19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y PB PB PB Y Y 9 10 9 10 14 13 13 14 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 14 12 13 14 13 14 11 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y K K K 21 19 12 16 11 11 4 4 3 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurt geneli parçalı ve çok bulutlu, Kıyı Ege dışında tüm yurt yağışlı geçecek. Yağışlar yağmur ve sağanak, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı; yağışla birlikte 2 ila 4 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo PB 2 Helsinki B 3 Stockholm PB 3 Londra Y 12 Amsterdam B 12 Brüksel PB 12 Paris B 15 Bonn Y 12 Münih B 10 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B PB Y Y B Y B PB B 9 11 22 9 12 13 17 20 14 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB B B PB B PB B PB 2 17 4 15 10 8 13 25 20 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Tehlikenin Farkındayız... seçerse, seçilen Cumhurbaşkanı ülkenin onayladığı değil, bir azınlığın dayattığı Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkacaktır. 3) Olaya salt sayısal açıdan veya çoğunluk ya da azınlık hesabıyla bakmak da yanlıştır. AKP’nin kimliğinde “takıyye partisi” olmak şaibesi de bulunmaktadır. Hükümetten sonra devleti de Çankaya’ya çıkarak ele geçirebilecek azınlık partisinin, daha önce çok söylendiği üzre “sivil darbe”si amacına ulaşmış olacaktır. 4) Bu sürecin başında Sayın Tayyip Erdoğan’ın bulunması, soru işaretlerini büsbütün beslemektedir. Çünkü Başbakan’ın geçmişi, kuşkuları yoğunlaştıran sözler ve eylemleriyle doludur. Çankaya’ya aday olduğu ileri sürülen kişi bu alanda hiçbir özeleştiri yapmamıştır, takıyye şaibesini tüm koyuluğuyla kimliğinde taşımaktadır. 5) Ayrıca Sayın Erdoğan sırtında takıyye şaibesiyle birlikte yolsuzluk dosyalarını da taşımakta, dokunulmazlık zırhının arkasında korunmaktadır. Çankaya’nın kapıları ilk kez yolsuzluklarla zanlı bir kişiye açılacaktır. 6) İktidarın başı Sayın Erdoğan bugün Cumhurbaşkanlığı, ordu, yargı ve üniversitelerle sert bir çatışma içindedir. Çankaya’ya çıktıktan sonra elindeki bütün devlet yetkilerini bu kurumlar aleyhine kullanması eşyanın tabiatı icabıdır. ? Hükümetten sonra devleti de tek başına ele geçirmekte AKP yönetiminin tutumu, ısrarı ve muhalefetle inatlaşması, iktidar partisinin üstündeki takıyye suçlamasının doğruluğunu besleyen ve kanıtlayan bir gösterge sayılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinde görülmemiş bir tehlike tehdidiyle karşı karşıyadır. Tehlikenin farkındayız. AKP hükümeti, Kürt lider Talabani’yi Türkiye’ye çağırmak için yöntem arıyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Arka kapı formülü BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt gruplar ile görüşme açılımının tartışmaları sürerken AKP hükümeti, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, “resmi ziyaret ambargosu” uyguladığı Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’yi Türkiye’ye getirebilmek için “arka kapı” formülünü uygulama arayışına girdi. Türkiye’nin yeni Irak politikası çerçevsinde daha kapsamlı hale getirilmesi öngörülen “Irak’a komşu ülkeler” mekanizması, AKP’nin Talabani’yi Türkiye’ye davet etmesine zemin ha zırlayacak. Nisan sonunda İstanbul’da yapılması planlanan, toplantının, devlet ve hükümet başkanları zirvesine, Irak adına Başbakan Nuri El Maliki’nin katılması gerekirken, “uluslararası toplantı” gerekçesi öne sürülerek Sezer’in ambargosuna karşın Talabani’nin, İstanbul’a davet edilmesi gündeme geldi. Böylece AKP tepkilerin önüne geçebilmek için bir taraftan Talabani için “resmi konuk değil” gerekçesi ortaya koyabilecek, diğer yandan da Talabani ile “zirve marjında ikili görüşme” yapılabilecek. Türkiye’nin uygulamaya koyduğu üç aşamalı girişimin ilk ayağı, teknik düzeyde 10 Mart’ta Bağdat’ta yapılacak. Ardından, dışişleri bakanlarının mart ayı içinde Kahire’de bir araya gelmesi öngörüldü. Yapılan planlamayla nisan ayı sonunda ise Irak’a komşu ülkeler toplantısı, “Genişletilmiş Irak Zirvesi”ne dönüştürülecek. Bu toplantıya, İran, Suriye, Ürdün, Kuveyt, Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn gibi Irak’a komşu ülkelerin yanı sıra BM Güvenlik Konseyi üyelerinin içinde yer aldığı G8 ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının katılması öngörüldü. Ancak, söz konusu planlama dahilinde, katılımların hangi düzeyde olacağı henüz netleştirilemedi. Planlar gerçekleşirse, Washington yönetimi Suriye ve İran gibi iki ülkenin temsilcileri ile aynı masaya oturmuş olacak. Talabani, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasının ardından birçok kez, Türkiye’ye resmi ziyaret yapmak için Ankara’nın nabzını yoklamıştı. Ancak her defasında, Sezer’in vetosu ile karşılaşmıştı. Devlet başkanı sıfatı taşıdığı için, Türkiye’nin uyguladığı protokol açısından resmi ziyaret konusunda mutlaka Sezer’in daveti gerekirken, sadece uluslararası toplantılar için hükümetin Talabani’yi davet etme şansı bulunuyor. Irak’a komşu ülkeler mekanizması, siyasi açıdan önem taşıdığından, Maliki’nin Türkiye’ye gelmesi gerekiyor. ABD’nin Bağdat elçisi Halilzad’dan ilginç ziyaret Dış Haberler Servisi ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad, Irak Parlamentosu’nda grubu bulunan “ElIraqiye listesi” lideri Iyad Allavi ve Irak Uzlaşma Cephesi lideri Adnan Paçacı, Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt hükümetinin başkanı Mesud Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani’nin mezarını ölümünün 28’inci yıldönümünde ziyaret etti. Mezara çelenk bırakan Halilzad’a Mesud Barzani de eşlik etti. Halilzad, Kürtlerin Irak’ın özgürleşmesi ve demokratikleşmesinde küçümsenemeyecek katkılar sağladığını anlatırken Molla Mustafa Barzani’nin Kürt halkının meşru halkların elde edilmesi yönünde yıllarca verdiği çaba ve mücadelenin çok büyük önemi bulunduğunu söyledi. Alavi ise “Kürdistan’a federalizm, lrak’a demokrasi” sloganlarının uygulama sürecine girdiğini söyledi. Öğrenciler Cumhuriyet’te Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) 26 ilköğretim öğrencisi dün gazetemizi ziyaret etti.Vakfın Kartal Semiha Şakir Öğrenim Birimi sorumlusu İnci Çetin ve 5 vakıf gönüllüsünün eşliğinde gazetemizi gezen öğrenciler, başta Cumhuriyet gazetesinin arşiv ve müzesi olmak üzere tüm servisleri sırayla gezdiler. Eski fotoğrafların, gazetelerin ve baskı makinelerinin bulunduğu Cumhuriyet arşivmüzesinde sergilenen materyalleri dikkatle inceleyen öğrenciler, servis şefleri ve Yazıişleri Müdürümüz Mehmet Sucu’dan gazetenin basılana kadar hangi aşamalardan geçtiğini detaylarıyla öğrendiler. Milli Eğitim Müdürü Durur’a, Hz. Muhammet karikatürleri nedeniyle ceza verilmek istendi Karikatür sürgününe yargı engeli FIRAT KOZOK Gül: Zebari’ye görüşlerimizi aktardık C ANKARA Danimarka’daki bir gazetede yayımlanan ve büyük tepki çeken Hazreti Muhammet karikatürlerini elektronik posta yoluyla alarak bilgisayarında tuttuğu için önce aylıktan kesme, sonra da sürgünle cezalandırılan Milli Eğitim Şube Müdürü hakkındaki kararlar yargıdan döndü. Karikatür krizinin gündeme gelmesinin ardından tüm dünyada internet ortamından milyonlarca kişiye ulaşan Hazreti Muhammet’in karikatürleri, Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde görev yapan Milli Eğitim Şube Müdürü Orhan Durur’un başına Aziz Nesin’lik olaylar gelmesine neden olmuştu. Karikatürleri elektronik posta yo luyla alan Durur, görüntüleri o sırada yanında olan arkadaşlarına göstermişti. Bunun üzerine, Durur ile uzun süredir ters düşen İlçe Milli Eğitim Müdürü Kenan Dereli, bazı yurttaşların “İlçemize hiçbir faydası olmayan bu Danimarkalının burada görev yapmasını istemiyoruz’’ yazan dilekçeleri üzerine Durur hakkında soruşturma başlatmıştı. Durur’un telefon faturasını yatırmaya çıktığı bir sırada odasına giren yetkililer, Durur’un bilgisayarını inceleyerek durumu İlçe Milli Eğitim Müdürü Dereli’ye aktarmıştı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Dereli ise kendisine ulaşan bilgileri raporlaştırarak Kaymakamlık’a göndermişti. Dereli’nin raporunu değerlendiren Kaymakamlık ise Durur’a 1/30 oranında aylıktan kesme cezası vermişti. Durur, birkaç gün sonra da Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine sınıf öğretmeni olarak atanmıştı. Durur, Kızılırmak ilçesine bağlı Bostanlı köyündeki birleştirilmiş sınıflı ilköğretim okuluna öğretmen olarak gönderilmişti. Yargı ‘dur’ dedi Yaşanan süreci yargıya taşıyan Durur hakkında Kastamonu İdare Mahkemesi iptal kararı verdi. Mahkeme, Durur’un Çankırı ili emrine sınıf öğretmeni olarak atanmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı işlemi ile, Kızılırmak ilçesi Bostanlı Köyü İlköğretim Okulu’na sınıf öğretmeni olarak atanmasına ilişkin valilik işlemini iptal etti. Buna karşın mahkeme, Durur ile Dereli arasında kişisel sürtüşme bulunduğu gerekçesiyle, şube müdürü Durur’un, yeniden aynı göreve atanmasının çeşitli olumsuzluklar doğuracağına işaret etti. Mahkeme kararında şunlar kaydedildi: “Davacının il dışına atanmak üzere İhsangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü görevinden alınmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte, davacının bulunduğu şube müdürlüğü görevine eşdeğer bir görev olmayan Çankırı ili emrine sınıf öğretmeni ve buradan da Kızılırmak ilçesi Bostanlı Köyü İlköğretim Okulu’na sınıf öğretmeni olarak atanmasında, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” Buna ilişkin tonlarca değerlendirme yapıldı. Gelinen noktada ılımlı İslamın özeti şu: ABD’yle ve müttefiki küresel aktörlerle iyi geçinecek, onların dediği her şeyi yapacak, gerekirse ulusal davalarından da vazgeçecek bir siyasal yönetim anlayışı. Zaten, İslamın başına böyle bir tanım getirdiniz mi, onu siyasallaştırdınız demektir. Bugün Türkiye’de başta siyasi iktidar olmak üzere bu plana her türlü desteği veren pek çok kişi ve kurum var. Biri de ABD’de oturuyor: Fethullah Gülen! Bu hareketin Abant toplantılarını seyahate çıkarması, son durak olarak Mısır’ı seçmesi de planın bir parçası. Gülen okullarının Afrika’ya büyük bir açılım yapmasıyla, küresel aktörlerin 2007’yi Afrika yılı ilan etmesi rastlantı mı? Bu konuya önümüzdeki günlerde ayrıca gireceğiz... ??? Türkiye’de son dönemin “moda” tartışma konularının başında milliyetçilik geliyor. İçinde yaşadığımız durum, ikinci cumhuriyetçilerle şeriatçıları, milliyetçilerle ulusalcıları yakınlaştırdı. Aslında ulusalcılık, namuslu olmak, dürüst olmak gibi, ülkesini sevmek diye özetlenebilecek ortalama bir kavram. Ancak, Türkiye’yi ülke yapan değerler erozyona uğradıkça, bu konuda hassas kişilere “ulusalcı” denilmeye başlandı. Önce ülkesini düşünmek anlayışı içinde bizce Merkel de bir ulusalcıdır, Putin de öyle... Karamanlis de! Öyle anlaşılıyor ki, küresel aktörler Türkiye’de bu akımların güçlenmesinden rahatsız. Çözümü, yok saymakta buldular, olmadı... İçini boşaltmakta buldular, olmadı... Şimdi önlerine iki seçenek koydular: Tümüyle sindirmek ya da ılımlılaştırmak! Tıpkı ılımlı İslam gibi, başına “ılımlı” ya da “yumuşak” bir sözcük bulmaya çalışıyorlar. İslam gibi, milliyetçiliğin de radikal, kabul edilemez unsurları yok mu? Elbette var... Ancak toplumun ortak paydası olabilecek boyutu bir kenara bırakılıyor, salt radikal unsurlara yönelik tanımlar üretiliyor. ??? Türkiye’nin bütün ulusal refleksleri çökertilmeye çalışılırken etrafımıza bakınca ne görüyoruz? Mikro milliyetçilik! Yani, milliyetçiliğin belki de en tehlikeli olanı! Balkanlar’dan Kafkaslar’a, Ortadoğu’dan Afrika uçlarına kadar bu plan üzerinden siyaset yapılıyor. Böyle bir coğrafyanın ortasındaki Türkiye’de yakın gelecekte “Türküm” demek ırkçılık, ama ayrı bir etnik gruptanım demek demokratlık olarak algılanırsa şaşırmamak gerekir. İşte bu noktada tartışmaya Kenan Evren de katıldı. Bir haftadır kesintisiz demeçler veriyor. Son olarak Hasan Cemal’e şunu söyledi: “Katı milliyetçilikle olmuyor, dünyaya ayak uydurmak lazım...” Katı milliyetçiliği sağduyulu kimse savunmuyor. O zaman başta vurguladığımız gibi ılımlı milliyetçilik mi, yani her türlü parçalanmaya, küresel akımların tüm etkilerine açık bir milliyetçilik mi istiyor? Dünyaya ayak uydurmayı da herkes istiyor ama, hangi dünyaya? ABD’ye mi? Evren’in sekiz eyalet önerisiyle yukarıdaki sözleri birleşince boşluklar tamamlanıyor. Evren, “Bunları biz söylemeyeceğiz de kim söyleyecek, benim hiçbir siyasi hesabım yok” diyor. Bu noktada da insanın aklına Mehmet Ağar geliyor. Acaba Ağar’ın söylemleriyle başarılamayan, Evren’le mi deneniyor? Bugünkü iktidarı iyice kazırsanız, dibinden 12 Eylül çıkar. Siyasetin sağ ve sol yelpazesini çökertip dincilerin önünü açan Evren, ortaya attıklarından sonra başlayan tartışmalara bakıp kendi kendine sormalı: “Yoksa ben paşalıktan maşalığa mı geldim?” ankcum?cumhuriyet.com.tr KAMPANYAYA DESTEK Kanaltürk CumHükümetin Kuzey Irak politikasına eleştiri ‘Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri’ huriyet Meclisi Mail Grubu üyeleri gazetemizin başlattığı “Tehlikenin farkında mısınız?” kampanyasına destek vermek için dün gazetemizi ziyaret etti. Grup üyeleri gazetemiz Yazıişleri Müdürü Mehmet Sucu ile gazetemiz yazarları ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç ile görüşerek destek mesajlarını ilettiler. Grup üyelerinden Derya Derviş, “Her zaman yanınızdayız. Sessiz çoğunluk artık haykırıyor. Bizler özgür basına sahip çıkmak ve tehlikenin farkındayız demek için buradayız” diye konuştu. (SELİN GÖRGÜNER) ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Arap Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katıldığı Mısır’ın başkenti Kahire’deki temaslarını tamamlayarak Ankara’ya döndü. Arap Birliği’nin Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine adaylığını destekleme kararı aldığını söyleyen Gül, katıldığı toplantılarda Türkiye’nin Irak ile ilgili görüşlerini aktardığını ifade etti. Kahire’deki temasları sırasında Irak Dışişleri Bakanı Zebari ile de bir araya geldiğini anlatan Gül, “Irak Dışişleri Bakanı’na da en uygun şekilde görüşlerimizi aktarma fırsatı bulduk” dedi. Onur Öymen: Barzani PKK’ye yardım ediyor SALİHLİ (AA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, hükümet yetkililerinin, geçmişte Dubai’de Amerikalılarla 8.5 milyar dolarlık kredi karşılığında Kuzey Irak’a asker göndermek için anlaşma yaptığını yeniden gündeme getirirek “Ancak tepkimiz üzerine ilgili anlaşmayı Meclis’e dahi getiremediler’’ dedi. CHP Salihli ilçe teşkilatının düzenlediği “Dış Politika’’ konulu panele katılan Öymen, Kuzey Irak’ta yaşanan durumun içler acısı olduğunu kaydetti. Öymen, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mesud Barzani, PKK’ye silahını ve malzemesini temin ediyor. Hükümet yetkilileri, Dubai’de Amerikalılarla 8.5 milyar dolarlık kredi karşılığında Kuzey Irak’a asker göndermek için anlaşma yaptılar.Ancak tepkimiz üzerine ilgili anlaşmayı Meclis’e dahi getiremediler.’’ Hükümetin yabancılara toprak satışına imkân veren yasayı çıkardığını, Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak bunu durdurduklarını anlatan Öymen, şöyle konuştu: “Yurdumuzun en kıymetli toprakları Suriye sınırındaki mayınlı arazilerdedir. Bu arazilerin mayınlardan temizlenmesi için yabancılara ihale açılacağını öğrendik. Bu yasa ile toprakların 49 yıllığına kullanım hakkı İsraillilere verilecek.” Genelkurmay’dan yeni Ermeni belgeleri ANKARA (ANKA) Ermeni soykırım iddiaları gündemdeki yerini korurken Genelkurmay Başkanlığı’nın seri halinde çalışmalarını sürdürdüğü “Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 19141918” kitabının 6’ncı cildi çıktı. Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Başkanlığı’nca (ATASE) yayına hazırlanan ve belgelerin yer aldığı kitapta, Ermeni örgütü Taşnaksutyun üyelerinin ifade tutanaklarına yer verildi. ATASE Başkanı Korgeneral Eyüp Kaptan, kitabın sunuş bölümündeki yazısında, Osmanlı Devleti’nin en önemli idari özelliklerinden birinin “yurttaşlar arasında ayrım yapmaması” olduğunun altını çizerek bunlar arasında Ermeni yurttaşların, yüzyıllar boyunca huzur ve refah içinde yaşadıklarını, “milleti sadıka” olarak anıldıklarını anımsattı. Taşnaksutyun’un 1916’da, İstanbul’daki yasadışı faaliyetleriyle ilgili, ele geçirilen örgüt üyelerinin ifade tutanaklarına yer verilen kitapta, örgütün tehcire rağmen faaliyetlerini sürdürdüğü açıkça ortaya konuluyor. Kitapta, örgütün dış bağlantılarına ilişkin belgelere de yer veriliyor. Buna göre, Taşnaksutyun’un yurtdışı şubeleri Cenevre’den yönetilirken, özellikle İstanbul’da tehcir sonrasında bile mahalle örgütlenmesine gidildiğine dikkat çekiliyor. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle