23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 2007 PAZARTESİ 6 HABERLER EVREN’İN BÖLGE ÖNERİSİ 1992 yılında yasa teklifi olarak sunulmuş 12 Eylül döneminde hem Türkiye hem de Kıbrıs için planlar yapıldığı ortaya çıktı ANKARA (ANKA) 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in “Türkiye 8 bölgeye bölünebilir” yönündeki açıklamalarına tepkiler sürerken benzer bir teklifin 1992’de “Bölge Parlamentolarının Kurulması Hakkındaki Kanun Teklifi” adıyla TBMM’ye sunulduğu ortaya çıktı. Mahmut Alınak’ın 1992’de SHP milletvekiliyken TBMM Başkanlığı’na sunduğu yasa teklifinde bölgesel parlamentolar kurulması isteniyordu. Dönemin SHP Genel Başkanı Erdal İnönü’nün “Gizli federasyon istiyor” diye karşı çıktığı “Bölge Parlamentolarının Kurulması Hakkındaki Kanun Teklifi”nin bazı maddeleri şöyle: MADDE 3 Bölge parlamentolarının milletvekili sayısı, o bölgenin sınırları içindeki illerin toplam milletvekili sayısının üç katıdır. MADDE 4 Bölge parlamentoları, sınırları içinde nüfusu en fazla olan ilde kurulur. MADDE 5 Bölge parlamentoları, TBMM’nin dış politika, para, dış ticaret ve mili savunma dışındaki tüm görevlerini yerine getirmek üzere, bölgenin kamuya ait yeraltı ve yerüstü kaynaklarını bölge halkının çıkarlarına olacak şekilde kullanır; gelirlerini bölgenin refahı, ekonomik ve sosyal kalkınması için harcar. Vergiye tabi mülk ve gelirlerden vergi alır. E) Bölge hudutları içinde kamu personelini istihdam eder. F) Bölge halkının ihtiyaçlarını ve evrensel değerlerini dikkate alarak eğitim ve öğretimin şeklini ve kapsamını tespit eder? H) Bölgesel af çıkarır. I) Bölgenin iç güvenliğini sağlar, yerel güvenliğin biçim, kapsam ve yetkilerini belirler, yerel güvenlik güçlerini istihdam eder ve denetler. MADDE 6 Bölge parlamentosu üyelerinin görevleri, seçim çevresindeki seçmenlerin güvensizlik oylarıyla sona erer. MADDE 9 Bölge parlamentosunca kabul edilen, ancak seçmenlerin onda birinin isteği ile yapılacak referandumda, oylamaya katılan seçmenlerin salt çoğunluğunca kabul edilmeyen kanunlar geçersiz sayılır. MADDE 11 Bölge parlamentosunun yetki alanındaki seçmenlerin onda birinin verdiği kanun teklifleri parlamentoda öncelikle görüşülür. Bu kanun tekliflerinin parlamentoda kabul edilmemesi halinde referandum yapılır. Bu durumda oylamaya katılan seçmenlerin salt çoğunluğunun oyunu alan kanun bölge parlamentosunca kabul edilmiş sayılır. MADDE 12 Valiler milletvekili seçilme yeterliliğine sahip kişiler arasından il hudutları içindeki seçmenlerce seçilirler. MADDE 13 Vali seçimleri üç yılda bir yapılır. Federasyona çok kafa yormuşlar MİYASE İLKNUR T ürkiye’nin eyaletlere bölünmesi konusunda bir çıkış yapan 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’e tepkiler sürerken 12 Eylül 1980 yönetiminin bu konuda çok yönlü çalışmalar yaptığı ortaya çıktı. Kenan Evren, açıklamalarında 1982 yılında MGK olarak kanun hükmünde karaname çıkardıklarını ancak seçimlerden sonra iktidara gelen ANAP hükümetinin bu kararnameyi TBMM’de yasalaştırmadığını belirtmişti. Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etütler Başkanlığı’nın 10 Mart 1981 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı’na sunduğu raporda da benzer öneriler yer alıyor. Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etütler Başkanı Tümgeneral Mahmut Boğuşlu imzasıyla “Özel Jeopolitik İnceleme” adı altında Genelkurmay Başkanlığı’na sunulan rapor “12 Eylül 1980 sonrası Tedbirleri ve Türkiyemizin Yakın Geleceği Üzerine Bir Rapor Denemesi” başlığını taşıyor. Raporda her il merkezinin yasama, yürütme ve yargı yetkileriyle donatılarak 67 il merkezinde millet meclisleri kurulması, Kıbrıs’ın dörde bölünmesi, Girne’nin Türkiye’ye, Baf’ın Yunanistan’a bağlanması, İstanbul valisinin Devlet Bakanlığı tarafından seçilmiş bir kişi olarak Bakanlar Kurulu’na dahil edilmesi ve İstanbul’a göçün sınırlandırılması amacıyla belli illere yıllık kontenjanlar ayrılması gibi uçuk öneriler bulunuyor. Darbeden sonra muhtarlardan bölgelerinde ikamet eden azınlıkların listesini isteyen 12 Eylül yönetimi bir yandan azınlıkları fişlerken diğer yandan söz konusu raporda, TRT aracılığı ile Osmanlı’nın azınlıklara nasıl hoşgörülü davrandığı konusunda propaganda yapılması da öneriliyor. ? 10 Mart 1981 tarihinde Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etütler Başkanlığı’nca Genelkurmay Başkanlığı’na gönderilen Tümgeneral Mahmut Boğuşlu imzasını taşıyan “Özel Jeopolitik İnceleme” konulu raporda 67 il merkezinde millet meclisi kurulması, Kıbrıs’ın dörde bölünerek Girne’nin Türkiye’ye, Baf’ın ise Yunanistan’a bağlanması, geride kalan topraklarda da TürkRum Federe Devleti’nin kurulması öneriliyor. FETHULLAH GÜLEN’E GÖRE EVREN CENNETLİK T ürkiye’nin federatif bir yönetim anlayışına kavuşması yönündeki açıklamaları yüzünden “vatana ihanet”le suçlanan 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Fethullah Gülen’e göre cennetlik bir devlet adamı. Fethullah Gülen 17 Ocak 2005 tarihinde Milliyet gazetesinde kendisiyle yapılan ve 11 günlük dizi halinde yayımlanan söyleşide dinin eğitimde önemli etkileri olduğunu belirtirken sözü Kenan Evren’e getirerek şunları söylemişti: “Ben eğitimde dinin çok önemli olduğunu bir kere daha tekrar edeceğim. Evren Paşa demokrasinin kesintiye uğraması ve daha pek çok açıdan tenkit edildi. Ama seçmeli din derslerini mecburi yapmakla yararlı bir iş yapmıştır. Gençlerin çoğu onun bu icraatı vesilesiyle din eğitiminden nasiplerini almışlardır. Bu iş kanaatimce öyle büyüktür ki doğrusunu Allah bilir hiçbir sevabı olmasa bile bu icraatı ona yetebilir, ahirette kurtuluşuna vesile olabilir, cennete de gidebilir. Devlet adamlarımız dinin etkisini göz ardı etmemeliler. Yoksa bugünün şikâyet konusu olan tinercilerin, kapkaççıların önünü alma imkânı çok zordur. Ancak Allah korkusu bu insanların elini tutar. Ahiret inancından başka ne ne vardır ki, bu insanların ruhundaki feryadı dindirebilsin? Öyleyse devlet adamlarımız dinin bu yenilmez esaslarından yararlanarak, fertleri birer maneviyat insanı haline getirebilirler ve böylece asayiş ve emniyetin teminini kolaylaştırırlar.” 12 Eylül’ün mimarı bu kez katı milliyetçilikle bir yere gidilemeyeceğini söyledi Bir anda gündem değişti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin ileride eyalet sistemine geçebileceği yönündeki sözleriyle tepki çeken eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, önce açıklamalarının yanlış anlaşıldığını savundu sonra da, “Bu kadar katı milliyetçilikle, bu kadar katı kurallarla bir yere gidemeyiz artık” dedi. Evren’in bir süre sonra ortaya attığı görüşler, gündemi değiştirdi. Bir gazeteye verdiği demeçte, Türkiye’nin ileride eyalet sistemine geçebileceğini anlatan Evren, kendilerinin de geçmişte ülkenin 8 eyalete ayrılmasına yönelik bir çalışma yaptıklarını söylemişti. Kuzey Irak’taki Kürt oluşumuna ilişkin de, “Biz istediğimiz kadar ‘hayır’ diyelim, orada bir Kürt devleti var. Çünkü biz zamanında gerekeni yapmadık” demişti. Evren, Türkiye’nin Kerkük’e girmemesi gerektiğini de söylemişti. Evren’in tepki çeken açıklamalarının ardından Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yurtseven, konuyla ilgili inceleme başlattıklarını açıklamıştı. Tepkilerin artması üzerine sözlerine açıklık getirmeye çalışan Evren, eyalet sistemi değil, bölge valiliği önerdiğini söylemişti. Evren şöyle konuşmuştu: “Gazetedeki haber kısaltılarak verilince, sanki ‘Türkiye’nin bir eyalet sistemine geçmesi gerekir’ gibi bir konuşma yapmışım diye anlaşıldı. Halbuki öyle demedim. Tespit edebildiğim şu: Şimdiye kadar kaç hükümet gelmişse, bürokrasiden şikâyet etmiştir. Onun üzerine dedim ki; ‘Türkiye’nin artık bir merkezden, bir elden yönetilmesi zorlaştı. Onun için Türkiye’yi 8 bölgeye bölelim ve bunlara bölge valisi diyelim. Bakanlıklardaki yetkilerin bir kısmını bunlara devredelim’. Hangi illerde olması gerektiğini söyledim. İleride, 20 sene mi olur, 50 sene sonra mı olur bilemem. Bu, eyalet sistemine de dönüşebilir. ‘Buna taraftar mısınız’ diye soruldu. Ben de ‘Böyle bir şeye geçmeye Türkiye’nin ihtiyacı var. Ama ileride’ dedim.” ‘TÜRKİYE’DE UYGULANAMAZ’ RAPORDAKİ ÖNERİLER Daha önce “Belgelerle Türk Tarih Dergisi” ve Cengiz Özakıncı’nın “Türkiye’nin Siyasi İntiharı ve Yeni Osmanlı Tuzağı” adlı kitapta yer alan Askeri Tarih ve Stratejik Etütler Başkanlığı’nın raporundaki öneriler gerekçeleriyle birlikte şöyle sıralanıyor: “Türk’ün coğrafyasını, tarihini ve müsamahasını Ortadoğu ve Balkan şartlarına göre yorumlayanlar öz benliklerini yitirme eşiğine gelmişlerdir. Milletin Ankara’ya güveni ciddi biçimde sarsılmıştır ve Türkiyemiz bugün tek merkezden idare edilebilme imkânını yitirme sınırına gelmiştir. Her il merkezi, teşrii, icrai ve kazai yetkileriyle teçhiz edilerek 67 il merkezimizde millet meclisleri kurulmalıdır. Yunanlılar eski Osmanlı vatandaşlarıdır. Yunanistan’la bir federasyon kurmalıyız. Kıbrıs dörde bölünüp Girne Türkiye’ye bağlanabilir, Baf Yunanistan’a bırakılabilir. İngiliz üsleri bir süre şimdiki konumunu sürdürür, bunlar dışında kalan topraklarda da federe bir devlet kurulur. TürkRum Federe Devleti, Birleşmiş Milletler’le sıkı bir işbirliği halinde cennet bir ülke olabilir. Birleşmiş Milletler için Kıbrıs, birçok ünitelerin yerleştirilebileceği ideal bir yerdir. Ortadoğu bu yoldan bir nevi kontrol altına alınabilir. İstanbul valisi, doğruca Devlet Bakanı tarafından seçilmiş bir kişi olarak Bakanlar Kurulu’na dahil edilebilir. Büyükşehirlere göç tahdit edilmelidir. Büyükşehirlere göçte bazı rakamlar tespit edilmeli, 67 ilin bir kısmına yıllık kontenjanlar ayrılmalıdır. TRT ve diğer yayın organlarında Osmanlı İmparatorluğu’nun azınlıklara karşı müsamahası uygun vesilelerle dile getirilmelidir. 12 Eylül Bayrak Harekâtı’nın getirdiği emniyete rağmen, milletin başkent teşkilatına, Ankara’ya güveni yok denecek kadar az olmaya devam ediyor. 19191938 yılları arasında, Ankara’daki tek lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bütün Türkiye’ye yetiyordu. Ancak köprülerin altından çok sular geçti. Bugün tek değil, her vilayette bir Atatürk’e, 67 adet 23 Nisan 1920 Meclisi’ne ihtiyaç vardır. İstikrarsız Ortadoğu’da ülkemiz, son derece geniş bir kapasiteye sahiptir. Bütün engellere rağmen ümit büyüktür; istikbal bir güneş gibi parlayabilir. Bilgi ve gereğini arz ederim. Mahmut Boğuşlu Tümgeneral As.T ve Str.E.BŞK.” “Eyalet sistemi”yle ilgili açıklamaları tepki çeken Evren, bazı köşe yazarlarına görüşlerini bildirmeye devam etti. Sözleriyle ilgili tartışmalar yavaş yavaş durulurken Evren dün bir kez daha sahneye çıktı. Bir köşe yazarına konuşan Evren, kendisine yönelik eleştirilere, “Öyle konuşuyorlar, beni eleştiriyorlar. Çünkü ucunda partizanlık var, parti menfaatı var. Benim hiçbir menfaatım yok. İstesem, gül gibi köşemde otururum. Ama gerçekleri söylemek mecburiyetini hissediyorum, kaç yaşında olursam olayım. Biz söylemez isek kim söyleyecek ki!” diye yanıt verdi. Ulusal hassasiyet içerikli tepkilere de yanıt veren Evren, “Bu kadar katı milliyetçilikle, bu kadar katı kurallarla bir yere gidemeyiz artık... Dünya nereye gidiyor, biz nereye gidiyoruz?.. Dünyaya ayak uydurmak lazım” dedi. ‘B EN SÖYLEMEZSEM KİM SÖYLEYECEK?’ Evren ve Aydar’ın sözleri örtüşüyor TARKAN TEMUR ‘Hâlâ kendisini paşa zannediyor’ ABDULLAH ÖCALAN’DAN KENAN EVREN’E ÖVGÜ A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren’e, İmralı’da yatan PKK lideri Abdullah Öcalan’dan övgü geldi. Öcalan’ın, Evren için “Sıradan biri değil, o bir askeri deha” dediği iddia edildi. Gündem gazetesinde Öcalan’ın avukatlarına atfen yer alan haberde Öcalan, Evren’in son yaklaşımını değerlendirdi. Öcalan, Evren’in önerileri konusunda Turgut Özal ile Necmettin Erbakan’ın da girişimde bulunduğunu ileri sürdü. Öcalan’ın Evren’in değerlendirmeleri için, “O sıradan biri değildir, askeri bir dehadır. O bile, ‘kartkurt’ söyleminden eyalete geldi” dediği savunuldu. Haberde, “1997’de Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya’nın bir toplantıda benden ‘Sayın Öcalan’ diye bahsettiği ve barışa yönelik girişimlerde bulunacağına ilişkin ifadeler kullandığı bilgileri bize geldi” iddiasında bulunan Öcalan’ın şu sözlerine yer verildi: “ABD ve İsrail Kürt ulus devletini destekleyeceklerdir. Destekledikleri sürece de bu devletler, Kürt ulus devletini ortadan kaldıramazlar. İsrail bir şeye karar vermişse, kimse direnemiyor. Türk Genelkurmayı da uzun süre direnemez.” Haber Merkezi “Eyalet sistemi”yle liyor. Kimin emellerine hizmet ettiği, bu ilgili açıklamaları tepki çeken Kenan Ev övgüden de ortaya çıkmıyor mu? ’’dedi. ren, dün de bazı köşe yazarlarına görüşleANAVATAN Genel Başkanı Erkan rini bildirmeye devam etti. CHP Genel Sek Mumcu, dün partisinin Eminönü ve Şişli reter Önder Sav, Evren’in konuşmalarıy ilçe kongrelerinde basın mensuplarının kola ilgili “Hâlâ kendisini 12 Eylül paşası nuyla ilgili sorularını yanıtlarken 7. Cumzannediyor herhalde” dedi. hurbaşkanı Kenan Evren’in “TürCHP Genel Başkan Yardımkiye 8 eyalete bölünebilir’’ sözcısı Cevdet Selvi de Eskişehir’de lerinin yansıtıldığı anlama gelpartisinin il örgütünde düzenlemediğini belirterek “Evren’in diği toplantıda, “Aydınları, gasöylediği sözlerin mahiyetinden zetecileri, öğrencileri ve deçok hangi çağrışıma hizmet edemokratları idam ettiren eski ceği değerlendiriliyor. Birileri bir cumhurbaşkanı Türkibunu akıllı bir şekilde kullanıye’nin bölünmesi konusundayorlar’’ dedi. ki ince hesaplara destek verZeki Sezer mektedir. Satılmış insanlar ne AYLA’DAN DESTEK söylüyorsa Evren de onu söylüyor. Eğer Evren’in konuşmalarına dik“Kemalizm ilerlemeden çok, gerilekatle bakarsanız sahibinin sesini duya meye tekabül eder” sözleriyle kamuoyunbilirsiniz’’ dedi. da tepki çeken Gazi Üniversitesi Öğretim Partisinin Bursa İl Kongresi’ne katılan Üyesi Prof. Dr. Atilla Yayla ise Evren’in DSP Genel Başkanı Zeki Sezer PKK te sözlerine destek vererek “Düşünce hayarörünün Kenan Evren döneminde başladı tımızda yeni bir dönem açıyor” diye değını belirterek “Evren, ‘eyalet sistemine ge ğerlendirdi. Bir ülkede yaşayan kesimçilsin’ diyor. Bölücülük revaçta ya, o da lerin bir arada yaşama arzusunun kuvbir yerlerden ilham aldı herhalde. Çıkan vetli olması gerektiğini vurgulayan Yaytartışmalardan sonra, ‘Ben böyle söyle la, “Gönüllü birlikteliği beceremezmedim’ diye yan çizmeye çalışıyor. Ne sek hiçbir kuvvet bir arada tutamaz. söylediğini bilmiyorsan susacaksın, otu Evren’in fikirleri akademik alanda racaksın oturacağın yerde Sayın Evren. tartışılmalı. Evren’e tepki gösterenBu arada bu Armutalan sakinine, İmra ler, üniter devletin bugünkü halini relı sakininden ‘askeri deha’ diye övgü ge forme edilmeden savunanlar” dedi. 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in Türkiye’nin eyalet sistemine geçmesini öneren sözleriyle PKKKongra Gel örgütünün lideri Zübeyir Aydar’ın açıklamaları birbiriyle örtüşüyor. Evren’in “Türkiye 8 bölgeye bölünebilir” sözleriyle, geçen ay Yunanistan’da yayımlanan Elefterotipia gazetesine demeç veren Aydar’ın “Katalonya modeli” önerisi temelde aynı sistemi amaçlıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum, Katalonya modeli olarak bilinen “Bölgeli Devlet Modeli” nin, “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin mali yapısı, Kürt yurttaşların tümünün aynı bölgede yaşamaması, idari yönetim geleneğinin Türkiye’ye uygun olmaması” nedeniyle Türkiye’ye uyarlanamayacağını söyledi. Aydar, Elefterotipia gazetesine yaptığı açıklamada “PKK’nin bugüne kadar tam bağımsızlık için savaştığına” dikkat çektikten sonra “Artık tam bağımsızlık diye bir şey düşünmüyoruz. Hedefimiz yerel parlamentosu ve özerk yönetimi olan İspanya’daki Katalonya modelidir’’ şeklinde konuşmuştu. Aydar’ın açıklamaları gazetemizin 14 Şubat 2007 tarihli sayısında 1. sayfa manşetinden “ABD PKK’nin dostu” başlığıyla verilmişti. Y Prof. Batum ise Türkiye’yi bölgelere ayıran model önerilerinin gerçekçi olmadığını söyledi. 1978’de İspanya’daki siyasi şartlar nedeniyle, geliştirilen ve Katalonya modeli olarak bilinen “bölgeli devlet modeli”nin Türkiye’de uygulanamayacağını belirten Batum, modelin Türkiye’ye uyarlanamamasının birinci nedeninin ekonomik olduğunu belirterek “Katalonya İspanya’nın en zengin bölgesi. Bizde ise durum tam tersi. Büyük kentlerden topladığımız vergiyi, Kürt yurttaşların çoğunlukla yaşadığı bölgelere gönderiyoruz. Şimdi bırakalım kendi kendilerine kavrulsunlar demek, onlar için de bir çözüm değil. İspanya’da ise bölgenin ekonomisi geliştiği ve ayrılmasına engel olmak için bu model geliştirildi” diye konuştu. İkinci neden olarak da ayrılıkçı Katalonların ve Baskların, büyük bölümünün, Katalonya ve Bask bölgesinde olmasını gösteren Batum, Türkiye’nin bu özelliği de barındırmadığını vurguladı. Batum, “Bizde ise Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri, dağınık olarak, Türkiye’nin her yerinde yaşıyor Kürt vatandaşlarımız. Bu terörle ilgili değil, bu sosyal yapı olarak geçerli” dedi. Batum, modelin, Türkiye’ye uyarlanamamasının üçüncü nedenini de “idari yönetim geleneğinin” uygun olmaması olarak açıkladı. Batum, “Türkiye’de hep merkezi bir devlet olmuştur. Ne zaman merkezci yapı yıkılmıştır, o zaman imparatorluk yıkılmıştır. Türkiye’de uygulanması mümkün olmayan bir sistem” diye konuştu. ‘ÖNERİLER GERÇEKÇİ DEĞİL’ CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle