23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 ŞUBAT 2007 CUMA 6 HABERLER Washington, Kandil riskine girmeden önce örgütü darboğaza sokmaya çalışıyor BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ PKK ihalesi Avrupa’ya verildi ? Baştarafı 1. Sayfada 10 yıl önceki operasyonda PKK’nin para trafiği konusunda bilgi ve belgelere ulaşıldığı söyleniyor. Romanya’da 1 Haziran 2006’da bir otobüste 250 bin Avro ele geçiriliyor ve olayla ilgili 5 PKK’li yakalanıyor. Örgüt bu operasyonla insan kaçakçılığı konusunda faaliyet gösterdiği Romanya’da ciddi darbe alıyor. Paris’te 24 Temmuz 2006’daki operasyonda 200 bin Avro’yla ele geçirilen iki örgüt üyesi de “terorizmin finansmanı” ve “kara para aklama” iddiasıyla tutuklanıyor. Alman polisinin ise 10 Ocak 2007’de BadenWurttemberg, Bavyera, RheinlandPfalz ve Saarland eyaletlerindeki PKK yanlısı dernekler ile evlere düzenlediği operasyonlarda, 23 örgüt mensubunu 50 bin Avro’nun üzerinde parayla birlikte ele geçirdiği ileri sürülü İyi ki Varsın Cevat Çapan! Fransız şair ve yazarı Victor Hugo’nun şu söylediklerini hep hatırlarım: “Şair, inançsız günlerde gelip en güzel günleri hazırlar; ütopyaların insanıdır o; ayakları buradaysa, gözleri başka yerlerdedir!” Ya düşleri nereye koyacaksınız? Şairler, yazdıklarıyla düşlerimizi zenginleştiren de değil mi? Cevat Çapan’ın, bütün şiirlerini bir araya toplayan son kitabına, “Bana Düşlerini Anlat” adını vermesinin esrarı ne oluyor? ? Çapan’ın 1985’ten başlayarak şiir kitaplarını, Dön Güvercin Dön’ü, Doğal Tarih’i, Sevda Yaratan’ı, Ne Güzel Yolculuktu Aklımdan Çıkmaz’ı biliyoruz. Şimdi, yayımladığı kitabına onları alırken, 20012006 yılları arasında yazdığı şiirlerini de Bana Düşlerini Anlat adıyla son bir bölüm halinde eklemiş. Bu ad, tüm kitabın da adı oluyor. Cevat Çapan, heybesinde “şiir atlası”, bir diyardan ötekisine dolaşıp dururken ustadır; kendi içindeki dünyayı dile getirirken de ustadır. Öyledir, çünkü şairimizde her iki dünya iç içe. Edebiyatımızda, coğrafyası bu denli zengin bir şair enderdir. Kitaba bir önsöz yazmış olan A.S. Byatt, Cevat Çapan’ın şiiri için, özetle şöyle diyor: “Kökleri Türk hayatı ve edebiyatında olmasına karşın, aynı zamanda Avrupalıdır da. Hem kişiseldir hem de eski öykü ve masallara özgü kişisellikten arınmışlık niteliğini taşır.” Aynı yazar, bir başka yerde, Çapan’ın yaşarken yaptığı bir şeyi de hatırlatıyor: “Sonsuzcasına yenilenen parçalar ve imgelerden eksiksiz bir dünya yaratmak.” Bu toplu halinde gördüğümüzde, fark ettik ki, Cevat Çapan’ın ortaya koyduğu, eksiksiz bir dünya yaratma girişimidir. Alabildiğine zengin imgelerle dolu ve lirik... Yolun bir yerinde şöyle diyordu: Gülümse, gülümse! Gülümseyen gözlerinle başlasın gün. Bir gökkuşağından dökülsün Yağmura dönüşen gülüşün. İçindeki sevdayı böylesine hünerle dile getiren şair, yol boyu nice güzellikler devşirip tattırmıştır bize: Son yağmurlar da dindi dinecek Yarın habercisi kırlangıç Saçakta Senin o atlıkarınca gülümseyişinle. Ya da, Sonunda sana sığınıyorum, ey şiir, rüzgârları, fırtınaları yararlı kılan. Yaşarken, güzel adlar koydum çocuklarıma: Nigar, Leylâ, Alişan. Bir de, “tufan”a sorgulama: Akşamları alnımı serinleten bir meltem gibi dinliyorum türkünü geceleri bir yangına dönüşen. Küçücük dünyamızda ne bencil bir baş dönmesi, nasıl bir umursamazlık bunca yıkım, bunca kül ve elmas içinde. Ve sonunda düşler: İstersen bana düşlerini anlat, İstersen sus sabahın sisli alacasında yollara düşerken tökezlediğin, dağ yamacındaki çiçekleri kokla ve başla gene anlatmaya suyunu içmeye eğildiğin o keklik pınarını, uykulu kanatlarıyla havalanan kuşları... Cevat Çapan’ın, okurlara anlattığı ve onlardan dinledikleri, ne ilk oldu ne de son olacak. Onlar, her defasında, yaşamın yeni bir yüzünü gösterdi ve bize dostluğu, insanı, haz ve coşkuları taşıdı. Çapan’ın şiirinin böyle yücelten bir yanı da vardır. Bu kez, dünyamızın ve ülkemizin alabildiğine kirletildiği bir zamanda, onun şiirleri umuda da çağırıyor. İhtiyacımız da vardı buna, bekliyorduk ve geldi. İyi ki varsın Cevat Çapan... ? Kandil Dağı’na operasyonu riskli bulan Washington, örgütle mücadelenin ekonomik aşamasını AB ülkelerine ihale ederek PKK’nin lojistik unsurlarını çökertmeyi ve silahlı kanadını güçsüz kılmayı hedefliyor. Bu operasyonda ABD ise hem PKK’nin ekonomik kaynaklarını kurutmada önemli adım atıyor hem de Türkiye’ye örgütle mücadele edildiği izlenimini vererek bir taşla iki kuş vuruyor. yor. Tüm bunlar ve daha önce yapılan operasyonlar aslında AB ülkelerinin örgüte yönelik müdahaleyi çok önceden başlattığını, 5 Şubat’ta Paris’te, ardından Brüksel’de gerçekleştirilen operasyonların ise bu çalışmaların devamı olduğu belirtiliyor. ParisBrüksel hattında, Nedim Seven, Rıza Altun ve Canan Kurtyılmaz gibi ekonomik ve politik açıdan çok önemli isimlere yönelik operasyonun şubat ayı içinde yapılması dikkat çekiyor. Bu tarih Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Kenya’da yakalanmasına denk geliyor. AİHM’nin, HADEP’in yüzde 10 seçim barajıyla ilgili başvurusunu reddetmesi ve Yargıtay 9. Dairesi’nin Öcalan’ın yeniden yargılanmasına gerek olmadığına ilişkin kararları da 5 Şubat operasyonu öncesine rastlıyor. Kaynaklar, operasyonun PKK’nin yargıda politik açıdan sıkıştığı bir döneme denk gelmesinin rastlantı değil, aksine planlı olduğunu iddia ediyor. İddiaya göre ABDAB ittifakıyla gerçekleştirilen operasyon, bilinçli olarak örgütün yargı kararlarıyla kumpasa alındığı tarihe denk getiriliyor ve bu şekilde uluslararası tepkilerin de engellenmesi hedefleniyor. AB’Yİ MAŞA OLARAK KULLANIYOR ABD ZORLUYOR Ankara, Kürtlerle zoraki muhatap ? ABD’li temsilci Ralston’un, Barzani ile görüşmesinden sonra, Ankara daha önce muhatap almak istemediği Bölgesel Kürt Yönetimi’yle görüşmeye hazırlanıyor. Kürt yönetimi ile yapılacak görüşmelerin ancak PKK ile Mücadele Koordinatörlüğü kurumu altında gerçekleşebileceği belirtiliyor. MAHMUT GÜRER PKK’nin ParisBrüksel hattındaki operasyona hedef olması salt yargı kararlarıyla sıkıştırılmasından kaynaklanmıyor. Aslında operasyon örgüt içi çatışmanın zirveye çıktığı bir döneme rastlıyor. Bu durum şüphesiz, örgütü hedef tahtasına koyan ülkelerin işine geliyor, karşılıklı ihbar ve çatışmalar, bilgi ve belgelere, örgüt üyelerine ve ekonomik odaklara ulaşılmasını kolaylaştırıyor. Bu operasyonda ABD ise hem PKK’nin ekonomik kaynaklarını kurutmada önemli adım atıyor hem de Türkiye’ye örgütle mücadele edildiği izlenimini vererek bir taşla iki kuş vuruyor. Washington bunu yaparken elini ateşe atmaktan kaçınıyor, AB ülkelerini maşa olarak kullanıyor. Irak’ta batağa saplanan ve binlerce askerini kaybeden ABD, Bağdat ve çevresine yeni birlikler yönlendirmesine karşın giderek daha çok kan deryasına gömülüyor. Bu durumda Amerika, Türkiye’nin PKK’den kaynaklanan acısını görmek istemiyor kendi canıyla uğraşmayı yeğliyor. Ancak Ankara’nın diplomatik ataklarından bunalan ABD, ilginç bir kurnazlığa başvurarak topu Avrupa’ya atmayı ve riski paylaşmayı tercih ediyor. AMAÇ EKONOMİK ÇÖKÜŞ Askeri operasyondan önce son günlerde örgütün ekonomik odakları ve lojistik koridorlarının hedef alınmasının altında aslında ABD’nin askeri çekinceleri çok önemli yer tutuyor. Washington, Irak’ta çırpınırken PKK’yi Kandil gibi coğrafi zorlukları bulunan stratejik bir bölgede hedef alarak ikinci ve çok riskli bir cephe daha açmak istemiyor. Bu yüzden PKK’ye yönelik müdahelenin ilk aşamasını AB ülkelerine ihale ediyor ve örgütü ekonomik açıdan zor durumda bırakmayı planlıyor. İki başkentteki son operasyonlar, yurtdışındaki Kürt grupların Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu üzerinden yürüttüğü mali hareketler konusunda hem Interpol hem de CIA’nın elinde ciddi veriler olduğunu gösteriyor. İnsan kaçakçılığı, yardım, bağışlar ve çeşitli ekonomik kurumların gelirlerinden elde ettiği büyük rantttan PKK’nin de önemli oranda nemalandığını kanıtlayan bilgi ve belgeler, örgütü Avrupa ülkelerinde sıkıntıya sokarken bundan en çok askeri kanadın etkileneceği söyleniyor. Örgüt, ekonomik ve lojistik koridorlarının tıkanmasıyla birlikte darboğaza gireceğini biliyor bu nedenle operasyonları Öcalan’ın 1999’da yakalanmasından sonra ikinci en büyük “Uluslararası komplo” diye niteliyor. ABDAB Türkiye ittifakı PKK’nin önce para musluklarını sonra da silahların sesini kısmayı hedefliyor. ABD aslında risk almaktan kaçınsa da, İran’ın sınır boyundaki operasyonları ve Türkiye’nin sınırdaki askeri haraketliliğiyle PKK’ye müdahaleye ışık yakıyor! ANKARA Türkiye’nin PKK ile Mücadele Özel Temsilcisi Edip Başer’in “Kürt liderlerle görüşebiliriz” ifadesi kafaları karıştırırken, açıklamanın ardında, ABD’li temsilci Joseph Ralston’un, KDP Lideri Mesut Barzani ile Kuzey Irak’ta yaptığı görüşmenin olduğu öğrenildi. Cumhuriyet’in edinliği bilgilere göre, Ralston’un geçen günlerde gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Ankara PKK ile mücadele konusunda Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi’ne karşı tutumunu değiştiriyor. Buna göre daha önce bölgesel yönetimin PKK ile mücadelede hiçbir şekilde muhatap alınmayacağını açıkça ifade eden ve Bağdat hükümetine bu yönde bir nota dahi veren Türkiye, Kürt yönetimi ile sadece bu kapsamda görüşmeler yapmaya hazırlanıyor. Kürt yönetimi ile yapılacak görüşmelerin ancak PKK ile Mücadele Koordinatörlüğü kurumu altında gerçekleşebileceği belirtiliyor. Irak, koordinatör olarak Şirvan Vaili’yi atamasının ardından Ankara’ya Kürt Yönetimi’nin İçişleri Bakanı Kerim Sincari’nin de temsilci yardımcısı olduğunu bildirmiş, Türkiye ise bunu kabul etmemişti. Bir grup PKK sempatizanı, önceki gün Paris’teki Ahmet Kaya Kültür Merkezi önünde operasyonu protesto etti. (Fotoğraf: AA) Operasyonlarda gözaltı sayısı 16’ya ulaştı Türkiye’ye bilgi verilmedi Dış Haberler Servisi Fransa’da başlayan operasyonlar tüm Avrupa ülkelerine yayılıyor. Operasyonlar kapsamında dün PKK’li olduğu iddiasıyla Aydın Turan ismindeki bir kişi daha yakalandı. Turan’la birlikte gözaltındakilerin sayısı 16’ya ulaştı. Dışişleri Bakanlığı’nın, gözaltında bulunan ve aralarında PKK’nin Avrupa koordinatörü ve sorumlusu Ali Rıza Altun ile Nedim Seven’in de yer aldığı bu kişilerin Türkiye’ye iadesi için çalışmalara başladığı öğrenildi. Operasyonda PKK’nin bilgisayar kayıtları ve banka hesapları da el konularak incelemeye alındı. Bu bilgilerin henüz Türkiye’ye gönderilmediği de kaydedildi. Bilgilerin dökümü yapıldıktan sonra PKK’nin Avrupa’daki örgütsel bağlantıları ve tüm para trafiğinin ortaya çıkarılacağı tahmin ediliyor. PKK’nin Fransa, Almanya ve Belçika’dan beslenmesine göz yumuldu AKP’den yabancı doktor savunması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, yabancı doktorların Türkiye’de çalışmasına olanak sağlayan yasa tasarısının görüşmeleri sırasında konuşan AKP’li Orhan Seyfi Terzibaşıoğlu, 2. Dünya Savaşı’nda Almanya’da yaşayan Yahudi doktorların Türkiye’de çalıştığını dile getirdi. “Yabancı doktor gelecek demek, ucuz doktor gelecek mi demek?” diyen Terzibaşıoğlu, tıbbın milletinin olmadığını kaydetti. Terzibaşıoğlu, “Hastaya şifa veriyorsa, bunun milleti olamaz. ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ diyen Atatürk için de iki Fransız hekim getirildi” diye konuştu. TÜRKİYE’NİN ŞARTLARI Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye’nin Barzani ile doğrudan PKK pazarlığı yapmasının söz konusu olamayacağını ancak, ABD ve Irak makamlarının da yer aldığı süreç içerisinde bu görüşmelerin olabileceğini belirtiyor. Türkiye’nin bunun için ise çeşitli şartları olduğuna işaret ediliyor. Ankara’nın şartları şöyle: ? PKK’ye karşı silahlı mücadele başlatılacak. ? Bölgede bulunan ve iade dosyası Irak’a gönderilen örgüt mensuplarının iade süreci hızlandırılacak. ? Mahmur Kampı’nın kapatılması süreci hızlandırılacak. ? Kuzey Irak’taki PKK büroları kapatılacak. Konuya ilişkin sürecin ise ABD tarafından geliştirildiği ve Barzani’nin de “evet” demesinin ardından Türkiye’nin önüne getirildiği bildiriliyor. Ralston’un bunun yanı sıra Mahmur Kampı’nın kapatılabilmesi için bölgesel yönetim ile mutlaka diyalog içinde bulunulması gerektiğini ilettiği, Ankara’da yapılan görüşmenin ardından ise konuya sıcak bakıldığı dile getiriliyor. Edip Başer önceki gün yaptığı açıklamada, “Barzani ile görüşmenin kırmızı çizgi olmadığını” belirtmişti. Örgütün finans kaynakları BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Fransa’daki PKK operasyonu, terör örgütünün Avrupa’nın diğer ülkelerindeki finans kaynaklarını da gündeme taşıdı. İstihbarat birimlerinin hazırlamış olduğu raporlar, PKK’nin Fransa dışında başta Almanya olmak üzere, Belçika, Hollanda, Avusturya, İsviçre, İtalya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Rusya Federasyonu ve İngiltere’de de önemli faaliyet içinde olduğunu ortaya koydu. Aynı raporlar PKK’nin Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi nezninde de önemli çalışmalar yürütmekte olduğunu gösterdi. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, istihrabat raporlarına yansıdığı şekliyle PKK’nin Avrupa’daki finans faaliyetleri şöyle işliyor: ? Örgütün cephe organı olarak Avrupa’da legal/illegal olarak hemen hemen Türk vatandaşlarının bulunduğu tüm ülkelerde dernek, vakıf şeklinde yapılanan ve yerel yönetimlerden yardım alma, zorla aidat toplama, haraç alma, çeşitli etkinlikler düzenleme gibi faaliyetleri de yürüten oluşumlar. ? Diğer yandan Avrupa’daki örgüte müzahir kitleleri meslek, din ve sosyal durumlarına göre örgütlü bir şekilde bir araya getirmek için, Avrupa’daki Kürt nüfusun sahip olduğu ekonomik gücü kontrol etmek amacıyla 2001 yılının Ocak ayında PKK kontrolünde Hollan ? İstihbarat birimlerinin hazırlamış olduğu raporlar, başta Fransa ve Almanya olmak üzere, Avrupa’nın diğer bazı ülkelerindeki faaliyetlerden elde ettiği kara paraları, İsviçre, İngiltere/Jersey Adası, İsveç, Belçika, Danimarka ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) bulunan bankalardan paravan vakıflar yoluyla akladıklarını ortaya koydu. da’da kurulan ve Almanya merkezli olarak faaliyet yürüten Kürt İşverenleri Birliği’ne (KARSAZ) üye olan işletmeler, dindar kesimi kazanmaya yönelik örgüt güdümünde kurulan sözde bağış, zekât, kurban derisi, Hac maksadıyla Suudi Arabistan’a götürme gibi faaliyetler yürüten Kürdistan İslam Hareketi adlı oluşum ile uluslararası alanda tanınma ve bu yönde insani yardım kuruluşlarından da destek alma yönünde çalışmalar yürüten sözde Kürt Kızılayı (Heyva Sore Kürdistan) öne çıkan oluşumlar olarak dikkat çekmektedir. tında çeşitli aktiviteler düzenlemekte, gönüllü olarak yardım ve bağışta bulunmayan şahıs ve işyerlerinden tehdit, şantaj ve gasp yoluyla finans temin edilmektedir. ? Mültecilerin mahalli birimlerden aldıkları maddi yardımların da belli miktarına el konulmaktadır. ? Bu tür etkinliklerden elde edilen gelirler doğrudan örgütün silahlı unsurlarının ihtiyaçlarına yönelik kullanılmaktadır. Terör örgütünün 2001 yılında Almanya’da düzenlediği bağış kampanyasında 20 Milyon DM’lik bir meblağı topladığı tespit edilmiştir. ? PKK mensuplarınca Bulgaristan ve Romanya’dan transit geçiş yapan Türk TIR araçlarının sürücülerine ve şirketlerine yönelik tehditle para toplama faaliyetlerinin sürdürüldüğü gözlenmektedir. Romanya terör örgütü için merkez ülke konumundadır. ? PKK kara para aklama faaliyetlerini; İsviçre, İngiltere/Jersey Adası, İsveç, Belçika, Danimarka ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde bulunan bankalardan paravan vakıflar yoluyla gerçekleştirmektedir. Yasaya Sezer rötuşu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda dün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından bir maddesi TBMM’de tekrar görüşülmek üzere iade edilen Özel Öğretim Kurumları Yasası ele alındı. Sezer’in iade ettiği 12. maddede yer alan “Bakanlık, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde hizmet satın alabilir” hükmü metinden çıkarıldı. Söz konusu madde, özel okulların su, doğalgaz ve elektrik ücretlendirilmesinin, resmi okullara uygulanan tarife üzerinden yapılmasını da öngörüyor. UYUŞTURUCU VE KAÇAKÇILIK ? PKK’nin, gelir kaynakları arasında illegal yollardan elde edilen gelirler kapsamında; uyuşturucu kaçakçılarının sınır geçişlerinden ve uyuşturucu satıcılarından alınan paylar elde ettiği gelirlerin en önemli dilimini oluşturmaktadır. ? Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren kuruluşları ve örgüt mensupları tarafından, yardım kampanyası, toplantı, sergi, gösteri adı al TAV’ın halka arzına izin ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), TAV Havalimanları Holding’in, 34 milyon 875 bin YTL’lik paylarını halka açmasına izin verdi. TAV Havalimanları Holding, hisselerinden 5 milyon 812.5 bin YTL’lik ek satış da yapabilecek, böylece toplam 40 milyon 687.5 bin YTL’lik paylarını halka açmış olacak. Hisse satışları Garanti Yatırım Menkul Kıymetler ve HSBC Yatırım Menkul Değerler ortak konsorsiyumu aracılığıyla yapılacak. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle