Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2007 PERŞEMBE 6 HABERLER Kandil Dağı çevresine yerleşen örgüt, eylemlerini Orta Anadolu kentlerine kaydırıyor PERŞEMBE ORHAN BURSALI PKK müdahale bekliyor ? Kuzey Irak'ta PKK’ye yönelik sınır ötesi operasyon tartışmaları sürerken örgüt hem sınır ötesinde hem yurtiçinde harekât tarzını değiştirmeye çalışıyor. PKK’nin, Kandil’deki güçlerinin önemli bölümünü Irakİran sınırındaki yerleşim birimlerine kaydırdığı bildiriliyor. MEHMET FARAÇ Ali Dinçer İçin Bir ay kadar önce “Turp gibiyim, her şey geçti” demiş, eşi Yıldız İbrahimova’nın İstanbul’daki konserlerini haber vermişti. Parti politikalarını tartışmış, ayrıca organ bağışı için de uzun süreli bir yayın yapılmasını kararlaştırmıştık. Bir hafta kadar önce de Ankara’da konuşacağımız isimler üzerinde görüş alışverişi yaptık.. derken Ali Dinçer’i yitirdik. Lenf kanserinin üstünden geldi. Arkasından karaciğer nakli ile yeniden hayata döndü... Organ naklinin yaygınlaştırılması için yeni bir organ nakli yasa önerisinde bulundu. Sonra aniden kaybettik Ali Dinçer’i! Hayat işte böyle bir şey! Türkiye değerli, zarif, solcu, Türkiye için kalbi atan bir politikacısını, Ankara Belediye Başkanı’nı, bakanını kaybetti. Ailesinin, arkadaşlarının ve sevenlerinin başı sağolsun. Şimdi bize düşen, organ bağışını artırmaya ve hayatlar kurtarmaya yönelik Meclis’te bekleyen yasa önerisinin sıkı izleyicisi olmak ve gerçekleşmesi için çalışmak... ??? Ali Dinçer, 1979 tarih ve 2238 sayılı “Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun”da şu değişikliklerin yapılmasını önermişti: * Tıbbi ölüm halini 4 değil 2 uzman doktorun saptaması. Gerekçe: Her hastanede aranan 4 uzman doktor bulunmuyor, zamanla yarış halinde yapılan kadavradan organ alımı aksıyor. * Dinçer’in en önemli yenilik önerisi ise şuydu: “Kişinin sağlığında aksine bir vasiyet veya beyanı yoksa, ölümü halinde organ veya dokuları alınabilir.” Bu, Belçika’da geçerli olan organ bağışı sistemini getiriyordu. Geçerli yasa, 18 yaşını bitirmiş olanlardan “organ ve doku alınabilmesi için vericinin en az iki tanık huzurunda açık, bilinçli ve tesirden uzak olarak önceden verilmiş yazılı ve imzalı veya en az iki tanık önünde sözlü olarak beyan edip imzaladığı tutanağın bir hekim tarafından onaylanması zorunlu”dur diyor. Yani, yasa açıkça, bağışı kolaylaştıran değil iyice yokuşa süren bir nitelik taşıyor. Nitekim Dinçer, 75 milyonluk Türkiye’de yılda 140 civarında organ bağışı olduğuna, bazen İstanbul hastanelerinde bile yılda sıfır bağış yapıldığına, kötü organizasyona, aslında bu sayının binlerceye ulaşması gerektiğine dikkat çekiyordu. Ayrıca organ bağışını kolaylaştırmak için mali konuya çözüm getiriyor ve “Canlı vericili nakillerde, nakil operasyonu için gerekli tüm harcamalar, organ vericisine ait giderler de dahil olmak üzere alıcının sosyal güvenlik kuruluşundan” karşılanmasını ve ayrıca organ bağışı ve nakli ile ilgili bir sistem öneriyordu. Var olan yasaya ayrıca şu maddelerin eklenmesini önermişti Ali Dinçer: • Ülke genelinde yoğun bakımlardaki beyin ölümü vakalarının tümünün, Ulusal Koordinasyon Sistemi’ne bildirilmesi zorunludur. • Organ bağışının alınması ve bağış sonrası resmi işlemlerin yürütülmesinden organ nakil koordinatörleri sorumludur. • Kadavra organı kullanan alıcılar, yapılan harcamaların karşılanabilmesi için, almış oldukları organın türüne göre, yönetmeliklerce belirlenecek bir meblağı ödemekle yükümlüdür. Bu ödemeler alıcıların sosyal güvenlik sistemleri kanalıyla yapılır... ??? Dinçer, yasa önerisinde, bağışlanan organların yüzde 10’unun başka ülke vatandaşlarına ayrılarak, Türkiye’yi sağlık ve nakilde önde gelen bir ülkeye dönüştürmek de istiyordu. Daha önce gönderdiği yazıda, hazırladığı yasa tasarısının “hükümet teklifi olarak hızla TBMM’den geçirilmesi gerekir ki, hızlı karar alınsın ve bağış kadavra hızla kullanım yerine, zamana karşı yarışarak ulaştırılabilsin” diyordu. O’na kulak verelim: “40 bine yakın böbrek hastası yıllarca hemodiyalize giriyor. On binlerce insanımız karaciğer, pankreas, böbrek yetmezliği, kalp nakli ihtiyacıyla son derecede düşük hayat standardında yaşıyor... Diyaliz malzemesi olarak yurtdışına ödenen ücret, yıllık 1 milyar Avro’ya yakın. Yeterli organ bağışı, şimdikinin en az 20 misli artarsa, ulusal ekonomi kâr eder. ?İnsanımızın hayat standardının artması ile mutlu olmasının ise para ile ölçülmesi mümkün değil...” CHP Bursa Milletvekili ve Meclis Başkan Yardımcısı Ali Dinçer’in önerisi, “Dinçer Yasası” olarak isimlendirilerek, Hükümet tarafından bir an önce yasalaştırılmalı. Hem Ali Dinçer’i bu yasayla yaşatalım, hem de onunla birlikte onbinlerce insanımızı! KÜTAHYA VE MUŞ’TA TÖREN Şehitler uğurlandı Şırnak’ın Güçlükonak ilçesi Küpeli Dağı’nda terör örgütü ile yaşanan çatışmada şehit olan Piyade Çavuş Hüseyin Taşkın’ın cenazesi memleketi Kütahya’da toprağa verildi. Şehit Taşkın için ilk tören Tavşanlı ilçesindeki evinin önünde düzenlendi. Terhisine 3 ay kala şehit olduğu öğrenilen Taşkın’ın annesi Emine Taşkın, tabuta sarılarak “Oğlum erken döndün’’ diye feryat ederken tören için toplanan yurtaşlar gözyaşlarını tutamadı. Şehit Taşkın daha sonra Tavşanlı Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. Şemdinli’de tüfeğinin kazayla ateş alması sonucu şehit olan er Selçuk Yabansu ise Muş’un Malazgirt ilçesinde toprağa verildi. (AA) li general Joseph Ralston’un Washington Post gazetesinde yer alan ve “ABD’nin PKK’yi durdurmaması halinde Türklerin nisan sonunda Kuzey Irak’ı işgal edebilecekleri” yolundaki uyarısını da bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor. meç, PKK’nin endişelerinin ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. TSK’nin, PKK’nin üslendiği Kuzey Irak’taki alanlara (Kandil Dağı ve çevresi) operasyon yapabileceğini belirten Karayılan, ilk kez “Bugünden itibaren her zaman böyle bir operasyonel durum söz konusu olabilir” diye konuşuyor. Karayılan, TSK’nin 1994’te örgüte büyük darbe vurduğu döneme özellikle vurgu yaparak içinde bulundukları kaygıyı dile getiriyor. Karayılan, bu operasyonun ardından bölgenin işgal edileceğini ileri sürüyor. PKK, son on günde TSK birlikleriyle yoğun bir çatışmaya girmesine karşın örgüt yöneticileri ateşkes içinde olduklarını söylemeye devam ediyor. Karayılan da tek taraflı ateşkesi sürdürdüklerini, ancak operasyonlar nedeniyle çatışmaya girmek zorunda kaldıklarını iddia ediyor. Oysa PKK’nin askeri kanat yöneticilerinden Bahoz Erdal’ın geçen hafta “Ateşkesi gözden geçiririz” şeklinde bir açıklaması bulunuyor. Hükümet, Genelkurmay’ın Kuzey Irak’a operasyon isteğine sıcak bakmazken, PKK’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kürt bölgesinden önce teröristlerin üstlendiği Kandil’e müdahale edeceği endişesi büyüyor. Örgüt, operasyon kaygısıyla güçlerini Kandil Dağı eteklerindeki köy ve mezralara kaydırıyor. PKK yöneticilerinden Murat Karayılan ise ateşkesi sürdürmek istediklerini öne sürerken, örgüt bombalı eylemlerini Orta Anadolu kentlerine yönlendirmeye çalışıyor. PKK, Güneydoğu kırsalında ablukaya alınırken örgütün barındığı Kuzey Irak’a yönelik operasyon tartışması ise sürüyor. Genelkurmay Başkanı Orgenaral Yaşar Büyükanıt’ın müdahale isteğine AKP iktidarı yanıt vermezken uluslararası kamuoyunda operasyon beklentisi giderek belirginleşiyor. Nitekim emek meye çalışıyor. Örgütün operasyon tehlikesinin belirmesi nedeniyle füze savunma sistemleri ve ekipmanlarıyla küçük bir grubun dışında Kandil’deki güçlerinin önemli bir bölümünü Irak İran sınırındaki yerleşim birimlerine kaydırdığı bildiriliyor. Ancak Kuzey Irak’tan sevk edilen patlayıcılarla büyük kentler ve turizm merkezlerinde eylem yapmaya çalışan örgüt bu konuda da ciddi sıkıntılar yaşıyor. Son bir ay içinde 10 militanın patlayıcılarla yakalanması nedeniyle örgüt bombalı eylemlerini tabanının bulunmadığı kentlere yönlendirmeye çalışıyor. Nitekim geçen hafta Konya’da 6 militanın 40 kilo amonyum nitrat ve patlamaya hazır 6 saatli bombayla birlikte ele geçirilmesi de bunu gösteriyor. Kentin en işlek caddesindeki eylemde kullanılması hedeflenen patlayıcılarla ilgili Konya’da 1, Isparta’da 3 ve Antalya’da 2 kişinin yakalanması dikkat çekiyor. Yeni bir ‘başkaldırı’ planı Ateşkes ve saldırı ikileminde çelişki yaşayan PKK’nin çevresindeki çember daralırken örgütün sınır ötesi müdahale endişesi de giderek büyüyor. Örgüt dün aniden koruculara saldırı düzenlenmeyeceğini açıklıyor ve Güneydoğu’daki gençleri eyleme çağıran bir açıklama yapıyor. Gelişmeler, PKK’nin yeni bir “serhildan” (başkaldırı) planıyla sınır ötesi tehdidi bertaraf etmeye çalışacağını gösteriyor! Endişe ciddi boyuta ulaştı Yalnız ABD ve diğer ülkeler değil, hedefin bizzat kendisi de TSK’nin sabrının artık iyice tükendiğini düşünüyor. Nitekim örgüt yöneticilerinden Murat Karayılan’ın tıpkı Ralston gibi düşünmesi dikkat çekiyor. Karayılan’ın ANF ajansına verdiği de Örgüt ‘tarz’ değiştiriyor Tüm bu tartışma ve gelişmeler sürerken PKK, hem sınır ötesinde hem yurtiçinde harekât tarzını değiştir WASHINGTON POST: Danıştay görüşecek Ralston operasyon uyarısı yaptı Dış Haberler Servisi ABD’nin terörle mücadele özel temsilcisi Joseph Ralston’un ABD yönetimini, PKK’yı durdurmamaları halinde Türkiye’nin Nisan ayı sonunda operasyon yapabileceği yönünde uyardığı ileri sürüldü. Gazetenin köşe yazarlarından David Ignatius, “Irak’ta Yeni Bir Tehdit’’ başlıklı makalesinde, K.Irak’taki krizden, ABD’nin Irak’ın kuzeyinde kalıcı bir askeri üs kurma planlarının zarar görebileceğini belirtti. “Konunun esasını Irak’ın kuzeyindeki güçlü komşusu Türkiye’yi de rahatsız eden Kürt milliyetçiliği oluşturuyor’’ ifadesini kullanan Ignatius, Bush yönetiminin “sorunla yüzleşmeye doğru sürüklendiği gerçeğini’’ kavradığı belirtti. Yazıda İran’ın da K. Irak’taki durumdan rahatsızlık duyduğu ifade edilen yazıda, Amerikalı bir askeri yetkilinin açıklamasına yer verilerek “İranlı ve Türk askeri yetkililer Ankara’da Irak’taki askeri olasılıkları görüştüler’’ denildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack ise olası bir sınır ötesi müdahalesine ABD’nin sıcak bakmadığının söyledi. ABD donanma komutanı Amiral William Fallon “Türkleri, operasyonun iyi fikir olmadığına ikna etmeye çalıştıklarını” söyledi. Ahmet Kaymaz’ın kardeşleri beraat kararını protesto ettiler. Murat Kaymaz, “Bu dava Eskişehir’de bitmeyecek. Karar yüzde yüz adil değildir. Kızıltepe’de hiç görülmeyen bir dava Eskişehir’de sonuçlandırıldı. Orası da Türkiye, burası da Türkiye, ama arada fark var” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Sınavsız atamaya dört dava ? Milli Eğitim Bakanlığı’nın 13 Nisan Cuma günü yayımladığı yönetmeliğe tepkiler sürerken, bazı illerde boş kadroların neredeyse tamamına atama yapıldığı belirlendi. Yönetmeliğinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da açılan dava sayısı 4’e ulaştı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) “tarafsızlık ve liyakat” ölçülerini ortadan kaldıran yeni Eğitim Kurumu Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği’nin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da açılan dava sayısı 4’e ulaştı. Eğitimİş, Bağımsız Eğitimciler Sendikası, Türk EğitimSen ve EğitimSen ayrı ayrı açtıkları davaların dilekçelerinde, yönetmeliğin seçim öncesi kadrolaşma amacıyla hazırlandığını vurguladı. Tartışmalı yönetmelik, siyasilerden de sert eleştiriler alıyor. Dün CHP Yalova Milletvekili ve TBMM Eğitim Komisyonu üyesi Muharrem İnce ile beraberindeki CHP milletvekilleri Mustafa Özyurt, Nadir Saraç, Hüseyin Bayındır, Hüseyin Ekmekçioğlu, Yılmaz Kaya, Hakkı Ülkü ve Sami Tandoğdu MEB önünde basın açıklaması yaptı. İnce, yönetmelik doğrultusunda birkaç gün içinde Yalova, Kocaeli, Sakarya, Nevşehir ve İstanbul’daki boş kadroların neredeyse tamamına asaleten atamaların gerçekleştirildiğini söyledi. Baba ve oğlunun öldürüldüğü Kızıltepe davasında karar Polisler beraat etti ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 21 Kasım 2002’de 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz’ı öldürdükleri gerekçesiyle yargılanan 4 polis memuru beraat etti. Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde üç yıldır süren davanın son duruşmasında polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Sabah saat 10.30’da başlayan duruşma saat 14.40’ta sona erdi. Cumhuriyet Savcısı Ahmet Meriç, sanık polisler Mehmet Karaca, Yeşafettin Açıksöz, Seydi Ahmet Döngel ve Salih Ayaz’ın beraatını istedi. Mahkeme heyeti de savcının talebini yerinde bularak polisleri beraat ettirdi. Duruşma çıkışında adliye önünde basın açıklaması yapan sanık polislerin avukatı Veysel Güler, olaydan sonra 4 polisin “piranhaların önüne atıldığını” savunarak “İç ve dış odaklar davayı kullandılar. Polislerin ceza almaları için çok uğraştılar. Polislere ve onların savundukları değerlere saldırdılar. Medya da Uğur Kaymaz’ın küçüklük fotoğraflarını yayımlayarak onu çocuk olarak gösterdi, ama sonuçta, adalet yerini buldu. Biz her zaman Türk adaletine güvendik. Adalet de objektif bir karar verdi” diye konuştu. obursali?cumhuriyet.com.tr. ‘ABD, PKK’yi İran’a karşı kullanacak’ The New Anatolian gazetesinde çıkan bir haberde ise ABD’li yetkililerin, İran’ın içerisinde kargaşa yaratması şartıyla PKK’nin Kandil Dağı’ndaki varlığını görmezlikten gelmeyi kabul ettikleri öne sürüldü. Gazete, “Bush Yönetimi, PKK ve Irak’ta üslenen İranlı muhalefet gruplarına kur yapıyor ve onları İran’da terörist saldırılar düzenlemeye ve kargaşa yaratmaya cesaretlendiriliyor’’ diye yazdı. ‘PKK sorunu genel afla çözülmeli’ ? İstanbul Haber Servisi Kuzey Irak’taki özerk Kürt yönetiminin başbakanı Neçirvan Barzani, Türkiye’nin, PKK sorununa “siyasi çözüm’’ getirmesini istedi. CNN Türk’e konuşan Barzani, askeri operasyonların sonuç vermediğini belirterek genel af ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Barzani, “Küçük ve hareketli gruplardan oluşan PKK’ye karşı askeri harekât düzenlemek çok zor” dedi. ‘Temyizden geri döneceğine inanıyoruz’ Kaymaz ailesinin avukatlarından Selahattin Demirtaş ise kararı temyiz edeceklerini belirterek “Kararı yanlış buluyoruz. Temyizden kararın geri döneceğine inanıyoruz” dedi. YÜKSEKOVA’DA PROTESTO Özelleştirmenin ilk adımı Anten AŞ adlı şirkete ortak olan TRT, yeni kanal açmak istediği zaman bu şirketten izin isteyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TRT, 2012 yılında tüm vericileri dijital ortamda ve tek elde toplayacak olan Anten İşletme ve Teknik Hizmetler AŞ’ye ortak oldu. Şirketin çalışmalarına başlamasıyla birlikte, TRT, yeni bir kanal açmak istediğinde bu özel şirkete başvuracak. HaberSen, söz konusu Bakanlar Kurulu kararının yasaya aykırı olduğunu belirterek düzenlemenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Danıştay’a başvurdu. TRT, AB ülkelerinin analog yayını bitirerek dijital yayına geçmeleri yönündeki kararı çerçevesinde kurulan Anten AŞ’ye ortak oldu. Dün imzalanan sözleşmeyle şirket ilk etapta 13 büyük ilde hizmet verecek. Yurttaşlar da alacakları aletle, sistemden yararlanabilecekler. Şirketin kurulması ve çalışmalarına başlamasıyla birlikte, Türkiye’deki tüm televizyon yayınları bu şirketin sahibi olduğu verici istasyonlarından yapılacak. sin?” diye yanıtladı. Köse, “TRT emekçileri adına buradayım” deyince Atalay, “Yani gazeteci değilsin” diyerek salondan ayrıldı. Köse sorularında ısrar edince RTÜK Başkanı Zahit Akman, “Çıkarın dışarı” diye talimat verdi. Salonun boşalmasından sonra otel ve RTÜK görevlileri bu kez de Köse’nin dışarı çıkmasına engel olmaya çalıştı. Ancak Köse’nin basın mensuplarına “Beni çıkarmıyorlar” diye bağırması üzerine tartışma yaşandı. Otel dışında toplanan Türk HaberSen üyeleri de TRT vericilerinin peşkeş çekildiği gerekçesiyle hükümeti protesto etti. İki astsubay boğularak öldü ? KOCAELİ (AA) Kocaeli’nin Gebze ilçesine bağlı Eskihisar köyü açıklarında deniz bisikletinin alabora olması sonucu Mehmet Doğan Köksal ve Ali Kızıltaş adlı iki astsubayın denizde kaybolduğu, bisikletteki Barış Güçlü adlı sivil vatandaşın ise yüzerek karaya çıktığı bildirildi. Sahil güvenlik, deniz polisi, dalgıçlar ve sivil savunma ekipleri 2 astsubayın cesedini denizden çıkardı. DTP’lilerin hedefi Büyükanıt HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde DTP’liler tarafından düzenlenen basın açıklamasında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt aleyhine “Büyükanıt şaşırma, sabrımızı taşırma” sloganları atıldı. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı basın açıklaması sırasında DTP’lilere yönelik baskıları protesto eden 50 kadın ağızlarını siyah bantla kapattı. Gruptakiler ise “Büyükanıt şaşırma, sabrımızı taşırma” ve “Öcalan kanla canla seninleyiz, sayın Öcalan”, “Koruculuk onursuzluktur” sloganları attı. Basın açıklamasını okuyan Hamit Kaya, Kürt düşmanlığının resmi ideolojiler tarafından kabul edildiğini savunarak “Türkiye’de yaşayan halklar birbirine düşürülmek isteniyor” dedi. Yönetmelik iptal edilse bile atamalar geçerli olacak İnce, bir an önce söz konusu yönetmeliğin yürürlüğünün durdurulmasını ve iptalini istediklerini, daha önceki sınavlara girerek yönetici olmaya hak kazananlar hariç atanan tüm yöneticileri tespit ederek, bu kişileri okullarda istemediklerini ilan eden kampanyalar başlatacaklarını bildirdi. MEB verilerine göre, 23 bin 35’i okul yöneticisi olmak üzere, bakanlık bünyesindeki toplam 25 bin 81 kadro vekâleten yönetiliyor. Yönetmelik çıktığından bu yana yapılan atamalar “kazanılmış hak” sayıldığından, düzenleme iptal edilse dahi atananlar görevini yürütmeye devam edebilecek. Leman, tazminat vermeyecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Leman dergisi aleyhine açtığı tazminat davası talebini reddetti. Erdoğan, “Reco Kongo Kenesi Türkiye’nin Anasını Ağlatıyor’’ başlığıyla yayımlanan karikatürle ilgili olarak dergi aleyhine 25 bin YTL’lik tazminat davası açmıştı. Törende olay çıktı İmza töreninin töreninin sonunda HaberSen Ankara Şube Başkanı Osman Köse, Devlet Bakanı Beşir Atalay’a “Bu yasadışı bir şirkettir. Neye dayanarak bu kuruldu” diye sordu. Atalay, Köse’yi “Sen kim 3 kişiye 208’er bin YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu çekilişinde kazanan numaralar “1, 9, 16, 21, 28 + 7” olarak belirlenirken, 5+1 bilen 3 kişi, 208 bin 980 YTL 35’er YKr kazandı. 5 bilenler 3 bin YTL 10’ar YKr, 4+1 bilenler 138 YTL 30’ar YKr, 4 bilenler 18 YTL 10’ar YKr, 3+1 bilenler 8 YTL 85’er YKr, 3 bilenler 2 YTL 20’şer YKr, 2+1 bilenler 2 YTL 55’er YKr, 1+1 bilenler 1 YTL 25’er YKr kazandı. CUMHURİYET 06 K