18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 NİSAN 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Mutteki’nin ziyareti dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasını Yunanistan açısından değerlendiren Kathimerini gazetesi sordu İran: Önce diplomatlar bırakılsın BAHADIR SELİM DİLEK ‘Tehlikenin farkında mıyız?’ MURAT İLEM ANKARA İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, önceki gün geldiği Ankara’da, Irak’a komşu ülkeler mekanizması çerçevesinde Washinton yönetimi ile masaya oturmak için, “ABD, önce Irak’ta gözaltına aldığı diplomatlarımızı serbest bırakmalı” koşulunu ortaya koydu. Mutteki’nin Şam’da da zemin yoklaması ve “Irak’a komşu ülkeler toplantısına katılma konusunu değerlendiriyoruz” açıklaması yapması, İran’ın Irak konusunda yeni bir süreç başlatmak istediği yorumlarını da beraberinde getirdi. Mutteki’nin, İran’ın Irak’a komşu ülkelerin son Bağdat oturumunda kararlaştırılan kararları takip ettiğini ve yapılacak oturumları da incelemekte olduğunu söylemesi de dikkat çekti. Mutteki’nin Ankara’ya acilen gelişine neden olan süreç şöyle gelişti: ATİNA Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı tartışmalarına, Yunanistan’daki basın organları da katıldılar. Ciddiliği ile tanınan Kathimerini gazetesi, ilk kez Cumhuriyet gazetesi tarafından Türkiye’nin gündemine getirilen “Tehlikenin farkında mısınız” sorusunu, “muhtemel tehlikeli gelişmeler ile bölgeye etkilerine” dikkat çekerek “Tehlikenin farkında mıyız” şeklinde sordu. Gazetede Georgios Maluhos imzasıyla yayımlanan yorumda, Erdoğan’ın Köşk’e çıkmasının tehlikelerine değinilerek “Böyle bir durumda Kemalist paşaların yerini, ilerde aşamalı ? Başta Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt olmak üzere halen görevde olan generalleri ciddi, barış yanlısı ve sözünün eri insanlar olarak tanımlayan yazar, “Buna karşılık AKP hükümeti AB, Yunanistan ve tüm bölgeye karşı tehdit dolu şantajcı politikalar izlemektedir” ifadelerini kullandı. olarak İslamcı paşalar alabilir. Ayrıca Türkiye’de halen var olan derin devlet, ilerde daha da derin hale gelebilir” deniyor. meli olarak kabuk (yapı) değiştirmesine neden olabileceği vurgulanan yorumda, “Böyle bir gelişmede Türkiye’deki tüm siyasi ve askeri güç, zaman içinde Allah’ın çocuklarının eline geçebilir, işte bu gelişmenin Yunanistan’ın lehine olacağını önyargıdan uzak olarak kesinlikle değerlendirip ‘Tehlikenin farkında mıyız’ sorusunu sormamız lazım” deniliyor. Başta Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt olmak üzere halen görevde olan generalleri ciddi, barış yanlısı ve sözünün eri insanlar olarak tanımlayan yazar, “Buna karşılık AKP hükümeti AB, Yunanistan ve tüm bölgeye karşı tehdit dolu şantajcı politikalar izlemektedir” ifadelerini kullandı. Yaşar Büyükanıt ile kuvvet komutanlarını “efsaneleştirilmiş generalller” olarak tanımlayan Maluhos, “Büyükanıt, hem konumundan dolayı hem de ‘Allah’ın çocukları..’ Maluhos’a göre “tehlikeli gelişmeler” sadece derin devlet çerçevesinde kalmayıp, tüm bölgeyi içine alacak şekilde yayılabilir. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasının TSK’nin de kade düşünce olarak, komşumuz ülkenin en ciddi ve güvenilir konuşmacısı olduğunu gösterdi. Çünkü Büyükanıt en azından sözünde durdu. Gerginliğin azaltılması konusunda bizimle anlaştı ve yıllardan sonra, bir süreden beri iki ülke arasında gerginlik yaşanmıyor (azaldı) diyebiliriz. Ayrıca Türk general, ülkesindeki AKP hükümetinin devamlı olarak yaptığı gibi, Türkiye AB üyesi olmazsa neler yapacağına dair tehditler de savurmuyor” yorumunu yaptı. Yeni dengeler Yorumda, Türkiye’nin Irak sınırında yaşananların ileride bölgedeki dengeleri değiştirebileceğine dikkat çekilerek şu görüşlere yer verildi: “Bu dengeyi görebiliyor muyuz, yoksa sabit fikirlerimiz bunu engelliyor mu? Boşuna konuşmayalım: Devletlerin faaliyetleri ve devletler arası ilişkiler etik kurallara ya da ülke içindeki demokratik yasallıklara değil, birbirlerine yakın ya da uzak çıkarlara dayanmaktadır. Birkaç yıl önce İslamcı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin başbakanı olduğu zaman, Yunanistan’da birçok kimse TürkYunan ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacağına inanmışlardı. İnsanlardaki sabit fikirler bir defa daha iyi iş görmüşler, ‘İyi olan iktidara geldi, şimdi her şeyi değiştirecek, kötüleri de yani Ankara’daki askerleri de artık yerlerine oturtacak’ düşüncesini yaymışlardı. Bugün, bütün bunlar hiçbir zaman olmamış gibi, her şey çok uzak görünüyor. Türkiye’nin İslamcı hükümeti bazı durumlarda, Yunanistan’da ‘efsane’ haline gelmiş generallerin ‘derin devletinden’ çok daha katı politikalar izlediğini kanıtladı. Böylece biz de hiçbir zaman unutmamamız gereken gerçeği bir kez daha hatırlamış olduk; Kıbrıs çıkarmasını ‘derin devlete ait’ sağcı bir general değil, sosyalist Ecevit yaptı.” Bağdat kan gölü İstanbul’u Kürtler istemedi Türkiye’nin bütün ısrarına karşın, Iraklı Kürt gruplar Irak’a komşu ülkeler toplantısının “genişletilmiş” biçimde İstanbul’da yapılmaması için Başbakan Nuri el Maliki’ye şantaj yaparak, Mısır’ı öne çıkardı. Mısır’da, sadece komşu ülkelerin dışişleri bakanlarının bir araya gelmesi öngörüldü. Bu durum, Ankara’da ciddi rahatsızlık yaratırken, Tahran’dan, “Toplantı Bağdat’ta yapılmazsa, İran katılmayacak” açıklaması geldi. Toplantının kapsamı daraltılınca, ABD’li ve İranlı yetkililerin de bir araya gelmesi gündemden kalktı. Mutteki, Ankara’da “İranlı diplomatlar serbest bırakılmazsa, ABD ile masaya oturmayız” mesajını verdi. Böylece, mayıs ayında Roma’da yapılması planlanan Afganistan zirvesinde de İran ve ABD’li yetkililerin bir araya gelmesi konusu da sıkıntıya girmiş oldu. Bir günde 160 kişi öldü Dış Haberler Servisi Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin 2007 sonuna kadar ülkedeki tüm vilayetlerin kontrolünü işgal güçlerinden devralmayı planladıklarını açıkladığı gün Bağdat’ta patlayan bombalar 160 kişinin yaşamına mal oldu. El Maliki, Misan vilayetinde güvenliğin İngiliz askerlerinden devralınması nedeniyle dün düzenlenen törende Ulusal Güvenlik Danışmanı Muvaffak el Rubayi tarafından okunan mesajında, Misan’ı, bir ay içinde Kürtlerin yaşadığı üç vilayetin, daha sonra da Kerbela ve Vasit’in izleyeceğini söyledi. Başkent Bağdat’ta aynı gün ardı ardına patlayan ve en az 160 kişinin ölümüne, yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan 6 bomba yüklü araç, El Maliki’nin açıklamasına gölge düşürdü. Kürtlerin ve Şiilerin yaşadıkları, kent merkezindeki Sadriye’de patlayan bomba yüklü araç en az 115 kişinin ölümüne, 94 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Bağdat’ın Şii semtlerinden Sadr kentindeki Irak ordusu kontrol noktasına yapılan saldırıda ise 28 kişi öldü, 44 kişi yaralandı. El Maliki, Misan’ın güvenliğinin devir töreninde konuşurken, Kürtlerin ve Şiilerin yaşadıkları Sadriye’de patlayan bomba yüklü araç en az 115 kişinin ölümüne, 94 kişinin de yaralanmasına neden oldu. (Fotoğraf: AFP) CUMHURİYET 11 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle