23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ŞUBAT 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal, Dink cinayetindeki son gelişmelerin resmi bağlantı şüphesini artırdığını söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Sorumluluk hükümetin’ MUSTAFA BALBAY Fırat’ın Sularında... Yaşları 1317 arasındaydı. Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesine gidiyorlardı. Orada tarım işletmelerinde süt sağıyorlardı... 43 kişiydiler... Hepsi de çocuk yaşta kız ve kadınlardı... O sabah yine umutlarını, hüzünlerini yüklediler bir kamyona her zamanki gibi. Tutkularını, geleceklerini bir kamyonun kasasında çoğalttılar sabahın ilk ışıklarında... Hava soğuktu... Güneş yavaş yavaş alaca bir şafağın ardından yükselmeye başlamıştı... Yaşamın o hüzün veren yalnızlığı, kendi türküleriyle çoğalan dağların yamaçlarında, vadilerde geleceğe ilişkin düşleri doğduklarında hissetmişlerdi... Yok olmak ve var olmak onlar için hiçbir anlam ifade etmiyordu... Adına “kader” ya da “alın yazısı” deyin, azgelişmişlik üzerine ahkâm kesin, aklınıza ne gelirse söyleyin bu coğrafyanın çocuklarıydı onlar... Belki Kürt, Arap kökenliydiler... Çocuk yaşta evlendirilmiştiler... Berdel, töre ne derseniz deyin tutsaklığın zincirine vurulmuş, 43 kız, çocuk kadındılar... Çırpı Deresi yuttu 43 kızdan, çocuk kadından 11’ini... Yol çöküp, kamyon dereye uçtu... 2 ölü, 9 kayıp vardı... Gazeteler iç sayfalarından verdiler, birinci sayfalarına bir de fotoğraf koydular... Ağlayan babalar, eşler, kardeşler, teyzeler, halalar, dayılar... Hıçkırıklar televizyon ekranlarına yansıdı... Bu acı yüreğimizi derinden etkiledi... ??? Bir kamyon... Kamyonun kasasında 43 can!.. Ceylanpınar’daki Tarım İşletmeleri’ne süt sağmaya gidiyor 1317 yaşlarındaki kız çocukları ve çocuk kadınlar... Çırpı Deresi yatağının girişindeki beton çökmüş, şoför Halil Ete fark edemiyor... Kamyon sulara gömülüyor... Güneş, suların üzerine vurmuş... Buz gibi akıyor Çırpı Deresi... Çığlıklar!... Kimseler duymuyor ölüme giden çocukların, çocuk kadınların bağrışlarını... Dört aylık hamile Fidan Elma ve Hacer Kaya boğularak ölüyor... Şoför Halil Ete, Emine Ete, Fatma Anut, Halse, Zehra, Hatice ve diğerleri kayboluyor azgın sularda... Onlar bizim çocuklarımız... Onlar, yoksulluğun içinde tutsak çocuklarımızdı. Her biri 34 YTL. gündelik alıyordu süt sağdıkları için... Ayda 90 YTL... Sigortaları yoktu hiçbirisinin... Zamanın durduğu bir saatte, güneşin ilk ışıklarıyla buz gibi akan dereye yuvarlanan bir kamyon... Akşam saatlerinde ise yeni bir haber geldi. Ölü sayısı 2’den 9’a yükselmişti... Çırpı Deresi, Fırat ırmağıyla birleşir... Kaç can aldı Fırat bugüne dek bilinmez... Ben onların öykülerini bilirim... Yaz aylarında Mardin’in Kızıltepe’sinden, Midyat’tan, Viranşehir’den kamyonlar kalkar Ordu’ya fındık toplamak için... Kamyon kasaları doludur... Yaşam Karadeniz’de aranır, üçbeş kuruş için... Çukurova’da, Söke Ovası’nda, Karacabey’de tanıdım o çocukları... Gözleri ışıl ışıldı, Toroslar’da, Kaz Dağı’nda orman işçiliği yaparlarken anneleri ve babalarıyla birlikte... Yarınlarından ise umutsuz!.. ??? Yaşları 1317 arasındaydı... Hepsi de çocuk yaştaydılar... Acaba nasıldı onların düşleri?.. Geleceğe ilişkin umutları, tutkuları?.. Günde 34 YTL... Süt sağıyorlardı... Güneş alaca bir şafağın içinden doğarken yaşamın o hüzün veren yalnızlığı, kendi evrenlerindeki mücadele azgın suların içinde bitiverdi... Tanıyorum ben onları!.. Yaşamın o upuzun sayrık saatlerinde kış çöllerinin çiçeklenmiş umut bahçesini düşünmediler hiç!.. Meltemlerin estiği mavi gökyüzünü göremediler... Çırpı Deresi, Fırat, Ceylanpınar... Binlerce yıllık tarih ve Mezopotamya kültürü... Yok olmak ve var olmak... Onlar için bir anlam ifade etmiyordu ve hiçbir zaman da etmeyecekti... Afrika’ya diplomatik açılım ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Etiyopya Başbakanı Meles Zenawi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın resmi konuğu olarak dün Ankara’ya geldi. Zenawi, Türkiye’yi ziyaret eden ilk Etiyopya başbakanı oldu. Görüşmelerin ardından her iki başbakan ortak basın toplantısı düzenledi. Sadece 9 Afrika ülkesinde Türkiye büyükelçiliği bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, kıtadaki büyükelçiliğimizin sayısını artırmak için talimat verdiğini kaydetti. Zenawi de Erdoğan’ın Afrika’ya yönelik aktif politika izlemesini överek “Sizlerle birlikte çalışmak istiyoruz” dedi. İSTANBUL/MÜNİH CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Hrant Dink cinayetinde üçüncü perdenin de aydınlanmaya başladığını belirterek “Muhbir Erhan Tuncel’in bu olayda aktif rol oynadığı kanıtlanırsa emniyet ve hükümet yetkililerinin ağır cezai sorumluluğuna kadar varan bir süreç ortaya çıkar” dedi. Hürriyet gazetesi yazarı Emin Çölaşan’ın yazılarına hükümet baskısıyla müdahale edildiğine ilişkin haberleri anımsatarak iktidara çok sert eleştiriler yönelten Baykal, “Bu ahlaksız tekliftir” değerlendirmesini yaptı. Baykal, her yıl Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen 43. Uluslararası Güvenlik Konferansı’na Türkiye adına katılmak üzere Almanya’ya giderken havaalanında ve uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal, Dink cinayetinde Yasin Hayal’in son ifadelerinin “gerçeğin ifadesi” olabileceğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Hayal’in iddiaları dikkatle takip edilmelidir. ? Baykal, Yasin Hayal’in, azmettiricinin polis muhbiri Erhan Tuncel olduğu iddiasının doğrulanması durumunda olaydaki emniyet ve siyasetçi sorumluluğunun netleşeceğini söyledi. AKP hükümetinin köşe yazarlarına yönelik baskısına sert tepki gösteren Baykal, Demokrat Parti döneminde bile bu kadar ileri gidilmediğini söyledi. Erhan Tuncel’in Hayal’in arkasında düşünülenin çok ötesinde bir kişi olduğu, bu olayda yönlendirici olduğu, aktif bir rol oynadığı netlik kazanırsa bu çok daha vahim bir manzarayla karşı karşıya olduğumuzu gösterir. O zaman emniyetin resmi istihbarat elemanı olarak kullandığı bir kişinin bu işin planlanmasında aktif rol oynadığı ortaya çıkabilir. Bunun sadece bir kişinin bireysel oyunu olarak algılanması güçleşir. Senaryoyu yazanın sadece bir kişi olduğunu düşünmek zorlaşır.” lümpen bir gencin inisiyatifinden ibaret olduğunu düşünmek çok güçleşir. Resmi çerçeve içinde birilerinin bunları yönlendirmiş olabileceği ciddi bir olasılık olarak ortaya çıkar ve olay emniyet teşkilatını ve arkasındaki siyasi kadroyu çok ciddi bir sorumluluk altına sürükler” değerlendirmesini yaptı. Baykal, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun sorumluluğuna ilişkin bir soru üzerine, Hayal’in iddiaları doğru olmasa bile ortaya çıkan olayların İçişleri ve emniyet teşkilatındaki kadroların izlediği politikaların yanlışlığını gösterdiğine dikkat çekti. Erhan Tuncel’in ağzını açmamasının da bir özgüveni yansıttığını anımsatan Baykal, “Gelinen noktada olayın üç halkası ortaya çıktı. Birinci halka icra eden, ikinci halka Yasin Hayal, Erhan ‘Yanlış politikanın sonucu’ Giderek güçlenen bu olasılığın hem emniyette hem siyasi alanda önemli sorumlulukları da beraberinde getireceğini vurgulayan Baykal, “Böyle bir durumda resmi bağlantılara ilişkin kaygılar yükselir. Olayın SezerErdoğan görüşmesi iptal ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, Başbakan Tayyip Erdoğan ile dün yapması öngörülen haftalık görüşme, Erdoğan’ın mazeret bildirmesi üzerine iptal edildi. Başbakanlık kaynakları iptale gerekçe olarak Erdoğan’ın programındaki yoğunluğu gösterdi. Dink cinayeti ÇİZMEDEN YUKARI Dünya Trabzon’u konuşuyor ? Batı’nın iki büyük gazetesi Financial Times ve New York Times, aynı günde Dink cinayeti ile gündeme gelen Trabzon’u irdeleyen uzun haberler yayımladı. Yorumlarda kentteki yoksulluk, işsizlik ve fırsat eksikliğinin gençleri şiddete yönelttiği değerlendirmesi yapıldı. LONDRA/NEW YORK (ANKA) Dünya basını, Hrant Dink cinayeti ile gündeme gelen Trabzon’u konuşuyor. Batı’nın iki büyük gazetesi Financial Times ve New York Times aynı günde Trabzon’u irdeleyen uzun haberler yayımladı. Financial Times, “Türk futbolunun sönen devi” gibi nitelemeleri kullandığı “Trabzon, modern Türkiyeye ayak uyduramıyor” yorumunu da yaptı. “Aşırı milliyetçilik yuvası” diyen New York Times “Birçok Türk kentini etkileyen yoksulluk, işsizlik ve fırsat eksikliği özellikle burada eziyor” görüşünü dile getirdi. Financial Times gazetesi, Trabzon’daki futbol aşkını kastederek “Güzel oyun takıntısı olan Karadeniz kentinin çirkin tarafı” başlığı ile yayımladığı haberinde, özellikle Trabzon’da futbolun yaşamdaki büyük ağırlığına dikkat çekti. Dink cinayetinden bu yana Türkiye’deki gözlerin Trabzon’a çevrildiğini kaydeden gazete, Trabzon konusunda dile getirilen, “milliyetçilik yuvası, aşırı İslamcı, örgütlü suç ve silah kültürü” gibi savlarda doğruluk payı olmakla birlikte Trabzon’un başka Türk kentlerinden daha milliyetçi veya muhafazakâr olmadığını belirtti. Gazete, “Ve bunlar, nedenler değil, belirtiler.. burada birçok kişi, Trabzon’un sorununun ekonomik gerileme ve sosyal durgunluk olduğunu söylüyor” diye yazdı. İngiliz gazetesi, Ankara, Kayseri ve Konya gibi diğer Anadolu kentlerinin çok canlı olduğunu, ancak Türkiye’nin 2002 yılından bu yana yaşadığı ekonomik canlanmanın sanki Trabzon’u ıskaladığını savundu. laşan’ın istifa kararı alma aşamasına geldiği haberi yer alıyordu. Baykal, bu olayın bir rejim problemi olduğunu belirterek sert ifadelerle şunları söyledi: “Bu, utanç verici, rezilce bir olay. Demokrasiyle bağTuncel ile birlikte üçüncü hal daşmayacak bir durum. Bunka ortaya çıktı. Olayın faili ları seziyordum. Bu yüzden meçhul kalacağı düşünülmüş geçenlerde patlamış, medyatü. Belki de fail cinayeti işle ya tavır almıştım. Böyle mi dikten sonra bu yüzden so gidecek? Çok tatsız... İlle de ğukkanlı, özgüven içinde kos asker, cunta gibi durumlar tümünü bile değiştirmeden olunca mı sansür yaşanır? İşmemleketine doğru yola çık te bugün daha kötüsü var. Bu, tı. Kaldı ki bu kişinin yakalan anayasaya karşı suçtur. Utanç ması özel güvenlik kamerası verici bir olaydır.” Almanya’da Hitler’in bu tür sayesinde oldu. Medya da fotoğrafı dağıtınca aile devreye yöntemlerle iktidarını diktatörleştirdiğine dikkat çeken Baygirdi” diye konuştu. kal, önümüzde iki seçim oldu‘Medyaya sansür ğunu anımsatıp bir şeyler yaprejim sorunudur’ mak gerektiğini söyledi. MedBaykal, THY’nin Münih se yanın yanı sıra iş dünyasının ferini yapan uçağının hareket et da suskunlaştığını söyleyen mesinden bir süre sonra gaze Baykal, “En ufak bir olumsuztecilere, “Arkadaşlar, Ak lukta kıyameti koparan ulusşam’da bir haber okudum, lararası kuruluşlar nerede? nedir bu? Çok canım sıkıl Kendi işlerine gelen bir iktidı” dedi. Akşam gazetesinde dar var diye mi susuyorlar” Çölaşan’ın, yazılarında hükü diye sordu. Baykal, bir gazetemeti eleştirmemesi konusunda ciden hangi nedenle olursa oluyarıldığı, bunun üzerine Çö sun yazılarını yumuşatmasını istemenin “ahlaksız teklif” olduğunu söyleyerek “Biz baskıcı ve zalim ortaMUSA KART bu mı tersine çevirmeliyiz” diye konuştu. Baykal, bir soru üzerine, Demokrat Parti döneminde de basına baskı yapıldığını, ama bu kadar ileri gidilmediğini, o dönemde demokrasinin yeni yerleşmeye başladığını söyledi. Baykal, “Abdülhamit döneminin adı çıkmış. Jurnal işliyor, sansür işliyor. Durumları iyi değil, paniklemeye başladılar” diye konuştu. Almanya’nın laiklik kaygısı Baykal, Almanya ziyaretinin ilk gününde Bavyera İçişleri Bakanı Günther Beckstein ve Bavyera Eyaleti Meclis Başkanı Alios Glück ile görüştü. Her iki yetkili de Baykal’a Türkiye’deki siyasi yapıya ilişkin kaygılarını aktararak şu değerlendirmeyi yaptı: “İslam ülkelerinde radikal eğilimler güçleniyor. Avrupa’daki radikal eğilimlerle Türkiye arasında bağ kuruluyor. Türkiye’deki laiklik karşıtı eğilimlerin güçlenmekte olduğunu görüyoruz. AB ile ilişkilerin bu noktaya gelmesinde bizim ve Alman toplumunun bu yöndeki kaygılarının da etkisi oldu.” Büyükanıt ABD’ye gidiyor ? WASHINGTON (AA) ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace’in resmi konuğu olarak gelecek hafta Washington’ı ziyaret edecek olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile de bir araya geleceği bildirildi. Pentagon’da da temaslarda bulunacak olan Büyükanıt, ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Eric Edelman ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Peter Schoomaker ile de görüşecek. musakart@yahoo.com Erdoğan’ın istemine ret ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, CHP Grup Başkan Vekili Ali Topuz aleyhinde açtığı manevi tazminat davası reddedildi. Dava, Topuz’un 5 Ekim 2006 tarihinde TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan’ın “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” iddiasıyla açılmıştı. Şener, Erdoğan’la ters düştü Derin devlet tartışmasında genel başkanıyla farklı görüşler açıklayan Abdüllatif Şener, ‘Bu kavramı belki de hiç kullanmamak lazım’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan “derin devlet” tartışmasında genel başkanıyla ters düştü. Şener, derin devlet ile ilgili “Böyle bir yapı olup olmadığıyla ilgili sonuca ulaşılmış değil. Bu kavramı belki de hiç kullanmamak lazım. Devlet kavramını yıpratır’’ diye konuştu. NTV’de soruları yanıtlayan Şener, 301. madde ile ilgili her yeni metnin yeni bir tartışmayı gündeme getireceğini belirterek “301’inci maddenin değil, algıların değişmesi gerekiyor’’ dedi. Şener, “Seçimden yeni çıkmış da olsaydık, değişikliğe tereddütle bakardım. Yasa metinleriyle oynamak gerekli değil” diye konuştu. Hrant Dink cinayetinde ise failin yakalanmasıyla birlikte “umut verici bir noktada olduklarını” ileri süren Şener, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün vekâletle yürütülmesi konusunda ise “Vekâleten yapılan atamalar hukuken meşrudur. Herhangi bir zaafın olduğunu söylemek mümkün değil’’ dedi. Şener, laiklik, milliyetçilik tartışmalarına yönelik soru üzerine de bu tür tartışmaların Türkiye’de zaman zaman yapıldığını kaydederek laikliğin Türk milleti açısından “ayrıştırıcı değil, birleştirici bir kavram” olduğunun görülmesi gerektiğine işaret etti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Geziden önce simide zam ? RİZE (Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan, memleketi Rize’ye 12. ziyaretini bu hafta sonu gerçekleştirecek. Bugün başlayacak ve üç gün sürecek programı öncesinde Erdoğan’ın iktidar olmadan önceki yaş çay fiyatıyla ilgili açıklamalarında “Bir bardak çay bir simit fiyatına” sözlerine atıfta bulunmak için simit fiyatlarına zam yapıldı. Gezi nedeniyle 10 Şubat’ta Rize’de oynanacak olan ÇaykurRizesporFenerbahçe karşılaşmasının 14.00 olan başlama saati 16.00’ya alındı. ‘Milliyetçiliğin yuvası’ Trabzon kaynaklı bir haber de yayımlayan New York Times ise Dink cinayeti zanlılarının “Türk milliyetçiliği yuvası” olan Trabzon’dan geldiklerine dikkat çekti. Gazete, Trabzon’un modern Türkiye’nin şekillenmesinden önce de kozmopolit bir kent olduğunu kaydederken “Moda giysileri ve şık kafeteryalar ile dolu renkli alışveriş merkezlerinin görüntüleri altında birçok Türk kentini olumsuz etkileyen yoksulluk, işsizlik ve fırsat eksikliği, burada, özellikle gençleri eziyor” görüşünü dile getirdi. ABD’li gazete, Trabzonluların silahlara olan düşkünlüğüne değinirken de AKP’nin Trabzon Milletvekili Asım Aykan’ın “Silahlar olmadan yapamayız. Bizim toplumumuzun kültürünün özel bir parçasıdır. Silah ateşlemeden sevincimizi dile getiremiyoruz. Kültür budur, güzeldir.. ancak kötüye de dönüşebilir” açıklamasına da yer verdi. ARNAVUT HASTANIN ŞANSI Abdüllatif Şener Dink’in öldürüldüğü gün İstanbul’a gelen Akyürek’in de bilgi vermediğini söyledi Sağlık Bakanı uçakta kalp masajı yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanı Recep Akdağ, dün bir ödül töreni nedeniyle THY uçağıyla Atina’ya giderken bir yolcunun fenalaşması üzerine ilk müdahaleyi yaptı. Ankara’da kalp tedavisi gören Arnavut yolcu, uçağın İstanbul’a inişinden kısa bir süre önce fenalaştı. Hostesler, “Uçakta doktor yolcu var mı” anonsu yaptı. Sağlık Bakanı Akdağ, bakanlık bürokratlarından Dr. Kamuran Özmen ile birlikte hastaya müdahale etti. Tansiyonu düşen hasta yere yatırıldı. Hasta ayakları bir süre yüksekte tutulup göğsüne kalp masajıyla sağlığına kavuşturuldu. Akdağ, uçaktaki gazetecilere, “Havayolu görevlileri acil yardım eğitimi alıyor. Ama bu eğitim daha sık tekrarlanmalı” dedi. Cerrah: İhbar bana ulaşmadı İstanbul Haber Servisi Gazeteci Hrant Dink’in ölümü nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, ‘suikast’ ihbarının kendisine söylenmediğini ifade etti. İstanbul’daki asayiş olaylarını ve çocuk yurtlarındaki dayak ile fuhuş iddialarını araştıran Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyeleriyle görüşen Cerrah, komisyon üyelerine vermesi gereken brifingi pazartesi gününe erteledi. Yaklaşık bir saat süren görüşmede ağırlıklı olarak Dink suikastı konuşuldu. Cerrah, Dink’e ilişkin suikast ihbarının kendisine ulaşmadığını, Dink’in öldürüldüğü 19 Ocak günü İstanbul’a gelen İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in de ihbarla ilgili bilgi vermediğini ifade etti. “İhbar, istihbarat şubesine iletilmiş, orada kalmış” diyen Cerrah, Dink cinayetine ilişkin ihbarın Trabzon istihbaratından İstanbul istihbaratına gönderildiğini anlattı. Daire başkanının bu ihbarı söylemesi gerektiğini dile getiren Cerrah, milletvekillerinin “O bölgede polis kamerası yok muydu?” şeklindeki sorusuna da “32 ilçede toplam 570 kameramız var. Ancak cinayetin gerçekleştiği yer kör noktada kalıyor” yanıtını verdi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle