Katalog

7 ŞUBAT 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İLLERDE GAZİANTEP BİRİNCİ 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Töreye kurban edilen kadınlar İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) BM verilerine göre dünyada her yıl 5 binden fazla kadının töre nedeniyle öldürüldüğü bildirildi. EÜ Hemşirelik Yüksekokulu Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahsen Şirin, “Ülkemizde polisin sorumluluk bölgesinde, son 5 yılda töre ve namus yüzünden 1091 cinayet işlendiği belirtilmektedir” dedi. ÜNDEMDE... Türkiye’nin kanayan yaralarından töre cinayetleri gündemdeki yerini korurken uzmanlar ilginç bilgiler veriyor. Ülkemizde töre cinayetlerinin en çok işlendiği kentlerin Gaziantep, Diyarbakır, Kastamonu, Artvin, Denizli, Hatay ve Bilecik olduğunu belirten Prof. Dr. Şirin, “Bölgeler bazında cinayetlerin dağılımına baktığımızda, Güneydoğu ile Ege’nin töre cinayetleri yoğunluğu açısından öne çıkması dikkat çekicidir” diye konuştu. Bu tür cinayetleri işleyenlerin hâlâ toplumda “katil” yerine “namusunu temizleyen kişi” olarak görüldüğünü de anımsatan Şirin, “Öyle ki hasımlarını öldüren 1415 yaşındaki erkek çocuklar gururla cezalarını çekmekte ve tamamladıktan sonra toplumun içerisine bir katil olarak değil, bir kader kurbanı, şerefini kurtaran bir kahraman rolünde dönmektedir. Bu da problemin tanımı aşamasında karşılaşılan sayısız paradokstan yalnızca bir tanesidir” diye konuştu. Kavga Mühendisleri İşbaşında Kalkınmak, refah içinde yaşamak ve Avrupa’nın bir üyesi olmak isteyen Türkiye’nin bugün getirildiği yere bakınız. İçler acısı. Artık ülkeyi yönlendirenler, kalkınma mühendisleri değil, ‘kavga mühendisleri’. Tehlike, iki başlı bir ejderha gibi. Bir başı içeriden, diğer başı dışarıdan sokuluyor. Arada bir, dikilip, birbirlerine ‘çak’ yapmayı da ihmal etmiyorlar. ??? 2007 Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel kararlar almak zorunda kalacağı bir yıl. Ortadoğu savaşı, artık Türkiye’nin ‘yanı başında’ bir savaş değildir. Türkiye’nin ta içine kadar girmiş bir savaştır ve Türkiye, bu savaşta safını belirleme durumuyla karşı karşıyadır. Ne yazık ki, Ortadoğu savaşı, artık Türkiye’nin de savaşı... Bölgenin genel dengeleriyle, Kuzey Irak’ıyla, Kerkük’üyle, Güneydoğu’suyla, fiilen geçerliliğini yitiren Irak sınırıyla... Bölgede artık iki büyük güç vardır: Amerika ve İran. Bu iki güç, aylardır baş döndürücü bir satranç oyunu oynuyorlar. İkisinin de başında gözünü budaktan esirgemeyen, ne yapacağı belli olmayan iki yönetim var. Ve bugün itibarıyla İran’ın Amerika karşısında önde gittiği açık açık görülüyor. O İran ki, Irak ve bölge genelinde etkinliğini artırmış, Amerika karşısındaki durumunu güçlendirmek için, Türkiye ve Suriye taşlarını oynamak için hamle yapmaya hazırlanıyor. Kader, bugüne kadar, sınırlarını tehdit eden terörle mücadelesini taşerona havale eden Türkiye’yi İran ile Amerika arasında sıkıştırıyor. Seç, beğen, al... Amerika’yı karşına alıp İran’la birlikte Kuzey Irak’ta terörle mücadeleye mi girişirsiniz, yoksa İran’ı karşınıza alıp Amerika ile beraber Kuzey Irak’ta Kürt devletinin kurulmasına yardım eder, terörün sınırlardan sızmasına katlanmak zorunda mı kalırsınız? Bu yıl bu denklem çözülür mü dersiniz? ??? Ejderhanın içerideki başı epeyce yol katetmiş durumda. Yıllardır, ‘demokratlaşma’ adı altında etnik milliyetçiliği destekleyen, körükleyen, kışkırtanlar, bu konuda yeterli başarıyı sağlayınca, tezgâhın ikinci aşamasına geçtiler. Kışkırttıkları etnik milliyetçilik karşısında çığ gibi büyüyen tepkiyi, hedef tahtası ilan ettiler. ‘Eyvah milliyetçilik yükseliyor’ diye çığlıklar atarak. ‘Hay Allah, nasıl da yükseldi ya bu milliyetçi dalga’ diye bilmezlik numaraları yaparak. Üstelik, bir avuç katili bu dalgayla harmanlayıp kışkırtıcılığı doruk noktaya çıkararak. Sanki istedikleri bu değilmiş gibi. Sanki gece gündüz bu sonucu elde etmek için uğraşmıyorlarmış gibi... İki başlı ejderha.. Ve yükselen ‘milliyetçi dalga.’ Bu ikisinin kapışması öyle şiddetli olur ki ‘kavga mühendisleri’, seyretmek için uzaklaşma fırsatı bile bulamazlar. Olan Türkiye’ye olur. Yazık olur. [email protected] G VATANDAŞ PARADAN SIFIRLAR ATILDI AMA, BİZİM SIFIR HÂLÂ YERİNDE DURUYOR.. SHÇEK’nin adı AKP’nin 4 yıllık döneminde kadrolaşma, taciz ve tecavüzle anılır hale geldi Dayakla özdeşleşen kurum ZEYNEP ŞAHİN ANKARA Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), AKP hükümetinin işbaşında olduğu 4 yılın sonunda vekâletlerle yönetilen, kadrolaşma, taciz, tecavüz ve dayakla anılan bir kurum haline geldi. Bakan Nimet Çubukçu etkin adımlar atmamakla eleştirilirken pedagojik ölçülerin dikkate alınmadığına, alan hakkında hiçbir bilgisi ve deneyimi olmayan kişilere görev verildiğine işaret ediliyor. Malatya Çocuk Yuvası’ndaki işkence sahneleri hafızalardan silinmemişken, İstanbul’daki bir çocuk yuvasından yansıyan dehşet verici görüntüler, kurumun ne kadar başarılı yönetildiği sorusunu gündeme getirdi. Şiddet görüntülerinin ardından, grup sorumlusu din öğretmeni görevinden uzaklaştırıldı. Üç kadın görevlinin de iş akitleri feshedildi. ENEYİMSİZ ELEMANLAR SHÇEK, başta genel müdürlük görevini yürüten İsmail Barış olmak üzere, birçok kademede vekâleten yönetilen bir yapılanmaya dönüştü. SHÇEK’nin eski yöneticileri de kurumda tepeden tırnağa “imam kadrolaşması” yaşandığına ve alana dair hiçbir bilgisi, deneyimi olmayan ki D 15 yaşındaki Abdullah Köse enkazdan sağ olarak çıkarıldı. (AA) ÖLÜ SAYISI 5’E ÇIKTI şilere önemli görevler emanet edildiğine dikkat çekti. “Her yuvada muhbir çocuklarım var” diyen Bakan Çubukçu, kalıcı ve kesin çözüm sağlayıcı adımlar atmamakla eleştirilirken “Kurumda daha önce hiç çalışmamış, sosyal hizmet alanına dair hiçbir bilgisi olmayan insanlara yurtların genel müdürlükleri verildi. Kurum, baştan sona işi bilmeyen insanlarla doldu” vurgusu yapıldı. Kuruma bağlı kuruluşlardaki temel sorunlar “yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması, yerleştirmeler yapılırken ve çocuklarla iletişim kurulurken pedagojik ölçü lerin dikkate alınmaması, taşeron hizmet alma yoluna gidilmesi, personelin iş yükünün ağırlığı nedeniyle çocuklara yeteri kadar zaman ayrılmaması” olarak sıralandı. Kuruma ilişkin veriler de yaşanan sıkıntıları gözler önüne seriyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın derlediği rakamlara göre, kadrolu çalışanların sadece bin kadarı sosyal hizmet uzmanı.Yemek, temizlik gibi hizmetlerin satın alındığı taşeron firma elemanları çocuklara da bakıyor. Kurumda 4 bin civarında taşeron personel çalışıyor. Hizmetlerin asgari düzeyde yapılabilmesi için 17 bin personele ihtiyaç var. (Fotoğraf: EMEL DOLUKAR) 35 saatlik yaşam savaşımı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’da pazar günü çöken 32 dairelik boş apartmanın enkazından 5 kişinin cesedi çıkarıldı. Çalışmalar sırasında bir çocuk 35 saat sonra enkazdan kurtarıldı. Kayapınar belediyesi sınırları içinde Huzurevleri Semti Esen Sokak’ta 1993’te yapılan, ancak geçen kasım ayında oturanların şikâyeti üzerine önce boşaltılıp sonra da hakkında yıkım kararı alınan Alkan 1 Apartmanı, çevredeki çocuklar ve gençler tarafından kuş besleme ve oyun alanı olarak kullanılıyordu. 8 katlı ve 32 daireli bina pazar günü çöktü. İlk aşamada Hasan Demir (17) ve ağabeyi Mesut Demir’in (18) cesetleri çıkarıldı. Dün de sürdürülen enkaz arama kurtarma çalışmalarında, 3 kişinin cesedine daha ulaşıldı. Böylelikle çöken binanın enkazından çıkarılan ceset sayısı 5’e yükseldi. Son çıkarılan cesetlerin Sabahattin Kaymak (35), Ahmet Koçlardan (16) ve Ferhat Dursun’a (16) ait olduğu belirlendi. Öte yandan enkazdaki kurtarma çalışmalarında 15 yaşındaki Abdullah Köse, ağır yaralı olarak kurtarıldı. Köse’nin güvercin uçurmak amacıyla binada olduğu belirtildi. Tedavi edilmek üzere Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Acil Servisi Yoğun Bakım Ünitesi’ne kaldırılan Köse’nin vücudunun birçok yerinde kırıklar olduğu belirlendi. Yaralı çocuğun ağabeyi Erdal Köse, kardeşinin semt pazarlarında çalıştığını söyledi. Kardeşinin pazar günleri çalışmadığını anlatan Köse, “İnternet kafeden çıktıktan sonra apartmanın önünden geçmiş. Arkadaşları çağırarak ‘gel güvercin yakala’ demiş. Abdullah da apartmana girmiş, zemin katında iken apartman çökmüş” dedi. Lions’tan Zeynep Kamil’e iki ünite ? Haber Merkezi Lions’un “Bebeklerimizi Yaşatalım” sloganıyla başlattığı Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki Çocuk Cerrahisi katının onarımı ve Yeni Doğan Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi’nin yapım projesi tamamlandı. Her iki ünitenin açılışı 10 Şubat’ta saat 11.00’de yapılacak törenle açılacak. Ünitelerin yapımı için gerekli olan maddi kaynak Uluslararası Lions Dernekleri 118 Y Yönetim Çevresi’nin (Anadolu Yakası Lions Kulüpleri) “karşılıksız gönüllü hizmet” ilkesi uyarınca kendi çabalarıyla sağlandı. Bu üniteler yaklaşık 415 bin YTL ’ye mal oldu. YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMİ Bolu Dağı Tüneli’ni su bastı RUJHAT AVŞAR BOLU İtalya Başbakanı Romano Prodi ile Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından görkemli bir törenle açılan Bolu Dağı Tüneli’ndeki sorunlar bitmek bilmiyor. İstanbulAnkara şeridi kar yağışında yetersiz kalırken yangın söndürme sistemi için döşenen boruların patlaması sonucu tünel su içinde kaldı. İki başbakanın katılımıyla açılan tüneldeki eksiklikler baş ağrıtmaya devam ediyor. İnşaat Mühendisleri Odası’ndan (İMO) önceki gün yapılan yazılı açıklamada tüneldeki eksiklikler sıralandı. Listede tünelin yangın söndürme sistemiyle ilgili olarak “Tüneldeki aydınlatma, havalandırma, yangın işleri manuel olarak yapılmaktadır. Yangın sistemi henüz çalışmamaktadır. Bolu Belediyesi’nin bir aracı ile olası bir yangına müdahale edebilmesi söz konusudur” denildi. AŞKIN TEHLİKESİNE DİKKAT Ayrıca tüneldeki taşkın tehlikesine de şöyle dikkat çekildi: “1998’de meydana gelen yağışlar nedeniyle Asursuyu Deresi’nde önemli taşkınlar meydana gelmiştir. Bu taşkın tehlikesinin her zaman olasılık dahilinde olduğu unutulmamalıdır. Tünelin taşkın tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bilindiği halde dere ıslah çalışmaları yapılmamıştır.” Kar yağışı sırasında kapanan tüneldeki yangın söndürme çalışmaları için döşenen su boruları da hafta sonu aşırı soğuk nedeniyle patladı. Patlama nedeniyle tünel içinde trafik felç olurken görevliler de duruma müdahale edemedi. Tazyikli su nedeniyle tünelden geçen sürücüler zor anlar yaşadılar. Kaynaşlı Karayolları Şubesi ekiplerince yapılan çalışmalar sonucunda su ana vanadan kesildi. Karayolları yetkilileri, patlayan malzemelerin garanti kapsamında olduğunu ve taşeron firma tarafından boruların onarıldığını, sorun kalmadığını belirttiler. Engelsiz bir yaşam hediye edin ? Haber Merkezi Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) “Akülü Tekerlekli Sandalye” başlıklı bir sosyal sorumluluk kampanyası düzenliyor. Ağır özür grubu içinde yer alan bir insanın, başkasına bağımlı olmadan çalışabilmesinin, okula gidebilmesinin kısacası hayatını kendisinin yönetebilmesinin yolu “Akülü Tekerlekli Sandalye”ye sahip olmaktan geçiyor. Tanesi 2 bin 200 YTL olan akülü tekerlekli sandalyeler için Turkcell, Avea, Telsim hatlarınızı kullanarak 3430’a boş mesaj gönderebilir ve “Akülü Tekerlekli Sandalye” kampanyasına 5 YTL katkıda bulunabilirsiniz. Venedik’ten Türk Kalp Vakfı’na bağış apitol Alışveriş Merkezi, 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle merkezdeki Venedik konseptli bir stantta satacağı ürünlerin tüm gelirini Türk Kalp Vakfı’na bağışlayacak. Türk Kalp Vakfı dün Altunizade’deki alışveriş merkezinde konuyla ilgili bir toplantı düzenledi. Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yıldırımakın, “Şu anda en çok sevgiye ihtiyacımız var. Türkiye’ye neler yapılmak istendiğini biliyorsunuz. Biz kötü durumun ‘İyi Kalpli Ol’ sloganıyla çözüleceğine inanıyoruz. Dünyada her yıl 17.5 milyon kişi kalp ve damar hastalıkları yüzünden ölüyor. Bunun başlıca sebebi stres. Stresi sevgiyle yenebiliriz” dedi. Perran Kutman ile eşi Koral Sarıtaş ve Lale Belkıs ile eşi Yalçın Otağ’ın (üstte) katıldığı toplantıda, Capitol Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Mustafa Aksoy’a, “İyi Kalpli Ol” plaketi sunuldu. İnternette fotoğraflı tuzak ? ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’da bir inşaat şirketinin ortağı olan inşaat mühendisi Hüsnü Akbal, şirkete personel alımı için verilen ilana gönderilen bir elektronik postayı açınca dolandırılmak istendi. Şirkete elektronik posta ile başvuran ve kendini bayan olarak tanıtan kişinin bilgilerine ulaşmak isteyen Akbal, ekteki fotograf linkini açınca kendisine ait banka hesap numaraları şifre kırıcı programla ele geçirildi. Hüsnü Akbal’ın hesabında bulunan 4 bin 500 dolar çekilmek istenince banka görevlileri durumu fark ederek Akbal’ı uyardı. Olaya ilişkin soruşturma başlatıldı. C GÜVERCİNLER İÇİN... T MEB’in planına yargı freni Danıştay, ders kitaplarının incelenmesi konusunda TTK’yi devre dışı bırakan düzenlemenin yürütmesini durdurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 8. Dairesi, “Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapan Yönetmeliğin’’, ders kitaplarının incelenmesi ve değerlendirilmesi konularında Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın yetkisini kaldıran üç maddesinin yürütmesini oy çokluğuyla durdurdu. Kararda, ders kitaplarıyla ilgili komisyonları kurma görevinin Talim ve Terbiye Kurulu’ndan alınarak, daire başkanlığına verilmesinin kitap değerlendirilme sürecini sona erdireceği vurgulandı. Kararı değerlendiren, EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, “Biz aslında MEB yetkililerine, ‘Gelin, bu işleri yapmadan önce bizim de görüşümüzü alın, taslak halinde biz de bunları görelim’ diyoruz. Ama Bakanlık ‘dediğim dedik, çaldığım düdük’ işlerine devam ediyor” diye konuştu. Yönetmelik değişikliğinin ardından Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nda kitap incelemesi konusunda işinin ehli 180 uzmanın boş oturtulduğunu bildiren Dinçer, MEB’in, Danıştay’ın bu kararının ardından 180 uzmana, bir an önce işlerini devretmesini istedi. Etrüskler, Anadolulu çıktı ? ROMA (AA) İtalya’da antik dönemlerde yaşamış en eski halklardan biri olan Etrüsklerin kökenlerinin Anadolu topraklarına dayandığı, DNA testleriyle kanıtlandı. İtalya’nın Pavia Üniversitesi’nde çalışan genetikbilimciler, mitekondrial DNA örneklerini inceleme suretiyle yaptıkları araştırmada, Etrüsklerin kökenlerinin Türkiye’nin batı kesimdeki antik Lidya bölgesine dayanmakta olduğu sonucuna ulaştılar. CUMHURİYET 03 K