çevrili bahçenin içinde, ağaçların altında polisler üçerli beşerli oturmuş bekleşiyor, kimisi dağıtılan gazeteleri okuyor... Biraz ileride bir itfaiye aracı, ambulans duruyor. Onlarca bayrak satıcısı; kimisi tezgâh açmış, kimisi elinde dolaşıp bayrak satıyor. Bugün İstanbul kırmızıbeyaz. Her yer bayrakla kaplı... Tanesi eski hesapla 2.5 milyondan 25 milyona kadar fiyatları değişen büyüklü küçüklü bayraklar. Eeee daha, mitinge saatler var, bayrak satılır da şapka satılmaz mı? Şapkalar da 3 ile 5 YTL arasında satılıyor. Başa takılan şeritlerin tanesi 1 milyon. Bayrakçılarla konuştum. Normal mitinglerde 60 bin civarında bayrak satıyorlarmış. Ortalama 5 milyondan hesaplasan, 300 milyar eder! Yeni hesapla 300 bin YTL Eminim pek çok bayrak yapan firma vardır. Ama bir bayrakçı, piyasada en büyük firmaların Pirajans ile Baypa olduğunu söylüyor... Simitçiler meydanın dört bir yanında yer kapma yarışında, tablalarını tepeleme yığmışlar. Hemen yanlarında su satanlar. Akıllı birkaç satıcı hemen çay tezgâhları kurmuş. Demlikler fokur fokur kaynıyor. İnanılmaz ama can erik satıcısı bile meydanda... durarak yanıt veriyorlar: İşte meydan, işte Çağlayan!.. ALBİMİ ALANDA BIRAKTIM K M 25 yıldır gazetecilik yapıyorum. İlk defa ça5 yıldır işsiz olan meslektaşım, foto muhabiri Ali Öz’le karşılaşıyorum. Sürekli eli deklanşörde. Heyecanını yitirmeyen ‘deli’lerden birisi... Çevre yoluna doğru yürüyoruz. Çorum Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin üyeleri bir otobüsle gelmişler. Davul zurnalar çalıyor, Çorumlu kadınlar halay çekiyorlar. Meydanı bayram yerine çevirmişler. Yolun kenarındaki ağaçlık sırtta oturanlar Kasımpaşa’dan doğru meydana gelen grupları alkışlar, ıslıklar ve sloganlarla karşılıyorlar. Hemen önümde bayrak tartışması yaşanıyor. Bir esmer vatandaş bayrak satmaya çalışıyor. ADD Ankara Şubesi’nden genç bir kadın ise “Ben dağıtıyorum” diyerek elindeki bayrakları üyelerine dağıtıyor... lışmaktan nefret ediyorum... Gazeteme gidip çalışmak zorundayım. Pazar toplantımızı saat 12.00’de yapma kararı almıştık. Ayaklarımı sürüye sürüye alandan ayrılıyorum. Resmen geri geri gidiyor ayaklarım!.. Ben kalbimi alanda bıraktım, Şişli’ye doğru yürüyorum. Karşıdan ise pırıl pırıl aydınlık yüzler alana akıyor. Kocaman bir pankart: Parola Vatan, İşaret Namus. Altında imza: Türkiye Gençlik Birliği... Tam gazetenin sokağına döneceğim. Fotomuhabiri Serkan Yıldız’la karşılaşıyorum. Kalbim orda kaldı, diye söyleniyorum. O da “Benim de hastanede kaldı” diyor. Ablası doğum yapmış. Gülüyorum. Gazeteye doğru yürüyorum. 25 yıllık gazeteciyim, akıp giden binlerin sloganları beni gururlandırıyor. Gurur duyuyorum gazetemden, kendimden... Haber değeri olmayan şeyleri saatlerce canlı yayında veren televizyonlar, geçen mitingi görmezlikten gelmişti, çünkü ucunda ihaleler vardı... Haber kanalı olmakla övünen, herkesin çok iyi bildiği televizyon kanalından arkadaşları aradığımda, “Patron İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yol ihaleleri alıyor” dediklerinde utanç duydum onlar adına. Onlar da çok üzgündü. Ama maalesef televizyondaki pek çok insan bile patronun çıkarları doğrultusunda AKP yanlısı politikaya sıcak bakıyordu... İşte basının içinde bulunduğu durum buydu. Satılmış, cebine girecek milyar dolarlar, katlar, yatlar uğruna memleketinin her bir köşesinin satılmasına göz yuman gazetecileri düşününce içim karardı!.. O sırada Yurt Haberleri’nden Gülşah’ın sesi duyuluyor: TMMOB, 14 Nisan mitingine katılanlardan hesap soruyormuş... Ne demek bu? Bu kez görmezden gelemediler Haber Merkezi Milyonlar yürüdü ama televizyonlar yine görmezden gelmeye çalıştı. Yurtseverleri 14 Nisan’da Tandoğan’da buluşturan mitingi görmezden gelen ulu Türk medyası, dün milyonları tek yürek Çağlayan’da buluşturan Cumhuriyet Mitingi’ne kayıtsız kalamadı. Tandoğan’daki mitingi de kesintisiz veren Kanaltürk, Avrasya Televizyonu, SKY Türk yine kesintisiz canlı yayınını sürdürürken az sayıda kanal mitinge ara ara bağlanarak mevcut siyasi çalkantılar ve Genelkurmay’ın açıklamasını ünlü yazar ve siyasetçilere yorumlatmayı tercih ettiler. ATV, mitingi yine canlı yayımlamadı ve haberlerde geçiştirdi. Kanal D ise dizi yayımlamayı tercih etti. Habertürk kesintisiz yorum yayımlarken Tandoğan’daki miting sırasında belgesel yayımlamayı tercih eden devlet televizyonu TRT, bu kez mitingin ilk saatlerinde çok kısa süreli de olsa birkaç bağlantı gerçekleştirdi. TRT yayınına maç ve belgesel yayınıyla devam etti. Haber kanalı olduğunu ileri süren ancak ilk mitingi canlı vermeyen NTV, dün de bu tavrını sürdürdü. NTV ara ara kısa süreli bağlandıktan sonra basketbol programı yayımlamayı tercih etti. CNN TÜRK, yaşam programlarına çok ara vermemeye özen gösterdi, mitingi aralıklarla vermeye devam etti. Kanal 7’de Sami Selçuk askersivil ilişkilerini değerlendirdi, ardından müzik yayını yapıldı. Kanal 24’te Islahat Fermanı’nın gayrimüslümler üzerindeki etkisi konuşuldu. Amerikalı dünya medya devi Murdock’un satın aldığı televizyon kanalı Fox’ta ise “Üç Tatlı Cadı” adlı dizi yayımlandı. Haber ve fotoğraflarını GSM ile yollayan Anadolu Ajansı ise yoğunluk nedeniyle felç olan baz istasyonlarını kullanamadığı için dünyaya mitingi aktaramadı. T EŞEKKÜRLER ÇILGIN TÜRKLER ‘T EHLİKENİN FARKINDAYIZ’ Anadolu’dan sabah erken saatlerde İstanbul’a gelen yüzlerce yurttaş, Florence Nightingale Hastanesi’ni geçince, yolun hemen sol tarafında Ahmet Buhan Lisesi’nin demir parmaklıklarının önündeki hafif meyilli arazide ağaçların altına oturmuşlar, miting saatini bekliyorlar. Ellerinde pankartları slogan atıyorlar: “Tam bağımsız Türkiye”, “Tehlikenin farkındayız”, “Türkiye laiktir, laik kalacak”, “Tehlikenin de, gücümüzün de farkındayız”, “Çankaya’nın yolları, hırsızlara kapalı...” İzmirliler tam meydanın ortasına konuşlanmışlar. CHP’lisiyle, DSP’lisiyle, doktorlarıyla, avukatlarıyla. İzmir Barosu pankar Meydan inanılmaz. Sabah saatleri olmasına rağmen kalabalık sürekli artıyor. Meydana çıkan tüm yollardan “Vatan toprağı kutsaldır, satılmaz”, “Hepimiz Mustafa Kemal’iz” diyen yurttaşlar akıyor. Kimi tek, kimi ailece gelmiş. Çocuklar, kadınlar, erkekler, kısaca herkes tek bir yürek olmuş adeta hep bir ağızdan bağırıyor: “Tayyip baksana, kaç kişiyiz saysana!..” Meydanda inanılmaz bir kadın ağırlığı var. Zaten mitingi de düzenleyenler kadınlar değil mi? Dur durak bilmeden çağdaş kadınlar yetiştirmeye çalışan Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr. Necla Arat ve Prof. Dr. Nur Serter... Üç yiğit kadının çağrısına kulak veren kadınlar meydanda. Çağlayan’da miting yapsınlar da görelim, diyenlere meydanı dol BAKSANA, KAÇ ‘T AYYİP KİŞİYİZ SAYSANA!’ SATIŞINA B AYRAK İZİN VERİLMEDİ Bir ara kaçmayı planlayarak işbaşı yaptım. Eskiden Kültür Servisi’mizde 1 yıl kadar çalışan Didem Ünal ile bir arkadaşı geldi bayraklarla, mitinge gidiyorlarmış. Bize de bayrak getirmişler. “Cevahir’in önünde, güvenlik görevlileri bayrak satan birini kovdular, izin vermediler” dedi. İnanamadım. Cevahirler İETT garajının arazisini CHP döneminde almışlardı, AKP döneminde binayı bitirip, Tayyip Erdoğan’a açtırdılar. Gerçekten inanamadım. Tabii hemen bir yurttaş atılıp bayrakçının elinden bayrakları alıp, güvenlikçinin karşısına dikilmiş. “Hadi yasakla bakalım, senin müdürün kim, git onu çağır” diyerek. Tabii pabucun pahalı olduğunu gören güvenlikçiler geri çekilmiş... Türkiye Ama dışarıdaki alkış sesleri, sloganlar harika... Satılmış medya yayımlamasa da yüz binler akıyor meydana. “Helal olsun size, helal olsun” sloganı üzerine kafamı camdan uzatıyorum. Alkışlar arasında “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganı atılıyor. Hangi gazetede, televizyonda çalışan gazeteci yaşayabilir ki bu gururu, mutluluğu?.. Teşekkürler, teşekkürler hepinize. Biz de Cumhuriyeti’ne sahip çıkan yurttaşlarımızla gurur duyuyoruz... Akıp giden kalabalığın içinde tekerlekli sandelyede bir güzel yurttaş dikkatimi çekiyor. Genç bir kız sandalyeyi itiyor. Yurttaşın elinde pankart: “Tek yumurta üçüzleri: Arınç, Gül, RTE”. Artık kalbim Çağlayan Meydanı’nda değil. Çünkü tüm İstanbul Çağlayan Meydanı. Teşekkürler “Çılgın Türkler”... Gazetede bana alandaki coşkuyu yaşatan yüz binler, teşekkürler hepinize... CUMHURİYET 09 K