18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 NİSAN 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA CUMHURİYET MİTİNGİ 14 Nisan’da Tandoğan’da yükselen dip dalgası Çağlayan’da tsunamiye dönüştü 5 Halktan büyük uyarı ? Mitingde bir konuşma yapan Prof. Dr. Necla Arat, “Meclis’in saygınlığını gölgeleyenleri kınamak ve devrim yasalarına saygılı bir iktidar, cumhurbaşkanı istiyoruz demek için buradayız” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi AKP hükümetine “sivil muhtıra”, İstanbul’da büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu Çağlayan’daki “Cumhuriyet için birleşin, yarın çok geç olabilir” mitinginde verildi. Ankara’da 14 Nisan’da 1 milyonu aşkın yurttaşın Tandoğan Meydanı’nda haykırışından sonra İstanbul’da da daha kalabalık bir kitle tarafından “şeriata, darbeye karşı laik, demokratik, sosyal hukuk devleti” sesi yükseldi. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV), Cumhuriyet Kadınları Derneği, İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu ve Kanaltürk tarafından organize edilen miting için Türkiye’nin dört bir yanından yüz binlerce kişi dün sabah erken saatlerden itibaren Çağlayan Mey Brütüs’ün İntikamı mı? Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk “fısıldayan” isimler arasındaydı. Öyle ki Kandoğan, gazetecilere turundaki en “şoke edici” olayı ANAVATAN’dan firenin çok az kuşkusuz, DYP Genel Başkanı olacağına inancını da sık sık dile Mehmet Ağar’ın, oylamaya getirdi. katılmama kararını açıkladığı son dakikaya Ancak her ne olduysa oldu kadar yanında yer alan ve siyasi tarihimizde az kendisine her aşamada rastlanır biçimdedestek veren iki 1978’deki “Güneş Motel” milletvekilinin açıklamadan olayını anımsatanlar oldu. dakikalar sonra kalkıp genel Kandoğan, Ağar’ın kurula girerek AKP’ye yanından kalkıp, genel destek vermesiydi. kurula giderek AKP Denizli Miletvekili Ümmet “alkışları”na teslim oldu. Kandoğan ve Hatay Kandoğan’ın bu inanılmaz Mehmet Ağar Milletvekili Mehmet “U dönüşü”nün altında Eraslan’ın genel kurula neyin yattığı önümüzdeki “yanlışlık”la girdiğini sanıp günlerde elbette daha da çıkmaları için haber netleşecek. Ancak 2 yıl gönderen Ağar; önce DYP kongresi Kandoğan’ın kürsüye çıkıp sonrasında yaşanan bir partisinin kararının olay akla başka olasılıkları “antidemokratik” olduğunu da getirmiyor değil. Çünkü söylemesi üzerine tam DYP’nin 2005 Mayısı’nda anlamıyla şok yaşadı. Ağar yaptığı 8. olağan ilk şoku atlattıktan sonra kongresinde seçilen genel “Sırtımdan hançerlendim” idare kurulu listesi, partide diyerek düştüğü durumu Ümmet Kandoğan “deprem” etkisi yapmıştı. özetledi. DYP’lilerin DYP lideri Mehmet Ağar, “Brütüs, Truva atı” diye aralarında Ümmet nitelendirdiği vekillerden Kandoğan’ın da bulunduğu Eraslan, “sessiz” kimliğiyle 6 milletvekilini genel idare tanınıyordu, Hatay’da kuruluna almamıştı. Bunun AKP’nin “Ali Dibo” ilişkilerini üzerine Kandoğan’ın yanı ortaya çıkaran politikacı sıra olarak da anılıyordu. bugün ANAVATAN’da olan Ümmet Kandoğan ise, Reyhan Balandı, Dursun Ağar’a son derece yakın Akdemir ve İbrahim duran, ANAVATAN’la Özdoğan Ağar’ı eleştirerek birleşme ve Mehmet Eraslan partiden istifa etmişti. cumhurbaşkanlığı Diğer 3 milletvekili oylamasına katılıp ANAVATAN’a geçerken, katılmama konusunda etkin rol Kandoğan yine çark etmiş ve oynayan ve AKP kökenli olmasına “teşkilat istiyor, taban istiyor” diyerek karşın amansız bir “AKP muhalifi” sert eleştiriler yönelttiği Ağar’la olarak tanınan bir milletvekiliydi. yeniden çalışmaya başlamıştı. Oylama günü, televizyon televizyon İşte bu olayı anımsayanlar, gezip, AKP’nin tutumunu eleştiren birbirlerine “Brütüs’ün Kandoğan, DYP’nin oylamaya intikamı mı” diye sormadan girmeyeceğini gazetecilere ilk edemiyorlar... ? ÇYDD Genel Başkanı Saylan ise “Türk kadınını tesettüre bürünen görüntüsüyle Cumhuriyete meydan okuması için kullanan AKP şimdi de Çankaya’sını tarikat sarayına dönüştürmeye çalışıyor” dedi. ? Halkın sesine kulak verilmesini isteyen ADD Genel Başkan Yardımcısı Nur Serter, “Türkiye’yi Cumhurbaşkanlığı seçimi ile krize sürüklemekten vazgeçip erken seçime gidin” çağrısı yaptı. nı istiyoruz demek için buradayız” dedi. Arat, 14 Nisan’da Tandoğan’da yükselen dip dalgasının Çağlayan’da tsunamiye dönüştüğünü belirterek “Türkiye’nin laik yapısını kararlılıkla, cesaretle savunmak, yasal ortamı aşındırıp daraltmaya çalışarak laik rejimi sinsi bir şekilde ve adım adım değiştirmek isteyenleri durdurmak için buradayız. Ulus devletin ve ulusalcılığın bittiğini öne sürenlere küreselleşmenin tapınıcılığını yapanlara Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerindeki akılcılığı ve bilimi reddedenlere yanıldıklarını ispat etmek için buradayız” diye konuştu. danı’nda toplanmaya başladı. Piyalepaşa Bulvarı, Kâğıthane ve Şişli’de oluşturulan arama noktalarından geçerek alana giren yüz binler, ellerinde Atatürk posterleri ve Türk bayrakları taşıdı. Miting boyunca Atatürk’ün Cumhuriyet’in kuruluşunun 10. yılında TBMM’de yaptığı konuşma dinletildi, kurulan dev sinevizyon ekranından Mustafa Kemal Atatürk’e ve Kurtuluş Savaşı yıllarına ait görüntüler yayımlandı. Miting alanında dev bir bayrak da saatler boyu ellerin üzerinde taşındı. SAYGI DURUŞU Mitinge, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, İsçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Sevigen, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz da katıldı. Saat 14.00 sıralarında Bulutsuzluk Özlemi’nin sahne alması ile başlayan miting programının sunuculuğunu Mehpare Çelik ve Rüştü Erata yaptı. Sadık Gürbüz ve Tolga Çandar’ın kısa müzik dinletilerinin ardından Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı seslendirildi. Tertip komitesinin tanıtılmasının ardından Halit Ergenç, Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi”ni okudu. Mitingin ilk konuşmasını yapan Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Başkanı Prof. Dr. Necla Arat, “Cumhurbaşkanlığı gibi çok önemli bir olayı yasallığı kuşkulu bir sürece dönüştürenleri, demokrasinin açıklık ve şeffaflık ilkesini çiğneyenleri, milletvekili borsası söylentilerine yol açarak bir süredir Meclis’in saygınlığını gölgeleyenleri kınamak ve devrim yasalarına saygılı bir iktidar, cumhurbaşka ‘YETER ARTIK, BİRLEŞİN’ Demokrasiyi araç olarak kullandıklarını bildiğimiz kimselere bu değişim yalanlarına inanmadığımızı göstermek için Çağlayan’da buluştuklarını söyleyen Arat, şunları söyledi: “Medyada işlerine gelmeyen, program, yorumcu ve yayınları birer birer susturmaya çalışanları, aleyhlerine yayın yapan medya gruplarına el koyanları, haber alma özgürlüğümüzü çiğneyenleri protesto etmek için buradayız. İktidarlarını Müslümanlık kavgasında yeni bir başlangıç olarak niteleyenlere, siyasal İslam önce karar mekanizmalarını ele geçirmelidir diyenlere bunun çıkmaz yol olduğunu, dini araç kullanmak isteyen iktidarların eninde sonunda yok olduklarını göstermek için buradayız. Ülkemizi bir sömürgeye dönüştürmek isteyenleri, ulusalcı, laik ve antiemperyalist güçbirliğimizi, ulusal çıkarlarımızı ve onurumuzu her şeyin üstünde tuttuğumuzu, Türkiye’nin her yöresindeki milyonların aynı duygu ve düşünceleri paylaştığını açıklamak üzere buradayız.” ‘Kurnaz tilki’ ve Köşk hesabı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayını belirlemesi son derece sancılı oldu. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile Devlet Bakanı Beşir Atalay’ın isimleri kulislerde dolaşırken Başbakan Erdoğan, adayın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül olduğunu açıklayıverdi. Erdoğan, Gönül ve Atalay’ı önermiş, TBMM Başkanı Bülent Arınç buna karşı çıkınca sahneye Gül çıkmıştı. TBMM Başkanı Arınç’ın daha önce de TBMM Başkanlığı seçimlerinde adı ön plana çıkan Vecdi Gönül’ü “inadına adayım” manevrasıyla saf dışı bırakmış ve seçilmişti. Bu, Arınç’ın Gönül’e ikinci darbesi oldu. Erdoğan’ın adayı nasıl belirlediği Meclis kulislerinde geçen hafta gündemin birinci sırasında yer aldı. AKP Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, gazetecilerin bu yöndeki sorularına bir fıkrayla yanıt verdi: “Tilki bir gün ormanda gezintiye çıkmış. Büyük bir ağacın altından geçerken, dalda asılı eti görmüş. Tam atlayıp eti almaya hazırlanırken, ‘etrafı bir kolaçan edeyim’ demiş. Bu sırada yerde kurulu tuzağı görmüş. Tuzağın yanından yürüyüp ağacın biraz yakınında beklemeye başlamış. Çok fazla geçmeden uzakta bir kurt görünmüş. Tilki, sabırla beklemeye başlamış. Kurt, ağacın altına gelince dalda asılı eti görmüş. Tilkinin uzakta durduğunu, ete uzanmadığını görünce ‘Sen neden yemiyorsun’ demiş. Tilkiden şöyle bir yanıt gelmiş: ‘Ben orucum’. Bunun üzerine kurt, ete doğru hamle yapmış, eti almış, ama bu arada tuzağa da düşmüş. Bunu bekleyen tilki, tuzağın içinde debelenen kurdun ağzındaki eti alıp bir güzel yemiş. Şaşkınlık içinde kalan kurt, ‘Hani sen oruç değil miydin’ diye sormuş. Tilki, alaycı bir şekilde yanıt vermiş: ‘Top atıldı duymadın mı?’ ‘KARŞI DURACAĞIZ’ Arat’ın konuşmasının ardından Ayten Alpman sahneye çıkıp “Memleketim” şarkısını yüz binlerce kişiyle birlikte seslendirdi. ADD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter, Çankaya’yı işgal planlarına izin vermeyeceklerine vurgu yaparak AKP’ye karşı duracaklarını söyledi. Hükümetin Cumhurbaşkanlığı seçimini derhal durdurması gerektiğini ifade eden Serter, “Türkiye’yi Cumhurbaşkanlığı seçimi ile krize sürüklemekten vazgeçip erken seçime gidin” dedi. Serter, muhalefet partilerinden birleşme için her türlü özveride bulunmalarını beklediklerini kaydederek “Uzun zamandır bekliyoruz. Bir seçim daha kaybetmek istemiyoruz. Yeni bir siyasi parti de kurmak istemiyoruz. Halkın sesine kulak verin ve birleşin” diye konuştu. Serter, “Atatürk ilke ve devrimleri ile çatışmaktan, Cumhuriyet ve kurumları ile uğraşmaktan, dini sömürmekten vazgeçin. Emperyalistlerle işbirliği yapmaktan vazgeçin. Türkiye sevdalılarının önünü kesemez, sesini kısamazsınız. Bize bindirilmiş kıtalar dediler. Biz bindirilmiş kıta olmadık, olmayacağız. Biz Türk milletiyiz. Sesimizi duymayanlara, al bayrağı görmeyenlere sesimizi duyurmasını da bayrağı göstermesini de biliriz. Genelkurmay Başkanı’na memur diyen bir zihniyete karşı şanlı ordumuzun önünde saygı ile eğiliyoruz” dedi. Meclis’te Köşk toto Başbakan Erdoğan’ın Gül’ü aday göstermesi, AKP’de bazı milletvekillerini üzerken, bazılarını da sevindirdi. Bu tablonun nedeni ise “Tayyip Erdoğan aday olacak, olmayacak” bahsine girilmesiydi. Erdoğan’ın aday olacağına bahse giren Osmaniye Milletvekili Mehmet Durdu Kastal, 4 takım elbise kaybetti. Milletvekilleriyle görüşmeleri sırasında Erdoğan’a “Eğer Köşk’e çıkarsanız, tam 17 takım elbise kaybedeceğim” diyen Ordu Milletvekili Enver Yılmaz, tam 17 takım elbise kazanarak bahisçilerin şampiyonu oldu. Kastal, arkadaşlarının kendisine takılması üzerine takım elbiseler için “Başbakan’dan 3 milyar isteyeceğim. Verdiğim sözü yemem, artık maaşımın yarısını oraya yatıracağım” dedi biraz da buruklukla. Gardrobunu yenilemeye hazırlanan Yılmaz, elbiselerden birini Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu’ya hediye etme sözü verdi. Artvin Milletvekili Orhan Yıldız ise, aday belirleme sürecinin başından beri Erdoğan’a “Köşk’e çıkmayın” diyen AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik’i, “tepeden tırnağa giydirme” bahsini kaybetti. Milletvekillerinin eşleri de bahisten geri kalmadılar. Çorum Milletvekili Muzaffer Külcü’nün eşi Hatice Külcü, komşusu AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ’ın eşi Mine Bozdağ ile çocuklarını kebapçıya götürmek için bahse girdi. Çocuklar daha aday açıklanmadan “Kukla Kebap”a gideceklerini duyunca bayram yaparken kazanan Hatice Külcü oldu. Başbakan Erdoğan’ın Gül’ü açıkladığı anlarda Başbakan’ın evsahibi de olan Ankara Milletvekili Faruk Koca, gözyaşlarını tutamadı. Milletvekili arkadaşları ise Koca’ya takılmadan edemediler: “Başbakan evinde kalmaya devam edecek, bir süre daha kira alamayacaksın diye ağladın değil mi?” Türkçe Komisyonu “start veriyor”! TBMM’de Türkçedeki bozulma ve yozlaşmayla ilgili olarak kurulan araştırma komisyonu toplantılarında Osmanlıcaöztürkçe tartışmaları yapılıyor, renkli atışmalar yaşanıyor. Bazen de gülümseten, ironik konuşmalar yapılıyor. ATO Başkanı Sinan Aygün, komisyona geldiğinde tabela kirliliğine tepki gösterdi. AKP Çankırı Milletvekili Hikmet Özdemir, Komisyon Başkanı Ekrem Erdem’e “Başkanım, sokaklarda da dolaşalım, tabelaları inceleyelim. Bu konuda start vermiş oluruz” dedi. Aygün, “Ne veririz, ne” diye sorarken, gülüşmeler oldu... Komisyon TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney’i dinlerken, söz döndü dolaştı Eurovision yarışmasına İngilizce şarkıyla katılma tartışmalarına geldi. AKP’liler buna sert tepki gösterirken, Recep Garip “Bizim Dede Efendi’lerimiz, Itri’lerimiz varken, neden ne olduğu bile anlaşılmayan bir İngilizce şarkıyla yarışmaya katılıyoruz” diye sordu. Güney’in arkasındaki bürokratlar “bunun bir pop müzik yarışması olduğunu, Türk sanat müziği eserleriyle katılmanın olanaksız olduğunu” anımsatmak zorunda kaldı... Çağlayan’daki coşkulu Cumhuriyet Mitingi’ne yurttaşların yanı sıra birçok siyasi parti temsilcisi ve milletvekili de katıldı. Saylan, AKP iktidarının Çankaya’yı ‘tarikat sarayı’na dönüştürmek istediğini söyledi ‘Sağda da solda da birlik istiyoruz’ Çağlayan’daki Cumhuriyet Mitingi’nde konuşan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Türkiye’nin rayından çıkarılmaya çalışıldığına, ülkenin; dinimiz ve kadınlarımız üzerinden siyaset yapanların uygulamalarıyla kuşatıldığına dikkat çekti. Saylan, Türk kadınını yeniden tesettüre bürünük görüntüsüyle Cumhuriyet’e meydan okuması için kullanan AKP iktidarının, şimdi de Mustafa Kemal’in Çankaya’sını “tarikat sarayına” dönüştürmeye çalışmasını eleştirdi. Saylan, “Kötü yönetiliyoruz ve bunun karşısında ne sosyal demokratlarımızda ne de merkez sağda jetonlar düşüp el ele verme icraatı yok, yok, yok” yorumunu yaptı. “Bizler bütün bunların çözümünün darbeler olmadığını da yaşayarak, kurbanlar vererek öğrendik” ifadesini kullanan Saylan, “Ordumuz, sınırlarımızı korur terörle savaşırken; bir yandan da bir sivil toplum örgütü gibi depremde, selde, heyelanda, hastalıkta, Mehmetçik dershaneleriyle eğitimde var olarak ve kuşkusuz laik Cumhuriyet’in korunmasında hepimiz gibi taraf olarak vardır, var olacaktır” dedi. Edip Akbayram’ın sahne almasının ardından son konuşmayı yapan Kanaltürk’ün sahibi gazeteci Tuncay Özkan, sağ ve solda da birlik çağrısı yaparak “Biz buraya birleşmeye, omuz omuza mücadele vermeye geldik. Sağda da solda da birlik diyoruz. Bu yüzden Mehmet Ağar’a da Erkan Mumcu’ya da birleşin diyoruz. Bu yüzden DSP’ye de CHP’ye de birleşin diyoruz. Biz birlik için buradayız. Siz birleşmeyince kimin geldiğini gördük” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şehitlere kelle dediği, Mersin’de çiftçiye “Ananı da al git” dediği bir sinevizyon gösterisi izleten Tuncay Özkan, “Siz bu adama, bu zihniyete katlanacak mısınız? Bu saygısız adama izin verecek misiniz?” diye sordu. Yurttaşlar büyük bir coşkuyla “Hayır” diye yanıt verdi. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı’nın birilerinin cebine koyup gidebileceği bir makam olmadığını belirten Özkan, “Bülent Arınç diye bir adam, Tayyip Erdoğan diye bir başbakan ve Abdullah Gül diye bir kurban... Cumhurbaşkanlığı’nı cebine koyup gitmek istiyor. Buna izin verecek misiniz? Çankaya’nın önüne barikat kurmayacak mısınız?” dedi. Özkan’ın konuşmasından sonra Hasan Karakol sahne aldı. Miting Rutkay Aziz’in Nâzım Hikmet’ten “Memleketim” şiirini okumasıyla sona erdi. TAKSİM’DE GÖSTERİ Mitingin ardından dağılan yurttaşların bir bölümü ellerinde bayraklarla yürüyerek Taksim’e gitti. Güzergâhları üzerinde bulunan Harbiye’deki TRT binası önünde bir süre duran grup, miting alanındaki sloganlarını yineledi. Daha sonra Taksim Cumhuriyet Anıtı’na yürüyen kalabalık, Atatürk Anıtı’na bayrak asarak sloganlar attı. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle