27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 NİSAN 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 11 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Gözler şimdi piyasada Piyasalar hafta sonu kapalı olmasına karşın, internet bankacılığında yapılan işlemlerle dolar 1.40 YTL’ye, Avro 1.90 YTL’ye fırladı Ekonomi Servisi Cumhurbaşkanlığı seçiminin Anayasa Mahkemesi’ne gitmesinin ardından Genelkurmay’dan gelen sert açıklamalarla ekonomide gözler piyasaların bugünkü seyrine kilitlendi. Piyasaların haftasonu kapalı olmasına karşın internet bankacılığında yapılan işlemlerde döviz kurunda yükseliş başladı. Serbest piyasada cuma akşamı 1.33 YTL ’den kapanan dolar, cumartesi 1.37 YTL’ye çıkarken 27 Nisan akşamı 1.82 YTL olan Avro ise önceki gün 1.87 YTL ’ye yükseldi. Hafta sonu piyasaların kapalı olması nedeniyle sınırlı sayı ve hacimde işlem yapılırken internet bankacılığı aracılığıyla yapılan işlemler, dövizde olası bir hareketlililiğin de sinyalini verdi. Sanal bankacılık işlemlerinde 1.40 YTL ’yi aşarken Avro 1.90 YTL ’ye kadar çıktı. Bankaların dolar alış ve satış rakamlarında fark açılırken bazı bankalar ise dolar kuru vermeyerek alım satımı durdurdu. Borsa ve dövizdeki seyri yabancı yatırımcıların tercihine göre belirleneceğine dikkat çeken uzmanlar, uzun süredir YTL ’ye yatırım yapan yabancıların portföy değişikliğine gitmesi durumunda piyasalarda sert bir düşüş yaşanabileceğini belirtiyorlar. Son yıllardaki YTL ’nin değerlenmesiyle birlikte özellikle yabancı yatırımcıların Türkiye’deki işlemlerinde de tercihleri borsadaki hisse senetleri başta olmak üzere Türk parası cinsinden yatırım araçlarına yönelirken yabancıların İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’ndaki payları da rekor düzeylere ulaştı. Nisan ayında yabancıların borsadaki payları yüzde 70’lere ulaşarak rekor düzeye çıktı. İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin toplam 90 milyar doları bulan piyasa değerinin 64 milyar doları yabancı yatırımcıların elinde bulunurken yerli yatırımcının elinde hisse senetlerinin değeri 26 milyar dolarda kaldı. Siyaset Anormalleşiyor! Cumhurbaşkanlığı seçimine giden süreç, bu ülkede demokrasinin enine boyuna sorgulanmasını gerektiriyor. Devletin en tepe noktasına seçilmek üzere “adayın” saptanması, ne kadar yalanlanırsa yalanlansın, bir “dindar” cumhurbaşkanı seçtirmek için bu yola “baş koyduğunu” “inatla ve ısrarla” sergileyen Meclis Başkanı’nın istediği biçimde olmuş, Cumhurbaşkanlığı’na “Milli Görüşçü” bir aday gösterilmiştir. Yöntem yanlıştır, demokratik değildir; sonuç da yanlıştır. Cumhurbaşkanının “nasıl seçileceğinin” bile tartışıldığı bir durum da başlı başına bir demokrasi skandalıdır. ??? Ancak iç ve dış büyük sermaye çevreleri bu sonucu çok olumlu buluyor. Sermaye, sözüm ona istikrar adına Milli Görüş’ün siyasal iktidarına tam destek veriyor. Günlük kazançların yüksekliği, yüksek faiz ve borsa getirisi, sermayeyi körleştiriyor. Sağcı yazarlar, yaşanan gelişmeleri, “siyasetin normalleşmesi” olarak adlandırıyor. Oysa, siyaset normalleşmiyor; “anormalleşiyor!”. Eğer kendilerine demokrat diyen bu kesim zerre kadar demokrat olsaydı ve gerçekten siyasetin normalleşmesini isteseydi, şunları önerirdi: 12 Eylül faşist rejiminin bütün kalıntılarıyla tasfiyesi için anayasa ve yasaların değiştirilmesi; “faili meçhul cinayetlerin” açıklık kazanması; yargı bağımsızlığının sağlanması; milletvekili dokunulmazlıklarının sınırlandırılması; ekonomide kayıt dışılığın azaltılması; kamu ihalelerinin eşe dosta, partililere verilmesinin önlenmesi; vergi adaleti; ve… hepsinden önemlisi kamu bürokrasisinde “şeriatçı kadrolaşmanın önlenmesi”. Yalnızca bu son noktada bir örnek, isteyene, yeterli bir “uyarıcı” olmalıdır. Başbakanlık Müsteşarı’nın 2006 başlarına, yani bir yıl öncesine kadar, AKP hükümetleri döneminde, “bakanlara iade ettiği” atama kararnamelerinin sayısı kaçtır biliyor musunuz? 381! Yani, Başbakanlık, dikkat edin, “kendi bakanlarından gelen” ve iki imzalı kararnamelerle atanacak üst düzey bürokratların 381’ini “uygun görmemiştir”! Neye göre uygun görmemiştir? Bu sorunun yanıtı açıktır. Bu sayı, aynı dönemde, Cumhurbaşkanı’nın geri çevirdiği atama kararnamelerinden daha fazladır! Bunlar, üsttekiler. Son yönetici atama tüzüğünün de açıkça kanıtladığı gibi Milli Eğitim’de ve diğer bakanlıklarda yaşanan “dinci kadrolaşma” tüm hızıyla sürüyor; bürokrasi çökertiliyor. İşe alma ve yükseltmelerde, dürüstlük, başarı, verimlilik, yeterlilik değil, tarikat bağları esas alınmaktadır. Ülke böyle mi “normalleşecektir”? ??? Cumhurbaşkanlığı seçimi nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, ülkede yeni bir dönem başlıyor. Ve ülke en geç 4 Kasım’a kadar genel seçimlere gidecektir. Yapılması gereken bu yeni dönemi doğru değerlendirmektir. Milletvekili seçimleri, demokratik rejimin geleceği açısından, gerçekten “yaşamsal” bir önem kazanmaktadır. Seçimlerde, AKP’nin birinci parti olmasının kesinlikle engellenmesi gerekiyor. Yapılması gereken, “soldaki partilerin” Cumhuriyetin değerlerini; demokratikleşmeyi; ekonomik gelişmeyi esas alan bir “demokratikleşme ve ekonomik gelişme programı” üzerinde anlaşmaları ve bu amaca ulaşılması için kişisel hesapları bir tarafa bırakarak birleşmeleridir. Tarihin de toplumun da zorunlu kıldığı budur! ??? Bu yazının yazıldığı saatlerde Genelkurmay Başkanlığı’nın “muhtırası” yayımlandı. Muhtıra, yukarıdan aşağıya, sağdan sola ve derece derece, “sivil siyasetin”, Cumhuriyetin değerlerini sahiplenmedeki başarısızlığının ve yetersizliğinin yeni, somut, acı ve acıklı bir göstergesidir. yakupkepenek06@hotmail.com Dolar hafta sonu 1.40 YTL ’yi gördü. YAPIYOL SEN ‘Köprüye indirim değil zam yapıldı’ Ekonomi Servisi YapıYol Sen Genel Başkanı Bedri Tekin, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün mahkeme kararının ardından köprü geçiş ücretlerinde indirim yaptığını, ancak açıklanan oranların zam öncesi fiyatların üzerinde olduğunu bildirdi. Tekin, “Bu durum yargı kararının uygulanmaması anlamına geliyor. Ya da aynı gün, otoyol ve köprü ücretlerine yüzde 2025 zam yapılması anlamına geliyor. Köprüden geçen her otomobilden 75 kuruş, 3 akslı kamyondan 2 YTL, 45 akslı kamyondan 4 YTL, 6 ve yukarı akslı kamyonlardan 5 YTL daha fazla para alınıyor. Aynı durum otoyol geçiş ücretleri için de söz konusu” dedi. Tekin, yaptığı yazılı açıklamada 1 Eylül 2006 tarihinden geçerli olmak üzere otoyol ve köprü geçiş ücretlerine yüzde 20 ile yüzde 50 oranında zam yapıldığını ardından da yargı kararı ile yürütmenin durdurulduğunu anımsattı. Tekin, yargı kararının Karayolları Genel Müdürlüğü’ne tebliğinin ardından bir ay geçmesi nedeniyle, kurumun 29 Nisan’dan geçerli olmak üzere yeni fiyatları açıkladığını kaydetti. Almanya’nın en iyi proje ödülü ATU’ya HAMBURG (AA) Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler’in adını taşıyan Horst Köhler Vakfı İnisiyativ Kuruluşu’nun “2007 yılı en iyi proje ödülü’’ Almanya Türk İşverenler ve Girişimciler Derneği’ne (ATU) verildi. Almanya Türk İşverenler ve Girişimciler Derneği (ATU) Başkanı Mehmet Keskin ve Yardımcısı Aygül Özkan, ödüllerini, Hamburg Deutsche Bank Genel Müdürü Stefan Knoll’dan aldı. Ödül töreninde konuşan ATU Başkanı Mehmet Keskin, 2009 yılından itibaren ATU bünyesinde meslek eğitim vakfını faaliyete geçireceklerini söyledi. Keskin, küreselleşen dünyada iş piyasasında Türk gençlerinin gerçek yerini bulması gerektiğini dile getirdi. CUMHURİYET 11 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle