Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 ŞUBAT 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Talabani yorgun düşmüş ? Dış Haberler Servisi Önceki akşam rahatsızlanarak Kuzey Irak’taki Süleymaniye kentinden Ürdün’ün başkenti Amman’a götürülen Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin durumunun iyi olduğu bildirildi. Irak’ın Amman Büyükelçisi Saad el Hayyani, Kral Hüseyin Tıp Merkezi’nde tedavi altına alınan Talabani’nin aşırı yorgun olduğunu ve hafif bir akciğer yangısı geçirdiğini söyledi. El Hayyani, durumunu iyi olarak nitelendirdiği Talabani’nin biraz sıvı kaybettiğini kaydetti. Talabani’nin oğlu Kubad Talabani de, babasının rahatsızlığının aşırı yorgunluk ve bitkinlik olduğunu belirterek “Kalp krizi ya da inme geçirmedi” dedi. Talabani’nin makamından yapılan açıklamada, tıbbi testlerden alınan ilk sonuçların Devlet Başkanı’nın sağlık durumunun tamamen normal olduğunu gösterdiği belirtildi. dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Adalet Divanı, Srebreniça’daki katliamı soykırım olarak adlandırdı ama Sırbistan’ı doğrudan sorumlu tutmadı Sırbistan soykırımdan aklandı Dış Haberler Servisi Uluslararası Adalet Divanı, BM’nin Eski Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (EYUCM) daha önceki bir hükmünü onayladı ve 1995’te Srebreniça’da 8 bin kadar Müslümanın katledilmesi olayını “soykırım” olarak niteledi. BM’nin mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı bu kararıyla, 1948 anlaşmalarına göre ilk kez bir soykırım suçu tanımlamış oldu. Bosna, Adalet Divanı’na Sırbistan’ın savaş sırasında katliam, tecavüz ve etnik temizlik gibi yöntemlerle soykırım suçu işlediğini öne sürerek başvurmuştu. Ancak yayımlanması iki saat geciken kararında mahkeme Sırbistan’ın suç ortaklığının tespit edilemediği kaydedildi. Kitap kalınlığındaki kararın özetini yaklaşık 3 saatte okuyan Uluslararası Adalet Divanı Başkanı Yargıç Rosalyn Higgins, “Mahkeme, soykırım suçunun Srebreniça’daki Bosnalı Sırp ordusu üyeleri tarafından gerçekleştirildiğini saptayarak sona erdi” dedi. tırlattı. Yargıç Higgins, Sırbistan’ın bu davada mahkemenin yargılama hakkı olmadığı konusundaki iddiasını reddetti ve eski Yugoslavya’nın 1948 Cenevre Sözleşmesi’nin kurallarına uyma yükümlülüğü olduğunu kaydetti. Yine aynı kararda Bosna’nın diğer bölgelerinde 199295 yıllarında yaşanan kitlesel öldürme olaylarının soykırım teşkil etmediği belirtildi. Higgins, bu ölümlerin mahkeme tarafından “soykırım” olarak görülmediğini söyledi. Uluslararası Adalet Divanı’nın sadece BM üyesi ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları karara bağlayabiliyor olması nedeniyle Sırbistan, konumu uluslararası belirsizlik içinde olduğu süreçteki faaliyetlerinin mahkemenin incelemesi altına giremeyeceğini savunuyordu. Lahey’deki mahkemenin 60 yılı aşan tarihinde ilk defa bir ülkenin soykırım suçlamasıyla ele alındığı bu davada verilen karar, özetle şu başlıkları içeriyor: ? Mevcut uluslararası hukuka göre, sorumluluğu bulunan kişi ve kurumlarıyla Sırbistan soykırım yapmamıştır. ? Sırbistan, soykırım işlemek için plan yapmamış, soykırım eylemini kışkırtmamıştır. ? Sırbistan, BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırma Sözleşmesi’ne göre yükümlülüklerini ihlal ederek soykırıma iştirak etmemiştir. ? 1995 Temmuzu’nda Srebreniça’da meydana gelen soykırım konusunda, Sırbistan BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırma Sözleşmesi’ne göre soykırımı önleme yükümlülüğünü ihlal etmiştir. L ahey’deki mahkemenin tarihinde ilk defa bir ülkenin soykırım suçlamasıyla ele alındığı davada Adalet Divanı, Sırbistan’ın soykırımı engellemek ve suçluları cezalandırmak konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğine hükmetti. Karadziç ve Mladiç kayıp ? Sırbistan, Ratko Mladiç’in soykırım ve soykırıma iştirak suçlamaları nedeniyle yargılanacağı eski Yugoslavya için kurulan uluslararası savaş suçları mahkemesine teslim edilmemesi ve mahkemeyle tam bir işbirliği yapmaması nedeniyle, BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırma Sözleşmesi’ne göre yükümlülüklerini ihlal etmiştir. ? Sırbistan, eski Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne soykırım ve başka suçlarla itham edilen kişilerin teslimi ve mahkemeyle tam bir işbirliği konularında yükümlülüklerini yerine getirecek acil tedbirler almalıdır. ? Davada mali tazminat uygun bulunmamıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nın 2’ye karşı 13 oyla karara bağladığı davayı Bosna 1993 yılında açmıştı. Bosna’nın doğusunda bulunan ve BM koruması altında olan Srebreniça ve civarında, Temmuz 1995’te 8 bin Boşnak Müslüman erkek katledilmişti. Katliamda ölenlerin yaklaşık yarısının cesetleri, 80 kadar toplu mezardan çıkarılmıştı. Srebreniça katliamından sorumlu tutulan dönemin Bosnalı Sırp lideri Radovan Karadziç ve askeri lider Ratko Mladiç, halen yakalanamamış durumda. Bosna, bu ülkedeki Boşnak ve Hırvatların 199295 savaşında Sırbistan’ın öncülüğünde yaygın bir “etnik temizliğe” maruz kaldığını savunuyor. Balkanlar’da bu tarihlerde yaşanan savaşta 100 binden fazla kişi öldü; savaş, eski Yugoslavya’nın parçalanmasını getirdi. BM’nin en üst düzey yargı organı olan Adalet Divanı, 1946’da faaliyete başladı. Lahey’de bulunan Divan’ın farklı ülkelerden 15 yargıcı bulunuyor. Yargıçlar, 9 yıllığına görev yapıyor. Tazminat ödenmeyecek Kararda, Sırbistan’ın soykırımı engellemek ve suçluları cezalandırmak konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği de vurgulandı. Buna karşın doğrudan sorumlu tutulmadığı için Sırbistan tazminat ödemekle yükümlü olmayacak. Higgins, ayrıca Adalet Divanı’nın, Srebreniça katliamı konusunda 2 Bosnalı Sırp’ı soykırımla ilgili olarak mahkum eden EYUCM’nin kararını dayanak aldığını ha Meşal Moskova’da ? MOSKOV A (AA) Hamas lideri Halid Meşal, temaslarda bulunmak için dün Rusya’nın başkenti Moskova’ya gitti. Rus haber ajansı RİA Novosti’nin bildirdiğine göre Meşal, Moskova’ya gelişinde yaptığı açıklamada, “Amacımız uluslararası topluluğu Filistin hükümetiyle işbirliği yapması ve İsrail hükümetine Filistin’in haklarını tanıması ve baskı yapması için teşvik etmek’’ diye konuştu. Meşal, Rusya’nın Filistin halkının maruz kaldığı kuşatmanın kaldırılması yönündeki duruşuna değer verdiklerini ifade etti. Lahey’de mahkeme önünde bekleyen Boşnaklar, mahkemenin 1995 tarihindeki katliamla ilgili kararından üzüntü duydu. (Fotoğraflar: AP / AFP) Srebreniça Kurbanları Derneği Başkanı: Avrupa bir kez daha Müslümanlara karşı olduğunu gösterdi Boşnaklar ve Bosnalı Hırvatlar karara tepkili Dış Haberler Servisi Uluslararası Adalet Divanı’nın, Sırbistan’ın bir devlet olarak Bosna savaşı sırasında soykırım suçu işleyip işlemediğiyle ilgili davada Belgrad’ı doğrudan suçlu bulmamasına Boşnaklar ve Bosnalı Hırvatlar tepki gösterdi. Srebreniça Kurbanları Derneği Başkanı Münire Subasiç, kararı Sırbistan devletinin aklanması ve Bosna’nın tazminat talebinin reddedilmesi olarak değerlendirdi ve tepki gösterdi. Katliamdan kurtulan kadınları bir araya getiren derneğin başkanlığını yürüten Subasiç, AFP’ye telefonla yaptığı açıklamada, “Avrupa, bir kez daha Müslümanlara karşı olduğunu gösterdi” ifadesini kullandı. Subasiç, aralarında babası, eşi ve oğlunun bulunduğu 22 yakınını Srebreniça katliamında kaybetmişti. ‘Hayal kırıklığına uğradım’ Kararı dinlemek için Lahey’de bulunan Subasiç, önceki günkü açıklamasında, “Nefesimi tuttum, yaşamımla ilgili verecekleri kararı bekliyorum. Adaletin tecelli edeceğini umuyor ve suçlu bulunacaklarına inanıyorum” demişti. Bosna üçlü başkanlık konseyinin Boşnak üyesi Haris Sladziç, “Sırbistan ve Karadağ’ın soykırımdan ve soykırıma karış maktan mahkum olmamasından üzüntü duyduğunu” söyledi. Başkanlık konseyinin Hırvat üyesi Zeljko Komsiç, mahkemenin savaşta BosnaHersek’in diğer bölgelerinde işlenen, 100 binden fazla kişinin ölümüne yol açan diğer suçları soykırım olarak nitelememesinden “hayal kırıklığına uğradığını” kaydetti. Komsiç, “Bosna’da olan bizler, savaşın başlangıcından itibaren neler olduğunu biliyoruz ve çocuklarımıza ne öğreteceğimizi biliyoruz” dedi. Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç, parlamentoya, Adalet Divanı’nın soykırım olarak ilan ettiği, 1995’te Bosnalı Sırpların Srebreniça’da Boşnakları katletmesi olayını kınaması çağrısında bulundu. Tadiç, “Hepimiz için kararın en sıkıntılı bölümü Sırbistan’ın soykırımı önlemek için elinden gelenin hepsini yapmadığıdır” dedi. Sırp Parlamentosu’nun en kısa sürede Srebreniça bölgesinde işlenen suçu açıkça kınayan bir deklarasyonu kabul etmesinin çok önemli olduğunu belirten Tadiç, bunun Bosna ile Sırbistan arasında yeni bir sayfa açılmasını, iki ülke vatandaşları arasında yeni güven inşasının sağlanmasını mümkün kılacağını söyledi. Sırp yönetimi de Adalet Divanı’nın kararını memnuniyetle karşıladı. Dosya No : 2006116 TALİMAT Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı : TAPU KAYDI:Sarıyer, Rumeli Kavağı Mahallesi, 119120 Pafta, 849 Ada, 3 parsel sayılı 19885 m2 miktarlı Tarla ve Bahçe nitelikli taşınmazın 19496/19885 hissesi. İMAR DURUMU: Boğaziçi İmar Müdürlüğünün 28.03.2006 günlü yazısında; parsel, 22.07.1983 onanlı 1 / 1000 ölçekli Boğaziçi Ön Görünüm Bölgesi Uygulama İmar Planı’nda ‘ ASKERİ ALAN’da , küçük bir kısmı da ‘YOL ALANI’nda kalmaktadır. Savunma dışı kullanımlara ilişkin teklif projelerde Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın onayı ile uygulama yapılacaktır. Yapılanma şartları TAKS: % 6, H Maks 6.50 m ( en çok 2 kat ) dır. Diğer hususlarda 27.02.2004 onanlı Plan Hükümleri’ ne uyulacaktır, imar işlem dosyasında yapılan incelemede parseldeki taşınmazın yasallığını gösteren bir belgeye veya herhangi bir yıkım kararına rastlanılmamakla birlikle söz konusu yere ilişkin, hafriyat yapıldığı gerekçesiyle tespit tutanağı tutulduğu ve ilgilisi hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu bildirilmiştir. MAHALLİ DURUMU: İstanbul Boğazı’ nın Karadeniz ile birleştiği kesimde bulunan Rumeli Kavağı Mahallesinin sahil şeridinde ve Askeri Yasal Bölge’nin hemen yanında yer olan taşınmazın İskele Caddesi olarak bilinen yolun sonunda ve Altınkum Plaj Tesisleri’ nın karşısında bulunduğu: yol cephesindeki küçük bir bölümü düzgün bir alana sahip olan ve bu bölümünde üçüncü şahıslarca yapılan lokantaçay bahçesi amaçlı basit yapılar bulunan parselin geri kalan büyük kısmının kendi içinde küçük düzlükleri olan bayır şeklinde bir arazı yapısına sahip olduğu; yapılardan yaklaşık 65 m2 zemin oturumlu olan ve halen lokanta amaçlı kullanılan binanın, yüksek temel üzerine yapılan , yan duvarları ahşap kütüklerle, çatısı ile eternitle kapatılan tek katlı basit bir yapı olduğu; zemini seramik kaplı, sürgülü pencere doğramaları ahşap, tavanı ahşap lambri kaplı olan binanın dekoratif tuğla işçilikli şöminesi bulunduğu; binanın hemen arkasından yukarı doğru patika şeklinde çıkılan yol ile çay bahçesi amaçlı kullanılmak üzere düzenlenen bölüme ulaşıldığı; bayır şeklindeki arazi yapısının küçük bir bölümünde elde edilen bu düzlükte servis masa sandalyelerinin barındırıldığı sundurma tıpı bir yapı bulunduğu ve bu binanın hemen karşısında bulunan ikinci binanın da mutfak amaçlı kullanıldığı; yaklaşık 30 m2 kullanım alanlı bu binanın ‘ yol cephesine bakan kısmının yazıhane amaçlı kullanıldığı; mutfak imalatının yapıldığı yerde seramik işçiliği bulunan, duvarları kısmen tuğla, kısmen briket, pencere doğramaları da kısmen ahşap, kısmen pvc olan bu binanın çatısının da ahşap kütüklerin dört duvar üzerine gelişigüzel koyulmasıyla kapatıldığı ‘ ve parselin askeri tesislere yakın olan sınırında da üst kotlarına ulaşım amacıyla yapılan bir yol bulunduğu; ana yol bağlantısı istinat duvarıyla rampa şeklinde düzenlenen bu yolun yaklaşık olarak parselin orta kesimlerinde son bulduğu; bu noktadan sonra yol ile ulaşımı bulunmayan parselin doğal bitki örtüsüyle kaplı olduğu ve arazinin belirtilen konumu gereği her noktasından İstanbul Boğazı manzarasına salip olduğu” tespit edilmiş olup, parselin konumunu ve üzerindeki tesislerin durumunu gösterir fotoğraflar raporumuz ekinde sunulmuştur. Yapılan gözlemlerde, taşınmazın bulunduğu Rumeli Kavağı Mahallesinin Sarıyer’in tarihi dokusunu koruyan, sahil şeridindeki içkili deniz ürünleri lokantalarıyla ünlü bir yerleşim yeri olduğu, tamamı asfalt kaplı olan yollarının elektrik, su , kanalizasyon, telefon gibi altyapı hizmetlerinin yanı sıra İETT otobüs hattı ve temizlik hizmetleri gibi kentsel hizmetlerden de yararlandığı görülmüştür. MÜKELLEFİYET LİSTESİ : 1 Şirketin faaliyetlerini gerçekleştirmek amacıyla üzerine yapılacak binaların işletilmesi, kiraya verilmesine ilişkin yazısı dosyasındadır ( 25.12.1996 gün ve 498 sayılı) 2 Bir işlem esnasında dosyasında 3. Kolordu Komutanlığının 25.7.1997 gün ve 684 sayılı yazısı incelenecektir. 26.8.1997 S. 1271 3 Bir işlem esnasında dosyasında Kolordu Komutanlığına sorulacaktır. 4 K.K.K.lığının 07.11.2006 günlü yazısında; tapudaki şerhin devam ettiği, ancak; Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliğinin 24’üncü maddesi gereği, yabancı uyruklu kişiler hariç Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları ve Türkiye Cumhuriyeti Uyruklu tüzel kişilere satışında herhangi bir engel bulunmadığı bildirilmiştir. SATIŞA GİREBİLECEKLER KOMUTANLIK YAZISINDA BELİRTİLDİĞİ GİBİDİR. KIYMETİ:13.04.2006 tarihinde 2.924.400,00 YTL kıymet takdir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI : I Satış 09 NİSAN 2007 günü saat 14.00 14.30 arasında SARIYER İCRA DAİRESİNDE acık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklarının mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şarti ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en sok artıranın taahhüdü baki kalmak şarti ile 19 NİSAN 2007 günü saat 14.00 14.30 arası SARIYER İCRA DAİRESİNDE ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar ekle edilmemiş ise gayrimenkul en çok attıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki; artırım bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakları toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise bu satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu veya bu miktar karşılığında döviz veya milli bir bankanın teyidi yapılmış bloke çekini vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, tapu alım harç, tahliye ve masrafları, KDV alıcıya ait olacaktır. Tellaliye resmi. birikmiş vergiler, tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki hakları hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile satış bedelini derhal veya İİK. 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı kaldırılarak İİK 133’üncü maddesine göre kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen artırmaya çıkarılır. Bu arttırma, ilgililere tebliğ edilmeyip yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu arttırmaya teklifin İİK. 129’uncu maddedeki hükümleri uyması şartıyla taşınmaz en çok artırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif edikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğünce tahsil olunur. 6 İİK. 127. maddesi gereğince, işbu satış ilanı, tapuda adresi bulunmayan ve tebligat yapılamayan ilgililere ilanen tebliğ yerine kaim olacaktır. 7 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilecektir, 8 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve DOSYA münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isleyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 20.2.2007 Basın: 9218 T.C. SARIYER İCRA DAİRESİ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI TÜRKİYE SOYKIRIM ATAĞINDA Uluslararası hakemlik formülü BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesi ve ABD Temsilciler Meclisi’nin sözde Ermeni soykırımına ilişkin tasarıyı gündemine almasıyla, Ermeni diasporası, Türkiye karşıtı çabalarını artırırken Ankara’da soruna köklü çözüm getirecek formül arayışları hızlandı. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre Ankara, Ermeni diasporasının çabalarını durdurmak için yoğun bir mesai harcamaya başladı. Bu çerçevede çalışmalar sürdürülürken Uluslararası Hakemlik Mahkemesi’ne gidilmesi görüşü üzerinde genel bir görüş birliği sağlandı. Yapılan değerlendirmeler, yine Lahey’de bulunan Uluslararası Adalet Divanı’ndan farklı bir kuruluş olan Uluslararası Hakemlik Mahkemesi’nin Türkiye aleyhine bir tutum izlemeyeceği yönünde ağırlık kazandı. Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı’na taraf olmadığı için, bu kurumdan çıkacak olası yargı kararının da Türkiye aleyhine olmasından kaygı duyuyor. Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1907 yılında üye olduğu Uluslararası Hakemlik Mahkemesi, Uluslararası Adalet Divanı’ndan farklı bir yapıya sahip bulunuyor. Türkiye’nin, Cumhuriyetin ilanından sonra da Uluslararası Hakemlik Mahkemesi’ne üyeliğinin devam etmesi kararının halen yürürlükte olması Ankara’nın elini güçlendiriyor. Lahey Uluslararası Adalet Divanı ile Uluslararası Hakemlik Mahkemesi farklı çalışıyor. Uluslararası Adalet Divanı’nda her davaya mahkemede daimi olarak görev yapan yargıçlar bakıyorlar.Türkiye, Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na, yargılamanın tam olarak bağımsız yapılamayacağı kaygısı ile gitmek istemezken, Uluslararası Hakemlik Mahkemesi’ne kendi yargıçlarını göndereceğinden böyle bir kaygı yaşamayacak. Ankara, Uluslararası Hakemlik Mahkemesi’ni, muhatap olarak Ermenileri değil de sözde soykırım yasasını kabul eden ya da kabul etme eğilimi olan Fransa ve ABD gibi ülkeleri kabul edecek olmasından dolayı tercih ediyor. CUMHURİYET 11 K