24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 NİSAN 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA CUMHURİYET MİTİNGİ 7 Cumhuriyet Mitingi’nde Cumhuriyete ve laikliğe sahip çıkan yurttaşlar hükümeti istifaya çağırdı Milyonlar Çağlayan’a sığmadı stanbul Haber Servisi Çağlayan Meydanı’ndaki “Cumhuriyet Mitingi”ne 18 ayrı noktadan akan yurttaşlar, bayraklarla kırmızıya boyadıkları alanda “Şeriata geçit yok” dediler. Alanı dolduran milyonlar tek ses olup hükümeti istifaya çağırdı. Cumhuriyet tarihinin en büyük mitingi olduğu konusunda herkesin hemfikir olduğu Çağlayan mitinginden satırbaşlarıyla notlar şöyle: Cumhuriyet Mitingi için Türkiye’nin dört bir yanından otobüslerle gelen grupların bir bölümü PERPA yakınlarında araçlarını bırakarak Piyalepaşa Bulvarı’ndan alana ulaştı. Cumhuriyetçiler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün büyük fotoğraflarının asılı olduğu AKP İstanbul İl Örgütü binasının önünden yuhalayarak geçti. Burada sloganlarını daha da güçlü atan katılımcılar, “Tayyip saysana kaç kişiyiz baksana” diyerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara mitingi için söylediklerini protesto etti. “Bindirilmiş kıtalar değil, 1000, dirilmiş kıtayız” diyen binlerce kişi, “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganında birleşti. İ ? Sayılmak için geldiler... ŞÜKRAN SONER E VLER, ARABALAR BAYRAKLARLA DONATILDI Cumhuriyet Mitingi için alana gidenler Cumhuriyet gazetesinin önündeki Prof. Dr. Nurettin Mazhar Öktel Sokağı’ndan geçerken, “Satılmamış medya işte burada”, “Bu halk sizinle gurur duyuyor”, “Cumhuriyet’e uzanan eller kırılsın”, “Yaşasın Cumhuriyet”, “İyi ki varsınız” sloganları atıp tempo tuttu. Mitinge ilahiyat profosörü Zekeriya Beyaz, ressam Bedri Baykam, adı Hrant Dink suikastına karışan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Danıştay saldırıları kapsamında gözaltına alınan eski subay Muzaffer Tekin de katıldı. Evler, arabalar bayraklarla donatılıp halk, Cumhuriyete sahip çıkmanın bayramını yaşadı. Nijeryalı öğretmen Samuel Soetan mitingin en ilgi çeken simasıydı. Eşinin Türk olduğu ve Atatürk’ü çok sevdiğini söyleyen Soetan, miting boyunca bayrağını elinden düşürmedi ve 10. Yıl Marşı’nı söyledi. Katılımcılar, Atatürk Kurtuluş Savaşı’nı simgeleyen iki Mehmetçiğin olduğu fotoğraf ve Cumhuriyetin 10. yıl hatırası “Cumhuriyeti Biz Böyle Kurduk” pankartı taşıyan Uşak halkının fotoğraflarını taşıdı. SAYAMADILAR, ‘350’Yİ BUNU NASIL SAYACAKLAR?’ Mitinge gelenler basın mensuplarına da, “satılmış medya” sloganları ile tepki gösterdi. Röportaj yapmak isteyen gazeteciler le konuşmayan bazı katılımcılar medyanın duyarsızlığını eleştirdi. Atam izindeyiz, Türkiye laiktir laik kalacak ve Türkiye, Cumhuriyetin bekçileriyiz yazılı bantlar takan katılımcılar, sık sık Gençlik Marşı’nı söyledi. Yurttaşlar sloganlar atarken kendi aralarında AKP aleyhine şakalaşmaları ile meydandakileri de gülümsettiler. “Tayyip baksana kaç kişiyiz saysana” sloganı atan bir yurttaşa diğerinin yanıtı “350’yi sayamadılar, bunu nasıl sayacaklar?” şeklinde oldu. Başörtülü kadınların da katıldığı mitinge, ay yıldızlı kalpaklar giyerek gelenler de oldu. Çağlayan Meydanı’na açılan bütün yollar trafiğe kapatılırken miting alanına 3 ana kol ile 18 ayrı giriş noktasından ulaşıldı. ADD üyeleri katılımcılara Cumhuriyet gazetesi dağıttı. İzmirliler mitinge çok geniş bir kitle ile katıldı. İzmir’in çeşitli bölgelerinden 7’sinden 70’ine yurttaşlar, alanda coşkuyla “Genciz, güçlüyüz Atatürkçüyüz” diye haykırdı. Alanı dolduran yurttaşlar, attıkları slogan ve taşıdıkları dövizlerle Cumhuriyetin temel ilkelerine el uzatanlara karşılık verdiler. Sanatçılardan destek İstanbul Haber Servisi Tiyatrocu, sinemacı, müzisyen, yazar çok sayıda sanatçı mitinge katılarak sanatlarını toplumsal duyarlılıkla bütünleştirdiklerini gösterdi. Tarık Akan, Gülriz Sururi, Üstün Asutay, Dilek Türker Cumhuriyetin temel ilkelerine el uzatanlara karşı mitinge destek veren sanatçılar arasındaydı. Moğollar’ın “Bir Şey Yapmalı” şarkısı kürsüden sürekli çalınırken çok sayıda sanatçı da konser vererek şeriat özlemcilerine karşı direnişin coşkusuna ortak oldu. Bulutsuzluk Özlemi’nin mitingde verdiği konserde “Acil Demokrasi” şarkısı hep birlikte söylendikten sonra “Acil demokrasi”, “Acil laiklik”, “Acil bağımsızlık” sloganları atıldı. Bulutsuzluk Özlemi konser sırasında ezanı duymadığı için şarkısını kesmediğini belirtirken kürsüden yapılan anonsta inançlara saygılı olduğu ifade edilerek “Bu da bizim camimiz, bizim ezanımız” denildi. Sanatçı Tolga Çandar, coşkulu konserinde İzmir’de yerel seçimi kaybedince İzmirlilere “gâvur” diyenlere karşı zeybek havalarını alanı dolduranlarla hep birlikte söyledi. Sadık Gürbüz, “Ankara”, “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” ve birçok türküden, deyişten oluşan programıyla alanı dolduranlarla adeta bütünleşti. Hasan Karayol da bağlamasıyla söylediği türkülerle coşkuya eşlik etti. Edip Akbayram, “Aldırma Gönül”, “Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar”, “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” şarkılarıyla alanın duygularını melodilerle yansıttı. ‘B İZLER BURADAYIZ DİĞERLERİ NEREDE?’ “Çarşı” adıyla bilinen Beşiktaşlı bir grup taraftar “Çarşı Gül’e de karşı” yazılı dövizler taşıdı. “10 kömür çuvala, 20 makarnaya” kendimizi satanlardan olmadıklarını belirtenKadıköylü Hamdi Sever, çok heyecanlıydı. “Biz beyinlerimizi satanlardan değiliz. Buraya kendi gücümüzle geldik. Atatürk’ün gücüyle buraya geldik. Bizler buradayız. Asker millet burada diğerleri nerede?” dedi. Yurttaşlar miting alanına gelen gazeteci Metin Uca’ya, “Hoş geldin Cumhurbaşkanı” diye seslendi. Bir cumhuriyet kadınının elindeki simgesel “Vatan tapusunda”, “satılamaz”, bedeli “Kurtuluş Savaşı” dövizi dikkat çekiciydi. Bugüne dek hiçbir mitingde görülmemiş şekilde, yurttaşların ihtiyaçlarını karşılamak için seyyar tuvaletlerin alana yerleştirilmesi dikkat çekti. Kadıköy’de esnaf, işyerinin kapısına “Mitinge gittim, geleceğim” yazılı not bıraktı. Evet şaka değil gerçek...Yoka sayılmaktan bıkmışlar, sayılmak için gelmişlerdi. Kendilerini, laikliğe, Cumhuriyete, Atatürk’e, devrimlere bağlılıklarını yoka sayanlara inat gelmişlerdi. Bu nedenle de en anlamlı, renkli sloganlar, sayılmak üzerine anında üretiliyor, birinden diğerine geçişle zenginleşiyor, daha bir anlam kazanıyordu. Önce “Tayyip baksana, kaç kişiyiz saysana” diyerek yukardan uçan helikopterlere, parmak yerine bayraklarını kaldırarak, kendilerini bir bir saydırma adına tempo tuttular. Sonra giderek daha renkli cümleler, seslendirmelerle bugüne kadar hafife alınma, yoka sayılmanın öfkesini, “Biz halkız, çoğunluğuz” diyebilmenin onuru, dışavurumuyla slogan üretme yarışına girdiler: “Türkiye ayıldı, imam bayıldı”, “Çankaya yolları şeriata kapalı”, “Sen anladın Tayyip, ananı da al da git”, “Arınç baksana, yoklama yapsana, göz kararı saysana, Türk milleti burada”, “Dün Tandoğan, bugün Çağlayan, yarın bütün Türkiye.”, “Tayyip gelsene, alanlara sığmadık bizi görsene”, “Geliyor geliyor, çılgın Türkler geliyor”, “Biz Çağlayan’dayız. Tayyip gelsene, bizi saysana”, “Sen ne biçim delikanlısın, pılını pırtını alıp gitsene”... Saat 13’te başlayacak miting için sabahın erken saatlerinden itibaren Çağlayan’ın yolunu tutanlar, birkaç saat öncesinden meydanda saf tutunca, miting saatine doğru gelebilenler için alana girebilmenin yolu kalmamıştı. 12 Eylül sonrası Taksim’in halka kapanmasından bu yana, Çağlayan’da yapılmış tüm mitingleri, 1 Mayıs’ları izlemiş biri olarak, en kalabalık 1 Mayıs’larda Şişli ve PERPA ana gelişlerinden, polis arama noktalarından her zaman için giriş şansının olduğunu anımsatmalıyım. Erken gelenler yorulup birkaç saat sonra giderlerken, arkada kalanlar girebilirdi. Bu kez öyle olmadı. Mitingin başlama saatinde iki girişten insan seli tıkandı. Meydana hiç giremeyenler öfkelenmediler, aksine çok sevindiler. Ara sokaklara, çevredeki okul bahçelerine geçişler yaparak, telefonlarla konuşarak başka yönlerden gelenlerin nerelerde kaldığını öğrenmeye çalıştılar. Sizin anlayacağınız saatler geçtikçe, coşku, mutluluk artıyor, oluşturdukları gücün sevinci ile görünmeyen ara sokaklarda bile, kürsü ile ilişki kurmadan çevreleri ile kaynaşmanın, büyük güç oluşturmanın keyfini çıkarıyorlardı. Daha önceki toplumsal eylemlerde hiç görmediğim, ilk Tandoğan’da karşılaştığım, ilk kez toplumsal etkinliğe katılmış, bizim deyimimizle “milli olanlar” çok büyük çoğunluktaydılar. Ne kadar da çoğunlukla genç ve kadındılar. Ne kadar çok bayrağa sarılmışlar, yetmemiş bayrağı şık bir giysi görüntüsünde bedenlerine bağlamışlar. Yetmemiş giysi, şapka yapmışlar. Tabii bu işin pazarı da var. Akıl almaz çarpıcı esprilerle bluzlar kapış kapış satılmakta; “no ABDullah”ı ben çok sevdim. Bir de tapu senedinin üzerine “Satılamaz” yazısını pankart yapmış, fotoğrafçılara poz verenin onurlu duruşunu görmeliydiniz... Yoka sayılmada başrolde gördükleri medyaya tabii ki çok kızgındılar. “Tayyip’i alana, Aydın Doğan bedava”, daha önce birbirlerini hiç görmemiş kitlelerin en severek, en çok yineledikleri sloganlar arasında başı çekiyordu. Hiç bu kadar kalabalıklar içinde uzun süreli sıkışıp kalmış, ama bu kadar keyifli, yorulmadan, arada rastlayabildikleri gezici araçların marşları, müziği eşliğinde dans ederek sevinç çığlıkları arasında sloganlar atan, mutlu, onurlu, özdeşlemiş, “Ben varım, buradayım” diyen kitleleri bir arada görmemiştim... Kadınların kararlılığı TÜRKEL MİNİBAŞ Ç AĞLAYAN LİSESİ’NİN CAMLARINA DÖVİZLER YAPIŞTIRILDI Çağlayan Lisesi, camlarına yapıştırdığı “Ne mutlu Türküm diyene” ve “Birleşin” dövizleri ile dikkat çekti. Çağlayan lisesi önünde medya mensuplarını protesto eden yurttaşlar, “Satılmış medya istemiyoruz, atv dışarı, TRT dışarı” sloganları attılar. “Ne şeriat, ne darbe bağımsız demokratik Türkiye” pankartı ile Sağlık Meslek Odaları, ülke sorunlarının aynı zamanda demokrasi ile çözülmesi yönünde taleplerini dile getirdi. Milyonlarca kişinin katıldığı mitingte hiçbir kişinin herhangi bir şeyinin çalındığına yönelik, platforma bilgi ulaşmaması, hiçkimseden böyle bir şikayet gelmemesi dikkat çekti. Mitingin dağılmasının ardından yurttaşların ulaşımlarının sorunsuzca sağlanması amacıyla İETT, 210 ek otobüs seferi koydu. İDO da Beşiktaş, Kabataş, Karaköy, Eminönü’nden ek seferler düzenledi. Cumhuriyet kadınları, Ata’nın izinde gideceklerini dün bir kez daha alanlarda haykırdılar. Her yaşta kadın, ellerinde çocukları... Her yaşta kadın, kollarında kocaları... Her yaşta kadın, pankartlarımız, bayraklarımız, dilimizde “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganı, dün Çağlayan’dan çağladık. Ankara’dan, Zonguldak’tan, Mersin’den taa Van’dan bile gelmiştik. Çağdaş yaşamlıydık, laiktik, tam bağımsızlık düşkünüydük. Kimimiz hastamızı evde bırakmıştık, kimimiz 70’ini aşmış anaydık, kimimiz yeni üniversite öğrencisi, hepimiz Cumhuriyetin sahibi olduğunu göstermek için oradaydık. Otobüslerimiz PERPA’nın önüne geldiğinde coşku en yüksek düzeye ulaşmıştı. Yanı başımdaki 70’in üstündeki bey “Bugünü gördüm ya artık gam yemem. Torunla geldim” diye yanındaki 20’lik delikanlıyı gösterirken mutluydu. “Tam bağımsız Türkiye” diye bağıran torunla dede, cumartesi öğleden beri yoldaydı. Yüzlerinde en ufak bir yorgunluk belirtisi yoktu. Görevlerini yerine getirmiş olmanın rahatlığıyla akşam memleketleri Kars’a varmak için yine yola düşeceklerdi. Dün Çağlayan’da yüzler, binler, milyonlardık. Çağlayan’a ulaşamayanlar, platformdaki konuşmaları duyamayanlar mahalle aralarında kendi mitinglerini yapıyor, sokaklar sokaklara akıyordu. Mitingin düzenleme komitesine Sultanahmet, Taksim olmaz, “Çağlayan bile büyük”, “İstanbul pazarları miting sevmez” diyenler şaşkındı. Kadınların kararlılığı, demokrasi inancı izin duvarlarını, medya engellerini açmıştı. TÜRKİYE DEMOKRATİK, LAİK BİR ÜLKE OLACAKTI. Mitingde tapu senedinin üzerine “Satılamaz” yazısını pankart yapmış onurlu duruşlar vardı. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle