18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2007 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü kullandığından yazılarına ara vermiştir. DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Bir askeri müdahalenin nükleer silah programını hızlandıracağına dikkat çekildi ‘İran’a saldırı geri teper’ Dış Haberler Servisi İngiliz düşünce kuruluşu Oxford Araştırma Grubu tarafından yayımlanan raporda, İran’a yönelik askeri bir saldırının ülkedeki nükleer silah üretimini önlemek yerine hızlandırabileceği bildirildi. İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesini ilerletmesine rağmen bu sürecin nispeten yavaş ilerlediğine dikkat çekilen ve Frank Barnaby tarafından kaleme alınan raporda, İran’ın nükleer tesislerini hedef alan olası bir saldırının, Tahran’ın nükleer silah geliştirme programını hızlandırarak az sayıda nükleer silahı mümkün olan en kısa sürede geliştirmesine neden olacağı ifade edildi. Raporda ayrıca ABD ve İsrail tarafından planlandığı belirtilen saldırının, İran’ın uranyum zenginleştirme programını durdurma konusunda dışarıdan gelen baskıya karşı direnişini ? Düşünce kuruluşu Oxford’un raporuna giriş yazan Blix, “Irak savaşının amacı, var olmayan kitle imha silahlarının ortadan kaldırılmasıydı. İran’da ise var olup olmadığı bilinmeyen niyetleri hedef alacak bir harekât bölgesel bir trajedi yaratacaktır’’ diyor. güçlendireceği vurgulandı. Raporun giriş yazısını kaleme alan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ve Birleşmiş Milletler Gözlem, Kontrol ve Denetim Komisyonu’nun eski başkanı Hans Blix, İran’a saldırının büyük ihtimalle amacından saparak kaçınılmak istenen sonucu yaratacağı ve İran’ın kısa sürede nükleer silah geliştirmesine neden olarak bölgesel bir kaosa yol açabileceği uyarısında bulundu. Blix raporda, ‘’Irak savaşının amacı, var olmayan kitle imha silahlarının ortadan kaldırılmasıydı. İran’da ise var olup olmadığı bilinmeyen niyetleri hedef alacak bir askeri harekât, kaçınılmaz olarak bölgesel bir trajedi ve kaos yaratacaktır’’ ifadesini kullandı. Ajansın gündemi yine İran Raporda, hava saldırılarının iyi korunan ve uranyum zenginleştirme programında kullanılan hedefleri vurması gerektiği ifade edilirken İran’ın olası bir hava saldırısına karşı yanlış hedefler göstererek gizli tesisler kurma ihtimali olduğu ve gerekli hedeflerin vurulması için yeterli istihbarata sahip olunması gerektiği vurgulandı. Oxford’un raporunun, BM’ye bağlı UAEK’nin İran ve Kuzey Kore’nin nükleer programını ele aldığı yönetim kurulu toplantısıyla aynı zamana denk gelmesi dikkat çekti. Bir süre önce İran’ın nükleer programını genişlettiğini bil Ahmedinejad, ziyaretiyle önemli bir manevra yaptı. (Fotoğraf: AP) ‘Sünni bloku’ kırma atağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tahran yönetimi, Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad’ın Suudi Arabistan ziyareti ile birlikte ABD’nin İran’ın etkisini sınırlamak için, Ortadoğu’da oluşturmaya başladığı “Sünni bloku”nu kırma yönünde önemli bir diplomatik manevra yaptı. Irak ve Lübnan’da mezhep çatışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde yapılan ziyaret, zamanlama açısından “anlamlı” bulunurken “İran, nükleer dosyası nedeniyle baskıların arttığı bir sırada, mezhep çatışmalarına karşı sonuç verici bir inisiyatif alırsa, etkinliğini daha da artırır. Dünya kamuoyunun gözünde de ‘bölgede barış için çaba gösteren ülke’ imajını yaratır” değerlendirmeleri öne çıktı. Ahmedinejad’ın, Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz’in resmi daveti üzerine yaptığı ziyaretin hemen başında, “Suudi Arabistan ve İran bölgenin büyük ve önemli iki ülkesidir ve ilişkileri son yıllarda gelişme göstermektedir. Biz bu ilişkilerin daha ileriye götürülmesini arzuluyoruz’’ yönündeki sözleri de, ABD’ye mesaj olarak yorumlandı. diren UAEK’nin, cuma gününe kadar sürmesi beklenen toplantılarda İran’daki 55 nükleer kalkınma yardımı projesinden 22’sinin durdurulmasını kabul etmesi bekleniyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Başkanı Muhammed El Baradei, UAEK Yönetim Kurulu toplantısının açılış konuşmasında, 4 yıldır İran’da yürüttükleri çalışmalara rağmen hala “İran’ın nükleer programının barışçı olduğuna dair gerekli garantileri verebilecek durumda olmadıklarını” söyledi. İran’ın UAEK’deki heyet başkanı Ali Asger Sultaniye iseülkesinin uranyum zenginleştirme konusundaki “vazgeçilmez haklarından asla vazgeçmeyeceğini” söyledi. Bazı delegeler, Halk Meclisi’nın yıllık toplantısına yerel kıyafetleriyle katıldılar. (Fotoğraf: AP) Çin’in savunma bütçesi korkuttu Dış Haberler Servisi Çin Ulusal Halk Meclisi’nin olağan yıllık toplantısı dün Pekin’de başladı. Büyük Halk Toplantı Sarayı’nda düzenlenen ve 16 Mart’a kadar sürecek toplantıya, Cumhurbaşkanı Hu Cintao’nun da aralarında bulunduğu Çin Komünist Partisi ve hükümet liderleriyle Çin Ulusal Halk Meclisi’nden 2 bin 890 temsilci katılıyor. Kırsal kesimle ilgili sorunlar, yoksulluk ve yolsuzluk gibi konuların ele alınacağı toplantının açılışında hükümetin çalışma raporunu okuyan Başbakan Wen Ciabao, 2007 yılında eğitim ve sağlık harcamalarının artırılacağını ve özelleştirmeden kaynaklanan toplumsal sorunların çözülmesi için çalışacaklarını kaydetti. Wen ayrıca büyük oranda geri kalmış silahlı kuvvetlerin iyileştirileceğini belirtti. Japonya ve ABD yönetimleri, Çin’in 2007 savunma bütçesini yüzde 17.8 oranında artırma kararına tepki gösterdi. Japon hükümeti sözcüsü Yasuhisa Shiozaki, ülkesinin Çin’i askeri bir tehdit olarak görmediğini, ancak Çin’den askeri harcamalar konusunda şeffaf olmasını istediklerini belirtti. Pekin’de bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Negroponte da önceki gün yaptığı açıklamada, diyalog sağlanabilmesi için Çin’in askeri planlarından haberdar olmak istediklerini ifade etti. AVUSTRALYA Polis dayağına tazminat Dış Haberler Servisi Polis şiddetine maruz kaldıkları için mahkemeye başvuran Avustralyalı protestocular, davadan vazgeçmeleri karşılığında 700 bin Avustralya Doları (791 bin YTL) tazminat aldılar. Melbourne’de 2000 yılının Eylül ayındaki Dünya Ekonomik Forumu sırasında polisin küreselleşme karşıtı göstericilere uyguladığı şiddet, Victoria eyaleti yönetimine pahalıya mal oldu. Çoğu S11 adlı küreselleşme karşıtı hareketin üyesi olan 47 eylemci, forum katılımcılarına yol açmak için kendilerine saldıran polise karşı şok, korku, bilek ve sırt zedelenmeleri gibi bir dizi nedenle dava açmıştı. Eyalet hükümetinin 4 yıl süren dava boyunca yaptığı harcamaların 600 bin Avustralya Doları’nı geçmesi üzerine göstericilerle anlaşmaya giden Eyalet Başbakanı Steve Bracks, paranın eylemciler ve hukuk şirketi arasında paylaştırılacağını söyledi. Davacılardan biri olan ünlü komedyen Rod Quantock, göstericilerin aldıkları tazminatı yetersiz bulduğunu belirtirken Victoria polis sendikası hükümetle göstericiler arasında yapılan anlaşmanın gelecekte yeni tazminat davalarının açılmasını teşvik edebileceği konusunda uyardı. Eyalet yönetiminin kararını eleştiren sağcı muhalefet lideri Ted Baillieu ise “Victoria’da polisi dövüp bunun için para alabilirsiniz’’ diye konuştu. K openhag’da, punklara ve evsizlere verilmesinin ardından sembolik bir anlam kazanan binanın yıkımı sırasında yeni protesto gösterilerinin çıkmasından endişe duyan polis, binayı kordon altına aldı. İş makineleri binayı yıkarken, bölgeye akın eden gençler gözyaşlarını tutamadı. (Fotoğraflar: AP/AFP) ISRAR SÜRÜYOR DİPLOMATİK KRİZ Rumlar petrolü AB’ye mal edecek MAHMUT GÜRER Mısır’da Ben Eliezer öfkesi Dış Haberler Servisi İsrail ve Mısır arasındaki diplomatik ilişkiler, 1967 Arapİsrail Savaşı sırasında Mısırlı savaş esirlerinin bir İsrail birliği tarafından öldürüldüğü iddiaları yüzünden kopma noktasına geldi. Sina Yarımadası’nda 250 esiri kampa göndermek yerine öldürtmüş olduğu iddia edilen birliğin komutanı İsrail’in bugünkü Altyapı Bakanı Benyamin Ben Eliezer, perşembe günü Kahire’ye yapacağı ziyareti ertelemek durumunda kaldı. Bir İsrail belgeselinde yer alan iddiaların ardından Mısır, İsrail büyükelçisini bakanlığa çağırmıştı. İsrail’in Kanal 1 televizyonunda gösterilen belgeseldeki iddiaları yalanlayan Ben Eliezer ve belgeselin yapımcısı birliğinin savaş esirlerini değil, Filistinli savaşçıları öldürdüğünü savunmuştu. Ancak Mısırlı milletvekilleri, büyükelçinin kovulmasını ve İsrail’le bütün anlaşmaların dondurulmasını istediler. Gençlik merkezine veda Tahliyesi bir haftadır protestolara neden olan ‘alternatif’ bina, Danimarkalı gençlerin gözyaşları arasında yıkıldı Dış Haberler Servisi Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da, tahliyesi gösterilere ve çatışmalara neden olan gençlik merkezinin yıkımına başlandı. Dört katlı eski tiyatro binası, perşembe günü boşaltılmasının ardından dün iş makineleriyle yıkıldı. Binanın yıkımı sırasında yeni protesto gösterilerinin düzenlenmesinden endişelenen polis binayı kordon altına alırken, yıkımda çalışan işçilerin de tanınmamak için yüzlerini kapattıkları gözlemlendi. hafta protesto gösterileri düzenlendi ve güvenlik kuvvetleriyle göstericiler arasındaki çatışmalar sonucunda yaklaşık 650 kişi gözaltına alındı. Fadershuset lideri Ruth Iversen, 19’uncu yüzyılın sonlarında inşa edilen binanın harap durumda olduğunu ve yıkılmasının gerektiğini savunurken bölgeye akın eden gençler binanın yıkılışını gözyaşları içinde izlediler. 650 kişi gözaltına alındı 1980’lerde kent konseyi tarafından punklara ve evsizlere verilen ve sembolik bir anlam kazanan bina, 2001 yılında Fadershuset adlı dini bir kuruluşa satıldı. Gençlik merkezini işgal edenlerin tahliye edilmesi üzerine geçen ANKARA Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aranması konusundaki gerilimi, AB’ye taşıma konusunda ısrarlı davranıyor. Geçtiğimiz günlerde Rum kesiminde temaslarda bulunan Avrupa Komisyonu’nun Enerjiden Sorumlu Komiseri Andris Piebalgs ile Rum Lider Tasos Papadopulos’un petrol arama konusunu konuştukları ifade edildi. Papadopulos yönetiminin Piebalgs’tan, 89 Mart’ta toplanacak AB Devlet ve Hükümet Başkanları Doruğu’nun Sonuç Bildirgesi’nde, arama yapılan alanın AB’nin münhasır ekonomik bölgesi olduğuna dair paragrafın yer almasını istediği vurgulandı. Rumların, dün gerçekleştirilen AB Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda da konuyu gündeme getirdiği vurgulandı. Papadopulos yönetiminin, yeni açılacak başlıkları “veto etme” tehdidini öne sürdüğü ifade edildi. Sonuç bildirgesine Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal kaynaklar ile ilgili bir pragraf eklenmesi durumunda ise Türkiye, Doğu Akdeniz’de herhangi bir çalışma yapması durumunda, AB’nin münhasır ekonomik bölgesi içerisinde yapmış sayılacak ve burada izinsiz çalışma yapıyor görülecek. Böyle bir ifadenin eklenmesi durumunda, bunun müktesebat haline geleceğini, dolayısıyla Türkiye’nin sadece Antalya Körfezi içine hapsolacağını belirtiyor. M. İSKENDER ÖZTURANLI’dan ÜÇ YENİ KİTAP 1) DEVLER VE CÜCELER: Atatürk, gün geçtikçe daha çok büyümekte, daha da yüceleşmektedir. O bir dağdır, parçalanamaz. O bir meşaledir, söndürülemez. O bir devdir, yıkılamaz. Bu kitapta Atatürk’ün üzerinde durduğu konular işlenmiş, niçin Atatürkçü olmamız gerektiği vurgulanmıştır. HOCAMIZ Prof. Dr. VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Fakültemiz Roma Hukuku Anabilim Dalı emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. TÜRKAN RADO Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerine, ülkemiz hukuk camiasına başsağlığı dileriz. Prof. Dr. ŞENER AKYOL TÜRK BÖBREK VAKFI DÜNYA BÖBREK GÜNÜ 08 MART 2007 0 212 557 70 70 / PBX 2) BOMBALI DEMOKRASİNİN İFLASI: Bu kitapta, ülke ve dünya barışını tehdit eden olaylar dizisi irdelenmekte, tehlikenin boyutları gösterilmeye çalışılmaktadır. Çağdışı bir katipalizm ve doymak bilmez bir emperyalizm dünyayı kana boyamaktadır. Türkiye sarıklı bir siyasetin ve dünya bombalı bir demokrasinin tuzağına düşürülmüştür. Ne var ki ilericilik ve çağdaşlık yürüyüşünü durdurmak olanaksızdır. Büyük devlet adamı Atatürk’ün deyimiyle söyleyecek olursak, “Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden tamamen yok olacak ve yerlerine uluslararasında hiçbir renk, din ve ırk ayrımı gözetmeyen, yeni bir uyum ve işbirliği çağı başlayacaktır.” TÜRKAN RADO’yu kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Merhumenin cenazesi, 6 Mart 2007 Salı günü Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakiben, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilecektir. Değerli Hocamıza Tanrı’dan rahmet, ailesine başsağlığı dileriz. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı İÜHF Eğitim Öğretim ve Yardımlaşma Vakfı 3) TÜRKİYE’DE LAİKLİĞİN SERÜVENİ: Genişletilmiş 3. Baskı. Yakında çıkacak. M. İskender Özturanlı, bu kitabında 1923 devrimlerinin “cumhuriyetin onsuz olmaz” ilkesi olarak benimsedikleri laikliğin nereden nereye getirildiğini, nereye götürülmek istendiğini irdelemektedir. Cumhuriyetin temel taşı olan laiklik ilkesinin saygı görmemesi halinde tüm cumhuriyet kurum ve kuruluşlarının yok olma olasılığını dile getirmekte, laikliktan vazgeçmenin çağdaşlıktan, uygarlıktan ve aydınlıktan vazgeçmek olacağını vurgulamaktadır. Laik düşüncenin dünya tarihi içindeki yerini de göstermeye çalışan ÖZTURANLI, laik toplumu yaratamadığımız sürece, laik devleti ve laik cumhuriyeti yaşatamayacağımızı belirtmekte, laikliğin ülkemize barış, hoşgörü ve mutluluk getireceğini gözler önüne sermektedir. TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARI Cağaloğlu Yokuşu Ergüç Han Kat 3, No: 9 Cağaloğlu/İstanbul. Tel.: (0 212) 528 66 89 Faks: (0 212) 519 84 85 CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle